25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: EMİNE BİLGET Manşetlerdeki AtatürkSergide ses, video ve sanal gerçeklik uygulamaları bulunuyor Ekavart Gallery’de açılan yeni bir sergi, Ulu Önder’in Türk ve dünya basınında nasıl yer aldığını gözler önüne seriyor. Koçak Koleksiyon tarafından koleksiyonerlere özel olarak sunulan ve Ulu Önder Atatürk’ün 19121938 tarihleri arasında Türk ve dünya basınında yer alan haberlerini kronolojik bir dizilişle veren “Türk ve Dünya Basınında Atatürk” koleksiyon kitapları, 11 Kasım’a dek EKAV Vakfı’na bağlı Ekavart Gallery’de sergileniyor. Süzer Plaza’da yer alan galerideki sergi, ziyaretçilerine Türk ve yabancı basınında yer alan Atatürk haberlerinin bulunduğu koleksiyon kitaplarının yanı sıra ses, video ve sanal gerçeklik uygulamalarıyla görsel ve işitsel olarak Atatürk’ü yaşayabilecekleri deneyimler sunuyor. Araştırmacı, yazar ve sosyolog Abdullah Özkan tarafından hazırlanan, birçok kütüp hane ve arşivde yer alan yüzlerce gazete ve derginin taranmasıyla derlenen “Türk ve Dünya Basınında Atatürk” kitapları Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan, Atatürk’ün ölümüne kadarki sürecin basın yansımalarını tam sayfa örneklerle sunuyor. ‘Çağdaş ve devrimci’ Serginin açılışında bir konuşma yapan yazar, belgeselci ve gazeteci Nebil Özgentürk, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk bası na da çok önem veren bir liderdi. Gazeteciye, deyim yerindeyse basın mensuplarına çok saygı duyardı. Ajansın ve Cumhuriyet gazetesi başta, kimi gazetelerin ilk çıkışına destek verecek kadar” dediği konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bu özel çalışma kuşaktan kuşağa aktarılacak ve çocuklarımız satır aralarına bakıp büyük önderin ilk gençliğinden bu hayattan göçüp gidişine, hatta sonraki yıllara dair muazzam ayrıntılar görecekler. Bu eserde, barış adamı Atatürk’ü de görüp okuyacaklar, zekâsını da, strateji ve taktik ustası bir lider olduğunu da... Çağdaş bir kişilik ve devrimcilik de görecekler. Milyonların, hatta dünyanın sevgi ve saygı duyduğu, örnek aldığı bir lider görecekler.” l Kültür Servisi YANIT YOK CHP’li İlgezdi ‘Martı’ oyununu sormuştu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin gazetemiz yazarı Ayşe Emel Mesci’nin “Martı” oyunuyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a verdiği soru önergesine yanıt verilmedi. Devlet Tiyatroları’nda oyunun engellenmesiyle ilgili sorunun yanıtlanmamasının, sansürü kabul etmek olduğunu belirten İlgezdi, tekrar sordu: “Martı’nın sansürlendiğini kabul mü ediyorsunuz?” İlgezdi, olayın peşini bırakmayacağını ifade ederek “Tekrar soru önergesi veriyorum. Ülkemizin değerli bir tiyatro yönetmeninden önce bir oyun hazırlamasını isteyeceksiniz, oyun hazır olunca oyunu önce erteleyip sonra tamamen kaldıracaksınız. Biz sanatın ve sanatçının yanında olmaya devam edeceğiz ve olayın peşini bırakmayacağız” diye konuştu. Zafer Erdaş Şenol Talınlı Görkem Ezgi Yıldırım CUMHURIYET COŞKUSU IDSO KONSERIYLE YAŞANDI İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) ve koro şef Oğuzhan Balcı ve koro şefi Gökçen Koray yönetiminde önceki akşam Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahnedeydi. Konser, Oğuzhan Balcı’nın Denizbank’ın 20. kuruluş yılı dolayısıyla sipariş ettiği Kaptan Köşkünden Manzaralar eserinin ilk seslendirilişi ile başladı. Ardından Cumhuriyet müzik tarihinin ilk çalınan keman konçertosu olan Mendelssohn’un keman konçertosu seslendirildi. İkinci bölümde Oğuzhan Balcı’nın 6 Ekim 1923 İstanbul’un kurtuluşu bağlamında besteleyip sözlerini yazdığı “İstanbul Senfonik Süiti” adlı eseri, müzikolog Ersin Antep’in yazıp anlattığı kurtuluş öyküsüyle birlikte sunuldu. Eseri, İDSO orkestra ve korosu eşliğinde solist sanatçılar; Görkem Ezgi Yıldırım (soprano), Şenol Talınlı (tenor), Zafer Erdaş (bas), Ali Tüfekçi (ney), Sercan Halili (kemençe), Ayşegül Kostak Toksoy (kanun), Erdem Şentürk (ud) icra ettiler. ‘İstiklal’in saatleri uzatıldı İş Bankası’nın İstanbul Eminönü’ndeki Türkiye İş Bankası Müzesi ve Ankara Ulus’taki Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’ndeki “Milli Mücadele’nin 100. Yılında İstiklal” sergileri, 29 Ekim günü saat 20.00’ye kadar açık olacak, 28 Ekim’de de ziyaret edilebilecek. Bilkent’te prömiyer Bilkent Senfoni Orkestrası Cumhuriyet Bayramı konseri bu akşam saat 20.00’de Bilkent Konser Salonu’nda dinleyiciyle buluşacak. Nil Venditti’nin yöneteceği konserde çello sanatçısı Kian Soltani solist olacak. Ayın kitabı ‘1001 Gece Masalları’ PEN Türkiye Yazarlar Derneği, ayın kitabı olarak “1001 Gece Masalları”nın seçildiğini açıkladı. Dernekten yapılan açıklama şöyle: “Bazıları gerçekler diye ‘masallar’ yutturmaya çalışır, bazıları ise masal deyip nice gerçeklere değinir, düşündürür, zenginleştirir. İşte ‘1001 Gece Masalları.’ Bin yıldan uzun süredir insanlığın ortak belleğinde yer alan; dünyanın her yerinden birbirinden çok farklı yazarları büyüleyen, etkileyen eser, Türkçe’ye ilk defa Arapça aslından kazandırıldı. Alfa Yayınları’ndan çıkan ‘Binbir Gece Masalları’nda Ekrem Demirli başkanlığındaki bir kurulun yaptığı çeviri bize resimlerle birlikte sesleniyor... Ortadoğu batağına çekildiğimiz; savaş tamtamlarıyla ateşkesler arasında gidip geldiğimiz; dünya güçlerinin siyasi, askeri, diplomatik manevralarla her biri kendi çıkarları doğrultusunda güç yarışına giriştiği şu günlerde biz yöreye silahlarla değil, kitaplarla yaklaşalım diyerek bu klasiği ayın kitabı seçtik.”  Kültürler buluşuyor Usar Yayınları kitaplarını yayımladığı Maria Pal, Ömer Öneren, Ana Hancu, Katitsa Külavkova, Ion Cristofor, Aydın Kaşkal ve Kadir İncesu için bugün saat 15.00’te Aynalıgeçit’te bir edebiyat etkinliği düzenliyor. “Yazarlar, Şairler, Ülkeler” adlı etkinlikte Ayten Mutlu, M. Kansu, Suat Batur, Hayrettin Geçkin ve İsmail Afacan yeni çıkan kitaplarla ilgili konuşacak. Ayrıca şiirler okunacak. Duman ‘Seni Kendime Sakladım’ (Universal Müzik Türkiye) Duman’ın üçüncü stüdyo albümü “Seni Kendime Sakladım”, 4 Temmuz 2005 tarihinde, müzik piyasasının hareketlendiği bir zamanda çıkmıştı. Melih Kibar, Attila İlhan ve Kazım Koyuncu ölmüş; Bush ikinci dönem göreve başlamasının ardından gözünü Irak petrolüne çevirmiş, “Sandığımız kadar petrol yokmuş” demişti. Duman da ülkedeki ve dünyadaki gelişmeleri daha fazla şarkılarına taşımaya başlamıştı. Bu nedenle politik göndermeler daha belirginleşmiş, hatta bazı satırlar cesurca haykırmaya başlamıştı. Açılıştaki punk etkili “Özgürlüğün Ülkesi”, Rashit parçalarını andırsa da, topluluğun arabesk damarları çırılçıp lak ortadaydı. Solist Kaan’ın vokalindeki doğaç lamalar öne çıkmış, çıkardığı minik seslerle şarkılara ayrı bir zenginlik katmaya, caz ve blues’a ilgisi yoğunlaşan gitarcı Batuhan’ın soloları gelişmeye, basçı Ari’nin yürüyüşleri güçlenmeye başlamıştı. Kısacası Duman’ın müziğinde taşlar yerine oturmuş, olgunluk dönemi nin kapısını aralamıştı. Bunda yapımcı Murat Akad’ın ve davuldaki eşlikçileri Cengiz Baysal’ın da payı büyüktü. Kaan tarafından yüksek bir ruhla yazılan şarkılar, konser ruhuyla ve doğallıkta kaydedilmişti. Albümün CD baskısı yeniden yapıldı ve ilk kez plak formatında üretildi. Teoman ‘Gönülçelen’ (Universal Müzik Türkiye) Teoman’ın “Gönülçelen” adını taşıyan dördüncü stüdyo albümü, 2001 yılının son ayında çıkmıştı. Kayıtları İngiltere’de Parkgate Stüdyosu’nda yapıldığı, mastering’i ise yine aynı ülkede Sony Music stüdyolarında usta Steve Shin tarafından gerçekleştirdiği için zamanın yerli albümlerine göre daha iyi bir sound’a sahipti. “Gönülçelen” Teoman’ın tüm algoritmasını deşifre etmemizi mümkün kılan “İstanbul’da Sonbahar”, “İstasyon İnsanları” gibi şarkılardan oluşuyor. Yanı sıra sanatçının hayatına ilişkin de hayli ipucu veriyor. Çocukluk anılarından yola çıkan, romantik, hüzünlü, melankolik, kalbi kırık, yaşam ve ölüm hakkında yorumlar yapan, şefkate muhtaç genç bir adam... Gitarda Burhan Kulle, basta Burak Kulaksızoğlu, davulda Arbak Dal, kemanda İlgen Küçükseller, saksofonda Toygun Sözen, geri vokalde Pa mela Spence’in yer aldığı albümde iki de cover vardı: Teoman, Barış Manço’nun “Anlıyorsun Değil Mi?” ile Özdemir Erdoğan’ın “Sevdim Seni Bir Kere” şarkılarını kendi penceresinden yorumluyordu. Çıktığı vakit albümü “rengi mavi bir sonbahar albümü” olarak tanımlamıştı Teoman. Aradan geçen 18 yılın ardından arşivlik bir çalışma olarak “Gönülçelen”in şimdi yeniden CD baskısı yapıldı ve ilk kez plak formatında basıldı. muratbeser@muratbeser.com 1326 EKİM 2019 CUMARTESİ lanmasını hak lı bulan, eleş tiri ve geliş me bilincinden yoksun olanla rın yani ve in Özgür düşünce sanın en eski alışkanlıklarından olan bağnaz Düşünme gereğini duymayan insanlar için, düşüncenin özgür olup olmaması sorunu yoktur. Ne yazık ki birçok insan için düşünmek, yaşamdaki en zor şeydir. İnsanın düşünme hakkını lığın (fanatizm, mutaassıplık), toplumda ilerleme ve aydınlanmanın yolunu tehlikeli biçimde kapattığı bir gerçektir. Kapatılmaya çalışılan yolu açma çabası özgür düşüncenin olmazsa olmazıdır. yadsıyan, engellemek isteyen bağnazlığın egemen olmasına karşı durmak, insan olma sorumluluğunun bir parçasıdır. Düşüncenin özgür olmasını sorun edinenlerin toplumlarındaki tüm insanların aynı sorumluluğu duymaları için uğraş vermeleri, kendi kendilerine yüklediği bir görevdir. “Dünyada anlaşılması en güç olan bir şey varsa, o da dünyanın anlaşılabilir olduğudur” diyen Einstein, “Ne kadar hazin bir çağda yaşıyoruz. Bir önyargıyı ortadan kaldırmak, bir atomu parçalamaktan daha güç” düşüncesiyle özgür insanın görevlerini anımsatıyor. Soner Yalçın Var olmak için bağnazlık aşılmalı. Dünyanın adaletsiz gidişinde, bağnazlığın egemenliğinde iş zor. Ama zoru gerçekleştirebilmenin keyfi de çoktur. Bu keyfe kavuşmak için roman, öykü, şiir, deneme, felsefe okumalı. Bakış açımızı genişletecek kitaplarıyla merakı, düşünce yoğunlaştırmayı yazarlığın, gazeteciliğin onuruyla taçlandıran, odaTV’nin yöneticisi bir aydın Soner Yalçın. (d. 1966)   Gazeteciliği sürdürürken 1990’lı yılların başında güncel siyasette öne çıkan adlarla ilgili yaşamöyküsel çalışmalara başladı: Binbaşı Ersever’in İtirafları, Hangi Er Önyargıya karşı düşünce bakan?, Behçet Cantürk’ün Anıları, Teşkilat’ın İki Silahşoru, Doğan Yurdakul’la Her şey önceden düşü Reis: Gladio’nun Türk Te nülmüş ve belirlenmiştir di tikçisi ve Bay Pipo: Hiram yen önyargı, toplumu bağ Abas, Mehmet Ali Birand’la nazlığa mahkum ediyor. Dü The Özal... şünen, düşündüklerini çeşitli 2000’li yılların başında, yollarla açıklayan aydınların Efendi (IBeyaz Türklerin Bü haksızlıklara, adaletsizliklere yük Sırrı, IIBeyaz Müslü karşı çıkmak gibi vazgeçil manların Büyük Sırrı) ile zen mez sorumluluğu onlara dü ginleştirdi yaşamımızı. şünceyle ilgili tüm sorunların “Yakın tarihin gayri resmi çözümlenmesi gibi bir gö notlarında gerçeklerle yüz revi de yüklüyor. Bilimin yol leşmeye hazır mısınız” diye göstericiliği olmadan ilerleme gerçekleştirilemeyeceği rek sordu: Siz Kimi Kandırıyorsunuz!.. ne göre, iradesi ve bilgisiyle özgür olanların toplumunu geliştirebileceği gerçeği, bu Samizdat’tan Saklı Seçilmişler’e sorumluluğu ağırlaştırıyor. Her sorunu aklın ışığın Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor dedi. da irdelemek, sorular sora “Hakikatlere Dayanacak rak yanıtlarını bulmaya çalış Gücünüz Var Mı?” diye sun mak, sorunların çözümü için du Samizdat’ı. gereken bilgiyi araştırıp tar Oradaydım ve tışmak, insanlığın gelişmesi Menekşe’den Önce nin, ilerlemesinin zorunlulu DVD’leriyle yaşama, Sivas ğunu görmek özgür insanın Katliamı’na tanıklık yaptı.  sorumluluğudur. Kayıp Sicil’le “Erdoğan’ın Niçin insanın düşünme Çalınan Dosyası”nı açtı. yeteneği vardır sorusuyla “Doğru Bildiğiniz Yanlış bağnazlığa karşı durmak zo lar” diyerek Galatı Meşhur’u runda olan insanlık, aydın yazdı. lık bir pencere (Paul Eluard) İnsanlığa bela edilen gıda bularak dünyanın adaletsiz, terörünü Saklı Seçilmişler’de haksız, yanlış gidişine “dur” anlattı... diyecek güce sahip olduğu Soner Yalçın, ufkumuzun nu unutmamalıdır. yelkenini hangi yöne açacak Kendi körü körüne bağ diye merakla bekletiyor. 
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle