19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ avro sterlin FAİZ BORSA 1122 KASIM 2019 CUMA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 5.7000 0.8 kuruş 6.3100 0.5 kuruş 7.4020 1.7 kuruş 11.86 sabit 106.805 20 puan 1804.07 5.72 lira 269.78 65 kuruş AKP, eski milletvekillerinin usulsüz sağlık harcamalarının karşılanması için adım attı Vekilleri ‘kurtarma’ teklifi Büyüme, potansiyelin altında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) 2019’da Türkiye ekonomisi için yüzde 0.3 olan küçülme tahminini yüzde 0.3 büyüme olarak değiştirdi. Kurum, büyüme tahminini 2020 için yüzde 1.6’dan yüzde 3’e, 2021 için yüzde 2.3’ten yüzde 3.2’ye yükseltti. Son “ekonomik görünüm” raporunda OECD, 2019’a ilişkin dünya ekonomisinde öngördüğü yüzde 2.9 büyüme tahminini değiştirmezken, 2020 için büyüme tahminini yüzde 3’ten yüzde 2.9’a düşürdü. OECD, hükümetlerin yatırımları canlandırma işini merkez bankalarına bırakmasıyla küresel ekonomide büyümenin finansal krizden beri en düşük hızında olduğunu belirtti. Türkiye ekonomisine ilişkin tespitler ise şöyle: n Hükümet teşvikleriyle ekonomik büyüme son aylarda beklenenin üzerinde toparlandı ancak zayıf dış talep, jeopolitik belirsizlikler ve bozuk özel sektör bilançoları nedeniyle büyüme gelecek yıl yüzde 3 ile potansiyelin oldukça altında kalacak. n Politikalarla bağlantılı ekonomideki bozulmalar nedeniyle 2017’de yüzde 5.5 olan potansiyel ekonomik büyüme oranı, 2019’da 4.4’e, 2020’de 4’e, 2021’de yüzde 3.9’a inecek. n Yatırımcı güveni kırılgan kalmaya devam ediyor, yatırımlar sert bir şekilde azaldı. n Hükümetin mali politikalarında şeffaflık artırılmalı. n Konkordato başvurularındaki artış, finansal kısıtların yatırım kapasitesinin altını oyduğunu gösteriyor. Güven geçen yıla göre düşük Türkiye İstatistik Kurumu ve Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, kasımda bir önceki aya göre yüzde 5.2 oranında artaram 57’den 59.9’a yükselirken, bir önceki yılın aynı ayındaki 60 değerine göre düşüş kaydetti. Kasımda “dayanıklı tüketim mallarına yönelik harcama yapma düşüncesi” (gelecek 12 aylık dönemde geçen 12 aylık döneme göre) ve “mevcut dönemin tasarruf etmek için uygunluğu” endekslerinde de bir önceki aya göre yüzde 0.4’lük ve yüzde 3’lük düşüşler kaydedildi. l Ekonomi Servisi Çalışanların izin alması zor Türkiye’de çalışanların yüzde 41.5’i zaman baskısı yaşadığını ifade ederken, istihdamda olanların yüzde 29.8’i çalışma zamanının başlangıç ve bitişine kendisinin karar verebildiğini belirtti. Türkiye İstatistik Kurumunun yılın ikinci çeyreğine ilişkin “İş Organizasyonu ve Çalışma Zamanı Düzenlemeleri” araştırmasına göre, bir çalışma günü içerisinde saatlik izin alabilmenin en zor olduğu meslek grubu, yüzde 31.6 ile tesis ve makine operatörleri ve montajcılar oldu. Aynı meslek grubunda çalışanların yüzde 40.4’ü ise üç iş günü içerisinde takip eden birkaç gün için izin alabilmenin zor olduğunu ifade etti. l Ekonomi Servisi SELDA GÜNEYSU Emeklilikte yaşa takılanların (EYT) taleplerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan “bütçeye yük oluşturacağı” yönünde açıklamalar gelirken, Meclis şimdi, eski milletvekillerinin yakınlarının “usule aykırı sağlık harcamalarının karşılanması” için adım atmaya hazırlanıyor. İçişleri Komisyonu’nda kabul edilen 95 maddelik yasa teklifinde, eski milletvekillerine çıkarılan borçların silinmesine yol açacak düzenleme için TBMM Başkanlık Divanı’na yetki veriliyor. AKP’nin ağırlıklı olarak İçişleri ve Emniyet ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı 95 maddelik yasa teklifinden eski milletvekillerine “kıyak” çıktı. TBMM İçişleri Komisyonu’nda sunum yapan teklif sahibi AKP Antalya Milletvekili Kemal Çelik, dikkat çeken bir açıklama yaptı. Teklifle, 3671 sayı AKP’nin teklifinde, eski vekillerin yakınlarına ilişkin harcamaların düzenlenmesi için TBMM Başkanlık Divanı’na “yönetmelik çıkarma yetkisi” tanınarak borçların silinmesinin önü açılıyor. lı TBMM Üyelerinin Ödenek, Yolluk ve Emekliliklerine Dair Yasa’nın “milletvekillerinin özlük haklarını” düzenleyen 4. maddesine ekleme yapıldığını belirten Çelik, mevcut yasa ve yönetmelikle milletvekilinin eşi ile anne ve babasının milletvekili üzerinden tedavi hakkında yararlanabilmesi için “bakmakla yükümlülük şartının getirildiğini” vurguladı. Çelik savundu Çelik, şunları kaydetti: “Ancak uygulamada milletvekilinin eşi ile anne ve babasının (muhtaçlık belgesi yerine) vekilin beyanı üzerine (bakmakla yükümlülük şartına bakılmaksızın) sağlık hakkından yararlandırılması kabul edilmiş. Bu durum, iç dene tim raporlarında, kanuna aykırı olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca bazı milletvekillerinin evli olmayan, SGK’li olmayan ancak 25 yaşını doldurmuş kız çocuklarından yapılan tedavi giderlerinin yaştan dolayı geri istenmesi söz konusu olmuştur. Yeni düzenleme, özellikle bekâr kız ve engelli çocuklar açısından önemlidir. Kıyasen milletvekili tedavi hakkından yararlanan emekli bir Danıştay üyesinin eşinin de bu haktan yararlandırılması için açtığı dava, eşi SGK’li olduğundan dolayı Danıştay 15. Dairesi’nce reddedilmiştir.” Getirilecek düzeneme ile “uygulamadaki bu sorunların çözümünün amaçlandığını” söyleyen Çelik, “Bazı sağlık gi derleri için hastanelerce talep edilen ücret farkının kaldırılması için tedavi giderlerinin ‘tamamının’ kurumca ödenmesi öngörülmektedir” dedi. Meclis’e havale! Teklifte yer alan 51. madde ile “eski milletvekillerinin yakınlarına ilişkin usulsüz harcamaların düzenlenmesi için TBMM Başkanlık Divanı’na “yönetmelik çıkarma yetkisi” tanınıyor. Divanın çıkaracağı yönetmelikle eski milletvekillerinin yakınlarına ilişin “usulsüz sağlık harcamalarının silinebilmesinin” önü açılıyor. İçişleri Bakanlığı, kamudaki araçlarda “çakar lamba” kullanımını yasaklamıştı. Ancak teklif ile bu yasak “eski milletvekilleri için” geçerli olmayacak. Teklifte ayrıca İçişleri Bakanlığı’nın genelgesiyle belirlenen “trafikte geçiş üstünlüğü” hakkından eski milletvekillerinin de yararlanması sağlanacak. l ANKARA İyiliğe 200 milyon dolar Bu yıl 40’ıncı yılını kutlayan Anadolu Vakfı, sosyal sorumluluk projelerine her yıl ortalama 34 milyon TL bütçe ayırıyor. Kadınlara destek Anadolu Vakfı Genel Müdürü Selim Güven’in verdiği bilgilere göre, Milli Eğitim Müdürlükleri ile 6 yıldır sürdürülen “Değerli Öğretmenim” projesiyle öğretmenlere sosyal girişimcilik eğitimi veriliyor. Projeyle yaratıcı ve yenilikçi projelerin ortaya çıkması sağlanıyor. Bu alanda 3 bin 500’e yakın proje başvurusu alındı. “Okusun da Büyüsün” projesi ile de öncelikle köy okulları olmak üzere ihtiyaç sahibi okullara kitap gönderiliyor. 2005’ten bu yana da Sağlıkta Sosyal Sorumluluk Projesi ile 50 binin üstünde ihtiyaç sahibi ne, karşılıksız 150 binden faz la muayene, 11 bin 266 ame liyat hizmeti verildi. Kadının toplumdaki konumunu güç lendirmek ve ekonomik kal kınmada etkin rol almasını sağlamak amacıy la hayata geçiri len “Anadolu’nun Kadınları” pro jesi ile kadınlar birçok alanda kendilerini ge Tuncay liştirdi. Özilhan Anadolu Vakfı, kurulduğu günden bu ya Başkanı Tuncay Özilhan, vakfın 1979’da na sağlık başta olmak kurulduğuna işaret üzere eğitim ve toplum ederek, sosyal yatırım sal gelişim alanlarını ŞEHRİBAN da kurumsallaşmış bir kapsayan sosyal sorum KIRAÇ mükemmeliyet merke luluk projelerine 200 zi olmayı amaçladıkla milyon dolar harcadı. Vakıf rını dile getirdi. yılda ortalama iyilik projelerine 34 milyon TL kaynak Balık tutmayı ayırıyor. öğretiyoruz Bu yıl 40’ıncı yılını kutlayan Anadolu Sağlık Vakfı, bugüne kadar imkânı olmayan yurttaşlara, gazi ve şehit alileleri başta olmak üzere 600 binden fazla bedelsiz sağlık hizmeti verirken, 29 binden fazla öğrenciye burs desteği ve 48 ilde 80 binden fazla öğretmene eğitim desteği sundu. Vakıf, 50’nin üzerinde de eser inşaa ederek ilgili bakanlıklara teslim etti. Anadolu Vakfı Yönetim Kurulu Özilhan, Anadolu Vakfı Genel Müdürü Selim Güven ile düzenlediği toplantıda vakfın tam zamanlı öğrencilere burs imkânı sunduğunu belirterek, projeleriyle insanlara balık vermeyi değil balık tutmayı öğrettiklerini anlattı. Özilhan, “Akademik başarı, ihtiyaç durumu ve sosyal yetkinlikler açısından değerlendirilen öğrencilere 9 ay süre ile aylık 450 TL’lik burs ödemesi yapılıyor. Programı aynı zamanda bir yıllık mentorluk sürecini de içeriyor. Gençlerin, güçlü ve gelişime açık yönlerini keşfetmelerini sağlayarak, kişisel gelişim süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” dedi. Yönetimde kadın sayısı artıyor Türkiye’de Yönetim Kurullarında Kadın 2019” raporunun sonuçlarına göre Borsa İstanbul (BIST) yönetim kurullarında yer alan kadınların oranı yüzde 15.2’den yüzde 15.9’a çıtı. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından düzenlenen ‘Türkiye Kadın Direktörler Konferansı’nda açıklanan “Türkiye’de Yönetim Kurullarında Kadın 2019” raporuna göre, BIST100 şirketlerinde bağımsız yönetim kurulu üyeleri arasında kadın oranı yüzde 16.6’dan yüzde 17.7’ye çıktı. Tüm BIST şirketlerinin sadece 36’sının yönetim kurulu başkanı kadın ve sadece 14’ünün yönetim kurulunda bir kadın CEO yer alıyor. BIST100 şirketlerinde 2018’de yüzde 14.2 olan yönetim kurullarındaki kadın oranı yüzde 13.8’e düştü. Şirketlerin sadece yüzde 10.4’ünü oluşturan 42 şirket eşik seviye olan üç kadın yönetim kurulu üyesine sahip. VW CEO’su: Türkiye’ye yeni fabrika kararımız kesinleşmedi Yatırım ertelemeye siyasi gerekçe Alman otomotiv devi Volkswagen’ın (VW) Üst rarası kamuoyunda yöneltilen eleştirilere de yanıt ve Yöneticisi (CEO) Herbert rildi. Diess “Küresel Şir Diess, Manisa’ya fabrika ket Olmanın Anlamı” baş açma planları konusunda, lıklı yazısında “Bir taraftan Türkiye’nin Suriye’nin ku Volkswagen’ın siyasi bakım zeydoğusundaki Barış Pınarı Harekâtı’na atıfta buluna Diess dan tarafsız, ekonomik değerlendirmeler ışığında ka rak “İnsanlar öldürüldüğü müd rar alması beklentisi dile getirilir detçe, bir harp meydanının ya ken, diğer taraftan Türkiye kara nına temel atmayacağız” açıkla rının ahlaki açıdan gözden geçi masını yaptı. rilmesi gündeme getiriliyor” de DW Türkçe’de yer alan ve di. Diess, Türkiye’nin büyük pa Diess’in, profesyonel iş ağı Lin zarı ve gelişmiş sanayisi ile çok kendIn platformunda paylaştı uygun bir yatırım lokasyonu ol ğı yazısında, Manisa’da yeni fab duğunu vurgularken, burada ya rika kurma planlarına açıklık ge tırımın VW’ın “ekonomik çıkarına tirilirken, son dönemde ulusla olduğunu” ama yeni fabrika aç ma kararlarını ertelediklerini hatırlattı. Diess, kararlarının gerekçesini “Eğer şirketler, uluslararası hukuk ve insan haklarının sadece hükümetlerin sorumluluğunda olduğu görüşüyle hareket ederse pazar ekonomisi etik temellerini kaybeder” sözleriyle dile getirdi. “Bir otomotiv üretim merkezinin kurulma amacı, bir hükümetin varlığını güvence altına almak değildir” ifadesini kullanan Diess, “Türkiye’ye yeni fabrika kararımız kesinleşmedi. Kesin olan şu: Etik hareket etmek, basit yanıtlar demek değildir. Bu, hem hükümetler hem bizim için geçerli.”l Ekonomi Servisi Kâğıtta milli politika şart Ömer Karatemiz Promosyon ve Matbaa Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karatemiz, Türkiye’nin bazı kâğıt ürünlerinde tamamen ithalata bağımlı olduğunu belirterek “devlet milli bir kâğıt politikası geliştirme li” dedi. Geçen sene döviz kurlarındaki sıçramayla birlikte ithal girdilerdeki fiyat artışlarının basımyayım sektörü açısından kâğıtta ve baskı malzemesi maliyetlerinde ciddi artışlara yol açtığını ifade eden Karatemiz, “Ham madde temininde bile ciddi sıkıntılar yaşadık. Milyonlarca liralık yatırımla oluşturulan tesislerimiz uzun süre hammadde temin edemedi, matbaalarımız kağıt toptancılarının baskısıyla ezildi, tesislerimiz atıl kaldı” dedi. İşsizlik... Sakın bu sorunu küçümsemeyin... İşsizlik bu ülkenin en yapısal sorunu. Bunun artık kök salmış yapısal bir sorun olduğunu kabul etmek gerek ki çözüm yolunda adımlar atılsın. Sadece ekonomik değil sosyal bir sorun da işsizlik... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İş arayanlar arttığı için işsizlik arttı” demesi bu ülkeyi 16 yıldır tek başına yöneten iktidarın sorumluluğu üstlenmekten kaçınması demek. Sorunu küçümsemek demek... Yine Erdoğan’ın “Eğitim düzeyi arttığı için iş arayanlar arttı” cümlesinin ise izahı bile yok... 20082009 dünya krizinde, dünyada ortalama işsizlik oranı yüzde 10 olmuştu. Bizde yüzde 14 olmuştu. Şimdi dünya ortalama işsizlik oranı yüzde 3.6, bizde yine yüzde 14... İşsizlik yüksek, çünkü üreten bir ülke olamadık. Uzun yıllar neredeyse iktidar tarafından sadece inşaat pompalandı. İşsizlik yüksek, çünkü tarım ve sanayi çok daha ileriye taşınacağına tamamen kendi haline bırakıldı. İşsizlik yüksek, çünkü eğitim ve istihdam politikaları birbirini destekleyecek şekilde geliştirilmedi. Bu yüzden bir ziraat mühendisleri, jeoloji mühendisleri, öğretmen ordusu var iş bekleyen, yılan, artık beklemekten bile umudunu kesen. İşsizlik yüksek, çünkü eğitim, ideoloji ön plana geçirildi. Kaynaklar birbiri ardına imam hatip okulları açmak için kullanıldı. Oysa aynı kaynaklar ara eleman, teknisyen yetiştirmek için kullanılabilirdi. Bu konuda çok ciddi bir açık var. Ve yıllardır sürüyor. Bir ara, yanılmıyorsam 2006 yılında Vehbi Koç Vakfı’nın başlattığı “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” vardı. Bunu hem siyasiler, Milli Eğitim Bakanlığı hem de iş dünyası sahiplenip ülke geneline yayılabilseydi bugün hem nitelikli meslek okulları olur hem de işsizlik azalırdı. Bu aynı zamanda üniversiteler önündeki yığılmaların da önüne geçerdi. İşsizlik yüksek, çünkü en az 3 çocuk politikası ile nüfus artışı istihdam artışının önüne geçmiş durumda... İşsizlik yüksek, çünkü asgari ücret üzerindeki vergi yükü azaltılmadı. İşsizlik yüksek, çünkü bugün Türkiye’de savaştan kaçıp gelen Suriyelilerin dışında iş ve aş bulmak için gelen binlerce Türkmen, Gürcü, Özbek, Afgan, Moğol da var. Sadece restoran kafeler değil, imalat sanayiinde de ucuz işgücü olarak çalıştırılıyorlar: işveren durumdan fayda sağlıyor, hükümet göz yumuyor. Onları açlığa terk etmekten bahsetmiyorum, ama emek sömürüsü yerine onları da kapsayan yasal ve adil bir düzenleme yapılabilir ve mutlaka yapılmalı. Sonuçta işsizlik salt, sosyal bir problem değil, ailenin çözülmesi, yoksulluk, suç, intihar gibi diğer sosyal problemlerin de kaynağı olan bir sorun. Ve tehlike çanları durmadan çalıyor. Siyanürü yasaklayarak intiharların önüne geçemezsiniz, eğer sorunun köküne inmezseniz. Gandi’nin “Yoksulluk şiddetin en kötü şeklidir” sözü çok önemli. Araştırmalar hep aynı kapıyor çıkıyor: Yoksulluk arttıkça, şiddet ve suç da artıyor. Bugün özellikle genç nüfus içinde eğitimden kopmuş, istihdam piyasasından da dışlanmış ciddi bir nüfus var. Umutsuz bir gençliğin nereye doğru evrileceği bilinmez. İktidarı elinde tutanlar, güç ve servet sahipleri... Sakın bu sorunu küçümsemeyin... “Kimse iş aramazsa ülkede işsizlik kalmaz” noktasına indirgemeyin. Bugün Lübnan’da Güney Amerika’da Şili, Ekvador, Bolivya, Uruguay, Haiti’deki eylemlerin temeli, bir şekilde geliyor siyasilerin ekonomik toplumsal sorunlara çözüm üretememesine dayanıyor. 12 Aralık’ta erken genel seçime gidecek olan İngiltere’de İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’nin iktidara gelmesinden en çok korkanlar, ülkenin zengin kesimi. Sebep ise zenginlerin ödediği vergilerin yükseltilmesi ihtimali. Corbyn, her fırsatta sosyal adalet mesajı veriyor. Son olarak sosyal medyada paylaştığı, “İngiltere’de 150 milyarder varken 14 milyon insan yoksulluk çekiyor. Adil bir toplumda milyarderler olmamalı, yoksulluk olmamalı” sözü büyük tartışma yarattı. Son söz: İşsizlik acil çözüm bekleyen yapısal bir sorun. Bunu asla küçümsemeyin, nasıl evrileceğini bilemezsiniz. Halkbank’tan ABD’de reddi hâkim talebi ABD’li savcılar tarafından İran’a uygulanan yaptırımları delmekle suçlanan Halkbank, önceki gün açıklanan mahkeme dosyasına göre, “Resmi savunmasını vermeden önce ABD mahkemelerinin bu konuda yetkili olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini” iddia etti. Banka ayrıca, reddi hâkim talebinde bulundu. Savcıların ön duruşmalarda iddia ettiği gibi Halkbank’ın kaçak olduğu iddialarını reddeden banka, “Kurumsal bir yapı olan Halkbank kaçak olamaz, çünkü sunacak fiziksel bir vücudu yok” dedi. Kayıtlara göre bankayı temsil eden ekip, ABD Bölge Yargıcı Richard Berman’ın kendisini, davadan almasını da isteyecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle