15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 7 OCAK 2019 PAZARTESİ TASARIM: EMİNE BİLGET yerel yönetimler Avcılar yenilenecekCHP Avcılar Belediyesi başkan aday adayı Prof. Dr. Murat Arslan, hedeflerini anlattı: Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde CHP’den Avcılar Belediyesi başkanı aday adayı olan Murat Arslan, değerleri halka devreden, şeffaf ve hesap veren bir anlayışla belediyeyi yöneteceğini söy ledi. Avcılar’da ulaşım ve park sorununun öncelik olduğunu anlatan Arslan, “Büyükşehir belediyesiyle işbirliği ile şehir merilayda kezine yakın yerlerde otokaya parklar inşa ederek bu durumun önüne geçeceğiz. Raylı sistemle de trafik sorununa çözüm arayacağız” dedi. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Murat Arslan şunları söyledi: l Belediyecilik anlayışınızı tarif eder misiniz? CHP’li bir belediyede aday olmanızın gerekçesi nedir? Bugüne kadar yaptığım bütün çalışmalarda bilimi ve planlı çalışmayı esas aldım. Elimdeki verileri değerlendirerek projeler ürettim ve hedeflediğim kitleye sunmaya çalıştım. Başarıyı getiren en önemli adım ise her zaman bir ekip ile beraber hareket etmek oldu. Belediye çalışmalarımda uygulayacağım yöntem, öncelikle mevcut durumun iyi analiz edilmesi, meslek örgütleriyle ve üniversitelerle birlikte planlanması ve hayata geçirilmesi şeklinde olacaktır. Akademisyen olarak geçen 26 yıllık eğitimci kimliğimle, Avcılar’da akademik bir yaklaşımla ve toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde yeniden planlanmasını sağlamak istiyorum. l Avcılar ilçesinin temel sorunu nedir? Sorunların tespiti ve çözümü noktasında nasıl bir çalışmanız var? Avcılar’da, çevre, eğitim, yetersiz altyapı, trafik, istihdam, yoksulluk gibi birçok sorun olmakla birlikte, deprem ve mülkiyet sorunları her zaman en başta gelmektedir. Avcılar’da 1999 yılı depreminde 38 bina yıkılmış, 500 civarında bina ağır ve orta derecede hasar görerek birçok vatandaş evsiz kalmıştır. Çözüm için önlemler ye 1 Nisan sabahında, partimizin aday göstermesi ve seçilmemiz halinde Avcılar’ı liyakat ve bilimin temel alındığı şeffaf ve hesap veren bir anlayışla yöneteceğiz. Avcılar’ı kazandığımız gibi İstanbul da uzun bir aradan sonra sosyal demokrat belediyeciliğe kavuşacak. niden masaya yatırılacak ve yapılara ilişkin mevcut raporlar incelenerek değerlendirme yapılacak. Meslek odaları, üniversiteler ve diğer uzmanların işbirliği ile durum tespiti yapılacak ve gerçekçi bir vizyon uygulamaya konulacak. Elde edilen veriler değerlendirilerek riskli binalardan başlamak üzere yenileme çalışmaları yapılacak. Alt ve üstyapısı hazırlanmış en az beş toplanma alanının oluşturulması, deprem sonrası yangın önlemlerinin alınması, halkın bilinçlen dirilmesi ve afet eylem planı gibi çalışmalarımız da olacak. Çevreci politikalar l Avcılarla ilgili hayaliniz nedir? Neleri hayata geçirmek istiyorsunuz? Kentlerin çevre açısından en kolay ve önemli faaliyeti öncelikle mevcut çevrenin korunmasıdır. Bu amaçla çevreci yaşam bilinci ve kent kültürü oluşturulması için yurtaşlara yönelik etkinlikler yapılacaktır. Avcılar kişi başına düşen yeşil alanlarda zayıf. Ancak göl ve deniz sahili ile Firuzköy, Yeşilkent ve Tahtakale mahalleleri gelişmeye açık alanlar. Bu alanların yeşillendirilmesi, içinde yürüyüş yollarının ve çocuk parkların yer aldığı orta büyüklükteki vadileri oluşturacağız. Avcılar’ın girişinde göl kıyısında yer alan bölgede, içinde büyük bir botanik bahçesi, dinlenme alanlarının, parkların yer aldığı, Avcılar halkının ve ilçeden geçen diğer yurttaşların uğradığı bir ‘Avcılarpark projesi’ kademeli olarak gerçekleştirilecek. Ulaşım ve otopark sorunu Avcılar’da gündelik yaşamı olumsuz etkilemekte. Büyükşehir belediyesiyle işbirliğiyle şehir merkezine yakın yerlerde otoparklar inşa ederek bu durumun önüne geçeceğiz. Raylı sistemle de trafik sorununa çözüm arayacağız. Firuzköy ve Yeşilkent’in içinde bulunduğu alan “Eğitim ve yaşam vadisi” olarak projelendirilecek. l İSTANBUL CHP: Adalar’da 500 sahte seçmen var CHP, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) yayımladığı seçmen listelerinde yaptığı incelemeler sonucunda İstanbul’un Adalar ilçesinde yaklaşık 500 hayali seçmen tespit etti. CHP’nin hazırladığı raporda Büyükada Nizam Mahallesi Albayrak Sokak’ta bulunan metruk bir binada 3 seçmen kaydı bulunurken, Çamlıbel Sokak’ta bulunan müstakil bir evin bahçe kapısında yer alan kapı numarasına kayıtlı 16 kişi gözüküyor. Raporda Heybeliada’da çıkan bir yangın sonucu tamamen yıkılmış bir evin adresine 3, Heybeliada Orhan ve Kılavuz isimli sokaklarda bulunan yıkılma tehlikesi altında ve boş durumdaki ahşap binalarda ise toplam 9 seçmen kaydı yer alıyor. Heybeliada’da 1977 yılından bu yana yaşayan 65 yaşındaki Nuri Dağdeviren de YSK’nın internet sitesi üzerinden seçmen listelerini kontrol edince 42 yıldır yaşadığı evde birbirinden farklı soyadlarına sahip 3 farklı kişinin kayıtlı olduğunu gördü. Yüzde 6 arttı CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, hayali seçmenlerle ilgili çalışmalarının en kısa sürede tamamlanacağını ve tüm itirazların eksiksiz yapılacağını söyledi. Kaftancıoğlu, “Seçmen listeleri askıya çıkar çıkmaz İstanbul’un tamamında incelemelere başladık. Seçim sonuçlarını değiştirebilecek oranda Adalar’a hayali seçmen kaydı yapıldığı görülüyor. 1 daireye 20 seçmenin kaydedildiği yerler var. Çok fazla şikayet alıyoruz” dedi. 2014 yerel seçimlerinde Adalar’da birinci parti olan CHP ile AKP’nin arasında 826 oy farkı olduğu anımsatıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Kadınlar, dışarıdan aday istemiyor Adalı Kadınlar Platformu, Kumkapı’da bir otelde bir araya gelerek Adalar’da dışarıdan gelecek bir adayı desteklemediklerini belirttiler. Adalı Kadınlar Platformu’ndan İlgin Çetinbaş “Adalar için proje üretmek çok zordur. Bu projeler tepeden inme gelecek kişilerin yapacağı işler değildir. Adalı olup, sorunlarını bilen, bürokrasiden anlayan ve proje üretebilen birine ihtiyacımız var. Biz Adada 2 bin 500 gönüllüden imza toplayarak Nurhan Çetinkaya’nın aday gösterilmesini istiyoruz” dedi. Etkinliğe davetli olarak katılan Çetinkaya da, “2 bin 500 imza ile beni aday adayı olarak gösteren Adalı kadınlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet MEB para içinAB fonu için çocuklar 50 kişilik sınıfa mahkum edildi Mamaklıları unuttu General Zeki Doğan Mahallesi’nde yaşayan halk, yetersiz sınıf kapasiteleri için çözüm bekliyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) plansızlığı Mamak halkı ile Suriyelileri karşı karşıya getirdi. Bölgedeki tek okul olan Kuvayi Milliye Ortaokulu’nun yetersizliği nedeniyle iki yıldır mücadele eden Mamaklılar, okula ek bina yapılmasını beklerken MEB’in Avrupa Birliği’nden (AB) para alarak Suriyeliler için yaptığı Göçmen Eğitim Merkezi ile karşılaştı. MEB’in tam gün eğitim kararının ardından Mamak’ta General Zeki Doğan Mahallesi’nde yaşayan çocuklar bölgedeki tek okul olan Kuvayi Milliye Ortaokulu’nun kalabalık sınıflarına mahkum edildi. Bine yakın çocuğun eğitim gördüğü okulda sadece 19 derslik olması sınıf mevcutlarını 50’nin üzerine çıkardı. Halkın ek bina talebi üzerine Mamak Belediye Meclisi, Kuvayi Milliye Ortaokulu’na ek bina yapılması için arazi tahsis etti. Okulun yanındaki halı saha alanı belediye meclisi kararıyla eğitim alanına dönüştürüldü. Bu gelişmenin ardından İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, araziye “AB Mali Destek” kapsamında “Göçmen Eğitim Merkezi” yapma kararı aldı. Mahalleli okulun genişletilmesini beklerken, okulun yanındaki arazide bulunan halı saha ve çocuk parkı kaldırıldı. Arazide bulunan onlarca ağaç kökünden sökülerek kamyonlara yüklendi, iş makineleri çalışmaya başladı. Ancak mahalleli, alana ek bina değil koruma altında bulunan Suriyeliler için planlanan 6 adet eğitim tesisinden birinin yapılacağını öğrendi. İmza toplandı Mamak Belediye Meclis Üyesi CHP’li Yusuf Sağlık, mahalle sakinleri ile beraber topladığı 300 imzayı belediyeye sunduğunu söyledi. Daha önce halı sa ha ve spor alanı olarak kullanılan araziden mahalleliler okul için vazgeçse de MEB’in kararıyla alanın Suriyelilere devredilmesine tepki büyüdü. ‘Mahalleliye söylemeyin’ Mahalle halkı göçmen merkezinin kendilerinden gizli yapılmaya çalışıldığını belirterek, yetkililerin proje arsasında çalışan işçilere “Mahalleli sorduğunda buraya göçmen merkezi yapılacağını söylemeyin. Okulu ek bina yapılacak deyin” dediğini anlattı. Proje alanına koyulan bilgi panosunda da projeye dair verilen bilgilerde yapılan binanın “Göçmen Eğitim Merkezi” olacağına ait herhangi bir bilgi yer almaması dikkat çekti. MEB İnşaat ve Daire Başkanlığı’nın ihale ile Aydın İnşaat firmasına verdiği projeyle ilgili halka yetkililer tarafından hiçbir net bilgi verilmedi. l ANKARA/Cumhuriyet Bakan Ersoy’a Kissebükü soruları VEFAT Yusuf Özkan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un, Bodrum Kissebükü Koyu’nun Adalıyalı bölgesindeki otel yatırımı için kendi şirketine 25 dönümlük ek tahsis yapması tepki çekti. CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Ersoy’un yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Ersoy, bakan olmasının ardından şirketi ETS’yi yasalar gereği devretse de, Adayalı’dan “ilgisini” çekmiyor. Bölgedeki 95 dönümlük alana Bodrum’daki 4. otelini yapmak isteyen şirket, sivil toplum kuruluşlarının eylemleri ve hu kuk mücadelesiyle karşılaşmıştı. Bunun için hazırlanan imar planları yargı kararıyla iptal edilmişti. Ersoy’un projeden vazgeçtiğini açıklamasını bekleyen Bodrumlular ise, bakanlığın yaptığı 25 dönümlük ek Hazine arazisi tahsisiyle şaşkına döndü. CHP’li Alban, verdiği önergede “Bakanlık koltuğunu kullanarak, şirketinizin yatırımlarını büyüttüğünüz konusunda öne sürülen iddialar hakkındaki görüşleriniz nelerdir” sorusuna yanıt istedi. Avukat Betül Sümer Cinmen de, 25 dönümlük ek tahsis alanı için hazırlanan 1/25 binlik planlara itiraz edeceklerini söyledi. l İZMİR Biricik hayat arkadaşım, MUSA YENİARAS'ı (Benim Kuntim ve Reçel'in sevgili babası) 7 Ocak 2019 Pazartesi günü Bostanlı/İzmir Beşikçioğlu Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından çok sevdiği Çiftlikköy/Çeşme kabristanından sonsuzluğa uğurlayacağız. AYŞE İKLİL VE REÇEL YENİARAS YENİARAS VE ÖZKAN AİLELERİ KK, RTE’yi bırak; Anayasa: 2 ihlal; İnsan soyumuz tam bir çorba Kılıçdaroğlu, RTE ile uğraşma lütfen: Cumhurbaşkanı İzmir’de CHP’ye saldırdı: Rüşvet, yolsuzluk, çöp vb. demekmiş. 70 yıldır bu ülkeyi, AKP’nin de dahil olduğu sağ partiler yönetiyor ve hepsinin başlıca görevi, yandaş şirketlerini ve geniş bir yandaş kitlesini besleyerek zenginleştirmek ve ülkeyi ekonomik krizlerle, rüşvet ve yolsuzluklarla diplere vurdurmak oldu. AKP, geçmişin sağ partilerinin kriz geleneğini sürdürdü, Türkiye’nin adam başına milli geliri 8 bin doların altına düştü. Zaten başka türlüsünü yapamazdı çünkü fıtratlarında, tarihsel kan damarlarında o var. Yandaş besleme ve siyasi faaliyetlerinin tümünü finanse etmek için de rüşvet ve yolsuzluk görülmemiş bir üst düzeye çıkarıldı. Kılıçdaroğlu RTE ile uğraşmayı bırakmalı. Asla yanıt vermesin. Bunu partinin belki daha alt kademelerinde görevliler yapar. Ülke her açıdan diplerde, ama CHP’ye saldırıyorsa Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu ve CHP’yi bu polemiğin içine çekip eritmeyi amaçlıyor. Kemal Bey, bu ülkenin sorunları mı bitti de tartışmaya zorbalık vb. gibi artık sıradanlaşmış konuları sokuyorsunuz? Bu söylem, sadece iktidara ve kamplaştırma politikasına hizmet ediyor. RTE ile polemikte artık kişisel nefret, kin ve sözle tatmin ön planda seyreder oldu.. Partinin, Genel Başkan’ın bile istediğini dile getiremeyeceği bir seçim söylemi, stratejisi yok mu.. Durdurun bu politikayı! Ana konulara yoğunlaşın; o kadar çalıştay, fikir cimnastiği yapıyorsunuz, raporlar yayımlıyorsunuz, bunları sahneye taşıyın. İki anayasa çiğneme olayı İktidar anayasanın emredici hükmüne rağmen görevinden istifa etmeden AKP belediye başkanlığına ve propagandasına soyunan Binali Bey ile ağır bir anayasa ihlali olayına neden olurken (yazmıştık), ikinci ağır ihlali de Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin görevlerini bir yıl daha uzatmakla işledi. YSK’de görev süresi dolan başkan ve 5 üyenin süreleri uzatıldı. Oysa, “Seçim yasalarında yapılan değişiklikler, 1 yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamaz” diyen anayasa çöpe.. İktidar YSK’nin icraatından o kadar memnun ki, orada kalmalarını sağlamak için anayasayı bile hiçe sayabiliyor. Şöyle bir anayasayı ihlal çetelesini hukukçular yayımlasın.. bir köşede tutalım. BİLİM: Biraz neandertal ve ‘denisovan’ız 2018’de bilim insan evriminde önemli bir bulguya ulaştı. Rusya’daki Denisova Vadisi’nde bir mağaradaki bazı buluntular 50 bin yıl öncesinde bir kadına aitti, aslında buluntu 2012’de elde edilmişti ama üzerinde çalışmalar yeni bitmişti; ilginç olan bu bulgu, bugün artık soyu tükenmiş iki arkaik insan grubu arasında şaşırtıcı bağlantıyı kanıtlıyordu. Kemikten elde edilen antik DNA’nın analizine göre (Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü), kadının annesi bir neandertal kadınıydı ve babası da, aynı mağarada 2011 yılında keşfedilen denisovan insanına aitti. Denisovan, hâlâ gizemini koruyan antik insan grubu olarak sınıflandırılır. DNA analizi, bu kadının toplam gen haritasının denisova ve neandertallerinkilerle kabaca eşit derecede eşleştiğini gösterdi (yarı babadan yarı anneden). Denisova’lılar, neandertaller ve biz modern insanlar (Homo sapiens), son buz çağında Avrupa ve Asya’da aynı zamanda bazen iç içe de yaşadıklarını biliyoruz. Homo sapiens olarak bizler de onların belki artık giderek azalan temsilcileriyle ilişkiye girdik, ortak çoğaldık ve bu iki arkaik insan türünün genleri bugün bizlerde, Asya ve Avrupa insanlarında bulunuyor. Sibirya’daki mağaralarda Homo sapiens’in de yaşadığına ilişkin kanıtlar var. Gen havuzumuzda neler var neler.. maydanozlu köfteler! BAŞSAĞLIĞI Simgesel Eylem Grubu’muz kurucularından “Değerli Arkadaşımız” NİLÜFER DÜNDAR’ı Allah’tan rahmet dileyerek sonsuzluğa uğurladık. “Simgesel Eylem Grubu” adına Meriç VELİDEDEOĞLU C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle