17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 1324 EKİM 2019 PERŞEMBE GENEL SANAT YÖNETMENLİĞİ’NE ATAMA İBB Şehir Tiyatroları’nda Mehmet Ergen dönemi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği görevine yönetmen ve çevirmen Mehmet Ergen getirildi. Dünyanın birçok ülkesinde oyunlar sahneleyen ve pek çok tiyatronun kurucusu olan Ergen, Afife Jale, Time Out ve Peter Brook Empty Space ödüllerinin de sahibi. İstanbul doğumlu olan Mehmet Ergen, 30 yılı aşkın zamandır sanat hayatına Londra’da devam ediyordu. Sanatçı, Arcola Theatre, Grimeborn Opera Festival Battersea Arts Centre ve Southwark Playhouse tiyatro larının kuruculuğunu, yapımcılığını ve genel sanat yönetmenliğini yaptı. Geçmiş yıllarda Afife Jale, Time Out ve Peter Brook Empty Space ödüllerini aldı. BBC ve Royal Court Theatre’da jüri üyeliği ve metin danışmanlığı yapan Ergen, Türkiye’de çalışmaya başladığı yıllarda Akbank Sanat bünyesinde Yeni Kuşak Tiyatro’nun kuruculuğunu ve sanat yönetmenliğini, Nilüfer Sanat Tiyatrosu’nun sanat yönetmenliğini, Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı oyun yazarlığı projesi Oyun Yaz’ın kuruculuğunu ve sanat yönetmenliğini üstlendi. Talimhane Tiyatrosu’nun da kurucu luğunu ve sanat yönetmenliğini yapan Ergen’in Türkiye’de sahnelediği oyunlar arasında Zorlu PSM’de halen devam eden “Damdaki Kemancı”, “Gerçek” ve “Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi” de yer alıyor. İzmit Şehir Tiyatrosu, Eskişehir Şehir Tiyatrosu, Bakırköy Belediye Tiyatroları gibi ödenekli kurumların dışında BKM, Kenter Tiyatrosu ve Akbank Sanat, Mehmet Ergen’in oyunlarının sahnelendiği tiyatrolardan bazıları. Yurtdışında oyunlar sahneledi Yurtdışında da birçok oyun sahneleyen Ergen’in oyunları, İngiltere’de New Wolsey Theatre, Quays Theatre, The Lowry, Marlowe Theatre, Grand Opera House, Alhambra Theatre, Oxford Playhouse, Liverpool Playhouse gibi prestijli sahnelerde gösterime girdi. İrlanda’da Dublin Olympia Theatre ve Cork Opera House, Almanya’da Theater Un der Ruhr, Dortmund Theater, Hagen Theater, Ballroom Neusstrasse; İspanya’da International Alcala Theatre Festival de oyunlarının sahnelendiği tiyatrolar arasında yer alıyor. Ergen, bunların dışında İsveç, Belçika, Hollanda, İsrail ve Kanada’da da oyunlar sahneledi ve yapımcılık yaptı. Yönetmenliğinin yanı sıra birçok çağdaş ve klasik oyunu dilimize çeviren Mehmet Ergen, aynı zamanda yurtiçi ve yurtdışında birçok üniversitede eğitmenlik yaptı. Rapor, erken çocukluk döneminden itibaren sanat ile tanışmanın birey üzerindeki etkisini, gelişim psikolojisini temel alarak tartışmaya açıyor. Sanatla büyümek...İKSV’nin kültür politikaları raporu yayımlandı: ‘Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek’ İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) kültür politikaları çalışmaları kapsamındaki sekizinci raporu, “Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek” başlığıyla yayımlandı. İKSV kültür politikaları çalışmaları kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı tarafından hazırlanan rapor, erken çocukluk döneminden itibaren sanat ile tanışmanın birey üzerindeki etkisini, gelişim psikolojisini temel alarak tartışmaya açıyor. “Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek” raporunun ana yapısını akademik araştırmalar, farklı uygulama örnekleri ve değişimi gerçekleştirebilecek farklı aktörlere öneriler oluşturuyor. Rapor, akademik araştırmaların yanı sıra dünyadan ve Türkiye’den 30’a yakın iyi örnekle İKSV Alt Kat atölyelerinden gözlemleri bir araya getirerek sanatın gelişim üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekmeyi hedefliyor. Sanatın olumlu etkileri Aile ve okul hayatı dışında kalan serbest zamanlarda sanat etkinliklerine katılmanın çocuklar ve gençler (017 yaş) üzerindeki etkilerini gelişimsel bir bakış açısıyla ele alan rapor, çeşitli sanatsal disiplinlerin farklı geli İKSV, kültür politikaları çalışmaları kapsamında 2011’den bu yana yayımladığı raporlara bir yenisini ekliyor ve bu kez sanatın kişisel gelişim üzerinde oynayabileceği güçlü rolü mercek altına alıyor. Özlem Ece Feyza Çorapçı şim dönemlerinde ne gibi beceriler kazandırabileceğini bilimsel veriler ve iyi örnekler üzerinden inceliyor. “46 yıldır kültür sanat alanında faaliyet gösteren İKSV’nin çocuk ve aile dostu bir kültür kurumuna dönüşüm sürecinde hazırlanan raporun, vakfın bu alandaki ihtiyacı göz önünde bulundurarak attığı adımlardan biri olduğunu” belirten İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece raporla ilgili olarak “Avrupa’nın en genç nüfuslu ülkesi konumunda bulunan Türkiye’de 017 yaş arasındaki çocuklar toplam nüfusun yüzde 28’ini oluşturuyor. Nüfusunun yüzde 8’ini 4 yaşın altındaki çocukların oluşturduğu Türkiye aynı zamanda Avrupa ülkeleri arasında küçük çocuk nüfusu en yüksek olan ülke. İstanbul’da ise 017 yaş arasında yaklaşık 4 milyon çocuk yaşıyor. Bu veriler ışığında, çocukların ve gençlerin iyi olma halini güçlendirecek ve gelişim süreçlerine katkı sağlayacak adımların atılması, kültür politikalarının da öncelikli konuları arasında yer alıyor” dedi. ‘Erken yaşta başlamak önemli’ Raporu kaleme alan Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı ise “Erken yaşlardan itibaren sanatla tanış maları, çocukların ileriki yıllarda sanatsal faaliyetlere olan ilgi ve katılımlarını belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Bunun yanı sıra serbest zamanlarında resim, müzik, dans, tiyatro gibi sanat etkinliklerinde aktif olarak yer alan çocuklar dil becerilerini geliştiriyor, kendilerine bir hedef koyup kararlılık göstermeyi, işbirliği yapmayı ve kendilerine güven duymayı öğreniyorlar. Bu bilimsel bulgular ışığında, çocukların yaratıcılık ve hayal güçlerini harekete geçiren sanat atölyelerinin aynı zamanda iletişim, grup çalışması, kimlik keşfi gibi süreçleri içeren özellikleri raporda öne çıkarıldı. Ayrıca, yoksulluk, mültecilik statüsü, engellilik gibi dezavantajlara sahip olsa bile her çocuğun sanatsal faaliyetlere eşit şekilde katılabilmesi, mevcut programların nicelik ve niteliklerinin iyileştirilmesi, işbirliklerinin geliştirilmesi ve gerekli yatırımların yapılabilmesi için çeşitli kültür politikaları önerileri de raporda yer almakta” yorumunda bulundu. “Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek” başlıklı raporun tamamı https://www.iksv.org/i/ content/117541SanatlaBuyumek2019.pdf adresinden okunabilir. l Kültür Servisi Şişli’de ‘Benim Cumhuriyetim’... Şişli Belediyesi, Cumhuriyetin 96’ıncı yılını çeşitli etkinliklerle kutlamaya hazırlanıyor. “Benim Cumhuriyetim” yaklaşımıyla düzenlenecek olan “Şişli Cumhuriyet Bayramı Şöleni” 26 29 Ekim arasında Şişli’de düzenlenecek. Etkinlik boyunca bir araya gelecek olan katılımcılar sokak lezzetleri, sokak müziği, konserler, atölye çalışmaları, spor ve sağlıklı yaşam aktiviteleri ile vakit geçirecek. “Benim Cumhuriyetim” kapsamında 26 Ekim’de Metin Özülkü ve orkestrası ile Sibel Alaş ve Jale, 27 Ekim’de Faruk De mir, 28 Ekim’de Ceza Maçka Demokrasi Parkı’nda sahnede olacak. 29 Ekim’de düzenlenecek “Şişli Cumhuriyet Bayramı Şöleni”nde ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Şişli’de bulunan evi önünden başlayacak kortej, Şişli’yi dolaşarak Teoman konseri için Maçka Demokrasi Parkı’nda bir araya gelecek. Diğer etkinlikler ise 10.30’da başlayarak gece yarısına kadar Maçka Demokrasi Parkı, Nişantaşı Sanat Parkı, Mıstık Parkı, Valikonağı Caddesi, Rumeli Caddesi, Abdi İpekçi Caddesi, Halaskargazi Caddesi’nde yapılacak. Osman Hamdi Bey’in tablosu satıldı Osman Hamdi Bey’in “Yeşil Cami’de Kuran Dersi” tablosu, 4 milyon 640 bin sterline satıldı. İngiltere’deki müzayede evi Sotheby’s tarafından açık artırmaya çıkarılan tablo, aralarında önemli sanat eserlerinin bulunduğu “Necd Koleksiyonundan Önemli Eserler” başlıklı koleksiyondaydı. Tablonun 3 ila 5 milyon sterline (22 milyon 415 bin ila 37 milyon 359 bin TL) satılması öngörülüyordu. l Kültür Servisi Özgünaydın’ın konuğu Füruzan Ali Alışır sergisi için son günler Sanatçı Ali Alışır’ın 10 yıllık sanat pratiğini dönemlere ayırarak inceleyen “Ali Alışır 20092019” (yazan Derya Yücel) adlı kitaba eşlik eden ve sanatçının tüm kariyerinden bir seçki sunan sergi Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda ziyaretçilerini bekliyor. 26 Ekim’de sona erecek sergide Yapıtlarında her zaman bir tarihi alt yapı, geçmişe öykünme ama günün koşullarını da aklından çıkarmama bilgiselliği ön planda olan Alışır’ın on yıllık birikimi paylaşılıyor. ‘BİR ALATURKA HİKÂYET RAİF İLE LETAFET’ Arzu Gamze Kılınç ve Muhammet Uzuner tarafından 2017 yılında kurulan Cihangir Atölye Sahnesi’nin (CAS) ilk profesyonel oyunu dün izleyiciyle buluştu. “Bir Alaturka Hikâyet Raif ile Letafet” adlı müzikli oyun, 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’da geçiyor. Kıvanç Kılınç’ın yazdığı Muhammet Uzuner’in yönettiği oyunda Aras Cem Güler, Barış Özgenç, Bülent Düzgünoğlu, Kıvanç Kılınç ve Sinem Ünsal rol alıyor. l Kültür Servisi Fotoğrafçı ve yazar Lütfi Özgünaydın’ın düzenlediği “Fotoğraf ve Edebiyat Sohbetleri”nin yeni sezonda ilk konuğu, çağdaş Türk edebiyatının bilinen isimlerinden Füruzan olacak. Füruzan gösterisi, Yapı Kredi Kültür Sanat Loca salonunda, 26 Ekim Cumartesi günü saat 19.00’da yapılacak. Füruzan, Özgünaydın’ın yirmi yazar seçerek başladığı projenin 16’ncı konuğu. İlk kitabı “Parasız Yatılı”yla 1972 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanan Füruzan, 12 Mart dönemini anlattığı ilk romanı 47’liler ile 1975 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü kazandı. l Kültür Servisi Haydarpaşa Garı Haydarpaşa Garı çocukluğum, gençliğim... Haydarpaşa Garı Nâzım Hikmet, Sait Faik, Yaşar Kemal, Selim İleri, Haydar Ergülen... Haydarpaşa Garı şiirimiz, öykülerimiz, romanlarımız, tiyatromuz, edebiyatımız, insan manzaralarımız... Haydarpaşa Garı hasretimiz, özlemimiz, kavuşmalarımız, ayrılıklarımız, yollarımız, günlerimiz, direncimiz...  Haydarpaşa Garı Anadolum, Türkiyem...  Nâzım Hikmet Haydarpaşa garında 1941 baharında saat on beş. Merdivenlerin üstünde güneş yorgunluk ve telaş Bir adam merdivenlerde duruyor bir şeyler düşünerek. ... Denizde balık kokusuyla döşemelerde tahtakurularıyla gelir Haydarpaşa garında bahar. Sepetler ve heybeler merdivenlerden inip merdivenleri çıkıp merdivenleri tutuyorlar. (Memleketimden İnsan Manzaraları) Sait Faik Merdivenleri indim. Vapur Kadıköy’ünden kalkmış geliyordu. Arkama dönüp Haydarpaşa istasyonuna bir daha baktım. Kocaman kapılarından önüne kırmızı yeşil fenerli, birbirini kesen demiryollu, düdüklü, trenli, meraklı, düşünceli, perişan, aceleci, birbirini bulmaya çalışan bir âlem vardı. Her gün yüzlerce tren, binlerce insan getiriyor binlerce insan alıp gidiyordu. İstasyon kapıları durmadan insan alıp insan veriyordu. Bir yerlere kadar gitmiş, bir yerlerden dönmüş gibiydim. Ölesiye yorgundum... (Haydarpaşa) Yaşar Kemal Ver elini gurbet türküsü… Ve burası Kadıköy İskelesi, ve burası Haydarpaşa Garı, Haydarpaşa’ya siyah, sağlam, durmuş oturmuş, çirkin taşlarına kar yağıyor. Kadıköy’ün denizine kar yağıyor. İnsanlar üst üste, insanlar birbirlerine abanmış, vapurdan çıkıp vapura biniyorlar. Paltolarına, gocuklarına, kürklerine sarılmışlar. Trenden inip trene biniyorlar. Kadıköy İskelesi, Haydarpaşa Garı binbir ayak. İnsanların üstüne kar yağıyor. Saat sabahın yedisi. Ve güzelim İstanbul bilcümle sivri minareleriyle kar altında. İstanbul üşümüş, İstanbul büzüşmüş soğuktan. İstanbul ellerini koynuna sokmuş. Ve Kadıköy İskelesi’nin denizinde bir sıra kayık ve kayıkların içinde kayıkçılar. Omuzlarında İstanbul’un karı. Kadıköy’den Haydarpaşa’ya götürmek için yolcu bekliyorlar. (Ölümden Kaçan Adam) Haydar Ergülen İstanbul’un kapısı hâlâ Haydarpaşa’dır. Bir şehir nereye kapı açar, bir şehrin neresinde kapı açılır diye aklınıza getiriyorsanız, Haydarpaşa’da akla karar kılmanız kaçınılmaz olacaktır. Trenden inersiniz, gar binasından geçersiniz ve merdivenlerde bir an durup bakarsınız, işte o an kapıdan geçtiğiniz andır, size uzaktan bakan biri, bu şehre kaçıncı kez geldiğinizi, kaçıncı kez o kapının hayatınızın bir sınırı olarak ardınızdan kapandığını anlayabilir. O kapının ardında birçok şehir duruyorsa da, onların arasında biri var ki, bu şehre kaptırdıklarınızı kolay kolay geri alamaz. Fakat kahrından da yıkılmaz, bir anne gibi kızlarını ve oğullarını gurbete göndererek yaşayacağını bilir, bağrına taş basar, oturur. (Şiir ile Ankara) HHH İhale yasalarını isterlerse bin kez daha değiştirsinler... Bu kez oldubittiyi kabul etmeyen... Hukuksuzluğa, yalana ve talana “HAYIR” diyen... “Haydarpaşa Garı İstanbullularındır, tarihimizdir, edebiyatımızdır, vicdanımızdır” diyen bir irade... Bilmem anlatabildim mi! Chaaıoçrrtıbkkıaramisnıa’idna Nirvana’nın solisti Kurt Cobain’in “depresyon hırkası” olarak bilinen yeşil hırkası, müzayede şirketi Julien’s Auctions tarafından “İkonlar ve İdoller: Rock ‘N’ Roll” açık artırma etkinliği kapsamında görücüye çıkarıldı. Kurt Cobain’in 1993 yılında akustik performans sergilediği MTV Unplugged kaydıyla hatırlanan yeşil hırkasının, 200 bin ile 300 bin dolar arasında alıcı bulması bekleniyor. Üzerinde lekeler ve sigara yanıkları bulanan hırkanın satılacağı açık artırma 25 Ekim’de başlayacak. l Kültür Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle