19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: EZGİ KARDEŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] Diken üstünde devriyeSuriye’nin kuzeyinde TürkiyeRusya askeri kontrolü öncesinde ABD güçleri de sahada Bu tezgâh tutmamalı Hep söylüyoruz: Ankara ile Şam’ın işbirliği, kritik önemde. Aynı şekilde Türk ordusu ile Suriye ordusunun sahadaki işbirliği de... Açık ki hem YPG, hem de ÖSO içinde kimi gruplar, provokasyon larla bu iki orduyu karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Bu, bölge için büyük felaket olur. ÖSO tarafından ele geçirilenlere MEHMET ALİ uygulanan işkence görünGÜLLER tüleri de işte bu provokasyonların bir parçasıdır. O nedenle “aman dikkat” diyoruz ve uyarıyoruz: Türk ordusunun ÖSO ile birlikte hareket etmesi hem siyaseten hem de askeri olarak büyük bir yanlıştı, hâlâ da yanlıştır! Siyaseten yanlıştır, çünkü Suriye’nin resmi ordusu zaten vardır ve “Özgür Suriye Ordusu” ya da “Suriye Milli Ordusu” diye bir yapı kurduğunuzda, “Suriye’nin birliğini” savunmanız sözde kalır. Çünkü bir ülkede bir ordu olur, iki ordu iki devlet demektir! Askeri olarak da yanlıştır. Türk ordusu ÖSO’ya ihtiyaç duymadan da terörle mücadele edebilir ama ÖSO’yla birlikte hareket etmesi, TSK’yi sahada provokasyonlara açık hale getirmektedir. ÖSO’nun Türk ambulansında, Türk askerinin gözü önünde ele geçirilenlere işkence yapması suçtur ve sorumluluğu nedeniyle TSK’yi de bağlayabilecek niteliktedir. Türk ordusunun yüksek komutanları bu tabloya müdahale etmeli ve siyasetin emriyle hareket etmek durumunda kaldıkları ÖSO’nun suç teşkil eden bu uygulamalarını hızla önlemelidir. Diğer yandan ÖSO’nun suç içeren uygulamalarına müdahale etmeyen, hatta marifetmiş gibi o görüntüleri çekip medyaya servis eden TSK mensuplarına da hızla soruşturma açılmalıdır. Diğer yandan tüm bunlardan bağımsız olarak da, askeri harekât teçhizatı işlevi olmayan, yani bir askerin yanında bulunması gerekmeyen cep telefonları da toplanmalıdır! Türk ordusu ve Suriye ordusunu karşı karşıya getirme tezgâhları şu ana kadar tutmamıştır, şu andan sonra da tutmaması için önlemler alınmalıdır! Türkiye ile Rusya’nın geçen Milli Savunma Bakanı Akar, “Suriye ordusundan ele geçirilen ay imzaladığı Soçi Mutabakatı uyarınca Suriye sınırın 18 kişinin teslimi için Rusya ile görüştüklerini” söyledi. da iki ülke askeri güçlerinin ortak devriyesine bugün başlanması öngörülürken, sahada çok sayıda farklı gücün varlığı endişeleri beraberinde getiriyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dün TSK ve desteklediği ÖSO güçleri Resulayn çevresinde konuşlu. Afrin’de saldırı TSK’nin geçen yıl düzenlediği Zeytin Dalı Harekâtı ile kontrolü ÖSO gruplarına geçen Afrin’de dün düzenlenen bombalı saldırıda en az 8 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. İlçenin sebze hali yakınlarında sabah saatlerinde bomba yüklü dar ile birlikte sınır birliklerinde aracın infilak ettirilmesi sonucunda ki inceleme ve denetlemeleri kapsa en az 30 kişi de yaralandı. mında dün Şanlıurfa’daki Kara Kuvvetleri Komutanlığı İleri Müşterek ŞamSDG diyaloğu Harekât Merkezi’ni ziyaret etti. Akar ye resmi ajansı SANA ve muhaliflere basına yaptığı açıklamada, Barış Pınarı yakın Suriye İnsan Hakları GözlemeHarekâtı’nın Birleşmiş Milletler Güven vi, yine bu bölgede TSK’nin topçu ate Terör örgütü PKK/YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG lik Konseyi’nin kararlarına uygun olduğunu belirtti. Operasyonun “meşru müdafaa” kapsamında yapıldığını söyledi. Akar, Resulayn’ın güneydoğusunda Suriye ordusuna mensup 18 kişinin ele geçirilmesiyle ilgili olarak ise “Bu kişilerin Ruslara teslim edilmesi konusu şu anda Ruslarla görüşülüyor. Bu konu şiyle 6 Suriye askerinin öldüğünü öne sürmüştü. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise iddiayla ilgili, “Suriye ve Türkiye orduları arasında doğrudan ciddi çatışmalar yaşandığının doğrulandığını duymadım” dedi. Lavrov ayrıca terör örgütü YPG/PKK’nin omurgasını oluşturduğu SDG’nin, Türkiye ile Şam arasındaki temaslar gelgitli şekilde devam ediyor. Suriye yönetiminin, daha önce sınır bölgeleri için anlaşma yaptığı SDG’ye orduya katılma çağrısına şartlı yanıt verildi. Suriye Savunma Bakanlığı’ndan önceki gün yapılan açıklamada “Silahlı kuvvetler komutanlığı, saflarına katılmak is daki gerekli bilgileri de Sayın Cumhur Suriye sınırından 30 km. çekilme ko teyen SDG birliklerini karşılamaya başkanımıza arz ettik, talimatlarını al şulunu yerine getirdiğini de bildirdi. hazırdır” denildi. Zorunlu askerliği dık” ifadelerini kullandı. Ele geçirilenler arasında yaralı iki kişinin tedavisinin yapıldığını da sözlerine ekledi. ‘Çatışma doğrulanmadı’ Barış Pınarı Harekât bölgesinde bulunan Resulayn ve çevresinde TSK ve Türk ve Rus ordularının sınırın 10 km. derinliğinde devriyesi öncesinde dikkat çekici bir iddia da ABD ordusuyla ilgili geldi. Reuters’ın haberine göre, Türkiye’nin harekâtıyla sınırdan çekilme kararı almasının ardından, ABD’nin askerleri bölgede ilk kez ni yapamamış kişilere af vaadinin yer aldığı açıklamada, “Türkiye’nin harekâtına karşı birleşmeleri gerektiği” çıkışı yer aldı. SDG’nin yanıtında ise “sözü edilen birliğin siyasi bir anlaşmaya dayanması, SDG’nin özel statüsünün tanınması, ordunun yeniden yapılandırılma destek verdiği ÖSO grupları ile Suriye devriye gezdi. Rudaw sitesi de, ABD sı için sağlıklı bir mekanizma kurul ordusu arasında gerilim iddiaları ele bayraklı araçların Haseke yakınların ması” talepleri sıralandı. geçirilen askerlerle sınırlı değil. Suri da görüldüğünü öne sürdü. Suriye’de çatışma bölgelerinden sivillerin kaçışı sürüyor. Arabuluculuk Konferansı’na BM Genel Sekreteri Guterres de katıldı. ‘Cenevre, kilometre taşı’ Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Arabuluculuk Konferansı” için geldiği İstanbul’da, Suriye’deki duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Guterres, Suriye’de siyasi çözüm sürecinin uğraklarından olan anayasa komitesinin önceki gün Cenevre’de başlayan ilk toplantısını “önemli bir kilometre taşı” olarak nitelendirdi. “Ümit ediyorum ki Suriyelilerin yaşamış olduğu trajedinin siyasi olarak çözüme kavuşturulması için ilk adımı oluşturacak ve Suriyelilerin güvenli ve onurlu şekilde bulundukları topraklara gidebilmelerini kolaylaştıracak” ifadelerini kullanan Guterres, İdlib’deki durumun ise kaygıya neden olduğunu belirtti. Konferansa katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise “Türkiye’nin arabuluculuk çalışmalarında önderlik yaptığını” söyledi. Çavuşoğlu ile Guterres, konferans öncesinde Suriye, Filistin ve Kıbrıs meseleleri de dahil olmak üzere bölgesel gelişmelere ilişkin ikili bir görüşme yaptı. Kanada, ‘ödülü’ yalanladı AA’nın haberine göre, Kanada’nın Ankara Büyükelçiliği terör örgütü PKK/YPG’li Mazlum Kobani’nin ödül için ülkeye davet edildiği iddialarını yalanladı. Kanada’nın “ömrünü savaşlarda insanlığa hizmet için adayan kişilere” sunulan “Temiz Savaşçı” ödülünün Kobani’ye verileceği öne sürülmüştü. CIA destekli ‘savaş suçu’ İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nın (CIA) Afganistan’da desteklediği güçleri, yargısız infazlar gerçekleştirmek ve bu birimlerin işlediği diğer ağır suiistimallerin cezasız bırakıldığı suçlamasında bulundu. New York merkezli insan hakları kuruluşu, dün yayımladığı raporunda, “vurucu güçlerin” gece yarısı düzenledikleri baskınla sivilleri öldürdüğü, gözaltındaki kişileri güç kullanarak kaçırdığı ve isyancıları tedavi ettikleri öne sürülen sağlık merkezlerine saldırdığı iddi alarına yer verdi. Raporda son iki yıldaki baskınlarda sivil kayıpların arttığı aktarılırken “Bu vakalar savaş hukukunun ciddi bir şekilde çiğnendiğini gösteren örnekler. Bazıları savaş suçu boyutunda. Paramiliter güçlerin dokunulmaz bir şekilde faaliyet gösterdiği tüm bölgelerde bu eylemlere rastlamak mümkün” ifadeleri kullanılıyor. ABD’de yayımlanan New York Times gazetesi, Aralık 2018’de bu paramiliter güçlerin işlediği iddia edilen suçları gündeme getirmişti. Nisan 2019’da bir rapor yayımlayan Birleşmiş Mil letler (BM) de, hükümet yanlısı güçlerin öldürdüğü sivillerin sayısının diğer militanların öldürdüğü sivillerin sayısını aştığını belirtmişti. HRW’nin son raporu, ABD ve Taliban arasındaki barış görüşmelerinin eylül ayında çökmesinin ardından yayımlandı. Afganistan’da konuşlu 14 bin askerin bir bölümünü geri çekme niyetindeki ABD Başkanı Donald Trump, Kâbil’de bir Amerikan askerinin öldüğü saldırıyı gerekçe göstererek barış müzakerelerini iptal ettiğini duyurmuştu. Bağdat’ta önceki gün sağlık çalışanları da eylemlere katıldı. İran, Bağdat’a yoğunlaşıyor Irak’ta yolsuzluk, işsizlik ve kamu hizmetlerindeki yetersizliğe karşı geçen cuma gününden bu yana süren protestolarda, hükümetle birlikte bazı grupların tepki gösterdiği Tahran cephesinden Bağdat hamlesi geldi. İran Cumhurbaşkanlığı, “Irak merkezi hükümeti, ülkeyi zayıflatmak isteyen yabancı güçlerin müdahalelerine izin vermemeli” açıklaması yaparken Devrim Muhafızları’nın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin Bağdat’a gittiği iddia edildi. Suu di Arabistan merkezli El Arabiya’nın da aktardığı haberde Süleymani’nin, Bağdat’ta güvenlik toplantısı yaptığını savunuldu. Öte yandan Irak meclisine bağlı İnsan Hakları Komiserliği, başkent Bağdat ile ülkenin orta ve güney kentlerinde yaklaşık bir haftadır süren ikinci dalga protestolar sırasında yaşamını yitirenlerin sayısının 100’e ulaştığını duyurdu. Ekim ayı başından bu yana protestolarda 250’yi aşkın kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. IŞİD’lilere vatandaşlık iptali SADİ TEKELİOĞLU Danimarka parlamentosu, Irak ve Suriye’de savaşan IŞİD militanlarının vatandaşlıklarının mahkeme kararı olmaksızın iptal edilmesini öngören tasarıyı kabul etti. İktidardaki Sosyal Demokrat Parti tarafından sunulan önergeye geçen haftaki oturumda parlamentoda grubu bulunan partilerin büyük çoğunluğu destek verdi. Kimlerin vatandaşlığının geri alınacağına Göçmenler ve Uyum Bakanlığı’nın karar vereceği bildiriliyor. Yeni yasaya göre Danimarka vatandaşlığını kaybeden kişilere evatandaşlık yoluyla bilgilendirme yapılacak. Karara itiraz edebilmeleri için dört haftalık süreleri bulunduğu bildirilecek. İki yıl süreyle geçerli olacak yasa 2021 yılında yeniden ele alınacak. Öte yandan kabul edilen tasarıda terör örgütü PYD/YPG saflarına katılmak için Suriye ve Irak’a giden Danimarka vatandaşlarının kapsam dışında tutulacağı kararı da dikkat çekti. l KOPENHAG 71 KASIM 2019 CUMA Azil sürecine ilk onay ABD Temsilciler Meclisi, “Ukraynagate” skandalıyla birlikte yolsuzluk iddialarının merkezinde bulunan Başkan Donald Trump’ın azil sürecini resmen başlattı. Demokratların çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nde dün yapılan oylamada, azil sürecinin bundan sonra nasıl ilerleyeceğine ilişkin kuralları içeren tasarı, 196’ya karşı 232 oyla kabul edildi. Trump, oylamanın ardından Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “ABD tarihindeki en büyük cadı avı” ifadelerini kullandı. Sonuç Demokratlar açısından zafer olsa da Cumhuriyetçiler içinde azil soruşturmasına karşı duruşta fazla fire olmadığını da gösterdi. Temsilciler Meclisi’nin soruşturma sürecine ilişkin sonuç tasarısı meclisten geçerse, Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato’nun da onayına sunulacak. Ancak azil süreci için Senato’nun üçte ikilik çoğunluğuna ihtiyaç olduğu dikkate alındığında sürecin Trump aleyhine sonlanmasının çok mümkün olmadığı yorumları yapılıyor. Trump’ın, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’le yaptığı telefon görüşmesinde 2020 başkanlık seçimlerindeki muhtemel rakibi, eski Başkan Yardımcısı Joe Biden ve oğlunun bu ülkedeki rüşvet iddialarını gündeme getirdiği ortaya çıkmıştı. İddiayı kabul eden Trump, yanlış bir hareketinin olmadığını ve yürütülen azil soruşturmasını “düzmece” olduğunu savunuyor. ABD’den operasyon görüntüleri geldi ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, IŞİD li deri Ebubekir el Bağdadi’nin ölü ele geçirildiği operasyona ilişkin görüntüleri yayımladı. Görüntülerde, bombardıman anının yanı sıra, ABD askerlerinin Bağdadi’nin kaldığı eve ilerleyişleri de bulunuyor. Yeni ‘halef’... Öte yandan IŞİD’e yakın sitelerde Bağdadi ile sözcüsü Ebu Hasan el Muhacir’in öldürüldüğünü teyit eden ses kaydı yayımladığı belirtildi. Kayda göre, örgüt liderliğine Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi getirildi. Kimi kaynak bu ismin ABD tarafından “olası halef” olarak nitelendirilen, “Hacı Abdullah” kod adlı kişi olabileceği değerlendirmesinde bulundu. ‘Bağdadi’nin ölümü yeterli değil’ IŞİD militanları tarafından 2014’te Irak’taki köyünden kaçırılarak cinsel saldırıya uğrayan ve kurtarılmasının ardından Ezidi kadın ve çocukların hikâyesini uluslararası kamuoyuna aktaran insan hakları aktivisti Nadia Murad, IŞİD lideri El Bağdadi’nin öldürülmesine ilişkin açıklamada bulundu. Nobel ödüllü aktivist, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi’nde yaptığı açıklamada, “Biz sadece Bağdadi’nin öldürüldüğünü değil, adalet de görmek istiyoruz. Bağdadi’ye (örgüte) katılan binlerce IŞİD’li var ve hâlâ suç işlemeye devam ediyorlar’’ ifadelerini kullandı. Bağdadi’nin ölümünün ardından IŞİD kurbanı diğer kadınlarla da konuştuğunu belirten Murad, “Bana, ‘ya diğerleri’ diye sordular. Binlerce Ezidi hâlâ kayıp. Durum sadece Bağdadi’den ibaret değil, binlercesi var. Adalet istiyoruz’’ değerlendirmesinde bulundu. BM’ye göre, Haseke’deki Hol kampında, IŞİD bağlantılı olduğu düşünülen yaklaşık 50 ülkeden 11 bini yabancı ülke vatandaşı, 70 bin kişi tutuluyor. Nadia Murad Ankara, Fransız büyükelçiyi çağırdı Dışişleri Bakanlığı, Fransa Ulusal Meclisi’nin Barış Pınarı Harekâtı hakkında kabul ettiği kararı sert ifadelerle kınadı. Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Charles Fries ise Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Fransa Ulusal Meclisi, oturuma katılan 121 üyenin de kabul ettiği Barış Pınarı Harekâtı’nı kınama kararına katılırken Suriye’nin kuzeyindeki çatışmalara son verilmesi çağrısında bulundu. Kararda, terör örgütü PKK/YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin Kürt ve Arap unsurlarına Fransa’nın sınırsız desteği” yinelenirken Paris hükümetine de “Fransa’nın Kürt müttefiklerini desteklemesi ve Suriye’nin kuzeyindeki sivillerin korunması konusunda gerekli önlemleri alma” çağrısı yapıldı. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise “Teröristlerin Elysee Sarayı’nda en üst düzeyde kabul gördüğü bu ülkenin parlamentosunun tutumu bizim için şaşırtıcı değildir. Fransız parlamentosunun kabul ettiği karara karşı tepkimiz, bakanlığımıza çağrılan Fransa Büyükelçisi’ne de iletilmiştir” ifadeleri kullanıldı. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle