23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 9 EKİM 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ SAĞLIK sibelbahcetepe@gmail.com ‘Enfeksiyonun en ölümcül şekli olan sepsis, dokunmakla bile bulaşıyor’ ‘Sepsisi önlemek Şizofreni Algısı araştırması Her 4 saniyede 1 kişi ellerinizde’ölüyor SAĞLIK Enfeksiyonlara karşı vücudun geliştirdiği sistemik bir yanıt olan sepsiste ölüm oranları bir hayli yüksek. Oysa tıbbi acil bir durum olan sepsis önlenebilir bir ölüm nedeni. Türk Yoğun Ba kım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, bağışıklık sistemi düşük kişilerde özellikle de yaşlılar, yenidoğanlar, kanser gibi hastaların risk altında olduğunu vurgulayarak “sepsis” hastalığının, erken tanı konulup, doğru teşhis edildiğinde önlenebileceğini söylüyor ve ekliyor: “Alınacak önlemler sepsisin bir halk sağlığı problemi olarak ele alınmasından, sık görülen enfeksiyonlara karşı aşılanma, ameliyatta enfeksiyon önleme uygulamaları, hastanede yatış sürelerinin kısaltılması, kişisel hijyenin sağlanması özellikle el yıkama alışkanlığının yaygınlaştırılması, egzersiz, beslenme ve temiz su sağlamaya kadar geniş bir yelpazede sıralanabilir.” Dünya çapında her yıl 30 milyona varan yeni olgu ve yaklaşık 12 milyon ölüme neden olan sepsis nedeniyle ortalama her 4 saniyede bir ölüm gerçekleşiyor ve yoğun bakımların en önemli hastalığının başında geliyor. Türk Yoğun Bakım Derneği de sepsis ile farkındalığı artırmak için çok sayıda çalışma yapıyor. 13 Eylül Dünya Sepsis Günü öncesi ve sonrasında da birçok farkındalık çalışması yapan dernek, ülke genelinde 7 bölge toplantısı gerçekleştirdi, ardından da İstanbul’da 13 ilgili derneğin katılımı ile bir toplantı yaptı. ‘Farkına varmalıyız’ Türkiye Futbol Federasyonu ile işbirliği de yapan dernek, sepsisin önemine, giderek yaygınlaştığına, sepsisin erken tanısı ve hızlı tedavisinin önem taşıdığına dikkat çekmek amacıyla 1316 Eylül tarihlerinde oynanan 9 Süper Lig maçında takımlar sahaya “Sepsis’i Önlemek Ellerinizde Yoğun Bakım Hayat Kurtarır” yazılı pankartla çıktı. Maçı anlatan spikerler de maç sırasında sepsisi anlattı. Sepsis farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalara devam eden Türk Yoğun Bakım Derneği’nin Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, “Yoğun bakımlarda sepsisi sevmeden bunu çözemeyiz. I love sepsis demeliyiz” diyor. Prof. Cinel ile sepsis hastalığı ve merak edilenleri konuştuk. Prof. Dr. İsmail Cinel: Sepsisi ağır bir enfeksiyona maruz kalan vücudun aşırı tepki vermesi ve nihayetinde kendine, organlarına zarar vermeye başlaması olarak tanımlayabiliriz. Yalnızca el yıkamayla ve sağlıklı bir yaşamla bile sepsisin önüne geçebilmemiz mümkün. Sepsisin belirtileri 4 Sersemlik ve geveleyerek konuşma. 4 Aşırı titreme, kas ağrısı. 4 Ateş, şiddetli nefes darlığı. 4 Solgun, benekli, rengi değişmiş cilt, nabız sayısında artma. 4 Gün boyu idrar yapamama. ‘Taşıyıcı grup artıyor’ n Sepsis nedir? Kimler risk grubunda? Halk, kan zehirlenmesi diye biliniyor. Son tanımlarla birlikte sepsisin geldiği noktayı söylemek gerekirse birincisi enfeksiyon geçirebilirsiniz, bu enfeksiyonu geçirirken üstüne eğer bir organ fonksiyon bozukluğunuz biniyorsa siz sepsis olabilirsiniz. Örneğin bademcik enfeksiyonu geçiriyorsunuz, eğer enfeksi yon geçmiyor ve üzerine altı organdan birinde (beyin, kalp damar sistemi, akciğer solunum sistemi, böbrek, karaciğer ya da hematolojikkan sistemi) fonksiyon bozukluğu oluyorsa yine sepsis olabilirsiniz. B senaryosu ise şöyle. Halihazırda organ disfonksiyonunuz (işlev bozukluğu) var, mesela kronik böbrek yetmezliği ya da KOAH. Bunlar varken üzerine bir de enfeksiyon binerse yine sepsis olabilirsiniz. Risk grubunun başında immün (bağışıklık) direnci düşük olanlar geliyor. Bu grupta çok yaşlılar, yeni doğanlar, kanser hastalarını sayabiliriz. Ayrıca sepsise neden olan dirençli mikroorganizmalar ile vücudu enfekte olmuş olanlar yani taşıyıcılar da risk grubunda yer alıyor. Yani immün sistemi düşükler, taşıyıcılar veya çok ciddi travma 1 saatlik gecikme... n Teşhis ve tedavide en şıyor. Hızlı teşhis konulabilme önemli faktör nedir? si için sağlık çalışanlarının da Sepsisin teşhis ve tedavi semptomlar hakkında dikkat sinde zamanla yarışılıyor. li ve uyanık olması gereki Bu konuda büyük merkez yor. Yoğun bakım ünitelerin lerin laboratuvarlarının da de yatak sayısı yeterli ama aynı merkez içinde olması gerçekten yatması gereken önemli. Çünkü hastada sep hasta yerine fazladan hastalar sis belirtileri varsa, teşhis Prof. Cinel yatıyor. Bu ünitelerin standart te geciktiğiniz her bir saat, ölüm larının denetimle korunması ge riskini yüzde 8 artırıyor. Hastanın te rekli. Yoğun bakım ünitelerinin akılcı davisi için uygun antibiyotiklere bir kullanımı önemli. Ara üniteler ve pal an önce başlanması hayati önem ta yatif üniteler olmalı. geçirenler risk altında... Taşıyıcıların sayısı giderek artıyor, oysa bunları tespit ederek sepsisi önleyebilirsin. ‘Önlemek ellerimizde’ nSepsisten korunmak mümkün mü? Elbette. Korunmak açısından el hijyenine önem vermeliyiz.... Örneğin yoğun bakımda bir yakınınızı ziyaret ettiniz ve hastada sepsis var. Ona dokundunuz ve elinizi yıkamadan burnunuza götürdünüz. O an, siz de artık bir taşıyıcısınız. Bu temasla normalde kendinizde olmayan daha güçlü mikropları vücudunuza almış oluyorsunuz. Taşıyıcı durumdayken örneğin herhangi bir trafik kazası geçirseniz ya da kanser tedavisi görmeye başlarsanız, yüzde 99 siz de sepsise yakalanacaksınız. Veya bağışıklığı zayıf yaşlı birini, yeni doğan bir bebeği, bir kanser hastasını ziyaret edip onunla temas ederseniz onun hayatını da tehlikeye atmış oluyorsunuz. Sepsisi önlemek ellerinizde, yani el yıkamaya özen göstererek önlemek mümkün. Hareket etmek de sepsisi önlemede önemli. Örneğin bisiklet sürmek, spor yapmak... Bunların dışında sepsis tanısı konan yatan bir hasta varsa doğal yollarla beslemeyi tercih ediyoruz. Bağırsağın epidelinin bozulmaması önlemek için. Bu tip hastaları mümkün olduğunca kateterden uzak tutuyoruz, gerekmedikçe çekiyoruz. Ayrıca hastayı mobilize etmeye çalışıyoruz, hasta kalkamayacak gibiyle yatağı çeviriyoruz, hareket etmesini sağlıyoruz. T.C. İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/232 KARAR NO: 2019/399 Iğdır ili, Merkez ilçesi Tacirli mahallesi cilt: 52 hane: 108 BSN147’de kayıtlı 13/09/1983 Iğdır doğumlu 34184375678 TC kimlik numaralı Emine Buluz’un “EMİNE” olan ön adının “MİNE “ olarak değiştirilmesine karar verildiği ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1063695) T.C. İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/383 Esas KARAR NO: 2019/468 Davanın kabulü ile 28970213596 TC Kimlik Nolu, Turan ve Mestan kızı olma, 10/11/1985 doğum tarihli, Sivas ili, Hafik ilçesi,Emre mah/köy 54 Cilt, 37 Aile sıra no, 117 BSN sırada nüfusa kayıtlı Seval Çetin’in Seval olan adının iptali ile DEMİR olarak değiştirilmesine ve nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine, Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1063255) T.C. İSTANBUL ANADOLU 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/09/2019 tarih ve 2019/232 Esas2019/389 Karar sayılı ilamı ile Hatun Karaboğa nın (T.C. No:12454518796) adı MERVE olarak değiştirilmiştir. İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1063673) T.C. İSTANBUL ANADOLU 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/09/2019 tarih ve 2019/234 Esas2019/390 Karar sayılı ilamı ile Kezban Mutlu’nun (T.C. No:10607012894) adı ZEYNEP olarak değiştirilmiştir. İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1063685) T.C. İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/122 HÜKÜM:Davanın, Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile; Davacının yaş tashihi talebinin Reddine, Davacının isim tashihi talebinin Kabulü ile; Ordu ili, Korgan ilçesi, Tepealan mah., Cilt no.9, Hane no:93, BSN: 42 de kayıtlı Ahmet ve Sevim kızı, 01/02/1988 doğumlu, 49294633662 tc kimlik nolu davacının “HANİFE” olan isminin “ZEYNEP” olarak değiştirilmesine, Nüfusa bu şekilde kayıt ve tesciline,Teblig yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 02/10/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1063632) T.C. ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/42 Esas KARAR NO: 2019/162 Davacının İstanbul ili, Beyoğlu İlçesi, Camikebir Mah. Cilt No:7 Hane No:94 BSN; 5 de Nüfusa kayıtlı Bedri ile Mayiser’dan olma 16/07/1963 doğumlu 20480185738 TC Kimlik Numaralı MEHMET SELÇUK olan isminin DELFİN SELÇUK olarak TASHİHİNE VE TESCİLİNE karar verilmiştir. 04/07/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1063568) T.C. İSTANBUL ANADOLU 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/09/2019 tarih ve 2019/219 Esas2019/388 Karar sayılı ilamı ile DÖNDÜ KOÇAK ın (T.C. No:13567540506) adı NURTEN olarak değiştirilmiştir. İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1063665) T.C. İSTANBUL ANADOLU 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/09/2019 tarih ve 2019/209 Esas2019/394 Karar sayılı ilamı ile HÜSNE AKKANAT’in (T.C. No:39970464406) adı SİNEM HÜSNE olarak değiştirilmiştir. İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1063661) Damgalama halen büyük bir sorun “Türkiye Şizofreni Algısı, Bilgi Düzeyi ve Şizofreniye Bağlı Damgalama ve Ayrımcılık Araştırması’nın sonuçlarına göre, toplumda şizofreniye bağlı damgalama konusu büyük bir yara. Araştırma, toplumun yüzde 84’lük bir kesiminin şizofreni hastalarını toplumsal hayatta yakınında görmek istemediğini ve bu hastalığa kayıtsız olduğunu ortaya koyuyor. Şizofreni Dernekleri Federasyonu ve Abdi İbrahim Otsuka işbirliği ile gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları dün açıklandı. Araştırmaya göre, toplumun dörtte biri şizofreni hastalarının hiçbir zaman iyileşmeyeceğini, beşte biri hastane dışı ortamda yaşayamayacaklarını düşünüyor. Araştırma sonuçlarına göre, yüzde 34.8’lik bir kesim ise şizofreniyi hiçbir zaman iyileşmeyecek bir hastalık olarak görürken, yüzde 23.9’luk kesim şizofreninin tedavisinin olmadığını sanıyor. Şizofreni Dernekleri Federasyonu kurucu üyesi Prof. Dr. Köksal Alptekin, ülkemizde 300 bin şizofreni hastası olduğunu belirterek “Ankete katılanların birçoğu şizofreni hastalarının tedavi edilirse iyileşebilceğini bilmiyor. Her 5 kişiden birisi şizofrenin cinlerden ve büyülerden olduğunu dile getiriyor. Ve hastalığa dair hiçbir şey bilmezken duyduğu kötü haberlerden yola çıkarak hastalara karşı önyargılı davranıyor” diye konuştu. Grip aşılarının dağıtımına başlanacak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Grip aşısı her yıl yeni hazırlanmakta, bir önceki yılın aşıları kullanılmamaktadır. Bu yıl için üretilen grip aşılarının eczanelere ve tüm sağlık kuruluşlarına dağıtımına birkaç gün içinde başlanacaktır” dedi. Koca, gribin aktif döneminin her yıl ekim sonundan nisan başına kadar sürdüğünü anımsatarak özetle şunları kaydetti: “Sağlıklı bireylerde genellikle 1 hafta içinde iyileşen grip, riskli gruplarda ağır klinik tablolara hatta ölüme yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyesi doğrultusunda, risk grubundaki 65 yaş üstü vatandaşlarımızın, 6 aylık2 yaş arası bebeklerin, gebelerin, aşırı kilolu olanların; huzurevi, bakımevi gibi ortamlarda yaşayanların, astım, böbrek, şeker, kalp gibi kronik hastalığı olanların; çeşitli hastalıklar nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerin grip aşısı olmalarını öneriyoruz. Aşı, risk grubundaki kişilere hekim reçetesi ile ücretsiz yapılmaktadır.” 2018’de 716 kızamık vakası görüldü Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırma Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 2018 yılına ait sağlık istatistiklerindeki verilere göre, karma aşıda yüzde 98, verem aşısında yüzde 96, Hepatit B aşısında yüzde 98, kabakulak, kızamık ve kızamıkçık aşısında yüzde 96, zatürree ve menenjit aşısında yüzde 98 artış gözlendi. Sağlık istatistiklerindeki verilere göre, 2018’de ülkemizde 716 kızamık, 238 sıtma, 11 bin 576 tüberküloz vakası görüldü. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı eczacı Nurten Saydan, “Aşı hayat kurtaran, sayısız çocuğu hastalık ve sakatlıktan koruyan, dünya üzerindeki en uygun maliyetli müdahalelerden biridir” değerlendirmesini yaptı. Asya Uyku Kongresi gelecek yıl İstanbul’da İstanbul’da düzenlenen “20. Türk Uyku Tıbbı Kongresi” ve eşzamanlı olarak yapılan “7. Türk Uyku Tıbbı Tekniker ve Teknisyenliği Kongresi” sona erdi. Türkiye ile birlikte 13 Asya ülkesinin uyku tıbbı topluluklarının üye olduğu Asya Uyku Araştırmaları Topluluğu’nun (Asian Sleep Research Society ASRS) gelecek yılki kongresinin, 1821 Kasım 2020 tarihleri arasında İstanbul’da yapılması kesinleşti. TUTD yeni Yönetim Kurulu Başkanı olan Doç. Dr. Hikmet Fırat, kongreler boyunca yaklaşık 200 uyku tıbbı hekimi ve teknikerinin yanı sıra 2 de uluslararası uyku tıbbı otoritesini ağırladıklarını belirtti. Fırat, “TUTD olarak tüm konuklarımızı layıkıyla ağırlayacağımıza ve bu sürecin ‘Türk Uyku Tıbbı’ alanına çok önemli yeni kazanımlar sağlayacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle