Katalog

14 2 KASIM 2019 CUMARTESİ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Cazın prensesi İstanbul’da Youn Sun Nah, 2004 yılında ülkesinde “En İyi Sanatçı” ödülüne layık görüldü. 2014 Kış Olimpiyatları’ndaki performansıyla tüm dünyanın dikkatini çeken sanatçı, aynı zamanda UNESCO Uluslararası Caz Günü için Güney Kore’nin iyi niyet elçisi oldu. Güney Koreli caz sanatçısı Youn Sun Nah, 11 Kasım’da Cemal Reşit Rey’de konser verecek. Sanat maya gelmiştim. Konserlerim 2011 yılında yoğunlaştı. O tarihten itibaren sürekli daha fazla konser vermeye baş çı, 20 yıla yaklaşan kariyerine dokuz ladım. stüdyo albümü, pek çok prestijli ödül ve dünyanın dört bir kö Üç şehir... şesinde verdiği yüzlerce perfor n İstanbul’da 3 kez konser ver mans sığdırdı. Youn Sun Nah, diniz. Türkiye’de size olan ilgiyi daha önce de geldiği İstanbul’a nasıl buluyorsunuz? Spotify’da mart ayında çıkardığı “Immersion” albümünün turnesi kapsa ORHUN ATMIŞ da en çok İstanbul’da dinleniyorsunuz diye gözüküyor. Hatta mında tekrar uğruyor. Başarılı sizi en çok dinleyen 5 şehirden sanatçıyla konuştuk. 3’ü Türkiye’den... n Kariyerinizde bir dönüm nokta Bence mükemmel bir şey. Spotify’da sı var mı? ki profilime hiç bakmıyorum ama me Evet var. “Same Girl” isimli 2010 yı najerim bundan bahsetmişti. İlk 5 şe lında yayımlanan albümüm. Bugün bi hir içerisinde İstanbul birinci, Ankara le en çok satan albümüm o. Fransa ve üçüncü, İzmir de beşinci sırada. Benim Almanya başta olmak üzere Avrupa’da için de çok güzel bir sürpriz oldu, çün kariyerimi ilerletmeme olanak sağla kü birkaç kez Türkiye’de konser ver dı. Daha önce hiç gitmediğim ülkeler miş olsam da sadece İstanbul’da çal de konser vermemde kilometre taşı ol dım. Ankara ve İzmir’deki insanlar be du. Örneğin, İstanbul’a ilk olarak 2012 ni nasıl duydular bilmiyorum. İnter yılında bu albümün repertuvarını sun net ve dijital platformların gizemi ola bilir ya da Türkiye ve Güney Kore’nin iki kardeş ülke olmasından kaynaklıdır. Bana olan ilgileri için Türkiye’deki kardeşlerime teşekkür ediyorum. Umarım bir fırsatını bulurum da o şehirlere gidip insanlarla tanışırım. Türk cazcılar... n Türkiye’den tanıdığınız, dinlediğiniz sanatçılar var mı? Ne yazık ki çok az Türk müzisyen biliyorum. Elbette Okay Temiz’i çok beğeniyorum. Öte yandan İlhan Erşahin gibi ya da sanırım Fransa’da yaşayan Murat Öztürk gibi sanatçıları da biliyorum. İstanbul’a her geldiğimde Türk müzisyenleri keşfetmeye zaman ayırmak istiyorum ama turnede olunca her şey çok hızlı gelişiyor, zaman kalmıyor. Umarım bir gün Türkiye’de daha çok zaman geçirebilirim. Böylece değişik şehirlerini de gezme fırsatım olur, kültürü keşfedebilirim. n Caz üzerine eğitim almak isteyen Youn Sun Nah bir genç, eğer ülkesinde bu konuda yeterli imkân bulamıyorsa ne yapmalı sizce? Basitçe yanıtlaması zor bir soru. Her zaman başka ülkelere gidip öğrenebilirsiniz. Ben bunu yapabildiğim için şanslıydım. Aynı zamanda ayrıcalıklıydım da, çünkü herkes yapamıyor. Maddi imkân gerekiyor. Bu müzisyenler, istedikleri müziği yapabilmek için diğerlerine göre daha fazla çaba sarfetmek zorundalar. Birbirlerine yardım etsinler, internet üzerinden yabancı müzisyenler bulup onlara ulaşmaya çalışsınlar. Belki konser ve festival organizatörlerine ısrarcı olup konsere gelen sanatçıların bir atölye düzenlemesi için uğraş verilebilir. Söylemesi kolay, biliyorum. Ama büyük bir mücadele olduğunun da farkındayım. Her şekilde okul, öğretmenler ve devletin desteği olmadan çok zor olacak. Yine de müzisyenler heyecan duydukları müziği yapmaya ve inanmaya devam etsinler. Altıok ödülü Gökçenur Ç.’nin Demirci’nin ‘hınzır’ kitabı Çizer ve yazar Cihan Demirci’nin, Kırmızı Kedi Yayınevi’nden yayımlanan kitabı “Hınzır Can’la En Kötü Golümüz Böyle Olsun” okurla ilk kez 38. İstanbul Tüyap Kitap Fuarı’nda buluşacak. Demirci, hiperaktif çocuk kahramanı Hınzır Can’ın macera dizisinin 4. kitabı “Hınzır Can’la En Kötü Golümüz Böyle Olsun”da bu kez futbola çocukların gözünden bakıyor. Demirci, yeni kitabını 4 Kasım günü 3. Salon, 3407B nolu Kırmızı Kedi Çocuk standında, saat 10.0017.00 arasında imzalayacak. l Kültür Servisi IndIeCIty iki yakada birden İstanbul merkezli plak şirketi Partapart’ın 2012 yılından bu yana düzenlediği, IndieCity Festivali’nin yedincisi 8910 Kasım’da yapılacak. Barselona merkezli Hivern Discs’in kurucusu, John Talabot ve Lamusa II 8 Kasım Cuma gecesi Babylon’da sahnede olacak. Gece, yerli sahneden Nova Persona’nın performansı ile başlayacak. l Kültür Servisi Gökçenur Ç. Şair Metin Altıok’un anısına Kırmızı Kedi Yayınevi’nin düzenlediği Metin Altıok Şiir Ödülü’nün sahibi belli oldu. Ahmet Telli, Ali Cengizkan, Eray Canberk, Haydar Ergülen, Hilmi Yavuz, Şükrü Erbaş ve Doğan Hızlan’dan oluşan seçici kurul, bu sene yarışmaya katılan eserler arasında ödüle değer eser göremedi. Yarışma yönetmeliği çerçevesinde jüri önerisiyle yarışma yılı içerisinde basılan eserler de incelenerek “Giderken Öpmeseydin Keşke” adlı kitabı ile şair Gökçenur Ç. ödüle değer görüldü. Ödül töreni şair Metin Altıok’un doğum günü olan 14 Mart 2020 tarihinde yapılacak. l Kültür Servisi Mehmet Polat & Embracing Colours ‘Quantum Leap’ (Aftab Reecords) Amsterdam’da yaşayan Türk müzisyen Mehmet Polat’ın 2011 akordeoncu Bart Lelivelt. Çalgısını caza çok iyi adapte etmiş fantastik yılından bu yana hayata geçirdiği bir akordeoncu. Anlamlı katkılar ya farklı projelerini de dahil edersek pan misafirler de var: Birer parçada yedinci, Embracing Colours adlı ye şarkıcı Çiğdem Okuyucu, Azeri ke ni topluluğu ile gerçekleştirdiği ilk mençeci İmamyar Hasanov, Hollan albümü “Quantum Leap”. dalı trompetçi Eric Vloei Ut çalan, besteci Meh mans ve Kıbrıslı kemancı met bu çalışmalarda or Michalis Kouloumis. Bir yantalist köklerini Afrika parçada da Urfalı efsane ve Batı müziği ile buluş Kazancı Bedih’in sesi kul turarak müzikal; yanı sıra lanılmış. çalgısının sınırlarını araş Müzisyenler aldıkla tırıyor. O nedenle de udu rı pasajlarla bir kuantum na iki bas teli eklemiş. patlaması gibi ani ve sü Bu proje farklı kültürleri ve coğ reksiz bir değişim yaratıyor; tango rafyadan insanları buluştuyor. Ana dan flamenkoya, oradan Türk ma kadro dörtlü: Alman basçı Hend kamlarına kadar uzanan meltemler rik Müller ile Katalan davulcu Joan estiriyorlar. Keşif tutkusu ile yapıl Terol Amigo sağlam bir ikili. Ekibin mış, melodik açıdan zengin bir ça önemli aktörlerden biri Hollandalı lışma. Ahmet Tiryakioğlu ‘Bir’ (Poolside) 1983Ankara doğumlu, ancak hayatının büyük bir tar, vokal, üflemeli çalgılar, davul programları, synthesizer ve bas gi kısmını İstanbul’da geçirmiş, 2015 tar; hepsini kendi halletmiş. Par yılında da tası tarağı toplayarak çalar çalgıları tek tek çalınarak üst Bodrum’a yerleşmiş bir müzik in üste kaydedilmesinin ardından, vo sanı Ahmet Tiryakioğlu. kal ve doğaçlama kayıtla Müzisyen bir aileden ge rının yapılarak düzenlen len ve asıl mesleği görsel mesi sonucunda vücuda iletişimtasarım olan Ah gelmiş. met, 2018 yılından itiba Ahmet’in müziğinde ren kendini hepten müzi yetmişli yılların Alan Par ğe vakfetmiş. Amaç elin sons Project’vari yumu de o güne kadar biriktir şak senfonik elektropo diği yüzlerce besteyi ka pundan iki binli yılların yıt altına almak. (Depeche Mode sonrası) Ahmet’in ilk albümü “Bir” işte o alternatif elektrodans toplulukları yılların birikiminden seçilmiş, işlen na kadar uzanan bir etki hissedilse miş parçalardan oluşuyor. Kayıtla de, midtempo ve rafine şarkılarının rın ve miksin tamamını yarı profes günümüz kuşaklarına has bir doku yonel bir ekipman ile Bodrum’daki su var. Kaos ve kalabalıktan kaçan köy evinde, tek kişilik ordu gibi ger huzursuz genç bir adamın sesi. çekleştirmiş. Akustik ve elektrik gi muratbeser@muratbeser.com Galeri Evin Tüyap’ta ARTİST 2019 / 29. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı, bugün TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi Büyükçekmece’de kapılarını ziyaretçilere açacak. Evin Sanat Galerisi, 7. Salon 712A numaralı standında usta sanatçılar Nuri İyem ve Nasip İyem ile birlikte; Rahmi Aksungur, Cansen Ercan, Temür Köran, Hakan Gürsoytrak, Zulal, Hakan Cingöz, Emin Turan, Setenay Alpsoy’un ürettikleri eserlerinin yanı sıra fotoğraf sanatçıları Ahmet Elhan, Orhan Cem Çetin ve Murat Germen’in eserlerinden oluşan bir seçki ile fuarda yer alacak. l Kültür Servisi PAZ’dan ilk albüm: Can Alternatif müzik grubu PAZ, “Can” isimli ilk albümünü Lin Records etiketiyle yayımladı. Gitar ve vokalde Barış Çakmakçı’nın, gitarda Baturalp Özcan’ın, bas gitarda Erinç Odabaş’ın, saksasfonda İpek Kahraman’ın, davulda ise Anıl Dağ’ın yer aldığı “Can”, Dayımlar Stüdyosu’nda kaydedilirken, albümün mix’ini grup üyeleri, masteringıni ise Ahmet Gökhan Coşkun yaptı. Albümün kapak tasarımı ise ressam Halil Vurucuoğlu’nun imzasını taşıyor. l Kültür Servisi KÜLTÜR Kitap özgürleştirir Özgür, eşitlikçi, sömürüsüz bir toplum olma savaşımı yüzyıllardır sürüyor. Kitap, bu savaşımın önemli bir parçası. Kitap, alım gücüne göre pahalı. Kâğıt sıkıntısı, KDV sorunu olduğu doğru. Dağıtım sorunları var. Tanıtımında nesnelliğin yerini başka kaygılar alıyor. Sistemin değerleriyle televizyon, bilgisayar, internet gibi iletişim araçlarının kitabın yerine konulması ve alanı yönlendirmesinin de payı var elbette. Ama ülkemizde kitabın niçin az okunduğu sorusunun asıl karşılığı, düşünen insana düşman karanlığın düşüncenin tutanakçısı kitaba saldırmasında ve eğitim düzeninde aranmalıdır. Uygarlığın ölçütlerinden biri olan kitapinsan ilişkisinde belirleyici olan, düzenin sürdürülmesi için izlenen eğitim politikalarıdır. Okumayazma oranının yüzde 10’ların altında olduğu Osmanlı düzeninde kitap okumak bir lüks, bir ayrıcalıktı. Cumhuriyetin çağdaşlık arayışını içeren eğitim politikasıyla okuryazar oranının yükseltilmesi ve okumaya yönlendirmesiyle müthiş bir artış sağlanmıştı. Tercüme Bürosu, Köy Enstitüleri, Halkevleri gibi kurumların etkisi günümüzde bile görülmektedir. Eğitim ve kitap Bir toplumda kitabın az okunmasının, bir toplumda kitap okumanın bir gereksinme, yaşama biçiminin bir parçası haline gelmemesinin birinci sorumlusu, genç kuşakları bu bilinçle, duyarlılıkla yetiştirmeyen eğitim sistemidir. Günümüzde kitabın az okunması, 1940’lı yılların sonlarından beri seçilen Yeni Düzen anlayışının ve eğitim politikasının 1980’li yıllarda Türkİslam Sentezi, 1990’lardan sonra Ilımlı İslam ve Büyük Ortadoğu Projesi ideolojisi doğrultusunda sürdürülmesinin sonuçlarındandır. Bugün uygulanan eğitim politikaları çağdışı, bağnaz kuşaklar yetiştirilmesini amaçlıyor. Yıllardır milyonlarca öğrencinin imam hatip okullarında okumak zorunda bırakılması, devletin öğrenci yurtlarının ve öğretmenlerinin çoğunun bunlarda olması, binlerce Kuran kursunda milyonlarca kursiyerin varlığı, tarikatların eğitimde cirit atması bir gerçekliktir. Bunların sonucu toplumda ahlakdışılığın artması; güvenin, saygının, sevginin yok olması; “emek” yerine “para”nın “en yüce değer” olduğu anlayışının yaygınlaşması; şiddetin, terörün, kaçakçılığın, uyuşturucuların çoğalması; bilgisizlik ve işsizliğin dinsel propaganda için ortam hazırlaması; fal, burç, hurafe, büyü, inanca sarılma ve bu duyguları sömüren dinci partilerin güçlenmesi kaçınılmazdır. Kitapların az okunması; kitaba düşman eğitim programlarının, ders kitaplarının, buna uygun yetiştirilen öğretmenlerin, korku ve baskıyla yaratılan engellerin, bu doğrultuda yetiştirilen yönetici kadroların yarattığı bir sorundur. Ezberciliği, özel dersleri dayatan, Türkçeye ve okumaya önem vermeyip yabancı dille okumayı öneren bir sistemle, dinciırkçıbağnaz (“kindar”) bir kuşak yaratma hedefiyle yetiştirilen yeni kuşaklar için kitap okumak gereksinme olmaktan çıkarılmıştır.  Küreselleşmenin değerleriyle donatılarak geleceği için karar verme özgürlüğünün bilincinde olmayan, toplumunun çağdaşlık sorunlarıyla ilgili duyarlılığı olmadan yetiştirilen kuşakların ve çağın iletişim araçlarının kıskaçları altında yaşaması da yine ülkemizde kitabın özgürleştirmesinin önündeki engellerdir. Haydi kitaba 38. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı 210 Kasım arasında Beylikdüzü’nde… 2 Kasım Cumartesi 14.00’te Telgrafhane Yayınları’ndayım. 3 Kasım Pazar 14.00’te Alev Coşkun’la birlikte Cumhuriyet Kitapları’nda olacağız. 4 Kasım Pazartesi 14.15’te Mehmet Atay’la “50 Kuşağı68 Kuşağı Edebiyatı”nı konuşacağız. Kitap okuyalım; özgürleştirir.