21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 16 EKİM 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: HAKAN AKARSU HABER/YORUM Türkiye, yaptırımlarla nasıl mücadele etmeli? T ürkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde, PKKPYDYPG terör örgütüne karşı düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı’na başından beri itiraz eden ABD, Türkiye’ye yönelik ilk yaptırımları açıkladı. ABD’den önce, Fransa ve Almanya dahil, Çekya’dan Norveç’e, Hollanda’dan Finlandiya’ya dek bir dizi Avrupa ülkesi de Türkiye’ye yaptıkları silah satışını askıya almışlardı. İktisadi baskıları, daha da artan siyasi baskılar izleyecektir. Fakat ilişkileri gerseler bile, kopmasını göze alamazlar. Çünkü Türkiye ile güçlü bağları vardır. Türkiye’de yatırımları, çıkarları vardır. Türkiye’den beklentileri vardır. Türkiye’deki yaklaşık 5 milyon Suriyeli sığınmacının birini bile Avrupa’da görmek istemezler. Ayrıca, Türkiye’nin Batı’yla daha fazla gerilim yaşayarak, Rusya ile daha çok yakınlaşması da işlerine gelmez.   Peki, Türkiye ne yapmalı? Birlikte düşünelim. Birincisi, Türkiye emperyalist merkezler arasındaki rekabetten, çıkar çelişkilerinden faydalanmaya çalışmalıdır. İkincisi, Suriye’nin bağımsızlığı, bütünlüğü ve egemenliğini savunan, Rusya ve İran’la birlikte bunun garantörü olan bir devlet olarak, daha fazla zaman geçirmeden, Suriye devletiyle temas kurmalıdır. Kamu diplomasisi ne kadar işe yarar? Üçüncüsü, ABD ve Avrupa, Türkiye’ye karşı çok önyargılı olsa da, terör örgütlerinin propagandasından fazlasıyla etkilense de, Türkiye, geleneksel diplomasinin yanında kamu diplomasisi araçlarına da başvurmalıdır. Baştan belirtelim, bu hamle sonuç alıcı olmaz. Batı, Türkiye’ye gözünü, kulağını kapamıştır. Fakat yine de Türkiye, elinden geleni yapmalıdır. Dördüncüsü, hem ABD hem Rusya, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki askeri varlığına karşıdır. Her iki büyük güç de PKK – PYD – YPG terör örgütünü farklı yöntem ve araçlarla desteklemektedir. O nedenle Türkiye, terör örgütünün dünyadaki mali, siyasi, diplomatik, toplumsal, askeri desteklerini kesmeye odaklanmalıdır. Beşincisi, Türkiye, IŞİD terör örgütünün arkasındaki en büyük gücün ABD olduğunu dünyaya anlatmaya gayret etmelidir. Bizzat ABD Başkanı Donald Trump, başkanlık seçimleri öncesinde, Başkan Obama ve başkan adayı Clinton’ın, IŞİD terör örgütünü kurup yönlendirdiğini açıklamıştır. Çünkü ABD için IŞİD terör örgütü, Irak ve Suriye’ye yönelik müdahalelerinin gerekçesidir. Bölgeyi istikrarsızlaştırmanın önemli bir aracıdır. Bölge ülkelerinin yanında, Rusya ve Çin’e karşı kullanacağı işlevsel bir aparattır. Ayrıca ABD ve Avrupa, PKK – PYD – YPG terör örgütünü, diğer gerekçelerinin yanında, “IŞİD’le mücadele ettikleri gerekçesiyle” de desteklemektedir.   Altıncısı, Türkiye, Irak ve Suriye’nin bölünmesinden, işgal edilmesinden, istikrarsızlaşmasından en çok, El Kaide, IŞİD, PKK – PYD – YPG gibi terör örgütlerinin yararlandığını dikkate alarak, hem terör örgütlerine hem Batı emperyalizmine karşı bölge ülkeleri arasında işbirliğine öncülük etmelidir. Kısacası Türkiye, terörle mücadelede kapsamlı bir programı gündemine almalıdır. 16 EKİM 2019 SAYI: 34342 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:45 07:09 12:55 15:59 18:31 19:50 Ankara 05:29 06:52 12:39 15:45 18:16 19:34 İzmir 05:53 07:14 13:02 16:09 18:41 19:57 HDP’li Özkan için tahliye kararı Yargıtay, eski HDP Muş Milletvekili Yargıtay, 2017’den bu yana tutuklu olan eski Burcu Çelik Özkan hakkında “üye olmamakla birlikte, bilerek ve isteye HDP milletvekili Özkan’ın cezasını bozdu. rek terör örgütüne yardım ve yataklık derhal salıverilmesinin sağlanma ruşmada beraat etti. Mah etmek” suçundan verilen yedi yıl üç sı için yazı yazılmasına karar veril keme, aynı duruşmada aylık hapis kararını bozdu. miştir” denildi. Avukat Reyhan Yal “üye olmamakla birlik Yargıtay, dün Kocaeli 1 No’lu F Ti çındağ, Özkan’ın tahliye edilmesi te, terör örgütüne pi Cezaevi’nde beş yaşındaki kızıyla ni beklediklerini söyledi. Özkan 19 yardım ve yataklık kalan eski HDP milletvekili Özkan’ın Nisan 2017’de Muş’ta gözaltına alı etmek” suçundan tutukluluk kararını bozdu. 2017’den narak tutuklandı. Muş 1. Ağır Ce Özkan’a 7 yıl üç beri cezaevinde olan Özkan’ın tahli za Mahkemesi’nde “örgüt üyeliği” ve ay hapis cezasına yesine ilişkin kararda, “Sanığın baş “örgüt propagandası yapmaktan” yar hükmetti. l Ha ka suçtan tutuklu hükümlü değil ise gılanan Özkan 6 Ekim 2017’de ki du ber Merkezi ODATV KUMPASI DAVASI GÖRÜLDÜ ‘Siyasiler davayı kullandı’ Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) kumpaslarından OdaTV soruşturması ve davasında görev yapan 33 eski hâkim ve savcının “Görevi kötüye kullanma” ve “kişi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından yargılanmasına devam edildi. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde dün görülen davada savunma yapan eski hâkim Hikmet Şen, yöneltilen suçlamaların hâkimin takdir yetkisine ilişkin yargısal faaliyetler olduğunu ve yargılama konusu yapılamayacağını savundu. Şen, Hanefi Avcı hakkında verdikleri tutukluluk kararlarıyla ilgili şöyle konuştu: “Hanefi Avcı, OdaTV davasında 1 gün bile tutuklu kal mamıştır. 2013 yılında tahliyesine karar veren 3 hâkimden biriyim. Tahliyesine karar verdik, ama tahliye olamadı. Çünkü Devrimci Karargâh davasından tutukluydu. Bu dava sonuçları itibarıyla siyasi bir davadır. Siyasiler birbirleriyle tepişmelerinde bu davayı kullandı, ama biz davaya hukuki bir dava olarak baktık. Kimseye garezimiz, düşmanlığımız yoktu. Enis Berberoğlu milletvekiliyken tutuklandı. Selahattin Demirtaş ve pek çok HDP milletvekili tutuklu. AİHM’nin Demirtaş’la ilgili tahliye kararı var, ama tahliye edilmiyor. O hâkimler hakkında soruşturma başlatılmış mıdır?” l ANKARA/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AKADEMİSYENLERİ: Kürsüler sahipsiz değildir Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri, akademisyen Melike Belkıs Aydın’ın anabilim dalı başkanının olumlu raporuna karşın atamasının yenilenmemesine tepki gösterdi. Hukukçular yerine Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanının Hukuk Fakültesi’nde ders vermesine karşı akademisyenler “Kürsüler sahipsiz değil” dedi. Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde görevli 21 akademisyen ortak imzalı açıklama ile Dr. Melike Belkıs Aydın’ın atamasının yenilenmemesine tepki gösterdi. Akademisyenler, “Meslektaşlarımızın OHAL Kararnameleri ile meslekten çıkarılmalarıyla ziyadesiyle çoraklaşmış bu lunan Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi alanında, vahim bir gelişme daha yaşandı. Dr. Melike Belkıs Aydın, Anabilim Dalı Başkanının olumlu raporuna rağmen, ataması yenilenmeyerek akademi dışına itildi. Anabilim Dalı derslerini vermek üzere ise Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Mustafa Yıldırım görevlendirildi. Bu olaylar zinciri, kabul edilemez. Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi kürsüleri, hukuk fakültelerine fakülte niteliğini kazandıran dersleri verir. Bu alanda yetişmiş uzman öğretim elemanlarının görevine son verilmesi ve derslerin konuyla ilgili uzmanlığı bulunmayan kişiler tarafından verilmesi kaygı vericidir” dedi. l ANKARA [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Nişastanın bölünmesinden elde 1 2 edilen zamklı bir madde. 2/ Seçkin... 3 4 Kısa çizme. 3/ Kolu çevrilerek çalı 5 6 nan, sandık 7 biçiminde bir tür çalgı. 8 4/ Maksat... 9 İtalya’nın en uzun ırma 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ğı. 5/ Uzun bir zaman aralığı içinde belirli bir bölgede egemen olan atmosfer koşulları... İçine başka 1 2 3 4 GÜV ERSE İ ORUK ÜVE Z S ES E L DO P L AM İ NA T bir sıvı karıştırılmamış 5 O K A R İ N A O içki. 6/ Japon lirik 6 DE TONE İ P dramı... Vladimir Nabokov’un, filme de aktarılan ünlü romanı. 7/ Osmanlılarda yük 7 8 9 A F GE EM RANA EDAM FONOLOJ İ sek devlet görevlisi Erme nilere verilen ad... Tarla sınırı. 8/ Eskiden kökboya bit kisinden, bugün ise bireşim yoluyla elde edilen kırmızı boyarmadde. 9/ Kabartma bir figür oluşturacak biçimde yontulmuş değerli taş... Kahveci tepsisi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yunus balığı... Bir renk. 2/ Bir göz rengi... Avustralya’da yaşayan ve “keseli ayı” da denilen hayvan. 3/ Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya özgü bir tür içliköfte... Temeli taklide dayanan sözsüz oyun. 4/ Her tür mikrop tan arınmış olan. 5/ Büyük balıkların göğsüne yapışık olarak yaşayan küçük balıklara verilen ad. 6/ İskambil deki dört işaretten her birine verilen ad... Antalya’nın bir plaj bölgesi. 7/ Kaz Dağı’nın antik dönemlerdeki adı... Bir nota... Duman lekesi. 8/ Nikel elementinin simgesi... Metal topların küçük bir ahşap topun yakınına atılması ilkesine dayalı spor. 9/ Bir tür gevrek kurabiye. CEVAP VE DÜZELTME Değerli gazetenizin 18.08.2019 tarihli sayısında yazar Sayın Ahmet TAN’a ait “Adli Yıl Renklenirken” başlığı altında bir makale yayınlanmıştır. Bu yazıda, Katar Türkiye ilişkilerine ve iki ülke arasında 15.11.2017 tarihinde imzalanarak 16.08. 2019 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Katar Devleti ile Türkiye Arasında Hukuk ve Adli Eğitim Alanında Mutabakat Zaptı” konu edilirken, Katar Devleti ve Yöneticilerine yönelik tamamen gerçeğe aykırı ve alaycı bir tarzda, dayanaksız bir takım değerlendirmeler yapılmıştır. Gerçeğe aykırı ve yanlışlarla dolu bu makalesinde yazar, yönetimin Baba Emir’den Majesteleri Emir Tamim’e geçişini bir “darbe” olarak adlandırmıştır. Yazarın gerçeğe aykırı bu ifadelerinin aksine, bu bir darbe değil “feragattir” ve Ortadoğu bölgesinde bir ilkin yaşanmasına neden olan bu feragat, yazarın makalesinde ima etmeye çalıştığı gibi rastgele veya zoraki yapılmamıştır. Aksine bu feragat iyi düşünülerek yapılmış olup, Baba Emir, gençleri güçlendirme ve destekleme stratejik vizyonuyla hareket ederek bu feragati gerçekleştirmiştir. Yazarın böylesine gerçeğe aykırı bir yazı yazmadan önce, Katar’ın tarihine bir göz atması iyi olurdu. Belki de demokrasiyi teorik olarak kitap kapakları arasındaki çerçeveden daha geniş bir şekilde anlamamız gerekmektedir. Katar halkı, hükümetlerinden en çok memnun olan halklardandır. Bu durum, Katar Devteti’ne haksız ve zalim ambargonun ilan edilmesinden sonra halkın bağlılığı ve birliğiyle net bir şekilde ortaya konulmuştur. Ayrıca, ülkelerin yönetim sistemleri, tarihsel mirasları ile kültürel ve sosyal özellikleriyle orantılıdır. “Katar Devleti ile Türkiye arasında Hukuk ve Adli Eğitim Alanında Mutabakat Zaptı” konusuna gelince, aslında iki ülke arasında sürekli gelişen ilişkiler ve Katar’da bulunan Türk topluluğu ile Türkiye Cumhuriyeti’ne yatırım, tedavi, eğitim ve turizm amaçlı gelen Katarlı vatandaşların varlığı gereği, atılması lazım gelen bir adım olup, bunun yanı sıra birçok ortak yatırım ve projelerin varlığı da bireylerin ve yatırımların varlığını düzenleyen yasaların ve kontrol mekanizmalarının varlığını gerektirmektedir. Aslında bu gibi anlaşmalar vatandaşın memnuniyet kaynağı olması gerekir. Çünkü onların hak ve menfaatlerini yasal bir çerçeve dahilinde koruyacaktır. Özellikle de bu mutabakat zaptını hedef almak, gerçek dışı beyanlarda ve imalarda bulunmak; ayıp, mantıksız, şaşırtıcı ve gerçekleri çarpıtmaya yöneliktir. Ayrıca uluslararası boyutlu bu konuyu Türkiye’nin iç politikasıyla irtibatlandırmak da doğru değildir. Kaldı ki, bu Mutabakat Zaptı iki ülke arasında 15.11.2017 yılında imzalanmıştır. Ancak idari ve hukuki onay süreci her iki ülkede doğal olarak belli bir zaman almaktadır. Bu süreç tamamlanınca da yürürlüğe girişi ilan edilmiştir. Doğrusu böyle normal bir prosedürle ilgili şüpheleri arttırmaya çalışmak yadırgayıcıdır. Yanıltıcı bilgiler içeren bazı makaleler, bulanık sularda avlanmayı ve Katar Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki seçkin ilişkiye zarar vermeyi amaçlamaktadır. Bu gibi makalelerde yer alan iddialar her ne kadar cevap vermeyi hak etmese de, okuyuculara saygımızdan ve onlara karşı sorumluluk hissinden hareketle görevimiz bu tür yanlışlıkları düzeltip cevap vermektir. KATAR BÜYÜKELÇİLİĞİ Boğaziçi öğrencilerine ceza istendi SEYHAN AVŞAR Afrin’de düzenlenen Zeytin Dalı Harekâtı için lokma dağıtan öğrencilere karşı “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” yazılı pankart açtıkları için, “terör örgütü propagandası” yaptığı iddiasıyla 30 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin yargılandığı davada, duruşma savcısının celse arasında mütalaa verdiği belirtildi. Savcı mütalaasında öğrencilerin “terör örgütü propagandası” suçundan bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmasını istedi. İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada bazı tutuksuz sanık öğrenciler hazır bulunurken, çok sayıda öğrenci de duruşmayı izledi. Savcı celse arasında mütalaa verdiğini belirterek mütalaasını tekrar etti. Sanık avukatları ise mütalaaya ilişkin savunma yapmak için süre talep etti. Süre talebini kabul eden mahkeme heyeti duruşmayı 31 Ocak tarihine erteledi. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle