21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 24 EKİM 2019 PERŞEMBE TASARIM: SERPİL ÜNAY YORUM Soçi’den çıkan siyasi tablo Soçi’de Erdoğan ile Putin arasında imzalanan 10 maddeli Mutabakat Muhtırası, Suriye meselesinde yeni bir dönemin başlangıcıdır.  ABD’nin kaybettiği ve Suriye’nin birliğini yeniden sağlayacağı yeni dönemin...  Erdoğan muzaffer mi oldu? Meseleyi sadece son 10 günü ile değerlendirenler, nasıl yapıyorlarsa, tabloda Trump’ı, hatta Putin’i dize getiren bir “muzaffer Erdoğan” portresi görüyorlar!  8 yılı, Erdoğan’ın Esad rejimini yıkma ve İhvan rejimi kurma hedefini, o hedefi gerçekleştirmek için PYD’yle bile işbirliği aramasını, Suriye’nin kuzeyinde PYD bölgesinin oluşmasına katkı yapmasını, sınırlarını Esad’ı devirmeye gelen uluslararası teröristlere açmasını, Şam yönetimi ve ordusu yerine topraklarında sözde hükümet ve ordu kurmasını bir kenara bırakır ve sadece son 10 güne bakarsak, doğru, Erdoğan’ı da kazananlar listesine yazabiliriz. Tabii yangını çıkaran, her söndürülme hamlesinde üstüne benzin döken ama en sonunda, o da başkasının zoruyla eline tutuşturulan bir kova suyu sönmekte olan yangına döken biri ne kadar başarılıysa, Erdoğan da o kadar başarılıdır! Kuşkusuz, 8 yıl safhalara ayrılıp ayrı ayrı incelenebilir, ama sonuçtan “muzaffer Erdoğan” çıkarmak, hem bilimsel değildir hem de haliyle apolitik bir incelemedir. Zafer nidaları atanların durumu, 80 geride oldukları bir maçta son dakikada gol atıp, “İlk 89 dakikanın ne önemi var, önemli olan son dakikadır” deyip, 81 yenildikleri maçı, 10 yenmiş gibi sevinenlere benziyor...  Gelelim son 10 güne...  Mutabakatın sonuçları Barış Pınarı Harekâtı için hangi hedefi koydu iktidar? 440 km. genişliğinde ve 32 km. derinliğinde bir güvenli bölge oluşturulacak, YPG terör örgütü temizlenecek ve Türkiye’deki Suriyeliler güvenli bölgeye yerleştirilecek.  Önce ABD’yle 120 saat, üzerine Rusya’yla yapılan 150 saatlik “operasyonu durdurma” mutabakatı sonucunda tablo şimdi nasıl peki?  1. Barış Pınarı Harekâtı bitti. Bunu önce Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ardından da Milli Savunma Bakanlığı ilan etti.  2. Erdoğan’ın 440 km. uzunluğunda ve 32 km. derinliğinde güvenli bölge hedefi gerçekleşmedi; yerine 120 km. uzunluğunda ve 32 km. derinliğinde bir cep bölge elde edebildi. 3. Erdoğan’ın hedefi olan ama ele geçirilemeyen diğer 320 km. uzunluğundaki bölge ise Suriye ile Rusya’nın denetiminde olacak. Türkiye, bu 320 km. uzunluğundaki bölgenin Kamışlı dışındaki kısmında ama 10 km. derinlikte kalmak şartıyla, Rusya’yla birlikte kontrol devriyesi atacak.  4. YPG, 32 km. derinliğin dışına çıkarılacak. Peki, bu tabloya göre kimler kazandı, kimler kaybetti? ABD, YPG ve İsrail kaybetti 1. Yukarıda belirttik; öncelikle ABD kaybetti! 2. İkinci olarak YPG kaybetti. Tamam, şimdilik 32 km’nin dışında varlığını koruyacak ama ABD’nin desteği olmadan kazanımlarını sürdürme şansı yok. 3. Üçüncü olarak İsrail kaybetti; zira Amerikan Koridoru, İsrail’in güvenliğinin de garantisiydi. Esad, Putin ve TürkiyeSuriye dostluğu kazandı 1. Kazananların en başında Esad var; yıkılmadı ve 8 yıllık saldırıdan ülkesini tek parça olarak çıkarmayı başardı. İşgal olarak nitelediği “güvenli bölge”nin de en sonunda ortadan kalkacağını biliyor. Barış Pınarı Harekâtı’nı fırsata çevirerek, kuzeyde yeniden egemenlik kurmaya başladı.  2. Putin kazandı. Savaşı ABD başlattı ama barışı Rusya getiriyor. Putin şimdi bu diplomatik başarıyı bölgede silah satışı dahil, askeri ve ekonomik kazanımlara dönüştürmekte kullanacak. 3. TürkiyeSuriye dostluğu kazandı! Soçi’de Putin’le el sıkışan Erdoğan, mecburen ele geçirmek istediği 320 km’de Şam yönetiminin varlığını kabul etti. Bu harita, Ankara ile Şam işbirliğinin zemini olacak. Erdoğan istemese de, Türkiye ile Suriye yönetimi anlaşacak! 4. Erdoğan’ın İhvancılığı ve mezhepçiliği Suriye’de kaybetti, ama siyasi manevraları ve ittifak yapabilme becerisi ile Türkiye’de iktidarını koruyabildi. Bir yönüyle Erdoğan da kazanmış oldu: Siyasi hatalarından kaynaklanan kayıplarını, Türk ordusunun gücünü kullanarak telafi etmeye çalıştı ve bunu, muhaliflerinin de dolaylı desteğiyle, iç politikada bir kazanıma dönüştürdü! Bugün, Orta ve Yakındoğu’nun bitmez tükenmez ırk ve çıkar sa vaşlarından, emperyalizmin entrikalarından söz etmeden önce, size güzel bir insandan bahsedeceğim. İnsan, kaybettiklerini özler. Hele bir de alçak katiller tarafın Aydınlanma dan yok edilmişse… Ben de doğal olarak en yakın dostlarımı, her gün abidesi: Ahmethaberleştiğim, konuştuğum, uzun uzun dertleştiğim dostlarımı özlüyorum, yaşadıklarımıza bakıp on Taner Kışlalı larla bu noktalara kadar gerileme mek için nasıl kafa patlattığımı vizyon, beklenen mucizevi kurtulma zı hatırlıyorum ve kahroluyorum. Sev ümidi… Ve hemen ardından o kabul gili Muammer Aksoy’u, sevgili Uğur lenemediğimiz, içimizi kanatan melun Mumcu’yu, sevgili Onat Kutlar’ı, kaybetmiş olduğumuz haberi... Nefe sevgili Ahmet Taner Kışlalı’yı çok simin kesilmesi, gözyaşlarımın istila özlüyorum. Bu isimlerle olduğu ka sı, isyan, haykırışlarım... dar sık görüşmemiş olsak da değer Oğlum henüz 10 aylıktı. Sevgi li Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Tu li Kışlalı’nın onun doğumunu kutlayan ran Dursun, Necip Hablemitoğlu telefonu, “Dedesinin adını en güzel da hep kalbimdeler. Durmadan “On şekilde yaşatsın” temennileri henüz lar yaşasaydı, şu durumda nasıl tep tazeydi. “Ödünsüz Laik Türkiye” baş ki verirlerdi” sorusunun yanıtını arıyo lıklı kitabıma 1995’te yazdığı önsöz rum. Muammer Aksoy, anayasanın de sarf ettiği güzel sözler, beni mah demokratik yapısının darmaduman cup edecek düzeydeydi. Neredeyse edilmesine karşı neler yapardı; Uğur her hafta telefonlaşır, siyasi durumun Mumcu, hepimizin ağzını açık bıraka genel bir değerlendirmesini yapardık. cak hangi yolsuzluk kanıtlarını masa Birçok panele, Anadolu’nun değişik sından Türkiye’ye yayardı; Onat Kut kentlerinde beraber katılır, yobazla lar, sanatçıların, kitle örgütlerinin tep rın halkımızın düşüncelerini kirletme kilerini nasıl birleştirirdi? Onlarla ba lerine karşı en açık sözlerle ve mantık zen konuşuyorum, sıkıntılarımızı on yapımızla dur demek için elimizden ların açık beyinlerine itiraf edip yanıt geleni yapardık. bekliyorum. Aynen bazen doğal (?) Kendisini yakından tanımış herkes, yollarla kaybettiğimiz, Türkan Say ne dediğimi çok iyi bilir ve sözlerimde lan, İlhan Selçuk, Aziz Nesin ve hiçbir mübalağa olmadığını da bilir: ya babam Suphi Baykam’la dert Ömrümde Ahmet Taner Kışlalı ka leştiğim gibi... Çıkmaz sokaklara ça dar klas, şık, zarif, Atatürk’ün de re aradığım o sessiz ve hazin anlar ğerini zaman içinde her fikrini sı bunlar... nayarak en derin şekilde içselleş Büyük dost, eşsiz insan Ahmet Ta tirmiş ve ödünsüz savunuculuğu ner Kışlalı’nın aramızdan ayrılışının nu yapan, dinlemesini bilen, özenli, ardından 20 koca yıl geçmiş. Birkaç dikkatli ve güvenilir bir dost, bir va gün önce mezarı başında olamadığım tandaş, bir insan olmayı bu kadar için çok üzgünüm. O lanet olası gü samimi ve güvenilir şekilde sürdü nü unutmama imkân yok. Eski “Ma ren, her haliyle saygı uyandırıp ay nastır” atölyemde, bir öğleden son dınlanma devriminin çağdaş hu ra işlerime bakarken gelen telefon, kuk, eğitim ve sanat yoluyla yayıla acı cümleler... Son sürat açılan tele cağının bilincini hiçbir gün terk et Soçi herkesi mutlu edebilir mi? Soçi Mutabakatı ile Barış Pınarı Harekâtı diplomatik bir rotaya şimdilik oturmuş gözüküyor. Ama ABD homurdanıyor, “Türkiye bir şey kazanmadı ki!” şeklinde yorumlar duyuyoruz. Zaten rahatsız oldukları ana konu şu: “Bir dakika yahu! Daha düne kadar en havalı şekilde size masada şartlar dayatan bizdik, Trump’tı, Pence’di. Şimdi 5 gün sonunda ne oldu da siz birden ‘öbür ayı’ ile yatağa girdiniz, pardon masaya oturuverdiniz?”. (İnönü’nün tarihi sözünü tekrar hatırlatırsak) Kim ev sahibi, kim patron, kim kiracı, kim ortak? Olay tam arapsaçı! Nasıl soyut bir eseri, herkes kendi algılarına göre öznel olarak yorumlayabiliyorsa, burada da gerek Türkiye, gerek Amerika, gerek Rusya, gerek Suriye, yaşanan durumu kendi haklılık teorilerine göre aktarıp birbirlerini diplomasi platformunda etkilemeye çalışıyorlar. Bir satranç oynanıyor. Ama kuralları herkes kendi çıkarları açısından ilerleyen durumlara göre baştan yazabiliyor! Terör örgütü ise değişik isimlerle, sözde farklı oluşumlarla, birbiriyle anlaşamayan ülkelerin yarattıkları gri alanlar, belirsizlikler ve toz duman içerisinde, kaosta hâlâ varlığını sürdürme peşinde. Soçi Mutabakatı bunu artık yeni ve dar sınırlara zorlasa da, Erdoğan’ın Esad’la süregelen kopukluğu, herhalde hâlâ en çok onlara yarıyor! Trump’ın bir devlet başkanı tarafından yazıldığına inanılması zor kaba mektubunun ardından, Erdoğan’ın Putin ile Suriye bataklığını şekillendirmeye oturmuş ol ması, Amerikan cephesindeki “yeni hamle seçimi” öncesinde, sanki ilgi, endişe ve çıkar hesapları karışımı tadında! Bu sefer önümüzde 150 saatlik bir süreç için kum saati çalışıyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun CNBC’de “Trump, ‘gerekirse Türkiye’ye karşı askeri hareket yapabiliriz’ dedi” demeci ve hemen ardından gelen tekzibi, Türkiye’nin alışık olduğu “biz onu demek istememiştik” ekolünün bir uzantısı gibiydi… Batı, yıllardır Türkiye’ye karşı hep ikiyüzlü, hatta çok yüzlü siyasetler izledi. Açık veya üstü kapalı tehdit, blöf ve şantajlar, her zaman Pompeo’nun askeri hareket imasına kadar varmasa da, ekonomik açıdan Türkiye’yi çökertme kartı hep masada tutuldu. Konular değişti, bu tavır değişmedi. Bazen Kıbrıs, bazen Ermeni lobisi, bazen Güneydoğu’da PKK ile çatışmalar veya operasyonlar konu edildiğinde Amerika ve bazen de Avrupa, hep sivri dillerini ve tırnaklarını öne çıkardılar. Batı medyası da bu acınası tavırlara destek vermek için hep işine gelen dezenformasyon kampanyaları yapmayı görev bildi. Barış Pınarı Harekâtı’nın finalinde, Türkiye’nin “iki ayı ile yatağa girip”, bundan en azından şimdilik gözle görülür bir yara almadan, üstelik sahada aktif bir “kanun koyucu” taraf olarak ortaya çıkmış görünmesi özellikle Avrupa için çok şaşırtıcıdır. Onların bugünlerdeki şaşkın psikolojik durumu, vallahi saydığımız herkesten daha vahim durumda! meyen mükemmel bir insan az tanıdım! Ailesiyle daha sık bir araya gelememek, ayrı şehirlerde olup az görüşmek de ayrı bir üzüntümdür. Bu cuma, onları en değerli misafirlerim, onur konuklarım olarak Ankara’daki Galeri Siyah Beyaz açılışına davet ettim. Onlara sarılarak yeri doldurulmaz eşsiz dostuma olan hasretimi bir nebze olsun gidermek istiyorum. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Bir yazarın 1 özgün yapıtının bir kopyacı 2 tarafından te 3 mize çekilmiş elyazması. 2/ 4 Yabancı parala 5 rın ulusal para cinsinden değe 6 ri... Rahmaninov’un tek perdelik operası. 7 8 3/ Hindistan’ın iki büyük des 9 tanından biri. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 4/ Özenli, düzgün... 1 Kısa bacaklı bir köpek cin 2 si. 5/ Sarhoş ya da külhan 3 beyi bağırması... “ dolanır yıllar geçer / Dostlar beni hatırlasın” (Âşık Veysel). 6/ Duman lekesi... Antalya yöresine özgü, mısır ununa tahin ve şeker karıştırılarak yapılan bir tatlı. 7/ 4 5 6 7 8 9 HAF I ZAL İ I S I EŞAPE DAK İ K ME T I I RAMAK REHAV İ AT AN TEKE E LEŞ TABAK İ MAM DE L İ A L İ BORON Ticaret malı... Yöntem, tarz. 8/ Artvin’in Borçka ilçesinde bir şelale... Bir nota. 9/ Çi nakoptan biraz büyük lüfer. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ ASELSAN, TÜBİTAK örneklerinde olduğu gibi, sözcük gibi okunan kısaltmalara verilen ad. 2/ Kumaşlardaki benek... Mevlevi dervişlerinin dönerek yaptıkları ayin. 3/ “Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir gibi kardeş çesine / bu hasret bizim” (Nâzım Hikmet)... Telli bir çalgı. 4/ Artvin yöresine özgü bir halk oyunu. 5/ Demiryolu... Radyum elementinin simgesi... Bir renk. 6/ Birlikten yoksun ve anlaşamayan gemi mürettebatı için kullanılan sözcük. 7/ Ölümlü olma durumu... İskambilde bir kâğıt. 8/ Kırklareli’nin Vize ilçesinde, “tabiatı koruma alanı” kapsamına alınmış bir orman ve körfez. 9/ İtalya’nın en uzun ırmağı... Bir tür bağımsızlığı olan büyük il. 24 EKİM 2019 SAYI: 34350 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:53 07:18 12:53 15:50 18:19 19:39 Ankara 05:37 07:01 12:38 15:36 18:05 19:23 İzmir 06:00 07:22 13:01 16:01 18:30 19:46 T.C. İSTANBUL ANADOLU 32. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2019/381 Esas Davacı, SAİT BÖLÜKBAŞI ile Davalı, NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ arasında mahkememizde görülmekte olan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davası sonucunda; Yozgat ili, Sorgun İlçesi, Karakız Mah./ Köyü, Cilt No:73 Hane No:46 79 BSN’de nüfusa kayıtlı, 19379805338 T.C. Kimlik Nolu davacı SAİT BÖLÜKBAŞI’nın nüfus kayıtlarında “SAİT” olan adına “ENSAR” adı eklenerek “SAİT ENSAR” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE, bu şekli ile nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmiş olup, ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1071073) T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/439 KARAR NO: 2019/495 DAVACI: AYTEN ÇAKICI Mahkememizce 04/10/2019 tarih ve yukarıda numarası yazılı kararı ile Davanın KABULÜ ile; Trabzon İli, Yomra İlçesi, Çınarlı Köyü, C.No:6, H.No:81, BSN 20’de nüfusa kayıtlı, 34777361378 T.C. kimlik numaralı AYTEN ÇAKICI’nın, AYTEN olan isminin SEMA olarak değiştirilmesine dair karar verilmiştir. İlan olunur. 11/10/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1071276) T.C. İSTANBUL 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2018/171 Esas Kayseri ili, Felahiye ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi/Köyü, Cilt No:2’de kayıtlı davacı FEVZİYE ÇABUKER’in nüfusta FEVZİYE olan isminin HANEDAN olarak değiştirilmesine, İlan olunur. 21/10/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1071224) T.C. İSTANBUL 4. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/30 Esas DAVALI: HÜSEYİN DENİZ KILIÇ Latilokum Sok. Kılıçoğlu Apt. No.33 D.11 Mecidiyeköy Şişli/ İSTANBUL Davacı Oya Esen Kılıç ile davalı Hüseyin Deniz Kılıç arasında mahkememizde görülmekte olan Boşanma davasında; davacının boşanma talep ettiği bildirilmiştir. Davalının ilan tarihinden itibaren HMK. 122. maddesi gereğince 2 hafta içinde cevap dilekçesi verebileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1071239) T.C. İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/235 Esas KARAR NO: 2018/269 Mahkememiz 2018/235 esas sayılı dosyasında 27/09/2018 tarihinde Davanın kabulüne, İstanbul İli, Beykoz İlçesi, Paşabahçe Mahallesi, Cilt No:12, Hane No:165, BSN:12’de nüfusa kayıtlı, Mustafa ve Murvet’den olma, 18/09/1969 Çayeli doğumlu, 42436451896 T.C. Kimlik numaralı Kezziban Davulcu’nun, Kezziban olan isminin ZEYNEP olarak TASHİHİNE karar verilmiştir. Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 12/10/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1071421) T.C. ADANA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No:2019/156 Esas HÜKÜM ÖZETİ: Davanın KABULÜ ile; Elazığ ili, Arıcak ilçesi, Küplüce Mahallesi/Köyü, Cilt No; 19, Hane No; 27, BSN; 259’da kayıtlı 10** T.C. Kimlik Numaralı Mustafa ve Emine’den olma, 11/02/2001 Yüreğir doğumlu SAKİNE GÖKALP’in nüfus kayıtlarında “SAKİNE” olan isminin “ASYA” olarak düzeltilmesine, nüfus kaydına bu şekilde TESCİLİNE, karar verilmiştir. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1071155)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle