Katalog

HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET 530 EKİM 2019 ÇARŞAMBA TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ VE 61 BARO BAŞKANLIĞI’NDAN ORTAK CUMHURİYET BAYRAMI AÇIKLAMASI: Cumhuriyet umuttur Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve 61 baro başkanlığı, 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyetin 96. yılına ilişkin ortak açıklamaya imza attı. Açıklamada, “Mavi gözlü gencecik bir subayın, acıya doygun bir coğrafyanın haddini aşan bütün hayallerini bir bir gerçeğe dönüştürmesinin 96. yılı kutlu olsun! Dünyanın hiç bilmedikleri yerlerini sömürerek semiren harici; kökleri ortaçağda, meyveleriyse halen aramızda olan dahili düşmanlara inat biz tam 96 senedir kul değil, bireyiz. Tam 96 senedir Başkomutan Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarıyla birlikte bir var olma savaşında canını ortaya koyarak her birimize birer hayat bahşeden büyüklerimiz sayesinde özgürlük kanımızda dolaşıyor. Bu özgürlük öyle bir özgürlük ki; Cumhuriyetten doğup yine Cumhuriyete dönüşüyor” denildi. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları sayesinde gök yüzümüze çatı, altımıza toprak olan bu vatanın; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk sayesinde tam 96 senedir ev, okul, fabrika ve orman olduğu vurgulanan açıklamada şöyle denildi: “Bu ülke üzerinde ışığı yanan her pencere, tüten her baca, işleyen her demir ve alınan her nefes Cumhuriyete minnet borçlu. Dünyanın en güzel bu minneti, bizlere bu Cumhuriyet altında çocuklarımıza bırakacağımız daha güzel günlerin kutsal borcuna dönüşüyor. Çocuklarımıza olan güzel gelecek borcunu hakkıyla yerine getirebilmenin umudunu ise içimize yine Mustafa Kemal ekiyor. Çünkü Cumhuriyet, umut tur. Umudu gerçekleştirecek azim; azmi emeğe dönüştürecek kararlılıktır. Cumhuriyet, bir kişinin ya da ailenin vicdanına lütfedilmeden yaşanan her hayat, o hayat boyunca alınan her nefestir. Cumhuriyet, geçen her sene daha da derine ilerleyen bir kök gibi en ince kılcal damarlarımıza sirayet ediyor. Tarih şahit olacaktır ki; o kökler her sene daha derine, Cumhuriyet’in coşkusu ise arşa yol alacak. Çünkü Cumhuriyet, ilelebet payidar kalacak.” l ANKARA/Cumhuriyet Zorunlu ve ücretli!Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çalıştayına katılım kişi başına 3 bin 750 lira Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Türkiye Çevre Koruma Vakfı’nın (TÜÇEV) düzenleyece ği 3 günlük çalıştaya, bakanlık paydaşı olan 200’den fazla firma ve laboratuva rın katılımı zorunlu tutuldu. Antalya’da 5 yıldızlı otelde yapılacak çalıştayın kişi başı fiya tının 3 bin 750 TL olma sı dikkat çekti. Çevre Mü hendisleri Odası (ÇMO) SENA YAŞAR Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, “Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın koca salon ları bomboş duruyor. Çevre danışman lığı firmalarının ekonomik sorunla rı son dönemde artmışken bir de böyle bir maliyet çıkıyor. Meslektaşlarımız zor şartlarda, düşük ücretlerle çalışı yor, firma sahipleri ayakta zor duru yor, bir de görüş vermek için para ve riyorlar” sözleriyle tepki gösterdi. Bakanlığa bağlı TÜÇEV’in düzenleyeceği 3 günlük çalıştay Antalya’da 5 yıldızlı bir otelde yapılacak. Çevre Mühendisleri Odası, zorunlu ve ücretli çalıştayın bakanlığın salonlarında yapılmasını istedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren TÜÇEV, Antalya’da 5 yıldızlı bir otelde 2226 Kasım tarihleri arasında Merkezi Laboratuvar Belirleme Sistemi (MELBES) Çalıştayı düzenleyeceğini duyurdu. Duyuru, Bakanlığın, ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’nün resmi yazısı ile çevre mevzuatı kapsamındaki laboratuvarlara ve danışmanlık firmalarına iletildi. 220’den fazla firma ve laboratuvara gönderilen yazıda, çalıştayda MELBES sistemine dair yaşanan sorunların, çözümlerin konuşulacağı ve yol haritasının belirleneceği kaydedildi. Katılımın zorunlu tutulduğu çalıştayın ki şi başı bedelinin ise 3 bin 750 TL olması dikkat çekti. Çalıştay için, 4 gece her şey dahil konaklama da zorunlu tutuldu. Edinilen bilgiye göre, günübirlik, yalnızca konferanslara katılmak isteyen firma yetkililerine ise “böyle bir şeyin mümkün olmadığı, konaklama ücretini verme şartının olduğu” söylendi. ÇMO Başkanı Bozoğlu ise konuyla ilgili şöyle konuştu: “Laboratuvarların, çevre danışmanlık firmalarının ekonomik sorunları son dönemde artmışken bir de böyle bir maliyet hiç hoş değil. Birçok meslektaşımız bu firmalarda zor şartlarda, düşük ücretlerle çalışıyor. Firma sahiple ri ayakta zor duruyor, bir de görüş vermek için para veriyorlar. Çevre sektöründe faaliyet gösteren bu paydaşlardan yoğun geri bildirim aldık. Etkinliğe katılmak zorunda olduklarını, katılmadıkları durumda sorunlar yaşayacaklarından endişe duyduklarını belirtiyorlar. Bakanlığın devasa bir binası var. Kocaman salonlar boş dururken, 3 bin 750 TL’ye lüks otellerde geleceklerine dair karar alınacak çalıştaylara katılmak zorunda bırakılıyorlar. Yol haritasına paran varsa katkı ver deniyor.” Bozoğlu, geçen yıl ÇMO olarak Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar’ın desteğiyle bakanlığın salonunda çalıştay yaptıklarına da dikkat çekerek, “Katılım ücretsizdi, bakanlık salonlarını açmıştı. Etkinliğin Ankara’da herkese açık, ücretsiz bir şekilde gerçekleştirilmesi daha yararlı olur” dedi. l ANKARA Guterres İstanbul’a geliyor Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İstanbul Arabuluculuk Konferansı’na katılmak üzere yarın Türkiye’ye geliyor. BM Genel Sekreter sözcülerinden Farhan Haq, dünkü günlük basın brifinginde, “Genel sekreter, perşembe gü nü İstanbul’da olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek ve İstanbul Arabuluculuk Konferansı’na katılacak” dedi. Haq, Guterres’in, en az gelişmiş ülkelere destek vermek için Gebze’de kurulan Teknoloji Bankası’nı da ziyaret edeceğini söyledi. l AA iğneli fırça zafer temoçin Pençe Harekâtı’nda Irak’ın kuzeyinde terör örgütü PKK hedeflerine yönelik yürütülen Pençe Harekâtı’nda görev yaparken rahatsızlanan Piyade Teğmen Kamuran Ablak (27), kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak şehit oldu. Şehit teğmenin naaşı uçakla Kocaeli Cengiz Topel Havalimanı’na buradan da helallik alınması için Gölcük Çiftlik Mahallesi’ndeki ba ba ocağına getirildi. Baba Orhan Ablak, oğlunu, evlerinin önünden son kez tabutunu öperek, gözyaşları arasında yolcu etti. Anne Elif Ablak ve acılı eş Esma Ablak da gözyaşlarına boğuldu. Tabuta sarılan aile ve yakınları, ağıtlar yaktı. Şehit teğmenin naaşı ikindi vakti kılınan cenaze namazını ardından toprağa verildi. l ANKARA/Cumhuriyet 1 şehit Kamuran Ablak Bu kaçıncı Cumhuriyet? Bu ülkede birileri... Son yirmi yılı Cumhuriyetin sorunlu yönlerini, bu ülkeye verdiği zararları, hatalarını hatta kötü kalpliliğini kendilerince deşifre etmek üzere tartışmalar yaratarak geçirdiler. Rejimin inanç meselesindeki tutumunu en baştan beri haksızlık ve zulüm olarak kodladılar. Öğrenciler başta olmak üzere, kamudaki başörtüsü yasağına karşı yükselen hareketin haklılığından yola çıkarak İslami referanslarla iktidara talip olan politik harekete içindeki tehlikeli unsurlar en ince ayrıntısına kadar çoktan deşifre edilmiş olduğu halde destek verdiler. Her fırsatta “batsın bu Cumhuriyet” hissiyatını yaydılar, yaşattılar. Bu bağlamda laikliği bir küfür olarak ağızlarına doladılar. Askeri vesayetten kurtulma işini yine dini referanslarla iktidara talip olan politikaların marifetine ve niyetine teslim etmekte bir beis görmediler. Sonra... Cumhuriyet gerçekten battı. Başörtüsünün arkasına saklanan ve bilimsel değerlere savaş açan dogmatik akıl üniversitelerden anaokullarına her yerde serbest hatta hâkim oldu. Askeri vesayeti ortadan kaldırma bahanesiyle adalet sistemi talan edildi. Bu arada... Kontrolsüz güç mertebesine yükselen iktidar, “karşının taksisi” olduğu halde kendisini destekleyenleri tanımama hatta hapse atma, müebbetle yargılama, her açıdan süründürme raddesine geldi. Bu noktada o birileri... “Yaşasın Cumhuriyet” cümlesini yeniden kurmaya başladılar. “Atatürk aslında fena bir lider değildi” diye mırıldanır oldular. “Ortadoğu çok fenaymış, yüzümüzü Batı’ya dönmek daha akıllıcaymış” dediler. “Gerçek İslam” üzerine tartışma hevesleri kaçtı; mecalleri tükendi. Yine de... Kürt meselesinin de din meselesinin global politikalar tarafından nasıl sömürüldüğüne kör kalmaya devam ettiler. Bu sömürü sayesinde ateşlenen çeşitli duyguların, en cahilinden en eğitimlisine kadar geniş halk kitlelerini gerektiğinde nasıl gaza getirdiğini ya da gerektiğinde gazının nasıl alındığını idrak etme derdine düşmediler. Savaş ve terör söz konusu olunca akılları karışır oldu. Başörtüsü özgürlüğünü, kadının özgürlüğü olarak kodlama paradoksundan çıkamadılar. Büyük bir esneklikle... Sağa iteklendiklerinde sağa... Sola sürüklendiklerinde sola gidivermeyi sürdürdüler. Ve kendi eksenlerinde rengârenk bir rüzgârgülü gibi dönerken ürettikleri enerjinin hangi tehlikeli niyetleri beslediğiyle zerre kadar ilgilenmemeyi başardılar. Dün, ülkeyi ve Cumhuriyeti bu hale getirenleri “Bir de bunları deneyelim ne olacak?” diyerek desteklerken ne kadar aymazdıysalar... Bugün Cumhuriyetin “kıymetini” yeniden bilirken de o derece aymazlar. Atatürk’ün bir devrimci mi yoksa diktatör mü olduğunu tartışmaya açarken vardıkları yerde, tanıştıkları yeni liderle yüzleşmelerindeki hayal kırıklığından çıkardıkları ders onları hakkaniyetli bir hesaplaşmaya yöneltmiyor. Aksine yine yeni ve köksüz başka heveslere cesaretlendiriyor. Bir zamanlar, demokrasiyi “hedeflenen durağa gelindiğinde inilecek bir tramvay” olarak tanımlayan bir lideri bu ülkenin yeni devrimcisi olarak kodlayan... Ve politik referansların İslamiyetten alınmasında ne sakınca olabileceğini, sakıncalar oluşup da somut sorunlara dönüşene kadar anlamamakta direnen akılların, bugün Cumhuriyete ve Atatürk’e yeniden duydukları özlemlerinde ve sempatilerinde somutlaşan tehlikenin farkında mısınız? Ve bu kaçıncı Cumhuriyet, kolaysa en baştan bir daha hesaplar mısınız? T.C. ACIPAYAM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/171 Esas Davacı BOTAŞ tarafından Duriye Derici mirasçıları ve Ahmet Dağ vs. aleyhine Serinhisar ilçesi Kızılhisar(Serinhisar) mahallesi 994 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 243.45 m²’lik kısmından irtifak hakkı talebi ile açılan Kamulaştırma davası nedeniyle; Mahkememizce tüm araştırmalara rağmen ikametgahı, meskeni veya işyeri bulunamayan davalı Mustafa ve Ümmü oğlu, 1966 doğumlu, 229*****452 T.C.Kimlik Nolu AHMET DAĞ’atebligat yapılamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir.Durusma Günü: 23/01/2020 saat 09:40’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi taktirde yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur.25/10/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1074640) T.C. İSTANBUL ANADOLU 32. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2019/34 Esas Davacı, SEBAHATTİN HELVALI ile Davalı, NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ arasında mahkememizde görülmekte olan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davası nedeniyle; İstanbul İli, Kâğıthane İlçesi, Çeliktepe Mah./ Köyü, Cilt No:2, Hane No:360 BSN:3 da nüfusa kayıtlı, 50452219604 T.C. Kimlik No’lu davacı Sebahattin Helvalı’nın nüfus kayıtlarında “HELVALI” olan soyadının “HALVALI” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE, bu şekilde nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmiş olup, ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1074684) T.C. GELİBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2019/774 Esas 15/10/2019 Konu: Gaiplik İlanı Davacı, HAZİNE ile Hasımsız olarak mahkememizde görülmekte olan Gaipliğe Karar Verilmesi davasının yapılan ilk tensip ara karar gereğince; 1 Gelibolu İlçesi, Yazıcızade mahallesi,162 ada, 70 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın hissedarlarından Ahmet oğlu Ali ve Ahmet kızı Münevver’in M.K’nun 588. Maddesine göre gaipliğine karar verilmesi talep edilmiş olduğundan, Yukarıda bulunan parsel maliklerin M.K’nun 588 maddesine göre Gaipliğine ve Hazine adına tesciline karar verilmesi talep edilmiş olmakla, Yukarıda yazılı bulunan hissedarların açık kimlikleri ve açık adresleri bulunamadığından bu kişiler hakkında bilgi sahibi olanların yukarıda esas nosu yazılı bulunan dosyamıza müracaat etmeleri M.K’nun 33. maddesi gereğince İLAN OLUNUR. 15/10/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1074402) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/336 KARAR NO: 2019/391 HÜKÜM: Davanın kabulü ile, Bitlis ili, Hizan ilçesi, Süttaşı köyü, cilt 31, hane126, BSN54’te kayıtlı 35053055714 T.C. Kimlik No’lu Semra ÇAKMAK’ın adının Ayfer olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE ve bu şekilde nüfusa tesciline karar verilmiş olup, tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 25/10/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1074491) İlgezdi: Günde 8 kişi intihar etti MAHMUT LICALI CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, AKP iktidarında 2018 yılına kadar günde ortalama 8 kişinin intihar ettiğine dikkat çekerek, Meclis yerleşkesi içinde son dönemde artış gösteren intihar girişimlerine karşı alınan ekipman ve görevlendirilen personel olup olmadığını sordu. Türkiye’de intihar vakalarında artış yaşandığına dikkat çeken İlgezdi, resmi verilere göre AKP iktidarı döneminde intihar edenlerin sayısının 47 bin 537 kişi olduğunu ifade etti. İlgezdi, 2018’e kadar AKP iktidarı döneminde geçen 16 yıl boyunca günde 8 kişinin yaşamına son verdiğine dikkat çekti. İlgezdi, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a 21 Ekim 2019’da yerleşke içerisinde yaşanan intihar girişiminde, tedbir olarak otomatik branda sisteminin kullanıldığını anımsatarak, “Bu sistem Meclis envanterine hangi tarihte girmiştir? Kaç adet alınmıştır? Ne kadar ödenek ayrılmıştır” diye sordu. İntihar girişimlerinde arabuluculuk yapmak üzere Meclis Başkanlığı bünyesinde Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı görevli personel olup olmadığını da soran İlgezdi, “Meclis Başkanlığı bünyesinde bir ikna timi kurmayı düşünüyor musunuz” sorusunu yöneltti. l ANKARA