17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 16 EKİM 2019 ÇARŞAMBA 9 Vakıf adreste yok15 Temmuz dayanışma kampanyasında toplanan paraların değerlendirileceği vakıf kayıp CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan dayanış ma kampanyası kapsamında 16 Ocak 2016 tarihi itibarıyla toplandığı açıkla nan 309 milyon TL’nin de ğerlendirileceği Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nın kayıt mahmut lıcalı lı adresinin boş olduğunu tespit etti. Söz konusu adreste yapılan görüşmelerde vakfın hiçbir zaman ilgili yerde bulun madığı da ortaya çıktı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdar oğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ar dından şehit yakınları ve gaziler için başlatılan dayanışma kampanyasında toplanan para konusunda araştırma ya pılması talimatı verdi. CHP Ankara Mil letvekili Emir’in yaptığı araştırmaya gö re kampanyanın devam edip etmediği nin belli olmadığı belirlendi. Kampan ya kapsamında toplanan paranın de ğerlendireceği vakıfla ilgili de ilginç so nuçlara ulaşıldı. Emir’in yaptığı araştır ma kapsamında dayanışma kampanya sıyla ilgili şu bilgilere ulaşıldı: l Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın başlattığı kampanyaya SMS ya da belirlenen banka hesapları üze rinden destek verildi. l Dönemin Aile ve Sosyal Politika lar Bakanı Fatma Betül Sayan, 27 Ocak 2017’de yaptığı açıklamada 20 Ocak 2016 itibarıyla kampanya kapsamında 309 milyon TL toplandığını açıkladı. l Kampanyanın ne zaman sona erdi ği ya da sona erip ermediği konusun da açıklanan resmi veri olmadığı görül dü. Bazı GSM şirketlerinde kampanyay CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla CHP, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından şehit yakınları ve gaziler için başlatılan dayanışma kampanyasında toplanan paraların peşine düştü. CHP’li Emir’in yaptığı araştırmaya göre vakıf hiçbir zaman resmi adreste bulunmadı. Yardım kampanyasının sona erip ermediği de belli değil. la ilgili verilerin hala güncel olduğu belirlendi. l 24 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan KHK’de merkezi Ankara’da olan Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı kuruluyor. Murat Emir l Vakfın kurulmasının üzerinden 1 yıl 6 ay 20 gün sonra 13 Temmuz 2019 tarihli Resmi Gazete’de ise mal varlığı 10 milyon TL olarak belirlenen Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nın tescil kararı yayımlandı. l Vakfın bir internet sitesi ve telefon numarası olmadığı belirlendi. l Söz konusu vakıfla ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden alınan vakıf senedinde verilen adreste herhangi bir vakıf olmadığı tespit edildi. l Söz konusu adreste yer alan işletmelerle yapılan görüşmelerde Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı adlı bir vakıfın hiçbir zaman ilgili adreste yer almadığı belirtildi. 299 milyon TL Oktay’a soruldu CHP’li Emir, vakıfın adresinde olmaması üzerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle konuyu Mec lis gündemine taşıdı. CHP’li Emir, kuruluşunun ilan edilmesinden sonra 1.5 yıldan fazla süre geçmesine karşın vakfın neden faaliyete başlamadığını sordu. 20 Ocak 2016 tarihi itibarıyla toplanan 309 milyon TL’nin ardından kampanyanın devam edip etmediğini öğrenmek isteyen Emir, “Toplandığı açıklanan 309 milyon TL’nin neden 10 milyon TL’si vakfın mal varlığı olarak belirlenmiştir; geriye kalan 299 milyon TL’nin akibeti ne olmuştur” sorusunu da yöneltti. ‘Vakfın adresi niye yok?’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dünkü grup konuşmasında “15 Temmuz şehitlerimiz için paralar toplandı. 309 milyon lira. O dönemin parası ile 100 milyon dolar. Uzun süre ne oldu bu paralar diye sorduk. Sonunda Resmi Gazete’de bir açıklama yapıldı. ‘Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı kuruldu’ denildi. Yaklaşık 1.5 yıl sonra. Resmi Gazete 13 Temmuz 2019 tarihli. Şimdi vakfın ikametgâhına bakıyoruz: Adres yok, sadece Ankara deniyor. Arkadaşlarımız sormuşlar Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne, bir adres verilmiş. Verilen adrese gidildi, öyle bir vakıf yok orada. o iş hanında da böyle bir vakıf yok, Ulus’ta. Malı götürdüler herhalde. Bu vakfın adresi niye yok? Parayı yürüttüler ondan mı?” diye konuştu. l ANKARA Yargıda yeni FETÖ ihraçları Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Genel Kurulu, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile irtibatları nedeniyle daha önce tedbiren görevden uzaklaştırılan 6 hâkim ve savcıyı meslekten ihraç etti. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından yaklaşık 4 bin 500 hâkim ve savcıyı FETÖ gerekçesiyle ihraç eden HSK Genel Kurulu, dün buna ilişkin yeni bir karar açıkladı. Resmi Gazete’de yayımlanan 10 Ekim tarihli kararda, hâkimler Selver Öztürk Taşdelen, Adem Narçin, Zeynep Ergün, Atilla Öztürk ile Cumhuriyet savcıları Muhammet Ali Akkuş ve Celal Sünger’in meslekte kalmalarının uygun olmadığı ve meslekten çıkarılmalarına karar verildiği belirtildi. HSK’nin yaptığı değerlendirmenin, adli suç ya da disiplin suçu niteliğindeki somut bir eylemin soruşturması niteliğinde olmadığı kaydedilen kararın gerekçesinde, değerlendirmenin; hâkim ve savcıların MGK tarafından devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara “üyelik”, “mensubiyet”, “iltisak” veya “irtibat” şeklinde herhangi bir bağlantılarının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu ifade edildi. l ANKARA / Cumhuriyet 70’LERİN CHP’SİNE DAMGA VURAN İSİM: ALİ TOPUZ CHP’nin belleği ve kara kutusuydu Ali Topuz Dün gelen “Ali Topuz’u kaybettik” haberi son haftalarda beklenen bir şeydi. 8 Şubat günü Kıbrıs’ta geçirdiği beyin kanaması nedeniyle uzun süre yoğun bakımda kalmış, bilinci açılınca fizik tedavisine baş lanmıştı. Ziyaretçileriyle kısa cümlelerle de olsa konuşabilen Topuz, ikinci bir pıhtı atması sonucu yeniden yoğun bakıma alınmıştı. İkinci pıhmiyase tıdan sonra artık umutlar tüilknur kenmiş ve Topuz’a veda vaktinin yaklaştığı anlaşılmıştı. Ali Topuz, 87 yaşında olmasına rağmen yaşıtlarından hatta yaşça kendisinden küçük olanlardan daha dinç görünüyordu. Belleği, siyasi analizleri de öyle. Bu durum onun siyaset aşkıyla açıklanabilirdi ancak. Zira aktif görevde olsun ya da olmasın siyaset onun başlıca uğraşı, düşüncesi ve yaşama tutunma aracıydı. Siyasetin sadece milletvekili ya da parti yöneticisi olduğunda yapılabilecek bir iş olmadığını da kanıtlayan bir siyasetçiydi. Genç yaşında partiye kaydolan ve Üsküdar ilçe yöneticiliğinden başladığı siyasi kariyerine belediye meclis üyeliği, il yöneticiliği, il başkanlığı, milletvekilliği parti meclis üyeliği, MYK üyeliği, bakanlık, genel sekreterlik, grup başkanvekilliği görevlerini sığdırmış olan Topuz, onun siyaset arenasında tanınmasını sağlayan il başkanlığı görevine yıllar sonra yeniden dönüş yaparak partisinin verdiği her görevi “eyvallah” diyerek kabul etmiş bir siyasi kimlikti. Ecevit’ten yana tavır 1966 yılında göreve getirildiği İstanbul İl Başkanlığı’nda AP’nin kalesi olan İstanbul’da nasıl başarılı olunacağı konusuna kafa yormuş, o müthiş örgütçülüğüyle CHP’ye kapalı olan öteki mahallelerin kapılarını açacak kilidi bulmuştu. Genel Sekreter Ecevit’in öncülüğünde başlatılan “Ortanın Solu” akımının en büyük destekçilerinden biri olmuştu. Ecevit’in 12 Mart darbesinden sonra genel sekreterlikten istifa etmesinin ardından çok yakın olduğu CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye giderek Ecevit’in safında olduğunu açıkça söyleyen Ali Topuz, artık Ecevit’le beraber yol yürümeye başlamıştı. 1972 kurultayında Ecevit’in genel başkan seçilmesinde en büyük pay İstanbul il delegelerinindi. Eğer İstanbul İl Kongresini Topuz kazanmamış olsa belki Ecevit genel başkan olamayacaktı. İl Başkanı olan Topuz’un Ecevit efsanesine katkısı sadece 1972 kurultayında olmadı. 1973 seçimlerinde de millet 5 DÖNEM MECLİS’TEYDİ Oğlunun GELİŞİ bekleniyor Eski bakanlardan ve TBMM’de 6 dönem boyunca CHP sıralarında milletvekili olarak görev yapan Ali Topuz (87) beyin kanaması şikâyetiyle tedavi gördüğü hastanede önceki gece yaşamını yitirdi. İstanbul Yeşilköy Acıbadem Hastanesi’nde hayatını kaybeden Topuz, 8 Şubat’ta hastaneye kaldırılmıştı. Topuz’un cenaze törenine ilişkin ayrıntıların Kanada’da bulunan oğlu Ender Topuz’un Türkiye’ye gelmesinin ardın dan netleşeceği öğrenildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından paylaştığı taziye mesajında “Örnek siyaset ve devlet adamı kimliğiyle tanınan, ülkemize ve partimize önemli katkılar sunan eski bakanımız Ali Topuz’u kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyim. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve partimize başsağlığı dilerim” diye yazdı. l İç Politika 14 Ekim 1932’de Rize Çayeli’nde dünyaya gelen Topuz, İTÜ Mimarlık Fakültesi’ni bitirdi. Serbest mimarlık yapan To İstanbul İl Kongresini Topuz kazanmamış olsa belki Ecevit genel başkan olamayacaktı. puz, Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu üyesi, İstanbul Belediye Meclis lirlenmesinden tutun da, üniversitelerde ve üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı olarak fabrikalarda CHP’li gençlerin sağ ve Mark görev yaptı. Yurtiçi ve yurtdışında büyük sist örgütlerden önce harekete geçmenin inşaat projeleri uygulayan Topuz, Türki yollarını öğretmişti. ye İş Bankası Yönetim kurulu üyeliğinde de Topuz, CHP içinde özellikle 70’li yıl bulundu. Türkiye Kızılay Derneği, Türkiye lara damgasını vuran isimlerin başında Çocuk Esirgeme Kurumu ve Darülaceze geliyordu. 1973’te milletvekili olan To ye Yardım Derneği’nde yönetim görevleri puz, 70’lerdeki üç CHP hükümetinde de üstlenen Topuz, İstanbul Huzurevi ve çok bakan olarak görev yapmıştı. Parti için sayıda dernek ve kuruluşunun kurucula de her zaman tartışmaların odağında olan rı arasında yer aldı. 15, 16, 18, 20, 22. dö Topuz’un seveni kadar kızanı da olmuştur. nem İstanbul milletvekili olan Topuz, Liste yarışları nedeniyle onunla karşı karşıya İmar ve İskân Bakanlığı, Köyişleri ve gelenlerin bile hakkını teslim ettiği bir konu Kooperatifler Bakanlığı görevle var ki, o da Topuz’un partiye olan bağlılığı ve rini yürüttü. l İç Politika seçimlerde kendisine karşı olan grupları bile yanına çekerek partinin başarısı için kol kola çalışmayı başarmasıydı. vekili adaylığı nedeniyle istifa edinceye kadar il başkanı olarak İstanbul’da CHP’yi açık ara birinci parti yapmayı da başaran isimdi. Gençlik kolları üyelerini bizzat eğitimden geçiren, nüfus sayımında gözlemci üye yazdırarak hangi evlerin üzerinde çalışılması gerektiğinin be Güneş Otel olayı Köyişleri Bakanlığı sırasında Bafa Gölü’nün kamulaştırma kararıyla Egeli köylülerin gönlünü kazanan Topuz, AP’den kopan 11. milletvekilinin Güneş Otel’e kapatılarak CHP ile ortak hükümet kurulmasını sağlamalarında başrol oynayan isimdi. Güneş Motel’de sakladığı 11 milletvekillinin koruma görevlerini de o gün İstanbul İl Gençlik Kolları üyesi gençlere vermişti. Topuz’un bir diğer başarısı da tüzük konularına olan hâkimiyetiydi. Tüzüğün açıklarını iyi bilir, ondan gerektiğinde yararlanır gerektiğinde de itiraz yolunu çok iyi kullanırdı. O nedenle anılarını yazdığı kitabını haberleştirdiğimizde “Tüzüklerin Efendisi” deyimini kullanmış, “Seni hınzır yine çaktırmadan çakmışsın” diye şakalaşmıştık. Ali Topuz, 90’larda yeniden kurulan CHP’nin genel sekreteri, CHPSHP birleşmesinden sonra da partinin grup başkanvekili olarak parlamentoda nasıl etkin muhalefet yapılacağını ders verir gibi göstermişti. Her Karadenizli gibi espriliydi Siyasi mücadelede agresif görünüm arz etse de her Karadenizli gibi esprili bir insandı. Üsküdar’da bir ilçe kongresinde eski İlçe Başkanı Ali Cihat Işık’ın “Ya Ali Abi senden kurtuluş yok mu? Sen ne zaman emekli olacaksın. Bir an önce siyasete veda et de bizim önümüz açılsın” dediğinde, “Ali Cihat çok beklersin. Emekli olmaya hiç niyetim yok. Ayrıca arkadan benim adımı taşıyan torunum geliyor. Havada bulut, sen bunu unut” demiş, salonu kahkahaya boğmuştu. 1990’lı yılların sonunda Büyükada’da bir ev yaptıran Topuz, artık adalı olmuştu. Evi yeni yaptırdığı yıl, misafir olarak gittiğimiz bir evin balkonu çökünce belimizde dört kırıkla üç ayı hastanede geçirmiştik. Hastanede Mehmet Bölük’le ziyaretimize gelen Topuz, olayı dinleyince balkonun bilyelerinin ters bağlanmış olabileceğini söyleyip mühendisliğini konuşturmuştu. Gerçekten de yapılan incelemede Topuz’un dediği çıkmıştı. Bir süre sonra iyileşip Büyükada’ya gittiğimiz bir gün, iskelenin karşısında eski ilçe başkanının işlettiği kahvede tavla oynarken Ali Topuz, briç arkadaşlarını bulmak için kahveye geldi. Bizi görünce “Hah iyi ki geldin Miyase” deyince, “Niye sevindin Ali Abi, ben briç oynamayı bilmem” demiştim. Topuz, “Yok canım onun için değil. Benim ev bitti de, seni götüreyim bizim balkonlara bir çıkıver. Balkonların sağlam olup olmadığını seninle test edelim” deyince bizdeki jetonlar düştü ve kahkahayı patlattık. Ali Topuz, “Bir de Lazlara derler öğleden sonra kafası basmıyor diye. Espriyi ancak anladın gördün mü?” diye takılmıştı. Topuz kuşağının en önemli özelliğidir partiye olan bağlılıkları. Ama onun bağlılığı kendi kuşağında bile ender görülen bir bağlılıktı. CHP’nin tarihi yazılırken Ali Topuz ismi için uzun bir yer ayrılması gerekecek. Uğurlar olsun Ali Topuz. Tırramp’ın tvit’lerindeki! Başlık çok “tır”lı oldu, ama bu kadar tırlatmaya karşı umarım aykırı olmaz. Anlaşılan doktorlar, Amerikan Başkanı için, “Bundan sonra istediğini yesin içsin, ne derse desin” dedi. Bu açıklamaları ciddiye almak, insanı gülünç hale düşürür. Güne tvittır harekâtıyla başlıyor, devamında Allah ne verdiyse! Arkadaşın dili mi uzun saçları mı belli değil… Aslında saçları, sözlerinden daha derli toplu. Hiç değilse hangi yöne tarandığı belli. Taraktan başlamışken, “topla tası tarağı” demek de var, ama bakalım o süreç nasıl işleyecek! Yakında, “Sezar, ben, Napolyon toplandık, yeni bir karar aldık” diye başlarsa şaşırmamak gerekir. Zaten hazret sağ olsun, bizde şaşırma duygusu falan bırakmadı. Arada saat farkı olduğu için Amerika’da sabahın ne zaman olduğunu arkadaşın attığı tvit’lerden anlıyoruz. Türkiye saatiyle 14.00 sıralarında tvittır birlikleri alarma geçiyor, harekât başlıyor. Anlıyoruz ki, Amerika’da sabah oldu, uyan balığa gidelim! Arkadaş sol yanından kalktı mı, Fırat’ın solu tehlikede demektir; hemen Mao’yu oraya gönderiyor. Sağ yanından kalkarsa, Napolyon zaten hazır. En iyi anlaştığı kişi Napolyon olmalı. Ee ikisi de “parrra, parrra, parrra” demiyor mu? Alacağı paraya da ikide bir zam yapıyor… İşi gücü bu: Zam… Para… Zam… Para… HHH Böylesi durumlarda kara mizah iyi gelir. Zaten bir durumu kara mizah konusu haline getirmek kadar ciddi bir eleştiri yoktur ama arkadaşın tvit’lerinin iki boyutu var; üslup ve içerik… Üslup, yukarıda ciddiyetle vurgulamaya çalıştığımız gibi tamamen özgür. Bırakmış dilini, nereye uzanırsa. Ne söylediğin kadar, nasıl söylediğin de önemlidir. Bazen daha önemlidir. Diplomasi bu yüzden var. Biz bu tür, halka, muhataplara saygı duymadan edilmiş sözlerin de çok yabancısı değiliz, ama bu kadarı ancak daha büyük başkanda olur! “Hangi tarlada yetişiyor bunlar” diye bir söz vardır ya, işte bu cümle ile başlayıp devam etmek en iyi tarife gider. Ancak burada keselim, lafın tamamı en büyük başkana söylenir… Arkadaş yakın gelecekte, Türkçe öğrenmeye kalkarsa yandık; zira, bizim argo sözlüğümüz İngilizceye on basar. İster misiniz, yakında başlasın: “Yallah tazik, durum nazik!” Bundan iyi, “hemen çekil” mesajı mı olur? HHH Arkadaşın tvit’lerindeki içerik ise çağın gerçeklerinden bir demet. ABD başkanlarının başta Ortadoğu olmak üzere ülkesi dışındaki dünyaya nasıl baktığının en çıplak, hatta çırılçıplak ifadesi. Bundan herkesin alacağı dersler var. Türk’ü Kürt’e nasıl kırdırdığını, Rusya ile pazarlık yaparken öteki ülkeleri çim gibi gördüğünü çok güzel ifade ediyor. Terör örgütlerinin nasıl beslenip büyütüldüğü geliyor hemen insanın aklına, nedense! Sözcükler tvittır’ından çok rahat, “zaart” diye çıkıyor sanki! O sözleri neresinden uydurduğunu hiç merak etmiyorsunuz. “Edep yahuuu” desen kime? O edep etmiyorsa, muhataplarından biri edebe getirsin desen, kim? Son tvittır’lamalarından birinde, “Türkiye ile Kürtler 200 yıldır savaşıyor” demiş, devam etmiş: “Kürtleri koruma konusunda kim yardım etmek istiyorsa bana uyar, ister Rusya, ister Çin, ister Napolyon…” Dünyanın çivisi çıktı… Elinde çekiç, herkesi çivi gibi görüyor. Ne demeli? Madem herkes çivi, sen de çekiç… Al çak! Eski BM yargıcına AYM’den ret Anayasa Mahkemesi (AYM), eski Birleşmiş Milletler (BM) Uluslarası Ceza Mahkemesi Hâkimi Aydın Sefa Akay’ın görevinden kaynaklanan diplomatik dokunulmazlık güvencelerine riayet edilmeksizin FETÖ üyeliğinden tutuklandığı iddiasını kabul edilemez buldu. Açıklamada, “Uyruğu olduğu, temsilciliğini yaptığı devlet makamlarına karşı belirtilen muafiyet ve dokunulmazlıklar ileri sürülemeyeceğinden, soruşturma genel hükümlere göre yürütülecek ve bu soruşturmada tutuklama tedbirine genel yetkili yargı organı olarak sulh ceza hâkimliklerince karar verilebilecektir” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet Sarıkaya’nın cezası onandı İstinaf mahkemesi, FETÖ üyeliğinden 10 yıl hapse mahkum edilen eski savcı Ferhat Sarıkaya’ya verilen cezayı onadı. “Şemdinli Savcısı” olarak bilinen Sarıkaya, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası soruşturmada 1 Kasım 2018’de meslekten ihraç edilmiş, 28 Mart’ta Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle