17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET 220/8 0 280/1 5 0 170/1 2 0 220/8 0 240/1 2 0 200/4 0 140/3 0 210/5 0 270/1 2 0 280/1 5 0 210/8 0 260/1 6 0 80/0 0 260/1 9 0 110/5 0 00/ 1 0 100/3 0 210/1 0 0 110/1 0 230/1 1 0 210/1 6 0 210/1 4 0 TARİHTE BUGÜN 1905: Aspirin ilk kez satışa sunuldu. 1918: 1. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti ile galip devletler arasında Mondros Mütarekesi imzalandı. 1923: Mustafa Kemal Paşa, Başbakanlığa İsmet (İnönü) Paşa’yı atadı. 1973: Boğaziçi Köprüsü, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından açıldı. 1974: Boksör Muhammed Ali yeniden ağırsıklet şampiyonu oldu. İSTANBUL Kadınlar için 2 sığınma evi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İstanbul’da kadınlar için 2 sığınma evi daha açacak. Gelişmeyi sosyal medya hesabından duyuran İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, paylaştığı videoya kadınlar için “Asla yalnız değilsiniz” notu düştü. Dilek İmamoğlu Twitter paylaşımında “Eşim Ekrem İmamoğlu ile birlikte kadınların ve çocukların her zaman yanında ve destekçisi olacağımızı söylemiştik. İstanbul’da kadınlara hizmet verecek 2 yeni kadın sığınma merkezi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından çok yakında hizmete açılacak. Asla yalnız değilsiniz” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Kurdukları tiyatro grubuyla üniversiteleri gezen Şırnaklı Sınırları aştılarçocuklar,şimdidekitapyazdı,idollerinianlattı MARDİN Epilepsili çocuğa dayak Mardin’in Artuklu ilçesinde yaşayan Mehmet D. isimli bir veli Sakarya Aycan Çaltekin İlkokulu’nda okuyan epilepsi hastası oğlu Yüksel D’yi yaramazlık yaptığı için dövdüğü iddia edilen öğretmen E.U.K. ve idareciler hakkında suç duyurusunda bulundu. İddiaya göre 8 Ekim günü sınıf öğretmeni E.U.K., yaramazlık yaptığı iddiasıyla Yüksel D’yi dövdü. Yüksel D’nin durumu babası Mehmet D’ye anlatması üzerine aile sağlık merkezine gidip rapor aldı. Okula gidip idarecilerle de görüşen Mehmet D. idarecilerin soruşturma başlatılacağını söylemesi üzerine şikâyetçi olmayıp evine döndü. Ancak öğretmen hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmadığını öğrenen Mehmet D. savcılığa suç duyurusunda bulundu. l DHA Maraton ‘Koruyucu aile için koşuyoruz’ İzmir Koruyucu Aile Derneği üyeleri, koruyucu ailenin önemine vurgu yapıp sayılarının artırılması için 3 Kasım’da Vodafone İstanbul Maratonu’nda koşmaya hazırlanıyor. Dernek Başkanı Gülsüm Erdinç, “Biz devlet koruması altında büyüyen çocuk ve gençlerin koruyucu aile yanında kalmasını istiyoruz. Bu konuda farkındalık yaratmak için bu yıl ilk kez Vodafone İstanbul Maratonu’na katılacağız. Ne kadar çok kişiye koruyucu aileliği duyurabilirsek bizim için o kadar iyi olacak” dedi. Çocukların sağlıklı gelişimi için aile yanında büyümesinin önemini vurgulamak amacıyla maratona katılacak dernek üyesi 50 gönüllü, Fuar Kültürpark Alanı’nda antrenman yapıyor. l AA Yine kadınlar kurban Mardin’de, polis memuru Seyfullah Ç., tartıştığı meslektaşı eşi Belma Çınar’ı ve kayınvalidesi Ümmühan Güllü’yü tabancayla vurarak öldürdü. Seyfullah Ç. gözaltına alındı. Anne ve kızının cansız bedenleri otopsi için Mardin Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Diyarbakır Ergani’de 17 Ekim’de uyuşturucu bağımlısı olduğu öne sürülen ve olay günü eşi ile tartışan eşi Can Yılmaz’ın (35), benzin dökerek ateşe verdiği Güllü Yılmaz (30), 12 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Alevler içinde kendisini ikinci kattaki evlerinin penceresinden boşluğa bırakan Güllü Yılmaz Dicle Üniversitesi Hastanesi’ndeki yaşam mücadelesini kaybetti. l DHA Şırnak’ın Ortasu köyündeki Ortasu İlköğretim Okulu gördüğünü belirterek “Bizim bir öğretmen olarak en mutlu oldu öğrencilerinin yazdığı “21. ğumuz konu öğrencilerimizin Yüzyıl Bilim İdollerimiz” isim ufkunun açıldığını, hayalleri li kitap yayımlandı. Çocuklar kitapta kendi hayatları ve hayalle ORHUN ATMIŞ nin büyüdüğünü, özgüvenlerinin arttığını görmek oldu” diye rinin yanı sıra, idol olarak seç konuşuyor. Okul müdürü Yase tikleri isimleri anlattılar. min Kapi ise sınır köyünde her tür Türkan Saylan lü zorluk ve imkânsızlıkları yaşadıklarını ama buna rağmen pes etmeyip “21. Yüzyıl Bilim İdollerimiz” kita her türlü zorluğun üstesinden gel bında, 31 bilim insanının kısa biyog diklerini ifade ediyor. rafileri bulunuyor. Örneğin 2007 doğumlu Rüya Doğukan, idol olarak ken Biz bir aileyiz disine Türkan Saylan’ı seçmiş. “He Kapi, şunları dile getiriyor: “Biz bir defim tıp okumak” diyen Doğukan, aile olduk burada. Onların sevgisi, on “Onun ölümü çok üzücü. Ben de onun ların o güzel inançları ve kocaman gibi iz bırakabilmeyi istiyorum, uma merakları sürükledi bizleri buraya. rım başarırım” diye yazıyor. Nurcan Küçük bir dünya yarattık kendimize İşnaç ise 13 yaşında, 8. sınıf öğren ve her çalışmayı büyük bir keyif, öz cisi. Mete Atatüre’yi idol olarak be veriyle yürüttük, güzel sonuçlar elde lirleyen İşnaç, şunları kaleme döktü: ettik. Dilerim ki bu kadar azimli, bu “Hayal ettiğim gibi çok çalışıp doktor kadar yetenekli ve bir o kadar melek olursam ki ben buna bütün kalbimle gibi olan çocuklarımızı çok iyi yer inanıyorum, elimin yettiği her yere şi lerde göreceğiz ileride, biz hep buna fa götürmeye çalışacağım, bu hayatta inandık, hiç pes etmedik. Bu anlam candan daha kıymetli ne olabilir ki?” da her biri çiçek olan öğrencilerimi Narin Encu 2008 doğumlu. O da zin de elinden sıkı sıkı tutan değer doktor olmak isteyen öğrencilerden. li öğretmenimiz Ramazan Teker’in de İdol olarak ise kendisine başarılı fizik her daim çok iyi yerlerde olmasını di profesörü Bilge Demirköz’ü seçmiş. ler, başarılarının hep devamını diler Ortasulu çocukların öğretmeni Ra ve daha nice çiçeklerine böyle güzel mazan Teker, kitabın medyada ilgi likleri yaşatmasını dilerim.” İŞTE O İSİMLER Ortasulu çocuklar ilk olarak geçen aylarda öğretmenleri Ramazan Teker öncülüğünde kurdukları tiyatro ekibi ile gündeme geldi. “Dünyanın Bütün Çiçekleri” ismi verilen tiyatro grubu, Başkent ve Kadir Has gibi üniversitelerin dikkatini çekti, çocuklar gidip oyunlarını sahneledi. Kitapta yer alan öğrenciler ve idol olarak belirledikleri isimler şöyle: Kezban Encu / M. Sondan Durukanoğlu Feyiz. Sevgi Encu / Canan Dağdeviren. Cennet Encu / Leyla Türker Şener. Nur can İşnaç / Mete Atatüre. Keser Encu / Deniz Ülke Arıboğan. Songül Encu / Burcu Özsoy Çiçek. Ela Encu / Betül Kaçar. İklima Encu / Sevil Atasoy. Gülizar Encu / Naşide Gözde Durmuş. Rojda Encu / Tülin Akın. Merve Encu / Şeyda İpek. Fatmanur Encu / Neva Çiftçioğlu. Narin Encu / Bilge Demirköz. Ayşe Encu / Feryal Özel. Suna Encu / Ece Kamar. Dilan Encu / Nurcan Tunçbağ. Samet Encu / Mehmet Haberal. Gözde Toprak / Özlem Türeci. Hidayet Encu / Burçin Mutlu Pakdil. Rüya Doğukan / Türkan Saylan. Erdem Encu / Aziz Sancar. Şengül Encu / Hüseyin Bağ. Samet Encu / Umut Yıldız. Nefel İşnaç / Nihat Berker. Derya Encu / Çağrı Mert Bakırcı. Gizem Toprak / Hülya Kayserili Karabey. Aynur Encu / Ali Nesin. Dilber Encu / Nevzat Tarhan. Beritan Encu / Umran İnan. Elif Encu / Yusuf Leblebici. Şekibe Encu / Abdullah Atalar. Babayı dinleyeceklerMeclis Araştırma Komisyonu Eynesil’de Rabia Naz’ın babasıyla görüşecek Haber ödülü Avşar’a Zirvedeki Gazeteciler Ödülleri Sahiplerini Buldu Kemal Deniz Seyhan Aykut Bozkurt Avşar Küçükkaya İstanbul Gazeteciler Derneği’nin bu yıl dördüncüsünü verdiği “Zirvedeki Gazeteciler” ödülleri sahiplerini buldu. Gazetemiz yargı muhabiri Seyhan Avşar 22 Eylül 2018’de yayımlanan “Devlet okulunda öğretmen borsası” başlıklı haberi ile ödüle layık görüldü. Avşar, ödülünü Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt ve gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya’nın elinden aldı. Avcılar Firüzköy Sosyal Tesisleri’nde ön ceki akşam düzenlenen ödül törenine, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer ve çok sayıda siyasetçi ile gazeteci katıldı. Ödül töreninin ardından Cumhuriyetin 96. yılı pasta kesilerek kutlandı. l İSTANBUL / Cumhuriyet TBMM Araştırma Komisyonu, ilk gezisini şüpheli şekilde yaşamını yitiren Rabia Naz Vatan için Giresun Eynesil ilçesine düzenleyecek. Komisyon, incelemelerde bulunarak, baba Şaban Vatan ile görüşecek. 13 Nisan 2018’de evinin önünde yaralı halde bulunduktan sonra hastanede yaşamını yitiren Rabia Naz Vatan başta olmak üzere şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması ve bu konuda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, çalışmalarına başladı. Komisyon, perşembe günü yapacağı toplantıda çalışma takvimini belirleyecek. İl dışına çıkma kararı da alan komisyon, ilk gezisini Rabia Naz Vatan’ın yaşamını yitirdiği Giresun’un Eynesil ilçesine yapacak. Komisyon üyeleri burada Rabia Naz Vatan’ın ölümüne ilişkin incelemelerde bulunacak, ayrıca baba Şaban Vatan ile o dönem görevde bulunan Emniyet görevlileri ve avukatlarla görüşecek. Baba Şaban Vatan, evlerinin önünde yaralı bulunduktan sonra hastanede yaşamını yitiren kızının, araç çarpması sonucu öldüğünü belirtmişti. l DHA 330 EKİM 2019 ÇARŞAMBA İrdeleyen akıl Aziz Nesin bilinen polemikçi üslubuyla, Türk milletinin yüzde şu kadarı akılsızdır dedi… Üstelik akılsız yerine daha ağır bir sözcük olan “aptal”ı kullanarak ve önemli bir yüzdeyle… Atatürk ise Cumhuriyetin 10. yıl söylevinde Türk milletinin zeki olduğunu söylemişti… Birbirine taban tabana karşıt görünen bu iki değerlendirmeden hangisi doğru, ya da doğruya daha yakındır dersiniz?.. “Karşıt görünen…” dedim, çünkü akıl ve zekâ kavramları öyle sanıyorum ki aynı şey değil… Akıl, bilgiyle ilişkili olmalı… Bilgiden yoksun, eksik bilgili bir akıllılık, ne ölçüde bu nitelemeyi hak edebilir?.. Zekâ ise çabuk kavrama becerisi olarak bilgiyle yine ilişkili olsa da, bilgiye tam da bağımlı olmayan bir yetenek olsa gerek… Tam bu noktada kurnazlık kavramının da devreye girmek için sabırsızlandığını görür gibiyim… HHH Başa dönerek devam edelim… Aziz Nesin saptamasını protein eksikliğiyle temellendirmeye çalışmıştı… Bir haklılık payı olsa da bütünüyle haklı sayılamayacak bir görüş. Eğer bir millete özgü akıldan söz edilecek olursa, bu aklın yüzlerce belki binlerce yıllık süreçlerde oluştuğunu düşünmek gerekir. Bu bağlamda da hiçbir milletin akıllı ya da akılsız, ya da bir ötekine göre daha akıllı, daha akılsız olduğunu ileri sürmek doğru olmaz. Olsa olsa tarihsel süreçlerden, dönemlerden söz edilebilir. O dönemlerden sonra da bir milleti o millet yapan (tarihle, coğrafyayla, yaşanmışlıklarla ilişkili) genel özellikler yeniden kendini gösterecektir… Milletimizin başka milletlerden daha akıllı ya da daha akılsız olduğu kanısında değilim. Bu anlamda eksiğimiz bilgi dağarı (hazinesi) ve düşünme yöntemi konularındadır. Bunlara, zaten bu yazının anafikri olarak aşağıda değineceğim. Zekâ konusunda ise Atatürk’ün düşüncesine katılıyorum. Kimi kez kurnazlıkla karışsa ya da yerine göre suskunlukla geçiştirilse de, Anadolu insanında, belki başka birçok milletin insanından farklı bir çabuk kavrama yeteneği olduğu kanısındayım… HHH Şimdi yukarıdaki paragrafta sözünü ettiğim bilgi sahibi olma olgusuna ve düşünme yöntemi konularına gelelim… Bilgisiz olduğumuz, üstelik sadece yeterli eğitim alamamış sıradan halk insanları olarak değil, büyük çoğunluğumuzla bilgi yoksulu olduğumuz çok açık… Aydınlar olarak kendi uzmanlık alanlarımızda bile çoğu kez en temel bilgilere sahip olmada ciddi eksiklerimiz var… Bu üzüntü verici durumun sayısız nedenlerini anlayıp açıklamaya çalışmak, bir yazıyla yapılabilecek şey değil. Bütün bir milletçe, doğal ve toplumsal bilimler alanında, büyük, çok büyük bir bilgi edinme seferberliğine gereksinimimiz var… Böyle bir seferberlik nasıl ve kimlerce gerçekleştirilecek?.. Herhalde ve ne yazık ki, günümüzde siyasal erki ellerinde tutanlarca değil… Çünkü onların görevi ve işlevi, yine ne yazık ki, kuruluşunun 96. yılını kutladığımız Cumhuriyetin ve insanı insan yapan aydınlanma fikrinin ilkelerini, değerlerini tersinden okumak… Bilgisizlik gerçeğimizi kabul etmek ve tıpkı Cumhuriyetimizin ilk dönemlerindeki gibi büyük bir bilgi edinme seferberliğine girişmek ise, bütün cumhuriyetçi kuruluşların, tek tek hepimizin omuzlarındaki yurttaş ve insan olma görevidir… HHH Yazının başlığını oluşturan “irdeleyen akıl” ya da irdeleyici akıl konusuna gelince… Öyle sanıyorum ki yine toplumca, milletçe, en büyük bir eksikliğimiz de bu düşünme yöntemi alanındadır… Sıradan halk insanımızı yine bir yana bırakıyorum… Aydınlar, üstelik aynı ya da benzer dünya görüşlerini paylaşan aydınlar arasındaki tartışmalara kulak verelim… Özeleştiri yoksunluğu, alınganlık, yapıcı olmak bir yana nesnel bile olmayan yıkıcı eleştiri… Bütünüyle bakıldığındaysa, irdeleyen, irdeleyici akıl yoksunluğu… Bu demektir ki Cumhuriyetimizin yıldönümlerini hakkıyla kutlamak için aşılması gereken uzun bir yol var önümüzde… MİNİBÜSE ATEŞ 18 polise dava Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, 18 Mayıs 2019 tarihinde dur ihtarına uymadığı iddiasıyla polisin açtığı ateş sonucu münibüste bulunan 5 tarım işçisinin yaralandığı olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. 18 polis hakkında “kasten adam yaralama” suçlaması ile soruşturma açıldı. İşçilerin avukatı Adnan Yapıcı, minibüse 69 kez ateş açıldığını belirtti. Yapıcı, olayın gerçekleştiği yerde bulunan kamera kayıtlarının dosyaya eklenmesi taleplerinin yerine getirilmediğini belirterek “Olaydan sonra Ankara’dan gelen polis müfettişinin işçilerden aldığı ifadeler doğrultusunda ve kaymakamlığın yürüttüğü incelemelerde 18 polis hakkında dava açıldı. Ancak polislerin ifadelerine baktığımızda sanki olayı 18 kişi değil de sadece bir polisin yaptığı gibi yansıtılıyor” dedi. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle