25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 16 KASIM 2019 CUMARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER İBB Başkanı İmamoğlu, Londra’da 22 farklı finans kuruluşu temsilcisiyle buluştu Bolivyadersleri: İstanbul’a yatırım çağrısı ‘Durmayalım düşeriz’ Cumhuriyetin 10. yıl kutlamalarına damga vuran bir diğer slogan da “Durmayalım düşeriz”di. Sanırım bu ilkenin önem ve anlamını Bolivya’daki son gelişmelerden güzel anlatan bir örnek yok.  Bolivya’da ne oldu? Başkanlık seçimi gerçekleştirildi; Evo Morales’in ilk turda kazandığı açıklandı. ABD güdümündeki Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) şaibe açıklaması yaptı. Eski sistemin elitleriyle rahatsız kentli orta sınıfların ittifakı sokak protestolarını başlattı. Evo yanlısı yerli gruplar da karşı protesto için sokağa çıktı. Sonuç mu? Polis güçleri, eski sistemin elitleriyle hareket etti. Ordu, Morales’ten çekilmesini istedi. Morales istifa etti, Meksika’ya sığındı. Özeti bu. Ancak bu, hikâyenin bir yanı. Hâkim sınıflar, beyaz elitler ve silahlı kuvvetler koalisyonu Morales’i hep devirmek istedi, doğru. ABD süreci hızlandırdı, yeni başkanı alkışladı, bu da doğru. Ama bunlar dışsal nedenler. Elde ettiği geniş halk desteğine rağmen Morales’in siyasal gücü 14 yılın sonunda nasıl bu kadar dayanaksız hale geldi? Hatalardan ders almadan ilerlememek için bakalım. Morales, yerli ve yoksul halk hareketlerinin içinden geldi. Yani tabandan. 2000 ile 2005 yılları arasında önce su ve ardından gaz özelleştirmelerine, doğal kaynakların tekellere teslim edilmesine karşı çıkışı örgütleyen büyük bir halk hareketi birikiminin içinde parladı. Ancak 2005’e gelindiğinde, şöyle bir ayrım çıktı bu hareketlerin karşısına: Hep mevcut iktidarların yaptıklarını engellemeye mi çalışacağız, yoksa iktidara gelip kendi programımızı uygulamaya da girişecek miyiz? İkinci seçenek güçlendi; 2005’teki başkanlık seçimlerine girmek için çatı örgütlenmeye dönüştü MAS, yani Sosyalizme Doğru Hareketi. Ve 2005’te Morales başkan seçildi. İlk kez hâkim iktidar blokunun dışından bir isim, sistemin dışında tutulan yoksulları ve ırk ayrımcılığına maruz bırakılan yerlileri temsil edeceğini ilan eden bir hareketin lideri başkanlığa seçilmişti böylece. Şimdi önünde iki yol vardı: Ya doğrudan hâkim iktidar güçleriyle uzlaşmayı seçecek ya da bu kesimlerin ekonomik ve siyasal güçlerini kırma yolunda demokratik bir cephe siyaseti oluşturacaktı. Morales sürekli devrilme tehdidini hissettiği için daha pragmatik davrandı; bir tür orta yol açmaya çalıştı. Neydi bu orta yol? Enerji kaynaklarının millileştirilmesi yoluyla ülkenin gelirlerinin artırılması ve buradan aktarılacak kısmi pay sayesinde yoksulların, yerli halkın ve alt orta sınıfların yaşamlarının iyileştirilmesi. Bunu belirli oranda başardı; bir yandan alt sınıfların 2000 ile 2005 yılları arasındaki toplumsal tepkilerini yumuşattı; diğer yandan da kaynakları hâkim ekonomik güçlere, onların servetlerine yönelmeden, onların kuvvetlerini kırmadan bulmaya başladı. Evet, halkçı ve kamucu bir gündemle yükseldi. Ancak halkçı gündemi, hâkim sınıfların iktidar koalisyonunu parçalayacak bir stratejiyle beslemedi. Haliyle hâkim güçler de buldukları ilk fırsatta Morales’i kolaylıkla güçten düşürebildi. Demek ki ilk ders şu: Halkçı, özelleştirme karşıtı ve kamucu bir gündemle iktidara gelmek önemli; ancak ekonomik oligarşiye hiç dokunmadan, oranın gücünü kırmadan “idarei maslahatçılık” yetmiyor. İkinci stratejik hata Gelelim demokratikleşmeye. Morales, yeni bir anayasaya öncülük etti; Bolivya’nın çokuluslu ve çok kimlikli yapısını haklarıyla birlikte tescil ettirdi. Kuşkusuz bu, elitlerin yerleşik otoritelerine bir meydan okumaydı. Dışlanmış kimliklerin eşitlik talebini anayasal güvence altına almak ve kimlikler sorununu çözmek, eşitlik talebinin ekonomi alanına doğru kaymasına yol açabilirdi. Bu nedenle epey muhalefet ettiler. Ancak sonuçta, eksiğiyle gediğiyle bu anayasa geçti. Öte yandan anayasa, başkan seçilme hakkını da iki dönemle sınırlamıştı. Ama Morales yeniden aday olabilmek için 2016’da anayasayı değiştirmeyi teklif etti. Etrafında ördüğü demokratik ve halkçı cephenin parçalanmasını sağlayacak denli kritik bir hataydı. Nitekim referandumda bu teklif halk tarafından reddedildi. Buna rağmen yine de aday olacağını ilan etti ve oldu da. Taban hareketiyle, “Halk egemenliğini güçlendireceğiz” diyerek başlayan iktidar yürüyüşü, 14 yılın sonunda “Benim dışımda ülkeyi yönetebilecek kimseyi yaratamadık, halka yönetme yolunu açamadık, ben gidersem her şey biter” hikâyesine saplanmıştı. Ve sonuç ortada; kolaylıkla istifa ettirildi. Ekonomik oligarşiye dokunmayan; kendi koltuğunu koruma görüntüsü veren; Polisi, orduyu yanına alamayan; orta sınıf katmanlarını çevresinde tutamayan kolayca gidiyor çünkü. Sözün özü: Geçen ay Financial Times söyleşisinde Morales’i tanıtan muhabir, “ülkesini yeniden kuran lider” olduğu için, siyasi yelpazenin farklı kesimlerindeki birçok kişi tarafından Morales’in “Bolivya’nın Mustafa Kemal’i” olarak görüldüğünü söylüyordu. Halkçı, bağımsızlıkçı program açısından önemli bir benzetme. Ama asıl mesele, halkçı yönetimlere uyarı kısmında: “Durmayalım, düşeriz.” Ergenekon kumpası Eski 8 hâkim ve savcının iddianamesi kabul edildi Ergenekon kumpasında, avukat Levent Göktaş’ın bürosunda hukuka aykırı arama yapılmasına, tutuklanmasına ve 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdikleri gerekçesiyle 8 eski savcı ve hâkim hakkında hazırlanan iddianame, Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilerek, son soruşturmanın açılmasına karar verildi. İddianamede şüpheli olarak Ergenekon kumpasının eski hâkim ve savcıları FETÖ’cü firari eski savcı Zekeriya Öz, Ercan Şafak, Hasan Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk, Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın, Ömer Diken ve Sedat Sami Haşıloğlu yer alıyor. Son soruşturmanın Yargıtay’ın görevli ceza dairesine açılmasına oybirliğiyle karar verilirken; dosyanın, savcılık kanalıyla Yargıtay Ceza Dairesi’ne gönderilmesi hükmedildi. l Haber Merkezi Londra’daki temaslarının son gününde 22 farklı finans kuruluşunun temsilcileriyle bir araya gelen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un konsolide bütçesinin yaklaşık 10 milyar Avro olduğunu anımsatarak “İstanbul, yatırım yapmak için fırsatları besleyen, potansiyeli yüksek ve hem ekonomik olarak verdiğinizin karşılığını alacağınız hem de dünya ölçeğinde de Türkiye’nin motor gücü istanbul’dur Kendisini İstanbul’un moderatörü olarak gördüğünü anlatan İmamoğlu, toplumsal katılımcılığı önemsediğini belirterek “İleri demokrasiye sahip ülkeler bile dönem dönem demokrasi adına aksaklıklar yaşar. Ama burada mühim olan toplumun kararlılığıdır” dedi. İmamoğlu, önceki gün de Londra’da yaşayan Türklerle buluştu. Burada konuşan İmamoğlu, son dönemde Paris, Kopenhag, Strasburg, Berlin ve Londra’ya yaptığı ziyaretlerin amacını paylaşarak “İstanbul’da, insanlarımızın gurur duyacağı bir kent modelini var ederek ne kadar sağlam bir yönetim olduğumuzu bütün dünyaya göstereceğiz. İstanbul, Türkiye’nin motor gücüdür. İstanbul iyiyse Türkiye de iyi olur. İstanbul’da yönetim ahlakı varsa Türkiye’ye de yansır. İstanbul’da kamu hukuku korunuyor, insanlara iyi davranılıyorsa Türkiye’ye de yansır. İstanbul’un görevi büyüktür. Onun için bizim görevimiz çok büyük” dedi. ğişimin başlayacağı en öncü kentlerden bir tanesidir” dedi. İmamoğlu, dün İngiltere’nin başkenti Londra’daki temaslarını, 22 farklı finans kuruluşunun temsilcileriyle bir araya gelerek noktaladı. Çalıs¸ma toplantısına katılan İmamoğlu, “Degˆis¸en Ku¨resel Go¨ru¨nu¨mde I·stanbul ve Tu¨rkiye’nin Gelecegˆi” konulu bir konuşma yaptı. Kendisini İstanbul’un moderatörü olarak gördüğünü anlatan İma moğlu, “Dünyada, çok ileri demokrasiye sahip olduğunu düşünen ülkeler bile dönem dönem demokrasi adına aksaklıklar yaşamıştır ve yaşayacaktır. Ama burada mühim olan toplumun kararlılığıdır. Bu yeni bir başlangıç ve yol yürüyüşüne, her birinizin en güçlü kaynaklarınızla, kararlılığınızla, dünyanın en güzel ülkelerinden biri olan Türkiyemizin, tarihi geçmişi kuvvetli, dünya mirasının bize emanet ettiği güzel İstan bulumuza eşlik etmesini çok istiyorum” diye konuştu. İstanbul’da, başta metro olmak üzere yapmak istedikleri yatırımlardan örnekler veren İmamoğlu, teknoloji, akıllı şehir ve düşük karbon salınımıyla ilgili projelerini de anlattı. Öte yandan Ekrem İmamoğlu’nun davetiyle Ulaşım Daire Başkanlığı görevine başlayan öğretim üyesi Dr. Taylan Engin’in istifa ettiği öğrenildi. l İç Politika MEB’in bütçesinin görüşüldüğü komisyonda ‘dindar nesil’ ve otizm tartışması yaşandı ‘Dindar ama vicdanlı değil’ OZAN ÇEPNİ “Öğretmenlik, bir yöneticinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Eği yumruk attığı ucuz bir meslek erbabı mıdır” diye sordu. Öğretmen Meslek Kanunu ve tim Bakanlığı’nın 2020 bütçe öğretmen ataması konuların sinin görüşmelerine “dindar da sunumda herhangi bir ra nesil” tartışması damga vurdu. kam olmamasını eleştiren Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 125 milyar 396 mil Garo Paylan Koncuk, “Davul başkasında tokmak başkasında olunca yon liralık 2020 bütçesi TBMM Plan böyle oluyor” dedi. ve Bütçe Komisyonu’nda görüşüldü. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Bakanlık bütçesinin yüzde 84’ü per “dindar nesil” çağrısı da komsiyon sonel giderleri ve SGK harcamala da tartışma yarattı. HDP milletveki rına ayrıldı. Milli Eğitim Bakanı Zi li Garo Paylan, “Dindar gençlik ye ya Selçuk’un komisyonda yaptığı su tiştirebilirsiniz ama bu nesil vicdan numda, yeni sürece ilişkin çalışmalar lı olmalı” dedi. Paylan’ın Aksaray’da yerine sadece mevcut uygulamala okul müdürünün “Otistik öğrenci rı aktarması dikkat çekti. Selçuk’un ler sınıfı” yazısının yer aldığı fotoğra bütçe yükü nedeniyle ertelendiğini fı komisyonda göstererek “Bu yöneti açıkladığı yeni Öğretmenlik Meslek ci dindar olabilir ama vicdanlı değil” Kanunu ayrıntıları da sunumda yer sözleri tartışma yarattı. AKP millet almadı. vekilleri “Dinimize hakaret etme” di İYİ Parti milletvekili İsmail Kon yerek Paylan’a tepki gösterdi. cuk, intihar eden Saadet öğretmenin Yeni Öğretmenlik Meslek mobbinge uğradığı iddialarına ilişkin Kanunu’nun mali yükünü açıkla yan Selçuk, “5.2 milyarlık bir maliyeti var. Her türlü hazırlığımız mevcut” dedi. Selçuk, HDP’li vekillerin “anadilinde eğitim” taleplerine ilişkin de “İnşallah seneye burada olursak konuşuruz” dedi. Atama yapılması ve depreme karşı okulların hazırlanması için HDP’nin MEB bütçesinin artırılmasına ilişkin önergesi reddedildi. Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, hükümetin eğitim politikalarını değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, “Merkezi Yönetim Bütçesi Yatırım Ödeneği’nden Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yatırımlarına ayrılan pay 2019’da yüzde 18.7’ye, 2020’de ise yüzde 16.10’a düşmüştür. Bakan Selçuk tam gün eğitime geçileceğini söylüyor. Ancak bu yatırım bütçesi ile mümkün değil. MEB, cemaat ve tarikat uzantısı vakıf ve derneklere ‘sosyal etkinlik’ adı altında okulların kapısını sonuna kadar açtı” dedi. l ANKARA Öztrak, Erdoğan’ın S400’lerle ilgili sözünün takipçisi olacaklarını söyledi ‘2.5 milyar çöpe mi atılacak?’ CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinin ardından ABD dönüşü uçakta yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Öztrak, Erdoğan’ın “Kılıçdaroğlu’na da mektup iade edildi diye bir haber vermek lazım” sözleriyle ilgili “Trump’a gelince takdim, Genel Başkanımız’a gelince iade oluyor. Nasıl takdim etti acaba, bir elçinin güven mektubunu takdim ettiği gibi mi etti? ‘Ey Trump, ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanıyım, sen bana ‘Aptal olma’ diyemezsin, sen bana gönderdiğin mektuba teröristin mektubuna iliştiremezsin’ de SÖZCÜ KALIN: S400’den geri adım yok Katıldığı televizyon programında ABD’de yapılan görüşmeleri değerlendiren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Güvenli bölge konuşuldu. Her konuyu çözeceğiz beklentisiyle gitmedik, bunun bir süreç olduğunun farkındayız” dedi. S400’ler konusunda geri adım atılmadığını vurgulayan Kalın, “Beyaz Sa ray’daki görüşmede iki başkan, benle O’Brien’ı görevlendirdi. Bugün itibarıyla o çalışmaya başladık. S400’ler NATO sistemine entegre edilmeyecek. Süreç ABD ile ikili ilerleyecek. Türkiye S400’ü aktif edecek” diye konuştu. Kalın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, ocak ayında Türkiye’ye geleceğini açıkladı. l ANKARA di mi acaba?” diye konuştu. Trump’ın S400’ler için “Bu, Kongre’nin sorunu” dediğini kaydeden Öztrak, “Trump, Erdoğan’ı Beyaz Saray’dan Kremlin’in bahçesine yolladı. Erdoğan’ı bir kez daha Moskova’da ya da Soçi’de göreceğiz. Erdoğan S400’lerin Nisan 2020’de aktive edileceğini söylemişti. Şimdi bekliyoruz bu S400’ler aktive edilecek mi yoksa pakette tutulup milletin 2.5 milyar doları çöpe mi atılacak? Takipçisi olacağız” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet YIKIM KARARINI UYGULAMADILAR AKP’li Üsküdar Belediye Başkanı’na soruşturma Danıştay Birinci İdare Dairesi, ruhsatsız yapıların yıkım kararını uygulamayan AKP’li Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve belediyede görevli 4 personel hakkında soruşturma izni verdi. Danıştay, Üsküdar Yavuztürk Mahallesi’nde bulunan bir alanın, orman vasfını kaybettikten sonra hazine adına tescillenip taşınmaz üzerindeki ruhsatsız yapıların yıkım kararını uygulamayan belediye başkanı Hilmi Türkmen ve belediye teknik başkan yardımcısı Abdullah Ayaz, belediye yapı kontrol müdürü Duran Kurnaz, yapı kontrol müdür yardımcıları Bayram Kaya ve Volkan Raşit Özcan hakkında soruşturma izni verdi. Söz ko nusu alanda hissedar olan bir yurttaşın konuyu yargıya taşımasına rağmen İçişleri Bakanı yetkili kişiler hakkında soruşturma izni vermemişti. Gazete Duvar’da yer alan habere göre, konuyla ilgili ön inceleme yapan Danıştay, İmar Kanunu’nun, “Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda bulunan yapıların kayıt altına alınamayacağını, yapı kayıt belgesi verilmeyen yapılarla ilgili yıkım kararlarının ve tahsil edilmeyen idari para cezalarının iptal edilmeyeceğinini” hükümlerine dayanarak ilgili kişiler hakkında soruşturma izni verdi. Savcılık yeterli delil görürse “görevi kötüye kullanmaktan” iddianame hazırlayacak. l Haber Merkezi SOYER’İN 2021 UCLG BAŞARISI Kültürün zirvesi İzmir’de toplanacak İzmir, dünyanın kültür alanındaki en önemli etkinliklerinden biri olan Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Kültür Zirvesi’ne (UCLG) ev sahipliği yapacak. 2021 yılında yapılacak zirve, dünyanın birçok kentinden kültür alanında çalışanları İzmir’de toplayacak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katıldığı Güney Afrika’nın Durban şehrinde düzenlenen UCLG Kongresi’nde İzmir, “Her Yer ve Herkes İçin Kültür” temasıyla başvurduğu süreci başarıyla ta mamladı. İzmir’de düzenlenecek zirve nedeniyle 2021 yılında dünyanın her yerinden kültür alanında çalışan üst düzey katılımcılar İzmir’e gelecek ve şehirde çok sayıda kültürel etkinlik düzenlenecek. UCLG Kültür Zirvesi’nin bundan önceki üç toplantısı İspanya’nın Bilbao, Kore’nin Jeju ve Arjantin’in Buenos Aires kentlerinde yapılmıştı. UCLG Kültür Komitesi, kentlerin kültürle, gelişimi ve birikimlerini uluslararası platformlarda yaygınlaştırmasını amaçlıyor. l İZMİR/Cumhuriyet HDP’Lİ BELEDİYELER 4 belediye başkanı gözaltına alındı Mardin’in Savur, Derik ve Mazıdağı ilçelerinin HDP’li belediye eşbaşkanları, ile Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinin belediye eşbaşkanı, haklarındaki terör soruşturmaları kapsamında gözaltına alındı. Mardin’in HDP’li Savur Belediyesi eşbaşkanı Gülistan Öncü, Mazıdağı Belediye eşbaşkanı Nalan Özaydın, Derik Belediyesi eşbaşkanı Mülkiye Esmez ve Urfa’nın Suruç Belediyesi eşbaşkanı Hatice Çevik dün polisler tarafından evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alındı. Haklarında başlatılan terör soruşturması gerekçe gösterilerek gözaltına alınan HDP’li belediyelerin eşbaşkanları, Mardin İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Derik Belediyesi’nde çalışan 4 partili de evlerine yapılan eşzamanlı baskın sonucu gözaltına alındı. Urfa’da, Suruç Belediyesi’nde ise kent merkezi ve ilçelerinde önceden belirlenen 17 adrese polisler tarafından eşzamanlı baskın yapıldı. HDP’li Çevik’le birlikte 15 kişi gözaltına alındı. HDP’li Hatice Çevik’in gözaltına alınması, ardından ilçeye gelen HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü ve HDP’li yöneticiler, belediye binasına girmek istedi. Polis, Sürücü ve HDP’lileri belediye binasından uzaklaştırdı. Bunun üzerine HDP’liler belediyenin karşı kaldırımında oturma eylemi başlattı. Burada konuşan Sürücü, “Eşbaşkanımız hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. Bu hırsızlıktır, gasptır. Madem kayyım atayacaktınız, neden demokrasi diye seçim yapıyorsunuz?” dedi. HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun’un oğlu Muhammet Şiyar Tosun (18) da “polise saldırı olayına karıştığı” ve “2015’te ele geçirilen bir patlayıcıda parmak izi tespit edildiği” sebebiyle gözaltına alındı. 20 belediye kayyımda 31 Mart seçimlerinden bu yana terör soruşturması kapsmında İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerine kayyım atanan HDP’li belediye sayısı 20’ye ulaştı. l İç Politika ‘Sizi Müslüman yaptık’ tepkisi Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Baş kanı AKP’li Hayrettin Güngör, kentte yaptığı esnaf ziyaretleri sırasında Trabzonlu olduğunu belirten bir kadına, “Sizi biz Müslüman yaptık” dedi. Kadın ise Güngör’ün sözlerine şaşırarak “Ne demek yani o?” dedi. Başta Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Murat Zorluoğlu olmak üzere İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs ve birçok kişi Güngör’e kullandığı sözler nedeniyle tepki gösterdi. Güngör, tepkiler üzerine sosyal medya hesabından özür diledi. Murat Zorluoğlu ise Güngör’ün kendisini aradığını belirterek “Maksadını aşan sözler söylediğini ifade etti ve özür diledi. Ufak bir yol kazası diyelim ve üzerinde çok durmayalım” dedi. İYİ Partili Hüseyin Örs ise TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada, Güngör’ü kınadığını kaydederek “Daha önce de benzer bir hadise İstanbul’da Esenler Belediye Başkanı’nın yine bu denli mesnetsiz iddiaları olmuştu. Anlaşılan İstanbul’dan bir ders alınmamış” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle