21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 26 EKİM 2019 CUMARTESİ EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN YORUM Terör örgütü ile masaya oturmamış! Saray’daki AKP’li, geçen hafta başında “1718 yıllık görev süremizde biz terör örgütüyle masaya oturmadık, oturmayız ve oturmayacağız” dedi. Ama, devleti o masayı oturttuğunu balık hafızalı olmayan herkes biliyor. “Oslo süreci” dedikleri şey 2007’de başlıyor. Saray’daki AKP’li, o zaman Başbakan. Başbakan’a bağlı MİT yöneticileri, PKK ile Oslo’da masaya oturuyor. Cengiz Çandar, o toplantıların perde arkasını 28 Nisan 2013’te Hürriyet’teki köşe yazısında, PKK’nin başlarından biri olan Murat Karayılan’ın ağzından yazmıştı. Çandar’ın yazısına göre, Karayılan, BM çerçevesinde uluslararası bir kurum aracılığıyla 2006’dan itibaren düzenli masaya oturduklarını anlatmış, PKK’nin 11 kişi ile katıldığı toplantılara katılan karşı tarafı ise şöyle aktarmış: “Başbakan (Recep Tayyip Erdoğan) ile de görüşmüşler, temsilcisinin MİT Müsteşarı olduğunu söylemiş. Emre Taner, o dönem MİT’in başında. Başlangıçta bunlar arada mekik dokuyordu. 2008’den itibaren de karşılıklı görüşmeler başladı. Bizim bir heyetimizi götürdüler. Özel uçak kaldırdılar. Oslo’da görüşmeler oldu.” Oslo’dan sonra da AKP’nin, “barış süreci” dedikleri şey çıkıyor ortaya... Ne rastlantı, Ekim 2007’de “Amerikan çıkarlarını tehdit eden çatışmaların çözümüne odaklanmış”. Amerikan Ulusal Dış Politika Komitesi adına David L. Phillips, PKK’nin “terhis edilmesi” adı altında bir rapor yayımlar ve Türkiye’ye “azınlık haklarının anayasallaştırılması”nı ister. Ayrıca, Türk yargısının dönüştürülmesini, TSK’nin de “demokratikleştirilmesi”ni önerir. David L. Phillips’in 2009 Haziran ayında The Atlantic Council adına hazırladığı “Türkler ve Irak Kürtleri arasında güven tesisi” adlı raporda da, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndan “Türk”lüğün çıkarılmasını, PKK yöneticileri için de af getirilmesini yazıya döker. Sonrasını hep birlikte izledik: Yetmez ama evetçilerin desteği ile anayasa değişti, yargı önce casusluk cemaatinin, daha sonra AKP iktidarının denetimine geçti. Kamu kuruluşlarından “T.C.” tabelaları kaldırıldı. PKK’lilerin affı için çadır mahkemeler kuruldu. Ergenekon, Balyoz vb. adı altında uydurma savlarla açılan davalarla bağımsızlıkçı kanadı çökertilen TSK, Saray’ın güdümüne girdi. Bu arada, AKP’nin İhvancı anlayışı sonucu Suriye ile Türkiye’nin arası açılırken, Irak’ın kuzeyinde kurulan ABD mandası aşiret devletinin bir kolunun Akdeniz’e ulaştırılması için, Amerikan çıkarlarına iliştirilmiş işbirlikçi terör örgütü (PKK/ YPG/PYD) Suriye sınırında konuşlandırıldı. Bütün bunlara neden olanlar, ülkeyi emperyalist politikaların bataklığına sapladıktan sonra sütten çıkmış AK Partici olacaklar, öyle mi? Biz, yetmez ama evetçi liboş değiliz ki, “Biz terör örgütü ile masaya oturmadık” masalına inanalım, sonra da “Kandırıldık” diyelim... Türkiye’nin çehresi Dönemin Başbakanı, şimdinin AKP hayranı Tansu Çiller Kasım 1994’te şöyle diyordu: “Önümüzdeki 6 yıl içinde özelleştirilmeden elde edilen 40 milyar dolar sayesinde Türkiye’nin çehresi değişecek. 1 milyon 200 bin kişiye yeni iş kapısı açılacak.” Aradan 25 yıl geçti. En son, iki kamu kurumunun, Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının depo sahaları, Cumhurbaşkanı’nın oğlunun vakfının eski müdürüne verildi. Türkiye’nin çehresi de, işsizlik de ortada. 26 Ekim 2019 SAYI: 34352 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05:55 05:39 06:02 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:20 12:53 15:47 07:03 12:38 15:34 07:24 13:01 15:59 Akşam 18:16 18:02 18:27 Yatsı 19:36 19:21 19:44 Türkiye, geçtiğimiz günlerde Suriye sorununun çözümü ve Barış Pına rı Harekâtı’na ilişkin olarak ön ce Ankara’da ABD ile 13 mad delik, ardından Soçi’de Rus ya ile 10 maddelik mutaba kat imzaladı. Mutabakatlarla Türkiye, Suriye’nin kuzeyine yaptığı askeri harekâtı, Rusya ve ABD’ye kabul ettirdi. PKKPYDYPG terör örgütünün sı Ankara ve Soçi mutabakatları: Kazananlar, kaybedenler nırın 32 kilometre güneyine çekilmesini sağladı. Lakin bü neydi. yük güçlerin terör örgütüne verdiği 2) Hem ABD hem Rusya, PKK desteği kesemedi. Terörü tamamen PYDYPG terör örgütünü farklı ge etkisiz hale getiremedi. rekçelerle, farklı araç ve yöntem Büyük devletlerin bölgeye ilgisi lerle destekliyorlar. İki devlet de ni, Türkiye’nin devlet kapasitesini ve Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığı Suriye’de rejimin direncini aklımız na karşılar. Barış Pınarı Harekâtı’na dan çıkarmadan, gelişmeleri değer başlangıçta itiraz etseler de, güven lendirelim. li bölgeyi, biraz daraltarak da olsa ta 1) Rusya’yla imzalanan mutaba nıdılar. kat, ABD’yle imzalanan mutabaka 3) Türkiye, askeri harekât sayesin ta oranla daha fazla Türkiye’nin lehi de, Cenevre’deki anayasa görüşme lerinde masaya daha güçlü oturma fırsatı yakaladı. 4) Dünya, Rusya’nın Suriye’de zaten çok güçlü olan nüfuzunu kabullendi. Rusya’nın Suriye’deki etkisi arttı. ABD’ninki geriledi. 5) Suriye meselesinde Türkiye ile Rusya arasındaki işbirliği daha da gelişti. Rusya’nın Türkiye’nin enerji politikası üzerindeki etkisinden sonra, savunma politikası, dış politikası üzerinde de nüfuzu yükseldi. 6) Suriye rejiminin, topraklarında egemen olduğu alan genişledi. Şam’la ilişki kurmanın önemi 7) ABD’nin Türkiye’ye koyduğu yaptırımlar kalktı. 8) Ne ABD ne Rusya’nın PKKPYDYPG terör örgütüne verdikleri destekten vazgeçmeyecekleri görüldü. Bu iki devlet sayesinde terör örgütü, güvenlik bölgesinin gü neyine yerleşti. İki büyük güç birlikte, Türkiye’nin terör örgütüne daha büyük darbe vurmasını engelledi. 9) ABD’nin Suriye’den kısa vadede çıkmayacağı bir kez daha anlaşıldı. 10) Rusya’nın, Suriye’nin üniter yapısı konusunda Türkiye ve İran kadar hassas olmadığı, özerklik veya federasyon içeren bir çözüme karşı çıkmadığı iyice görüldü. 11) İktidar, Suriye’nin bağımsızlığı, bütünlüğü, egemenliği ve siyasi birliğini korumanın tek yolunun Suriye devletiyle görüşmekten geçtiğini geç de olsa kabul etmeye başladı. Sayıları 5 milyonu bulan geçici koruma statüsüne sahip Suriyeli sığınmacıların hiç olmazsa üçte birini ülkelerine göndermenin yolunun, Şam’la iletişim kurmaktan geçtiği, nihayet itiraf edildi. 12) Emperyalizm destekli PKKPYDYPG terör örgütünün, ABD olmadan varlığını sürdüremeyeceği bir kez daha tescillendi. Adaleti göremedilerOnur Yaser Can davasında 2 polise resmi belgede sahtecilik suçundan hapis cezası verildi Karakolda maruz kaldığı işkencenin ardından yaşamına son veren Onur Yaser Can’ın gö zaltı tutanaklarında sahtecilik yap tıkları iddia edilen sanık polisler So ner Gündoğdu ve Sa lih Bahar’ın yargılandı ğı davada karar veril di. Mahkeme heyeti sa SEYHAN AVŞAR nık polisler hakkında, “Resmî belgede sahtecilik” suçundan 6 yıl 5 ay 15’er gün hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkeme sinde dün görülen davaya sanık po lis Soner Gündoğdu ve taraf avukat ları katıldı. Duruşmayı CHP Millet vekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İl Baş kan Yardımcısı Saniye Yurdakul ve çok sayıda yurttaş katıldı. Duruşmada Onur Yaser Can’ın kız kardeşi Ezgi Sevgi Can söz aldı. Ba bası Mevlüt Can’ı 8 Ekim tarihinde ani bir şekilde kaybettiklerini belir ten Can, “Babam güçlü bir insandı, siz tanıdınız. Babamı öldüren, anne mi öldüren şey evlat acısının yanı sı ra adaletsizliktir. Babam mahkeme nin, avukatların ortaya çıkarması gereken delilleri 9 yılda tek tek orta ya çıkardı” dedi. Polislerin işkenceyi örtbas etmek için resmî belgede sahtecilik yaptık larını aktaran Can, “Sanık polisle Ezgi Can Gözaltında işkence ve cinsel tacize maruz kaldıktan sonra intihar eden oğlu Onur Yaser Can için 9 yıldır hukuk mücadelesi veren baba Mevlüt Can 8 Ekim’de mahkemenin kararını göremeden hayatını kaybetti. Adalet arayan anne Hatice Can da 2 Mart 2014’de evinin penceresinden atlayarak intihar etmişti. Aileden geriye sadece Ezgi Can kaldı. rin o dönem abileri olan amirleri bugün FETÖ’den ceza aldı” diye konuştu. Ağabeyine karakolda yapılan işkenceyi ise tek tek anlatan Can, “İşkence yapılmadığını söylüyorlar. Elimizde görüntüler, kamera kayıtları var. Abime işkence sonrası imzalatılan ifade tutanaklarının değiştiril miş hali, tarih ve saat hatası var denilerek, ertesi gün tekrar karakola çağrılıyor. Karakol yerine loş bir kafeteryada yanında avukat olmadan 11 sayfa belge imzalatılıyor. İlk tutanaklar imha ediliyor. Bilirkişinin evrakta sahtecilik yapıldığına dair raporu var, evrakların nüshaları imha ediliyor, bir nüsha suç işleyen kişiye veriliyor. Bütün bunlar delil. Ölmüş abime sahte evraklarla mahkeme celbi gönderdiler” diye konuştu. ‘Geç kaldınız’ Mahkeme başkanının, “İçiniz rahat olsun tüm dosyayı ve delilleri okuduk” demesi üzerine Can, “Adalet için çok geç kaldınız. Sizden mütalaadaki en üst sınırdan ceza vermenizi istiyorum ama o mütalaa zaten eksik olduğu için çıkacak karar zaten benim için eksik olacak. Ben tüm ailemi kaybettim, bir tek geriye benim canım kaldı, kararınızı gecikmiş bir adalet olsa da bunu düşünerek vermenizi rica ediyorum” ifadelerini kullandı. Sanık ise savunmasında suçsuz olduğunu öne sürerek beraatini istedi. İki ayrı ceza Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Salih Bahar ve Soner Gündoğdu’nun, “kamu görevlisi ola rak sahte belge düzenleme” suçundan alt sınırdan uzaklaşarak 4 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Sanıkların mahkemedeki tutum ve davranışlarını dikkate alan mahkeme heyeti cezayı 3 yıl 4 aya indirdi. Sanıkların “resmi belgeyi bozmak ve yok etmek” suçlarından alt sınırdan uzaklaşılarak 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar veren mahkeme heyeti, sanıkların kamu görevlisi olmaları nedeniyle cezayı 3 yıl 9 aya çıkardı. Sanıkların tutum ve davranışlarını dikkate alan mahkeme heyeti, hapis cezasının 3 yıl 1 ay 15 gün olmasını kararlaştırdı. Sanıklar böylece 2 farklı suçtan 6 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklama yok Mahkeme heyeti sahte resmi belge düzenleme ile yok edilmesinde kusur ve kasıtları bulunan kamu görevlilerinin tespitiyle haklarında yasal gereğinin yapılması için ve dosyada bilirkişi olarak görev yapan Zafer Kökdemir hakkında sahte resmi belge düzenlemek suçundan dolayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Sanıkların tutuklanması yönündeki talepler ise reddedildi. l İSTANBUL Ayvalıtaş: Mücadelemiz sürecek Gezi direnişi sürecinde Mehmet Ayvalıtaş’ın öldürülmesine ilişkin süren davada sanıkların beraat verilmesine tepki gösteren Baba Ali Ayvalıtaş, “Yaşadığımız sürece mücadelemiz devam edecek” dedi. Taksim Dayanışması, İstanbul Karaköy’de bulunan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Büyükkent Şubesi’nde dün basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Ayvalıtaş’ın avukatı Sevgi Evren, babası Ali Ayvalıtaş, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Akif Burak Atlar ve CHP Milletvekili Ali Şeker katıldı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Atlar, olayın en başından beri basit bir trafik kazası gibi gösterilmeye çalışıldığını belirterek “Bu cinayetin sanıklarının beraat ettirilmesiyle adalet ve hukuk yollarının işlemez hale getirildiğine bir kez daha tanık oluyoruz” dedi. ‘Karar siyasi’ Verilen kararın hukuka aykırı olduğunu kaydeden avukat Evren, “Bu dava basit bir trafik kazası olsaydı eğer sanıklar 56 sene alırlardı. Ama maalesef bunun siyasi kararlar olduklarını görüyoruz. 3 defa mahkeme salonu değişti. Silahların gölge sinde duruşmalar gerçekleşti. 6 ay mobese kameraları görüntüleri kaçırıldı” dedi. 6 buçuk yıl boyunca eziyet çektiklerini belirten baba Ali Ayvalıtaş, “Yıllardır oğluma çarpanların ceza alması için uğraşıyorum. Sürekli polis ve çevik kuvvetin şiddeti ve baskısı ile karşılaştık. Bizi Türkiye düşmanı olarak tanımlıyorlar. Biz yurdumuzu seviyoruz, adalet istiyoruz sadece. Türkiye’de adalet yok. Faşistlere, hırsızlara, tecavüzcülere adalet var. Biz bu kararı haketmedik. Yaşadığımız sürece mücadelemiz devam edecek” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Osmanlı Devleti’nde 1 BAR İ STA F 2 ERUH URA L gizli sivil polis 3 Z A H T E R S A örgütünün amirine verilen ad. 2/ İşyeri... “Kaddi dildâra kimi dedi kimi elif / Herke 4 Z SAKAR İ N 5 AFARA ATE 6 Z I T BOP L 7 KİKİRİK 8 H I Y A R SOM 9 OHE L ÇAÇA sin maksudu bir amma rivayet muhtelif” (Kanuni Sultan Süleyman). 3/ Briçte roberi oluşturan iki bölümden her biri... Akdeniz Bölgesi’nde bir akarsu. 4/ Tümör... Kısa kıllı bir av kö peği cinsi. 5/ Rize ilinde bir yayla... “Hiç şaşmayan gibi işler durur kader” (Y.K. Beyatlı). 6/ Ölen bir kişinin ardından yazı lan şiir türü... İlgi eki. 7/ Çatı kirişi olarak kullanılan ya da kiremitlerin altına döşe nen ince tahta... Kadınların giydiği kolsuz üstlük. 8/ Doğu Anadolu’da bir ırmak... Anayurdu Tibet olan, kırmızı renkli mey veleri şifa verici olarak kullanılan bir tür çalı. 9/ Osmanlı ordusunda, savaş sırasın da orduya katılan gönüllülere verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Türk halk müziğinde kullanılan bir tür bağlama... Eski dilde kapı. 2/ Kişinin kendisini iyi hissettiği ruhsal durum... Mesafe. 3/ Alkollü bir içki... Testere, rende gibi araçlarla işlenen bir şeyden dö külen kırıntılar. 4/ Notada durak işareti... İnce bez. 5/ Güzel sanat... Şarkı, türkü. 6/ Demiryollarına ve şoselere döşenen taş kırıkları... Satranç benzeri bir strateji oyu nu. 7/ İri taneli bezelye... Ceviz. 8/ Kent... “Maun” da denilen büyük bir orman ağa cı. 9/ Karakter... Güçlü özgünlüğü olan.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle