Katalog

4 31 OCAK 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER ‘CHP’ye yönelik saldırı’Kılıçdaroğlu, tartışmalı aday belirleme toplantısında kavga çıktığı yönündeki iddiaları yalanladı CHP lideri, CHP’nin demok ratik karar alma süreçle rinin tıkanması amacıyla partinin kurumsal kimliği ne yönelik bir saldırı yapıl dığına işaret etti... CHP’de İstanbul ve İzmir ilçe adaylarının belirlendiği tartışmalı toplantıda kavga çıktı ğı iddialarıyla ilgili olarak CHP Ge nel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, üretilen yalanların CHP’nin ku rumsal kimliğine yönelik bir saldırı olduğunu be mahmut lıcalı lirterek, “Bu yalanları demokratik süreçleri tıkamak için üretiyorlar. Bi zi kötü göstermek için üretiyorlar. Biz asla bunlara prim vermeyeceğiz” de ğerlendirmesini yaptığı öğrenildi. CHP’nin 27 Ocak’ta 19 saat süren ve toplam 145 adayın daha belirlen Kılıçdaroğlu’ndan jammer talimatı CHP’de bazı kritik toplantılarda bilgilerin sızmasını engellemek amacıyla kullanılan sinyal engelleyici sistemin 27 Ocak’ta gerçekleştirilen yedinci grup adayların belirlendiği toplantıda ortam dinlemesini engellemek amacıyla daha güçlü bir sistemle değiştirildiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, kullanılan yeni jam mer sisteminin özellikle ortam dinlemelerini engellemek amacıyla her MYK toplantısında kullanılacağı ifade ediliyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da genel merkezde bundan sonra gerçekleştirilecek bütün kritik toplantılarda jammer sisteminin kullanılması talimatı verdiği de öğrenildi. diği yedinci grup aday belirleme toplantısına ilişkin sosyal medya ve bazı basınyayın organlarında ilginç iddialar ortaya atılmıştı. Özellikle sosyal medyada toplantıda kavga çıktığı ve MYK üyelerinin birbirleriyle yumruklaştığı iddiaları yayımlanmıştı. CHP’nin önceki gün gerçekleştirilen MYK toplantısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konu hakkında bir değerlendirme yaptığı ve söz konusu yalanların CHP’ye yönelik sis temli bir saldırının parçası olduğunu söylediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Kılıçdaroğlu’nun, söz konusu yalanların, CHP’ye dönük saldırıların üyeler üzerinden devamının bir parçası olduğunu söylediği ifade edildi. Kılıçdaroğlu’nun söz konusu saldırıların CHP’nin kurumsal kimliğini kötü gösterme ve şeytanlaştırma amacıyla yapıldığını ifade ettiği kaydedildi. CHP’nin kurumsal kimliğine yapılan saldırılarla ilgili önlem alacakları nı kaydeden Kılıçdaroğlu’nun “Biz bu saldırı kampanyasından etkilenerek kendi karar süreçlerimizi değiştirmeyeceğiz. Bu yalanları demokratik süreçleri tıkamak için üretiyorlar. Bizi kötü göstermek için üretiyorlar. Biz asla bunlara prim vermeyeceğiz” değerlendirmesini yaptığı öğrenildi. ‘Amaç kötü göstermek’ CHP’yi kötü göstermek amacıyla yapılan saldırıların özellikle sosyal medya üzerinden yürütüldüğüne işaret eden Kılıçdaroğlu’nun söz konusu kampanyalara karşı CHP’nin demokratik düzeninin kesintisiz işlemesi ve karar alma süreçlerinin devam etmesi konusunda kararlılığını vurguladığı ifade edildi. l ANKARA destek gelmedi Kaftancıoğlu yalnız kaldı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun istifasını istediğine yönelik iddialar tartışılıyor. Önceki gün Kaftancıoğlu’na destek için İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıya 39 ilçe başkanından 12’sinin katıldığı, 4 ilçe başkanının ise toplantıdan ayrıldığı öğrenildi. Kılıçdaroğlu ile partinin önemli isimlerinin yaptığı görüşme sonrasında Kaftancıoğlu’nun istifasının bu hafta sonu yapılacak PM toplantısı sonuna kadar askıya alındığı belirtildi. Kaftancıoğlu, geçen hafta sonu yapılan PM toplantısı sırasında sosyal medya üzerinden istifa edip, bir kaç saat sonra kararından vazgeçtiğini duyurmuştu. İddialara göre bu duruma kızan Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’yı çağırarak “Ya sen istifasını al, ya da kendi istifa etsin” dedi. Bunun üzerine Kaftancıoğlu, önceki akşam 39 ilçe başkanını çağırarak, kendisine destek veren bir açıklama yapmalarını istedi. Kaftancıoğlu’nun çağrısına 27 ilçe başkanının katılmadığı öğrenildi. İlçe başkanlarının toplantıya katılmaması üzerine açıklamadan vazgeçildiği kaydedildi. Toplantıya katılmayan ilçe başkanları Kaftancıoğlu’nun sol söylemlere karşı çıkılıyormuş gibi bir hava yarattığını belirterek, “Kavgayı siz çıkardınız siz bitirin. Örgütün iradesi yok sayıldı diye açıklama yapması gerçekçi değil” dediler. l İç Politika CHP KADIKÖY ADAYI Odabaşı: Kadıköy öncü ilçe olacak CHP Kadıköy belediye başkan adayı Şerdil Dara Odabaşı, hakkındaki iddialarla ilgili açıklama yaparak,“26 yıldır Kadıköy’de yaşayan, Odabaşı çağdaş, demokratik yönetim anlayışı ve hizmette eşitlik ilkesini savunan bir avukatım. Atatürk’ün çizdiği yolda yürüyecek, Kadıköy’ü sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmenin öncü ilçesi yapacağız” dedi. Hakkındaki iddialara yaptığı yazılı açıklama ile yanıt veren Odabaşı, “Aralarında milletvekili ve belediye başkanlarının da bulunduğu Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, çağdaş bir Türkiye için çalışan Odabaşı ailesinin dördüncü kuşak ferdiyim. 1989’dan bu yana aktif siyasetin içindeyim. CHP İstanbul İl Başkan Yardımcılığı, İl Başkan Vekilliği ve İl Sekreterliği görevlerinde bulundum. Kadıköy’ü sadece İstanbul’a değil, Türkiye’ye örnek bir ilçe yapacağız” dedi. PM’de salt çoğunluk ile seçilmediği yönündeki iddialara ilişkin de Odabaşı, “Genel Başkan Yardımcımız Sayın Öztrak MYK’den sonra gereken cevabı vermiştir. Karar parti merkezinindir” ifadesini kullandı. l İç Politika İzmir Barosu sandık başında olacak İzmir Barosu, 31 Mart yerel seçimlerinde sandıklara sahip çıkmak amacıyla harekete geçti. Baroya kayıtlı 8 bin 500 avukata, sandık güvenliğini sağlamak amacıyla çağrı yapıldı. Bu kapsamda iç eğitimden geçirilecek avukatlar, okullarda görevlendirilecek. Yapılan açıklamada, “Sandık güvenliğini sağlamak için tüm gücümüzle çalışacağımızın sözünü veriyoruz” dendi. l İZMİR/Cumhuriyet CHP PM üyesi Eren Erdem, Adalet Orucu’nun 4. gününde ‘Ruhumuz adalete aç’ CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski İstanbul Milletvekili ve PM üyesi Eren Erdem’i ziyaret etti. “Adalet orucunun” bugün 4. gününde olan Erdem, Sertel’e “Ruhlarımız adalete o kadar aç ki bedenim açlığımın üçüncü gününde açlığı hissetmiyor” dedi. Atila Sertel dün cezaevinde tutuklu bulunan Eren Erdem’i ziyaret ederek bir süre sohbet etti. Ziyaretin ardından Cumhuriyet’e değerlendirme yapan Sertel, “SEGBİS’de davası vardı onun ardından görüştük. Bugün (dün) adalet orucunun 3. gününde. Sağlık durumu iyi görünüyor fakat rengi biraz sararmış. Nasıl olduğunu sordu Eski CHP milletvekili Erdem’in tutuk luluğu 7 ayı aştı. ğumda, ‘ruhlarımız adalete o kadar aç ki bedenim açlığımın üçüncü gününde açlığı hissetmiyor’ dedi. Adalet orucu ile Türkiye’nin gündeminde kalacağını ve buna kararlılıkla devam edeceğini söyledi. 4 Şubat’ta 23. Ağır Ce za Mahkemesi’nde tutukluluk incelemesi yapılacak. Mahkemenin dinleyeceği son bir tanık olduğunu ve tanığın lehine olduğunu belirtti. O nedenle 4 Şubat’ta mahkemenin sözünde durarak onu tahliye edeceğine inancı tam” dedi. Erdem’in ailesi için de oldukça endişeli olduğunu anlatan Sertel, “Tüm ailesini özlüyor. Bunun yanında babasının işten çıkartılması, ailesinin ekonomik durumu için canı sıkkın. Hem kendi, hem de ailesi için adaletin tecelli etmesini bekliyor” ifadelerini kullandı. Erdem’in iki davasının para cezası ile sonuçlandığını söyleyen Sertel, bu cezaların partinin kurduğu fondan ödeneceğini belirtti. l İç Politika CHP’DEN İSTİFA EDEN Sarıgül, DSP’ye katıldı iğneli fırça zafer temoçin ‘Yönetime kırgınım’DSP Genel Başkanı Aksakal, Sarıgül’ü parti binasının kapısında karşıladı. CHP’den istifa eden eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, DSP’nin Şişli Belediyesi başkan adayı oldu. Sarıgül, “CHP yönetimine kırgın olduğunu” belirtti. Sarıgül, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ile genel merkezde görüştü. Sarıgül’ün partilerinin Şişli Belediyesi başkan adayı olduğunu açıklayan Aksakal, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin “Türkiye için dönüm noktası ya da bir beka sorunu” olduğu yönündeki açıklamalarla süreci manipüle eden partilerin karşısında, tek sol parti olarak DSP’nin 81 ilde seçimlere katılacağını bildirdi. Sarıgül de yazılı açıklama yaparak, “CHP yönetimi, seçimlere iki ay kala hâlâ adaylarını belirleyemedi. Parti üst yönetimi, iktidar olma iddiasını inandırıcı biçimde ortaya koyamıyor. Bugüne kadar sessiz kalmam, parti terbiyemden gelir” dedi. CHP’ye ve partili yurttaşlara değil, “CHP yönetimine kırgın olduğunu” belirten Sarıgül, “Biz 4 yıldır arkadaşlarımızla gecegündüz çalışıyoruz, projelerimiz hazır. Yoluma, siyasi nezaketi hayatının merkezine koyan dürüst ve cesur Ecevit’in kurduğu DSP’de devam edeceğim” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet FETÖ ve YPG’ye verilen uluslararası desteğe tepki gösterildi MGK: Teröre destek bitsin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığındaki yılın ilk Milli Güvenlik Toplantısı (MGK) sonrası yapılan açıklamada, Türkiye’nin güney sınırlarındaki mücadelenin sürdürüleceği belirtilerek “PKK/ KCK terör örgütünün Irak’taki mevcudiyetine karşı icra edilen operasyonlar devam edecek” ifadeleri yer aldı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan toplantı 5 saat sürdü. Toplantı sonrasında yapılan yazılı açıklamada “Teröre ve terör örgütü mensuplarına verilen dış desteğin kesilmesi yönündeki çağrımız bir kez daha tekrarlanmıştır” ifadelerine yer verilirken, terör örgütü mensuplarının iade edilmesine ilişkin, “Bazı ülkelerin firari terör örgütü mensuplarını iade etmekten kaçınmaları nın kabul edilemez olduğu belirtilerek, iadelerin uluslararası hukukun ve sözleşmelerin gereği olduğu vurgulanmıştır” ifadeleri kullanıldı. Bazı ülkelerin FETÖ ile PKK/KCK’yi terör örgütü olarak görmemesinin küresel ölçekteki mücadeleye zarar verdiği belirtildi. Suriye’deki gelişmeler için ise açıklamada, “İstanbul’daki dörtlü zirvede mutabık kalınan hususların, Suriye’ye ve bölge barışına katkı sağlayacağı; İdlib’de ağır silahlardan arındırılmış bölge oluşturularak ateşkesin kalıcı hâle getirilmesinin önemi vurgulanmıştır” ifadeleri yer aldı. Suriye’de kalıcı bir çözüm için Birleşmiş Milletler gözetiminde çalışacak Anayasa Komitesi’nin oluşturulmasının önemi üzerinde durulduğu kaydedildi. l ANKARA/Cumhuriyet Callamard BM Özel Raportörü Callamard’dan Türk Arap Medya Derneği’ne ziyaret Cemal Kaşıkçı cinayetine yönelik uluslararası soruşturma için Türkiye’de bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard ve beraberindeki heyet, dün Türk Arap Medya Derneğini ziyaret etti. BM heyetinin dernek yetkilileriyle görüşmesi yaklaşık 2 saat sürerken görüşme sonrası herhangi bir açıklama yapılmadı. Türk Arap Medya Derneği Genel Direktörü Fatih Öke, ziyarete ilişkin basın açıklamasının bugün saat 11.00’de yapılacağını duyurdu. l AA Zeki Müren de sizi görseydi “‘Bana bakın o... çocukları’ dedi ve kemerini çözüp pantolonunu indirdi. Donunu iki eliyle tutarak seslendi: ‘Ben şimdi bunu da indireceğim. Çok merak ederek laf attığınız erkekliğimle mukayese edebilecek bir babayiğit varsa çıksın ortaya ve benim yaptıklarımı yapsın. Hadi, hadi... O çok övündüğünüz erkekliğinizi gösterecek bir yiğit yok mu?’ Karşı taraf ne yapacağını şaşırmıştı. ‘Anlaşıldı sizde iş yok ama erkek nasılmış görmeniz gerekir’ dedi. Donunu indirdi aşağıya. Biz sadece yuvarlak poposunu gördük. Öbürleri şaşkınlık içinde kantini terk ettiler.” Yıl 1950. Bir eşcinsel için tartışmasız zor zamanlar. Okul kantininde dört harfli hakaretlere “yeter” diyerek pantolonunu indiren ve herkesi susturan Zeki Müren’di. Hikâyeyi anlatan ise “Sanat Güneşi”nin okul arkadaşı Aytaç Arsay. Müren, okulun iki bilinen eşcinselinden biridir. Ona bu özgüveni veren ise tartışmasız Demokrat Parti’ydi. “Ne alaka” demeyin. Geçenlerde Müren’in doğum günüydü. Hakkında ne kadar az şey biliyoruz. Gazetelerde yalnız Google’ın onu anması haber oldu. Oysa Bizans tarihi kitaplarıyla tanıdığımız Radi Dikici’nin Zeki Müren kitabı yeni çıktı. Kitap, Müren’le 25 yıl aynı evde yaşayan Bedriye Gençoğlu’nun anıları başta olmak üzere zengin bir arşive dayanıyor. Zeki Müren’i yükselten Demokrat Parti 140 bin nüfuslu yarı taşra Bursa’da doğan Müren, 15 yaşında saklayamadığı kimliğiyle tehlikeli meclislerde olağanüstü sesiyle şarkı söylüyor. O el uzanmasa belki hiç tanımayacaktık. Demokrat Parti’nin ilk idare kurulunda yer alan çiftlik sahibi Hayri Terzioğlu, ailesinin reddettiği Müren’e sahip çıkıyor. Annesibabası “var ama yok” Müren’e, Kirkor Mehteryan’dan, Agopos Alyanak’tan, Müzeyyen Senar’dan ders aldırıyor. İstanbul’da daire, ev hizmetlisi, kuralları öğretecek bir yabancı mürebbiye, bir aşçı, adeta sanat koçluğu yapan Suzan Güven, okula götürecek bir araba... Demokrat Parti ile yükselen Terzioğlu, Müren’i sarıp sarmalıyor. “Hayri Terzioğlu, Zeki Müren tam çizginin öbür tarafına geçip kaybolacakken, onu çekip almış ve çizginin doğru noktasına taşımıştır” diyor Dikici. Sahiden öyle. 1 Ocak 1951’de İstanbul Radyosu’nda, hem de bir yılbaşı programında “sürpriz” şekilde ilk kez sahne alıyor. Zira Perihan Sözeri hastalanınca, “stajyer solist” Müren çağrılıyor. “Bu ne tesadüf” denilecek sırrı, Dikici tanıklara dayanarak çözmüş. Sözeri’nin “hastayım” demesi, yedekte hazır bekleyen Müren’in sahneye çıkması “sihirli bir elle” sağlanıyor. Heyecandan titreyen sesle “her zahmı ciğersuze devakâr aranılmaz” diye başlayan Müren’in harikulade sesini herkes bu sayede tanıyor. Bu “tesadüf”ü Dikici şöyle özetliyor: “Hayri Terzioğlu’nun bu amaçla siyasi baskıyı da kullandığı anlaşılmaktadır.” Cumartesi akşamları İstanbul Radyosu’nda sık sık görünen stajyer solist olması mı, Cahide Sonku ile Beklenen Şarkı filminde 21 yaşında başrol oynaması mı? Küçük Çiftlik Park’ta sahneye çıkması mı? Demokrat Parti ilerledikçe çiftlik sahibi Terzioğlu, Terzioğlu ilerledikçe Bursa’da kaybolmaktan kurtulan Zeki Müren ilerliyordu. Terzioğlu hem dindardı hem de içkiyi severdi. Hem tasavvufa düşkündü hem de eğlenceye. Müren’in kariyerini kâh İstanbul’a geldiğinde birlikte kaldıkları otelde, kâh alıp götürdüğü sosyete partilerinde planlıyor. Sık sık politik gücünü kullanarak “özel hayatından sızan” haberlerin üstünü örtüyor. 195060 aralığında İstanbul’un nüfusu neredeyse iki katına çıkmış, yeni şehirli sınıfın yıldızı Zeki Müren olmuştur. Tam tersine 27 Mayıs ihtilali gecesi ise DP’li Hayri Terzioğlu için çöküşün başlangıcıdır. Gözaltında ilk aradığı Zeki Müren’dir. “Berrin Hanım, ‘sizi Hayri Bey arıyormuş efendim’ der. Zeki Müren işaretle sonra fısıltıyla, ‘evde yok, bu saatte dışarda’ demesini ister.” Zeki Müren, Terzioğlu’nun yardım çığlıklarını reddediyor. Bir daha da adını bile anmıyor. Öyle ki 1976’da öldüğünde “öldüyse öldü” diyen Müren, cenazeye gitmiyor. 50’lerin sonunda araya mesafe girmiş; Zeki Müren, 27 Mayıs’la Terzioğlu’nu gömmüştür. Kendisini reddeden babasının öldüğü günün ertesinde mini etekle sahneye çıkan Müren ne kadar sembollerle yaşıyor! Terzioğlu’ndan kopan Müren’in unutamadığı aşkının, 1962’den 1970’e kadar hayatına giren bir genç subay olması gibi. Solcular da vitrinde Zeki Müren vakası genelleştirilebilir mi? Bugünlerde yayımlanan Serpil Güvenç’in “Kapital’i Topraktan Çıkaranlar” kitabından öğreniyoruz. Karl Marx’ın Kapital’inin her baskısının hikâyesini anlatan kitap Demokrat Parti dönemine de yer veriyor: “İronik olan 1950 Mayıs’ında iktidara gelen DP’nin, yaklaşık bir ay sonra, Yeni Baştan isimli haftalık gazetesinde Kapital’i gazete ile birlikte verme teşebbüsüdür.” 1950’lerin DP destekçisi “yetmez ama evetçi” solcuları bir süre sonra sükutu hayale uğrar. Güvenç’in kitabından öğreniyoruz, Kapital bir süre sonra yasaklıdır. Öyle anlaşılıyor ki Türkiye’de “uzun sağ iktidarlar”ın bir kaderi var. Eşcinsellere ya da solculara... Sosyal ve siyasal olarak en uzak kesimlere hep özgürlük vaat ediyorlar. İktidarları saraylaştıkça, yöntemleri istibdatla anılıyor. Ülkenin birikimini temsil edenlerden bir süre sonra kopuyorlar. Zeki Müren gibi apolitik olabilirsiniz. Ancak bu politikanın sizin hayatınızı belirlemeyeceği anlamına gelmiyor. Kristal Gazinosu’nun yıkılışını Maksim’in kuruluşunu politik tarih olmadan yazabilir miyiz? “Fazıl Say ziyaretiyle kurulan köprü”yü konuşuyoruz da... “Kültürel iktidar olamadık” diye dert yananlar, yaşadıkları kopuşu Zeki Müren’in hikâyesiyle düşünmüş müdür?  C MY B