14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber TASARIM: İLKNUR FİLİZ 928 OCAK 2019 PAZARTESİ Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri kapsamında Devrim Şehitleri anıldı annesi kızına böyle seslendi: İstesem seni bana ‘Atatürkçüler katledildi’ vermezler mi? Barış Önal Atatürkçü Düşünce Derneği ve Bakırköy Belediyesi, 26. Adalet ve Demokrasi haftası kapsamında Devrim Şehitlerini Anma etkinliği düzenledi. Etkinlikte konuşan Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve gazetemizin imtiyaz sahibi Alev Coşkun, “Emperyal güçler Türkiye’de istikrar istemiyorlar. Atatürkçülüğü, sorgulamayı, eleştirel aklı bir kenara bırakıp, onlara göre Türk İslam sentezi düşüncesi ve vahşi kapitalizm var olmalı. Bu ortamda laik, Atatürk ilkelerine bağlı cumhuriyet korunmalıdır diyenler saf dışı ediliyor, susturuluyor, vuruluyor, katlediliyor” diye konuştu. ADD ve Bakırköy Belediyesi tarafından 26. Adelet ve Demokrasi Haftası kapsamında Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde dün akşam düzenlenen Devrim Şehitlerini Anma paneline Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve gazetemiz imtiyaz sahibi Alev Coşkun ile gazetemiz yazarı Ali Sirmen konuşmacı olarak katılırken, panelin moderatörlüğünü Ali İlhan Gülek yaptı. Panelde konuşan Alev Coşkun, Atatürkçü olmaları, kuvayi milliyeci olmaları ve hemen hepsinin Cumhuriyet Gazetesi yazarı olmalarının devrim şehitlerinin ortak özellikleri olduğu Bakırköy Belediyesi ve ADD tarafından düzenlenen panelde Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun, “Laik, Atatürk ilkelerine bağlı cumhuriyet korunmalıdır diyenler susturuluyor, katlediliyor” dedi. Coşkun Sirmen nu belirterek, “Emperyal güçler Türkiye’de istikrar istemiyorlar. Karmaşık yapı istiyorlar. Atatürkçülüğü, sorgulamayı, eleştirel aklı bir kenara bırakıp, onlara göre Türk İslam sentezi düşüncesi ve vahşi kapitalizm var olmalı. Bu ortamda ‘laik, Atatürk ilkelerine bağlı cumhuriyet korunmalıdır’ diyenler saf dışı ediliyor, susturuluyor, vuruluyor, katlediliyor” dedi. ‘ABD projesini anlattı’ Uğur Mumcu’nun katledilmeden önce son altı ay içinde yazdığı yazıların yüzde 75’inde ABD’nin Irak’ın kuzeyinde kurmayı planladığı Kürt devleti projesine dikkat çektiğini aktaran Alev Çoşkun, “Bu koşullar altında acaba Uğur’un (Mumcu) ölümünde radikal dinci grupları mı arayalım yoksa küresel düzeni yeniden egemenlik altına almak isteyen süper güçleri mi arayalım” değerlendirmesinde bulundu. Gazetemiz yazarı Ali Sirmen ise konuşmasında Uğur Mumcu’nun her zaman haksızlığa uğrayanların yanında olduğunu söyleyerek, “Mumcu yazılarıyla yaşamıyla olduğu kadar fiziki olarak da mücadele etmiş bir insandır. Ne zaman birine haksızlık yapılsa Mumcu onun yanında olmuştur. Mumcu bir devrimci olarak, antiemperyalist, emekten yana sosyalist bir aydındı” şeklinde konuştu. ‘Bedelini bilerek yaşadı, korkmadı’ Uğur Mumcu’nun katledilmesinin üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen anılmaya, hatırlanmaya devam edildiğini ifade eden Ali Sirmen, “Mumcu olmanın bir bedeli vardı. Mumcu bu bedeli göze alarak yaşardı. Öldürüleceğini bilirdi ve bunu bilerek yaşadı ve korkmadı. Mumcu’yu hasretle anıyoruz. Ona olan özlemimiz her geçen gün büyüyor” ifadelerini kullandı. Seçim çalışmaları nedeniyle panele katılamayan Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu da mesaj gönderdi. Kerimoğlu mesajında “Bakırköy, Atatürk devrimini yaşatan köydür. Bu bilinçle devraldığımız mirası ileriye götürme kararlılığıyla daha çok çalışacağız” ifadelerine yer verdi. Panel, bağlama sanatçısı Celal Yılmaz’ın sunduğu dinleti ile son buldu. l İSTANBUL Gaziantep’te ÇYDD’nin konuğu Küçükkaya kitabını imzaladı ‘Geçmişi hatırlayın’ Adalet ve Demokrasi Haftası etkinliğinde, neoliberalizm konuşuldu Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri kapsamında, Yerel Yönetim Araştırma Yardım ve Eğitim Derneği tarafından düzenlenen “Neoliberalizmin 50. Yılında Ne Yapmalı” paneli, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlendi. Prof. Dr. Bilsay Kuruç’un yönettiği panelde; Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Oktar Türel, Prof. Dr. Ali Murat Özdemir ve gazetemiz yazarı Doç. Dr. Deniz Yıldırım konuştu. Devrim şehitleri Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy’un anılmasıyla başlayan panelde neoliberalizmin Türkiye’de yerleşme süreci ve politikaları ele alındı. Oturumu açan Prof. Dr. Kuruç, “Mayıs 1979’da işadamlarının derneğiyim diyen bir kuruluş, Ecevit hükümetine yayımladığı bir muhtırayla, ‘Ben sermaye rejimi istiyorum’ diyerek rejimin işaret fişeğini verdi. Önce 24 Ocak kararları geldi. Sonrasında ise siyasal ve toplumsal adımları olan 12 Eylül’ü, ANAP’ı geldi. Bizim için bu neoliberalizm denen şey bu tarihte başladı” dedi. Bir diğer adımın ise 1978’de Bedrettin Cömert’in öldürülmesiyle başladığını ve Abdi İpekçi, Cahit Orhan Tütengil, Bedri Karafakioğlu, Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu’yla devam ettiğini belirten Kuruç, “Bu rejimin bir başka çizgisi olan Ergenekon’u, Balyoz’u da var. Öncesine gidersek Eşref Bitlis’i, Gaffar Okkan’ı var” dedi. ‘Hesaplaşma gerekli’ Prof. Dr. Boratav ise cumhuriyetin kuruluşundan 70’li yıllara kadar egemen olan sınıflar ve emekçi sınıfın arasında örtülü bir sözleşmenin olduğunu, buna “birlikte yaşama kuralları” denilebileceğini söyledi. Boratav, “Emekçihalk sınıflarının hakkı gözetilecek ama iktidara ortak olacak örgütlenmeye girmeyeceklerdi, işin özü buydu” dedi. Boratav, 1980’lere gelindiğinde ise Türkiye’nin “sermayenin sınırsız tahakküm programı” olan neoliberalizme teslim edildiğini kaydetti. “Türkiye, dışa bağımlı ekonomiye dönüşmüştür” diyen Boratav, emekçi sınıfların geçmiş deneyimlerine atıfta bulunarak, “Türkiye toplumunun geçmişini hatırlatarak, emeğin muzaffer olduğu ve halkın finans kapkaççılarına teslim olmadığı bir düzenin yeniden getirilmesi gerekiyor. Bunun tekrar yaşatılması için Türkiye artık kapitalizmle hesaplaşmak zorundadır” dedi. Deniz Yıldırım ise toplumda yeni bir yol arayışının olduğunu dikkat çekerek, siyasal ittifaklardan ziyade toplumsal ittifaklarla toplumdaki krizin çözüleceğini belirtti. Yıldırım, “bir irade örgütlenmesi” olması gerektiğini kaydetti. l ANKARA/Cumhuriyet Gaziantep’teki etkinliğe ÇYDD üyeleri ve gazetemiz okuyucuları yoğun katılım gösterdi. Tarikatlar temizlenmeli BEKİR ŞAHİN gütü ve tehlikelerini, Uğur Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçük Mumcu’nun 30 yıl öncesinden yazdığını belirten Küçükkaya, “Cumhuriyet gazetesin kaya, “Adalet ve Demokra de FETÖ terör örgütüyle ilgi si” söyleşisinde Gezi ruhu li bugüne kadar sayısız yazı na ve önemine dikkat çeke lar yazıldı, haberler yapıldı. rek, “Bugünkü baskıları, hu Siyasal İslamın ayak sesleri kuksuzlukları, haksızlıkla ve tehlikelerine karşı Cumhu rı mücadele ederek yenebili riyet her iktidarı uyardı. Eğer riz. Umudu hiçbir zaman yi o uyarılar dikkate alınsaydı tirmemek gerek. Gezi ruhu Türk halkı, bugün bu travma nu yaratan o gençlik sinme ları yaşamazdı” diye konuştu. meli, korkmamalı. Ve her za “Bir ülkenin önemli kurum man okumalıyız, tartışmalı larını siz cemaatlere, tari yız, sorgulamalıyız, konuş katlara teslim ederseniz 15 malıyız” dedi. Temmuz gibi tehlikeler ül Çağdaş Yaşamı Destek Söyleşi sonunda yurttaşlar geliri ÇYDD yara kede hep yaşanır” diyen Kü leme Derneği (ÇYDD) Ga rına olan Küçükkaya’nın son çıkan “The Ortak” çükkaya, “Şu an yine bir ce ziantep Şubesi’nin Tuğcan isimli kitabını imzalattılar. maatten vazgeçilirken, baş Otel’de düzenlediği “Ada ka bir cemaat ve tarikat, dev let ve Demokrasi” söyleşisi ledildiğinde Cumhuriyet gazetesi letin kurumlarında örgütleni nin konuğu gazetemiz genel yayın nin 4050 bin satmasına rağmen, yor. Yani tehlike bitmiş değil. Dev yönetmeni Aykut Küçükkaya’ydı. Mumcu’nun cenazesine milyonla letin içindeki cemaat ve tarikat un Sözlerine Gazi Mustafa Kemal rın katılarak cinayeti protesto et surlar halen temizlenemedi” ifa Atatürk’ün, Gaziantep’e gelişinin tiğini anlatan Küçükkaya, Cumhu delerini kullandı. Adalete, hak ve 86. yıldönümünü kutlayarak baş riyetin tirajının azlığı ile gazetenin hukuka vurgu yapan Küçükkaya, layan Küçükkaya, gazeteciyazar etkisini değerlendirmenin doğru 10 yıl önce cemaat insanları Siliv Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Mu olmadığını, Cumhuriyet’in demok ri Cezaevi’ne tıkarken, bugün de ammer Aksoy’u da anarak aydın rasiye önemli katkı sunan yayın AKP iktidarı, haksız ve hukuksuz lığa, çağdaşlığa, özgürlüğü vurgu organı olduğunu ifade etti. şekilde insanları cezaevine tıktığı yaptı. Yazarımız Uğur Mumcu kat Bugün yaşanan FETÖ terör ör na vurgu yaptı. l GAZİANTEP ANKARA’DA CUMOK ve ADD’den UĞUR MUMCU panelİ ‘Tam bağımsızlığa kadar mücadele’ Ankara Cumhuriyet Okurları (CUMOK) ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Keçiören Şubesi’nin Uğur Mumcu’nun katledilmesinin 26. yılına ilişkin düzenlediği panelde konuşan gazetemiz vakıf yönetim kurulu üyesi ve yazarı Mustafa Balbay, “Onların hayal ettiği tam bağımsız Türkiye’yi kuruncaya kadar bize haklarını helal etmemelerini istiyorum. Mücadeleye devam etmek gerekiyor” ifadelerini kullandı. 26. Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında Ankara CUMOK ve ADD Keçiören Şubesi’nin düzenlediği “Kimin Adaleti” başlıklı söyleşi Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. ADD Keçiören Şu be Başkanı Fahrettin İmamoğlu açılış konuşmasında CHP örgütü, STK temsilcileri ve akademisyenlerin de etkinliğe katılım sunduğunu belirterek, bütün destek verenlere teşekkür etti. ‘Adalet için eğitim’ Konuşmasında Muammer Aksoy’un ADD’yi kuruş sürecini hatırlatan, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok gibi katledilen aydınların ortak noktalarından birinin de ADD olduğunu belirten Mustafa Balbay, “Eğitim olmadan iyi bir adalet tesis etmek mümkün değil. Cehalet eğitim hale gelmişse maalesef adalet de sadece egemenlerin kendi iktidarları nı ayakta tutmak için kurdukları, değiştirilebilir bir metinler bütünü haline geliyor” dedi. Atatürk’ün cumhuriyeti kurmak kadar eğitim sisteminin kuruluşuna önem verdiğini vurgulayan Balbay, “Eğitim erozyona uğradıkça beraberinde adalet de erozyona uğradı” diye konuştu. Balbay, katledilen aydınların toplumun ortak paydası olduğunu vurgulayarak, “Ben yas tutmaktan çok onları düşünceleriyle yaşatmaya çağırıyorum herkesi. Onların hayal ettiği tam bağımsız Türkiye’yi kuruncaya kadar bize haklarını helal etmemelerini istiyorum ve mücadeleye devam etmek gerektiğini düşünüyorum” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Kızına elbise götürürken tutuklanan ve 16 aydır kızıyla aynı koğuşta kalan Nagehan Kurt, kendi annesinin 83 yaşında olduğunu ve sağlık durumunun her gün kötüye gittiğini söyledi. ZEHRA ÖZDİLEK çok normal çünkü 2005’ten Grup Yorum üyesi tutuklu Bahar Kurt’un annesi Na bu yana ailemden birileri tutuklandığı için hapishane kapılarındayım. Şu anda da kı gehan Kurt, kızı gibi 16 aydır zımla aynı koğuşta kalıyorum. gizli tanık Berk Ercan’ın ifa Her ay yazdığım tutukluluğa desi nedeniyle Burhaniye T itiraz dilekçelerim reddedil Tipi Hapishanesi’nde tutuk di. Bu keyfi tutukluluğu dilek lu. 16 ay önce gözaltına alı çelerimde ve ilk çıktığım mah nan kızı Bahar Kurt için Va kemede anlattım. 83 yaşın tan Emniyet’e kıyafet götür daki annem son günlerini ev düğü sırada ‘Tutuklu Ailele lat hasretiyle geçiriyor. Yata ri Yardımlaşma ve Dayanış lak olmasa da hareketleri sı ma Derneği (TAYAD) sorumlu nırlı. Yardımsız yürüyemiyor. larından’ olduğu iddiasıyla gö Annem 16 aydır beni görme zaltına alınan anne Nagehan di. Artık telefonda konuşamı Kurt, TAYAD sorumlusu olma yor. Söyledikleri anlaşılmıyor” dığını sadece üye ifadelerini kullandı. si olduğunu söyledi. 83 yaşındaki ‘Duruşmaya parkinson ve tan siyon hastası an nesinin telefonda kendisine “gelip istesem seni bana vermezler mi” de diğini belirten Na gehan Kurt, “16 Nagehan aydır annem beni görmedi. Ve artık telefonda da konuşamı yor. Ne dediği anlaşılmıyor. Eşimi ise kızım Bahar ve be nim tutuklanmamın ardından acilen ameliyata almışlar. Ba ğırsakları dışarıda bir bakım evinde kalıyor. Benden başka bakacak kimsesi yok” dedi. götürülmedim’ Kurt, ayrıca 10 Ocak’ta görülen du ruşmasına götürülme diğini ‘SEGBİS odaları dolu’ gerekçesiyle Kurt de SEGBİS’e dahi çıkarılmadığını iddia ede rek sadece duruşmasının 4 Şubat’a ertelendiğinin kendi sine iletildiğine söyledi. Kurt şöyle devam etti: “Duruşmaya katılamayacağımı 9 Ocak akşamı öğrendim. Tahliye olma yı beklerken sadece duruşma nın ertelendiği tarihi öğrene bildim. Duruşmada ‘gizli tanık ‘83 yaşındaki annem bana hasret’ lar’ dinlenecekti. Yani yalancı tanıklar. Dinlendiler mi, dosyadaki diğer arkadaşlar mah Gazetemize mektup yoluy kemeye katılabildi mi, tahliye la bilgi veren Nagehan Kurt, olan var mı hâlâ bilmiyorum. TAYAD’ın yasadışı bir örgüt Sizden 4 Şubat tarihinde gö gibi gösterildiğine değine rülecek olan duruşmaya dair rek KHK ile kapatılmadan ön adalet çağrısı yapmanızı, evla ce Dernekler Masası’na bağ dına hasret bırakılmış yüreği lı bir dernek olduğunu söyledi. yanık bir annenin sesi olmanı Kurt, “Ben de TAYAD’lıyım. Bu zı istiyorum.” l İSTANBUL Kozağaçlı’nın babası yaşamını yitirdi Kasım 2017’den beri ceza Kozağaçlı bu akşam yaşamıevinde bulunan KHK ile nı yitirdi. Genel Başkanımız kapatılan eski Çağdaş Hu ve ailesinin acısını paylaşıyo kukçular Derne ruz” diyerek duyur ği (ÇHD) Başka du. Uzun süren tu nı avukat Selçuk tukluğun ardından Kozağaçlı’nın ba tahliye edilen an bası emekli kay cak 24 saat sonra makam Ayhan Ko yeniden tutuklanan zağaçlı önceki ak ÇHD ve Halkın Hu şam hayatını kay kuk Bürosu (HHB) betti. Kozağaçlı’nın babasının bugün Selçuk Kozağaçlı üyesi avukatları hukuksuz yargılamala Konya’da toprağa verilece ra ve cezaevlerindeki baskı ği belirtildi. ÇHD İstanbul lara dikkat çekmek için Ko Şubesi Kozağaçlı’nın kaybı zağaçlı birlikte 4 gün önce nı “Genel Başkanımız Selçuk açlık grevine başlamıştı. Kozağaçlı’nın babası Ayhan l İSTANBUL / Cumhuriyet Tip amasya il başkanı atalay anıldı 48 yıllık faili meçhul Amasya’da 1971 yılında evinin önünde kafasından vurularak katledilen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Amasya İl Başkanı, parti meclisi üyesi Şerafettin Atalay, 48. ölüm yıldönümünde mezarı başında anıldı. Törene sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra Atalay’ın yakınları ve arkadaşları katıldı. Törene katılanlar Şerafettin Atalay’ın mezarına karanfil bırakarak saygı duşunda bulundu. Atalay’ın çocukluk arkadaşı Hasan Bütüner, “Can yoldaşım, devrimci kardeşim seni unutmayacağım. Kendi kişisel hayatını yaşamadan toplumunun öncülüğüne soyundu. Halkı için, devrim için, bu toplum için kellesini ortaya koyanların öncülüğünü yaptı Şerafet tin. Muammer Aksoy’dan, Uğur Mumcu’dan önce halkı için canını ortaya koydu ve siyasi bir cinayete kurban gitti” dedi. ‘İzindeyiz’ Kardeşi Abdurahman Atalay da ağabeyinin siyasi bir cinayete kurban gittiğini, kırk sekiz yıldır ülkedeki bütün siyasi cinayetler gibi bu cinayetin de aydınlatılmadığını hatırlatarak, “Unutmamak, 150 yıllık sürecin, kazanımların bilincinde olmak, bunları daha ileri götürürsek devam ettireceğimizi bilmektir. Biz de Şerafettin ağabeyimizin anısında bu çizgiyi sürdürmek için onlar gibi her durumda yapacak bir şeyler olduğunu biliyoruz” diye konuştu. l MEHMET MENEKŞE/ AMASYA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle