21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 29 EKİM 2019 SALI EDİTÖR: alper izbul TASARIM: ilknur filiz HABER Sonu yine Cumhuriyettir Bugün Cumhuriyetin 96. yıldönümü. Hepimize kutlu olsun! Bu 29 Ekim’de de, gün boyu törenler, geceleri fener alayları yapılacak. Tabii, yasaklanmayıp izin verilen yerlerde. “Bu da ne demek?” demeyin! Artık Atatürk ve Cumhuriyet yürüyüşlerine de izin verilmeyebiliyor. Nitekim, Nevşehir CHP İl Başkanlığı’nın 29 Ekim 2019 günü saat 14.00’te kentin ana caddesinde “Atatürk’e saygı ve Cumhuriyet yürüyüşü” için valiliğe yaptığı başvuruya olumsuz yanıt gelmiştir. Nevşehir Valiliği’nin 418366546041; ..10741 sayılı, 25.10.2019 tarihli yazısında, “Ülkemizin içinde bulunduğu hassas durumdan dolayı, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla...” Cumhuriyet yürüyüşünün yapılmasının uygun görülmediği ama Nevşehir Hükümet Konağı önündeki Atatürk anıtına çelenk konulmasına izin verildiği belirtilmektedir. HHH Yazıyı birçok kez okudum ama yine de yalnız Türk bayrağının taşınacağı bir Atatürk’e saygı ve Cumhuriyet yürüyüşünün milli güvenlik ve kamu düzeni açısından nasıl bir sakınca oluşturacağını anlayamadım. Yine, Atatürk’ü ve Cumhuriyeti anmak amacıyla düzenlenen barışçı bir yürüyüşün başkalarının özgürlükleri açısından ne gibi bir sakınca taşıyabileceğini anlayabilmiş değilim. Keza, böyle bir yürüyüşten “hakları zarar görebilecek olan başkaları”nın kim veya kimler olabileceğini de kestiremedim. Türkiye’de Atatürk’ü ve Cumhuriyeti anmak için Türk bayraklarıyla yürüyen kişiler nasıl bir suç tehdidi oluşturabilirler ki, o yürüyüşün özgürce yapılmasını sağlamakla görevli olan devlet, o görevini yerine getireceği yerde vatandaşın özgürlüğünü kısıtlamaktadır? Nevşehir Valiliği’nin her makul vatandaşın aklını kurcalayabilecek olan bu sorulara yanıt vereceğini sanmıyorum. Durum vahimdir. Nevşehir Valiliği, Nevşehir vilayeti sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil ettiğine göre Vali Yardımcısı Aydın Abak’ın imzasını taşıyan belge ile, bizzat Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yurttaşının Cumhuriyet yürüyüşünü engellemektedir. Sizce, Türkiye açısından hangisi daha vahimdir: Türkiye’ye karşı terör suçu işleyen “Mazlum Kobani” kod adlı teröriste Trump’ın general diye arka çıkması mı? Yoksa, T.C’nin Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’ü anma yürüyüşünü engellemesi mi? Sanmam ki 2019 Türkiyesi’nin gerçeklerini bilenler içinde, Nevşehir Valisi’nin Cumhuriyet yürüyüşünü yasaklama kararını Ankara’nın iradesine karşı verildiğine inananlar olsun. HHH Son zamanlarda AKP iktidarı katında Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlığı, oldukça yaygınlaşmış bulunmaktadır. Yalnız şimdiye dek bu savaşı göğsünü siper ederek en ön safta sürdüren Diyanet’ti, şimdi iş valilere kadar yaygınlaşmış görünüyor. Atatürk’ü, Cumhuriyeti unnutturmak, her vesile ile karalamak, Osmanlı’yı gerçekte olmadığı gibi sunarak, yüceltmek çabaları gerçekten herkesin dikkatini çekecek derecede arttı. Aslında, bu girişimler arzulanan sonucun tam tersini veriyor. Halk Cumhuriyete de, Atatürk’e de, laikliğe de daha da sahip çıkıyor. Zaten bu değerlerin korunmaları da ancak, güvencelerinin halkın demokratik bilinci olması koşulunda mümkün olabilir. Diyeceğim o ki Cumhuriyet karşıtlığında, kof Osmanlıcılıkta umar aramak boşunadır. Unutmayalım! Osmanlı’nın da sonu Cumhuriyet olmuştur. Bugün aydınlanmacı laik Cumhuriyetin ilanının 96. yıldönümü. Hepimize kutlu olsun! Ibiş’in mobbingineYÖK Başkanı Saraç, AÜ Rektörü İbiş’e yönetmelikte olmayan bir ‘yaptırım’ buldu ceza yerine sözlü uyarı Rektör Erkan İbiş yönetimindeki Ankara Üniversitesi’nin (AÜ) akademisyenlere yönelik mobbing uyguladığı ortaya çıktı. Yükse OZAN ÇEPNİ köğretim Kurulu (YÖK) soruşturmasında Prof. Dr. İbiş ve yö neticilerine “kınama cezası” veril mesi istenirken, cezalar YÖK Başka nı Yekta Saraç’ın talimatıyla “sözlü uyarı”ya dönüştürüldü. Cumhuriyet, İbiş yönetiminde dar be öncesinden başlayarak akademis yenlere mobbing uygulandığının kanıt landığı YÖK soruşturma tutanaklarına ulaştı. YÖK soruşturmasıyla, AÜ Dev let Konservatuvarı’nda görevli 4 akade misyene, rektörlük ve konservatuvar yönetimi tarafından aynı dönem içinde 26 soruşturma açıldığı ve öğretim üye lerine delilsiz cezalar verildiği sonucu na ulaşıldı. Ancak İbiş’e, yönetici ve so Cumhuriyet, akademisyenlere yönelik mobingin kanıtlandığı soruşturma tutanaklarına ulaştı. Mobing uygulayan AÜ Rektörü İbiş’in de aralarında bulunduğu yöneticilerin cezası, YÖK Başkanı Saraç’ın talimatıyla “kınama” yerine “sözlü uyarı”ya çevrilerek hafifletildi. ruşturmacılarına uygun görülen kınama cezası hafifletildi. Tutanaklara göre, AÜ Konservatuvarı’nda görevli 4 akademisyene 7’si rektörlük, 19’u müdürlük tarafından toplam 26 soruşturma açıldı. Soruşturmaların 16’sının bir ay içinde açılması dikkat çekti. Üniversitenin soruşturmalarla ceza dağıtmasının ardından süreç mahkemeye taşındı. Yargının akademisyenler lehine verdiği kararlar ve şikâyetler üzerine YÖK de harekete geçti. YÖK denetiminde, AÜ Rektörü İbiş, AÜ Konservatuvar Müdürü Prof. Dr. Hasan Yener ve üniversitenin soruşturmalarını yürüten aka demisyenlerin savunmaları alındı. Raporda, cezalar verilmeden önce yalnızca şikâyetçi 2 öğrencinin beyanlarının esas alındığı, diğer tanıkların dinlenmediği, somut kanıt ya da belge incelemesi yapılmadığı, “zorlama, izaha muhtaç, çelişkili ve genel soruşturma ilkelerine aykırı rapor iade süreçleri ile soruşturmaların tamamlandığı”, “disiplin cezalarının sağlıklı, objektif, tarafsız değerlendirmelerle verilmediği” belirtildi. Soruşturmaların “adalet ve iyi niyetten uzak” olduğu, akademisyenlerin de “sistematik yıldırma, dışlama, gözden düşürme” olarak tanımlanan mobbinge maruz bıra kıldıkları tespit edildi. Akademisyenler, rektör İbiş ile müdür Yener’in işbirliği içinde olduğunu iddia etse de soruşturmada işbirliği kanıtlanamadı. Ancak YÖK, İbiş’in yaşananlardan birinci derece sorumlu olduğunu ve Yener hakkındaki şikâyetlerin “takdir” yetkisi ile soruşturmasız sonuçlandığını tespit etti. İbiş için “Mobbing kapsamında değerlendirilen Yener’in eylemlerinden haberdar olmadığı düşünülemez” sonucuna varıldı. YÖK raporunda, rektör İbiş başta olmak üzere AÜ Konservatuvar Müdürü Hasan Yener ve soruşturmacı akademisyenlere “kınama cezası” verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldı. Ancak YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın “soruşturmaların hassas yapılması” talimatının ardından cezaların, İbiş ve akademisyenlere kanun ve disiplin yönetmeliklerinde yer almayan “sözlü uyarı”ya dönüştürüldüğü öğrenildi. l ANKARA 2 asker şehit 4 asker yaralı Barış Pınarı Harekâtı’nda keşif ve gözetleme görevi yaparken Resulayn’da PKK/YPG’li teröristlerin roketatarlı saldırısı sonucu ağır yaralanan Ulaştırma Uzman Onbaşı Tahsin Tahsin Sarıtosun Sarıtosun (27) ile Hakkâri Yüksekova’da, 23 Ekim’de PKK’li teröristlerle çıkan çatışmada ağır yaralanan Piyade Sözleşmeli Er Mustafa Korkmaz da tedavi gördükleri hastanede kurtarılamayarak şehit olMustafa Korkmaz du. Sarıtosun, Kocaeli’nin Darıca ilçesinde, Korkmaz ise Mersin’de toprağa verildi. Öte yandan Kahramanmaraş’ta zırhlı askeri aracın devrilmesi sonucu 4 asker yaralandı. l Haber Merkezi Erdoğan Türkel Şehit Türkel, son yolculuğuna uğurlandı Barış Pınarı Harekâtı kapsamında terörden temizlenen Suriye’deki Resulayn ilçesinin doğusundaki Ebu Raseyn köyünde PKK/YPG’li teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan Uzman Çavuş Erdoğan Türkel’in (22) cenazesi, memleketi Adana’da gözyaşları arasında toprağa ve rildi. Şehit Türkel için Yakapınar Mahallesi’ndeki Yakapınar Mezarlığı’nda dün düzenlenen törene Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, çeşitli partilerin milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, şehidin babası Bülent, annesi Hayriye, lise öğrencisi kız kardeşi Eda Türkel ile çok sayıda yurttaş katıldı. Şehidin tabutuna kız kardeşi Eda Türkel, ağıtlar yakarak sarılırken, acılı kardeşi akrabaları teselli etti. Şehit, cenaze namazının ardından dualarla toprağa verildi. l DHA KAYSERİ KOCASİNAN BELEDİYESİ, MHP’Lİ MECLİS ÜYESİ ŞAHİN Sahte tapuyla 10 katlı apartman Kayseri’de MHP’li Kocasinan Belediyesi Meclis üyesi, EGS Beton ve Yenişehir Konu Yapı Kooperatifi Başkanı Ekrem Şahin, “sahte tapu” ile 10 katlı bina dikti. Kayseri’de yayımlanan yerel Deniz Postası Gazetesi’nin haberine göre, iş insanı Ekrem Şahin, Sümer Mahallesi’ndeki 4140/2 parsel numaralı kooperatif arsasının hissedarı olan Gülkız Sönmez’den hisseyi almak istedi, ancak alamadı. Kadın, yurtdışında hayatını kaybedince Şa hin, bilgisayarında hisseli sahte bir tapu hazırlayıp Sönmez’i sildi. Hisseli tapuyu tam tapu yazarak, metrekaresini değiştirip MHP’li Kocasinan Belediyesi’ne giderek yerin kendisine ait olduğunu söyleyip inşaat ruhsatı çıkardı. Şahin, ardından başkasına ait arsaya 10 katlı bina dikti. Hayatını kaybeden kadının yakınları ise arsaya geldiklerinde dev binayı görünce şaşkınlıklarını gizleyemedi. Hemen şikâyetçi olan Sönmez’in yakınları na, belediye yetkilileri sahte tapuyu gösterip isminin orada olmadığını ifade etti. Vatandaşlar daha sonra tapu dairesine gidip hisselerini görünce, “Belediye bunu nasıl görmez” diyerek Şahin hakkında suç duyurusunda bulundu. CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık da tapu skandalını Meclis gündemine taşıyarak, “Bir metropol belediyesinin sahte tapu ile gerçek tapuyu ayıramaması mümkün müdür” diye sordu. l İç Politika KARABÜK BELEDİYE BAŞKANI İşe geç geleni binaya sokmadı MHP’li Karabük Belediye Başkanı Ra fet Vergili, işe geç gelen memur ve işçileri belediyeye almayarak kapıları kapattı. Vergili, daha önce defalarca birim müdürlerini sözlü olarak uyardığını, ancak buna riayet edilmediğinden böyle bir uygulamaya gittiğini söyledi. Vergili, dün sabah belediyeye gelerek giriş kapısında işçi ve memurların girişlerini takip etti. Saat 08.30’u geçtikten sonra işe gelen işçi ve memurları belediye binasına almayan Vergili, güvenlik görevlilerine de kapıları kapattırdı. İçeri alınmayan memur ve işçiler ise neye uğradıklarını şaşırdı. l İç Politika ESKİ SP GENEL BAŞKANI Kamalak’ın oğlu İYİ Parti’ye geçti Saadet Partisi’nin (SP) eski genel başkanı Mustafa Kamalak’ın oğlu avukat Muhammet Furkan Kamalak, İYİ Parti’ye geçti. Furkan Kamalak, 27. dönem seçimlerinde SP’nin Ankara 2. bölge 4. sıra milletvekili adayıydı. İYİ Parti’ye geçişini “Olmaktan mutlu olduğum yerdeyim” sözleriyle açıklayan Kamalak, “SP hakkında olumsuz konuşmam yanlış ve yakışıksız olur. Ancak bir şeylerin gerçekten kararlı, istikrarlı bir şekilde mücadele edenlerle olacağını gördüm” dedi. l İç Politika CHP PARTİ MECLİSİ ÜYESİ Günaydın, İSYÖN’ün başkanlığına getirildi CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi, eski Ankara milletvekili ve eski Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden İstanbul Yönetim Yenileme AŞ’nin (İSYÖN) yönetim kurulu başkanlığına getirildi. Birinci derece imza yetkisine sahip olan Günaydın, 22 Mart 2020’ye kadar görev yapacak. Atama kararı, 25 Ekim 2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanarak resmileşti. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle