15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 3 Ocak 2019 PERŞEMBE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER Ayrıntılar #ülkemdesuriyeliistemiyorum!evlet Bahçeli’nin yetmiş birinci yaş gününde hediye olarak Daldığı kurt kafası insan olanın yüreğini kanatır. Hayvan neyin simgesi olduğunu bilmiyordu kuşkusuz. Ölümü kutsayan hangi anlayış olursa olsun tehlikelidir. Her milliyetçilik önünde sonunda kendi soyunun üstünlüğüne dayanır. Düşünsel/sanatsal anlam üretemeyen yığınları kolay yönetmek, uyuşturmak için kullanılır bu yöntemler. Irkçılık her yerde azdı. Göçmenlik dünyanın birinci sorunu haline geldi. Kapitalizmin yarattığı “tüketim toplumu” kaynakların eşitsiz dağılmasına, hızla tükenmesine neden oldu. Ekolojik denge bozuldu, küremizin sınırlı ömrü kaldı, şimdi başka yaşam alanları yaratmak için gözünü diğer gezegenlere dikti insanlık. Kapitalizm ne zaman krize girse savaş ister. Savaş için dincilik/mezhepçilik ve milliyetçilik kışkırtılır. Diyeceğim; daha güzel bir dünya için cumhuriyetçi olmak, laik olmak yetmiyor aslında. Bunlar çoğu zaman liberal demokraside, kapitalizmde de rastlanan özellikler. İnsanlık sosyalizme mecburdur. “Suriyelilerin bununla ilgisi ne” diye soracaksınız. İki kutuplu dünya sonlanınca, dünya jandarması ABD türlü ayak oyunları yaparak bölgemizi tamamen yönetmek istedi. İlk adım tarihsel müttefiki(!) Türkiye’nin yapısıyla oynamak oldu. Ilımlı İslam adı altında eski Mili Görüşçüleri, FETÖ’cüleri, liberalleri bir araya getirdi. Kemalizme karşı kurulan bu cephe başarılı oldu. Ülkenin asgari laiklik direnci kırıldı. Ortadoğu ülkesi olundu çarçabuk. Irak özellikle önemliydi. Saddam devrildi. Ardından Mısır ve Libya geldi. İşler yolunda görünüyordu. Hedef Suriye ve ardından İran’dı. Türkiye hükümeti ile işbirliği yapıldı ve cihatçılardan oluşan, adına Özgür Suriye Ordusu denen katiller çetesi kuruldu. ÖSO denen bu çete Esad’a karşı Suriye’yi kurtaracaktı sözde. Ancak İran ve Rusya hakikati görüyor, bu cihatçıların ne denli tehlikeli olduğunu biliyordu. Eğitiminde Türkiye’nin de payı vardı ÖSO’nun. Bir süre memleketimizden yönetildi katil çetesi. Ortak operasyonlara girildi hatta. Ancak Suriye’de doğan boşluğu dünyanın başına bela olan IŞİD doldurdu. Benzeri görülmemiş vahşi manzaralarla karşılaştık. Bizim basın yazamadı ama Memetlerimizi diri diri yaktı bu katiller. Şam’da namaz kılma niyeti sarpa sardı. Bana sorarsanız hayalci Davutoğlu’nun kellesinin gitmesi bu süreçle ilgilidir. İşler hızla terse döndü. Mısır’da babalar gibi darbe oldu. Kimsenin gıkı çıkmadı. Bize kaldı sadece seçimlerde kullanılmak üzere “rabia” işareti! Libya, Irak, Mısır halkı eski günlerini, diktatörlerini arar oldu. Bu kafa kesen cihatçılar insanları canından bezdirdi. Her yanda tecavüzler, yağmalar, katliamlar aldı yürüdü. ABD desteğini çekmeye başladı. Şimdi yönetilemez katiller topluluğu yurdumuzun her yanında. Kimi kılık değiştirdi, aramıza karıştı. Çocukları var artık, iş kurdular, bazısı devlet içine sızdı. Suriye kendi topraklarına egemen olup, bayrağını dikince bu cihatçılarla baş başa kaldı Türkiye! Çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. ABD askerlerini umulmadık zamanlamayla Suriye’den çekince, bölgede yeni dengeler kuruldu. Kürt grupların durumu ve bizim toprağımızda iyice derinleşecek sorun başka yazı konusu. Türkiye’ye gelen Suriyeli grupları ikiye ayırmalıyız. Savaştan kaçan yoksul, çaresiz insanlar birinci grup. Bunlar ucuz işgücü olarak kullanılıyor, sömürülüyor. Kadınların bir kısmı fuhuşa zorlanıyor. Eğitim, sağlık hizmeti almaları imkânsız. Bu insanlar keyfinden gelmedi ülkemize. Bizim de payımız var yurtlarının bu hale düşmesinde. Onları dost saymalıyız, sahip çıkmalıyız, birlikte yaşamaya alışmalıyız. Hatta kusurumuzu kabul etmeliyiz. Eğer gün gelir de ülkelerine dönme olanağı bulunursa, en güzel şekilde yolcu etmeliyiz. Tersi olursa insanlık suçu işler, ırkçılık yapmış oluruz. Diğer grup devlet tarafından kollandı. Paralı asker gibi kullanıldı. Her türlü olanaktan faydalandılar. Özel hastaneleri, maaşları bile olduğu söyleniyor. Bu grup, yılbaşı gecesi Taksim’de ÖSO bayrağı açanlar! Bunlar mezhepsel düşmanlıkla ülkelerine karşı maşa olarak kullanıldılar. Kimi soruyor, “Ülkeleri savaştayken burada ne işleri var” diye. Bunlar kendi ülkesine savaş açan hainlerdir. Hassas dönemden geçiyoruz, önümüzdeki süreçte bölgemiz yeniden biçimlenecek. Kürt kardeşlerimizle bizi kırdırmak isteyecekler, yetmeyecek, bu Suriyeli güruh başımıza bela olacak. Üstelik bunların elini kolunu sallayarak aramıza girmesine neden olan irade, sorumlu kendi değilmiş gibi, seçim kazanmak adına onları hedefe koyabilir! RTE bu Suriyeli cihatçıların varlığını da CHP’ye bağlayabilir. Herkes sözüne dikkat etmeli, genelleme yapmak tehlikelidir. Sorunun kaynağını bilmez, görmezseniz, bir anda kurt kafası hediye alanlarla yan yana düşersiniz!  Ataköy sahiline yapılan tartışmalı kulelerin ardından şimdi de Marina AVM projesi gündemde Marina görünümlü AVMAyrıntılar Ayrıntılar Tartışma yaratan Ataköy sahilindeki kulelerin yakınına Ataköy Marina Alışveriş ve Ya şam Merkezi inşası gündemde. Çev re ve Şehircilik Bakanlığı’nda Çevre sel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sü reci başlatılan projeye göre alan içe risinde 431 ticari bö lüm, 22 odalı bir butik otel, meydanlar, sokak lar, yarı açık alanlar ve hazal ocak parklar yer alacak. Toplam 715 milyon 945 bin TL’ye mal olacak proje nin bir kısmı da dolgu alanı üzerin de yer alacak. Bakanlığa, Ataköy Marina ve Yat İşletmeleri A.Ş. tarafından yapılma sı planlanan proje için 28 Aralık’ta başvuru yapıldı. Bakanlık dün pro jenin ÇED sürecini başlattı. Bakan lığa sunulan proje dosyasına göre alanda “açık ve kapalı yemeiçme, alışveriş alanları, kültürsanat gale risi, spor merkezi, bowling salonu, buz pisti, sinema ve tiyatro salonla rı, oyun alanları gibi çeşitli hobi ve eğlence alanları, temalı peyzaj ve or man alanları, 1500 kişilik çok amaç lı salon, 22 odalı butik otel, meydan lar, sokaklar yapılması” öngörülü yor. Alışveriş merkezinin zemin kat dahil zemin üstü en fazla 3 katlı ol ması planlanıyor; 2 de bodrum kat yapılacak. Toplam 431 bağımsız bö Ataköy sahilinde yapılması planlanan Marina AVM projesi, dün bakanlıkta askıya çıktı. Bakanlığa sunulan proje dosyasında “Projenin hem bölge hem de ülke ekonomisine katkıları olacaktır” ifadeleri dikkat çekti. lümden oluşacak. Alışveriş merkezinin toplam inşaat alanı ise 429 bin 576 metrekare olarak belirlendi. 27 adet blok Proje kapsamında bodrum katların bağlantılı olduğu toplam 27 adet de blok yapılacak. Maliye Hazinesi’ne ait olan alan 49 yıllığına Hazine’den kiralandı. Alanın imar durumu “Yat Limanı Alanı” olarak belirlenmiş. Projenin yer alacağı alanın güneyinde Ataköy Mega Yat Limanı bulunuyor. Dosyada projeye ilişkin “Halkın kullanımına da açık bir alan olacak proje sayesinde, projenin hem bölge hem de tüm ülke ekonomisine katkıları olacaktır. İstanbul’da turizme katkı sağlayacak olup şehrin istih dam imkânlarının artmasına da olanak sağlayacağı için önemlidir. Ayrıca proje, mevcut Ataköy Yat Limanı ve Ataköy Mega Yat Limanı’na gelecek yat sahiplerine de hizmet vermeyi amaçlamaktadır” ifadelerine yer verildi. 2019 yılında başlanılması planlanan projenin 2023 yılının son çeyreğinde kullanıma açılacağı belirtiliyor. Projenin 144 bin 413 metrekare ve 195 bin 974 metrekare de dolgu alanı olmak üzere toplam 340 bin 387 metrekarelik alanın yaklaşık 200 bin metrekaresine yapılması planlanıyor. Projenin otopark ihtiyacı da 1. ve 2. bodrum katlarda sağlanacak. Proje kapsamında şu anda alanda bulunan Ataköy Marina otel binası, spor salonu binası ve restoran yıkılacak. Deprem bölgesinde Proje kapsamında mevcut bina yıkım işlemlerinden kaynaklanacak moloz miktarının net olmamakla birlikte yaklaşık 74 bin metreküp olması öngörülüyor. Proje kapsamında yapılacak yıkım ve taşıma işlemlerinin yaklaşık 5 ayda gerçekleştirilmesi planlanlanıyor. Dosyada ayrıca şu ifadelere de yer verildi: “Proje alanının bulunduğu bölge, İstanbul İmar ve İskan Başkanlığı tarafından hazırlanan 1996 tarihli Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasına göre ‘1. Derece Deprem Bölgesi’ nde yer almaktadır.” l İSTANBUL YARGI AOÇ İÇİN ‘DUR’ DEDİ Yüksek yapılaşma kimliği bozar Çamlıca Ksoulneasig’nedliendi Çamlıca’da görüntü kirliliği oluşturan antenlerin tek bir noktada toplanması için yapımına başlanan Küçük Çamlıca TVRadyo Kulesi inşaatında sona yaklaşılıyor. 388.5 metre yüksekliğindeki kulenin bu yıl içinde hizmete alınması planlanıyor. l DHA Gar eski günlerini bekliyor 110 yıllık Haydarpaşa Garı’nda 2015 yılında başlayan restorasyon çalışmaları sürüyor. 2010 yılındaki yangında büyük hasar gören garın çatı ve kule restorasyonu tamamlandı. Yangında büyük hasar gören tarihi binanın iki kulesindeki çalışmalar geçtiğimiz aylarda tamamlanmıştı. Tamamlanan çatı restorasyonu ve Haydarpaşa Garının son hali havadan görüntülendi. Aslına uygun olarak yenilenen çatıda ve kulelerde arduvaz (taş) kaplamalar kullanıldı. Ayrıca yangından etkilenmeyen ancak yoğun yağ murlar nedeniyle çürüyen çatının bazı kısımlarının ahşap doğramaları da yenilendi. Binada hasar gören vitray camlar da aslına uygun olarak yenileniyor. Gar sahasındaki arkeolojik kazılar da devam ediyor. İstanbul 5 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, kazı çalışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiği ve tarihi kalıntıların çıkarıldığı gar sahasındaki peronları gar binası fonksiyonunu tamamlayıcı görevi ve değeri açısından korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilledi. l İHA Kissebükü’ne ‘bakan’ yok! Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’un Kissebükü’nde yapmak istediği otel projesi için imar değişikliğine gidildi. Ersoy’un oteline 25 dönüm alan için ek inşaat izni verildi YUSUF ÖZKAN ETS TUR’un sahibi Mehmet Ersoy’un, Kültür ve Turizm Bakanı olmasının ardından Kissebükü’ndeki otel yatırımından vazgeçmesini bekleyen Bodrumlular, hazırlanan yeni imar planlarıyla hayal kırıklığı yaşadı. Ersoy’un yatırımdan vazgeçmek bir yana, tahsis edilen alana bitişik konumdaki 25 dönümü daha aldığı ortaya çıktı. Bodrumlular tepkili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından atanan Ersoy’dan “81 milyonun bakanı” olmasını isteyen Bodrumlular ise, gelinen süreçte hayal kırıklığı yaşadı. Geçen 28 Aralık’ta çevre ve şehircilik il müdürlüğünde askıdan indirilen 1/1000 ve 1/5 binlik planlara göre, şirkete 95 dönümlük alanın bitişiğindeki 25 dönüm alan da tahsis edildi. Bodrum Denizciler Derneği ve Bodrum Kent Konseyi Başkanı Mustafa Demiröz, 25 dönümlük tahsisin “ek tesis alanı” olarak planlara işlendiğini belirterek, Mavi yolculuğun önemli duraklarından Kissebükü’nün korunması için çevreciler mücadele veriyor. “Daha önceki tahsiste böyle bir alan yoktu. İmar planlarına askıdayken itirazlarımızı yaptık. Önümüzdeki günlerde de geniş katılımlı basın toplantısıyla tepkimizi göstereceğiz” dedi. Demiröz, Ersoy’un bakan olmasının ardından gazetemize yaptığı açıklamada da, “Ersoy’un, “Çok da içimize sinmiyor bu güzel doğa parçasına yatırım yapmak. Ama 5 milyon dolar para yatırdık, bakanlık geri verse vazgeçeriz” gibi söylemleri olmuştu. Şimdi kendisi bakan oldu. Alsın 5 milyonunu vazgeçsin. Gelecek kuşakların hakkını gaspetmeye kimsenin hakkı yok. Artık ETS’nin sahibi de ğil tüm ülkenin bakanı” yorumunu yapmıştı. ‘Neden kaçırayım’ Ersoy, geçen günlerde yaptığı açıklamada, kaçak otelleri için imar barışı uygulamasına başvurduğunu açıklayarak “Çok büyük avantaj, niye kaçırayım? Rakamlar yüksek değil. İşletmelerin yarım sezonluk kârı” demişti. “Konumunuz şirketinizde yapacaklarınızı etkiliyor mu?” sorusuna ise “Olaya şöyle bakıyorum: Turizmi bir yere getirmeyi başarırsam şirketlerim de değerleniyor” yanıtını vermişti. l İZMİR Ankara 7. İdare Mahkemesi, Atatürk Orman Çiftliği’nde (AOÇ) “spor alanı” amaçlı imar planı değişikliğini iptal etti. Mahkeme kararında, değişikliğin yüksek yoğunluklu yapılaşma içerdiği, AOÇ’nin kimliğini bozacak nitelikte olduğu değerlendirmesi yapıldı. Gerekçede, değişikliğin Atatürk Orman Çiftliği alanında öngörülen hassas planlama yaklaşımı ile çelişeceği belirtildi. Atatürk Orman Çiftliği arazisinin bir bölümünün imar planında, Ağustos 2016’da “spor alanı” amaçlı yapılan değişiklik Ankara 7. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı iptal davasında kararını veren mahkeme, imar planı değişikliğinin AOÇ alanının mevcut kimliğini bozacak nitelikte olduğuna karar verdi. Mahkeme, değişiklikle gelen yapılaşma koşullarının imar mevzuatı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçesini kullandı. ‘Hassas planlama’ya aykırı’ İptal gerekçesinde ayrıca, “Plan notu ile spor alanındaki kullanımların hangi oranda yapılaşacağı kentsel tasarım projesine bırakıldığı, spor alanında getirilen kullanımların hangi oranda yapılaşacağına ilişkin belirsizlikler taşıması nedeniyle kentsel tasarım projesini yönlendirme konusunda yetersiz olduğunun değerlendirildiği; herhangi bir teknik gerekçe ortaya konulmadan dava konusu parsellerde yapılaşma yoğunluğunun mevcut mekan ve yapılaşma kurgusu dışında artırılmasının Atatürk Orman Çiftliği alanında öngörülen hassas planlama yaklaşımı ile çelişeceği ve Atatürk Orman Çiftliği alanının mevcut kimliğini bozacak nitelikte olduğu” değerlendirmesi yapıldı. ‘Spor adı altında yapılaşma’ Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Atatürk 11 Haziran 1937 yılında şartlı bağışla Atatürk Orman Çiftliği’ni halka emanet etti. 1. derece doğal ve tarihi sit alanı Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin talanına karşı Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak hukuksal mücadelemizi sürdürüyoruz. Ankara 7. İdare Mahkemesi, bilirkişi raporu ışığında Atatürk Orman Çiftliği’nde yüksek yoğunluk öngören spor alanı plan değişikliklerini iptal etti. Mahkeme spor alanında getirilen kullanımların hangi oranda yapılaşacağına ilişkin belirsizlikler taşımasına ve yapılaşma yoğunluğuna dikkat çekerek spor adı altında AOÇ ’de yüksek yoğunluklu yapılaşmaya izin vermedi” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle