21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] ABD’nin Türkiye’nin operasyonuna yeşil ışık yakmasıyla saha hareketlendi ŞamSDG yakınlaşması 79 EKİM 2019 ÇARŞAMBA TSK’nin Suriye’de Fırat’ın doğusu için hazırlandığı harekât ve ABD Başkanı Donald Trump’ın bölgeden askeri güçlerini çekme kararı, Şam ile Kürtler arasındaki yakınlaşmanın kapısını araladı. Türkiye’nin terör örgütü saydığı YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) bir temsilcisi, ABD’nin bölgeden çekilmesi halinde oluşabilecek güvenlik boşluğunu gidermek için Suriye hükümeti ve müttefiki Rusya ile görüşmelere hazır olduklarını söyledi. Amerikan basınına konuşan SDG’den üst düzey bir isim, ABD’nin Türkiye’nin olası harekâtı için gereken şartları yerine getirip yolu açmasıyla güvenilirliğini sarstığını ve Suriye’yle ittifak yapabileceklerini savundu. Şam’a yakın El Vatan gazetesine konuşan Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat ise Trump’ın Türkiye’ye yeşil ışık yakmasıyla “Kürt gruplarının kenara itildiğini” belirtti. “Suriye topraklarının tamamını savunacaklarını ve işgal edilmesine izin vermeyeceklerini” vurgulayan Mikdat, “Ulusumuzun kapıları tüm çocuklarına açıktır. Şam, Suriye’deki tüm sorunları şiddetle değil olumlu bir tavırla çözecek” ifadelerini kullandı. Mikdat, Suriyeli Kürtleri “dipsiz kuyuya yuvarlanmak yerine” hükümet güç Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikdat, YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG’yi orduya katılmaya çağırdı. SDG’den de “Şam’la ittifak yapabiliriz” çıkışı geldi. tahran: Harekâta karşıyız Türkiye ile birlikte Suriye’de “çatışmasızlık bölgeleri” uzlaşısının çıktığı Astana sürecinin ortakları Rusya ve İran’dan Ankara’ya “toprak bütünlüğü” kaygıları iletildi. Üç ülke liderler düzeyinde geçen ay Ankara’da buluşmuştu. lerine katılmaya davet etti. Fırat’ın doğusunda kendi özerk yönetimlerini kuran PYD/YPG ile Şam arasındaki görüşmeler, özellikle idari yapının nasıl şekilleneceği ve petrol gelirleri gibi başlıklarda tıkanmıştı. Suriye savaşında YPG ile ciddi bir çatışma yaşamayan Şam hükümeti geçen ay SDG’yi “ayrılıkçı terörist” olarak tanımladığı bir mektubu Birleşmiş Milletler’e iletmişti. Öte yandan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni (IKBY) ziyaretinde de gündem, Fırat’ın doğusunun durumuydu. Görüşmeye ilişkin Rudaw’da yer alan haberde, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani’nin Lavrov’a böl gedeki Kürtlerin insani durumuyla ilgili endişelerini ilettiği belirtildi. Lavrov’un da Ankara’ya söz konusu endişeleri iletme sözü verdiği aktarıldı. İngiltere: Kaygılıyız Suriye’nin kuzeydoğusu için gündemde olan TSK harekâtına Batı’da Avrupa Birliği ve Almanya’nın ardından İngiltere’den de tepki geldi. İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın sözcüsü, Londra hükümetinin harekâtla ilgili “son derece kaygılı” olduğunu bildirdi. Sözcü, Ankara’ya bölgeyi istikrarsızlaştırabilecek tek taraflı bir askeri harekâtın durdurulması çağrısında bulundu. Suriye’de gerginliğin azaltılması için başlatılan Astana sürecinde Türkiye ile birlikte çalışan İran, TSK’nin hazırlığının tamamlandığı bildirilen harekâta karşı olduğunu duyurdu. İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Türkiye’nin güvenlikle ilgili kaygılarının ortadan kalkmayacağı gibi, maddi ve insani büyük zararlara neden olacağı için İran her türlü olası askeri operasyona karşı çıktığını belirtmektedir” denildi. Bakanlığın açıklamasında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile İranlı mevkidaşı Cevad Zarif arasında önceki akşam yapılan telefon görüşmesinin ayrıntılarına da yer verildi. Zarif’in askeri harekâta karşı çıktılarını Çavuşoğlu’na da aktardığı, çözüm için ise Adana Mutabakatı’na işaret ettiği bildirildi. Görüşmede Çavuşoğlu’nun da “operasyonun yalnızca geçici bir eylem olduğunu vurguladığı” kaydedildi. Rusya: Bilgilendirilmedik Astana’nın bir diğer ortağı Rusya ise ABD’nin askerlerini çekme kararıyla ilgili bilgilendirilmediklerini duyurdu. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, harekâta ilişkin ABD ile Türkiye arasında varılan uzlaşıya dair bilgi sahibi olmadıklarını belirtti. Ardından dün iki ülkenin dışişleri bakanlarının telefonda görüştükleri gündeme yansdı. ‘Güven sorunu oluştu’ Fırat’ın doğusuna ilişkin son gelişmeler dış basında da yankı buldu. İsrail’de yayımlanan Haaretz’in analizinde “Trump’ın Suriye’de Kürtleri terk etme kararının ABD’nin bütün bölgesel müttefikleri için kötü haber olduğu” kaydedildi. Bu adımın yakın zamana kadar İsrail’in Washington’daki en yakın dostu olarak gösterilen Trump’a güvenilemeyeceği anlamına geldiği savunuldu. Olası bir Türkiye operasyonu halinde Kürtlerin ABD’nin yerine koymak için “yeni dostlar” bulacağı, Ortadoğu’da Washington yanlısı ülkelerin Trump’a ne kadar güvenilebileceğini sorgulayacağı kaydedildi. Öte yandan İngiltere’nin Telegraph gazetesinde makalesi yayımlanan tarihçi ve akademisyen Mark Almond, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın topraklarındaki 2 milyon Suriyeli göçmeni Suriye’nin kuzeydoğusuna yerleştirme planının, yeni iç savaşa davetiye olduğu iddiasında bulundu. AB: Çözüm siyasi dönüşüm Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, Suriye’de çözümün askeri değil, BM kararları uyarınca uygulanacak siyasi dönüşüm olduğunu düşündüğünü söyledi. “Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yapılacak olası operasyonla 2 milyon Suriyeliyi geri gönderme planına yönelik AB’nin tutumu nedir” sorusuna yanıt veren Kocijancic, mültecilerin, Suriye’ye koşullar düzeldikten sonra gönderilebileceğini ifade ederek bu koşulların oluşmadığını kaydetti. Kocijancic, “AB, Türkiye’ye daha önce görülmemiş miktarlarda yardım sağladı. Türkiye’ye 6 milyar Avro tahsil edildi” diye konuştu. Amor yeni AP raportörü Avrupa Parlamentosu’nun (AP) yeni Türkiye ra portörü, Sosyal De mokrat grubun dan İspanyol Nacho Sanchez Amor ol du. AP İnsan Hakları Alt Komisyonu Amor ve Dışişleri Komisyonu üyesi olan Amor (59), bu görevi 5 yıl boyunca yürüten ve Türkiye’yi sert bir şe kilde eleştiren raporları ile tanınan Kati Piri’den devralacak. Amor, 19 Eylül’de AP Genel Kurulu’nda yap tığı konuşmada, Türkiye’de kayyım atanan belediyeler için “Türk ceza sisteminin siyasi eleştirileri sustur mak için kullanıldığı açık ve net” ifadelerini kullanmıştı. ABD Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Suriye’nin kuzeyindeki birlikleri Türkiye’nin operasyon alanından çıkardık” denildi. Kimi haberlerde TSK destekli ÖSO güçlerinin Suriye’nin Ne yârdandoğusuna doğru harekete geçtiği belirtildi. ne serden ABD Başkanı, dün yayımladığı tweet’lerde hem Türkiye’ye hem SDG’ye göz kırptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Washington’daki görüşme için 13 Kasım tarihini verdi. TSK’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda planlanan harekâtına yeşil ışık yakan ABD Başkanı Donald Trump, önceki günkü “limitlerinizi aşmayın” şeklindeki tehdit içeren tweet’lerinden sonra bu kez Türkiye’ye övgü dolu açıklamalarda bulundu. ‘İdlib’de yardım ettiler’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı 13 Kasım’da ağırlayacağını açıklayan Trump, Türkiye’de tutuklu bulunan Rahip Andrew Brunson’ın kendi “ricasıyla” serbest kaldığını da vurguladı. Trump, “Pek çok insan Türkiye’nin ABD’nin büyük ticaret ortağı olduğunu, F35 savaş jetlerinin gövdesindeki çelik çer çeveyi yaptığını unutuyor. Onlarla iş yapması iyi olmuştur; İdlib’de pek çok canın kurtarılmasında bana yardım ettiler (...) Şunu da hatırlayın, Türkiye NATO’da itibarı olan önemli bir üye” ifadelerini kullandı. Rusya’nın resmi yayın organı Rossiyskaya Gazeta, 18 Eylül’de ABD’nin İdlib’den askeri danışmanlarını, istihbarat üyelerini ve kendi kontrolündeki militanları tahliye etmeye başladığını yazmıştı. Tahliyede Ankara’nın da yardım ettiği iddia edilmişti. ‘Yıkıcı olur’ Kürtlerle ilgili de mesajlar veren Trump, “Harika savaşçılar olan Kürtleri terk etmedik. Finansal olarak ve silahlarla yar dım ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bölgedeki ABD askerilerinin çekilmesi konusunda ise “Suriye’nin bu bölümünde sadece 50 asker kalmıştı. Onları çıkardık. Şunu tam olarak anlıyorlar ki, Türkiye’nin gireceği herhangi bir gereksiz çatışma, ekonomileri ve kırılgan para birimleri için yıkıcı olur” şeklinde açıklamada bulundu. Graham’dan tehdit Öte yandan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Türkiye’yi tehdit etti. Graham, “Türkiye Suriye’ye girerse, bu adımı Kongre’nin cehennemden gelme yaptırımları takip edecek. Kapsamlı, derin ve yıkıcı” dedi. ABD BASININDA GÖRÜŞMENİN PERDE ARKASI ‘Trump caydıramadı’ Trump, önceki gün Savunma Bakanı Esper ve komutanlarla bir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump araya geldi. arasında geçen pazar yapılan tele fon görüşmesi ve sonrasındaki gelişmelerin arka planına ilişkin iddialar Amerikan basınında yer aldı. NBC News, görüşmenin, Erdoğan’ın geçen ay BM Genel Kurulu sırasında Trump’la yüz yüze görüşme yapamamasına karşı duyduğu öfkeyi yatıştırma amaçlı olduğunu savundu. Fakat telefon görüşmesi beklendiği gibi gitmedi. Haberde, “Yetkililer, Erdoğan’ın Suriye’ye girmekte son derece kararlı olduğunu söyledi. Trump’ın Beyaz Saray daveti bile onu caydırmaya yetmedi” denildi. IŞİD önerisi kimden? bir kaynak, “IŞİD’li tutukluların Türkiye’nin sorumluluğuna geçmesi” önerisinin ise Erdoğan tarafından ortaya atıldığını öne sürdü. New York Times (NYT) gazetesinin haberinde ise bu iddianın tersine “Erdoğan askeri operasyonla ilgili olarak harekete geçeceğini” söylemesi üzerine Trump’ın “Tüm IŞİD savaşçılarından sorumlu olursun” dediği savunuldu. NYT’ye konuşan danışmanlarına göre Trump, Erdoğan’a “herhangi bir operasyona destek vermeyeceğini” söyledi. Ancak Erdoğan’ı harekete geçmeme sabahı, hem partisi Cumhuriyetçiler hem de rakibi Demokratlar, Trump’ı, “bu adımın ABD’nin bölgedeki müttefiki Kürtleri yüzüstü bırakmak ve Amerika’nın düşmanlarını cesaretlendirmek anlamına geleceğini” söyleyerek eleştiri yağmuruna tuttu. Tepkiler üzerine bu kez Trump’tan “Türkiye’nin çizilen çerçeveyi aştığını düşünürsem, ekonomisini mahvederim” tehdidi içeren tweet geldiği anımsatıldı. NYT’ye konuşan bir Pentagon yetkilisi, “Trump’ın bu çıkışının Kürtlere yönelik bir saldırıyı onaylamadığı anlamına geldiği Newsweek dergisinde yer alan haberdeyse, Trump’ın görüşmede “kozsuz kaldığı” savunularak “Asker çekmeyi sadece sanki biz de bir kazanım elde ediyormuşuz gibi görünmek için destekledi” ifadeleri kullanıldı. Dergiye konuşan ye ikna etmek yerine, telefonu kapattıktan sonra gece yarısı bir açıklama yayımlayarak Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin olası bir operasyonunu engellemek üzere konuşlu olan yaklaşık 50 Amerikan askerini geri çekeceğini açıkladı. Pazartesi ni” söyledi. “Eğer Türkiye, ABD askerinin çekildiği bölgelere ilerlerse, SGD’nin Türk ordusuyla savaşmak için IŞİD’lilerin tutulduğu alanlardan ayrılacağı” iddiasında bulunan NYT’ye göre, “2 bini yabancı savaşçı yaklaşık 10 bin IŞİD’li kaçabilir.” VekâletÇEninstUitluüsslüarBaaraşskıaÇnıaDlışomnag: savaşında yokuz Çin Uluslararası Çalışma Enstitüsü Başka gilediğini kaydetti. Çin Dış İşleri Bakanlığı nı Dong Manyuan, Su Batı Asya ve Kuzey Afri riye krizine birden faz ka Masası Müsteşarı Cai la dış gücün dahil olmasının çözümü zorlaştırdığını, ABD, İsrail ve Su miyase ilknur Weiming ise Türk gazetecilerle görüşmesinde son yıllarda Sincan, Hong udi Arabistan’ın “Şeytan üç Kong ve Güney Çin Denizi’nde geni” yaklaşımıyla soruna meydana gelen olayların ar Türkiye’nin dahil edildiğini be kasında ABD’nin olduğunu lirtti. “Çin, Suriye’deki vekâlet ve Ortadoğu’daki radikal di savaşlarına müdahil olmaya ni akımları da ABD ile Suudi caktır” dedi. Arabistan’ın kullandığını söy Türkiye’den Çin’e giden bir ledi. “Türkiye ve Çin arasında grup gazeteciyle yaptığı gö bir dostluk köprüsünün önemli rüşmede Dong, Suriye soru bir parçası halinde olması ge nunun, hem iç hem de dış fak reken Doğu Türkistanlılar bir törlerin devrede olması nede problem haline gelmiş durum niyle çok karmaşık bir hal al da. Doğu Türkistan konusunun dığını söyledi. ABD Başkanı daha çok Türkiye dışındaki ül Donald Trump’ın geçen yıl du keler tarafından kullanıldığını yurduğu Suriye’den asker çek izlemekteyiz. ABD’nin bu ko me kararının tam olarak saha nudaki açıklamaları TürkÇin ya yansımadığına dikkat çe ilişkilerini zehirlemeye yönelik ken Dong, “Suriye krizinin ar tir” görüşünü dile getirdi. dında büyük ülkelerin çatış ması yatıyor. Rusya ve ABD, Suriye’de sürekli ordu bulunduruyor” ifadesini kullandı. ‘TİCARİ SAVAŞTAN ABD ZARARLI Riyad, Tel Aviv ÇIKAR’ vurgusu Suriye sorununun bu hale gelmesinde Suudi Arabistan, Çin Uluslararası Çalışma Enstitüsü Başkanı Dong Manyuan, ABD Başka İsrail’in tutumlarına işaret et nı Trump’ın tüm Çin ürün ti. “Suudi Arabistan Suriye’de lerini Amerikan piyasasın ki muhalif gruplara destek veriyor ve Prens Selman, meseleye, içine İran, Türkiye ve Katar’ı dahil eden bir ‘Şeytan üçgeni’ teorisiyle yaklaşıyor. Prens’e göre Erdoğan, Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı olarak Ortadoğu’da liderliği geri almak istiyor. Oysa Suudi Arabistan’a göre, kendi Ortadoğu bölgesinin lideri. Bir de İsrail’in Suriye ile ilgili girişimleri göz ardı edilmemeli. İsrail birkaç kez Suriye’nin egemenliğine saldırdı, hava saldırısı düzenledi.” “Bu kadar çok dış gücün etkisinde, hepsinin Suriye üze dan çıkarması halinde bunların yerine koyacak alternatif ürün bulamayacağını savundu. Her ülkeyle olduğu gibi ABD ile de dengeli bir dostluk ve birbirine saygılı ticari ilişki geliştirmek istediklerini kaydeden Dong, ancak ABD Başkanı’nın bu yönde düşünmediğini belirterek “Onlara göre savaş açınca Çin’in ticari ekonomisi boğulacak. Son derece yanlış bir saptama. ABD, 195060 yılları arasında da bu tür bir yaptırıma gitmiş, ama Çin’e hiç bir etkisi olmamıştı. Aksine Çin, geliş rinde belli niyetleri varken Su mesini hızla sürdürmüştü. riye halkları için bir facia kaçı Bu nedenle ABD’nin yap nılmaz bir durum” diyen Dong, tırımı gereksiz bir uygula “Barışın gelmesi çok uzun zaman alabilir, ama buna değer. Çin olarak barışa yönelik çabamız sürecek. Ancak Devlet Başkanı Şi’nin belirttiği gibi Çin olarak, Ortadoğu bölgesine dahil olmayacak ve o yetki boşluğunu doldurmayacağız” vurgusu yaptı. Görüşmede bir diğer ana gündem konusu Türkiye’nin Çin’in yanı sıra ABD ile de ilişkileriydi. Dong, “Tek kanatlı ve mantıksız güç” diye tanımladığı ABD’ye karşı Türkiye’nin mücadele ederken iyi bir duruş ser ma, Çin, buna dayanacak güçtedir” dedi. Çin’in farklı sektörlerde üretim yapan 200 fabrikası olduğunu belirten Dong, “Bu fabrikalarda hem nitelikli hem de ucuz ürünler üretilmekte. Amerikan halkı ve bizimle iş yapan şirketler de bu ürünlerden son derece memnun. O nedenle ABD, bu ürünlerin alternatifini bulmakta zorluk çekecektir. Yıllık 600 milyar dolarlık iş hacmimiz olan ABD, Çin’e değil kendi halkına zarar verir” dedi. ABD’den Uygur yaptırımı ABD, “Çin’in Sincan bölgesinde yaşayan Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıkların uğradığı hak ihlalleri” gerekçesiyle Çinli 28 kuruluşa yaptırım kararı aldı. Yaptırım gereği biri polis koleji, sekizi ticari işletme ve on sekizi kamu güvenlik büroları olduğu bildirilen kuruluşlar, ABD menşeli ticari ürün satın alamayacak. ABD’li bir yetkili yeni düzenlemeyi “ABD, Çin’deki etnik azınlıklara uygulanan acımasız zulmü hazmedemez ve etmeyecek” diyerek duyurdu. Ekvador’da yüksek tansİyon Ekvador’da hükümetin akaryakıt sübvansiyonlarını kaldırması sonucu ulaştırma grevi olarak başlayan, olağanüstü hâl ilanına neden olan protestolar sürüyor. Devlet Başkanı Lenin Moreno, ülkenin diğer bölgelerinden eylemcilere katılmak için gelen yerlilerin başkent Quito’ya ulaşmaya başlamasıyla birlikte hükümetin merkezini Guayaquil kentine taşıma kararı aldı. Moreno, darbe girişimi olarak nitelediği olaylardan ötürü eski Devlet Başkanı Rafael Correa ve Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu suçladı. Ekvador’da hükümet Şubat ayında 4.2 milyar doları Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) olmak üzere 10 milyar dolarlık borç anlaşması yapmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle