17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABer EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 96 EKİM 2019 PAZAR Koru bina doğurduİşadamı Mehmet Cengiz’in aldığı Hüseyin Avni Paşa Korusu’nda skandallar bitmiyor AKP’ye yakın işadamı Mehmet Cengiz’in aldığı korunun bir bölümünü SİNPAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Çelik ve damadına sattığı ortaya çıktı. Koruda Hüseyin Avni Paşa Köşkü dışında 3 yapı için daha onay alındı. AKP’ye yakınlığıyla bilinen iş adamı Mehmet Cengiz’in aldığı Üs küdar’daki Hüseyin Avni Pa şa Köşkü’nün de bulundu ğu tarihi Hüseyin Avni Paşa Korusu’nda dikkat çeken inşa atlar yapılıyor. Üsküdar’daki Fethi Paşa Korusu’nun bi tişiğindeki Hü seyin Avni Paşa Korusu’nda, işada hazal ocak mı Mehmet Cengiz aldıktan sonra imar yasa ğı kaldırılmıştı. Cengiz, koru da yer alan Hüseyin Avni Paşa Köşkü’nün restore edileceğini açıklamıştı. Ancak köşk, Hazi ran 2014’te şüpheli bir yangın la kül oldu. Köşk yeniden ya pılmaya başlandı ve çalışma larda sona gelindi. Müştemilat damada Bugünlerde ise koruda yeni bir skandal yaşanıyor. Kayıtlarda korunun bir kısmı SİNPAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik ve damadı Fatih Kıvanç’ın üzerine geçmiş görünüyor. Asıl skandal da burada başlıyor. Koruda şu an Hüseyin Avni Paşa Köşkü dışında 3 yapı için daha onay alınmış durumda. Hüseyin Avni Paşa Köşkü bitmek üzere. Ancak köşkün yakınındaki arazide bir dönem Halide Edip Adıvar’ın da yaşadığı ve sonradan yıkılan bir köşk de yeniden yapılıyor. Bu yapının, Avni Çelik’in üzerine olduğu belirtiliyor. Tapu kaydında 31 BÖLGE SAKİNLERİ: DERHAL DURDURUN Mahalle sakinleri incelemelerinin ardından İstanbul 6 No’lu Koruma Kurulu Müdürlüğü’ne bir dilekçe yazdı. Söz konusu alanda en fazla iki binanın kayıtlı olduğu belirtilen dilekçede, diğer binaların hukuksuz olduğu vurgulandı. Ayrıca, kurula birtakım eski fotoğraflar sunuldu. Dilekçede, sunulan fotoğraflar örnek gösterilerek “Hiçbir zaman mevcut olmayan binalar, sanki eski tarihlerde varmış gibi inşa ediliyor, hukusuz inşaat yapılıyor. Buna göre anılan alan da, bir adet üç katlı bina ve bir adet tek katlı müştemilat olması gerekirken cephesi 37 metre olan bir adet bina inşaatına daha başlanmıştır” denildi. Dilekçede, daha önce bölgede hiç olmayan ancak onaylı projede görünen dördüncü bir binanın tespit edildiğine dikkat çekilerek bu binanın da yapıma hazır olduğu belirtildi. Bölge sakinleri, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne de başvurarak “hukuka aykırı inşaatın derhal durdurulmasını” istedi. bin 168 metrekare görünen bu alanda iki köşk yer alıyor. Koruda iki köşkün yanı sıra üçüncü bir yapının inşaatı da hızla devam ediyor. Bu üçüncü yapının Adıvar’ın bir dönem yaşadığı köşkün müştemilatı olduğu iddia ediliyor. Bu müştemilat da Çelik’in damadı Fatih Kıvanç üzerine görünüyor. Sultantepe Mahallesi muhtarı Gönül Uzun ve bölgede yaşa yan mimar Aysel Can Ekşi’nin de aralarında bulunduğu bir grup koruda incelemelerde bulundu. Grubun tespitlerine göre müştemilat dışında bir binaya daha onay alındı. Koru, Hüseyin Avni Paşa köşkü, Halide Edip Adıvar’ın bir dönem yaşadığı köşk ve onun müştemilatı adı altında yapılan binanın dışında dördüncü bir bina daha yapılacak. l İSTANBUL Koru son inşaatlarla beton yığını haline geldi. Tarihi fotoğraflardaki köşk ve müştemilat. AVUKAT CİNGİL: İNŞAAT YETKİSİZ Bölge sakinlerinin avukatı Onur Cingil, “Bu koruyu 0 liraya alan Cengiz, yıllar önce bir kısmını SİNPAŞ’ın sahibi Avni Çelik’e satmış. Çelik ve damadı da buraya üç bina yapmak için onay almış. Ancak tapuda iki bina görünüyor. Biri Halide Edip Adıvar’ın bir dönem yaşadığı köşk diğeri de tek katlı bir müştemilat ama bunun yerine ev gibi üç katlı bir bina yapılıyor. Daha yapımına başlanmayan ama projede görünen bir bina da adeta yaratılmış. Bu binaların yapımında proje müellifinin yet ki problemi de mevcut olup yetkisiz inşaat yapılmakta. Yaptığımız incelemede usulsüzlük ve arazi talanına dair işaretler bulduk. ‘Halide Edip Adıvar’ın yaşadığı binanın yeniden ihyasını yapıyoruz’ diyerek aslında olmayan binalar inşa edildiğini düşünüyoruz. İnşaatlar bir an önce durdurulmalı. Gerekli yerlere başvurduk, bekliyoruz. Durmazsa dava açacağız. Yetkililere soruyoruz: Tarihi koruda ne oluyor? Tüm belgeler bilgiler ortaya çıksın, kimse yangınadan mal kaçırmasın” diye konuştu. 7 AVUKAT YARGILANACAK ‘Dilek Feneri’ uçurmak davalık oldu SEYHAN AVŞAR Tutuklu bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da aralarında yer aldığı açlık grevindeki 5 avukatla dayanışmak amacıyla Beşiktaş’da dilek feneri uçuran aralarında ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Gökmen Yeşil’in de olduğu 7 avukat hakkında ifadeleri dahi alınmadan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Avukatların “Gösteri kanunu yürüyüşlerine muhalefet”, “Görevi yaptırmamak için direnmek” suçlarından cezalandırılması istendi. İddianame İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 7 avukat ocak ayında yargıç karşısına çıkacak. Avukat Gökmen Yeşil, haklarındaki gözaltı kararını Terör ve Örgütlü Suçlar Savcısı Can Tuncay’ın verdiğini belirterek “Tutuklu meslektaşlarımız hakkındaki soruşturmayı da yürüten isim Tuncay’dı. Durduk yerde gözaltına alındık. Alındığımız sırada ve sonrasında darp edildik. Hakkımızda adli kontrol kararı verilmesini gerektiren bir suç yokken savcı adli kontrol kararıyla serbest bırakılmamızı istedi. Bu durumda hemen serbest bırakılmamız gerekirdi. Ancak dosya İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliğine gitti. Mahkemeden karar çıkmasına rağmen bizler bir yarım saat daha polis otosunda ellerimiz kelepçeli bekletildik” dedi. l İSTANBUL AKP’den ihraç edilen akademisyen beraat etti “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza attığı için görev yaptığı üniversiteden hem de kurucusu olduğu AKP’den ihraç edilen Fatma Bostan Ünsal, bildiriye imza attığı için yargılandığı davadan beraat etti. Mahkeme kararını sosyal medya hesabından duyuran Ünsal, “Darısı tüm iftiraya uğramış olanların başına” ifadesini kullandı. l Haber Merkezi Soylu, Ensar’daki cinsel istismara ilişkin 3 müdür hakkında soruşturma izni verdi Ensar için geciken izin ALİCAN ULUDAĞ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ensar Vakfı’nın Karaman Şubesi’nin yasadışı yurtlarında çalışan bir öğretmenin Karaman İmam Hatip Okulları Mezunları Derneği’ne (KAİMDER) ait kayıt dışı yurtlarda 10 erkek öğrenciye cinsel istirmarda bulunmasına ilişkin olayda dönemin İl Milli Eğitim Müdürü olan Asım Sultanoğlu, Özel Öğretim Kurumları Şube Müdürü Ahmet Bayır ile İl Dernekler Müdürü Ömer Sezer hakkında soruşturma izni verdi. Soylu, dönemin valisi Murat Koca hakkında ise kusuru olmadığı iddiasıyla soruşturma izni vermedi. Oysa olaydan sonra “İlimizde yurtları yok” diyen vali Koca’nın KAİMDER’in hizmet binasının açılışına katıldığı ortaya çık Hiç denetlenmemiş KAİMDER hakkında 22 Mart 2016’da yapılan denetimler sonucunda, derneğin 2009’da kurulmasına rağmen ilk defa bu tarihte denetlendiği, derneğin yasal olmayan yurdunun bulunduğu, yasaya aykırı davranıldığı ve bu nedenle kapatılması gerektiği yönünde rapor düzenlendiği anlatılan kararda, bunun üzerine valilik kararıyla 31 Mart 2016 tarihinde yasadışı yurdun mühürlenerek kapatıldığı ve idari para cezası verildiği kaydedildi. Kararda, “Ayrıca Karaman’da hem KAİMDER hem de Ensar Vakfı Karaman Şubesi üzerinde yaptırılan denetim ve verilen kararların cinsel istismar olayının 5 Mart 2016 tarihinde valilikçe öğrenilmesi üzerine icra edildiği, daha önce herhangi bir tespitte bulunulmadığı” vurgulandı. mıştı. Kararda, cinsel istismar olayına kadar Karaman’daki Ensar Vakfı ve KAİMDER’e ait kaçak yurtların hiç denetlenmediği vurgulandı. Karaman’da Ensar Vakfı ve KAİMDER’e bağlı kayıt dışı yurtlarda 20122015 arasında 10 çocuğa cinsel istis marda bulunulduğu ortaya çıkmıştı. Sanık öğretmen Muharrem Büyüktürk, 2016’daki yargılama sonucunda 508 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edilmişti. Kaçak yurtları denetlemeyerek olayda sorumlulukları bulunduğu öne sürülen Karaman’daki ilgili kamu görevlileri hakkında da birçok suç duyurusunda bulunulmuştu. Bunlardan birini de eski yargıç, Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu yapmıştı. Teftiş Kurulu Başkanlığı, incelemesini tamamlayarak, Soylu’ya raporunu sundu. Raporu inceleyen Soylu, incelemenin soruşturmaya dönüştürülmesine karar verdi. ‘Yurtlar kaçak’ Karaman Valiliği’nin 5 Mart 2016 tarihli Emniyet Müdürlüğü fezlekesiyle olaydan haberdar olduğu, akabinde Vali Murat Koca imzalı 7 Mart 2016 tarihli yazı ile disiplin soruşturmasına başlandığı bildirilen yazıda, Muharrem Büyüktürk’e 28 Mart 2016’da devlet memurluğundan çıkarma cezası verildiği kaydedildi. Yazıda yurtların kaçak olduğu tespiti yapıldı. l ANKARA Yargı sürgüne ‘Dur’ dedi KHK eylemine polis müdahalesi KHK’ler ile işlerinden atılanlar, protesto Ankara’da planlanan büyük buluşma için dün “Ankara Buluşması” düzen ya gitmek isteyen İstanbul KHK Platformu lemek istedi. Valilik yasağına karşın ya üyelerinin dün sabah yolları polisler tara pılmak istenen eyleme polis izin verme fından kesilerek kente giriş yapmalarına di. Eylemciler ise HDP Genel Merkezi’nin izin verilmedi. İstanbul’a dönen KHK’liler, daveti üzerine HDP’ye gitti. Polis, bura Kadıköy’deki Haldun Taner Sahnesi önün da bazı kişileri gözaltına almak isteyince, de yaptıkları açıklamada polisin müdaha polis ve eylemciler ile HDP’li milletvekil lesine karşı suç duyurusunda bulunacak leri arasında arbede yaşandı. larını belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet ALİ AYAROĞLU Zonguldak İl Milli Eğitim’den sorumlu Vali Yardımcısı Nevzat Taştan ve Milli Eğitim İl Müdür Vekili Murat Kapıcı’nın açtırdığı soruşturma ile Çankırı Çerkeş’e tayin edilen ve meslekte kademe ilerleme cezası verilen Fener Anadolu Lisesi Edebiyat öğretmeni Murat Durmuş’un sürgününe Zonguldak İdare Mahkemesi “dur” dedi. Durmuş, öğrencilerinden İslami Dönem ile İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı’nı karşılaştırmalarını istediği ve yine ders esnasında ezan okunurken camı kapattığı ileri sürülerek yapılan şikâyet sonrası “Halkı din ve mezhep ayrımcılığına sürüklediği” iddiasıyla Çankırı’nın Çerkeş ilçesine tayin edilmiş, meslekte kademe ilerleme cezası verilmişti. l ZONGULDAK MİT’in açılımı, Muhalefeti İmha Teşkilatı mı? TBMM’nin açılmasının ardından siyaset beklenenden daha çok gerilim üretti. Bir süredir iki denklemi dile getiriyorduk. Birincisi Erdoğan’ın üç maddelik yakın gelecek hedefi; dışarıda bir kahramanlık yaratmak, ekonomide işler iyi gidiyor havası vermek, CHP’yi yalnızlaştırıp yıpratmak. Buna dayalı olarak CHP’ye yönelik de şu denklemi kurmaya çalışıyorlardı: PKK üzerinden HDP’ye, HDP üzerinden CHP’ye yüklenmek, sonra İYİ Parti’ye dönerek “CHP ile ittifak sana yakışıyor mu” deyip Millet İttifakı’nı bozmak... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Ekim Perşembe günü Millet İttifakı’nı bozmaya yönelik Saray’ın da içinde bulunduğunu ve yoğun çabalar olduğunu vurguladıktan sonra ekledi: “İstihbarat devrede...” Aynı gün CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel konuyu biraz daha açtı: “MİT bütün seçimlerle ilgili... Hiç lamı cimi yok, elimizde somut bilgiler var...” Aynı gün MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Erdoğan’la olağan görüşmesi olduğuna ilişkin haberler vardı. Parti işleriyle devlet işleri iç içe girdiği için hangi görüşme ne içindi, ayırmak elbette zor. Ancak MİT’e ilişkin böylesine ağır değerlendirmelere karşılık herhangi bir açıklama yapılmadı. HHH Bu konuşmaların ardından 4 Ekim Cuma günü Bahçeli’nin açıklaması geldi. Açıklamanın en vahim boyutu; MHP’nin kendisini TBMM’nin de üstünde görüp bir komisyon kurması, bu komisyonun Kılıçdaroğlu’nun “suçlarını” saptayıp yargı sürecini başlatacak olması! Neresinden tutmalı? Yakın tarihimizde siyasetin doğası dışına çıkan, devlet kurumlarının işlevleri üzerinde oynayan hiçbir adım başarılı olmamıştır. İlk aşamada sonuç vermiş gibi görünen adımlar bile devamında çukura basmıştır. Bunun ilk akla gelen örneği, Demokrat Parti’nin (DP) 1958’de kurduğu Vatan Cephesi ile Nisan 1960’ta kurduğu Tahkikat Komisyonu’dur. Vatan Cephesi, 1957 seçimlerinden sonra muhalefet partilerinin güçlerini birleştirmelerine karşı oluşturuldu. O dönem Cumhuriyetçi Millet Partisi ile Türkiye Köylü Partisi birleşmiş, Hürriyet Partisi de CHP’ye katılmıştı. DP, bu birleşmeleri “kin ve husumet cephesi” olarak yorumlayıp Vatan Cephesi adı altında, halkın, devlet mamurlarının katılmasını zorladığı bir kamplaşma yarattı. Bununla da yetinmedi, TBMM bünyesinde her türlü tutuklama ve el koyma yetkisine de sahip bir Tahkikat Komisyonu kurdu. Bugün DP hareketinin ardılları olan sağduyulu kesimler de bu adımları onaylamıyor. MHP’nin bu açıklamayla neleri hedeflemiş olabileceği üzerine tartışmalar var: 1 Gündemi değiştirmek. 2 CHP’yi kendi içine yönelik tutmak. 3 İYİ Parti’yi Kılıçdaroğlu’nu savunma noktasına getirmek. 4 HDP tartışmasını biraz daha büyütüp yazının başında vurguladığımız plana su taşımak. 5 AKP’nin olası bir “MHP dışında ittifak arama” arayışını ortadan kaldırmak. 6 MHP’nin CHP’yi yıpratma işini AKP’den daha iyi yaptığı havası verip AKP tabanından kendisine yönelen oy musluğunu açık tutmak. 7 Hepsi! HHH Bu haftanın iki ana başlığı; CHP’nin MİT’in devrede oluşunu işaret etmesiyle MHP’nin hukuk ve siyaset dışı açıklaması birleşince, gizliaçık, temizkirli her türlü yöntemin geçerli olduğu bir döneme girdiğimiz anlaşılıyor. İstihbarat ne yazık ki, ana işinin ötesinde muhalefeti, muhalifleri geçmişte de hedefte tutmuştur. Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali’den dinlemiştim. Filiz, 56 yaşlarında, bir İstanbul gezisi sırasında şapkasını unutur. Nerede unuttuğunu da hatırlamaz, çok üzülür. Sabahattin Ali, “Bizi izleyenler nerede unuttuğumuzu mutlaka biliyordur, söylerim bulurlar” der. Ertesi gün Filiz şapkasına kavuşur! 1980 öncesi TÖBDER üyesi bir öğretmen, telefonlarının dinlendiğini fark eder, faturayı ödemez. Telefonu da kestirmezler, dinlemeleri gerek. Bir süre sonra temiz giyimli bir kişi yanına yaklaşır, “Hocam, lütfen şu telefon borcunu öde” der! Bugün ise temiz giyimli kişi kalmadı. Kılıçdaroğlu ve Özel’in açıklamaları çok daha sistemli bir kullanım olduğunu ortaya koyuyor. Yoksa MHP de o yıllarını mı anımsıyor? Yoksa MİT’in açılımı Muhalefeti İmha Teşkilatı mı? Konya’da yurtsuz bırakılan öğrencilerden oturma eylemi Konya’da bulunan Cihanbeyli Kredi Yurtlar Kurumu’nun kapatılmasıyla birlikte yurtsuz kalan öğrencilerin bir kısmı dün yurdun dış kapısının önünde oturma eylemi yaptı. Birçok resmi kuruma başvurmalarına rağmen hiçbir cevap alamadıklarını belirten öğrenciler seslerinin duyulmasını istiyor. Bazı öğrenciler pansiyon ve otellerde kalmaya devam ederken bazı öğrenciler ise parklarda yatıyor. Bölgede ise pansiyonların fahiş fiyatlara yükseldiği öğrenildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle