19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ECE KURTULUŞ 927 KASIM 2019 ÇARŞAMBA Vekillere ‘güvence’ arayışıAKP, bakmakla yükümlü olmadıkları kişileri de devlete baktırma derdine düştü KAMU GÖREVLİLERİ YARGILANIYOR ‘İhbar tutanağı cinayetten sonra çözüldü’ SEYHAN AVŞAR Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ci nayetine ilişkin 4’ü tutuklu 77 kamu görevlisinin yargılandığı dava dün görüldü. İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün gö Dink rülen duruşmada ilk olarak Trabzon’dan SEGBİS’le dönemin Trabzon Jan darma Görevlisi Hasan Gözalan tanık sıfatıyla dinlendi. Gözalan, Dink cinayeti ile ilgili ihbar tutanağını cinayet işlendikten sonra çözdük lerini anlattı. Gözalan, “Ben çözüm yaparken Samast, Samsun’da yakalanmıştı” dedi. ‘Orhan Pamuk’un adı geldi’ Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, “Trabzon’da görevli olduğunuz 2004 ile 2007 yılları arasında Hrant Dink de dahil olmak üzere başka cinayet planlamasına ilişkin bilgi aldınız mı” diye sorunca Gözalan, “Hrant Dink’in adını duymadım ama Orhan Pamuk’un adı gelmişti” yanıtını verdi. Daha sonra dönemin Trabzon Jandarma Görevlisi Uğur Erdoğan, SEGBİS aracılığıyla tanık olarak dinlendi. Dink’in adını cinayetten bir ay önce aynı birimde çalıştığı Okan Şimşek ve Veysel Şahin’den duyduğunu aktaran Erdoğan, “Odadaki bilgisayarından Dink’in fotoğraflarına ve Agos’un sayfalarına bakıyordu. Orada gördüm” dedi. ‘Önlem için yazı yazıldı’ Tanık olarak dinlenen eski emniyet müdürü Yunus Dolar ise cinayet öncesinde Agos gazetesi önünde protestolar olduğunu anımsatarak “Onun dışında bir bilgim yok” dedi. Mahkeme başkanı “Cinayete ilişkin herhangi bir ihbar var mıydı” diye sordu. Dolar ise, “Agos önündeki basın açıklamasından sonra tedbir alınması için yazı yazıldığı dışında bir şey hatırlamıyorum” dedi. Mahkeme başkanı sanıklardan Ercan Gün’ün “FETÖ ilişkisine dair ne biliyorsunuz” diye sorunca Dolar, eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın talimatlarını o dönem polis muhabirliği yapan gazeteci Ercan Gün aracılığıyla ilettiğini öne sürdü. l İSTANBUL ABD MALİYE BAKANLIĞI YETKİLİSİ: Trump, Halkbank için talimat verdi Washington ile Ankara arasında son dö nemin gerilimli başlıklarından olan ve ABD’de İran yaptırımlarının delinmesinde rol sahibi olmakla suçlanan Halkbank konusunda ABD Başkanı Donald Trump’ın da devrede olduğu teyit edildi. ABD Senatosu’nun Mali İşler Komisyonu’nun kıdemli Demokrat üyesi Oregon Senatörü Ron Wyden’ın sorusuna yanıt veren bir ABD Maliye Bakanlığı yetkilisi, Erdoğan’la görüştükten sonra Trump’ın ABD Başkanı Maliye ve Adalet bakanlıklarına olası Halkbank yaptırımların etkileri hakkında inceleme yapmak üzere talimat verdiğini açıkladı. ‘Ukrayna’yı hatırlattı’ Wyden, yanıtın daha fazla soru işaretlerine neden olduğunu belirterek Twitter’dan açıklama yaptı. Wyden, “Halkbank, ABD’nin tarihinde İran’a yaptırımlara yönelik en kapsamlı ihlalle suçlanıyor. ABD Kongresi, Trump ve Rudy Giuliani’nin (Trump’ın avukatı ve eski New York Belediye Başkanı) Halkbank’la ilgili sürece müdahale edip etmediklerini, bu ikilinin tıpkı Ukrayna’yla ilgili yaşananlarda olduğu gibi hükümet yetkililerini kişisel planları doğrultusunda hareket etmeye zorlayıp zorlamadıklarını incelemelidir” ifadelerini kullandı. The Hill internet sitesinde yer alan haberde, “Trump’ın iddianameyi geciktirme çabasında olup olmadığına ilişkin soru işaretlerini yarattığı” belirtildi. l Dış Haberler AİHM’DE WIKIPEDIA MÜTALAASI ‘Türkiye’de orantısız bir sansür var’ Türkiye’de Wikipedia’ya yönelik erişim yasağına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) süren davaya müdahil olan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic mütalaasını sundu. Mijatovic, “Türkiye’de internet yasakları son derece orantısız. Tüm mevzuat değişmeli” dedi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Türkiye’yi terör örgütleriyle işbirliği halinde göstermeye çalıştığı gerekçesiyle Wikipedia’ya erişimi 29 Nisan 2017’de engellemişti. Mütalaada yasaklarla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin daha özgürlükçü kararlar verdiğini ancak yerel mahkemelerin Anayasa Mahkemesi kararlarına direndiği değişik örneklerle anlatıldı. l Haber Merkezi AKP, TBMM Genel Kurulu gündemine gelen 95 maddelik torba teklifin milletvekilleri, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve ba kanların tüm sağlık giderlerinin dev let tarafından karşılan masına ilişkin maddele ri üzerinde yeniden ça lışma yapıyor. emine kaplan Teklifin 51. maddesinde, mevcut ve eski milletvekilleri ile açıktan atandığı bakanlık görevi sona eren lerin ve bakmakla yükümlü olduk ları aile fertlerinin sağlık giderle rinin TBMM bütçesinden karşılan masıyla ilgili yasa maddesinin uy gulanmasına ilişkin usul ve esasla rın TBMM Başkanlık Divanı’nca çı karılan yönetmelikle belirlenme si öngörülmüştü. Buna gerekçe ola rak da Sayıştay’ın “bakmakla yü kümlü oldukları” koşulu aranmak sızın milletvekillerinin anne ve ba baları ile çocuklarının sağlık gider lerinin TBMM tarafından karşılandı ğı, bunun yasaya aykırı olduğu sap taması gösterilmişti. AKP’de, yasada “bakmakla yükümlü oldukları” iba resi varken yönetmelikle bir düzen leme yapılmasının yeterli olmayaca Giderlerin TBMM tarafından karşılanması için torba teklife “yönetmelikle düzenleme” maddesi koyan AKP, yönetmeliğin yeterli olmayacağı kaygısı üzerine ilgili yasada değişiklik yapılması üzerinde duruyor. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’ın mevcut ve eski üyeleri de aynı haktan yararlanacak. Sadece vekiller değil Milletvekillerinin sağlık giderleriyle ilgili yapılacak düzenleme, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve Sayıştay’ın mevcut ve eski üyelerini de etkiliyor. Danıştay, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yasalarında, bu kurumların başkanı, başsavcısı, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderlerinin “TBMM üyelerinin tabi oldukları hükümler ve esaslar çerçevesinde” kendi kurumlarının bütçesinden karşılanması hükmü yer alıyor. ğı görüşleri üzerine ilgili yasadan bu ibarenin çıkarılması gerektiği üzerinde duruluyor. TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeler sırasında bu yönde önerge verilebileceği kaydediliyor. Teklifin bir diğer tartışmalı maddesi ise, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, bu görevde bulunmuş olanlar ile bunların eşleri, anne ve babaları ile bakmakla yükümlü oldukları çocuklarının sağlık giderlerinin “TBMM üyelerinin tabi oldukları hükümler ve esaslar çerçevesinde” Cumhurbaşkanlığı bütçesinden ödenmesine ilişkin düzenleme. Bakandan fark istenince Bu düzenlemenin geçen mayıs ayında özel bir hastanede eşi doğum yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’den hastane masraflarının istenmesi üzerine getirildiği öğrenildi. Ancak bunun için yasal bir düzenleme yapılmasına gerek olup olmadığı, uygulamada yorumla bakanların sağlık giderlerinin karşılanıp karşılanamayacağı tartışılıyor. Konunun uygulamada çözülebileceğine kanaat getirilirse maddenin metinden çıkarılabileceği ya da teklifteki başka bir maddeye monte edilebileceği kaydediliyor. l ANKARA Akgündüz Caprise Gold’a Jet Fadıl baskını Kamuoyunda “Jet Fadıl” olarak bilinen Fadıl Akgündüz, yeniden inşaat izni aldığını söyleyerek avukatları ve polis eşliğinde önceki gün akşam Bayrampaşa’da bulunan Caprice Gold inşaatına gelip kendi güvenlik görevlilerini inşaat alanının girişine yerleştirdi. Akgündüz’ün inşaatın artık kendi yönetiminde olduğunu söylediği öne sürüldü. Olayı duyan Caprice Gold Mağdurları Derneği üyeleri inşaat alanına gitti. Dernek ve site yönetim kurulu başkanı Talip Metehanoğlu, “Geldiğimizde gitmişti. 28 bin kişi mağdur. Fadıl Bey buraya geliyor ‘bey’ oluyor biz burada işgalci oluyoruz” dedi. l DHA Barolar meydan okuduFeyzioğlu’nun seçim hatırlatması yapmasına hedefteki barolar tepki gösterdi Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun 12 baro için, “1 sene sonra seçimleri var” diyerek seçim hatırlatması yapması üzerine hedefteki barolar, Avukatlık Kanunu’nun 83. maddesini anımsatarak “Seçimden kaçmıyoruz. Buyurun kent barolarını olağanüstü genel kurula çağırın. Hodri meydan” teklifinde bulundu. Feyzioğlu, özel bir televizyon kanalında katıldığı programda, TBB’yi olağanüstü genel kurula çağıran 12 baro hakkında “12 baromuzun 1 sene sonra kendi seçimleri var. ‘Biz sizin için şunu yaptık’ diyemeyecekler. İstanbul Barosu’nda 48 binden 8 bini almış. Sayın İstanbul, Ankara, İzmir Barosu Başkanı’na somut olarak meslektaşların için hangi katkıda bulundun dediklerinde verilecek cevapları yok. Benim seçimim 1.5 sene sonra, onların seçimi 1 sene sonra. Metin Feyzioğlu’na vurarak ‘Kendisi gibi korkmuyoruz’ Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, “TBB başkanının kanunda yetkisi var” ifadelerini kullanarak “Çağırsın toplayalım, Ankara Barosu Genel Kurulu’nu, takdir meslektaşlarımızın. Kendisi gibi korkmuyor, daveti heyecanla bekliyoruz” dedi. Şanlıurfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel, “12 barodan biri olan Şanlıurfa Barosu’nun genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağırın, kim seçimden korkuyor, herkes görsün” diye konuştu. Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, Adana Baro Başkanı Veli Küçük, Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt da Feyzioğlu’na tepki gösterdi. geçirdiler, icraat yapmadılar. Yargı reformu paketi çıktıkça, devamı da çıktıkça ‘eyvah, eyvah’ diyorlar, mesele bu” açıklamalarında bulunmuştu. Feyzioğlu’nun “48 bin oydan 8 bini ni almış” diye seçimleri hatırlattığı İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu sosyal medya hesabından, “Ben işimi Orhan Apaydın’a bakarak yapıyorum. İstanbul Barosu’nun mücadele geleneği, onun yaşamını almıştı. Mücadele bizim saygınlığımızın kaynağıdır. Mücadele etmezsek Apaydın’a borçlanırız biz... Bu işler rakamlarla, sayılarla, matematikle izah edilmez. Anlatacağız anlamayanlara. Asla unutulmayacaksınız, bu doğru. Tarih sizi 2010 referandumunun ‘yetmez ama evetçiler’ gibi anacak” dedi. Durakoğlu açıklamasına şöyle devam etti: “Şimdi açık teklif: Topla genel kurulu; istemiyorsan seçim de yapma. Seni seçen delegelere ‘eksenindeki kaymayı’ anlatıp güvenoyu iste. Gel soralım avukatlara. TV ekranına değil, avukatların arasına gel. Buna yetmiyorsa yüreğin, İstanbul Barosu Genel Kurulu’nu topla.” l İSTANBUL/Cumhuriyet TESLİM TÖRE'Yİ UNUTMAYACAĞIZ Erdoğan’ın dört tarzı siyaseti! AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefet partilerine dört temel bakışı var. Bugün, günlük gelişmelerin dışına çıkalım, bu konuyu sütuna yatıralım. Birinci bakış, kendi tabanının da çevresinde yer alan partileri ya da parti liderlerini AKP’ye katıp içeride eritmek. O eritmeden katıksız destekçiler çıkarmak. Bunun iki somut örneği var: Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu. Kurtulmuş, Has Parti’yi kurduğunda, Saadet Partililer çok rahatsız oldu. İş, şiddete kadar vardı. Kurtulmuş’tan endişe eden bir kişi daha vardı: Erdoğan. 2012 yılında Kurtulmuş, Has Parti’yi feshetti, kendisi de çevresiyle AKP’ye katıldı. O gün Kurtulmuş, “Bize reddedilmesi zor bir teklif yapıldı” dedi.  Erdoğan, ikna gücü çok yüksek bir lider. Hangi güç türünü kullandı, bilemiyoruz. Soylu da, 20082009’da Demokrat Parti Genel Başlanlığı yaptıktan sonra, 12 Eylül 2010 referandumunda “evet” için çok yüksek yararlılıklar gösterdi, devamında AKP’ye geçip yükselmeye başladı. Derler ya: Yüksel ki yerin bu yer değildir, Saldır herkese liderini sevindir! HHH İkinci tarzı siyaset, muhalefet partisini içinde eritmeyip dışarıdan desteklemesini sağlamak. Bu da en az birinci kadar yararlı. MHP ve BBP bunun en somut örneklerinden.  AKP siyasetimize, “iktidarı destekleyen muhalefet partileri” diye özetleyebileceğimiz müthiş bir kavram kazandırdı. Bu yöntemin iki yönlü faydası var. Birincisi AKP’ye güç katıyor, ikincisi de AKP’yi eleştiren öteki muhalefet partilerine cevap veriyor!  AKP için bundan iyisi Şam’da kayısı... Üçüncüsü, ilk iki yöntemin tutmadığı durumlarda, muhalefet partisinin kendisine muhalefet etmemesini sağlamak. Bu olacak şey mi, adı üstünde muhalefet partisi, iktidarın yanlışlarını eleştirir, diyebilirsiniz. Ancak bu, Erdoğan’ın tarzı siyaseti için geçerli değil. Bununla ilgili örneklerden biri Saadet Partisi. Erdoğan Saadet’e şöyle bakıyor: Parti küçüktür, ama insanın ayağına dolanır! Önce Has Parti muamelesi yapmak istedi, olmadı. Saray’da görüştüler. Erdoğan’ın reddedilmesi zor, her biri ötekinden çekici önerileri Temel Karamollaoğlu katında kabul görmedi. Erdoğan sonunda şuna da fit oldu: Hiç değilse Millet İttifakı’na yakın durma! Derken siyasi sahnemize yeni bir parti katıldı: Yeniden Refah Partisi! Başında da tanıdık bir isim: Fatih Erdoğan! Geçen gün muhterem Fatih Beyefendi’nin önümüzdeki seçimde AKP listesinden milletvekili olabileceğini söyleyince, açıklama yaptılar. “Bizim Cumhurbaşkanı’nın organizasyonu olduğumuz doğru değildir” dediler. Biz böyle bir şey demedik, sadece Fatih Bey AKP’den vekil olabilir dedik. Bekleyip göreceğiz! Dördüncü tarzı siyaset ise şu: Yanına çekemeyeceğin partileri, erozyona uğrat, yıprat, şeytanlaştır, itibarsızlaştır... Bunun yakın geçmişte başlayan, hâlâ yürürlükte olan yol haritası şöyle: PKK üzerinden HDP’ye, HDP üzerinden CHP’ye yüklen, sonra dön İYİ Parti’ye, “Senin bu yapı ile ne işin var” de! Bu yöntemden istedikleri sonucu alamadılar. Belki de Millet İttifakı’nı parçalamak yerine, bunun motor gücünü parçalamak daha uygun! HHH İktidar, muhalefetin etkisiz olmasını isteyebilir, ama bunu etik olmayan yollarla, “Her şey mubah” diye yaparsa o ülke siyaseti çürür. Akla her şey gelir... Siyaset kirlenir... Tıpkı hava kirliliği gibi, siyaset kirlenince bundan az ya da çok, herkes payını alır. Pek çok güncel istemin başına şunu koymak gerek: Temiz siyaset! 1968‘in sıra dışı devrimci önderlerinden Teslim Töre’yi yurt dışında siyasi sürgün olarak yaşadığı İsviçre’nin Bern kentinde 24.11.2019 sabahında yitirdik. Yurtdışından yoldaşları ve dostları İsviçre’de yaptıkları tören ve anmalardan sonra Teslim Töre‘yi mücadelesinin ve ömrünün büyük bölümünü geçirdiği ülkesine uğurlayacaklar. Teslim Töre 28.11.2019 (Perşembe) tarihinde Karacaahmet Sultan Dergahın’da 13.30'da yapılacak anma etkinliğinin ardından Karacaahmet Mezarlığında yoldaşı Sinan Cemgil‘in yakınında toprağa uğurlanacaktır. Bütün siyasi çevreleri, sol, sosyalist, devrimci ve ilerici güçleri, halklarımızı ve dostlarını onu son yolculuğuna beraberce ve omuz omuza uğurlamaya çağırıyoruz. Anısını mücadelemizde yaşatacağız FABRİKALAR TARLALAR SİYASİ İKTİDAR HERŞEY EMEĞİN OLACAK CENAZE TÖRENİ: TARİH: 28.11.2016 YER: KARACAAHMET SULTAN DERGAHI SAAT: 13.30 ÜSKÜDAR KARACAAHMET MEZARLIĞI Ailesi ve Yoldaşları Gazeteci Berivan Altan gözaltına alındı Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Berivan Altan, dün sabah saatlerinde Ankara’daki evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Altan hakkında, Mersin 3. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından yakalama kararı çıkarıldığı öğrenildi. Mersin’e götürülen Altan’ın dosyasında kısıtlılık kararı olduğu ve 24 saat avukat görüş yasağı alındığı öğrenildi. l Haber Merkezi 3 HDP’li tutuklandı Haklarındaki terör soruşturması kapsamın da İçişleri Bakanlığı’nca görevlerinden alınan ve 16 Kasım’da gözaltına alınan Mardin’in eski Mazıdağı Belediye Başkanı Nalan Özaydın, Derik’in eski Belediye Başkanı Mülkiye Esmez ve Savur’un eski Belediye Başkanı Gülistan Öncü’nün Emniyet’teki sorgulamaları dün tamamlandı. Adliyeye sevk edilen Özaydın, Esmez ve Öncü savcılık ifadelerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece “Silahlı terör örgütüne üye olmak” gerekçesiyle tutuklandı. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle