14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 31 OCAK 2019 PERŞEMBE 5 Daha ne yapacaktı?12 Eylül döneminde sıkıyönetim mahkemelerini izleyen Işık Kansu, Soyer’i yazdı O dönemde sıkıyönetim mahkemelerini ve soruşturmalarını izleyen bir gazeteci olarak Nurettin Soyer’i, mesleğinin ilkelerine sadık bir hukukçu olarak tanırız. CHP’nin İzmir Anakent Belediyesi başkan adayı Tunç Soyer için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bu ismi ülkücü kimliği taşıyan kimse kabul edemez” demiş. Nedenmiş o? Tunç Soyer’in babası 12 Eylül döneminde Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Başsavcısı Albay Nurettin Soyer, MHP’lilere dava açmış da, ondan... O dönemde sıkıyönetim mahkemelerini ve soruşturmalarını izleyen bir IŞIK gazeteci olarak Nurettin KANSU Soyer’i, mesleğinin ilkelerine sadık bir hukukçu olarak tanırız. Ne yapacaktı Nurettin Soyer? Dönemin askeri yönetimi ve MHP yanlısı Ankara Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun emir verdi, 12 Eylül 1980 sabahı MHP Genel Merkezi bir askeri birlik tarafından arandı. Bir Browning, bir Smith Wesson, bir Kırıkkale, bir 7.65, iki 6.35 çapında tabanca, 272 mermi, patlayıcı maddeler, tıbbi malzemeler ve peruklar bulundu. Buna ek; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesine kimlerin getirilip getirilmeyeceğini içeren, yargıç ve savcılarla ilgili olarak da “artıeksi” değerlendirmelerin yapıldığı belgeler ele geçirildi. Yani, bugün casusluk cemaatinin yaptığına benzer bir “paralel devlet” yapılanması saptandı. Nurettin Soyer, bu kanıtları görmezden mi gelecekti? 12 Eylül 1980’den hemen önce MHP Genel Merkezi’nden kimi bavulların kaçırılarak gömüldüğü belirlendi. Dönemin Ülkü Ocakları Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun yer göstermesiyle, Anıtkabir’in hemen karşısında, bugün Anıtpark olan yerde, 100 metrekarelik bir alan kazıldı; C4 patlayıcılar, silah iğneleri ve parçaları, değiştirilmiş namlular bulundu. Nurettin Soyer, bunların üzerini geri mi kapatacaktı? MHP’li Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak’ın öldürülmesi olayını aydınlatan yine Nurettin Soyer’di. Gün Sazak cinayetinden kuşkulanılarak gözaltına alınan taşeron sözde sol bir örgüte bağlı sanığın verdiği ifadede; bölgedeki bir arsayı betimlemesi gibi bir küçük ayrıntıdan yola çıkarak, gözaltındakinin katillerden biri olduğunu belirleyen de Nurettin Soyer’di. Ne yapacaktı, katilleri mi bıraktıracaktı? Yayıncı İlhan Erdost’un Mamak Askeri Cezaevi’nde ülkücü militan Kısmet Çağlar’ın da aralarında bulunduğu askerler tarafından dövülerek öldürülmesi soruşturmasını yürütenlerin Başsavcısı Nurettin Soyer’di. 1978’de Mamak’ta kahve tarayıp 5 kişiyi öldüren ülkücü İsa Armağan ile Mustafa Pehlivanoğlu’nu (idam edildi) soruşturanların da Başsavcısı Nurettin Soyer’di. 1979’da, gasp ettikleri taksinin şoförüne tecavüz edip, onu bir kümese tıktıktan sonra Piyangotepe’de taradıkları kahvede 7 kişiyi öldüren ülkücü Ali Bülent Orkan (idam edildi) ve arkadaşlarını soruşturanların Başsavcısı da Nurettin Soyer’di. Dürüst ve hukuka bağlı 12 Eylül döneminde gözaltına alınan Zeynel Abidin Ceylan’ın Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde işkence ile öldürülmesini soruşturan da Nurettin Soyer’di. 28 Mayıs 1980’de Ankara’da eylem yapan toplum polislerinin üstüne ateş emri veren Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun’u durduran da Nurettin Soyer’di. Sorarım size, bir hukukçu olarak daha ne yapsaydı Nurettin Soyer? İnanıyoruz ki, Tunç Soyer, görevini dürüstlükle, hukuka bağlı kalarak yerine getirmiş babası ile gurur duyuyordur... ‘Sen kendi hesabını ver’ CHP’li Muharrem İnce, partisinin İzmir Büyükşehir belediye başkan adayı Tunç Soyer’e yönelik Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eleştirisine tepki gösterdi. İnce “Kimse babasının, kardeşinin hesabını veremez. Suç varsa kişiye aittir. Madem öyle; sen kırk sene önce belediye başkanlığın dönemindeki yaptıklarının hesabını ver. İşine geldiğinde kardeş ayrı, parti ayrı diyorsun da, bizim belediye başkanına gelince aile aklına geliyor” ifadelerini kullandı. l DHA ‘Siyaset malzemesi olması acı verici’ İmamoğlu Soyer CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı Ekrem İmamoğlu ile bir araya gelen Tunç Soyer, gazetecilerin “Babanızın gündeme getirilmesini nasıl karşılıyorsunuz” sorusu üzerine şunları söyledi: “Türkiye’nin gündeminde bu yok. Türkiye’nin gündeminde yerel seçimler var. 40 yıl öncesinde kalmış karanlık dönemi bugünün siyasetine katmak çok acı verici. Siyaset malzemesi haline getirmeyi ben doğru bulmuyorum.” CHP ADAYLARI İmamoğlu VE SOYER İSTANBUL’DA BİR ARAYA GELDİ ‘Türkiye yerelden değişecek’ ilayda kaya CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, CHP İzmir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer İle Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat merkezinde bir araya geldi. İmamoğlu, Soyer’in ziyaretine ilişkin, “Sevindirici olan çok kıymetli tecrübeli arkadaşlarımızla yola çıkmamız. İzmir belediye başkanı olarak bana onur verdi. İşbirliğimiz hem fikirsel anlamda Türkiye’deki birçok kent için devam edecektir. Türkiye’nin lokomotifi olma açısından büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum”dedi. Tunç Soyer de “İmamoğlu gibi başarı hikâyesi arkasında olan birinin olması bizim için çok umut verici. Dualarım seninle eminim ki İstanbul’u değiştirip hak ettiği yere çıkaracaksın. Türkiye yerelden değişecek. Yereldeki başarıyı bizler ortaya koyacağız”diye konuştu. ‘Yıldırım doğruyu buldu’ Seçim çalışmaları kapsamında dün Başakşehir ve Esenyurt’ta yurttaşlarla bu luşan İmamoğlu, Başakşehir’deki sanayi merkezlerini gezerek bölgenin yönetici ve çalışanlarıyla sohbet etti. İmamoğlu, Binali Yıldırım’ın istifa edeceği yönündeki açıklamasını değerlendirerek, “Doğru yolu buldu, bence şimdiden vermesi lazım, anayasa maddesi netti” dedi. Eski CHP Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın kendisine randevu vermediği yönündeki açıklamasının sorulması üzerine İmamoğlu, “Murat Hazinedar benim arkadaşımdır. Konuşuruz, düzeltiriz” yanıtını verdi. l İSTANBUL Nurettin Soyer’in mesai arkadaşı eski Askeri Savcı Enis Tunga ‘Haktan, hukuktan ayrılmadı’ ALİCAN ULUDAĞ 12Eylül Darbesi döneminde Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı yapan, eski Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesi Enis Tunga, CHP’nin İzmir belediye başkan adayı Tunç Soyer’in hedefe konulan babası, eski Askeri Savcı Nurettin Soyer ile ilgili konuştu. “Soyer’in haktan, hukuktan ayrılmadığını” söyleyen Tunga, “Alparslan Türkeş’i beraber sorguladık. Saygıda kusur etmedi” dedi. 12 Eylül 1980 döneminde Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı yapan Nurettin Soyer’in o dönemdeki mesai arkadaşı, eski AYM üyesi Enis Tunga, Cumhuriyet’e konuştu. Bahçelievler katliamı davasının savcılığını yapan eski askeri savcı Tunga, “Nurettin Soyer, ilişkilerinde kibar, saygılı, hakka, hukuka uygun hareket ettiğinden kuşkumuz olmayan bir arkadaşımızdı” dedi. Soyer’in o dönem birçok iddianamenin altına “sorumluluğu paylaşmak” için imzasını attığını anlatan Tunga, “Bu kadar yakınında çalıştım. Aleyhinde kötü olabilecek bir şey bulamadım; art niyetli olmadıkça. Tunç’u da çok yakından tanırım. Pırıl pırıl bir isimdir. İzmir’e layık bir belediye başkanı olacağını düşünüyorum” dedi. ‘Kötü davranılmadı’ Savcıların soruşturmalarda polisin getirdiği donelere göre işlem yaptığı ‘EMNİYET SOYER’İ SEVMEZDİ’ 12Eylül döneminde tutuklanan ve işkence gören avukat İsmail Sami Çakmak da Nurettin Soyer’in o dönem hukuka aykırı davranmadığının altını çizdi. Nurettin Soyer’in emniyetin düşman ilan ettiği bir savcı olduğunu kaydeden Çakmak, “Mamak’ta gözaltındaydım. Tutuklanmak üzere beni getiren emniyetin namlı işkencecisi Hamdi Akdi, bana aynen ‘Nurettin denen i... güveniyorsunuz. Onun da suyu ısınıyor’ dedi. Emniyet, Soyer’i sevmezdi” diye konuştu. O dönem Adana Emniyet Müdürlüğü’nün kendisi hakkında yakalama kararı çıkardığını aktaran Çakmak, anısını şöyle anlattı: “Adana Emniyet Müdürü, bana kumpas kurmuş. Davasını takip ettiğim, me zarlıktan çıkardığım birini, ben öldürmüşüm gibi, beni arıyormuş. Türkiye dağıtımlı yazı göndermiş. Elime ulaştı bu yazı. Nurettin Soyer’e gittim. ‘Buyrun, beni tutuklayın, can güvenliğim yok, ya arabadan atacaklar, ya da kaçtı diye vuracaklar’ dedim. Nurettin Soyer, hemen Adana Emniyet Müdürü’nü aradı; “Topuğuna zarar gelirse ilk zarar görecek kişilerdensin” diye uyardı. Nurettin Soyer’e ısrar ettim, beni tutuklayın diye. Güldü. “Tutuklaması kolay da nasıl çıkartacağız” dedi. Soyer, derdimizi anlatabildiğimiz biriydi. O dönem Askeri Başsavcılığı altında bir sürü işkenceci hakkında dava açılmasını sağladı. Lanetlenecek bir davranışına tanık olmadım.” nı anlatan Tunga, “Nurettin Soyer dahil hiçbir savcı sanıklara kötü davranmadı. Türkeş’in sorgusuna Nurettin Soyer ile birlikte katıldık. Saygıda hiçbir kusur etmedi. Çayını, kahvesini eksik etmedik. Görevimizin bize verdiği üstünlük duygusuyla saygısızlık yapmadan sorgusunu gerçekleştirdik” görüşünü dile getirdi. Sosyal demokrat kökenli olmasına karşın görevi sırasında karşıt görüşlere saygısız davranmadığını ileri süren Tunga, “MHP davasında sorguladığımız kişiler sonradan kitap yazdı. Kitapta ‘bize ters davrandığını görmedik’ demişler. O dönem sağcılara göre solcu, solculara göre sağcıydık” ifadesini kullandı. l ANKARA Nurettin Soyer (Fotoğraf: SAİM TOKAÇOĞLU) Nedeni, Gülen’i mahkum etmesiİYİ PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÇIRAY’DAN SOYER’E DESTEK: İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Tunç Soyer’e, babası Nurettin Soyer üzerinden yöneltilen eleştirilere tepki gösterdi. İYİ Parti’nin CHP ile bazı il ve ilçelerde demokrasi için işbirliği kararı aldığını hatırlatan Çıray, “İzmir’de bu işbirliği kapsamının içindedir. Dolayısı ile CHP’ye bırakılan bu ilin belediye başkan adayı Tunç Soyer’i destekleyerek kararımızın arkasında duracağız. Bu bir İzmir milletvekili olarak benim parti görevim olduğu kadar siyasi ahlakımın gereğidir” dedi. Tunç Soyer’e babası üzerinden yöneltilen eleştirilere tepki gösteren Çıray, “Saldırıların gerçek nedeni merhum Nurettin Soyer’in Fethullah Gülen’i ilk mahkum eden yargıç olmasıdır. Soyer’e yapılan saldırılar arkasında FETÖ’cülerin intikam alma niyetleri vardır. Siyasiler bir defa daha FETÖ’cüler tarafından aldatılmaktadırlar. FETÖ’cü trollerin başlattığı bu kampanyaya alet olan siyasiler, bu örgüt tarafından kandırılanlar şimdi de cahiliye dönemi hukukundan medet mi umuyorlar? Kimse provokasyonlara gelmeyin. Bu ayıptır” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Devrimci 78’liler Federasyonu Başkanı Cumhur Yavuz: Yeni mağduriyet yaratma girişimi HAKAN DİRİK Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 12 Eylül’ü “ülkücülere karşı yapılmış gibi” gösterme gayretine karşı çıkan Devrimci 78’liler Federasyonu Başkanı Cumhur Yavuz, “12 Eylül Türkiye soluna karşı yapılmıştır. Bu gerçeği kimse çarpıtmaya uğraşmasın, tarihi de yeniden yazmaya kalkmasın” dedi. Yavuz, 12 Eylül sürecinde solcuların uğradığı işkence ve katliamları sıralayarak, tarihin çarpıtılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. Yavuz, şunları kaydetti: “O dönemde bazı sağ görüşlü insanlar da yargılandı ama bunlar geçmişte topluma karşı ağır suçlar işleyen, katliamlar ya pan kişilerdi. Bahçelievler, İnciraltı, Maraş, Çorum, 16 Mart İstanbul Üniversitesi katliamlarını unutmadık. Bu yargılanan insanlar, hizmet ettikleri yerler tarafından terk edildikleri için mağdur olmuş olabilirler, ama gerçek şudur ki 12 Eylül Türkiye soluna karşı yapılmıştır. Zaten bu nedenle davanın üstü kapatılmıştır.” Yavuz, “Biz 12 Eylül darbecilerinin yargılanması için yıllarca çalışma yaptık. 12 Eylül’ün gardiyanından komutanına, danışma meclisinden tutun görev almış tüm asker, polis resmi suçluların yargılanmasını talep ettik. Ama bu iktidar döneminde 12 Eylül’ün üzeri örtüldü. Yargılama yalnızca 2 generale indirildi. Bunları unutmamız mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu. l İZMİR CHP’nin aday kavgası mı, İBB’nin vakıflara para yağdırması mı? Haftanın sürprizi HDP’den geldi: 7 büyükşehirde aday göstermiyor. CHP’ye bundan büyük pas nasıl verilir bilemem. AKP’nin MHP ile yaptığı ittifaktan sonra öksüz çocuk gibi ortada kalan HDP, baskılar ve tutuklu üyelerini de düşünürsek, başarılı olamayacağı adaylarla enerji harcamak yerine cesur bir karar verdi. HDP seçmeninin yüzde 7’leri bulan oyu, batıda başa baş gibi gözüken illerde aradaki farkı kapatacak bir anahtar. Ancak CHP’nin sıkıntısı, ittifak yaptığı ortağı İYİ Parti yüzünden açıktan oynayamamak, evdekini kızdırmamak için gizli bir aşk olacak gibi görünüyor. Bu desteğin yarattığı tehlikeyi havuz medyası karalamayla önlemeye çalışıyor, saldırının bini bir para. Benim anlamadığım, elin Suriyelisine oy kullanma hakkı veren biz, bu toprakların öz be öz vatandaşı Kürtlerin oyunu niye beğenmiyor, alınırsa suç sayıyoruz? Onlar bir partiye oy vermesin mi? Meclis’te temsil edilen meşru bir siyasi harekete, hangi akıl mantıkla düşman muamelesi çekiyorsunuz? Belediye başkanı bütün yurttaşların oyuna taliptir, Kürt, Çerkes, Laz, Ermeni diye ayırmaz. Herkes de Karadenizli, Rizeli değil ya bu memlekette. Keşke belediye başkan adayları arasında da bir Ermeni olsaydı, Adalar’a yakışırdı mesela, olamadı. Adaya da, adaya da yazık oldu. Oy vermeyiz diyenler, adaya yüzme biliyor musun diye soranlar gani, bakalım ne kıyamet kopacak? Aday kavgası Tabii CHP’nin sıkıntısı bir değil, çok. Kusura bakmasınlar, başkan adaylarını seçerken hizmet ve liyakat dışında kafalarında otuz tilki dolaşırsa kavga da çıkıyor. Çantada keklik gördükleri İzmir, Kadıköy, Beşiktaş, Şişli gibi yerlere yüklenince, kurultay hesabı, rant kavgası, onun adamı, bunun düşmanı, seninki benimki derken karşımıza tartışılan adaylar çıkıyor. CHP bunu “iç işimiz” diye geçiştirme telaşında ama kavga sokağa taşınca “dış iş” oldu. İstifa eden, istifası istenen, bu iş, iç iş olarak kalsa da karakolda bitmese bari. Seçim kapıda, hâlâ adayı belli olmayan yerler var. Neyse ki İzmir halloldu: Tunç Soyer’e yandaş medya saldırmaya başladığına göre benimsendi. Eski defterler karıştırıldı, ne babası kaldı, ne PKK sempatizanlığı. İyi işaretler bunlar. Aziz Başkan’ın Tunç Soyer’e ağabeylik yapması da iyi, Soyer de rakibini esnaf lokantasına götürmek yerine Aziz Kocaoğlu’nu balık yemeğe götürmeli! Neden kazanmalı Şimdi zaman, kızıp, küsüp boş verme zamanı değil, tersine vergilerimizle toplanan paraya, yeşile, kente sahip çıkmak için seçime asılmalı, kazanılmalı. Çiğdem Toker, CHP’li Belediye Meclisi üyelerinin bile haberinin olmadığı yeni bir dosya açıkladı; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bedelsiz verilen arsaların yanında yandaş vakıflara 848 milyon TL para akıtmış, Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV’i, TÜGVA’sına, arkadaşını başkan yaptırdığı Okçular Vakfı’na, küçük damadın başında olduğu T3’e ve Ensar Vakfı’na. Bu paralar, bu araziler bizim, şehrimizin. Vakıf ne işe yarar? Servetini vakfeder, onunla hayır yaparsın. Bu beyler vakıf kuruyor ama ceplerinden para çıkmıyor, tam tersine giriyor, belediye parasıyla güya hayır yapıyor. Hayır dedikleri de kendilerine seçmen yetiştirmek için gençlik yaratma projeleri! Bu yağmaya dur deyip kaynaklara sahip çıkmak için belediyeleri kazanmak lazım. Okçu Vakfı’na verilen para 16.6 milyon, bu kadar ok Viyana kuşatmasında atılmamıştır diye dalga geçiliyor! Bilal Erdoğan’ın arkadaşı olan Okçular Vakfı Başkanı Haydar Yıldız’ı da Beyoğlu’na aday göstermişler, betona dönüştürülen Şişhane Meydanı’nda okçuluk yarışmaları düzenler artık. HDP’lilerden ölen PKK’lilere saygı duruşu HDP’nin Mardin’de gerçekleştirdiği aday tanıtım toplantısında, terör örgütü PKK’yi övücü marş okundu, ölen teröristler için saygı duruşunda bulunuldu. Mardin’de dün gerçekleştirilen toplantıya HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Mardin Milletvekilleri Mithat Sancar, Pero Dündar, Ebru Günay, Tuma Çelik, HDP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Türk ile adaylar ve partililer katıldı. Buldan, yaptığı konuşmada, temel hedeflerinin, demokrasiyi yerelden güçlendirerek kentleri halkla birlikte yönetmek olduğunu belirterek, “Mardin’i Kürtler, Araplar, Ezidiler, Süryaniler, Mıhallemiler, kadınlar, gençler ve emekçiler yönetecektir. Sizler yöneteceksiniz, HDP yönetecek ve HDP bunun önünü açacaktır” dedi. l AA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle