25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY 1123 EKİM 2019 ÇARŞAMBA EBRD Atilla’yı istemediBankanın sözcüsü, ‘Bize danışılmadı ve biz desteklemiyoruz. Bu konuyu yetkililerle görüşeceğiz’ dedi BİST’te yüzde 10 hissesi olan Avrupa İmar ve Kal kınma Bankası, Hakan Atilla’nın genel müdür ola rak atanmasına itiraz etti. ABD’deki Halkbank dava sında da atamayla ilgili “Finansal suçtan mahkum olmuş birini topluma entegre etme yolu” denildi. Borsa İstanbul’un (BIST) hissedarlarından Avrupa İmar ve Kalkınma Ban Bankası’nın da (EBRD) son yıllarda Türkiye’ye açtığı kredilerde ciddi azalma var. kası (EBRD), Mehmet Hakan Konu hakkında bilgi sahibi Atilla’nın BİST Genel Müdü aynı kaynak, EBRD’nin itirazı rü olarak atanmasına itiraz etti. na rağmen atamanın gerçekleş ABD’nin İran yaptırımlarını ih tirildiğine işaret ederek bunun lal etmekten ABD’de 32 ay ha önünde hukuki bir engel olma pis cezasına çarptırılan ve tem dığını kaydetti ve “Yönetim ku muz ayında tahliye edilen Halk rulu’ndaki EBRD üyesi bu ata bank eski genel müdür yardım maya katılmadı. Bu konuda bir cısı Hakan Atilla’nın atama ka anlaşmazlık söz konusu” dedi. rarı önceki Hazine ve Maliye Ba BİST Genel Müdürü Murat kanı Berat Albayrak tarafından Çetinkaya’nın Merkez Bankası açıklanmıştı. Başkan Yardımcılığı’na atan Reuters’a bilgi veren konu masının ardından asaleten bir hakkında bilgi sahibi bir kaynak genel müdür ataması yapılma “EBRD, Atilla’nın genel müdür mıştı. Alman gazetesi Frank olarak atanması kararını destek furter Allgemeine Zeitung’un lemedi ve bu konudaki itirazı (FAZ) kurum içi kaynaklara nı net olarak ortaya koydu” der dayandırdığı haberine göre, ken, EBRD İletişim Direktörü Jo Avrupa Yatırım Bankası (EIB), nathan Charles, “Bize danışılma Türkiye ile planlanan yeni dı ve biz desteklemiyoruz. Bu ko kredilerin neredeyse tamamı nuyu yetkililerle görüşeceğiz” nı askıya aldı. ifadelerini kullandı. Haberde kurum içi yetkilile Kredileri kıstı rin “Türk siyaseti değişmediği sürece sıfıra doğru gidiyo Türkiye Varlık Fonu’nun yüz ruz” ifadesine yer verildi. de 80.6 hisseye sahip olduğu 2016’da Türkiye’ye 2.2 BİST’te, EBRD yüzde 10 payla milyar Avro kredi ve ikinci büyük ortak konumunda. ren banka, bu yıl sade Türkiye’de toplam 295 projeye ce 67 milyon Avro ye 11.6 milyar Avro’luk yatırım ya ni kredi verdi. pan Avrupa İmar ve Kalkınma l Ekonomi Servisi Halkbank ilk duruşmaya çıkmadı ABD’de Halkbank davası dün başlarken, duruşmada banka temsilcisi yer almadı. Savcılar, duruşmaya gelmeyen bankanın kaçak statüsüne gireceğini öne sürerken, hâkim Halkbank’a iki hafta süre verdi. Öte yandan, mahkeme hâkimi duruşmada, aynı suçlamalardan 32 ay hapis cezası alan Mehmet Hakan Atilla’nın Borsa İstanbul genel müdürü olarak atanmasına değinerek “sanırım bu, finansal suçtan mahkum olmuş birini topluma tekrar entegre etmenin bir yolu” dedi. ABD’de New York Güney Bölgesi Savcılığı İran’a yönelik yaptırımların delinmesine yardımcı olduğu gerekçesiyle Halkbank hakkında aralarında dolandırıcılık ve kara para aklamanın da bulunduğu altı suçtan iddianame hazırlamıştı. Öte yandan, Bloomberg Intelligence kıdemli hukuk uzmanı Elliott Stein, “Eğer Türkiye Halkbank konusunda uzlaşmaya gitseydi, ödeyeceği tazminat birkaç milyar dolarda kalabilirdi. Fakat, dava açıldıktan sonra ödenecek ceza veya tazminat 2014 davasında BNP Paribas’ın ödediği 8.9 milyar doları aşabilir” yorumunda bulundu. “Türkiye yüksek bir hukuki risk taşımaya başladı” değerlendirmesini yapan Londra merkezli Wallbrook Advisory Ltd partneri Jonathan Friedman, Türk bankalarının önümüzdeki 12 ayda 83.7 milyar dolar dış borç ödemesi yapacağını hatırlatarak “Halkbank davası bu bankaların ödeyeceği dış borç faizlerini yükseltecek. Özellikle Ziraat ve Vakıfbank, Halkbank davasından etkilenen bankalar olabilir” dedi. Ajans, davanın sadece Halkbank’ı değil tüm Türk bankalarını etkileyebileceğine dikkat çekti. Sorunlar su yüzüne çıktı EBRD’ye yakın bir kaynak, “Türkiye ile EBRD son birkaç yıldır Hakan Atilla projelerin hayata geçirilmesi, verilen sözlerin tutulması ve bu tür atamalarda sıkıntı yaşıyor” dedi. Aynı kaynak, “Daha önce de bir atama konusunda anlaşmazlık yaşanmıştı ama üstesinden gelindi. Atilla’nın atanması konusu biraz biriken sorunların su yüzüne çık ması aslında. EBRD’nin Türkiye’de çalışmalarını ne kadar etkiler bilmiyorum ama sorunun büyüdüğü gözüküyor” derken, bir ekonomi yetkilisi de “EBRD ile bazı konularda sorun yaşandığı bir gerçek. Aşabileceğimizi düşünüyorum” diye konuştu. Bu borçla yatırım olmaz Murat Özyeğin Ayşecan Özyeğin Hüsnü Özyeğin FİBA Grubu’nda bayrak değişimi FİBA Holding ve FİNA Holding’in genel kurullarında Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Murat Özyeğin getirildi. Murat Özyeğin, FİBA Grubu’nun kurucusu, babası Hüsnü Özyeğin’den grubun liderliğini devraldı. Ayşecan Özyeğin Oktay ise FİBA Holding ve FİNA Holding’in yönetim kurulu başkan yardımcısı oldu. Hüsnü Özyeğin, grubun Onursal Başkanı unvanını alırken Fibabanka’daki ve Credit Europe Moskova’daki Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini sürdürecek. Hüsnü Özyeğin, iş hayatında 50 yılı geride bıraktığını, bu süreçte 32 yıl önce Finansbank’ı kurarak FİBA Grubu’nun temellerini attığını vurguladı.12 ülkedeki 67 şirkette 48 ulustan 13 bin çalışanla faaliyet gösteren FİBA Grubu, Hüsnü Özyeğin tarafından 1987’de kuruldu. l Ekonomi Servisi Yavuz Eroğlu Ambalaj sektörü bu yıl küçülecek Plastik sanayii üretiminin yüzde 40’ını oluşturan ambalaj sektörü, yılı hem miktar hem değer bazında küçülerek kapatacak. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen Uluslararası Plastik Ambalaj Kongresi’nde konuşan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, yılın ilk 6 ayında üretim miktarının yüzde 14 düşüşle 1.7 milyon ton, değerin ise yüzde 21 düşüşle 5.4 milyar dolara indiğini belirtti. Eroğlu şöyle devam etti: “Yılı miktar bazında yüzde 7 düşüşle 3.4 milyon ton, değerde yüzde 13 gerileme ile 10.5 milyar dolarda kapatacağız. Ancak sektör büyüyecek. Plastik yeri doldurulamaz bir malzeme. Doğada yeri yok ama hayatımızda işi çok. ‘Üret, sat, tüket, çöpe at’ yerine ‘üret, sat, tüket, geri dönüştür tekrar üret’ anlayışıyla sektörümüz çok büyük devrim yapacak.” Eroğlu ayrıca, dönüştürülebilen ambalajın dış ticaretin bir zorunluluğu haline gelmeye başladığını belirtti. l Ekonomi Servisi Olmuksan IP’den 120 milyon TL yatırım Oluklu mukavva ambalaj sektöründe faaliyet gösteren Olmuksan International Paper (Olmuksan IP) Genel Müdürü Ergun Hepvar, kâğıt fiyatının düşmesiyle kutu fiyatlarının da değer kaybettiğini, daralan pazarla bu sene büyüme öngörmediklerini belirtti. Olmuksan IP’nin yeni markası MForce lansmanında konuşan Hepvar, “Kâğıt fiyatları geçen senenin altında, dünyada ekonomi yavaşladı, ayrıca pazarda da daralma yaşandı, yıl sonunda yaklaşık 1 milyar TL ciromuz olacak” dedi. Bu sene Türkiye’ye yaptık ları yatırımın 120 milyon TL’yi aştığını aktaran Hepvar, bu yatırımın büyük bir kısmıyla MForce markasını hayata geçirdiklerini söyledi. Hepvar, böylece oluklu mukavva üzerine fotoğraf kalitesinde baskı yapacaklarını, yeni markayla beraber tüketiciye doğrudan ulaşarak, ürün gamı ve hizmetlerini daha ileriye taşıyacaklarını söyledi. 5 üretim merkezi, 900 civarındaki çalışanları bulunduğunu anlatan Hepvar, “Artık tüketiciye doğrudan ulaşan ürünlerle yeni bir alanda da rekabetçi olabileceğiz” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Reuters’ın anketine göre, Türkiye ekonomisi bu yıl sonunda yüzde 0.3 daralacak. Yüksek borç ve kur şoku yatırım iştahını sınırlıyor. Jeopolitik endişeler piyasalarda kısmen de olsa baskısını sürdürürken Türkiye ekonomisinde yılın ilk iki çeyreğinde yaşanan daralmanın son iki çeyrekte yerini büyümeye bırakması ancak buna rağmen ekonominin yılı yüzde 0.3 daralma ile tamamlaması bekleniyor. Yeni ekonomi programında (YEP) büyüme hedefi 2019 için yüzde 0.5, 2020 ve 2021’de yüzde 5 öngörüldü. Reuters’ın 53 kurumun katılımı ile yaptığı arkette yer alan tüm tahminler ABD ve Türkiye’nin Suriye konusunda anlaşmasının sağlanmasından önce toplandı. İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, “Türkiye ekonomisinin dışsal şoklara karşı ne kadar dirençli olduğunu gösteren olumlu tabloya rağmen 2020 tahminlerimizde temkinli davranmayı tercih ediyoruz. Yüksek borç yükü ve kur şoku nedeniyle yatırım iştahını sınırlı tuttuğumuz baz senaryoda büyüme tahminini YEP’e göre daha düşük tutarken (YEP yüzde 5, İş Yatırım yüzde 2.5), fiyatlama alışkanlıklarındaki katılığın devam edeceği öngörüsüyle tüketici enflasyonunu programa göre (YEP yüzde 8.5 , İş Yatırım yüzde 11.5) yukarıda tuttuk” dedi. YEP hedefleri tutmuyor Ankete göre bu yıl enflasyonun ise güncel YEP’te yüzde 12 tahmininin üzerinde yılı yüzde 12.7’de tamamlaması bekleniyor. Ankete göre 2020 için enflasyon beklentileri bir önceki anketteki yüzde 12.5’ten yüzde 10.5’e, 2021 için ise yüzde 10.8’den yüzde 10’a revize edildi. Tüm tahminler YEP boyunca enflasyonun tahminlerin üzerinde kalacağına işaret ediyor. YEP’te 2020 enflasyon tahmini yüzde 8.5, 2021 tahmini yüzde 6 seviyesinde bulunuyor. Ankete göre politika faizinin yıl sonuna kadar 150 baz puanlık daha indirimle yüzde 15’e gerilemesi bekleniyor. l Ekonomi Servisi MADENCİLERE TARİH VERİLDİ Ödeyeceğiz ama 2020’de! Soma maden faciasının ardın dan işten çıkarılan, ihbar ve kıdem tazminatlarını alamadıkları için de günlerdir eylemde olan maden işçileri, dün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı ile görüştü. Kalaycı, kazanın olduğu Eynez Ocağı’nda hizmet sözleşmesiyle çalışan işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarının, 31 Aralık’a kadar dilekçeyle başvurmaları durumunda 2020’nin ilk altı ayında faiziyle birlikte ödeneceğini belirtti. Kalaycı, Eynez’den çıkarılarak başka madenlerde çalıştırılan işçilerin de 31 Aralık’a kadar başvurması gerektiğini söyledi. “Rödovans sözleşmesiyle çalışan işçiler haklarını almak istiyorsa öncelikle firmayı muhatap almalı. Bizim yapabileceğimiz bir şey görünmüyor” diyen Kalaycı, işçilerden eylemi bitirmelerini istedi. l ANKARA / Cumhuriyet 1.1 milyarlık pazar tehlikede Dış politikada birçok ülkeyle sorun yaşayan ve başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelerin ekonomik yaptırım tehditleriyle karşı karşıya olan Türkiye, Keşmir sorunu nedeniyle Hindistan ile de sorun yaşıyor. Hindistan, Keşmir ile ilgili tavırları nedeniyle Türkiye ve Malezya’dan yaptığı ithalatta kısıtlamalara gitmeyi değerlendiriyor. Modi hükümetinin, söz konusu iki ülkeden ithal edilen bazı mallar için, hem vergi artışına hem vergi dışı önlemlere gitmesi gündemde. Bloomberg’in aktardığına göre, sıkı kalite testleri ve ek vergilerin kullanılması seçenekler arasında. Hindistan Başbakanı Na Erdoğan ile Modi, 25 Eylül’de BM Genel Kurulu’nda bir araya gelmişlerdi. rendra Damodardas Modi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 Eylül’de BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Keşmir sorunu nedeniyle Hindistan’ı eleştirmesi üzerine planlanan Ankara ziyaretini iptal etmişti. Türkiye, 2018’de Hindistan’a 1.1 milyar do larlık ihracat yaptı. Bu yılın 9 ayındaki rakam ise 760 milyar dolar oldu. Çeşitli madencilik ürünleri, makine ve aksamlar ile çelik ve savunma sanayi ürünleri, bu ülkeye ihracatta başı çeken kalemleri oluşturuyor. l Ekonomi Servisi Küresel ekonominin güncel açmazları K üresel ekonomide reel üretim, yatırım ve ticaret faaliyetleri çok durgun; buna karşılık finans piyasalarında aktivite aşırı canlı. Küresel ekonominin günümüzdeki en temel açmazı bu noktada düğümlenmiş durumda gözüküyor. Reel üretimin durgunluğu, geçen haftaki yazımızda da vurguladığımız üzere, nihai olarak üretkenlik kazanımlarındaki gerilemeden; bu ise esas olarak sabit sermaye yatırım talebinin geriliyor olmasından kaynaklanmakta. Yatırım talebindeki gerileme de kâr oranlarının düşmesi ile açıklanabilmekte. Küresel kapitalizm bu fasit daireyi kırabilmek için 1980’lerden bu yana finansal aktivitenin canlı tutulmasına ve “borçlanmakredi genişlemesi” sarmalının sürdürülmesine bel bağlamaktaydı. 2008/2009 krizleri ve 2009 sonrasının büyük durgunluğu bu çabanın ürünü olageldi. 2008 Eylülü’nde Lehman Brothers adlı finansal kuruluşun iflası ile tetiklenen küresel krizi aşmak için ABD Federal Reserve sisteminin çıkış reçetesi Miktar Kolaylaştırması (QE) diye adlandırılan üç aşamalı parasal genişlemeye dayandırılmış idi. Birincisi 2009 Martı’nda; ikincisi 2010 Kasımı’nda; üçüncüsü ise 2012 Eylülü’nde uygulanan söz konusu QE operasyonları sonucunda, Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed’in) varlık bilançosu 500 milyar dolardan, 4.5 trilyon dolara sıçramış; gezegenimizi ucuz ve bol dolar likidetisi kaplamış idi. Bu genişleme sonucunda faizler hızla geriledi; kredi maliyetleri düştü ve 2019’a değin, geçici bir süre ile krizin etkileri “durgunluk” derecesinde tutulabildi. Ancak, dünya finansal sisteminin bu süreçte giderek daha düşük faizler ve gerileyen getiri oranları ile çalışma zorunda kalması sonucu, artık giderek daha riskli alanlara doğru yönelmesi tehlikesinin ortaya çıktığı görüldü. Örneğin IMF’nin 2019 Ekim tarihli Küresel Finansal İstikrar Raporu’nda aktarılan veriler, dünyamızda devletler ve şirketler kesimince çıkarılan 15 trilyon dolar değerindeki tahvil ve borçlanma senedinin negatif getiri sunmakta olduğunu ve dolayısıyla bu tür finansal yatırımlardan kâr bekleyen şirketlerin ciddi anlamda gelir kaybına uğradığını belgeliyor. IMF’nin Finansal İstikrar Raporu buna ek olarak, zombi diye adlandırılan, yani “borç faizi ödemeleri, gelirlerini aşan şirketlerin” borçlarının 19 trilyon dolara ulaştığını; bu tutarın ise ABD, Avrupa Birliği ve Çin’deki şirketler kesimi borçlarının yüzde 40’ına tekabül ettiğini belirtiyor. Kapitalizmin hegemonik merkezlerinde bunlar yaşanırken, ucuz kredi ve döviz bolluğunu fırsat bilerek borçlanma yarışına giren gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde borç yükümlülüklerinin hızla tırmandığını gözlemekteyiz. Söz konusu ülkelerde 2008 krizi öncesinde ihracat gelirlerine oran olarak yüzde 100 civarında olan dış borç stokunun, günümüzde yüzde 160 düzeyine yükselmiş olduğunu IMF’nin söz konusu raporundan izleyebiliyoruz. Kısaca özetlemek gerekirse, küresel kapitalizm gelir yaratamıyor; ne ücret, ne de kârlılık anlamında... Finansal rant oyunlarına dayalı kâr arayışı yeni riskler ve kırılganlıklar yaratmaya devam ediyor. Dolayısıyla, reel üretimde ivmelenmeyi ve bunu sağlayacak teknolojik ve kurumsal atılımı gerçekleştiremediği sürece küresel kapitalizmin bu durgunluk ve kırılganlık kıskacından çıkması mümkün gözükmüyor. Kapitalist (serbest) piyasa sisteminin tarihsel olarak buna karşı çözümü ise yükselen ırkçılık, artan savaş ve şiddet tehdidi olarak biçimlenmekte. MEB’in ETahta ihalesi Arçelik’in Arçelik, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Fatih Projesi kapsamında yapmış olduğu ihaleyi kazanarak okullarda kullanılmak üzere 16 bin 600 Etkileşimli Tahtanın (ETahta) dersliklere kurulması için sözleşme imzaladı. Arçelik ETahtaların kurulumunu Mart 2020’ye kadar tamamlayacak. Arçelik ETahtalar ile gün ışığı ve spot altında parlamayı engelleyen koruma camı ve 4K Ultra HD ekranı da daha canlı renkler sağlıyor. Pardus ve Windows işletim sistemlerini destekleyen cihaz, aynı anda 10 noktadan dokunmayı destekleyen infrared dokunmatik paneli bulunuyor. Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer, “Çocuklarımızı geleceğin dünyasına hazırlayabilmek, gerekli yetkinliklerle donatabilmek için teknolojiler ve çözümler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle