19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 517 KASIM 2019 PAZAR SGK’nin güncellemediği SUT fiyatları, üniversite hastanelerini borca batırdı Ankara Üniversitesi hastanelerinin başhekimleri Prof. HastanelerdeKüçükdeveci ve Prof. Akar’dan çarpıcı değerlendirmeler: Bir yerde işler durma noktasına gelecek ama o zamanı tam olarak kestirebilmemiz kırmızı alarm mümkün değil. OZAN ÇEPNİ Üniversite hastaneleri 14 yıldır güncellenmeyen Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) nedeniyle hızla borçlanmaya devam ediyor. Ankara Üniversitesi hastanelerinin başhekimleri Prof. Dr. Ayşe Adile Küçükdeveci ve Prof. Dr. Ahmet Rüçhan Akar, üniversite hastanelerinin ekonomik durumuna dikkat çekerek “Geldiğimiz noktada hizmeti çok zorlayarak götürüyoruz. Bu şekilde gidersek önümüz karanlık” dedi. Türkiye’de en üst ve ileri derecede sağlık hizmeti veren kurumlar olarak tanımlanan üniversite hastaneleri zor durumda. SGK’nin 14 yıldır güncellemediği SUT fiyatları, döviz kurundaki değişim ve artan maliyetler nedeniyle üniversite hastanelerinde borçlar artıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk üniversitesinin kurduğu ilk tıp fakültesi olan Ankara Üniversitesi’ne bağlı İbni Sina Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Küçükdeveci ve Cebeci Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Akar, yönettikleri toplam 2 bin yataklı hastanelerde sağlık hizmetlerinin devamı için verdikleri mücadeleyi, hastanelerdeki durma noktasına gelen hizmetleri, acil vakalar dışında alınamayan malzemeleri, yıldan yıla artan borcu ve çözüm önerilerini Cumhuriyet’e anlattı. n Üniversite hastanelerindeki genel durum nedir? Hastanelerimizde çok üst düzeyde işler yapılıyor ve bunların da yüksek maliyetleri var. Bir yandan araştırma, bir yandan eğitim. Dünyadaki tıp düzeyinin üzerinde bir birikim varsa bu da üniversitelerde. Devlet üniversitesi hastaneleri içinde kâr eden, borcu olmayan bir üniversite hastanesi yok. Bütün büyük üniversite hastaneleri aynı Ankara Üniversitesi hastaneleri Başhekimleri Prof. Küçükdeveci ve Prof. Akar, Ozan Çepni’nin sorularını yanıtladı. Çözüm önerileriniz nedir? SGK tarafından baktığımızda SUT fiyatlarının ve malzeme fiyatlarının da yeniden ayarlanması çok önemli konuma geliyor. Gelir gider dengesi için Maliye ve SGK tarafından da birtakım yeni uygulamalara geçilmesi gerekiyor. Somut olarak SUT fiyatlandırması ayarlanmalı. Gelirimizi arttıracak yöntemler geliştirilmeli. Bilimsel araştırma payı, denge tazminatının devlet tarafından karşılanmalı, eğitim ve araştırma için devletin ayrı bir bütçe oluşturması gerekiyor. Bunla rın hepsini aynı anda istiyor değiliz. Bunlar yapılabilecek araçlar. Bu enstrümanların nasıl ve hangi şiddette kullanılacağını devletin vereceği karar. Bunlar mali tedbirler. Personel olarak da yeni kadro olarak hemşire, hasta bakıcı, röntgen teknisyeni, biyolog, labaratuvar ve ameliyat teknisyenleri, yani bu personelin de ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Geldiğimiz noktada hizmeti çok zorlanarak götürüyoruz. Bu şekilde gidersek önümüzü karanlık görüyoruz. durumda ve büyük bir özveri ile hizmetleri sürdürmeye çalışıyorlar. Devletin fiyatlandırma problemleri, eğitim ve araştırmanın da hastanelerin üstüne yüklenmesi ile gelir gider dengesizliği belli bir süre içinde borç olarak yansıyor. Bir süre sonra da firmalar artık buraya mal vermekten çekiniyor yada yüksek fiyattan vermeye çalışıyor. Şu anda geldiğimiz noktada hizmet durmuş değil. Böyle bir durumun sürdürülebilir olmayacağı, sıkıntıların daha çok artacağı yönünde öngörümüz var. n SUT tartışması nedir? SUT’taki değerlerin tıbbi malzeme fiyatlarının altında olması nedeniyle firmalar mal vermek istemiyorlar. Piyasadaki hastaya kullanılabilecek malzemelelerin neredeyse hiçbirini biz SUT’da belirlenen fiyatlarla alamıyoruz. Acil olanları “sağlık hizmeti” diyerek alıyoruz ama acil olmayanlar ya duruyor ya da alınamıyor. Hatta işlemleri yapıyoruz ve zarar ediyoruz. Tedbir alınmazsa eğer daha ciddi boyutlara ulaşacak. Bütün hastaneler bu durumda. Özeller hariç. Özelde hastalardan yüzde 400’e varan ek ücretler alıyorlar. Biz zarar etmeyi göze alarak çalışıyoruz. Sağlık hizmetini, eğitimi, araştırmayı durduralım deme şansımız yok. n Yapılamayan işler var mı? Kalp pilleri takılamıyor zorunlu durumlar dışında. Nöro radyolojik elektif işlemler yapılamıyor. Damar baloncuğu var mesela beyinde, bir risk ve acil olmayıp da duradabilir 10 sene, o baloncuk eskiden damara girip de dışardan yapılabiliyorken şu anda yapılamıyor. Bir tek acilleri yapabiliyoruz. Acil olmayan durumlarda bir adım geride duruluyor. Kapsama alanı olarak yüzde 90’ın üzerindeyiz ama yavaş yavaş aşağı iniyoruz. Şu anda sadece acillerin yapılıp da rutin işlerin yapılamadığı alanlar var. İlerde bu acil işlemleri de yapamayacak noktaya gelebiliriz. n Sürdülemez bu durum nereye evrilebilir? Birtakım işlemler, ödemeler yapılamıyor hale gelebilir. Gelir gider dengesizliği dediğimiz borçlar ve ödeme süreleri daha çok artar. Bir yerde işler durma noktasına gelecek ama o zamanı tam olarak kestirebilmemiz mümkün değil. Bir anlamda eskiden sarı alarm gibiyse durum şimdi kırmızı alarm durumunda. Artık önümüzü görme şansımız yok, giderek nefes aldığımız havadaki oksijen azalıyor gibi. İşler artık daha durma noktasına doğru yaklaşıyoruz gibi. l ANKARA SGK zararlarını savunduCUMHURBAŞKANI Eyt’DE SON NOKTAYI KOYDU: BU İŞTE YOKUM ‘Emeklilerin yüzde 90’ı açlık sınırının altında yaşıyor’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Emekli maaşlarını insani düzeyde hayat sürülebilecek seviyelere çıkardık” açıklamasına CHP’den tepki geldi. Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba yazılı açıklama yaparak emeklilerin yoksulluk ve açlıkla boğuştuğuna dikkat çekti. Ağbaba, “Türkiye’de 847 bin 643 kişinin emekli aylığı 1000 lira veya altında, 248 bin 126 kişinin 1000 ile 1100 lira arasında, 220 bin 250 kişinin 1100 ile 1200 lira arasında, 6 milyon 850 bin 523 kişinin 2 bin liranın altında aylık almaktadır ve açlık sınırı altında yaşamaya çalışmaktadır. 13 milyon emeklimizin neredeyse yüzde 90’ı açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. Şimdi Cumhurbaşkanı’na sormak gerekir: Hangi emekli vatandaşımız insani düzeyde yaşamını sürdürmektedir? Çizilen bu pembe tablonun gerçeklikle hiçbir alakası yoktur” ifadelerini kullandı. Ağbaba, “Türkiye’nin 37 ülkeyi kapsayan “en iyi emeklilik” araştırmasında en kötü notu alan 3. ülke olduğunu belirterek “Türkiye sadece Arjantin ve Tayland’ın üstünde yer alabildi” dedi. Erdoğan’ın erken emeklilik sistemiyle çöktüğünü ileri sürdüğü İskandinav ülkelerinden Danimarka, İsveç ve Finlandiya ise listenin ilk 5 sırasında yer alıyor. l ANKARA/Cumhuriyet Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili “Tutturmuş bir EYT, erken emeklilik... Seçim kaybetsek de bu işte yokum” dedi. Erdoğan, dün sosyal güvenlik merkezleri toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan, “Faiz, yüzde 40’a doğru gitmişti. Merkez Bankası Başkanı’nı görevden aldık Yeni Merkez Bankası Başkanımızla beraber şu anda faiz oranı yüzde 13.5’e kadar indi, daha da inecek. Enflasyon da inşallah tek haneli rakama inecek 2020’de” diye konuştu. Emekli maaşları insani düzeydeymiş SGK’ye transfer edilen bütçenin muhalefet tarafından “algılanmadığını” ileri süren Erdoğan emekli maaşlarını “insani düzeyde hayat sürülebilecek seviyeye” çıkardıklarını iddiasında bu Erdoğan’ın 46 yaşında emekli olduğu biliniyor. lundu. Erdoğan, EYT’lilerle ilgili de “Bizim başımıza erken emekliliği dolayanlar bunun bedelini ödeyecek ve ödedi. Niçin erken emeklilik? Ne zaman emekli olması gerekiyorsa o zaman emekli olsun. Erken emekli olup ikinci iş arayacak ve işsizliğin yükselmesine neden olacak. Arkadaşlarıma söylüyorum, beni bu yola teşvik etmeyin. Seçimi kaybetsek de olmayacak. İskandinav ülkelerinin hepsi erken emeklilik sistemiyle battı” ifadelerini kullandı. Erdoğan, CHP lideri Ke mal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde konuk olduğu programdaki videoyu da alanda bulunan yurttaşlara izleterek, “Kendisine SGK’yi verdiler hal ortada. ‘10 yıl önce daha iyiydi, şimdi daha kötü’ diyor” diye konuştu. Şehir hastaneleri nedeniyle devletin zarar etmesine yönelik eleştirileri de yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi: “Halkıma hizmette zarar ediyorsak edelim. SGK’ya yapılan bütçe transflerine yönelik eleştirilerin çoğu ne anlama geldiği bilinmeden yapılıyor. Daha da vahimi, geçmişte faize ödenen paraların millete hizmet için kullanılmasından da rahatsız oluyor. Anayasamıza göre, zorunlu olan genel sağlık sigortasına 30 yıl boyunca niçin geçilemediği izah edemeyenler eleştirmek için sıraya giriyor” dedi. l İç Politika RESULAYN’DA TERÖR ATEŞİ Şehit son yolculuğuna uğurlandı CanHereklioğlu Barış Pınarı Harekâtı kapsamında, Rasulayn’da 11 Ekim’de teröristlerin açtığı ateş sonucu yaralanan ve hastanede tedavisine devam edilen Piyade Sözleşmeli Er Bekir Can Hereklioğlu (24) şehit oldu. Yetkililer, acı haberi şehidin babası Turgut ve annesi Mediha Hereklioğlu’na yaşadıkları Adana’nın Yumurtalık ilçesindeki eve giderek verdi. Şehidin baba evine Türk bayrakları asıldı, ta ziye çadırı kuruldu. Şehitin cenazesi dün düzenlen törenle toprağa verildi. Bekâr olduğu öğrenilen Hereklioğlu, 11 Ekim’de yaralanmış ve tedavi altına alınmıştı. l ANKARA/ Cumhuriyet Kırşehir’de Bağdadi’nin dört akrabası tutuklandı Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü IŞİD soruşturması kapsamında, Kırşehir’de 11, Samsun’da 5, Ordu’da 3 ve Şanlıurfa’da 2’si çocuk 6 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin, öldürülen IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi’nin yakın akrabası olduğu belirtildi. Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle Kırşehir Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilen 4 kişi tutuklandı. Açıklamada, “İki suça sürüklenen çocuk ile 19 şüpheli geri gönderme merkezine ulaştırılmak üzere Kırşehir Valiliği’ne teslim edilmiştir” denildi. l Haber Merkezi FETÖ soruşturmasında siyasi ayak hAlen tartışma aşamasında Zenginler tahliye oluyor Bazı işadamları hakkında verilen takipsizlik kararlarındaki artışın son günlerde dikkat çekici boyutlara ulaşması tartışılıyor. FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından örgüt üye si oldukları ayrıca finansal destek sağladıkları öne sürülen ve hak larında soruşturma başlatılan bazı işa damları hakkında ta kipsizlik kararların daki artış son gün SEYHAN AVŞAR lerde dikkat çekici boyutlara ulaştı. Ayrıca hakkında id dianame düzenlenen ve tutukla nan işadamlarının birçoğu tutuk suz yargılanmak üzere tahliye edi lirken, bazıları ise hiç tutuklanma dı. Yurtdışına firar eden ve hakla rında FETÖ soruşturması bulunan isimlerin lüks yaşantıları dikkat çekerken, FETÖ’nün siyasi ayağı na ilişkin soruşturma yapılmaması ise halen tartışma aşamasında. Yeğen olmak Genpa Telekomünikasyon’un Yönetim kurulu başkanı Zeynel Abidin Erdem’in yeğeni GENPA İcra Kurulu Başkanı Fatih Erdem hakkında hazırlanan iddianamede GENPA telekomünikasyon şirketinin Bank Asya hesaplarında Fetullah Gülen’in talimatı sonrasında hareket olduğu tespit edildiği ifadeleri yer aldı. Erdem, sulh ceza hâkimliğindeki savunmasında ise ByLock kullandığını kabul ederek programın telefonuna arkadaşı tarafından yüklendiğini ve kandırıldığı söyledi. Erdem, bu ilanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek olunması çağrısı yaptı. Erdem’in yargılandığı davada tanık olarak dinlenen AKFA Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Aktaş, Erdem’in Bank Asya’nın kurtarılması için düzenlenen toplantılara katıldığını söyledi. Erdem hakkında İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ üyeliği suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, cezanın 3’te 1 oranında etkin pişmanlıktan, 6’da 1 oranında da iyi halden indirilmesine hükmetti. Sonuç olarak mahkeme Fatih Erdem’e FETÖ üyeliğinde 5 yıl 10 ay hapis cezası verdi. Fatih Erdem, hakkındaki iddianamenin basında yer almasının ardından ise Genpa Telekomünikasyon Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem, 4 gazeteye “Bizi asla bölemeyeceksiniz!” başlıklı ilan verdi. 84 sanıktan tek tutuklu kaldı FETÖ soruşturması kapsamında kayyım atanan Akfa Holding ve alt şirketlerine yönelik 84 sanıklı davada sadece 5 kişi tutukluydu. 2 Ekim tarihinde görülen davada mahkeme heyeti Fatih Aktaş, Hasan Sayın, İbrahim Sayın ve Ferhat Aktaş’ın tahliyesine karar verdi. Böylelikle 84 sanıklı dosyada tutuklu tek sanık kaldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Akfa’nın silahlı terör örgütünün emir ve talimatlarıyla kurulduğu ve işletildiği, bu bağlamda bu örgüte sürekli insan ve finans kaynağı temin ettiği öne sürülürken, sanıkların “silahlı terör örgütü yönetici olmak”, “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” ve “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” ve “silahlı terör örgütüne üye olma” gibi suçlardan değişen oranlarda hapis cezaları talep edildi. Ayrıca Akfa Holding iddianamesinde çok sayıda yerde Rixos Otelleri’nin sahibi Fettah Tamince’nin adı geçti. FETÖ adına faaliyetlerde bulunulduğu iddiasıyla kayyım atanan Maltepe’deki Pinhan Restaurant’ta örgütün gizli toplantılarının yapıldığı, karargâh olarak kullanıldığı, himmet ve diğer gelirlerin şirketin gelirleriymiş gibi sisteme sokulduğu öne sürüldü. Hazırlanan iddianamede aralarında firari kişilerinde bulunduğu 45 sanık yer aldı. Tutuklu sanıklar ise tek tek tahliye edildi. Dosyada tutuklu sanık kalmadı. TUSKON’da iki tutuklu FETÖ’nün iş dünyası yapılanmasına yönelik kurduğu kapatılan Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik 86 sanıklı davada sadece iki sanık tutuklu kaldı. Bunlardan birisi eski İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı diğeri ise tatlıcı Faruk Güllü. l İSTANBUL HUKUKÇULARDAN ORANTISIZLIK TEPKİSİ Davalar yanlış eksene oturtuluyor SEYHAN AVŞAR za tayini noktasında takdir hakkı Ergenekon kumpası sürecinde FETÖ’nün talimatıyla kalp rahatsızlığına karşın Prof. nı kulanırken daha dikkatli olmaları gerekmektedir” diye konuştu. ‘Muhaliflerle yiHgCrçKCsönltdthümRAddtar“DlsiaeaeaacüayareyraeüaeaadeuründarpapaegHKelrze.npkzprslzmasaaıyKnpstikozüatelğMaaeooiaoesfrdiaasıTtiartekhğınıryndknrKzaryınükıeMeıaçrurtaiutnüaıhlcodpağiaardeantıvöhednkymskerlrıanlaailrkdnlniaaf.rimİıküaaauantzaztykhhaEüalnıenayytkavt,aıçnu,kdsekiterritynearaarlul7s.uDiöscalüetKlietıaasadd’resnmı’ml.nöayzyoğeomoda’p5Hyöıükrvnaadszaüpiçassıikpaosaenzdd,a.nleıu’ayeo.tanoynaeürvlrevKdeb“İsısınaurDnvaisi,yelsnyrFemiğlişelauibae’mtaluıdöhrsur7EnhlaeövrsariiE’ce.nidikreasallTdu.ednarymerneigri5dOuaapulrlgÖnalozegssfeb’nüu”Mi6msvlaiaüısdkinuyeesnourtuay.üatcıelçİredllleaslTcyde,u3iırreeruznig0aezlağisdıvan.ğyluuaausAıiEnçnıkdsğnuraaouıbannrtsçeıEÜrlsgöeğalyşltnlrzniıaeaiekyeistmsnntrseiöiuıaçpyeirsçyçsaakgyaiaılnlinüihıelpşyşeddtimlaeatbraeeıepnrilvşgnlanklgsO6rtBnatmyaııeyıealaeiveuimysüıeyalaastrsy,erndmAanerefrnenaıotrilrdmtmbbirdıoakyledvılpsvanınliakayeneiue,çaatauılösanykeabarsayumanalisunlıbkenayikinçiüızauabrrdrloşenylalavpecamıttdtanyrieökivKansgıeuöltteşdnertrieenriderivçkuraıaelydvtlr’a.zıCgrladadSaimaiyigikerlbeaiaı:ynÜküarnermuaasaCöüzttbuldaı.Idntölaelaniıkğnn“lsztsaugelntıaıaBamSrrudk.hanacucolaulhemsdııggninaeoFyüiaMnşnnknçrÜlnaiyyavüeiayznEaknhuluuğ7estö,eegıhtlİtaednTökuaTçniieırhşnrkvoagagrn,ryÖlrar’tidhudeasaaezilsülkaödidyaındrmla’eaenkirurnseciığAua’nkçeüil yoğunluğuna bakılmaksızın alt sınırdan cezalar verildiği, hatta ba olmadığı halde muhalif oldukları için kazana atılanlara yönelik zı kişiler hakkında cezasızlık du suçlamaların anlamsızlığı bir kez rumunun dahi söz konusu olduğu daha vurgulanmalı. Osman Ka görülmektedir. Bu durum kamu rakaya hakkında 7 yıl 5 ay ve vicdanını ve adalete olan güven rilmesi, ülkenin muhaliflerine de duygusunu zedeleyen bir yakla FETÖ’cü örgüt üyelerine de aynı şımdır. Osman Karakaya örneğin yaptırımla karşılık verildiğini gös de olduğu gibi. Mahkemelerin ce termektedir.” l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle