19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 318 KASIM 2019 PAZARTESİ 230/7 0 270/1 1 0 170/7 0 220/13 0 220/5 0 170/2 0 100/5 0 200/9 0 240/12 0 190/4 0 170/5 0 240/15 0 70/5 0 230/17 0 80/40 40/10 100/2 0 120/50 90/30 160/80 110/ 1 0 160/6 0 TARİHTE BUGÜN 1583: Galata’daki Saint Benoit Kilisesi’ne yerleşen Cizvitler, St. Benoit Mektebi’ni açtı. 1912: İstanbul’da kolera salgını başladı. 1928: Walt Disney’in yarattığı çizgi film Mickey Mouse’un ilk gösterimi yapıldı. Örtbas ettiler 7çocuğaşiddet uygulayan Darülaceze çalışanları maaş kesme cezasıyla kurtuldu Okmeydanı Darülaceze Başkanlığı’nda kalan küçük çocuklara ru küçük çocukta şiddete ğu karara göre, izlenen kamera turmada çocuklardan sorumlu uğradığını gösteren belirti görüntülerinden bakmakla yü hiçbir idareciye cezai işlem uyler görmesi üzerine duru kümlü olduğunuz çocuklara ‘bir gulanmazken sadece hastabakı hastabakıcılar tarafından mu kuruma bildirdi. Ola den fazla defa’ kötü muamelede cı ve memurların cezalandırıl şiddet uygulandığı gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Hastane doktorunun leyla kılıç yın ardından kurum için bulunduğunuzdan dolayı ücreti dığı belirtildi. Çocuklara şiddet de soruşturma başlatılır nizden 1/8 oranında kesinti ya uygulayan çalışanlara, işe giriş ken Darülaceze’ye per pılmıştır. Ayrıca rapor gereği ta süreçlerinde Darülaceze Başkan ortaya çıkardığı olayda şidde sonel sağlayan ATMGSM ADİ rafınıza tevdi edilen görevi, ge Yardımcısı Funda Ersin ve Özel te uğrayan 06 yaş arasındaki 7 Ortaklığı isimli şirket iddialar reğince yapmadığınızdan dolayı Kalem Merve Çakır’ın referans çocuğun ise farklı yurtlara gön üzerine kimsesiz çocuklara şid kınama cezası verilmiş olup ve olduğu öne sürülürken şirketin derildiği öğrenildi. det uygulayan personellerine tekrarı halinde iş akdiniz fesh gönderdiği tebligatta yer alan Kimsesizlere barınma ve ba sadece kınama ve ücret kesme edilecektir” denildi. Bahsi ge kamera görüntülerinin kayıp ol kım hizmeti sunmak amacıy cezası uyguladı. çen hasta bakıcı H.M. daha son duğu ve kurumun olayın duyul la 1895 yılında kurulan Okmey Şiddet uygulayan personelden ra kurum içerisinde infiale yol maması için çaba gösterdiği ifa danı Darülaceze Başkanlığı kü H.M. isimli hastabakıcıya “Ge açmaması için başka bir birim de edildi. Öte yandan şiddete uğ çük çocuklara şiddet ve istis çirmiş olduğunuz soruşturma de görevlendirildi. rayan 06 yaş arasındaki 7 çocu mar iddialarıyla çalkalanıyor. Darülaceze’de kalan bir çocu kapsamında konu ile ilgili olarak Yüksek Disiplin Kurulu’na ‘Çocuklar gönderildi’ ğun da farklı yurtlara gönderildiği ve çocuk yuvasına ziyaretle ğa hastabakıcı tarafından şid sevk edilmiştiniz. Yüksek Di Okmeydanı Darülaceze rin de kaldırıldığı öğrenildi. det uygulanırken hastane dokto siplin Kurulu’nun almış oldu Başkanlığı’nın başlattığı soruş l İSTANBUL CAM KIRILDI 4. kattan düşen işadamı öldü İstanbul Beşiktaş’ta şirketinin hava landırma boşluğunda bastığı camın kırılması sonucu 4. kattan aşağıya düşen işadamı hayatını kaybetti. Olay, Beşiktaş Balmumcu Barbaros Bulvarı’ndaki bir binada meydana geldi. Danışmanlık şirketi sahibi işadamı Mertol Tepecik, 4. kattaki havalandırma boşluğuna girdi. Burada boşMertol Tepecik luğu kapatan cam parçasına basan Tepecik, camın kırılması sonucu dengesini kaybederek metrelerce yükseklikten aşağıya düştü. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Tepecik, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. l İHA tazminat ödedi Kreş açmayan işyeri davayı kaybetti Sakarya’nın Söğütlü ilçesindeki entegre tavuk eti tesisinde kalite teknikeri olarak çalışan Derya Bal, 2015’te doğum yaptıktan sonra yasal iznini kullanarak işine döndü. 150 kadın çalışanı olan firmalarda kreş bulunması gerektiğini bildiren Bal, talebine olumlu yanıt verilmeyince işyerinden ayrıldı. Bal, açtığı dava sonucu mahkeme kararıyla kıdem tazminatını da aldı. Çalışan kadınların haklarını bilmeleri gerektiğini söyleyen Derya Bal, “150’den fazla kadın çalıştıran her iş yerinin kadın çalışanları için 06 yaşlarındaki çocuklarının bakımı için kreş talebini yerine getirmesi gerekiyor. Bu talebi yerine getirmezse eğer haklı fesih sebebidir” dedi. l DHA ZAYIFLAMA İLACI Aldatıcı reklama suç duyurusu Antalya’da, tüp mide ameliyatıyla 168 kilodan 73 kiloya düşen Muhsine Tekin (49), internette zayıflama ilacı satan bir firmanın, sosyal medyada paylaştığı zayıflamış halini gösteren fotoğraflarını izinsiz kullanıp ilaç pazarladığını belirterek şikâyetçi oldu. Firma, Muhsine Tekin’in fotoğrafları üzerinde fotomontaj yaparak kendi sattıkları ilacı içiyormuş gibi gösterdi. Avukat Fevzi Yarbaş, kişisel veri ve görüntülerin hukuksuz bir şekilde ele geçirip yayımlanmasının suç olduğunu söyledi. l DHA Öykü Arin’den haber var İlaçlardan birini kesecek Minik Öykü Arin’e babasından yapılan yarı uyumlu ilik naklinin üzerinden geçen .5 ayın ardından kritik sürece girildi. 6 ay tamamlandığında Öykü’nün kullandığı, ilik savaşını engelleyen ilaçlardan biri kesilecek. Anne Eylem Yazıcı, “İlacın kesilmesiyle ilik savaşı riski bir süre artıyormuş, bu yüzden 6 ay bizim için kritik bir aşama olacak” dedi. Yazıcı, “Şu ana kadar geçen süreçte beklenmedik ters bir şey olmadı ama her şey yoluna girmiş de değil, önünde daha çok zaman var. İlk 1 yıl çok kritik, hâlâ çok yoğun ilaç kullanıyor, hâlâ katateri var, hâlâ topluma karışması yasak, yemek içmek gibi bir sürü yasakları devam ediyor. Aşırı hijyen ve steril koşulları sürdürüyoruz. Bütün bu yasaklar bir yılın sonunda bitecek. Bir yılın sonunda bebeklik aşıları yapılacak ve yeniden bağışıklığı güçlenmeye başlayacak. Topluma karışması ilk bir yılın sonunda mümkün olacak. Hâlâ hastaneye çok yakın bir yerde oturmaya devam ediyoruz, tedavi evden devam ediyor” şeklinde konuştu. Minik Öykü’nün tedavilerinin yanı sıra çeşitli aktivitelere de ihti yacı olduğunu dile getiren Yazıcı, “Almanca, İngilizce, müzik gibi alanlarda yetkinliği olan kimselerle gerekli hijyen koşullarını sağlayıp zaman geçirmesini sağlamaya çalışıyoruz. Öykü Arin şu an dört buçuk yaşında ve çok hızlı gelişiyor. Her şeye çok açık ve her şeyi çok hızlı öğreniyor. Gelişimine cevap verecek nitelikte alternatifler arıyoruz. Online drama gibi bir şey mümkün olur mu, hijyen koşullarını sağlayarak öyle bir yerlere gitmesi mümkün olur mu diye araştırmalarımız sürüyor” dedi. l İHA KAR BEKLENİYOR Gümüşhane’nin merkeze bağlı Dumanlı köyü sınırlarındaki Taşköprü Yaylası’nda yasal izinle yapılan define kazısı çalışmasında toprak doldurulup yok edilen, 12 bin yıllık Dipsiz Göl’ün eski haline getirilmesi için çalışmalar başladı. Suya dayanıklı kireçli ve killi toprak dökülüp silindirle tabanı hazırlanan gölün, su takviyesi yapılmadan, bölgedeki yağışların ardından eriyecek karla birlikte doğal haline dönmesi beklenecek. Hafta sonu yaylada gezintiye çıkan vatandaşlar da, tepkiler ve tartışmalara konu olan Dipsiz Göl’deki çalışmaları inceledi. Vatandaşlar göl çevresinde cep telefonlarıyla fotoğraf çekti. l DHA Okulda ayrımcılığa dikkat çekmek için yürüdüler ‘Ayrıştırma kaynaştır’ İstanbul Bağcılar’da özel gereksinimli birey ve aileleri Aksaray Mehmetçik İlkokulunda otizmli öğrencilerin yuhalanmasına tepki göstermek ve ayrımcılığa dikkat çekmek için dün yürüyüş düzenlendi. Serebral palsi, otizm, down sendromu ve yaygın gelişimsel bozuklukla birlikte yaşayan bireyler ve aileler ellerinde “Ayrıştırma kaynaştır”, “Biz bu hayatın rengiyiz”, “Yaşamda bana da yer ver”, “Eğitim hakkımızı istiyoruz” yazılı dövizler taşıdı. Velilerden Merve Özdemir, “Diğer velilere farkındalık için seminerler düzenlensin. Kaynaştırma ne demek, özel gereksinimli çocuk ne demek öğretmenlerin eğitilmesini istiyorum. Çocuğum öğretmen tarafından şiddet gördü, diğer veliler tarafından istenmedi” dedi. l DHA Grup adına basın açıklamasını okuyan Cengiz Uzun, eğitimin anayasal hak olduğunu belirterek bu tür haksız uygulamalara her zaman maruz kalındığını vurguladı. ZANLI KAYINBİRADER Uzman çavuş ve eşi öldürüldü Isparta Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi’nde uzman çavuş olarak görev yapan Erkan Öztürk ve eşi Ebru Öztürk, evlerinde tabancayla vurularak öldürüldü. Polis, olaydan sonra kaçan Ebru Öztürk’ün erkek kardeşini yakalamak için çalışma başlattı. Şüphelinin polis olduğu iddia edildi. Olay sırasında evde bulunan, Öztürk çiftinin 2 ve 5 yaşında olan çocukları ise korumaya alındı. l DHA Gülen’in çiçekleri Saray’ın saksısında yetişiyor Yedi yaşındasın. Kapı kapanıyor. O güne kadar bir yabancıya emanet edilmemişsin. İlk günler oturmayı öğrenmekle geçiyor. İki ay sonra sokaktaki tabelaları, gazetelerin manşetini okuyorsun. Üniversite çağı geliyor, Osmanlıcaya merak sarıyorsun. İlk başlarda tanımadığın harflerle yazılmış kelimeleri iki ay sonra yine okuyorsun. Erdoğan’ın 10 Kasım’da alfabe devrimini eleştiren konuşması bayat tartışmayı yeniden başlattı. “Bir gecede cahil kaldıklarını”, “mezar taşlarını okuyamıyoruzlar” takip etti. Evet, Latin alfabesi en gelişmiş yazıdır, Türkçe için de uygundur, ayrıca kolaydır. Ama mesele sadece bu değil. Asıl soru şu: 600 yıl bir devlet halkına neden okuma yazma öğretemedi? Cumhuriyet devrimi nasıl oldu da kısa sürede vatandaşlarının çoğunluğunu, yüzüncü yılına varmadan ise tamamını, okuryazar yaptı. Bu işin sırrı Cumhuriyet devriminin felsefesinde gizli. Çünkü yurttaşları eşit kılan modern devrimler, eğitimi ve alfabe bilmeyi de bir ayrıcalık olmaktan çıkardı. Bütün yurttaşların hakkına dönüştürdü. İlber Ortaylı’dan Abdülhamid’in dahi, cesaret edemeyen bir Latin alfabesi taraftarı olduğunu öğreniyoruz. (Osmanlı’ya Bakmak, İnkılap Yayınları) Osmanlı düzeninde 19. yüzyıldan başlayan okuma tartışmasını, alfabe ile birlikte bütünlüklü bir eğitim devrimine dönüştüren Cumhuriyetti. Haliyle bir gecede cahil kalmak bir yana, kısa sürede cehaletten kurtardı. Erdoğan’ın referansı kendini yalanlıyor Cumhurbaşkanı, tarihçi Kemal Karpat’a dayanarak Osmanlı’nın son döneminde okuma yazma oranının yarıdan fazla olduğunu söylüyordu. Kaynak, Karpat’ın “Osmanlı Nüfusu 18301914” kitabıydı. Geçen hafta İlker Başbuğ’un son kitabında okuryazarlığın 1926’da ancak yüzde 11’e çıktığını okuyunca, Başbuğ’a sordum. Kitaptaki kaynağı Hasan Bülent Kahraman’ın “Türk Siyaseti’nin Yapısal Analizi” kitabıydı. Başbuğ, Karpat’ın bizzat kendisinin, örneğin “Asker ve Siyaset” kitabında, 1927 yılında okuma bilmeyenleri yüzde 90 olarak yazdığını gösterdi. Bu kadar değil, Karpat’ın “Studies on Turkish Politics and Society: Selected Articles and Essays” kitabındaki istatistikte 1927’de okuryazar oranı yüzde 10.7 gösteriliyordu. Karpat’ın editörlüğünü yaptığı “Ottoman Past and Today’s Turkey” kitabındaki “Modernization from Empire to Republic” makalesinde Mehmet Ö. Alkan, Osmanlı devletinin sonunda okuryazarlığın yüzde 10’un altında olduğunu anlatıyordu. Referans çalışmalardan biri olan Geoffrey Lewis’in “The Turkish Language Reform: A Catastrophic Success” eserinde 1924 yılında okuryazarlığın yüzde 9 olduğu ifade ediliyordu. Şevket Pamuk ise “Türkiye’nin İki Yüz Yıllık İktisadi Tarihi” kitabında 1913’te okuryazarlığı kesin olmamakla birlikte yüzde 10 olarak tanımlıyordu. Kemal Karpat’ın Osmanlı’da okuryazarlığın düşüklüğünü ele aldığı diğer çalışmalarını anlatarak uzatmayayım. Özetle, ciddi hiçbir eser, Erdoğan’ı doğrulamıyor. Karpat da kendi eserlerinde bile kendisinin kaynak ve rildiği tezi çürütüyor. Kemal Karpat açık bir Gülenci Ben işte bu noktada başka bir ayrıntıya takıldım. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karpat’ı “liyakatına kimsenin itiraz edemeyeceği tarihçiler” arasında sayıyordu. Öyle ya Erdoğan, FETÖ darbe girişiminin olduğu 2016’da “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”nü Kemal Karpat’a vermişti. Ödül tartışma yaratmıştı. Zira, Cumhurbaşkanı’nın “tartışılmaz” bulduğu Karpat, Fethullah Gülen’in açık takipçilerinden biriydi. Hatırlayın, 2009 yılında FETÖ, Islak İmzalı Belge kumpasıyla TSK’ye meydan okurken, Abant Platformu’nun açılış konuşmasını Bülent Arınç yapıyordu. Örgütün gövde gösterisi yaptığı toplantıya Zaman yazarı ve Wisconsin Üniversitesi öğretim üyesi sıfatıyla katılan Karpat, ordu üzerine eleştirel bir konuşma da yapmıştı. Karpat’ı Gülen ile bir araya getiren İslamcılıktan çok “ılımlı İslam” idi. 2006’da Erdoğan’a bir mektup yazarak “İslamcı bir rejim kurmaktan vazgeçmediğiniz yönünde şüpheler, korkular var. Bunları gidermeye çalışınız” diye uyarıda bulunan Karpat, konu Gülen olunca bambaşka fikirlere sahipti. Obama’nın dünyanın görebileceği en güzel insanlardan biri olduğunu söyleyen Karpat’ın temel tezi şuydu: “Yıllarca İslama karşı Haçlı mantığıyla hareket etmiş, bizi yok etmek, yok saymak istemiş olan Batı’nın şimdi İslamı tanıması ‘ılımlı İslam’, ‘liberal İslam’ tanımları üzerinden Fethullah Gülen gibi liderlere yaklaşmaya çalışması büyük bir dönüşümdür.” Gülen’e bağlılığı öyle ki… 2009 yılında İş Bankası Yayınları, Kemal Karpat’la bir nehir söyleşi gerçekleştirdi. Her şey yolunda gitse basılacaktı. Fakat o, sohbetin çoğunu Fethullah Gülen övgülerine ayırdı. FETÖ propagandası içeren kitabı yayınevi basmaktan vazgeçti. Karpat durur mu? İki gün boyunca Zaman gazetesine “Bir hatıra kitabının başına gelenler” başlığı ile yaşadıklarını anlattı:  “Cumhuriyet Halk Partisi’ni tenkit etmem, Fethullah Gülen hakkında olumlu şeyler söylemem ve hatta ‘Fethullahçı’ olmam, Dobruca’da benim doğum bölgemde yaşayan Alevileri Kızılbaş olarak tanıtmam ve belki de Taraf Gazetesinde arada sırada yazı yazmam.” Amerika’da Gülen’in misyonerliğini yapan Karpat. Gülen’i dünyaya tanıtmak için yazılan kitaplara kalemini kiralayan Karpat. FETÖ karşıtlarına “Fethullah Hoca’yı zararlı bir kimse olarak göstermek isteyenleri yargı ve halk desteklememiştir” diyen Karpat. Öte yandan Gülen’i terörist sayarken, bütün referansları Gülen’in sevgilileri olan Erdoğan. Sebebini sorsanız Kemal Karpat’ın eteğinden düşmüş Saray’daki SETA’cı kadrolardan bahsederler. Sebebini sorsanız, bir zamanlar “hocam” dediği Karpat’la birlikte Gülen propagandası yapan İbrahim Kalın’ı anlatırlar. 12 Eylül darbecileri, Erbakan’ı hapse atıp ondan daha çok İslamcılık yapmıştı. Şimdi de birileri sanki Gülen’den çok Fethullahçı oldu. Takipçilerini yargılarken, onun söylemini kaldığı yerden devraldı. Belki de Gülen’in çiçekleri Saray’ın saksılarında yetişmeye devam ediyordur. Bir aile yok oldu Karabük’te otomobilin bariyere çarpması sonucu 1’i bebek 4 kişi yaşamını yitirdi, 1 çocuk yaralandı. Okulların bir haftalık tatile girmesi nedeniyle Muzayin Tezcan (70) yanına eşi Fetiye Tezcan (58), kızı Ayşe Kayhan (34) ve torunları Gökçe Ayhan (5 aylık) ile Mehmet Arda Şenka’yı (14) alarak Burdur’dan yola çıktı. Aile, kente 8 kilometre kala bariyerlere çarparak kaza yaptı. Kazada, sürücü ile birlikte eşi Fetiye Tezcan ve kızı Ayşe Kayhan, olay yerinde hayatını kaybederken, 5 aylık torunu Gökçe Kayhan ile Mehmet Arda Şenka yaralandı. Durumu ciddi olan Gökçe bebek hastanede yaşamını yitirdi. l İHA Bilecik’te kaza: 1 asker şehit EskişehirBilecik karayolunun Küplü mevkisinde dün akşam Yaşar G. idaresindeki cip, trafik uygulaması için yol üzerine duba koyan uzman çavuşlar Mert Kaya (25) ile Selim Kayın’a (24) çarptı. Kazada ağır yaralanarak hastanede tedavi altına alınan Kaya, yapılan müdahalelere rağmen şehit oldu. Kayın’ın ise hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Gümüşhane doğumlu şehit Kaya’nın bir ay önce nişanlandığı öğrenildi. l DHA/İHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle