14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ekonomi EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY 113 Ocak 2019 PERŞEMBE DOLAR avro sterlin FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 5.3870 8.5 kuruş 6.1300 5.4 kuruş 6.8080 0.9 kuruş 19.87 0.14 puan 88.865 2405 puan 1489.88 22.91 lira 222.39 4.71 lira Sanayide kriz büyüdüTürkiye genelinde, imalat sanayiinde daralma 2018 yılının son ayında artarak sürdü İSO’ya göre geçen kasım ayında 44.7 puan olan imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi, aralıkta 44.2’ye geriledi. Böylece sektörde daralma dokuzuncu ayına girdi. İmalat sanayiindeki daralma, işsiz sayısının artmasına neden oluyor Ekonomi küçülürken, sanayide çarklar giderek yavaşlıyor. İstanbul Sa yeler büyümeye, altı daralmaya işaret ediyor. Döviz kurunun son aylarda görece istik İstihdam azalıyor nayi Odası (İSO) tarafından rar kazanmasına paralel ola yayımlanan Türkiye imalat rak girdi maliyet artış hızı yasanayi satın alma yöneticile vaşlarken, talepteki gerileme Üretimdeki yavaşlama sonucu ri endeksi (PMI) aralık ayın ye de bağlı olarak nihai ürün istihdam aralıkta da 44.2’ye gerileyerek sek fiyatları yaklaşık son altı bu azalmaya devam etti. tördeki daralmanın doku çuk yılda ilk kez geriledi. İstihdamdaki daralma, zuncu aya girdiğine işaret et Üretim alt endeksi kasım 2009 krizi sonrasındaki ti. IHS Markit tarafından İSO ayındaki 42.2’den 42.6’ya en yüksek seviyeye için hazırlanan imalat PMI ekimde 44.3 değerini aldıktan sonra kasımda 44.7’ye yükselmişti. 50 puanın altı kötü İmalat sektöründe devam eden zorlu faaliyet koşulları üretim ve yeni siparişlerdeki daralmanın bir önceki aya kıyasla daha hafif de olsa devam etmesine yol açtı. Endekste 50’nin üzeri sevi yükselerek daralmanın art arda üçüncü defa ivme kaybettiğini gösterdi. Ancak üretimdeki daralma sekizinci ayına girdi. Yeni siparişler alt endeksi 39.7’den 40.1’e yükseldi. Yeni siparişlerdeki daralma ise 9’uncu ayına girdi. Yeni ihracat siparişleri alt endeksi ise 47.2’den 48.6’ya yükseldi. İmalat PMI; istihdam, üretim, yeni siparişler, girdi stokları ve tedarikçilerin teslim süreleri alt endekslerinin ağırlıklandırılması yöntemiyle hesaplanıyor. 2018’de kur ve faiz şokuna paralel olarak bankaların kullandırdığı kredi hacmindeki daralma da, ekonomide çarkların hızla yavaşladığını gösteriyor. l Ekonomi Servisi yükseldi. Ayrıca girdi alımındaki eğilime paralel olarak girdi stokları aralıkta gerilemeye devam etti. Tedarikçilerin ortalama teslimat süreleri aralık ayında da uzadı. Bazı katılımcılar bu durumun ödemelere ilişkin problemler ve zorlu piyasa koşullarından kaynaklandığını belirtti. Bingöllüyü senetler Vasiyet için 2 bin 187 lira şart Türkiye Barolar Birliği’nin, 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi belli oldu. Buna göre, dava ve takiplerin dışındaki hukuki yardımlarda ödenecek ücretler kapsamında, ‘büroda sözlü danışma’nın ilk 1 saati için avukatlara 375 lira ödenecek. Bu rakam 2018’de 300 liraydı. ‘Çağrı üzerine gidilen yerde sözlü danışma’nın bir saatlik ücreti de 750 lira olarak ilan edildi. Avukatlara ‘yazılı danışmanın’ bir saatlik ücreti 750 lira olurken, ‘her türlü dilekçe yazılması, ihtarname düzenlenmesi’ için de 550 lira ödenecek. Bu yıl yurttaşın, avukata hazırlatacağı “Kira sözleşmesi” için 725 lira, “vasiyetname, vakıf senedi, tüzük” için 2 bin 187 lira hazırlaması gerekecek. Ayrıca iş takibindeki hukuki yardımlarda ödenecek ücret kapsamında ise “ödeme aşamasındaki paranın tahsili” için avukatlara en az 550 lira verilecek. l Ekonomi Servisi Artvinliyi çek çarptı Protestolu senet tutarı Bingöl’de yüzde 342, karşılıksız çek tutarı Artvin’de yüzde 269 arttı SERHAT ALİGİL Çek ve senet, Türkiye’deki ticari hayatın önemli unsurlarından biri. Bu açıdan TBB Risk Merkezi’nin bu iki finansal araçla ilgili verileri ekonomik krize de ışık tutuyor. Yılın ilk 11 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre protestolu senet tutarı yüzde 45.5 artarak 16.8 milyar liraya, karşılıksız çek ise yüzde 59.8 artışla 25.3 milyar liraya ulaştı. Bu kapsamda Bingöl’de prostestolu senet tutarı yüzde 342 artarak 37 milyon lirayı aştı. Bu ili yüzde 206 artış ve 24.5 milyon liralık senetle Gümüşhane, yüzde 187 artış ve 81.8 milyon lirayla Amasya, yüzde 150 artış ve 23.2 milyon lirayla Ardahan ile yüzde 127 artış ve 66.9 milyon lirayla Nevşehir izledi. Venezüella’dan ithalat 1 milyar $ Türkiye’nin Latin Amerika ülkesi Venezüella’dan ithalatı, 2018’in 11 ayında 1 milyar doları aştı. Böylece Türkiye, ekonomik kriz yaşayan Venezüella’nın en çok ihracat yaptığı ülkeler arasına girdi. 1 milyar dolarlık ithalatın en büyük payı 900 milyon doları aşan payla altın oldu. 2017’nin tamamında Türkiye’nin Venezüella’dan ithalatı 116 milyon dolardı. 2018’in 11 ayında rakam, geçen yılın yaklaşık 9 katına yükselmiş oldu. Ekonomik kriz nedeniyle Türkiye’nin toplam ithalatı hızla düşerken, Venezüella’dan ithalatta ciddi artış kaydedildi. Türkiye’nin Venezüella’ya ihracatı ise 2018’in 10 ayında 112 milyon dolar oldu. l Ekonomi Servisi Canip Karakuş konkordatoda Hazırgiyim sektörünün önde gelen isimlerinden, Ankara Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanı Canip Karakuş yaşadığı mali darboğaz aşılamayınca mahkemeye giderek konkordato istedi. Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davada Karakuş ve şirketi için 3 aylık geçici süre verildi; komiser ataması yapıldı. Karakuş talebini Tango Tekstil Restaurant Turizm İşletmeciliği için yaptı. Kilis ve Bilecik iyi durumda Yine ilk 11 ayda, protestolu senet ve karşılıksız çek tutarı yüksek oranda düşen iller de var. Protestolu senet tutarı Kilis’te yüzde 33 düşerek 4.9 milyon liraya indi. Bu ili yüzde 26 düşüş ve 282.3 mil yon liralık senetle Kocaeli ile yüzde 23 düşüş ve 60.1 milyon liralık senetle Iğdır izledi. Karşılıksız çek tutarında ise en çok düşüş yüzde 51 ve 12.8 milyon lirayla Bilecik’te görüldü. Bu ili yüzde 38 düşüş ve 23.8 milyon liralık çekle Iğdır ile yüzde 26 düşüş ve 39 milyon liralık çekle Tokat takip etti. Tüm illere bakıldığında, protestolu senet tutarı düşen il sayısı 10, karşılıksız çek tutarı düşen il sayısı 11 oldu. Yalova üçüncü Karşılıksız çek artışında ise Artvin, yüzde 269 artış ve 38.6 milyon lirayla ilk sırada. Bu ili yüzde 192 artış ve 54.4 milyon liralık çekle Kastamonu, yüzde 180 artış 93.2 milyon liralık çekle Yalova, yüzde 170 artış ve 22.1 milyon liralık çekle Gümüşhane ile yüzde 155 artış ve 106.4 milyon liralık çekle Çanakkale takip etti. 2018’i büyük kayıpla kapatan Borsa İstanbul, 2019’un ilk gününde de eridi Borsa yeni yıla sert düşüşle başladı oDgapezevrasyonu Hatay sahilinde, dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) depolama gemisinden (315 metre) , BOTAŞ’a ait dünyanın en büyük yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesine (345 metre) dün başlatılan LNG transferi iki günde tamamlanacak. 206 bin metreküp LNG, yaklaşık 130 milyon metreküp doğalgaza dönüştürülecek. CHP milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Suriye’den ne kadar Zeytinyağında zeytinyağı ithal edildiği sorusuna Tarım Bakanı’nın 600 ton, Tarım Kredi’nin 1550 ton, Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü’nün Afrin tutarsızlığı 4 bin 300 ton Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü’nün ise 10 bin ton yanıtını verdiğini bildirdi. l İZMİR/ Cumhuriyet 2018’i yüzde 20.9 değer kaybıyla kapatan Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, yeni yıla da kötü başladı. Yılın ilk işlem gününde BIST 100 endeksi yüzde 2.7 oranında değer kaybederek 88 bin seviyelerine geriledi. Bankacılık endeksinde düşüş yüzde 3.8 ile daha sert oldu. Borsadaki erimeye paralel olarak TL de değer kaybetti. Güne 5.27 seviyelerinde başlayan dolar/TL kuru 5.39 seviyesini aştı. Sabah saatlerinde 6.05 seviyelerinde olan Avro/TL kuru da 6.17 seviyelerine yükseldi. TL dolar karşısında en çok değer kaybeden para birimi oldu. Yatırım Finansman Araştırma Müdürü Serhan Gök, “Hisse piyasası, yurtdışında yılbaşı öncesinde gözlenen satış baskısına nispeten iyi direnmişti, şimdi küresel satışlara paralel bu seviyelerden bir miktar geri geliyor” diyerek satışların piyasa genelinde görüldüğünü belirtti. l Ekonomi Servisi ‘Süper güç’ ama o kadar da değil Trump’ın, Suriye ve Afganistan gibi denizaşırı savaşlardaki askerlerini çekme arzusunun, NATO konusundaki, “müttefiklerimiz sırtımızdan geçiniyorlar” anlayışının arkasında gittikçe kendini hissettiren bir kaynak yetersizliği var. ABD dış politika çevrelerinde bir “okul”, “ulusal çıkarlarımızı doğrudan etkilemeyen yerlerden çekilip kaynakları Çin ve Rusya gibi güçlerin yükselişine karşı caydırıcı harcamalara ayıralım” diyor. İlk anda akla yakın gelen bu yaklaşım, ABD geri çekildikçe stratejik nüfuz alanlarını yükselmekte olan güçlere terk edecekse, caydırıcılık bir yana, çatışma olasılıklarını daha da artıracaktır. Tarih, “paylaşım alanları üzerinde rekabet etmeye başlayan devletlerin, giderek olayların kontrolünü elden kaçırabildiğini, karşılıklı hatalarla, savaşlara neden olacak kısır döngüler yarattığını” gösteriyor. Stratejik yayılma Klasik jeopolitiğin, küresel egemenlik kurma açısından, en önemli bölge olarak saptadığı Avrasya coğrafyasında Çin devleti, hızlı tren yolları, otoyollar, limanlar, enerji santralları, petrolgaz boru hatları gibi altyapı yatırımlarını finanse ederek, ülkesindeki egemen sermayenin ekonomik ve devletin stratejik gereksinimlerine uygun bir alan yaratmaya çalışıyor. Çin devleti, bu projeye bugüne kadar 400 milyar dolardan fazla kaynak yatırmış, 86 ülkeyle 100’den fazla ortak proje üzerinde anlaşmış. Çin devleti de kapitalist emperyalizminin klasik yayılma aracını kullanıyor. Altyapı projelerini finanse eden kredilerle ülkeleri kısa sürede aşırı oranlarda borçlandırıyor. Ülke borçlarını ödemekte zorlanmaya başladığında, karşısına bir talepler listesi koyuyor, bu yolla çeşitli ülkelerde kimi stratejik tesislerin, üretime açılan kaynakların denetimini, kullanım haklarını ele geçirmeye başlıyor. Benzer yollarla Ortadoğu’da yayılmaya hazırlanan Çin, İslamcı Uygur militanları Suriye’de imha etmek için Esad yönetimine askeri yardım yapmaya başlamıştı, şimdi de Çin sermayesi, Suriye’nin yeniden inşa sürecini finanse etmeye, İran, Irak ve Suriye’yi “Tek yol tek kuşak” projesiyle kendi nüfuz alanına bağlamaya hazırlanıyor. Afrika ülkelerine verdiği krediler, 2017’de birikimli olarak 110 milyar dolara ulaşan Çin, zengin mineral, doğal kaynaklara, dünyanın henüz işlenmeyen verimli topraklarının yüzde 60’ına sahip kıtada da benzer bir strateji izliyor. Gelecek 10 yıl içinde 19 Afrika ülkesinin ekonomilerinin büyüme hızının ortalama yüzde 5’e, toplam tüketim gücünün de 2020 yılında 14 trilyon dolara ulaşacak olması bölgenin önemini daha da artırıyor. ABD’nin sınırları Trump denizaşırı savaşlardan, bölgelerden asker çekerek tasarruf yapmaya çalışırken, Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton 13 Aralık’ta Afrika’ya yönelik bir “Yeni strateji” açıkladı. Bolton, Afrika stratejisini açıklarken Çin’i yeni sömürgecilikle suçladı, Çin’in Afrika’da uyguladığı borçlandırma ve kendine bağlama taktiklerinin ABD’nin stratejik çıkarlarını tehdit ettiğini savundu. ABD yönetimi, artık Afrika’yla daha yakından ilgilenecekmiş. Ancak Bolton, konuşmasının bir yerinde, ABD’nin Çin’in elindeki mali olanaklardan yoksun olduğunu da itiraf etti. Cato Enstitüsü’nden Doug Bandow da National Interest’te ABD’nin bir trilyon dolara ulaşmaya başlayan savunma harcamalarına, aynı hızla büyüyen bütçe açıklarına işaret ederek “ABD her yerde polislik yapamaz çünkü iflas etmiş durumdadır” diyordu. ABD, Çin’in artan etkisini stratejik tehlike olarak görüyorsa, bu tehlikeyi savuşturacak kredileri, yardımları dağıtacak mali kaynaklardan (yumuşak güçten) yoksunsa, geriye rakipsiz askeri kaynakları ve Blackwater gibi özel savaş şirketleri (sert gücü) kalmıyor mu? Trump, denizaşırı alanlardan asker çekmekten söz ederken, Blackwater’ın ABD’nin ünlü silah dergisi Recoil’in son sayısındaki tam sayfa “Biz geliyoruz” ilanı da buna işaret etmiyor mu? AKP Türkiye’si de bu sırada, kendi bölgesinde, Kürt saorununa bir türlü bir çözüm üretemediğinden, yine büyük güçler arasında sıkışmaya başlamıyor mu? Anlaşılan, 2019 da huzur ve barıştan yoksun, tedirgin bir yıl olacak. Çimento üreticilerinden ‘zam yok’ açıklaması Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Başkanı Nihat Özdemir, yüzde 40 zam yapılacağı iddialarını yanıtladı. Maliyetlerin elektrikte son iki yılda yüzde 76, kömürde yüzde 182, petrokokta yüzde 170 arttığını belirten Özdemir, “2016 başından Kasım 2018’in sonuna kadar üretici fiyat endeksi yüzde 73 arttı. Buna paralel olarak 2019’da fiyat düzenlemeleri gündeme geldi. Bu şartlara rağmen Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı kapsamında yüzde 40 zam yapmayacağız“ dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle