21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] 1130 EKİM 2019 ÇARŞAMBA Emeklinin hali perişanMercer’e göre, en iyi emeklilik sistemi Hollanda, Danimarka ve Avustralya’da bulunuyor Küresel Emeklilik Endeksi’nde Türkiye, 37 ülke arasında sondan üçüncü sırada yer alıyor. Yoksul yaşlılara verilen maaşların artırılması gerekiyor. Uzun çalışma saatleri ve iş güvenliği konusunda dünyada son sıralarda yer alan en yoksul yaşlılara verilen en düşük kamu emeklilik maaşlarının artırılması önerisi yer aldı. Türkiye, emeklilikte de aynı kara Türkiye’nin de içinde bulunuyor tabloyla karşı karşıya bulunuyor. du. D grubunda yer alan ülkeler, Küresel Emeklilik Endeksi sıra “çözülmesi gereken büyük zayıf lamasında Türkiye, 37 ülke ara lıklar ve eksiklikleri olan, bu so sında sondan üçüncü sırada yer runlar çözülmediğinde sürdürü aldı. 42.2 puanla Türkiye’nin sa lebilirliği ve etkinliği şüpheli” dece Arjantin (39.5) ve Tayland’ı ifadeleriyle tanımlandı. (39.4) geçebildiği listede, Hollan Yeterlilik, sürdürülebilirlik ve da 81 puanla ilk sırada bulunu bütünlük açısından Danimarka yor. Danimarka (80.3) ve Avust ve Hollanda, A grubunda yer alan ralya (75.3) ilk üçteki diğer ülke ülkeler oldu. ler oldu. Türkiye’deki emeklilik sistemi, Maaş düşük en düşük puanı 27.1 ile sürdürü Türkiye’de en düşük işçi emek lebilirlik alt endeksinde aldı. Son lisi maaşı 1186 TL, en düşük me sıralarda yer alan Türkiye, Tay mur emeklisi maaşı ise 2 bin 522 land ve Filipinler ilk kez bu yıl TL seviyesinde bulunuyor. Türk sıralamaya dahil edildi. İş’e göre, Türkiye’de dört kişilik Avustralya’da Melbourne Mer bir ailenin açıklık sınırı 2 bin 58 cer tarafından hazırlanan rapo TL. Türkiye’de birçok emeklinin run Türkiye bölümünde, emek hanesine, açlık sınırın altında bir lilik sisteminde iyileştirme için maaş giriyor. l Ekonomi Servisi Mezara kadar çalışmaya devam Türkiye’de toplam 8.4 milyon emekli bulunuyor. Devletten malullük, ölüm aylığı ile dul ve yetim maaşı alanlar da eklendiğinde bu sayı 12.4 milyona ulaşıyor. 4 milyonu aşkın emekli, ya çalışı yor ya da iş arıyor. Emekli maaşlarının insanca yaşamaya yetecek seviyede olmaması, bu durumun temel nedenini oluşturuyor. Emeklilerin yüzde 71’i 56 yaş ve üstü insanlardan oluşurken, yüzde 61’inin işçi, yüzde 21’inin BağKur ve yüzde 18’inin de memur emeklisi olduğu belirtiliyor. Türkiye’de yaklaşık 5.5 milyon da emeklilikte yaşa takılan (EYT) kişi bulunuyor. Meslek hastalıkları sır Üsküdar Belediye işçisi eylemde İstanbul’da AKP’li Üsküdar Belediyesi’nde işten çıkarılan işçiler belediye binası önünde yaptıkları açıklamada, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in “14 kişinin işten atıldığı” iddiasına dair açıklamasına karşı “Başkan baksana kaç kişiyiz saysana” pankartı açtı. “Başkan baksana, kaç kişiyiz saysana” pankartıyla Belediye önünde dün 7’nci kez bir araya gelen işçiler, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in 14 kişinin işten atıldığına, bu kişilerin alkol aldığına dair açıklamasına yanıt verdi. İşçiler açtıkları pankarta, ulaşabildikleri 42 kişinin isimlerini ve işten atılmadan önce çalıştıkları departmanları yazdı. Strateji Geliştirme Müdürlüğü’nde çalışan ve 5 yıl çalıştıktan sonra işten atılan işçilerden Evin Çelik, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in “içki içtikleri için işten atıldılar” açıklamasına dair, “İşbaşında alkol içilmişse tutanak ve delillerini ortaya koysun” diye konuştu. l İSTANBUL İtalya’ya mobilya ihracatı gaza bastı Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) katma değerli ihracatın artırılması ve hedef pazarların genişletilmesi amacıyla İtalya’daki mobilya dernekleri, ticaret odası ve mobilya firmaları ile görüştü. AKAMİB Yönetim Kurulu Başkanı Onur Kılıçer, “İtalya, tasarım ve kalitenin öncelikli olduğu bir pazar ve katma değerli ihracatımızın artması açısından öncelik verdiğimiz bir ülke. 2019’un 9 ayında İtalya’ya mobilya ihracatımız yüzde 45 artarak 16.3 milyon dolar oldu” dedi. l Ekonomi Servisi Borsada endeks kuralları değişti Borsa İstanbul, yeni pazar yapılanmasıyla uyum sağlamak için BIST Pay Endeksleri Temel Kuralları’nda değişiklik yaptı. 2 Ekim’de açıklanan ve 4 Kasım’da yürürlüğe girecek olan yeni düzenlemeye göre BIST 30, BIST 50 ve BIST 100 endekslerine dahil olacak şirketler Yıldız Pazar’dan seçilecek. BIST 100 endeksi için Yıldız Pazar’daki şirket sayısının yeterli olmaması durumunda BIST 100 endeksi seçim havuzuna eklenmek üzere Ana Pazar’dan ek liste oluşturulacak. Ek listede Yıldız Pazara dahil olabilmek için gereken piyasa değeri kriteri dışında diğer tüm kriterleri sağlayan en yüksek piyasa değerine sahip olan paylar dahil edilecek. l Ekonomi Servisi Çarşı ve pazardaki fiyat artışları yurttaşı zorluyor. PAHALILIK BEZDIRDI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’de pırasa üreticileri ile görüştü. Üreticilerin girdi fiyatlarındaki artıştan dertli olduğunu ifade eden Gürer, “Üretici ikiye katlanan girdi fiyatları ile canından bezmiş, pırasa gibi neredeyse her yerde yetiştirilen bir ürünün satışı bile sorun. Hem üretici hem tüketici mağdur. Üreticinin deyişi ile fiyatlardaki artışlar pazar tezgâhlarının önünden bile geçilemez duruma getirecek.” dedi. Gürer, maliyet artışlarının çiftçiyi çok zor durumda bıraktığını, tüketicinin ise artan fiyatlar karşısında pazar tezgâhlarına bakıp ürünü alamadan geçtiğini ifade ederek “Ülkemizde neredeyse her ilde yetiştirilmesine rağmen büyük kent pazarlarında 5 lirayı aşan pırasa, ülkemizde yazlık ve kışlık türleri ekilerek ya da fideleme ile yetiştiriliyor. Hibrit tohum nedeni ile her yıl tohum almak zorunda kalan üreticiyi, bu yıl en çok sulama suyu için kullandığı mazot, bazı bölgelerde elektrik bedelleri çiftçiyi çok etkiledi. Tohumu, gübresi, ilacı, mazotu ithal ve fiyatı aşırı zamlanan ürünleri üretici zorunlu kullanıyor. Maliyette girdiler ile fiyat artıyor” diye konuştu. l Ekonomi Servisi ERKEN HASAT UYARISI Kilis Zeytin Araştırma ve Geliştirme Derneği Başkanı Prof. Dr. Nazım Şekeroğlu, üreticilere zeytin hasadına erken başlamamaları konusunda uyarılarda bulundu. Şekeroğlu, kasım ayının ilk haftası ile zeytin hasatlarına başlanması önerisinde bulunarak, bu dönemde yağ oranı kısmen düşük olsa da zeytinyağında sağlık için faydalı polifenollerin en üst düzeyde olduğu ve asitlik oranının da daha düşük olduğunu belirtti. 64 BIN ‘VATANSIZ’ TURIST Türkiye’ye gelen, herhangi bir devletin kanunlarına göre vatandaş sayılmayan “milliyetsiz” turist sayısı bu yılın ilk 8 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 artışla 64 bine yükseldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre 2019 yılı ocakağustos döneminde Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14.7 artış göstererek 31 milyona yükselirken, gelen turistlerin içinde 64 bin 246 kişi de herhangi bir ülkeden vatandaşlığı olmayan “milliyetsiz”lerden oluştu. İstanbul’a da 8 ayda bu statüde gelen turist sayısı da yüzde 18.3 artışla 45 bin 503’e yükseldi. Bu statüde bulunan kişiler, bulundu ğu ülkenin verdiği “milliyetsiz” pasaportu ile Türk konsolosluğundan vize alarak Türkiye’ye gelebiliyorlar. Uluslararası hukuki tanımına göre “vatansız” kişi, hiçbir devlet tarafından vatandaş sayılmayan kişi olarak tanımlanıyor. Birleşmiş Milletler, dünyada yaklaşık 12 milyon vatansız kişi olduğu tahmininde bulunuyor. l DHA Türkiye’de meslek hastalıkları nedeniyle 100 binlerce kişinin hastanelere başvurduğu ortaya çıkarken, kaç kişinin yaşamını yitirdiği ise açıklanmıyor. MAHMUT LICALI veriler paylaşıldı. CİMER’in Türkiye’de yalnızca Ankara, İstanbul ve Zongul yanıtında meslek hastalığı nedeniyle kaç kişinin yaşamını yitirdiği, bunların han dak olmak üzere üç kent gi meslek grubundan oldu te bulunan meslek hastalık ğu ve neden yaşamlarını yi ları hastanesine son 4 yıl tirdiklerine ilişkin verile da doğrudan meslek hastalı rin açıklanmaması ise dik ğı nedeniyle yapılan başvu kat çekti. ru sayısı 600 bine yaklaştı. Ancak meslek hastalığı ne 593 bin başvuru deniyle yaşamını yitirenle Yanıta göre, 2016 yılında, rin sayısı ise gizlendi. CHP söz konusu üç kentteki mes Ankara Milletvekili Murat lek hastalıkları hastaneleri Emir, iktidarın, “Türkiye’de ne 77 bin 505 başvuru ya ki meslek hastalıkla pıldı. 2017 yılında 200 rıyla ilgili verile bin 152 kişi; 2018 yı ri özellikle sak lında da söz konu ladığını” belir su üç hastaneye terek “Bu ve 165 bin kişi baş rilerin gizlen vuruda bulunur mesi kabul ken, 2019 yılında edilemez. Mes aynı tanıyla yapı lek hastalıklarına ilişkin şeffaf Murat Emir lan başvuru sayısı ise 150 bin 88 ol bir şekilde açıkla du. Verilere göre yalnız nan veriler üzerinden eylem ca üç kentte bulunan mes planı oluşturulmalı” dedi. lek hastalıkları hastanesine CHP’li Emir, Bilgi Edin yapılan başvuru sayısı son me Yasası kapsamında, 4 yılda 593 bin 222 olarak Cumhurbaşkanlığı İletişim gerçekleşti. Merkezi’ne (CİMER), son 10 İktidarın “Türkiye’deki yılda Ankara, İstanbul ve meslek hastalıklarıyla ilgili Zonguldak’ta bulunan mes verileri özellikle gizlediğini” lek hastalıkları hastaneleri belirten CHP’li Emir, sözle ne yapılan başvuruları sor rini şöyle sürdürdü: du. Emir ayrıca, son 10 yılda “Bu verilerin bilinmiyor meslek hastalığı nedeniyle olması mümkün değil. Bi yaşamını yitirenlerin sayısı linmiyorsa bu daha da kor nı ve ölenlerin meslek grup kunç. Meslek hastalıkla ları ve hastalık tanılarını öğ rı verileri toplumla payla renmek istedi. CİMER’den şılmalı ve bu veriler üzerin gelen yanıtta, Ankara, İstan de bir eylem planı oluşturul bul ve Zonguldak’ta bulunan malı. Silikozis hastası sayısı meslek hastalıkları hastane kaç? Kaç kişi silikozis hasta lerine yapılan başvurulara lığı nedeniyle ölüyor? Bunla ilişkin yalnızca 2016, 2017, rı bilmeliyiz.” 2018 ve 2019 yıllarına ait l ANKARA Atıklarla sınıf kuruldu Vodafone, karbon ayak izini küçültme hedefiyle başlattığı “Bu Atıklar Kod Yazıyor” projesini Türkiye geneline yaygınlaştırmayı sürdürüyor. Vodafone’un 18 ildeki 30 Bütünleşik Hizmet Merkezi’nde çalışanlar tarafından toplanan 330 kilo eatık, lisanslı geri dönüşüm firması Akademi Çevre tarafından geri dönüştürüldü. Şirket, geri dönüştürdüğü atıklarla Samsun İlkadım Kubilay İlkokulu’nda kodlama sınıfı açtı. Vodafone’un açtığı kodlama sınıfı, Samsun ve çevresinde kodlama öğrenmek isteyen tüm çocuklar tarafından ücretsiz kullanılabilecek. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcı sı Hasan Süel, “2025 yılına kadar 1 milyar insanın hayatını iyileştireceğiz ve operasyonlarımızdan kaynaklı çevresel etkimizi yarıya indireceğiz” dedi. Hasan Süel Şili dersleri “Şili” denilince aklımıza neler neler geliyor: Salvador Allende başkanlığında kurulan Unitad Popular hükümetinin 1973’te bir eylül sabahında CIA ve ITT liderliğindeki ulusötesi tekeller tarafından desteklenen ve bizzat yönetilen kanlı bir darbeyle devrilmesi; işbaşına getirilen General Pinochet’in on yıllarca sürecek faşist diktatörlüğü; bu süre boyunca Şikago Çocukları diye adlandırılan ultramuhafazakâr bir grup iktisatçının ellerinde kurgulanan neoliberal reçetelerin sosyal laboratuvarı; başta bakır madenleri olmak üzere hayatın her alanına yayılmış özelleştirme, esnekleştirme, piyasalaştırma dönüşümleri... Ve elbette, IntiIllimani’ler; Victor Jara’lar ve dilden dile dolaşan Venceremos ezgileri. Şili, Latin Amerika kıtasının gelir dağılımı açısından en bozuk iki ekonomisinden birisi olarak biliniyor (diğeri, Şili türü neoliberal/muhafazakâr reformlara öykünen yönetimiyle tanınan Jair Bolosonaro’nun Brezilya’sı). 1973 darbesinden sonra izlenen politikaların başında tüm kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi ve kamuya dair ne varsa talan edilmesi geliyordu. 1980’de özel finans fonlarına aktarılan bireysel emeklilik sistemi ile çalışanların birikimleri ulusötesi finans kuruluşlarının spekülatif rant oyunlarına teslim ediliyor; Şilililerin yaşamları boyunca elde ettikleri birikimler güvenceli bir emeklilik sağlamak şöyle dursun, kapitalizmin kumarhane masalarında çar çur ediliyordu. O zamanlar çalışma yaşamına atılan yüz binlerce Şilili, emekliliğe hak kazandıkları şu günlerde, uğradıkları büyük kayıpları ve yaşamakta oldukları haksızlıkları yeni yeni fark etmekteydi. Birbiri ardına gelen özelleştirme dalgasıyla Şili’de tüm kamu hizmetleri piyasalaştırmış; tüm hizmetler ticari bir mala dönüştürülmüş durumda idi. Örneğin, başkent Santiago’nun yerleşikleri kıtanın en pahalı ve belki de en kötü çalışan su dağıtım şebekesine mahkum edilmişti. Öte yandan, zengin bir azınlık yüksek sağlık sigortası primleriyle beslenen modern teçhizatlı özel hastahanelerde sağlık hizmetlerinden yararlanırken, milyonlarca yoksul parçalanmış ve tahrip edilmiş kamu sağlık şebekesinde aylarca sıra beklemekteydi. Şili’nin başkenti Santiago, bir yanda ultra zengin mahallelerin ışıklı alışveriş merkezleri, özel okulları ve lüks arabalarıyla gelişirken, büyük çoğunluğunu yoksulların oluşturduğu sokakları ve köhneleşmiş bir ulaşım ağıyla çevrelenmiş mahalleleri ile tanınıyordu. İşte Şili’de birdenbire neoliberalizmin toplumsal terörüne karşı kitlesel bir direnişe dönüşen protestoları da bu köhne ve eksik ulaşım ağına yönelik zamlar tetiklemişti. Gerçi metro ücretlerine yapılan fiyat artışları son derece küçük boyuttaydı (30 peso 4 sent); ancak Şili’de ulaşımın son derece pahalı olduğunu ve asgari ücretli bir çalışanın gelirinin ortalama yüzde 15’ini oluşturduğunu göz önüne aldığımızda, söz konusu zammın sembolik olmaktan öte anlam taşımakta olduğunu anlamak hiç zor olmasa gerekti. Metro zammına karşı protestoların tetiklediği gösteriler kısa sürede, Dünya Bankası tarafından “kıtanın en hızlı büyüyen ve tüm kıtaya örnek oluşturan bu ülkede” uygulanmakta olan neoliberal teröre karşı toplumsal bir direnişe dönüşüverdi. Ekim başından bu yana sürdürülen gösterilerde 15 kişi hayatını kaybetti; 1000’den fazla insan yaralandı (bunların arasında özellikle gözlere sıkılan plastik mermilerle gözlerini kaybeden 150 kişi de vardı). Yaygınlaşan ve giderek büyüyen protestolar karşısında Şili Başkanı Sebastian Pinera önce metro zamlarını geriye alıyor; daha sonra da Santiagolulardan özür dileyerek, çalışanlara aktarılan sosyal yardım paketinin yüzde 14 genişletildiğini duyuruyordu. Başkan Pinera daha sonra bunlarla da yetinmeyerek kabinede değişikliğe gidecek ve kendisini Pinochet döneminin yılmaz bir ateşli destekçisi olarak tanımlayan İçişleri Bakanı Andres Chadwick’i de görevden alacaktı. Ancak şimdiye değin bu politika dönüşümlerinin hiçbiri Şili halkının on yıllarca uygulanmakta olan neoliberal saldırıya karşı olan direnişini yumuşatmaya yetmedi. Şili’den alacağımız en önemli ders? Kuşkusuz ki önce Yaşasın Cumhuriyet! DenizBank jüriyi belirledi DenizBank’ın Türkiye’nin kültür ve sanat yaşamına yeni zenginlikler katma yönündeki misyonunun uzantısı olarak Türkiye Sinema Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) işbirliğinde bu yıl dördüncüsünü hayata geçirdiği DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması’nın jüri üyeleri belirlendi. Ezel Akay’ın başkanlığını yapacağı jüride, Tuba Büyüküstün, Suzan Güverte, Levent Kazak ve Perihan Yücel yer alıyor. Ana jürinin yapacağı değerlendirme sonrası belirlenecek ilk üç senaryo ödül töreni gecesinde açıklanacak. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle