21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 311 EKİM 2019 CUMA 270/1 6 0 330/2 0 0 240/1 5 0 260/1 6 0 260/1 3 0 250/1 1 0 230/7 0 240/1 3 0 320/1 9 0 320/1 8 0 270/1 3 0 270/1 9 0 160/1 0 0 330/2 3 0 190/1 4 0 110/8 0 210/1 1 0 300/1 3 0 280/1 9 0 230/1 4 0 150/1 2 0 230/2 1 0 Madenci meclisi: Alana kadar devam Haklarının ödeneceği sözünü alan işçiler: Daha önce de söz verildi, ama... MUHAMMED ÖZMEN Soma’da 5 yıldır tazminat haklarını alamayan maden işçilerinin eylemi 7. gününde. Aralarından temsilci seçerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile görüşen madenciler, “Haklarımızın ödeneceği sözünü aldık, ancak alana kadar eylemimiz sürecek” açıklamasında bulundu. Manisa’nın Soma ilçesinden 301 işçinin yaşamını yitirdiği facianın ardından gerekçe gösterilmeden işten çıkarılan madenciler, 5 yıldır tazminatları ödenmediği için Bağımsız Maden İşçileri Sendikası öncülüğünde Ankara’ya yürüme kararı aldı. Yürüyüşleri Manisa Valiliği tarafından engellenen işçiler, Kırkağaç ilçesi girişinde oturma eylemi başlattı. İşçiler, eylemlerinin 5. gününde aralarından 5 temsilci seçerek Ankara’ya gönderdi. Bağımsız Madenİş Sendikası’na üye işçiler Ankara’da AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Bekir Gezer ile sorunlarının çözümü hakkında görüştü. ‘Madenci meclisi’ karar verdi İşçiler Ankara’da yapılan görüşmeleri değerlendirmek için “madenci meclisi” kurdu. Bakanlık yetkilileri ile yapılan görüşmelerden olumlu izlenim edindiklerini belirten madenciler, “Bir kısım arkadaşımızın paralarının ödeneceğine ilişkin kapı aralandı. Türkiye Kömür İşletmeleri, ödemeler için hazırlıklara başlayacak. Hazırlıkları Enerji Bakanlığı denetleyecek” de di. Görüşmede haklarının 15 Ekim’de ödeneceği sözünü aldıklarını vurgulayan madenciler, işçi meclisinin aldığı kararla eylemlerini sürdüreceklerini duyurdu. İşçiler, “Daha önce de sözler verildi, ancak tutulmadı. Böyle bir tecrübemiz olduğu için eylemimizi bitirmeme kararı aldık. Tazminatlar ödenene kadar eylemi sürdüreceğiz” diye konuştu. Barış harekâtı için Fetih suresi Suriye Barış Pınarı Harekâtı çarşamba günü saat 16’da başladı. Keşke sorun Suriye devletiyle yapılacak diplomatik görüşmelerle barış yolunda çözüme bağlansaydı. Her olayda kendisine önemli bir pay ayırmak peşinde olan Diyanet İşleri Başkanlığı, Barış Pınarı Harekâtı’nın zaferle sonuçlanması için, perşembe günü sabah namazında yurt genelinde bütün camilerde Fetih suresi okunması ve dua edilmesi talimatı verdi. Dua edilmesi çok doğal ama barış harekâtı adlı bir askeri girişim için Fetih suresinin okunması tam anlamıyla bir skandal! HHH Fetih suresi müşriklere karşı bir savaşla ilgilidir. 16. ayet öyle der: “Ya onlarla çarpışırsınız, yahut onlar Müslüman olurlar.” Türk ordusu dinsizleri Müslümanlaştırmak için mi girdi Suriye’ye. 19, 20 ve 21. ayetlerde “ganimetler”den söz edilir. Türk ordusu ganimet toplamak, yağma için mi gitti Suriye’ye? Harekât karşıtları bu talimattan haberdar olmayacak mı? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. HHH “Arap İlkbaharları” konusunda çok yazı yazdım Hürriyet gazetesinde. Biraz anımsayalım: 1Doğu Bloku’nun dağıtılmasından sonra, dengesiz hareketler yapmaya başlayan Sırbistan, Ukrayna ve Gürcistan gibi ülkelerde renkli devrimler yaptırıldı. Devleti muazzama ve gizli servisler tarafından Sırbistan, Ukrayna ve Gürcistan’da hükümet darbeleri yaptırıldı. Bu yapılanlara “Renkli Devrimler” adı verildi. 2Bundan sonra sıra Arap Baharları’na geldi: Fas’ı atlayarak Cezayir, Tunus, Libya, Mısır ve Suriye hedefe alındı. Irak zaten cehennemin şubesi olmuştu. Amaç bu ülkelere demokrasi ve ılımlı (ılık) İslam getirmekti. Ne hikmetse, Suudi Arabistan ve Körfez Emirlikleri hesap dışı bırakılmıştı. HHH Arap ülkelerinin aydınları, yapılan darbelerle teokratik ve despotik rejimlerin yerine aynı türden rejimlerin geldiğini 90 100 yıldır çok iyi biliyorlar. Laiklik olmadan, din ve devlet ayrılmadan demokrasinin gelemeyeceğini çok iyi biliyorlar artık. Kafalarında 19231950 döneminin Türkiye Cumhuriyeti örneği var. Bu nedenle hiçbir gerçek ve bağımsız Arap aydını bu sözde baharları desteklemedi. HHH Despotlar devrildi ama yerlerine bu kez selefiİslamcı Müslüman Kardeşler (İhvanı Müslimin) yönetimleri geldi. Ancak evdeki hesap Suriye’de çarşıya uymadı. Halk, Esad rejimine karşı değildi. Bunun üzerine, küçük bir muhalif grup ayaklandırıldı; zehirli gazlar, toplu katliamlar iddiaları yayıldı. Sonunda ABD önderliğinde Suriye’ye müdahale edildi. Bunun üzerine İhvancı AKP rejimine gün doğdu. Rejim karşıtı İslamcı çeteler desteklendi. Çünkü araları Esad rejimiyle iyi iken, Suriye İhvancıları lehinde girişimde bulunmuşlar ama kabul görmeyince araları açılmış ve Esad’ın baş düşmanı olmuşlardı. HHH Sanki Osmanlı ordusu Belgrad’ın fethine gidiyor: Yandaş basın vecd içinde. İpe sapa gelmez şeyler yazıyorlar. Bir partinin genel başkanı Yahya Kemal’den fetih dizeleri okuyor. Asker üniformalı Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da pek yaman, “Ecdadımızın heybeti ma’rufı cihandır, fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandı!” diye haykırırken, o ecdadın Osmanlı İmparatorluğu’nu batırdığını unutuyor. Dilerim, ecdatlarının yaptığını bunlar ülkemize yapmazlar. Suriye çıkarması reklam spotu değil, can pazarı. Sonunda ekonomik iflas da var. Önemli olan silaha sarılmadan karşı tarafın gözünü korkutmak. Önüne gelen Türkiye’ye küftediyor. Atatürk hayattayken hiçbir devlet adamı ona ve Türkiye’ye kötü söz söyleyemedi. Mussolini densizlik edecek oldu, İnönü, “Söyleyin ona bana çizmemi çektirmesin” dedi. Herif ossaat pıstı. HHH Tezkere, “yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanı’nın belirleyeceği esaslara göre kullanılması”dan söz ediyor. Kimin bu Türkiye’de bulunacak “yabancı silahlı kuvvetler?” Cumhurbaşkanı buna tek başına karar verecekmiş! Böyle bir yetki Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal Paşa’ya bile verilmedi. HHH Gazetelerde gördüm: Dışişleri Bakanı asker üniforması giymiş, gözünde gözlük, başında bere. Ben de ortaokuldayken, askeri okulda okuyan bir arkadaşımın okul üniformasını giyip Mersin’de bisikletle dolaşmıştım! 185. sayımız bayinizde sizi bekliyor Nurettin Yıldız Kadınlara hakarete soruşturma yok Söylemleriyle kadınları hedef alan Sosyal Doku Derneği Kurucu Başkanı ve İlahiyatçı Nurettin Yıldız hakkında “kadını aşağılamak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu” şikâyetine savcılık, “kavuşturma yapılmasına yer olmadığı” kararını verdi. “6 yaşındaki çocuk evlenebilir”, “Dayak yiyen kadın şükretsin” gibi skandal ifadeler kullanan Yıldız, geçtiğimiz ay bir soruya, “Dinimiz açısından tek sorun kadının direksiyonun başında yanında mahremi yokken 90 km’den fazla araç kullanmasıdır” demişti. OdaTV’nin haberine göre Yıldız hakkında “kavuşturma yapılmasına yer olmadığı” şeklinde karar verildi. l Haber Merkezi SAHTE İÇKİ 5 ton metil alkol ele geçirildi İstanbul Bağcılar’da kolonya, deterjan ve havuz kimyasalları imalathanesi görünümlü bir işyerinde sahte içki üretildiği ihbarını alan polis ekipleri, belirlenen adrese operasyon düzenledi. Operasyonda piyasa değerinin yaklaşık 1 milyon lira olduğu değerlendirilen 5 ton metil alkol, alkol damıtma kazanı, 3 su tankı ve içki imalatında kullanılan malzemeler ele geçirildi. Gözaltına alınan Sergen K. (20) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l DHA Yalova’da deprem Marmara Denizi Yalova açıklarında 4.0 büyüklüğünde dün 19.52’de meydana gelen deprem kısa süreli endişe yarattı. Zeminden 10.66 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem, Yalova, Kocaeli ve İstanbul’dan da hissedildi. Bu depremin ardından yine merkez üssü Yalova açıkları olan saat 20.04’te 3.0 ve 20.09’da 3.2 büyüklüklerinde 2 deprem daha kaydedildi. Depremlerde herhangi bir can ve mal kaybı yaşanmadı. l DHA/İHA Kadirova’nın ölümü hakkında ilk kez konuştu Ünal’dan ‘psikolojisi bozuktu’ savunması AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, kendi evinde intihar ettiği iddia edilen Nadira Kadirova’nın (23) şüpheli ölümüyle ilgili “Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Şirin Ünal Meclis’te yaptığım çalışmalardan hoşnutsuz olan bazı çevreler, bu olayı fırsata çevirip beni ve ailemi yerin dibine soktular. Son iki üç aydır psikolojik durumunda bozulmayı fark edince ikinci elemanı aldık” dedi. Kadirova’nın ölümüyle ilgili, Ünal ilk kez olayın üzerinden 17 gün sonra konuştu. TBMM Genel Kurulu’nda yerinden söz alan Ünal, milletvekili dokunulmazlığını bir kenara bırakarak bildiklerini savcıya anlattığını ifade etti. Ünal, eşinin 20 yıldır MS has tası olduğunu ve yatalak olarak tedavisinin sürdüğünü, intihar eden Kadirova’nın da eşine bakan iki yardımcıdan birisi olduğunu söyledi. Ünal, “Son iki üç aydır psiNadira Kadirova kolojik durumunda bozulmayı fark edince ikinci elemanı aldık. Onu gönderemeden kendisini gönderdi. Olayın beşinci dakikasında polisimiz, ambulansımız ve itfaiyemiz geldi. Biz onlar gelinceye kadar küçük kızımla birlikte kendisini kilitleyip intihar ettiği odanın kapısını kırmaya çalıştık” dedi. Ünal, savcıya 15 dakika boyunca bildiklerini anlattığını belirterek “Bütün işlemler Emniyet ve savcılığın talimatları doğrultusunda devam etti” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Öğrencilerin çığlığı Çapa’da ‘acil tahliye’ talebi Ortak açıklama yayımlayan İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi öğrencileri, hayatlarının tehlikede olduğunu, depreme karşı risk barındıran binalarda eğitim aldıklarını belirterek acil tahliye için çağrıda bulundu. Öğrencilerin açıklamasında, “Bizlere bu güzel geleceği vaat eden fakültemiz ayakta durmakta zorlanmakta. 2013 deprem risk raporuna göre, incelenen 56 binanın 17’si çok yüksek riskli, 33’ü yüksek riskli, 2’si orta riskli bulunmuştur. Fakültemiz olası bir depremi daha kaldırabilecek kapasitede değildir” denildi. Öğrenciler, binaların acilen tahliye edilmesi gerektiğini ifade etti. Yaşanan depremin ardından İstanbul Valiliği, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin tahliye kararı verdiğini açıklamıştı. l Haber Merkezi işÇi YAŞAMINI YİTİRDİ Kaçak ocakta can pazarı ALİ AYAROĞLU Zonguldak Kilimli’ye bağlı Gelik beldesinde önceki akşam, özel maden şirketine ait kömür ocağında meydana gelen göçükte kalan işçi Erol Akçaoğlu (34) hayatını kaybetti. Maden kazalarını Cumhuriyet’e değerlendiren Hakan Yeşil, işsizliğin daha çok gençleri etkilediğini belirterek “Kaçak ocaklar kader olmamalı. Yılbaşından beri 9 arkadaşımız yaşamını yitirdi. Havza çok geniş olduğu için kaçak ocakların önüne geçilemiyor” dedi. Bir kaçak maden ocağı işçisi T.U. ise “Bir sürü ocağa başvuru yaptık, ama işe alınmadık. Çünkü alım güçleri yok. Yaşımız olmuş 40, 4 de çocuk var. Bu ekmek mecbur eve gelecek” dedi. l ZONGULDAK Yoksulluktan ve bel rs zl kten doğan b r b l m adamı: Faraday BATUHAN SARICAN Türkiye’de yeni teknolojinin kapısı Havyar: Lezzetli, sağlıklı ama pahalı! DOĞAN KUBAN Nobel Tıp Ödülü: Yaşamın en temel Kent yönetim sistemlerinde bilginin mekanizmasını keşfedenlere... önemi MÜFİT AKYOS Eski Mardin’den Leyla Gencer’e 2019 LASKER ÖDÜLÜ: Kanser ilacı ERHAN KARAESMEN Herceptin’i geliştiren 3 bilim adamına YAĞMUR KAN Işık kirliliği DURSUN KOÇER Atatürk’ün Avatarı TANOL TÜRKOĞLU Yeni bir bilim dalı: Optogenetik KADİRCAN KESKİNBORA Ten renginin evriminde folik asit ve D vitaminin rolü Kedi korkusu: Ailurofobi Her Cuma beyin besleme günü Günlük bilim portalımız ve abonelik: www.herkesebilimteknoloji.com’da Tel: 0216 449 99 42
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle