19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 22 KASIM 2019 CUMA EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER Mühendisler devrede Uluslararası sözlüklerden birinde “siyaset”in tanımı şöyle yapılır: “Bir kişinin ya da kurumun durumunu daha iyileştirmek ya da gücünü pekiştirmek için yürüttüğü faaliyetlere verilen genel ad...” Yine aynı sözlükte “siyaset mühendisliği” şöyle tanımlanıyor: “Aralarında darbenin de bulunduğu bazı yöntemlerle, kimi zaman da siyasi sistemi, seçim sistemini, devlet yapısını değiştirerek, türlü yöntemlerle siyasi amaçlara ulaşma çabası.” Türkiye’nin siyasi yaşamında sık sık başvurulan bir suçlama biçimi olarak kullanılan bu kavramın hayata geçirilmesinde akıl almaz yöntemler uygulanıyor. Siyasi partiler tarihimiz de, aslında biraz da “birinin ötekinin içine burnunu sokması ve çomaklaması” pratiklerinin tarihi değil midir? 1940’lardan 50’lerden başlayarak, 70’lere 80’lere kadar sarkan ibret verici öyküler yok mudur bu “buram buram çakallık kokan” tarihi kayıtlarda? Son 2 gündür yaşadığımız “AKP Genel Başkanı (Cumhurbaşkanı görevi de yapıyor) önemli bir CHP’li ile CHP genel başkanlığına adaylık (tayin?) meselesini görüşmüş” söylentisi de bu tür mühendisliğin ne boyutlara varabildiğini hatırlattı bizlere. Sözcü başyazarı Rahmi Turan’ın “kulağına üflenen” bu söylentiye konu olan kişi çıkıp da tabii ki “bendim” demedi. AKP Genel Başkanı’nın sözcüsü de yalanladı bu iddiayı. Ama en önemlisi, CHP kulislerinde de yaygın olan kanıyı, bizzat CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu doğruladı. “Olabilir. İnanırım. Doğrudur” deyiverdi. “Bizi kendi içinde kavgalı bir parti gibi göstermeye çalışıyorlar. Bunun için ekipler kurdular. Böyle gösterecekler ki, seçmende ‘bunlar devleti yönetemez’ duygusunu oluşturmak isteyecekler” diye de ekledi. Makul açıklamalar. Ama bence bu durumda gereksizdi. “Bizim dışımızda dedikodular. Biz işimize bakıyoruz. Kimse çıksın anlatsın” deyip kestirip atabilirdi. Üstelik şu an itibarı ile, kendi koltuğu (Sn. Kılıçdaroğlu) bir hayli konsolide edilmiş durumdayken...  Bütün bunların gerçekleştiği ortama ve konjonktüre bakalım. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı içinde, bizzat da AKP’nin kendi içinde düzinelerle “bölünmekopmaayrışmaçatışmaküskünlükitişkakış” senaryoları, haberleri, dedikoduları dolaşırken. Belli ki AKP mahfillerinde “karşı tarafa bir sis bombası atmalı ki, bu tarafta olup biteni göremesin kimse” planı yapılmış. Eski, kokmuş ve ucuz senaryolar tabii. Hem de erken seçim niyetleri, gündemin özellikle de ekonominin bu konudaki dayatması sürerken. Çoğunluğun ortak kanısı, gelecek yıl bu ülkeyi bir erken seçimin beklediği şeklinde. Herkes faaliyetini, örgütlenmesini, kongre hazırlıklarını ve hesaplarını buna göre yapıyor. Hem bireysel olarak siyasetin her düzeyinde hem de örgütler düzeyinde. Bu bağlamda, yukarıda sözü edilen son olaydaki gibi kim bilir daha ne “bombalar” duyacağız. “Mühendis medya”da, bini bir paraya gidecek bunların. Hazır olalım.  Ama bütün bunların, ülkenin tarihi boyutta kapkara ekonomik ve sosyal manzarasını unutturmasına izin vermeyelim. Açlık ve çaresizlik intiharlarını, dışarıda içine düştüğümüz tarihi ve kapkara yalnızlığı, yaklaşan dış konjonktürel ve ekonomik tehlikeleri unutturmalarına da asla müsamaha etmeyelim. Özetle: Çapsız siyasi mühendislerin, gündem çarpıtıcıların çapsız “sis bombalarına” birer tekme koyup karşı tarafa iade edelim. 5Y1B1F kurnazlığı Geçmişin muktedir hizmetkârı gazetecilerinden biri, hafta başında bir özel (YouTube) kanalda, kendi aklınca “bomba ifşaatta” bulundu. “Ben büyük makamlara danışmanlık yaparken, bazı yayın yönetmenleri ertesi günün manşetlerini bana yolluyorlardı” diyerek hem şişinme hem de birilerine “çakma” çabasına girişti. Biz de (benim gibi başkaları da) haliyle “Yok öyle yağma. İsim açıklamalısın. Hatta. Bununla da yetinmeyip o gün sen bu yalakalara ne yanıt verdin? Kabul etmedin mi gönderilen manşetleri? O sistemi çalıştırmadın mı? İtiraz ettin mi” sorularını sorduk. Yanıt gelmedi tabii. Bunun yerine “Kim yapmıyordu ki? Hangi dönemde olmadı ki? 27 Mayıs’ta şu oldu, Demirel döneminde bu oldu Çiller döneminde şu oldu..” gibi “sui misal”lerle laf kalabalığına boğmaya çalıştı. Dahası “Muhalefetin de kendi yalaka medyası yok mu?” demeye getirdi, (aynı derecede yanlış olsa da, muhalefeti destekler gazetecilik ile iktidara yanaşmabesleme gazetecilik arasında önemli bir fark bulunduğunu bilmezden gelerek. Aklınca uyanıklık ederek üste çıkacak ya...) Peşini bırakmayacağız bu soruların. AKP iktidarının 17 yılı boyunca, medyaya nasıl hâkim olunduğunu, kamu bankası destekli satın aldırmalarla, siyasi ve ekonomik tehditle, kol bükme ile oluşturulan emirkomuta gazeteciliğini, bu tartışmanın kahramanı(!) eski AA Genel Müdürü Kemal Öztürk de dahil, bu dönemin danışmansözcüemir eri gazeteci kılıklılarını hep sorgulayacağız, kovalayacağız. Çünkü bu dönemin en önemli karakteristiklerinden biridir emirkomuta gazeteciliği. Yandaş, yalaka, yılışık, yalancı, yavşak, besleme ve friendly (5Y1B1F) medyası. Yağma yok, gidinin uyanıkları! Nefes aldığımız müddetçe peşinizdeyiz. Hukuk ayıbı sürüyorMahkeme Kadri Gürsel’e beraat verirken, diğer sanıklar için Yargıtay’ın bozma kararına direndi Şiddetsiz Yaşam Ödülleri sahiplerine verildi ‘İnsana ve hayvana adalet’ Şiddetsiz Toplum Derneği 2018 Şiddetsiz Yaşam Ödülleri, düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Gazetemizin katledilen yazarları Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok’un anısına da ödül verilen törende, gazetemiz yazarı Zülal Kalkandelen de, “hayvan hakları” alanında ödül aldı. Prof. Dr. Aksoy, Prof Dr. Kışlalı ve Doç. Dr. Üçok’un anısına verilen “insan hakları” ödüllerini Aksoy’un eşi Ülkü Aksoy, Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı aldı. Bahriye Üçok’un ödülü ise ADD Genel Sekreteri Petekkaya’ya sunuldu. Zülal Kalkandelen yaptığı konuşmada, “Şiddetle mücadele, bir toplumsal adalet mücadelesidir ve hiçbir adalet mücadelesi bir özneye ağırlık verilerek yapılamaz. Onlara yapılan şiddete karşı durmadan diğerlerinde de başarıyı kazanamayacağız. O nedenle ‘insana ve hayvana adalet’ diyorum” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet Gazetemiz yazarı Zülal Kalkandelen, “hayvan hakları” alanındaki çalışmaları nedeniyle ödül aldı. Yargıtay, Türk Telekom binası işgalindeki müebbetleri onadı Yargıtay 16. Ceza Dairesi, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Ulus’taki Türk Telekom binasının işgal edilmesine ilişkin davada, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanıklar hakkında verdiği karara yönelik temyiz incelemesini tamamladı. Buna göre, biri eski binbaşı olmak üzere toplam 13 sanığa “anayasal düzeni or tadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onandı. Daire, 15 kişi hakkında aynı suçtan verilen “müebbet hapis” cezasının da onanmasına hükmederken, tüm sanıklara “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan verilen hapis cezasını ise eksik soruşturma gerekçesiyle bozdu. l ANKARA SEYHAN AVŞAR Gazetemiz eski yönetici, yazar ve çalışanları hakkında yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararlarının Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından bozulmasının ardından Cumhuriyet davası dün yeniden görüldü. Mahkeme 12 sanık hakkındaki hapis cezalarıyla ilgili olarak Yargıtay’ın kararına direnirken Anayasa Mahkemesi’nin kararını dikkate alarak Kadri Gürsel’in beraatına hükmetti. Dosya yeniden Yargıtay’a gönderilecek. Bir süre önce başkanı değişen İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen davaya sanıklar Orhan Erinç, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Aydın Engin, Hikmet Çetinkaya, Güray Tekin Öz, Kadri Gürsel, Musa Kart, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku, Ahmet Şık ile Önder Çelik katıldı. Duruşmayı İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, TGC Başkanı Turgay Olcayto, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve çok sayıda gazeteci izledi. Mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, Yargıtay’ın bozma kararına karşın mahkemenin direnmesini talep etti. Mütalaaya karşı söz alan gazeteci Kadri Gürsel Yargıtay’ın bozma kararına uyularak haklarında beraat verilmesini istedi. Yargıtay ilamı konusundaki görüşlerini soran mahkeme başkanının, “Evet kaptan, kaptan kim” diyerek Akın Atalay’ı çağırması tepki çekti. Bunun üzerine mahkeme başkanı “Espri yaptım” dedi. Atalay ise duruşma savcısının mütalaasında Yar gıtay kararının hangi yönden hukuka aykırı olduğunu belirtmediğine değinerek, mütalaayı kabul etmediğini söyledi. Atalay, davada ifade özgürlüğünün ve gazeteciliğin yargılanarak cezalandırıldığını belirtti. Aydın Engin, yaşananların hukuk ayıbı olduğunu vurguladı. Avukat Bülent Utku Cumhuriyet’e yapılan operasyonun siyasi olduğuna dikkat çekti. Gazeteci Murat Sabuncu gazetecilik yapmaya devam edeceklerini söyledi. Dava süreci boyunca kendilerine yöneltilen suçlamaları tek tek çürüttüklerini vurgulayan Hakan Kara da mahkemenin bu açıklamaları duymamış gibi davrandığını ifade etti. Hikmet Çetinkaya ise herhangi bir suç işlemediğinin altını çizerek beraat talebini yineledi. Hapis cezası kararı Kararını açıklayan mahkeme heyeti, 12 kişiye verilen hapis cezalarıyla ilgili Yargıtay’ın bozma kararına direnerek tekrar hapis cezası kararı verdi. Mahkeme, “terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme” suçundan 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılan Kadri Gürsel’in hükmünün Yargıtay’ın bozma ilamı doğrultusunda kaldırılmasına ve beraatına hükmetti. Mahkeme ilk kararında, “terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme” suçundan Atalay’a 7 yıl 13 ay 15 gün, Erinç’e 6 yıl 3 ay, Sabuncu ve Şık’a 7 yıl 6’şar ay, Utku’ya 4 yıl 6 ay, Engin’e 7 yıl 6 ay, Çetinkaya’ya 6 yıl 3 ay, Öz, Kart, Kara, Güngör ile Çelik’e 3 yıl 9’ar ay ve Yusuf Emre İper’e 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası vermişti. T.C. İSKENDERUN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN / BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2015/1217 Esas Davacı, TC ZİRAAT BANKASI AŞ BELEN ŞB ileDavalılar, GÜLİSTAN ZÜNDEL, HALİL ÇELİK, LEYLA SAY, MUSTAFA ÇELİK, SELBİ ÇELİK, SİBEL DAMLA BAHADIR, SONGÜL TANRIVERDİ, VEYSEL ÇELİK, ZAHİDE ÇELİK arasında mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davası nedeniyle; Mahkememizce davalı SİBEL DAMLA BAHADIR’ a dava dilekçesinde belirtilen adrese duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi, bilirkişi raporu ve duruşma gün ve saatinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Dava davalıların murisi Halil Çelik’in davacı bankadan çekmiş olduğu 19.062,31TL kredi borcundan doğan alacağa ilişkin icra takibi başlatılmış olup, toplamda 20.196,65TL borcun tahsili amacıyla haciz yolu ile yapılan takibe davalıların itirazına ilişkin açılan itirazın iptali davasından ibarettir. Dosyanın bilirkişi incelemesi neticesinde; bilirkişi raporunda takip tarihi itibarı ile talep edilebilir tutarın 20.019,21TL olabileceğini dair tespit ve kanaatlerini içeren rapor tanzim etmiştir. Duruşma Günü: 13/02/2020 günü saat: 09:00’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde HMK 186 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu ile birlikte açıklanan Dava Dilekçesi, Bilirkişi raporu ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere Davalı Sibel Damla Bahadır’ a ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1088329) T.C. İSKENDERUN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2019/234 Esas 11/11/2019 Konu: Gaiplik ilanı hk. Azranahmat oğlu Rahmo ile İbrahim Hafif adresi meçhul Davacı Hazinei Maliye tarafından açılan gaiplik ve tapu tescil davası nedeniyle; Davacı Hazinei Maliye vekili tarafından kayyum vasıtası ile idare edilen Hatay ili Belen ilçesi Güzelyayla (Soğukoluk) köyünde kain bulunan 4925 m2 yüzölçümlü 342 parsel (ifraz görerek 1085ve 1086 parsel numarasını almış) sayılı gayrimenkul taşınmaz maliki Azranahmat oğlu Rahmo ile İbrahim Hafif’in gaipliğine karar verilmesi ve adına kayıtlı taşınmazın hazine adına tescilitalep edilmiş olup; Gaipliğine karar verilmesi istenen Azranahmat oğlu Rahmo ile İbrahim Hafif ‘in MK’nun 32. maddesinin 2. fıkrası gereğince hayat ve mevatından malumatı olanlar veya mirasçıları varsa Mahkememizin 2019/234 esas sayılı dosyasına ilan tarihinden itibaren 3 ay içinde mahkememize bildirilmesi ve müracaatı hususu ilan olunur.11/11/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1088336) T.C. BİGADİÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2019/371 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Balıkesir Bigadiç İskele Mahallesi MEVKİİ: Acepli İçi ADA NO: 178 PARSEL NO: 35 VASFI: Tarla YÜZÖLÇÜMÜ: 3766,67 M2. MALİKİN ADI VE SOYADI: Nuri Acar KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Bigadiç Bor İşletme Müdürlüğü KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: Bigadiç İskele/Karesi Mahallesi 178 ada 35 parselin kamulaştırılması Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2019/371 Esas Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 19/11/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1088815) T.C. ŞANLIURFA 1. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018 / 163 KARAR NO: 2019/429 Davacı, AYŞE AKSOY ile Davalılar, ASIA ALDADA, CASIM KAÇMAZ, TURGUTAKSOY, ŞANLIURFAEYYÜBİYE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ arasında mahkememizde görülmekte olan Babalık (Babalık Davası) davasının 12/09/2019 tarihli kararı ile; 1Davacının çocuk YAREN KAÇMAZ ın babasının CASIM KAÇMAZ olmadığına yönelik soy bağının reddi talebinin aktif husumet yokluğundan REDDİNE 2Davacının çocuk YAREN KAÇMAZ ın babasının TURGUT AKSOY olduğuna yönelik babalığın tespiti talebinin REDDİNE 3Davacının çocuk YAREN KAÇMAZ ın anne ismine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi talebinin KABULÜ ile Şanlıurfa ili Akçakale ilçesi Büyük naneli mahallesi cilt: 116 hane:16 T.C. 29843427638 olan 02/10/2012 doğum tarihli YAREN KAÇMAZ ın annesinin Asıa ALDADA olmadığının tespiti ile buna yönelik nüfus kaydının iptaline Şanlıurfa ili Akçakale ilçesi Büyük naneli mahallesi cilt:116 hane:16 T.C. 29843427638 olan 02/10/2012 doğum tarihli YAREN KAÇMAZ ın annesinin T.C. 26552526362 olan 20/08/1986 doğumlu Salih ve Dehebe kızı AYŞE AKSOY olduğunun tespiti ilenüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine, Karar verilmiş olup davalı ASIA ALDADA’nın adreslerine gönderilen tebligatların tebliğ edilememesi nedeniyle iş bu kararın yayımı tarihinden itibaren iki hafta sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ve bu tarihten itibaren iki hafta içerisinde İstinaf Kanun Yoluna başvurusu yapma hakkı olduğuna dair karar ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1088636) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2016/601 KARAR NO: 2019/175 DAVALI: DURSUN AYDIN Davacı Fahri Yıldız tarafından davalılar Dursun Aydın, Saim Yağır, Hale Alsan aleyhine dava konusu İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, Mimarsinan Köyü, Yeldeğirmeni Mevkii, 3502 parsel, BBlok 26 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaz ile ilgili açılan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılamasında mahkememizin 14/05/2019 tarih ve 2016/601 esas 2019/175 karar sayılı kararı ile; 1Davanın REDDİNE, 2Alınması gerekli 44,40 TL harçtan, davacı tarafından peşin yatırılan 170,78 TL harcın mahsubuna, bakiye 55,60 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine, 3Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4Davalı Saim Yağır tarafından yapılan 100,00 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 5Kendilerini vekille temsil ettiren davalılar Saim Yağır ve Hale Alsan yararına yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, 6Yatırılan avanstan harcanmayan kısmın yatırana iadesine, Dair, tarafların yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki (2) hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiş olduğu teblig yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 15/11/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1088443) T.C. BAKIRKÖY 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2019/488 Esas Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Bahar mah/köy. Cilt no:13, Hane no:490 Bsn:22’de kayıtlı T.C. Kimlik No:13855846358 RECEP ve DENİZ oğlu 16/05/1997 doğumlu EKİN KILIÇ KAR’ın nüfusta “EKİN KILIÇ” olan adının “EKİN KILIÇ İSMAİL” olarak, “KAR” olan soyadının “DEMİRÖZ” olarak DÜZELTİLMESİNE, Nüfusa KAYIT ve TESCİLİNE, Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1088679) Ünlü’nün cezası onandı Yargıtay 16. Ceza Dairesi, FETÖ’nün sözde sıkıyönetim listesinde “Elazığ sıkıyönetim komutanı” olan eski Hozat 51. Motorlu Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Abdulkerim Ünlü’ye “anayasayı ihlal”den verilen müebbet hapis cezasını onadı. Daire, ayrıca 39 sanığa örgüt üyeliğinden verilen 6 yıl 3 ay ila 10 yıl arasında değişen hapis cezalarının da onanmasına hükmetti. l ANKARA/Cumhuriyet T.C. İSTANBUL ANADOLU 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/221 Esas KARAR NO: 2019/314 Davacı FATMA YASEMİN KALKAN aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;HÜKÜM: 1Davanın KABULÜNE, 2Gaziantep ili, Nizip ilçesi, Fevzipaşa Mahallesi/Köyü, Cilt No:4, Hane No:64, BSN No:12’de nüfusa kayıtlı, Zeki ile Gülderen kızı 03.05.1968 Nizip doğumlu, 51544768932 T.C. Kimlik numaralı “FATMA YASEMİN”in “FATMA YASEMİN” olan adının TMK 27.Maddesive Nüfus Kanununun 36.maddesi gereğince “YASEMİN” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE, nüfus kayıtlarına “YASEMİN” olarak kayıt ve tesciline, karar verilmiştir. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1088256)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle