22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Haber EDİTÖR: CAFER KURT 99 EKİM 2019 ÇARŞAMBA Eski hâkim Özkan, ‘işe alınacakların’ listesinin eski Adalet Bakanlığı Personel Aleviler işe alınmazdıGenel Müdürlüğü Bozdağ’dan geldiğini ve ayrımcılık yapıldığını ileri sürdü: Eski Bakırköy Adliyesi Adalet Komisyonu üyesi Murat Özkan etkin pişmanlıktan yararlanmak için verdiği ifadede “Alevi yurttaşların işe alınmadığını” belirtti. FETÖ üyeliğiyle yargılanan ve beraat eden Bakırköy Ad ğini ileri sürerek “Alevi yurttaşların işe alınmadığını” söyle liyesi Adalet Komisyo di. Ünal Bozdağ halen nu üyesi eski hâkim Mu SEYHAN Adalet Bakanlığı Yükrat Özkan etkin pişman AVŞAR sek Müşavirliği göre lıktan yararlanmak için vini yürütüyor. verdiği ifadede, eski Adalet FETÖ üyeliği iddiasıy Bakanı Bekir Bozdağ’ın kar la Gaziantep 10. Ağır Ceza deşi Ünal Bozdağ’a ilişkin Mahkemesi’nde yargılanan çarpıcı iddialarda bulundu. ve beraat eden eski Bakırköy Bakırköy Adalet Ko Adliyesi Adalet Komisyonu misyonu üyeliği sırasın üyesi hâkim Murat Özkan dae 20122013 yılı döne etkin pişmanlıktan yarar minde sürekli memur alı lanmak için verdiği ek ifa mı yaptıklarını, alınacak me de dikkat çeken iddialarda murların listesinin Adalet bulundu. Özkan ifadesinde, Bakanlığı’nda Personel Ge 20052007 yılları arasında nel Müdürlüğü’nde görev ya Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi pan Ünal Bozdağ’dan geldi üyesi olarak görev yaptığını belirterek, 2011 yılının şubat ayında Bakırköy Adliyesi Adalet Komisyonu üyeliğine seçildiğini anlattı. Özkan, “Ben 34 ay komisyon üyeliği yaptıktan sonra o zamanlar komisyon başkanlığı yapan Ferit Aslankurt’u komisyon başkanlığından aldılar. Orhan Gödel’i komisyon başkanı yaptılar” dedi. Bakırköy Adalet Komisyonu olarak adliyeye sürekli memur alımı yaptıklarını söyleyen Özkan, “Hatta bazen İstanbul dışındaki illerin memur alımını da biz yapıyorduk. Bu memur alımları sırasında komisyon başkanımız Orhan Gödel’e listeler geliyordu. Bu listelerin Adalet Bakanlığı’nda Personel Genel Müdürlüğü’nde görev yapan Ünal Bozdağ’dan geldiğini düşünüyorum. Hatta bu listelere ‘Ünal’ın listeleri’ denirdi. Genelde Ünal Bozdağ kâtip alımları için liste gönderirdi. İnfaz koruma memurları alımlarında ise Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünde görevli olan Sefa Mermerci’den liste gelirdi. Bu listelerdeki isimler nasıl oluşturulurdu bilmiyorum. Ancak şuna dikkat ediyorlardı. Genelde Alevi vatandaşları almıyorlardı” dedi. ‘Ayrılmak istedim’ İşe alımlarla ilgili zaman zaman itirazlarını dile getirdiğini aktaran Özkan, “Komisyon üyeliğinden ayrılmayı düşündüm. Hatta bu durumu o zamanlar Cumhuriyet savcısı olan Ömer Faruk Aydıner ile de paylaştım. Etrafta şikâyetimi dile getirdiğim de ise ‘Sen ayrılsan da ne olacak yerine gelenlerde aynı şeyi yapacak. En azından sen birkaç kişiyi işe alıyorsun’ deyince ben de kaldım” diye konuştu. Özkan’ın “ayrılmak istediğimi paylaştım” dediği isim olan Ömer Faruk Aydıner, FETÖ ve DHKP/C üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan Bakırköy Cezaevi hekimi Alp Çetiner’le ilgili soruşturmayı yürütmüştü. Alp Çetiner’in tutuklanmasının ardından Ömer Faruk Aydıner’in doktor olan eşi Nermin Aydıner, Çetiner’in yerine doktor olarak atandığı ortaya çıkmıştı. Aydıner daha sonra Adalet Bakanı Müsteşar Yardımcılığı görevine getirilmiş, oradan da İzmir Cumhuriyet Başsavcısı yapılmıştı. Aydıner son olarak Yargıtay’a atanmıştı. l İSTANBUL Gezi davasında tutukluluk halinin devamına karar verilen Kavala, ihbar mektubuna tepki gösterdi Tipik ‘Gülenci’ uygulaması SEYHAN AVŞAR Gezi Direnişi’ne ilişkin aralarında iş insanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 kişinin “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” iddiasıyla yargılandıkları davanın 3. celsesi dün görülmeye başlandı. Kavala, iddianamede yer alan ihbar mektubuna dikkat çekerek, “Bu mektupta benim Gezi olayları başlamadan gaz maskesi tedarik ettiğim iddia ediliyor. Bu tipik bir Gülenci hareket uygulamasıdır. Gezi eylemleri ile ilgili kimseye tek kuruş ödeme yapmadık” dedi. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi karşısında bulunan binada görülen duruşmaya Hollanda, İsveç, İsviçre, Danimarka, Almanya, Norveç, Kanada, İrlanda, Fransa İstanbul başkonsolosları, Amerika ve Hollanda konsolosluk görevlileri, İsviçre, Danimarka ve İrlanda büyükelçilikleri temsilcileri, Uluslararası Af Örgütü, İngiltere ve Galler Bölgesi Barosu, Uluslararası Barolar Birliği temsilcileri, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ile çok sayıda milletvekili katıldı. Çizerlere yasak Duruşmanın başlamasının ardından duruşmayı resimleyen çizer Tarık Tolunay ve Murat Başol mahkeme başkanının yasaklaması nedeniyle salondan çıkarıldı. Daha sonra mahkeme başkanı 700’ü aşkın gündür tutuklu bulunan iş insanı Kavala’ya bazı sorular yöneltmeye başladı. Mahkeme başkanı, Taksim Platformu’nun kuruluşuna ilişkin Kavala’nın bilgisi olup, olmadığını sordu. Bu soruya Kavala, “Taksim Platformu’nun kuruluşunda yer almadım. Ancak iki toplantısına katıldım” dedi. Gezi’ye Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla gitmediğini aktaran Kavala, “Ofisime giderken olaylara şahit oldum ve bu nedenle gittim. TEMA Vakfı kurucularındanım. Çevre ile ilgili duyarlılığım nedeniyle Gezi’nin park olarak kalması gerektiğini ifade ettim” dedi. Mahkeme başkanının Açık Toplum Vakfı’nca Gezi’ye katılan eylemcilere gaz maskesi alınması için maddi destek verip verilmediğini sorması üzerine ise Kavala, “Biz Açık Toplum Vakfı olarak Gezi eylemleri ile ilgili kimseye resmi ya da gayri resmi ödeme yapmadık. İddianame de bir ihbar mektubu var. Bu mektupta benim Gezi olayları başlamadan gaz maskesi tedariki yaptığım iddia ediliyor. Bu tipik bir Gülenci hareket uygulamasıdır. Gezi eylemleri ile ilgili kimseye tek kuruş ödeme yapmadık. İddianamede Gezi olaylarını finanse ettiğime dair hiçbir bulgu yok” diye konuştu. Kavala’nın ardından yüksek mimar Mücella Yapıcı’nın sorgusuna geçildi. İddianameyi kabul etmediğini söyleyen Yapıcı, “Hukuksuzluğu yapan polisti. Hukuku biz savunuyorduk, son derece barışçıl şekilde. Güvenlik güçleri hukuku hiçe saydı. Hükümet de bunu kabul etti. Bunu yapan FETÖ’cü polislermiş” dedi. Tahliye çıkmadı Avukatların taleplerinin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan sanıkların yakalama emirlerinin beklenmesine, sanık İnanç Ekmekçi hakkında ise tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını hükmetti. Heyet Osman Kavala’nın ise tutukluluk halinin devamına karar verdi ve bir sonraki duruşmayı 24 Aralık tarihine erteledi. l İSTANBUL Yağmur çamur bilmeyiz biz bu yoldan dönmeyiz MUHAMMED ÖZMEN Tazminatlarının ödenmesi istemiyle Soma’dan Ankara’ya yürümek için 5 Ekim Cumartesi günü yola çıkan, ancak yürüyüşün ilk gününde Kırkağaç ilçesinde durdurulan madencilerin bekleyişi sürüyor. İşçileri temsilen 5 maden cinin, bugün Ankara’da bakanlık yetkilileriyle görüşeceği öğrenildi. Bağımsız Madenİş Sendikası Örgütlenme ve Eğitim Uzmanı Başaran Aksu, “Bizim tek bir şartımız var, o da paralarımızın ödenmesi” dedi. Eylemlerine sağanak yağmur altında devam eden maden içileri ise “Yağmur çamur bilmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz. Davulumuz, zurnamız direniş alanında. Moralimiz yüksek, yüreği bizle atan milyonlarca emekçiyi selamlıyoruz. Sadece kendimiz için değil emeğiyle, onuruyla, alın teriyle geçinenler için de o yolu açacağız” diye konuştu. l İZMİR Havaalanlarında ‘ifade’ alınacak altan ve ılıcak hÂkİm karşısında Tahliye talebi reddedildi 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’ye yardım kapsamında yürütülen soruşturmalarda tutuklanan gazeteci Ahmet Altan, kardeşi gazeteci Prof. Dr. Mehmet Altan ve gazeteci Nazlı Ilıcak’ın aralarında bulunduğu 6 sanık Yargıtay’ın haklarındaki “ağırlaştırılmış müebbet hapis” kararlarını bozmasının ardından dün yeniden hâkim karşısına çıktı. Tutuklu sanık Nazlı Ilıcak, “Yargıtay’ın bozma kararına uymanızı talep ediyorum. Adalet reformu kapsamında süratle kanunlaşması beklenen ve 75 yaşındakilerin aldıkları cezanın son 5 yılını dışarıda geçirmesine ilişkin İnfaz Kanunu’nda yapılan düzenlemenin dikkate alınmasını istiyorum” dedi. Ahmet Altan, Sırrı Süreyya Önder hakkında verilen karara atıfta bulunarak “Yaptığınız vahim hatanın farkına vardığınızı görüyorum. Bugün size tavsiyem hukuka uymanızdır” dedi. Mehmet Altan ise “Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı da itiraz etmemiştir. Ayrıca benim için verilen karar, içtihat haline getirilerek Cumhuriyet gazetesine ilişkin Yargıtay bozma kararında kullanılmıştır. Deli saçması bir iddianamenin ciddiye alınması ile 21 ay hapis yattım. Beraatıma hükmeden Yargıtay kararına göre beraatıma karar verilmesini talep ediyorum” diye konuştu. Heyet, Ahmet Altan ve Ilıcak’la birlikte 5 sanığın tahliye taleplerini reddetti. Mehmet Altan’ın ise yurtdışına çıkış yasağı kaldırıldı. Sonraki duruşma 4 Kasım’a ertelendi. l Haber Merkezi haşıloğlu ve dalkuş için kırmızı bülten FETÖ’nün kumpas davalarından “Ergenekon” davasına bakan 8 eski hâkim ve savcının, “suç uydurmak ve görevi kötüye kullanmak” suçlarından yargılandığı davaya Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nce Yargıtay ek binadaki salonda devam edildi. Mahkeme heyeti, firari sanık Sedat Sami Haşıloğlu ile eski savcı Mehmet Murat Dalkuş’un, yokluklarında tutuklanmalarına karar verdi. Haşıloğlu ile Dalkuş’un uluslararası alanda da aranmaları için kırmızı bülten çıkarıldı. l ANKARA/Cumhuriyet EMİNE KAPLAN Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AKP’nin Kızılcahamam kampında bakanlığın yeni çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Yurtdışı çıkışı bulunan havaalanlarına, SEGBİS’in de (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) de olacağı, bir hakim ya da savcının görev yapacağı, ifadelerin alınabileceği ve adli sicil sorgulamasının yapılabileceği bir birim kurulacağını açıkladı. Gül, bu sistemle işlemlerin havaalanında yapılarak mağduriyetlerin önlenmesinin amaçlandığını söyledi. Hâkim ya da savcının yetkili olacağı bu birimlerde, arama kaydı olan kişilerin SEGBİS yoluyla havaalanında ifadesinin alınması gibi işlemler yapılabilecek. ‘Hırsızlar hapis yatmıyor’ 1. yargı paketinin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmesinin ardından getirilecek 2. yargı paketi üzerindeki çalışmaların sürdüğünü anlatan Gül, infaz sisteminde değişiklik yapılacağını söyledi. Bugüne kadar hırsızlık başta olmak üzere bazı suçlarda faillerin yargılansa bile cezaaevine girmediğini, bu durumun adalet sistemine olan güveni sarstığını vurgulayan Gül, halen 18 ay ve altında hapis cezası alan sanıkların cezaevine girmediğini, cezaların ertelendiğini söyledi. Gül, yeni getirilecek sistemle kısa süreli hapis cezası alanların 1 gün bile olsa cezaevine gireceklerini anlattı. l ANKARA ABD, Suriye’nin neresine çekilir? A ralık 2018’de Trump, “Suriye’den çekiliyoruz” dediğinde bu köşeden şu soruyu sormuştuk: ABD, Suriye’den çekilir de, Suriye’nin neresine çekilir? Zaman, bizi haklı çıkardı. ABD, Suriye’de kalmaya devam etti. Aradan 10 ay geçti, Trump’tan yine benzer demeç: “Suriye’deki saçma sapan savaştan çekiliyoruz!” Ne kadar saçma sapan ayrı konu, ama biz bir kez daha soralım: ABD, saçma sapan savaşı, neye çevirecek? Kendisi doğrudan savaşın içinde olmazsa kendisi adına kim savaşacak? 10 ay önce ABD’nin Suriye’den çekiliyoruz açıklamasının yalan olduğunu vurgularken, bu her şeyi bildiğimizden değil, ABD’nin bölge hesaplarını bir ölçüde gördüğümüzden kaynaklanıyordu. 2003’te ABD, Irak’ı işgal ederken bunun kalıcı olacağına dikkat çekmiştik. Şimdi de Suriye’de görünen şu: ABD, İran’a karşı olacak, İsrail’i rahatlatacak her planı yapıp hangisi tutarsa onu uygulayacak. HHH Etrafımızdaki coğrafyada ateş çemberi devam ediyor. 1990’ların ilk yarısında Balkanlar, ikinci yarısında Kafkaslar, 2000’li yılların ilk 10 yıllık diliminde Irak, ikinci 10 yıllık diliminde Suriye dağıldı, yeniden şekillendi...  Bu bölgelerde yaşanan her şeyden iki nedenle etkilendik; coğrafi bağ, kültürel bağ...  Suriye olayı ise bir başka şekilde gelişiyor. Nisan 2011’den bu yana AKP hata üzerine hata yaparak Türkiye’yi bugünlere getirdi. Sığınmacılara karşı bütün insani sorumluluklarımızı yerine getirip sınırda önlem almak gerekiyordu. AKP tam tersini yaptı. Haydi içeri aldı, gelenlerin istatistiğini iyi tutmak gerekiyordu, iki yıl sonra başladı. Terör örgütlerinin kendi arasındaki çatışmalarda taraf tutmadan, tüm terör örgütlerine karşı çıkmak gerekiyordu, taraf tuttu. Süleyman Şah Türbesi’nin sembolik önemini unutmamak gerekiyordu, günlük hesaplara teslim oldu. Bugün yeni bir eşikteyiz. Adeta kirli gömleğin görünmesini önlemek için üste temiz bir gömlek giyip “Her şey tertemiz oldu” demek istercesine, yapılan hataları örtme çabası var. Bu çaba korkarız yeni hatalar yaptıracak. ABD’den gelen günlük haberlere bakmadan, sonuna kadar uygulanacak bir yol haritasına gereksinim var. Bu tür yol haritalarında B planı, C planı olmaz. Plan yapılır ve uygulanır. Bu olmazsa şunu yaparız demek, sizin de kendinizden emin olmadığınız anlamına gelir.  Bütün bunların ötesinde Trump’ın Türkiye’ye hakaretler yağdırıp Erdoğan’la “iyi dost” olduğunu görüyoruz! Bu ayrı bir yazı konusu. HHH Suriye’de önümüzdeki dönem sık duyacağımız konu YPG olacak. ABD, YPG’ye olan desteğini her fırsatta gösteriyor, dile getiriyor. Trump, onlar için de para verdik, bizim için savaşıyorlar, biz de onları koruyoruz, dedi. Kimden koruyor? Türkiye’den! Burada iki durum dikkati çekiyor: ABD, Türkiye’nin güney sınırında Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden terör örgütlerini yeşertiyor, onlara da “paralı asker” olmaktan öte bir şey vaat etmiyor! Suriye’nin kuzeyinde ayrı bir yapılanma, idari kurumlaşma da dikkati çekmiyor. Vurgulamak istediğimiz şu: Eğer bölgede, “ABD bize devlet kurduracak” gibi heveste olanlar varsa, bunun da içi boş.  ABD’nin bölgedeki amacı şöyle özetlenebilir: Ülkeler arasında huzur olmayacak, hepsi birbiriyle diyalog için kendisine muhtaç olacak! Bu ülkelerin içinde de birbirlerine düşman terör örgütlerinin üremesini sağlayacak.  Bu planları yapan bir ülke Suriye’den çekilir mi? Paket ‘üç değişiklikle’ geçti EMİNE KAPLAN TBMM Adalet Komisyonu’nda, 1. yargı paketi bazı değişiklikler yapılarak kabul edildi. Paketle getirilen seri ve basit yargılama ile kapsamı genişletilen uzlaşma ve ön ödeme usullerinin 1 Ocak 2020 tarihinden önceki dosyalarda uygulanamayacağı yönünde değişiklik yapılarak Yargıtay’ın elindeki dosyaları yerel mahkemelere göndermesinin yolu kapatıldı. Komisyonda, muhalefetin önergeleri reddedilirken, AKP’nin önergeleriyle 3 maddede değişiklik yapıldı. Hukuk mesleklerine giriş sınavında soru sayısı 150’den 100’e düşürülürken soruların yanıtlarının kaç şıklı olacağı konusu ÖSYM’yle yapılacak protokole bırakıldı. Bir başka değişiklikle, bölge adliye mahkemesi (istinaf) Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kesin nitelikteki kararlara karşı yapılan itirazların inceleme usulü yeniden belirlendi. Buna göre, ceza daireleri mümkün olan en kısa sürede itirazları inceleyecek ve yerinde görürse kararını düzeltecek, itirazları yerinde görmezse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderecek. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle