Katalog

4 7 OCAK 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: EMİNE BİLGET HABER CHP ile İYİ Parti arasında 31 Mart seçimlerinde yapılacak işbirliğinde il sayısı 20’ye çıktı Adıyaman’da SP’yi destekleyecekler MAHMUT LICALI CHP ve İYİ Parti arasındaki yapılacak işbirliğinde il sayısı Artvin ve Rize ile birlikte 20’ye yükselirken; iki parti Adıyaman’da da Saadet Partisi’ni destekleme kararı aldı. CHP ve İYİ Parti bir süredir il ve ilçeler için görüşmeleri sürdürüyordu. İki parti geçen hafta 18 ilde uzlaşıya varmıştı. Bu kapsamda İYİ Parti, CHP’nin mevcut 8 il belediyesinde; Bolu, Kırşehir, Sivas ve Erzincan’da CHP adayını destekleyecek; CHP ise Kırıkkale, Isparta, Düzce, Nevşehir, Afyonkarahi sar ve Osmaniye’de İYİ Parti adayını destekleyecekti. Edinilen bilgiye göre; iki parti arasında yapılan son görüşmede, iki parti arasındaki uzlaşıdaki il sayısı 18’den 20’ye yükseldi. İYİ Parti’nin Artvin ve Rize’de de CHP’nin adayını desteklemesinde uzlaşıldı. CHP ve İYİ Par ti arasındaki ittifaka son görüşmede ilk kez Saadet Partisi de katıldı. Buna göre; hem İYİ Parti hem CHP Adıyaman’da Saadet Partisi’nin adayını destekleyecek. Saadet Partisi, Adıyaman’da eski AKP milletvekili Ahmet Faruk Ünsal’ı aday ilan etmişti. l ANKARA CHP, kampanya döneminde sosyal medyayı 81 ilde kurulacak gruplar aracılığıyla kullanacak ‘Üzüm salkımı’modeli CHP, yerel seçimlere yönelik kampanya döneminde, Genel ması gerektiği belirtildi. Söz konusu iletişim yönteminin “üzüm Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun salkımı modeli” olduğu belirtilir kampanya boyunca dile getireceği ken, bu yöntemle bütün mesajla söylemlerin sosyal medyada etkin ve hızlı bir şekilde dolaşıma sokul mahmut lıcalı rın hızlı bir şekilde bütün illere ulaştırılacağı kaydedildi. ması için “üzüm salkımı modelini” n Demirbaş statüsünde ola kullanacak. 81 ilde kurulacak Whatsapp cak: Yönergede; resmi hesapların grupları üzerinden genel merkezden ge CHP’nin demirbaşı niteliğinde oldu len gönderi ve içerikler hızlı bir şekilde ğu belirtilerek, “Gerek sosyal medya sosyal medya alanlarına taşınacak. hesapları, gerekse internet sitesi, ku CHP Basınla İlişkiler ve Kurumsal İle rumsal eposta hesabı gibi dijital var tişim Genel Başkan Yardımcısı Tuncay lıklarımızın demirbaş statüsünde ka Özkan tarafından hazırlanan ve bütün yıt altında tutulması ve yönetim deği il ve ilçe başkanlıklarına gönderilen yö şikliği halinde diğer demirbaşlar gibi nergede, CHP’nin yerel seçimlerde ba devredilmesi gerekmektedir” denildi. şarılı olabilmesi için güçlü bir med n Uygun cümleler: Yönerge ya ve sosyal medya ağına ihtiyacı oldu de, kurumsal hesapların örgüt adı ğu belirtildi. CHP’nin ve Genel Başkan na paylaşım yapılan hesaplar olma Kılıçdaroğlu’nun resmi sosyal medya sı nedeniyle paylaşımların örgüt adı hesaplarından yapılan gönderilerin et na kurulan cümleler ve örgüt adına kin ve hızlı bir şekilde paylaşılması ge kullanılan görsellerle yapılması ge rektiği ifade edildi. Hazırlanan yönerge rektiği belirtildi. Buna göre bir ziya de öne çıkan öneri ve talimatlar şöyle: ret gerçekleştirildiğinde “ziyaret et n 81 ilde Whatsapp grubu: What tim” ifadesi yerine “İlçe yönetimimiz sapp gruplarının her ildeki CHP bili ziyaret etti” ifadesinin kullanılması şim sorumlusu ve medya sorumlusu gerektiği kaydedildi. Yönergede; sos nun koordinasyonunda kurulacağı be yal medya hesaplarının yönetimine lirtildi. Whatsapp gruplarında ana kade ilişkin teknik bilgiler yer alırken, gü me, gençlik ve kadın olmak üzere il baş venlikle ilgili de talimatlara yer veril kanları ve ilçe başkanlarının yer alacağı di. Buna göre, her bir sosyal medya kaydedildi. Her ilde 10 Ocak 2019 tari ve eposta adresinde ayrı şifre kulla hine kadar Whatsapp gruplarının kurul nılması istendi. l ANKARA Vaftiz kutlamaları İmamoğlu’ndan birlik ziyaretleri LEYLA KILIÇ CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Hz. İsa’nın doğumu ve vaftiz edilişinin yıldönümünde kiliseleri ziyaret ederek birlik ve beraberlik çağrısı yaptı. Bakırköy Meryem Ana Dosairo Kilisesi, Samatya Surp Kevork Ermeni Kilisesi ve Yeşilköy Surp Stepanos Kilisesi’ni ziyaret eden Ekrem İmamoğlu’na Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ve belediye başkan aday adayları eşlik etti. Yeşilköy’de denizden haç çıkarma törenine katılan İmamoğlu, “İstanbul’un büyük zenginlikleri var. Hemşerilerimizin haç at ma törenine katıldık. İstanbul’un her anını yaşamak lazım” diye konuştu. Yeşilköy Surp Steposon Kilisesi’ne giden İmamoğlu, yol üzerinde İYİ Partililer ile bir süre sohbet etti. İmamoğlu,“Biz İstanbul ittifakı ile oy istiyoruz” ifadelerini kullandı. Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu da Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir kilise yapımına ruhsat vereceklerini söyledi. AKP’nin İstanbul adayı olan TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile yaptıkları telefon görüşmesine ilişkin bilgi veren İmamoğlu, “Meclis Başkanımız beni aradı, tebrik etti. İnşallah iyi, centilmen, saygılı ve İstanbul’un konuşulduğu bir seçim olması dileklerimi ilettim” dedi. l İSTANBUL Ankara 13. İdare Mahkemesi: Üniversitenin KHK ile kapatılması, öğrencinin memuriyetine engel değil Hukuksuz genelleme olmaz SİNAN TARTANOĞLU OHAL KHK’si ile kapatılan İzmir Üniversitesi’nden mezun olup, KPSS’yi kazanarak kamu kurumuna yerleşen öğrenci güvenlik soruşturmasına takıldı. Kapatılan üniversitede öğrenim gördüğü, üniversitenin zorunlu staj uygulaması ile gönderdiği şirketin de KHK ile kapatıldığı gerekçesiyle kazandığı göreve atanmadı. “Kapatılan okullardaki tüm öğrencilerin FETÖ sempatizanı olduğu sonucunun hukuksuz bir genelleme” olduğuna karar veren mahkeme, bunun devlet memuru olarak atamaya engel olmadığına hükmetti. Ankara 13. İdare Mahkemesi, 23 Temmuz 2016 tarihli OHAL KHK’si ile kapatılan 15 özel üniversitede okuyan ve mezun olan öğrenciler için emsal niteliğinde bir karar verdi. KHK ile kapatılan Özel İzmir Üniversitesi Hemşirelik Bölümü’nden mezun olan bir öğrenci 2017 yılında yapılan KPSS’yi kazanarak, Adalet Akademisi’nde hemşire kadrosuna yerleştirildi. Ancak yine OHAL KHK’siyle, devlet memuru olmanın koşulları arasına “güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” ilkesi eklenmişti. Genelleme yapılamaz Öğrenci hakkındaki güvenlik soruşturmasında; öğrencinin kapatılan üniversitede öğrenim gördüğü yine aynı üniversitinin “zorunlu staj” uygulaması kapsamında bir şirkete yönlendirildiği ancak bu şirketin de OHAL KHK’si ile kapatıldığı belirtildi. Öğrenci, bu gerekçelerle atamasının yapılmamasını mahkemeye taşıdı. Öğrencinin EKPSS sonuçlarına dayalı olarak yerleştirildiği Adalet Akademisi de sonrasında FETÖ gerekçesiyle kapatıldığı için öğrencinin dava açtığı taraf Adalet Bakanlığı oldu. Ankara 13. İdare Mahkemesi dosyaya ilişkin kararında, anayasanın, “suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” ve “Ceza sorumluluğu şahsidir” hükümlerini anımsattı. Mahkeme kararında, üniversitede kayıtlı öğrencilerin “başka hiçbir ek delil ya da bilgi ile desteklenmeksizin doğrudan FETÖ/PDY destekçisi, sempatizanı olduğu sonucuna ulaşılmasının hukuki temeli bulunmayan bir genelleme” olduğu belirtildi. Atama işleminin yapılmamasını iptal eden mahkeme, öğrencinin parasal haklarının da Aralık 2017 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesine hükmetti. l ANKARA Sarıkamış şehitleri dondurucu soğukta anıldı On binler yürüdü Enver Paşa komutasında, 104 yıl önce düzenlenen Sarıkamış Harekâtı sırasında donarak şehit düşen binlerce Mehmetçik, “Gençlik Şühedanın İzinde Yürüyor” sloganıyla Allahuekber Dağları’nda düzenlenen yürüyüşle anıldı. Kar yağışı altındaki yürüyüşe, Türkiye’nin birçok kentinden Kars’ın Sarıkamış ilçesine akın eden her yaştan yaklaşık 20 bin kişi katıldı. Genelkurmay Başkanlığı’nın kayıtlarına göre, 60 bin asker, şiddetli soğuk, açlık ve yetersiz giysiler nedeniyle şehit düştü. Erzurum’daki 9’uncu Kolordu Komutanlığı ile Sarıkamış’taki askeri birlik lerde görevli subayların Allahuekber Dağları’ndaki sessiz anma törenleri, Alaattin Karaca başkanlığındaki dönemin Dağcılık Federasyonu ile 2003 yılında Erzurum Kalkınma Vakfı Başkanı olan Necati Bölükbaşı ve Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez’in çabalarıyla kamuoyunca sahiplenildi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen, her yaştan yaklaşık 20 bin kişi, şehitleri anmak için Sarıkamış’ın Kızılçubuk köyünde buluştu. Yürüyüşe İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Baka nı Mustafa Varank, valiler, milletvekilleri, il ve ilçe belediye başkanları, bölge komutanları, askerler, izciler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Katılımcılara erzak ve Türk bayrağı dağıtıldı. Katılımcılar, dev bayrak ve Atatürk posterleri taşıyarak, ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganlarıyla yürüdü. Zorlu yürüyüşe katılanlar, 6.5 kilometrelik ‘Şehit Kurmay Albay Faruk Sungur Yolu’nu izleyerek, Yukarı Sarıkamış Mahallesi’ndeki tören alanında yürüyüşü sonlandırdı. l Haber Merkezi Sanatın meydan okuyuşu... Gülriz Sururi, hiçbir tören istemeden toprağa verildi. Aslında bu bir meydan okumadır. Alışılmış törenleri kabul etmemek, kendini doğanın kucağına emanet etmek, topluma verilen bir mesajdır. Kendisiyle son karşılaşmalarımızdan biri, sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü” sırasında olmuştu. Ondan sonra Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Park Otel’de yaptığı toplantısında görüştük. Her zaman bilinçli bir katılımcı oldu. Sanat dünyamız: müzisyenlerimiz, tiyatrocularımız, şairlerimiz, yazarlarımız, çizerlerimiz vb. her zaman toplumun işaret fenerleri olmuşlardır. Elbette eğlence dünyasını ve eğlendiricileri, bu sanat dünyamızın içinde görmüyoruz. Zaten onlar da toplum yerine iktidara hizmet etmenin nimetlerini görüyorlar. Bu bir yukardan bakış değil, insanı düşündüren, insanı geliştiren sanat ile, toplumu oyalayan “eğlencelikler” arasındaki farkı bilmektir. HHH Gülriz Sururi, tiyatronun içine doğmuş bir insanın, kaderini, toplumsal sorumluluğunun bilincinde olan bir sanatçıya dönüştürmesinin canlı örneğidir. Sevgili Zeynep Oral onu çok yönlü anlatan yazısında açıkladı. Toplum, Gülriz Sururi’yi de Engin Cezzar’ı da çok önemli oyunlarıyla tanıdı. Zeki Alasya ile Metin Akpınar’ın “Kabare tiyatrosu” da nitelikli bir kabare örneği olmuştu. Toplumsal hiciv o zaman da vardı. Süleyman Demirel kendi parodisine kahkahalarla gülmüş, sanatçıları kutlamıştı. “Olacak O Kadar” ile televizyonlarda Levent Kırca parodileri gülerken düşündüren skeçlerdir. Sevgili Müjdat Gezen değerli sanatçımız Savaş Dinçel ile başladığı bayrak nöbetini yıllardır sürdürüyor. Elbette sevgili Genco Erkal her oyunuyla uygarlığın önündeki engelleri toplumun önüne sermiş, sanatın toplumsal etkisini yıllar boyunca sürdürmüştür. Sanat dünyamız ülkemizin uygarlık yolunda sesini yükseltmekte, sürüklenmek istediğimiz din baskısına yaslanan “siyasal dinci iktidara” karşı çıkmaktadır. Oysa bu karşı çıkışı modern bilim çevrelerinden daha yoğun görmeliydik. HHH Hukukun böylesine iktidar bağımlısı kılınmasına “hukuk fakülteleri” açıkça karşı çıkmalıydı. Bu konuda Barolar büyük bir görev yapmaktadır. Gerek il baroları gerekse Barolar Birliği bu adaletsiz uygulamalara şiddetle karşı çıkmaktadırlar. Ama ya “hukuk fakülteleri”? Bu öğretim üyeleri ülkemizde olup bitenleri öğrencilerine nasıl anlatıyorlar, merak ediyorum. Aralarındaki görevlerine son verilen öğretim üyelerini nasıl içlerine sindiriyorlar? Üniversitelerin “sosyal bilim” bölümleri, “davranış bilimleri” fakülteleri, tıp fakülteleri, psikiyatri bölümleri ülkenin durumuna ilişkin bir yorum yapmıyorlar mı? Ülkedeki yaygınlaşan “kaygı bozukluğu”, artan “depresyon” dikkatlerini çekmiyor mu? Üniversite öğretim üyeleri, aralarında yıllardır çalışan meslektaşlarının uydurma suçlamalarla görevlerine son verilmesini nasıl karşılıyorlar? Doğrusu, bilim dünyamızdan beklediğimiz haklı tepkiyi göremiyoruz. Ya da ben göremiyorum. Ortaçağda Paris Üniversitesi’nin laik hocalarının krala karşı çıkışlarını ve bir yıl üniversite eğitimini durduklarını okumuş, hayretler içinde kalmıştım. (Bakınız; Jaques Le Goff Ortaçağda Entellektüeller İş Bankası Yayınları). Bir yıl üniversite Orleans kentine giderek eğitimine orada devam etmiş. Bilim dünyamızın bu gidişe karşı durması bilimin sorumluluğu gereğidir. HHH Bilime ve sanata sırtını çeviren bir siyasal iktidar devam eder mi? Eğer karşı çıkılmazsa evet, eder. Ama bilim ve sanat, uygar dünyanın bin yıllardan gelmiş kazanımlarıdır. Onlar karşı çıktığı zaman toplum da karşı çıkar. En güçlü görünen iktidarlar da çekilir gider. Geride elbette büyük bir hasar bırakırlar. Bu da onları başlarında tutan toplumların ödediği bedel olur. İşte yerel yönetim seçimleri. Bu gidişe büyük bir HAYIR demenin önümüzdeki dönemecidir. Bu gidişe HAYIR diyelim. Bunu başaralım. Bunu başaralım... Erdem’e para cezası CHP’nin tutuklu Parti Meclisi üyesi ve es ki İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a hakaret iddiasıyla hakkında açılan davada 18 bin TL para cezasına çarptırıldı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi, Albayrak’ın şikayeti üzerine açılan hakaret davasını karara bağladı. Mahkeme Erdem hakkında Albayrak’a hakaret ettiği gerekçesiyle 18 bin TL para cezası verdi. Karar tepki gösteren eski CHP milletvekili Barış Yarkadaş, “Eleştirme, sorgulama ve kamu adına soru sormanın bedeli ağırlaşıyor” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B