Katalog

HABER EDİTÖR: CAFER KURT 94 KASIM 2019 PAZARTESİ AYM DAVAYI DÜŞÜRMÜŞTÜ Başbuğ kararı ‘beraat’ olarak değerlendirilmeli Anayasa Mahkemesi’nin FETÖ’nün kumpas operas kurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un Yüce Divan’da yargı yonunda “silahlı terör örgü lanmasına izin vermediği ortaya tü kurmak” iddialarıyla yargıla çıkmıştı. nan 26’ncı Genelkurmay Başka Emekli Genelkurmay Başka nı İlker Başbuğ hakkındaki da nı Başbuğ’un avukatları İlkay Se vayı düşürmesinin ardından zer ve Hilal Demirelli dün yap Başbuğ’un avukatları kararın “be tıkları açıklamada, AYM kararı raat” olarak değerlen nın beraat olarak de dirilmesini istedi. ğerlendirilmesi gerek Anayasa Mahkeme tiğini belirtti. Açıkla si (AYM) Genel Kuru mada, “Verilen karar lu, Yüce Divan sıfa İlker Başbuğ’a hak tıyla geçen hafta, 26. kının teslim edilme Genelkurmay Başka si bakımından bir zo nı emekli Orgeneral runluluktu. İstan İlker Başbuğ’un, “ce bul 4’üncü Ağır Ceza bir ve şiddet kullana Mahkemesi’nin ‘be rak Türkiye Cumhu raat’ kararı verme riyeti Hükümetini or si, isnat edilen suç tadan kaldırmaya ve ların Cumhurbaşkan ya görevini yapma lığı makamınca ‘de sını engellemeye te İlker Başbuğ lilsiz’ ve ‘dayanaksız’ şebbüs etmek, silah kaldığının anlaşılması lı örgüt kurmak ve ve Ceza Muhakemesi yönetmek suçlarından cezalan Kanunu’nun başka bir olanak ta dırılması” iddiasıyla açılan ka nımaması çerçevesinde Yüce Di mu davasının, “muhakeme şartı van tarafından Başbuğ hakkında nın gerçekleşmemesi” nedeniy verilen ‘davanın düşürülmesine’ le düşmesine karar verdi. Karar ilişkin karar ‘beraat’ kararı olarak la birlikte Cumhurbaşkanı Recep değerlendirilmelidir” denildi. Tayyip Erdoğan’ın, eski Genel l İç Politika ‘Yeknesaklık ihlali edildi’ iddiası Mahkeme verdiği cezayı ‘hüküm’ saymadı Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan akademisyenler için açılan davaları hak ihlali saymasının ardından bir arademisyenin beraat kararını görüşen İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, verilen cezanın “hüküm” niteliğinde olmadığı gerekçesiyle reddetti. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi 6 Mart 2019’da “terör örgütü propagandası yapmak” idiasıyla yargılanan akademisyen S.U’nun beraat başvurusunu karara bağladı. S.U’nun beraat talebini reddeden mahkeme, gerekçesinde yargılanmanın yenilenmesi için usulüne uygun bir hüküm gerekli olduğunu, sanık akademisyen hakkında verilen 1 yıl 3 aylık hapis cezasının “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararıyla birlikte verildiği, dolayısıyla kararının “hukuki niteliği bakımından hüküm niteliğinde” olmadığını belirtti. Mahkemenin kararını Independent Türkçe’ye değerlendiren akademisyen S.U’nun avukatı Melike Polat, “Mahkeme, teknik hukukla ilgili bir tartışma yürü terek söz konusu kararı vermiş. Ancak hukukun genel ilkelerinden olan ‘yargı kararlarının yeknesaklığı’ ilkesini göz ardı etmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararının ardından, AYM kararını emsal göstererek ceza almış diğer akademisyenler için yargılanmanın yenilenmesi başvurusu yapıyoruz. Diğer mahkemeler beraat kararları verirken İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi talebimizi reddetmiş bulunmaktadır. Bu, şu sonucu doğuracaktır: Aynı bildiriye imza atan bir kısım akademisyen beraat ederken bir kısmı mahkum olacaktır. İşte yargı kararlarının yeknesaklığı ilkesi bu açıdan çok önemli. Aynı olaya ilişkin farklı kararların verilmesi adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindedir. Eğer İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına yaptığımız itiraz da reddedilirse yine Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz” dedi. AYM’nin 26 Temmuz’daki hak ihlali kararından sonra, çeşitli mahkemelerde hakkında dava açılan 822 Barış Akademisyeni’nden 484’ü beraat etmişti. l Haber Merkezi Trenlerde bisiklet yasağı kalksın Kamu Denetçiliği Kurumu’ndan (KDK), TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne, banliyö trenlerine bisiklet alınmasında konulan saat sınırlamasının kaldırılması tavsiyesinde bulundu. KDK’nin yazılı açıklamasına göre, bir yurttaş, banliyö trenlerinde, günün belli saatlerinde uygulanan bisikletle binme yasağını KDK’ye şikâyet etti. Başvuruyu inceleyen KDK, yuttaşı haklı bularak, banliyö trenlerinin bisiklet taşımaya uygun hale getirilmesi için gerekli çalışmaların bir an önce yapılması gerektiğine dikkat çekti. l ANKARA / Cumhuriyet Öğrencilerden su kesintisi eylemi Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencilerinin kaldığı KYK yurdunda günlerdir suların akmaması öğrenciler tarafından önceki gün protesto edildi. Melikşah ve Amina Hatun KYK yurtlarının önünde toplanan öğrenciler, “Yönetim istifa su istiyoruz” sloganları attı, çatal kaşıkları camlara vurup ses çıkardı. Zırhlı araçlarla gelen polisler, öğrencileri video kameraya çekerek bütün öğrencilerin eylemi sonlandırıp odalarına çıkmamaları durumunda haklarında işlem başlatacağını söyledi. Öğrenciler, 2 saate yakın süren protesto süresince hiçbir yurt yöneticisinin yanlarına gelerek sorunları dinlememesine de tepki gösterdi. l Haber Merkezi VEFAT Merhume Fatma ve Merhum Mehmet Şakir Özakay’ın sevgili kızları, Merhume Nadide Yılman’nın biricik kardeşi, Hatice Özhan Toker, Merhume Jale Ertan Toker, Dilek Merhum Derin Baykal, Çiçek Toker’in sevgili yengeleri ve eltileri, Kerim ve Meral Günay’ın sevgili dünürleri, Nurhan ve Murat’ın sevgili teyzeleri, Gülay, Gürhan, Dilay, Cem, Bilgi, Dide, Ali, Başak Onur ve Gurur’un sevgili yengeleri, Can, Arel, Ela ve Ozan’ın biricik anneanneleri, Funda, Ayşegül, Ece ve Kerem’in vefakar ve çok sevgili anneleri, Merhum Ali Vecdi Toker’in kıymetli eşi, NACİYE TOKER’i kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Aziz naaşı 4 Kasım 2019 Pazartesi günü (bugün), Karacaahmet Şakirin Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra 5 Kasım 2019 Salı günü Kırklareli Şehir Mezarlığı’nda ebediyete uğurlanacaktır. Allah Rahmet Eylesin. AİLESİ Not: Arzu edenler Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yada Türk Eğitim Vakfı’na bağışta bulunabilirler. SGK bütçeyi yutuyorAçığını kapatamayan SGK’ye 12 yılda bütçeden 1 trilyon liralık transfer AKP iktidarı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirmek için sık sık SGK Genel Müdürlüğü dönemini gün deme getirirken, ku rumun AKP döne mindeki son 12 yıl da içine düşürüldüğü “batağı” görmezden mustafa çakır geliyor. Sürekli açık veren SGK, adeta büt çeyi “yutuyor.” Kuru ma bütçeden son 12 yılda yapılan transferler 1 trilyon liraya dayan dı. Bu yılki transferler de eklen diğinde rakamın 1 trilyon lira yı da aşması bekleniyor. Bunun sürdürülebilir olmadığını kabul eden iktidar ise sağlık harcama larındaki artışa gerekçe olarak, “hastaların ve hizmeti sunanla rın en son teknolojiden yarar lanmayı istediğini” de saydı. İktidar bu hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmele rine başlanacak olan 2020 bütçe sinin gerekçesinde, sağlık ve sos SGK’nin içine düştüğü durumun sürdürülebilir olmadığını kabul eden AKP iktidarı, sağlık harcamalarındaki artışa gerekçe olarak, “hastaların ve hizmeti sunanların en son teknolojiden yararlanmayı istediğini” gösterdi. yal güvenlik sistemine de yer verdi. Sağlık harcamalarındaki artış gerekçede tablo halinde yer aldı. Buna göre 2018 yılında 99.6 milyar lira olan sağlık harcamalarının bu yıl 119.8 milyar liraya çıkması bekleniyor. Sağlık harcamalarınının 2020 yılında en az 133.9 milyar liraya ulaşması; 2021’de 146.7 milyar lira, 2022 yılında da 158.4 milyar lira olması öngörülüyor. Gerekçede sağlık harcamalarındaki artışın tüm dünya ülkelerinin karşı karşıya kaldığı bir sorun olduğu savunulurken, şöyle denildi: “Ülkemizde de yaşlanan nüfus, pahalı ve hızlı gelişen teknoloji, gelişen bilgi kaynakları, hastaların ve hizmeti sunanların en son teknolojiden yararlan ma isteği, yaşam süresinin uzaması, hizmete kolay ulaşılması ve artan kronik hastalıklar sağlık harcamalarının artmasına neden olmuştur.” ‘Sigortalı oranı dengelenmiyor’ Gerekçede, sosyal güvenlikteki açığa dikkat çekilirken, “bunun sürdürülebilir olmadığı” da kabul edildi. Bu konuda da şu açıklama yapıldı:“Türkiye’nin genel ekonomik ve sosyal yapısının, sosyal güvenlik sistemi içerisinde sağlanan haklar ile yükümlülüklerin yeterince örtüşmemesi ve aktüeryal dengedeki sıkıntılar, uzun vadeli olarak sürdürülebilir sosyal güvenlik bütçesi oluşturulmasını engellemiş ve sistem uzun bir dönemden beri açık verir bir yapıya bürünmüştür. Sosyal güvenlik sisteminin finansman sorunlarının en önemli sebeplerinden birisi aktifpasif sigortalı oranının dengelenememesidir.” Gerekçede, 2007 yılından bu yana SGK’ye bütçeden yapılan transferlere de yer verildi. Tablo, prim gelirlerinin SGK açıklarını kapatmaya yetmediğini, kurumun kendi kendini döndüremediğini, genel bütçenin önemli bir bölümünün SGK’ye aktarıldığını ortaya koydu. 20072018 döneminde SGK’ye bütçeden yapılan transferlerin toplamı 1 trilyona dayandı. 12 yılda SGK’ye bütçeden 909.2 milyar lira aktarıldı. 2007 yılında bütçeden SGK’ye yapılan transfer toplamı 33 milyar lirayken, 2018 yılında rakam 148.3 milyar liraya kadar çıktı. Bu yıl aktarılan da eklendiğinde bütçeden SGK’ye yapılan transferlerin 1 trilyon lirayı da aşması bekleniyor. l ANKARA KHK’liler Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın ‘özür dilemesini’ kabul etmedi KHK’liler işe iade istedi Kadıköy’de bir araya gelen İstanbul KHK’liler Platformu üyeleri, 28 Haziran’dan bu yana mücadele ettiklerini belirterek “KHK’ler tüm sonuçlarıyla iptal edilene kadar haklarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz, haklarımızı alana kadar mücadele edeceğiz” dedi. 10 yılda 900’den fazla gazeteci öldürüldü Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü’nün verilerine göre, geçen 10 yıl içinde dünya genelinde 900’den fazla gazeteci meslekleri nedeniyle hayatını kaybetti. RSF, 2 Kasım Gazetecilere Karşı İşlenen Suçların Cezasız Kalmasının Önlenmesi Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada bu yılın başından beri en az 44 gazetecinin yaşamını yitirdiği belirtildi. Suriye’de savaşın başladığı 2011 yılından bu yana 265 gazetecinin öldüğü hatırlatırken, ancak basın mensuplarının çoğunun çatışma bölgelerinin dışında yaşamını yitirdiğine dikkat çekildi. Meksika, Kolombiya, Filipinler ve Hindistan gibi ülkelerde organize suçlar, yolsuzluk, iktidarın suiistimali veya insan hakları ihlalleri gibi konularda ya zan gazetecilerin yaşamlarını yitirdiği ve bu suçların çoğunun cezasız kaldığı ifade edildi. RSF açıklamasında, öldürülmelerine, işkenceye maruz kalmalarına veya kaçırılmalarına karşın faillerin cezasız kaldığı 21 gazeteciyi anımsattı. Bunlar arasında Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda 2 Ekim 2018’de öldürülen Suudi gazetesi Cemal Kaşıkçı, 16 Ekim 2017’de evinin yakınındaki aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu ölen Maltalı araştırmacı gazeteci Daphne Caruana Galizia, 23 Mart 2017’de aracında vurularak öldürülen Meksikalı gazeteci Miroslava Breach yer alıyor. RSF, BM’ye çağrı yaparak, gazetecilerin korunmasından sorumlu özel bir temsilci görevlendirilmesini talep etti. l Haber Merkezi ‘İş cinayetleri davaları sahiplenilsin’ “Adalet Arayan İşçi Aileleri”, 88. Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde iş cinayetlerine ilişkin görülen davaların sahiplenilmesi çağrısı yaptı. İş cinayetinde yakınlarını kaybeden işçi aileler Galatasaray Meydanı’nın yasaklanması nedeniyle Beyoğlu’ndaki Tel Sokak’ta bir araya geldi. Aileler adına açıklama yapan İdris Çabuk, Esenyurt’taki Marmara Park Alışveriş Merkezi inşaatında çıkan yangında hayatını kaybeden 11 işçi için 22 Kasım’da görülecek dava duruşmasına katılım çağrısında bulundu. Ailelerin avukatı Berrin Demir ise “Herkesi, bu davaları sahiplenmeye ve takipçisi olmaya çağırıyoruz” dedi. l Haber Merkezi VEFAT Merhume Şadiye ve merhum Kadri Ormanlar'ın oğlu, Nahit ve Namık Ormanlar ile Sabahat Spatar'ın sevgili ağabeyleri, Sinan Aksoy'un dedesi, Ender ve Hasan'ın babası, merhume Saadet Ormanlar'ın çok sevgili eşi NACİ ORMANLAR 3 Kasım 2019 tarihinde vefat etmiştir. Merhumun cenazesi, 5 Kasım 2019 Salı günü (yarın) Zincirlikuyu Camii'nde kılınacak ikindi namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. AİLESİ İstanbul KHK’liler Platformu, KHK’lerin TBMM tarafından iptal edilerek, haksız yere işten çıkarılanların işlerine iade edilmesini istedi. Kadıköy İskelesi’nde dün bir araya gelen platform üyeleri “Meclis göreve, KHK’ler bir gecede çöpe” pankartı açarak eylem yaptı. Grup adına yapılan açıklamada, bir gecede işleri elinden alınan KHK’lilere ikinci sınıf insan muamelesi yapıldığı öne sürüldü. Platform üyeleri “Evime temizliğe gelen kişi daire başkanlığından ihraç edilmiş; KHK’lilerden özür diliyorum” diyen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın özrünü kabul etmediklerini belirterek Arınç’ın özrünü KHK’lerin iptali için samimi çalışma yapması durumunda kabul edeceklerini kaydettiler. “Devlet yetkililerinin patron gibi ‘benim çalışmak istemediklerim çalışamaz’ anlayışının, adam kayırmanın, keyfe göre il dışı sürgünlerin tamamıyla hukuksuzluk olduğunu” kaydeden platform üyeleri, en kısa zamanda bu hatalardan vazgeçmesi gerektiğini dile getirdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet AYDOĞAN’ın BAŞVURusu Polis şiddetine tazminat davası Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü haftasındaki buluşmasında polisin sert mü dahalesi sonucu vücudunda kırıklar olu şan Aydın Aydoğan, İçişleri Bakanlığı ale hine tazminat davası açtı. Aydoğan, Gezi Parkı Direnişi’nde de polisin attığı biber gazı kapsü lü ile ayağından yaralanmıştı. Aydoğan, 25 Ağustos 2018 tarihinde yaşa nan olayın ar dından polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcı lığın olay sıra sında orada bu lunup bulunma dığının belirsiz Aydın Aydoğan olduğu gerekçe siyle takipsizlik kararı vermesinin ar dından Aydoğan geçen temmuz ayın da Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bi reysel başvuru yaptı. Bu başvurudan da henüz sonuç ala mayan Aydoğan bu kez de İstanbul İdare Mahkemesi’ne başvurarak İçiş leri Bakanlığı aleyhine tazminat da vası açtı. Avukat Hacer Çekiç Gündüz tarafından mahkemeye sunulan dilek çede, polisler tarafından hukuka aykı rı şekilde hakaret, küfür ve darp edi len Aydoğan’ın sol kolunda, çenesin de ve dişlerinde kalıcı hasar meydana geldiği belirtildi. Avukat Gündüz, güvenlik güçleri nin uyguladığı şiddetten doğrudan so rumlu olduğunu kaydettiği İçişleri Bakanlığı’ndan 10 bin maddi, 50 bin manevi tazminat talebinde bulunuldu. l İSTANBUL / Cumhuriyet