Katalog

1 KASIM 2019 CUMA 60 milyon kişi The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal bu neslin en tutkulu temsilcilerinden. Uysal’a “Bodrum’dan Türkiye’ye, oradan da dünyaya yayılan bir marka haline geliyoruz. Bodrum’un ahşap yatçılığının eserleri, yarın bu alanın klasikleri olacak ve bu değeri tüm dünya takdir edecek. Hedefimiz dünyanın önemli şehirleriyle yarışmak. Geçen yıl 53 milyon kişiye ulaşmıştık. Bu yıl hedefimiz en az 60 milyon kişi” dedi. OKUL GEMİSİ The Bodrum Cup’ın fikir babası Erman Aras, gönüllülerin des teğiyle Türkiye’nin ilk “okul gemisini” kurdu. Bu gemide deneyimli kaptanlar yeni nesil Erman Aras kaptanlara mavi yolculuk ve ah şap yat kültürünü aşılıyor. SERİN VE YAĞIŞLI HAVA Türkiye, dünden itibaren Karadeniz’den gelen serin ve ya ğışlı havanın etkisine girdi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün açıklamasına göre, İstanbul’da sağanak ve fırtına; Kocaeli, Sakarya ve Kırklareli’nde kuvvetli sağanak pazar gününe kadar sürecek. Sıcaklık, bugün iç ve batı bölgelerde, yarın da kuzeydoğuda 4 ila 7 derece azalacak. 06 22 24 6 BİLEN: 4 milyon 673 bin 977.48 TL (Devretti) 5 BİLEN: 7 bin 177.20’şer TL SONUÇLARI 28 34 46 4 BİLEN: 157.80’er TL 3 BİLEN: 13.90’ar TL EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY Masmavi bir tanıtımTASARIM:ŞÜKRANİŞCAN l Bodrum The Bodrum Cup, 31 yıldır düzenleniyor. Bu yıl katılımcıların yüzde 40’ı yabancı. Engelliler Sağlık Vakfı Özel Eğitim Akdeniz’in en büyük deniz festivallerinden ve bu yılki tanıtım değeri 1.5 milyon Avro ve Rehabilitasyon Merkezi’nde eğitim gören çocuklar festivalin geleneksel onur konukları. l Yarışta kazananlara, İlhan Koman’ın “Sonsuz Sütun” eserinin reprodüksiyonu ödül olarak verildi. l Festival kapsamındaki konserlerin gelirleri birçok sivil toplum kuruluşuna bağışlandı. OLCAY BÜYÜKTAŞ l İlhan Koman’ın atölye olarak kullandığı 114 yaşındaki yelkenlisi Hulda, İlhan Koman eserleriyle dolu bir yüzer sergiye ev sahipliği yaptı. İtalya ya da Yunanistan Yarışçıların katılım ücreti ufak teknelerden 150, büyük teknelerde 300 Avro olarak uygulandı. The Bodrum Cup, iki marka olarak ilerliyor, The Bodrum Cup ve Challenge organizasyonları. The Bodrum Cup Istanbul Challenge ile geçen yıl İstanbul Boğazı’ndan başladı. Önümüzdeki yıl ise İtalya veya Yunanistan’dan başlatılması planlanıyor. Bodrumlular ekimin son dönemlerine, yani sıcağın ve insanın azaldığı, yaprakların sarardığı bu döneme “Sarı yaz” derlermiş. Moskova’nın sarı sonbaharı gibi. Ancak bu sarı yaz dönemi, 1989’da Bodrum’da ahşap yat yapımı sanatına yönelik farkındalık yaratma amacıyla bir yat yarışı olarak başlayan, yıllar geçtikçe binlerce deniz meraklısının katılımı, etkinlik, konser ve sosyal sorumluluk projeleriyle genişleyerek “Yılın The Bodrum Cup” zamanına dönüşüyor. Yatçılık alanında dünyada Cannes, Monte Carlo, Barselona gibi şehirler öne çıksa da hem Türkiye’den hem de farklı ülkelerden binlerce kişinin buluştuğu The Bodrum Cup, katılımcılara ve bölgeye hareketli bir hafta yaşatıyor. Katılım 150 Avro The Bodrum Cup’ın fikir babası ve onursal başkanlığını yürüten Erman Aras, “Dünyanın 7 harikasından birini yaratan medeniyetin mirasçısı olarak bu toprakların değerlerini gelecek nesillere aktarmak bizim sorumluluğumuz” düşüncesiyle yola çıktıklarını anlatıyor. The Bodrum Cup Organizasyon Komite si Başkanı Süleyman Uysal’ın verdiği bilgiye göre bu yıl American Hospital ana sponsorluğunda yapılan festivale 2 bin 200 kişi kayıt yaptırdı ki, bunlar, yalnız deniz üzerindekiler. Ajda Pekkan konserinin de yer aldığı son gece etkinliklerinde 6 binin üzerinde konuk ağırlandı. Yarış için misafir ağırlayan 180 tekne kayıt yaptırdı. 10 binin üzerinde kişi organizasyonu takip etti. Çok önemli yerli ve yabancı basın mensupları ağırlandı. Tüm olanlar içinde bana göre en önemli olaylardan biri organizasyonun ulaştığı tanıtımın değeri. Çünkü bu kısa ve orta vade de gelişen turizm ve de nizcilik faaliyeti demek. Uysal, yurtiçi ve yurtdı şı tanıtım ve reklam katkı sının 1.5 milyon Avro oldu ğunu dile getirdi. Bunun dışında 6 gün de 6 konser düzenlen di ve etapların 4’ü Bodrum ve mahallelerinde yapıldı. Bodrum genelinde çok Süleyman Uysal fazla restoran ve oteller de yer kalmadı. Organizasyon tarihleri bo yunca uçaklarda yer bulunamadı. Pakistan’da facia Milli atlet, Dubai’deki Dünya Para Atletizm Şampiyonası’na hazır Rakipsiz şampiyon Tren alev aldı: 73 ölü Pakistan’ın Liyakatpur kenti yakınlarında dün meydana gelen patlamanın ardından üç vagonu alev alan trende, 73 kişi yaşamını yitirdi, 40’tan fazla kişi yaralandı. Tezgram Ekspresi’ndeki patlamaya, yolcuların yanlarında taşıdıkları, kahvaltı hazırlamak için kullanılan “kamp ocağı” olarak bilinen iki küçük tüpün neden olduğu belirtildi. Yolculardan bazılarının yangın anında panikle trenden atladıkları için hayatını kaybettiği öğrenildi. Yasak olan kamp ocağının trene gizli şekilde sokulduğu iddia edildi. Ölenlerin kimlikleri DNA analizleriyle belirlenecek. l AA TwItter duyurdu Artık siyasi reklam almayacak Sosyal medya ağı Twitter, yeni politikaları gereği platformlarında artık siyasi reklamları yayımlamayacağını duyurdu. Twitter’ın CEO’su Jack Dorsey, “Siyasi mesajın erişimi kazanılmalı, satın alınamamalı. Ve bugünün demokratik altyapısı da siyasi söylemin erişimi Jack Dorsey ni artırmak için ödeme yapmaya henüz hazır değil” dedi. Dorsey, kararın 22 Kasım’dan itibaren uygulamaya konulacağını belirtti. Facebook başta olmak üzere birçok sosyal medya platformu son dönemde siyasilerin yanlış reklamlarını yaymakla eleştiriliyordu. l Dış Haberler Emine Bulut’un anısına Kırıkkale’de Saran Holding tarafından yaptırılan spor salonuna, eski eşi tarafından kızının gözleri önünde öldürülen Emine Bulut’un (38) adı verildi. Mustafa Özbek İlkokulu’nun bahçesine yaptırılan salonun açılış törenine, Kırıkkale Vali Vekili Osman Akbaş, Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tüfekçi, Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadet tin Saran, Bulut’un kardeşi Feyyaz Bulut ve yurttaşlar katıldı. Holding olarak Türkiye’de ilk spor salonunu 2000 yılında Hakkâri Çukurca’da açtıklarını söyleyen Saran, Kırıkkale’deki bu salonla sayıyı 19’a ulaştırdıklarını belirtti. Saran, “Şiddet gören tüm kadınların anısına bu spor salonunu açıyoruz” dedi. l Cumhuriyet İlk protezine ABD’li bir yardımseverin armağanıyla kavuşan Nurullah Kart’a ikinci protezini ise dünya ve olimpiyat şampiyonu Alman rakibi vermiş. Nurullah Kart Vedat ARIK VEDAT ARIK Nurullah Kart, doğuştan ortopedik engelli. 17 yaşında tekerlekli sandalye basketboluna, 33 yaşında atletizme başladı. Çocukluğundan beri koşmak isteyen milli atletin yaşamı; iş, antrenman, basketbol ve atletizm yarışları arasında geçiyor. Nurullah ile İzmir’de sıcak bir sonbahar günü 7 15 Kasım 2019 tarihleri arasında Dubai’de yapılacak Dünya Para Atletizm Şampiyonası’na hazırlandığı Seha Aksoy Atletizm Pisti’nde buluşuyoruz. Finalde koşmak ve iyi bir derece elde edip hem kendisine ait Türkiye rekorunu kırmak hem de olimpiyat barajını geçerek 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’na katılmak istiyor. Basketbol oynamasına ve sporun içinde olmasına rağmen atletizme ilk başladığı zaman adaptasyon zorluğu yaşadığını dile getiren Nurullah, daha iyi koşabilmek için Almanya’da uzun süre çalışmış. Avrupa şampiyonalarında 100 metrede iki kez dördüncü oldu. Londra’da düzenlenen 2017 Dünya Şampiyonası’nda final koştu. Olimpiyat barajını geçti ama teknik aksaklıklar nedeniyle gidemedi. ‘Ben protezi koşturuyorum’ Çocukluk hayali atletizme neden bu kadar geç başladığını sorduğumda, “Türkiye’de koşu protezi yok, dışarıdan almak zorundasınız ve çok pahalı. Sizi destekleyen bir sponsorunuz da yoksa iyi bir proteze kavuşmanız zaman alıyor” yanıtını veriyor. İlk protezine ABD’li bir hayırseverin hediye etmesiyle 2013 yılında kavuşan milli atlete ikinci protezini ise dünya ve olimpiyat şampiyonu Alman rakibi vermiş. O da eskiyince yeni protez almak için sosyal medyadan çağrı yapmış. Proteze alış ‘Sponsorum yok’ Nurullah Kart, 38 yaşında, Türkiye’nin ilk bacak protezli para atleti. 100 ve 200 metrede Türkiye rekorlarının sahibi. O, Türkiye’de kendisini zorlayacak bir rakibi olmadığı için bitiş çizgisini hep tek başına geçen “rakipsiz bir şampiyon.” Nurullah, zorlu atletizm mücadelesini, “Protez pahalı ve kullandıkça yıpranan bir ekipman. Maddi olarak beni destekleyen bir sponsorum yok. Haftada 6 gün antrenman yapıyorum. Bir yandan profesyonel bir sporcu gibi yaşamam ve beslenmem gerekirken bir yandan da çalışmak zorundayım. Uluslararası rakiplerimle aramdaki en büyük zorluk bu” diye anlatıyor. manın ve uyumun zaman aldığını anlatan Nurullah, “İstediğim gibi bir proteze atletizme başladıktan 5 yıl sonra kavuşabildim. Protezi takınca da hemen madalya gelmiyor. Protez beni koşturmuyor, ben protezi koşturuyorum. Bunun için de çok çalışıp kendimi güçlendirmem gerekiyor” diyor. O da hediye etmiş Atletizme büyük bir tutkuyla bağlı olduğunu, zorluklarını iyi bildiğini ve kendisine güvendiğini söyleyen Nurullah, Türkiye’de rakibinin olmamasının kendisi için başka bir handikap olduğunu dile getiriyor. Bu yüzden eski protezini başka bir sporcuya hediye etmiş. Bugünlere hep kendi çabası ve birikimleriyle geldiğini anlatıyor. Nurullah, “Kendimle yarışıyorum, kendimi geçtiğim zaman rekor kırıyorum. Para atletizm konusunda dünyanın en iyi ekiplerinden biri olan Alman milli takımı antrenörleri, sporcuları ve teknisyenleriyle çalıştım. Doğru antrenman ve protez tekniklerini biliyorum. Genç sporcuların benim yaşadığım sıkıntıları yaşamaması için maddi kaynak bulup yeni sporcular yetiştirmek istiyorum” diye ekliyor. Toplumun engelli sporculara bakış açısının da değişmesi gerektiğinin altın çizen milli atlet “Bizler profesyonel sporcuyuz, bu işi rehabilitasyon veya şov için değil performans için yapıyoruz” diyor.