17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 23 EKİM 2019 ÇARŞAMBA DOLAR avro sterlin FAİZ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA ALTIN CUMHURİYET EkonoMi ALTIN 24 AYAR 5.8320 0.6 kuruş 6.4850 0.5 kuruş 7.5550 4 kuruş 14.16 0.13 puan 57.886 562 puan 1867.39 6.65 lira 279.00 94 kuruş Merkez’in değerleme hesabında 2017’de 55.3 milyar TL, 2018’de 45 milyar TL’lik miktar yer almıştı Merkez’den yeni istek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın, liranın yabancı paralar karşısındaki değerinin ve ulusla rarası piyasalarda altın fiyatlarının değişmesi so nucu aleyhte ve lehte oluşan değerleme farklarını Hazine’ye kâr payı olarak yansıtması planlanıyor Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yetkililerinin bankanın değer durumunda, TCMB’nin, liranın yabancı paralar karşısındaki değerinin ve uluslararası piyasa leme hesabında bulunan mikta larda altın fiyatlarının değişmesi rın gelir hesabına aktarılması sonucu aleyhte ve lehte oluşan nı konuştuğu öğrenildi. Konu değerleme farklarını Hazine’ye ya yakın bir kaynak TCMB yet kâr payı olarak yansıtmasının kililerinin görüşmelerine ilişkin önü açılmış olacak. Bloomberg’e bilgi verdi. Bu yönde bir karar alınması Kanun değişmeli 80 milyarlık transfer Böyle bir düzenlemenin yapılması için Merkez Bankası Kanunu’nda değişiklik yapılması gerekiyor. Mevcut durumda kanunda şu ifade yer Merkez Bankası’nın değerleme hesabında 2017’de 55.3 milyar lira ve 2018’de 45 milyar liralık bir miktar yer almıştı. Banka, bu yıl kâr payından ve yedek akçe hesabından Hazine’ye yaklaşık 80 milyar lira transfer etti. Merkez Bankası’ndan aktarılan fonlara rağmen yeni ekonomi programında bütçe açığının milli gelire oranının 2019’da yüzde 2.9 olacağı öngörülüyor. Ekonomist Uğur Gürses, Twitter hesabında yaptığı açıklamada, “Casa de Papel’e dönüştü iş artık. Merkez Bankası’na atanan yöneticiler ‘Hazine’ye nasıl para basarız?’ çabasında. Bari gelecek 5 yılın kârını da peşin aktarın” dedi. alıyor: “Türk parasının yabancı paralar karşısındaki değerinin ve uluslararası piyasalarda altın fiyatlarının değişmesi nedeniyle bankanın aktifindeki ve pasifindeki dövizlerin, efektiflerin ve yabancı para cinsinden diğer varlık ve yükümlülükler ile altınların değerlemeye tabi tutulması sonucu banka lehine oluşan gerçekleşmemiş değerleme farkları, değerlemenin yapıldığı dönem kazancına dahil edilmez ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınmaz. Banka aleyhine oluşan gerçekleşmemiş değerleme farkları ise değerlemenin yapıldığı dönem kazancından düşülmez ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmaz.” l Ekonomi Servisi Patron fırsat krizi bildi MUSTAFA ÇAKIR Metal işkolunda yaklaşık 130 bin işçiyi kapsayan grup Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde, sözleşme süresinin 3 yıl olmasını isteyen işveren tarafı bu kez de işçilerin kıdem ve ihbar tazminatında kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasını teklif etti. Birleşik Metalİş Sendikası, işçilerin kazanılmış haklarını geriye götüren öneriyi reddetti. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile yürütülen toplusözleşme görüşmelerinde ikinci toplantılar yapıldı. İşkolunda Türk Metal Sendikası ile Birleşik Metalİş Sendikası ayrı ayrı sözleşme görüşmelerini yürütüyor. Birleşik Metalİş Sendikası ile MESS arasındaki görüşmede toplam 15 madde ele alındı. Sendikanın değişiklik önermediği 8 madde kabul edildi. Değişiklik önerilen 7 madde ise kabul edilmedi ve görüş meler 4 Kasım’a ertelendi. Görüşmeler 4 Kasım’da de vam edecek. Birleşik Metalİş Sendikası Genel Sekreteri Özkan Atar, işçilerin kazanılmış haklarından asla geri adım atmayacaklarını belirterek, “MESS’in ilk toplantıdan bu yana izlediği taktiklere bakıldığında adeta ekonomik krizi fırsata çevirip işçilerin haklarını budamak için fırsat olarak görüyorlar. Buna izin vermeyeceğiz” dedi. l ANKARA 223 ülkede Türkiye etiketi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, 2018’de tekstilin 14.4 dolarlık kilogram başına değeriyle de en yüksek katma değerli sektörlerden birisi olduğunu söyledi. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) tarafından Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) işbirliğinde dü zenlenen Techxtile StartUp Challenge etkinliği Bursa’da başladı. Etkinlikte konuşan Gülle, “Bugün tam 223 ülke ve bölgede “Made in Turkey” etiketli ürünlerimiz raflarda yer alıyor” diye konuştu. UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, yapılabilir, satılabilir, ölçeklenebilir, teknolojik yeniliği ve derinliği olan, tercihen bir ekip ruhuyla hazırlanan, milli ve yerli üretimi destekleyen proje başvurularını aldıklarını belirterek “Proje sahiplerine girişimcilik/inovasyon eğitimi ve mentorluk gibi destekler sağlıyoruz, onları potansiyel müşterileriyle buluşturuyoruz” dedi. T.C. RİZE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/352 Esas HAKİM:MUSTAFA TOPRAK 190395, KATİP:NİGAR ÇAKIR 117941 Davacı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörlüğü tarafından davalı Mustafa Hakan Yılmaz ve diğer davalılar aleyhine mahkememizde açılan Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Ve Tescili davasında verilen ara karar gereğince; Davacı idare vekili 13/09/2018 havale tarihli dava dilekçesi ile özetle; Rize ili Merkez ilçesi Fener Mahallesinde bulunan 295 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1172,00 m²’lik tamamının kamulaştırılmasına karar verildiğini, kamulaştırma kanunun 8. maddesi gereğince tapu maliki davalılarla uzlaşma sağlanamadığını, bu nedenle kamulaştırma kararı alınan alanın kamulaştırma bedelinin tespiti ile davacı idare adına tapudan yol olarak terkinini talep ve dava etmiştir. Dava konusu taşınmaz maliklerinden olan davalı 35428737504 T.C. Kimlik numaralı, Şevki ve Nimet oğlu, 12/03/1963 doğumlu MUSTAFA HAKAN YILMAZ’a dava dilekçesi ekli meşruhatlı tebligat çıkartıldığı ancak tebligatın davalıya yapılamadığı anlaşılmıştır. Kamulaştırma Kanunu gereğince davalının adresinin tespiti için ilgili tüm kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılmış, kolluk araştırması yaptırılmış, ancak davalının tebligat yapılabilecek açık ve sarih adresi tespit edilememiştir. Kamulaştırma Kanunu gereğince davacı idare tarafından kamulaştırma işlemi yapıldığı, bu işleme karşılık bu ilanının yayımlandığı tarihten itibaren davalı 35428737504 T.C. Kimlik numaralı, Şevki ve Nimet oğlu, 12/03/1963 doğumlu MUSTAFA HAKAN YILMAZ’ın idari ve adli yargıda düzeltme davası açabileceği, bu davalarda husumetin adı geçen davacı idareye yöneltilebileceği aksi takdirde dava konusu taşınmazın kamulaştırma yapan idare adına yol olarak terkinine karar verileceği, belirlenen kamulaştırma bedelinin isi Vakıflar Bankası Rize şubesi nezdinde dava dosyası numarasına açılacak hesaba bloke edileceği, konuyla ilgili tüm savunma ve delillerin ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi gerektiği, davalı MUSTAFA HAKAN YILMAZ’ın duruşmanın atılı bulunduğu 18/02/2020 günü saat 09:00’da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesinin gerekli olduğu aksi takdirde H.U.M.K.’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere İLANEN TEBLİĞ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1070608) T.C. İZMİR 5. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/187 KARAR NO: 2017/279 Mahkememizin 15/11/2017 tarih ve 2017/187 esas 2017/279 karar sayılı kararı ile 10/05/2016 suç tarihinde İzmir ilinde dolandırıcılığa teşebbüs etmek suçundan Allahverdi ve Terlan oğlu, 05/03/1988 AZERBAYCAN doğumlu, Berde ili Tebriz sk. 2/B numaralı ikamet adresinde kayıtlı, Azerbaycan vatandaşı KHAYYAM MAMMADOV hakkında yapılan yargılama sonunda suç tarihinde lehine olduğu anlaşılan 6763 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önceki 5237 sayılı TCK’nun 157/1, sanığın eylemi teşebbüs aşamasında kaldığından verilen cezanın TCK 35 maddesi gereğince 1/2 oranında indirilmesine, TCK.nun 62/1.maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirilerek 7 ay 15 gün hapis ve 12 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 Sayılı CMK.nun 231/5.maddesi gereğince HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA, 5271 Sayılı CMK.nun 231/8 maddesi gereğince 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği takdirde hükmen açıklanacağı hususunun CMK.nun 231/11. maddesi hükmü dikkate alınarak sanığa ihtarına, (huzurda olmadığından ihtarat yapılamadı) karar verildiği, verilen kararın adı geçene yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadığı gibi Azerbeycan vatandaşı olması nedeniyle yurtdışı tebligat için yapılan yazışmalar sonucu adı geçenin adresinin resmi ikamet adresi olduğu fakat kendisinin hazırda bu adreste ikamet etmediği bildirilmiş olup adı geçene tebligat yapılması mümkün olmadığından 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 28, 29, 30 maddeleri gereğince mahkememiz hükmünün gazete ilanı yoluyla tebliği, aynı kanunun 30. maddesi uyarınca ilan yapılan gazetenin yayın tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğin yapılmış sayılacağı, tebliğ yapılmış sayılacağı tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde mahkememiz kararına karşı dilekçe vermesi veya zabıt katibine beyanda bulunması halinde İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde itiraz yasa yolunun açık olduğu ilanen TEBLİĞ OLUNUR.16/10/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1070846) T.C. İSTANBUL 13. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/51 KARAR NO: 2019/638 Mahkememizde açılan Boşanma davası sonunda aşağıdaki karar verilmiştir. HÜKÜM: Davanın kabulü ile İSTANBUL İli, FATİH İlçesi, ŞEHREMİNİ Köyü/ mah. Cilt 15, hane 393’de nüfusa kayıtlı, ABDÜSSELAM ve FATMA’den olma, 19/01/1993 doğumlu 19549123644 T.C. Nolu davacı HÜLYA KAYALI ile aynı hanede nüfusa kayıtlı DOĞAN ve PERİHAN’den olma 15/07/1991 doğumlu 50860183214 T.C. Nolu davalı ERCAN KAYALI’nın T.M.K. 166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Adli Yardım nedeniyle alınmayan 35,90 TL başvurma harcı ve 44,40 TL ilam harcı olmak üzere toplam 70,30 TL harcın davacıdan tahsiline, Adli Yardım nedeniyle resen yapılan 1 tebliğ gideri 16,20 TL, 1 müzekkere gideri 15,00 TL ve 885,00 TL ilanen tebligat masrafı olmak üzere toplam 916,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline, Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dair kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar, 14/10/2019 tarihli tashih şerhi ile de hüküm kısmının 2.bendinde yazılı toplam 70,30 TL harcın davalıdan tahsiline şeklinde tashihen düzeltilmesine karar verilmiş olup, işbu karar adına tebligat yapılamayan davalı ERCAN KAYALI’ya tebligat yerine geçerli olmak üzere ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra başlamak üzere İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAFA müracaat edilmediği takdirde kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1071008) T.C. BAKIRKÖY 4. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/391 DAVALI: MOUNTAHA ZINO DOSYADA MEVCUT ADRESİ: Üçevler Mah. 916 Sok. No:22 D:2 Esenyurt / İST Davacı AHMET ŞEYHSAİT tarafından aleyhinize açılan Boşanma davasının yapılan yargılamasında; Mahkemece dava dilekçesinde belirtilen adrese dava dilekçesini bildirir davetiye çıkarılmış olup, belirtilen adresten taşındığınızdan bahisle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davacı Bakırköy Nöbetçi Aile Mahkemesi’ne verdiği 12/06/2019 havale tarihli dava dilekçesi ile; davalı ile 2004 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden bir çocuklarının bulunduğunu, davalının Suriye vatandaşı olduğunu, müşterek çocuk dünyaya geldikten 4 ay sonra davalı ile birlikte Suriye’ye ailesinin yanına ziyarete gittiklerini, bir tartışma sonrası çocuğu kendisine verdiğini, kendisinin dönmeyeceğini belirttiğini, davalının Suriye’de yeni bir evlilik yaptığını, bu evlilikten de 3 çocuğunun bulunduğunu, bu nedenlerle boşanmalarına, çocuğun velayetinin kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. HMK 121 atfıyla 129/2 ve 194.md. uy. tebliğden itibaren 2 hafta içinde elinizde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte davacı sayısından 1 fazla düzenlenmiş örneklerinin dilekçeye eklenerek mahkemeye verilmesi, başka yerlerden getirilecek belgeler içinde bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması, tanık dahil tüm delillerinizi ibraz etmeniz ve delillerin celbi için masraf yatırmanız gerektiği aksi halde delillere dayanmış sayılmaktan vazgeçmiş sayılacağınız ihtar olunur. 23/09/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1070840) Sürekli reform çelişkisi Okadar sık köklü değişiklik yapıyor, düzeltiyor, iyileştiriyoruz ki, sonuçta reformlar çelişiyor, çatışıyor, deformasyon oluşuyor. Deformasyonu gidermek için tekrar reform yapıyor, sorunlar çözülmüyor, sorunlar yumağı kabarıyor. Süreklilik, reform sözcükleri bağdaşmıyor, çelişiyor. TBMM’de görüşülmekte olan yargı reformu “Berlin’de hâkimler var” anekdotunu anımsattı. Kısaca yenilenirse, devrin Prusya Kralı, atlı arabasıyla giderken, yol üstünde bir değirmen görür, değirmenin yıkılmasını buyurur. Değirmenci, “Berlin’de hâkimler var” diyerek itiraz eder, davasını Berlin’e taşır. Berlin’de yargıçlar değirmenciyi haklı bularak değirmenin yıkılmamasına karar verirler. Prusya Kralı, karara saygı göstererek yıkımdan vazgeçer. Günümüzde değirmen yoktur, ama yerinde olayı anımsatan değirmenci heykeli vardır. “Berlin’de hâkimler var” adalete, yargıya güvenin sembolik ifadesi olmuştur.  Olaylarda; hakkını, hukukunu koruyan vatandaş, kişisel kaygılardan beklentilerden uzak karar veren yargıç, yargının kararına saygı duyan kral vardır. Yargıç güvencesi yoktur ama olayda insana, yargı kararına saygı vardır. Hakkına, hukukuna sahip mücadeleci vatandaşlar, talimatla hareket etmeyen, yasaları bilen, doğal hukuku içselleştirmiş yargıçlar, karara saygı gösteren yöneticiler var olduğu sürece, yargıya güven için “reform” yapmaya gerek kalmaz.  Ülkemizde sorun oluştuğunda neden olarak genellikle yasa yetersizliği, yasal boşluk, kaynak azlığı, finansman gösterilir. Sorun yasal boşluktan, finansman yetersizliğinden değil, insan davranışından kaynaklanır. Kıt olan nitelikli insan kaynağıdır. Sürekli yinelenir “olaya doğru tanı konlamazsa sorun çözülemez”. Yargıya güvensizliği, yasal düzenleme ile gidermeye kalkışmak, belki bir süre toplumsal tepkiyi azaltarak beklenti yaratır ama sorunu çözemez. Sorun vatandaşa “Ankara’da yargıçlar var” güvenini sağlamakla çözülür.  Ülkede gerekli niteliklere sahip yargıçlar vardır. Ancak ülkemizde tersine ayıklanma, seleksiyon süreci yaşanmaktadır. Ayıklanma, iyiye, temizlemeye doğru değil, çoğu kez liyakatsizliğe, ehliyetsizliğe yönelik olmaktadır. Tersine ayıklanma süreci, her alanda olduğu gibi yargıda da yaşanmakta, nitelikli olanlar bir şekilde dışlanmakta, elenmektedir. Toplumsal yaşantımızda fizikteki “birleşik kaplar kanunu” geçerlidir. Baştaki kabın düzeyi, ülkenin, örgütün, kurumun genel düzeyini de belirler. Yargının düzeyini yükseltebilmek için ülkenin yönetim düzeyinin yükseltilmesi gerekir. Ülkemizde yaşananlar, mevcut Başkanlık sistemi ile yargı bağımsızlığının sağlanamayacağını göstermektedir. Yargı reformuna umut bağlamamakla beraber, bazı düzenlemelerin yararlı olacağı düşünülebilir. Örneğin yargı kararları dolayısıyla Hazine, haksızlığa uğrayanlara yüklü tazminatlar ödemektedir. Yargının hatalı kararları dolayısıyla ödenen tazminatların yükü vergi mükelleflerinin üzerinde kalmakta, hatalı karar veren yargıç değil vergi mükellefi cezalandırılmaktadır. Düzenleme ile ödenen tazminatlar dolayısıyla Hazine’nin kararı veren yargıçlara rücu etmesi, geri dönmesi sağlanırsa bu adaletsizlik giderilebilir. Yargıcın, pozitif hukuka, meri yasalara aykırı, keyfi sayılabilecek bir kararından zarar doğmakta, kusurlu karar ile doğan zarar arasında illiyet bağı bulunmaktadır. Bu durumda Hazine’nin ödediği tazminat nedeniyle yargıca geri dönmesi adalete uygundur. Yargıcın, kusurlu kararları dolayısıyla ödenen tazminatın sorumluluğunu yüklenmesi, keyfi kararlar alınmasını önleyebileceği gibi, yargıçların kararlarında daha titiz davranmalarına da yol açar. Yasal olarak yargıcın sorumluluk yüklenmesi daha iyi düzenlenebilir. Yargıcın kararları dolayısıyla sorumluluk yüklenmesi sorunu çözmez ama en azından hafifletir. Sorun ancak yargının vakarını, onurunu koruyarak, meri yasalara, pozitif hukuka gerektiğinde doğal hukuk kurallarına uygun karar vermesi ile çözülebilir. Sorunun kaynağında insan olduğu gözden kaçmamalı; vatandaş inanarak, gönülden “Türkiye’de yargıçlar var” diyebilmelidir. KISA... KISA l Volkswagen Marka Üretim Direktörü Andreas Tostmann, Türkiye’ye yatırım planının askıda kalmaya devam ettiğini ancak alternatif üretim yeri aramadıklarını belirtti. l Bosch Feuerback ve Schwierberdingen’deki otomobil parçası birimlerinden gelecek iki yılda 1600 kişiyi çıkarmayı planlıyor. l Uluslararası danışmanlık şirketi McKinsey & Co araştırmasına göre, dünya genelindeki bankaların yarısından fazlası bir ekonomik krize karşı dayanıksız durumdalar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle