23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ dishab@cumhuriyet.com.tr Yaptırım kartı yenidenSuriye harekâtına karşı ‘gelgit’li politika izleyen Trump, Türkiye’ye baskıyı artırıyor 16 EKİM 2019 ÇARŞAMBA 7 TSK’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda Barış Pınarı Harekâtı’nı başlatması karşısında uluslararası tepkilerin tonu sertleşiyor. ABD Hazine Bakanlığı’nın, Başkan Donald Trump tarafından imzalandığını duyurduğu kararnameye göre, Milli Savunma ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıkları’nın yanı sıra, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez yaptırım listesine alındı. ABD Hazine Bakanlığı, yaptırımların gerekçesini “masum sivillerin tehlikeye atılması ve IŞİD’i yenilgiye uğratmaya yönelik mücadeleye zarar verilmesi” olarak açıkladı. Yaptırım uygulanan bakanlık ve yetkililerin ABD’deki mal varlıklarının dondurulduğu, ABD’lilerin de listedekilerle iş yapmasının yasaklandığı, bakanların ABD’ye giriş yapamayacakları belirtildi. ÇavuşoğluPompeo görüştü Bakanlık açıklamasında “Gerekli görülürse Türkiye hükümeti yetkililerine ve kurumlarına ilave yaptırımlar uygulamaya hazırız” ifadeleri kullanılırken listedeki kişilerle belirli işlemler içerisine girenlerin de yaptırıma tabi olabilecekleri kaydedildi. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Reuters’a yaptığı açıklamada, ateşkes sağlanmazsa yaptırımların artabileceğini söyledi. ABD Hazine Bakanı Steve Mnuchin daha önce, iki ülke arasında dolar üzerinden yapılan parasal işlemlerin durdurulabileceğini duyurmuştu ancak son yaptırımların bankacılık işlemlerini hedef almadığı görüldü. Yaptırımların açıklanmasının ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo ile telefon gö ABD Hazine Bakanlığı “sivillerin tehlikeye atılması ve IŞİD’i yenilgiye uğratmaya yönelik mücadeleye zarar verilmesi” gerekçesiyle Milli Savunma Bakanı Akar, İçişleri Bakanı Soylu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez’in “yaptırım listesi”ne alındığını açıkladı. Savunma Bakanı Akar, geçen haziran ayında NATO toplantısı çerçevesinde Brüksel’de ABD’li mevkidaşı Esper ile bir araya gelmişti. BM’den soruşturma talebi Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, “TSK destekli ÖSO gruplarının geçen hafta sonu M4 otoyolunda üç kişiyi öldürdüğüne, SDG bağlantılı Kürt siyasetçi Hevrin Halef’in öldürülmesine” yönelik iddialar konusunda Türkiye’den bağımsız, şeffaf ve tarafsız soruşturma talebinde bulundu. BM Sözcüsü Rupert Colville’nin, “olası savaş suçları” olarak tanımladığı olaylar nedeniyle Türkiye’nin sorumlu tutulabileceği yönündeki ifadeleri dikkat çekti. Öte yandan BM Güvenlik Konseyi’nin bugün Avrupalı ülkelerin talebiyle Türkiye’nin Suriye harekâtını görüşmek üzere toplanacağı duyuruldu. rüşmesi yaptığı bildirildi. İkili son olarak 9 Ekim’de görüşmüştü. Dünkü görüşmenin içeriği paylaşılmadı. Öte yandan, Pompeo yaptırımlar hakkında “Bu kararname altında daha fazla yaptırımların acısını yaşamamak için Türkiye Suriye’nin kuzeydoğusundaki tek taraflı saldırısına derhal son vermeli” şeklinde konuştu. Brunson krizinde de yaptırım gelmişti... Kararnamenin, Suriye’deki eylemlerinden dolayı kişiler, kurumlar ve Türk hükümetiyle işbirliği yapanlara karşı yaptırımları değerlendirme ve uygulama yetkisi tanıdığını kaydetti. ABD Başkanı Trump önceki gün Türkiye ile ticarette çelikte gümrük vergisinin yüzde 50’ye yükseltildiğini ve 100 milyar dolarlık ticaret anlaşması için yürütülen görüşmelerin de durduruldu ğunu duyurmuştu. ABD’li rahip Andrew Brunson’ın Türkiye’de tutukluluğu döneminde de çelikte gümrük vergisi yüzde 50’ye çıkarılmış, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptırım listesine alınmıştı. Brunson’ın serbest kalma süreciyle yaptırımlar kaldırılmıştı. Yaptırım kararının ardından, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın bu hafta IMF toplantıları için yapacağı ABD ziyaretini iptal ettiği iddiaları da gündeme yansıdı. ABD Savunma Bakanı Mark Esper de harekâtla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suçlamalarda bulundu. Twitter’dan paylaştığı mesajında, Türkiye’nin harekâtını “işgal” olarak nitelendiren Esper, “Türkiye’nin tek taraflı eylemi sorumsuzca. IŞİD’in potansiyel dirilişi, olası savaş suçları ve büyüyen insani kriz dahil sonuçlarının tüm sorumluğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aittir” ifadelerini kullandı. Pence geliyor Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in bugün Türkiye’ye geleceği ve yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşeceği açıklandı. ABD heyetinde Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin olacağı belirtildi. Açıklamada, “Pence, Erdoğan’a bir çözüm bulunana kadar Türkiye’ye yönelik yaptırımların kalacağını söyleyecek” denildi. Pence, Erdoğan ile Trump’ın telefon görüşmesinde Trump’ın ateşkes talebinde bulunduğu, Erdoğan’ın ise Türkiye’nin Kobani’ye operasyon düzenlemeyeceği güvencesini verdiğini aktardı. Pence, Trump’ın SDG’den Mazlum Kobani ile de telefonda görüştüğünü açıkladı. Londra’dan ‘hem destek, hem yasak’ Türkiye’ye silah satışını askıya alan ülkeler arasına İngiltere, İtalya ve İspanya da eklendi. Daha önce de Fransa, Almanya, Norveç, Finlandiya ve Hollanda satışı durdurmuş, Çek Cumhuriyeti’nin de bu yönde hazırlık yaptığı duyurulmuştu. The Times ve The Daily Telegraph’ta yer alan haberlerde ise İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace’ın Londra’daki NATO toplantısında Türkiye’nin harekâtına destek verdiği öne sürüldü. Buna göre Wallace, “Türkiye, İngiltere’de de terör örgütü sayılan PKK gibi gruplardan kaynaklanan bir tehdit altında. Türkiye’nin kendisini savunmak için bazen yapması gerekeni yapması zorunluluk” ifadelerini kullandı. Wallace’a gerek NATO gerekse de hükümet kanadından tepki geldiği iddia edildi. ‘Nükleer silahların tahliyesi gündemde’ Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyindeki askeri harekâtı, dünya basınının en önemli gündemlerinden biri olmayı sürdürüyor. New York Times gazetesi, iki ABD’li yetkiliye dayandırdığı haberinde, İncirlik Üssü’ndeki nükleer silahların tahliyesinin gündemde olduğunu iddia etti. Yetkililerin, İncirlik’teki 50 civarında nükleer silah için “Artık onlar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın rehinesi” dediğinin öne sürüldüğü haberde, olası bir tahliyenin Türkiye ile ABD arasındaki müttefiklik ilişkisinin “fiilen bitmesi” anlamına geleceği yorumu yapıldı. Görüşlerine yer verilen bir silahlanma uzmanı ise “Tarihte ilk defa karşılaştığımız bir durum var: ABD’nin nükleer silahlarının bulunduğu bir ülke ABD güçlerine hava topuyla atış yapıyor” şeklinde konuştu. Türkiye’nin operasyonda Suriye’nin kuzeyindeki ABD birliklerinin yakınlarını hedef aldığı iddia edilmişti. Erdoğan’dan WSJ’ye makale Öte yandan, ABD’nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesine harekâta ilişkin bir makale kaleme alan Erdoğan, uluslararası kamuoyuna “Türkiye’ye destek” çağrısında bulundu. Harekâtın amacını “terör örgütü PKK, onun Suriye kolu ve IŞİD ile mücadele” olarak tanımlayan Erdoğan, “Mülteci krizini çözmek için alternatif bir plan ortaya koymayan uluslararası toplum ya buna destek vermeli ya da mültecileri kabul etmeye başlamalı” ifadelerini kullandı. Münbiç kent merkezine Rusya destekli Suriye ordusunun girdiğini gösteren görüntüler kameralara yansıdı. TSK ve muhalif güçlerin de Münbiç’in dış kesimlerine ulaştığı savunuldu. Münbiç ateşinde iki şehit Barış Pınarı Harekâtı’nın yedinci gününde gözler Münbiç’tey bağlı kırsal Taşlıca Mahallesi’ne yapılan havan saldırısında 2 sivil yaşa ken Milli Savunma Bakanlığı (MSB) mını yitirdi, 12 kişi de yaralandı. YPG kontrolündeki kentten yapılan Ankara’nın terör örgütü olarak havan topu saldırısında Piyade Üs gördüğü YPG’nin ana unsurunu oluş teğmen Çelebi Bozbıyık ile Uzman turduğu Suriye Demokratik Güçle Onbaşı Mesut Çelik’in şehit olduğunu, yedi askerin ise yaralandığı Mesut Çelik ri (SDG) ile Şam yönetimi arasında anlaşma yapıldığının açıklanmasının nı duyurdu. Bakanlık, “Ateş açılan ardından önceki akşam Suriye ordu bölgedeki hedefler tespit edilerek sunun Münbiç’e girmeye başladığı anında karşılık verilmiş ve en az 15 haberleri gelmişti. Reuters’a konu teröristin etkisiz hale getirildiği de şan TSK destekli muhalif güçler dün ğerlendirilmiştir” açıklamasını yap Münbiç’e girenlerin “Suriye asker tı. MSB, Barış Pınarı Harekâtı kap leri değil çoğunluğunun Kürt güçle samında 611 PKK/YPG’li teröristin etkisiz hale getirildiğini açıklarken Çelebi Bozbıyık ri olduğu” savunarak “Münbiç’e ilerlemeyi sürdüreceğiz” denildi. Rus Hulusi Akar’ın da Irak Savunma Bakanı ya Savunma Bakanlığı ise Suriye ordusu Necah Hasan Ali ElŞamari ile telefon gö nun Münbiç’in tamamında kontrolü ele ge rüşmesi yaptığını duyurdu. çirdiğini açıkladı. Bakanlık Rus askeri poli İki sivil yaşamını yitirdi sinin Suriye’nin kuzeyinde hükümet güçleri ile Türk ordusunun kesişim hattında devri Öte yandan Suriye’nin Derbesiye bölge ye faaliyetleri yürüttüğünü, Rus ordusunun sinden YPG tarafından Mardin Kızıltepe’ye Münbiç’teki durum konusunda Türk ordu suyla işbirliği yaptığını kaydetti. Koalisyon gitti, Rusya kaldı ABD liderliğindeki koalisyondan ise askerlerinin Münbiç’ten çıktığı açıklaması geldi. Münbiç’te Fransız askerlerinin de bulunduğu haberleri gündeme yansımıştı. Öte yandan Newsweek dergisine konuşan ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) üst düzey bir yetkili, ABD ordusunun önceki gün Münbiç’ten acil çekilme başlattığını; böylece Rus ordusunun bölgede konuşlanmasına yardım edildiğini iddia etti. Emrin pazartesi günü geldiğini ve 24 saat içinde çekilmenin tamamlanması için çalıştıklarını belirten yetkili, “Uzun süredir bölgede olduğumuz için, Rus güçlere, daha önce güvenli olmayan bölgelere hızlıca giriş yapmaları konusunda yardımcı olduk. Bu, aslında bir ‘devirteslim’. Ayrılırken olabildiğince hızlı olmak için taşınacak her şeyimizi alıp, taşınamayan hassas malzemeleri yok ettik” dedi. Suriye’de ateş sönmezken siviller güvenli bölgelere ulaşma çabasında. ‘YPG’LİLER SİVİLLERİN ARASINA KARIŞIYOR’ Milli Savunma Bakanlığı dün “Barış Pınarı Harekâtı’nda etkisiz hale getirilen toplam PKK/PYDYPG’li terörist sayısı 595 oldu” açıklaması yaptı. Terör örgütü PKK’nin Suriye kolu YPG’ye karşı 9 Ekim’de başlatılan harekâtın yedinci gününde operasyonlar Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinin karşısında bulunan Tel Abyad’ın batısında yer alan kırsal kesimlerde yoğunlaştı. Güvenlik kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Tel Abyad ve Resulayn’ın kontrol altına alındığı harekâtta YPG/PKK’li teröristlerin bölgeden kaçabilmek için silahlarını bırakıp sivillerin arasına karıştıkları belirtildi. YPG’lilerin uluslararası kamuoyunu yanıltmak için TSK’nin envanterindekilere benzer nitelikteki bazı silahlarla sivillere yönelik saldırılar düzenlediği de tespit edildi. Bu arada uluslararası kuruluşların raporlarında da yer alan çocukların örgüt tarafından silah altına alındığı, teslim olan teröristlerin ifadelerinde de yer aldı. lANKARA / Cumhuriyet KIZILAY’DAN TEL ABYAD’A YARDIM Türk Kızılayı, Barış Pınarı Harekâtı kapsamında kontrolün sağlandığı Tel Abyad’da, Suriyelilere yardım malzemesi götürdü. ‘ŞamAnkara diyalogda’ Suriye’de gerilimin azaltılması hedefiyle sürdürülen Astana sürecinin garantörlerinden Rusya’dan Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’na dair “kabul edilemez” çıkışı geldi. Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandar Lavrentyev’in gazetecilere verdiği demeçte, AnkaraŞam hattında diyaloğun bakanlıklar üzerinden yürütüldüğü yönündeki sözleri de dikkat çekti. “Türk askeri Suriye toprağına 5 ile 10 kilometre arasında girebilir” diyen Lavrentyev, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, harekât tamamlandıktan sonra askerleri Suriye’nin kuzeyinden çekme niyetinde olduğunu söylediğini belirtti. Lavrentyev gazetecilerin, “Rusya’nın, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’na gerçekten onay verip vermediği sorusuna “Hayır. Biz Türkiye’ye her zaman itidalli davranma çağrısı yaptık. Suriye topraklarında herhangi bir askeri operasyon düzenlenmesinin ise her daim kabul edilemez olduğunu düşündük. TürkiyeSuriye sınırında güvenlik, sınır boyunca hükümet güçlerinin yerleştirilmesi ile sağlanmalıdır” yanıtı verdi. “Silahlı muhalifler şöyle dursun, Türk askerlerin dahi (Suriye’ye) girmesine hiçbir zaman destek vermedik” dedi. Moskova ile Ankara arasında da söz konusu operasyona ilişkin herhangi bir uzlaşı sağlanmadığını, operasyonun, Suriye’nin kuzeyindeki ‘mezhepsel dengeyi altüst edebileceğini belirtti. Rus temsilci, “Kürt güçlerini, Şam ile diyalog kurmaya itenin de Türkiye’nin harekâtı olduğunu”, Moskova’nın bu görüşmelerde arabulucu olduğunu dile getirdi. Türkiye ile Suriye’nin savunma bakanlıkları, istihbarat servisleri ve dışişleri bakanlıkları üstünden gerçek zamanlı diyalog halinde olduklarını söyleyen Lavrentyev, Türk ve Suriye ordularının sahada doğrudan karşı karşıya gelme ve çatışma içerisine girme ihtimallerine ilişkin olarak ise “Bunun kimsenin menfaatına olmadığı gibi kabul edilemez bir şey de olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla böyle bir şeyin gerçekleşmesine elbette izin vermeyeceğiz” dedi. İran’da muhalif sesler artıyor Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde başlattığı askeri harekât, İran Meclisi’nde tartışmalara neden oldu. Independent Türkçe’nin haberine göre, Kum milletvekili Ahmed Amirabadi Farahani tarafından okunan, İran Meclisi’nden 154 milletvekilinin imza attığı açıklamada “İnsan haklarından dem vuran devletlerin Suriye Kürtlerine karşı uygulanan zulüm karşısında susmaları tarihte unutulmayacak” denildi. Türkiye’ye düzenleyeceği ziyareti Barış Pınarı Harekâtı’na tepki olarak iptal eden İran Meclis Başkanı Ali Laricani ise “Suriye ve Yemen’deki savaştan önce siyasi diyalog önerisinde bulunmuştuk, ama bazı ülkeler savaşta ısrar ederek askeri yöntemlere başvurmayı seçti. Suriye’deki sorun askeri yollarla çözülemeyecek” açıklamasını yaptı. Açıklama nedeniyle Azeri bölgesi vekilleriyle Kürt vekiller arasında tartışma yaşandığı bildirildi. ‘Durdurun’ cephesine Pekin de katıldı Türkiye’nin operasyonuna karşı temkinli bir tutum alan Çin’den dün “harekâtın durdurulması” çağrısı yükseldi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi Çin’in Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü günlük basın toplantısında sorular üzerine, “Türkiye’yi Suriye’nin kuzeydoğusunda giriştiği askeri operasyonu durdurmaya ve doğru yola geri dönmeye davet ettiklerini” belirtti. Putin’in, Körfez ilgisi Rusya ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında başta enerji olmak üzere çeşitli alanlarda 6 işbirliği anlaşması imzalandı. Kremlin’den yapılan açıklamaya göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in BAE’ye yaptığı ziyaret kapsamında imzalanan anlaşmalar arasında enerji piyasalarında ve nükleer enerjinin barışçıl kullanımında işbirliğine yönelik mutabakat zabıtları, Rus enerji şirketi Lukoil ile Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi arasında Gasha doğal gaz sahasına yönelik imtiyaz anlaşması yer alıyor. Putin’in dün Abu Dabi Veliaht Prensi ve BAE Genelkurmay Başkan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile bir araya geldi. Rus lider önceki gün Suudi Arabistan’ı ziyaret etmiş, iki ülke arasında OPEC işbirliği anlaşması da imzalamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle