15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 23 OCAK 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Fazıl Say İki karşıtlık düzeyi var ülkede. Birisi kuru Erdoğan karşıtlığı, diğeri ise Erdoğan’ın kurduğu baskı rejimine karşıtlık. Birincisi, Erdoğan ne yaparsa yapsın karşı çıkmaya dayanıyor, apolitiktir. İkinci düzeyse kişisel olarak Erdoğan’a değil, rejimin baskıcı niteliğine karşıtlığa dayanıyor, politiktir. Erdoğan’ın Fazıl Say konserine gitmesi üzerine oluşan “tepki seli”, kanaatimce birinci düzeyle bağlantılı olmaktan sıyrılamıyor. Anlatayım. Fazıl Say, yerelle evrenseli harmanlayan bir büyük değerimiz. Bu değer, istese rahatlıkla başka ülkelerde yaşayabilecekken ayaklarını bu topraklardan kesmedi. Yargılanıp ceza aldı, baskı gördü, konserleri engellendi. Gitmedi. Bakınız; Say’ın annesinin vefatı üzerine Erdoğan taziye telefonu açmış, Say da yanıt olarak Erdoğan’ı konsere davet etmiş. İlk adımı atan Erdoğan, konsere gelen de Erdoğan. Karıştırmayalım. Erdoğan’ın yandaşlık ilişkisi kurduğu “sanatçılar”la sözleşmesi iki taraflı oldu hep. “Sanatçılar”ın para, rant, reklam, dizi, mevki için Saray’a ihtiyaçları var. Saray’ın ise kültürel alanı kuşatmak için “sanatçılar”a. Konunun merkezi ise Saray’dır. Say bu sözleşmenin bir yerinde değil. İhtiyacı da yok. Dikkat ediniz, Erdoğan’ın konuşması bir politik hedefe kilitliydi. “Sevgili Fazıl, bir sonrakini Külliye’deki operada yapalım” çağrısı yaptı Erdoğan. Politik Erdoğan, her olayı Saray’ı benimsetme hedefine bağlar. Şahıs olarak, taziye telefonu açan ya da konsere gelen Erdoğan ile rejim olarak Saray’ı gerçek bir sanatçı üstünden gözümüzde normalleştirmek isteyen Erdoğan arasındaki ayrım çizgisi burası. Saray bugün devletin otoriterce tek kişinin eline teslim edildiği yeni rejimin merkez üssüdür. Bizde misafir ağırlanır; Saray’a misafirlikse eleştirilir. Say, Erdoğan konserine geldiği için değil, bu konserden sonra Saray’a giderse ya da eleştirel tutumundan vazgeçerse eleştirilmelidir asıl. Hemen itibarsızlaştırmak da nedir? Kaldı ki asıl amacımız, herhangi bir meselenin karşıt gibi gösterilen mahallelere siyasi etkilerini saptamak, kültürel duvarları yıkıp halkın gerçek gündemlerinin konuşulmasını sağlamak olmalı. Oysa Fazıl Say’a gösterilen tepkinin şimdiden yarattığı iki etki, bu hedeften uzaklığımızın göstergesi oldu bile. İki etki Her şeyden önce “seküler mahallede çok kolay insan harcanıyor” mesajı yerleşti. Bu tutum, geçişleri durdurmuyor, aksine sessizliği ya da yandaşlaşmayı teşvik ediyor. İktidarın istediğidir. Herkesi kaybetmekten şikâyet etmek yerine, insan kazanmanın yollarını düşünmeliyiz önce. Say’a bu tepkiyi gösterenlerin kaçı, “dik durduğu” için işinden, ekmeğinden, sahnesinden, evladından olan insanlara hakkıyla sahip çıktı? Bu da ayrı ölçüdür. Klavye kahramanlığı kolay. İkinci etkiye gelelim. Bakın kaç gündür Saray medyası, Say’ın nasıl dışlandığını açık propaganda malzemesi yaparak anlatıyor. Muhafazakâr bir okurum mesaj atmış, “Hocam, Erdoğan sanatçıları kürsüden hedef gösterince ben de kızdım. İstediğimiz, Erdoğan’ın Say konserine giden Erdoğan gibi olması değil mi? Böyle olduğunda bile karşı çıkılacaksa, sanatçıları hedefe koyduğunda kızmanın ne anlamı kalıyor?” demiş kısaca. Yani Fazıl Say’a gösterilen tepkiyi, yazının başında aktardığım iki karşıtlıktan ilki içinde görüyor. “Erdoğan ne yaparsa yapsın eleştiriyorlar. Şahıs olarak Erdoğan’a karşılar” cümlesi zihinde belirdiği anda ise “demek ki siyasi değil itirazları; kültürel kimliği, değerleri nedeniyle karşı çıkıyorlar Erdoğan’a” mazeretinin kapısı açılıyor. Muhafazakâr mahallenin meseleyi bu “kültürel kılıf” içinde alması için iktidar her şeyi yapıyor, “Erdoğan’a baskıcı diyorlar, ama Erdoğan’ı konsere davet etti diye Fazıl Say’ı linç ediyorlar” alt mesajını da taşıyarak. Bu mesajı önleme derdi olmayan, kendimizi Saray Rejimi’nin olaylara verdiği öfkeli tepki biçimlerinden ayrıştırmaya çaba harcamayan her çıkış, kusura bakılmasın, siyaset görünümlü siyasetsizlik işlevi görüyor. Asıl dikkatimi çeken mi? Bir hafta önce ABD Başkanı Trump, ülkemizin ekonomisini çökertme tehdidinde bulundu. Sonra bir aracı yolladı, Senatör Graham’ı. Senatör, Erdoğan’la 2.5 saat görüştü. MİT Başkanı ve Milli Savunma Bakanı ile de. Ve akşamında Fazıl Say konserinde, Erdoğan’ın davetiyle en önde, mevkidaş gibi mutlu mesut ağırlandı. Bizde politik muhalefet olsa, bizi mahvetmekle tehdit eden bir devletin yolladığı “özel” temsilcinin bir hafta sonra devlet katında gördüğü bu muameleyi sorgular, bu tehdit karşısında iktidarın kabullenmişliğini siyaset konusu yapar, Fazıl Say’ın Erdoğan’ı davetinden çok, Erdoğan’ın Graham’ı davetini konuşurdu asıl. Ama kolay olan “insan harcamak” ne de olsa. Kılıçdaroğlu, Genç’i andı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kamer Genç’in vefatının üçüncü yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Kılıçdaroğlu mesajında, “TBMM Başkanvekili, değerli hukukçu, yol arkadaşım Kamer Genç’i her gün artan bir özlemle anıyoruz. Siyasetinin cesur, isimlerinden Genç’in uyarıları dikkate alınsaydı, Türkiye 15 Temmuz’u yaşamaz, FETÖ yapılanması olmazdı” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Seçmeni 8 kat arttıÖzel, Erdoğan’ın yüzde 100 oy aldığı sandıklardaki dikkat çeken hareketliliği ortaya koydu 500 sandıkta yapılan incelemeye göre, seçmen sayısı 61 sandıkta yüzde 50’nin üzerinde, 27 sandıkta yüzde yüz arttı. Türkiye genelindeki artış ise yüzde 1.9 düzeyinde. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip nu anımsatarak “Bu baskılar, bazı köy ve mahallelerde seçim sonuçlarına alenen yansımaktadır” dedi. Erdoğan’ın 24 Haziran genel Erdoğan’ın 24 Haziran seçimle seçimlerinde yüzde 100 oy aldığı 500 sandıktaki seçmen mahmut lıcalı rinde yüzde 100 oy aldığı 500 sandığın Şanlıurfa, Sivas, Erzurum, hareketlerini inceleyerek ye Adıyaman, Bayburt, Çorum ve Ma rel seçimlerde oy kullanacak seç latya illerinde yoğunlaştığı belirlendi. men artışını ortaya koydu. 61 sandık 500 sandık üzerinde yapılan seçmen ta seçmen sayının yüzde 50’nin üze hareketliliği incelemesinde sandıkla rinde arttığı, 27 sandıkta ise seçmen rın 147’sinde seçmen artışının yüzde sayısının yüzde 100 belirlendi. Özel, 10’un üzerinde olduğu, 61’inde seç “Seçim sonuçlarına bakıldığında mu men artışının yüzde 50’nin üzerinde halefetin denetim olanaklarının kı olduğu, 27’sinde ise seçmen artışının sıtlı kaldığı ve vatandaşlarımızın ka yüzde 100’ün üzerinde olduğu tespit mu baskısını çok açık hissettiği gö edildi. Özel, Türkiye genelinde seç rülen bu yerleşim yerlerine olağa men artışının yüzde 1.9 civarında ol nın çok üzerinde seçmen kaydırılma masına karşın söz konusu hareketlili sı, seçimlere şimdiden gölge düşürül ğin olağanın çok üzerinde olduğu gibi mesi demektir” diye ko hayatın olağan akışına da aykırı oldu nuştu. ğunu kaydetti. CHP’li Özel, kamu gücünü kulla Dikkat çeken artışlar nan kaymakam, Özel’in çalışmasına göre, artış vali ya da kol oranları Gümüşhane’nin Merkez il luk kuvvetleri çesine bağlı Yukarıyuvalı köyün nin iktidar par de yüzde 761, Elazığ’ın Baskil ilçe tisinin talimatıy sine bağlı İçlikavak köyünde yüz la vatandaşlara de 490, Gümüşhane’nin Kelkit il AKP’ye oy veril çesine bağlı Dölek köyünde yüzde mesi yönünde bas 451.4, Malatya’nın Darende ilçesi kı kurduğuna iliş ne bağlı Göllüce mahallesinde yüz kin çeşitli örnek de 375.6, Ankara’nın Haymana ilçesi ler olduğu ne bağlı Yergömü mahallesinde yüz de 300, Çankırı’nın Şabanözü ilçesi ne bağlı Çerçi köyünde yüzde 275,5, Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağ lı Cemalli köyünde ise yüzde 215 ora nında oldu. l ANKARA Özgür Özel Güven: Sahte ve mükerrer oy yok Sahte ve mükerer seçmen iddilarını gündemdeki yerini korurken Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, “Mükerrer seçmen olmadığı gibi sahte seçmen de yok, hayali seçmen de yok” açıklamasını yaptı. YSK Başkanı Güven, seçmen kütüklerinde “hayali seçmen”, “ölü seçmen” bulunduğu, “Suriyelilere oy kullandırılacağı” iddiaları ve beyan edilen yerleşim yerinde oturmadığı belirlenen seçmenlerin durumuyla ilgili Anadolu Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Türkiye’de mevcut seçmen sayısının 57 milyon 93 bin 985 olduğu bilgisini veren Güven, “Türkiye’de vatandaşımız doğduğunda Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bir kimlik numarası veriyor ve herkese tek bir numara veriliyor. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, sisteme iki kere kayıt olması söz konusu değil. Mükerrer seçmen olmadığı gibi sahte seçmen de yok, hayali seçmen de yok. Seçmen nerede kayıtlı olursa olsun ancak bir kez kayıt olabiliyor” dedi. Nakil sıkıntısı “Yaşamadıkları yer dışındaki muhtarlıklara seçmen nakli yapılması” konusuna da değinen Güven, mahalli idarelerin kendi yapısından kaynaklanan sıkıntı bulunduğunu, bunun her seçim döneminde yaşandığını söyledi. Güven, beyan edilen yerleşim yerinde oturmadığı belirlenen seçmenlerin askı süresi içinde gerçek yerleşim yerlerine kayıtlarını aldırmadıkları takdirde oy kullanamayacaklarını açıkladı. Bu seçim döneminde dondurulan seçmen sayısı 56 bin 495 olarak açıklayan Güven, ölü seçmen iddialarına ilişkin de şu bilgileri verdi: “1 Ocak’tan önceki dönemde 100 yaş üzerinde 6 bin kişinin olduğu görüldü. Bu 6 bin kişi kayıttan düşüldü. Ancak 1 Ocak’tan sonra, yani listeler askıya çıktıktan sonra da 165 kişiyle ilgili de böyle ihbar geldi. Bunlardan 7 kişinin sağ olduğu, diğerlerinin öldüğü belirlendi. Sistemde şu an itibarıyla ölü seçmen görünmüyor. Seçimden bir hafta öncesine kadar vefat eden seçmenleri de listelerden düşüreceğiz.” Suriye vatandaşlarının seçimde oy kullanacağı iddalarına karşı da Güven, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan bir kişinin oy kullanması mümkün değil. Oy kullananların tamamı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişiler” dedi. YSK’nin açıkladığı seçmen listesi üzerinde inceleme yapan CHP, 1854 yılı doğumlu 165 yaşındaki Ayşe Ekici adlı bir kişinin ilk kez oy kullanacağını belirlerken, soyadları olmayan 148 yaşındaki Ayşe ve 149 yaşındaki Zülfü isimli kişilerin de listede yer aldığını belirlemişti. l ANKARA/ Cumhuriyet Sadi Güven Kılıçdaroğlu ve Akşener protokolde anlaştı. 27 Ocak’ta İzmir ve İstanbul ilçe adayları açıklanabilir İttifakta son nokta konuluyor iğneli fırça zafer temoçin İYİ PARTİ’NİN İTİRAZI REDDEDİLDİ Su kuyusuna 20 seçmen İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Üsküdar Kirazlıtepe’de bir su kuyusunda 20, stadyumda 30 ve kullanılmayan binalarda 40’a yakın sahte seçmen tespit ettiklerini ancak ilçe seçim kuruluna yaptıkları itirazın reddedildiğini söyledi. Kavuncu, olayın takipçisi olacaklarını belirterek “Bu seçimlerde Atı alan Üsküdar’ı geçemeyecek” dedi. Üsküdar’daki sahte seçmen kayıtlarına karşı İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, ilçe başkanları ve partililer Kirazlıtepe’de basın açıklaması yaptı. Kavuncu, “AKP’nin çok önem verdiği Üsküdar’daki durum çok çarpıcı. Örneğin bir adreste 50 60, metruk ve kullanılmayan binalarda 3040, su kuyusunda 20, stadyumda 30 ve bazı adreslerde bir evde soy ismi farklı 20 kişinin kayıtları bulunuyor. Mahalle sakinleri ve hane halkı bu isimleri tanımıyor” dedi. 17 ilçede 12 bin 362 itirazdan 8 bin 681’nin reddedildiğini belirten Kavuncu, “İlçelerdeki oran seçim sonuçlarını etkileyecek büyüklükte. Üsküdar’da bu rakam yüzde 1’leri geçiyor, Adalar’da yüzde 6’ya ulaşıyor. Akıl dışı, vicdan dışı, bir durum var” diye konuştu. Kavuncu, YSK Başkanı Sadi Güven’in “hayali seçmen yok” açıklamasına ilişkin, “Bir ilçeden Üsküdar’a kaydırılan yaklaşık 2 bin 800 seçmen var” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet HDP, HALFETİ VE ŞIRNAK’TA TESPİT ETTİ 20 daireye 1847 kişi HDP Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde 3 bin 187 seçmenin kaydırılarak ikamet etmedikleri adreslerde bulunduğunu ortaya çıkardı. Sahte seçmenlerden 1847’sinin 20 dairelik polis lojmanlarında bulunduğu belirtildi. Sahte seçmen kayıtlarına ilişkin ilçe seçim kuruluna başvu ran HDP’nin yaptığı itiraz “yeterli delil eklenmediği” gerekçesiyle reddedildi. HDP’den yapılan açıklamada, Şırnak’da aralarında güvenlik görevlilerinin de bulunduğu 9 bin sahte seçmen kaydının olduğu belirtildi. Bunlara yapılan itirazın 745’inin kabul edildiği bildirildi. l Haber Merkezi MAHMUT LICALI CHP ile İYİ Parti arasında yaklaşık 2.5 aydır süren görüşmelerde son noktanın konularak iki parti arasındaki işbirliği kapsamının ve ilkelerine ilişkin bir protokolün hazırlanması benimsendi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, birçok ilde anlaşma sağlandığını açıkladı. CHP’de işbirliği kapsamının belirlenmesiyle birlikte 27 Ocak’ta yapılacak kritik Parti Meclisi (PM) toplantısında İzmir ve İstanbul ilçe adaylarının da açıklanabileceği ifade ediliyor. CHP’de bu hafta sonu yapılacak İzmir adayı ve İstanbul ilçe adaylarının belirleneceği kritik PM toplantısı öncesi görüşme trafiği hızlandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir araya gelerek iki parti arasında görüş ayrılığı yaşanan bazı il ve ilçeleri ele alındı. İki liderin görüşmesinde işbirliği görüşmelerinin kapsamının netleştirilerek artık bir sonuca varılması konusunda karşılıklı olarak görüş bildirildi. Liderlerin görüşmelerinin ardından iki parti arasında dün son bir görüşme daha gerçekleştirildi. CHP lideri Kılıçdaroğlu dün genel merkezde işbirliği görüşmeleri Akşener ve Kılıçdaroğlu görüşmesinde protokol benimsendi. ni yürüten CHP genel başkan yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı ve Seyit Torun ile yaklaşık bir saat süren görüşme yaptı. Görüşmede kamuoyuna açıklanacak protokolle ilgili çalışma yapıldığı öğrenildi. Etimesgut iddiası İki parti arasında görüşmeleri yapan heyetlerin teknik çalışmaları yaparak kamuoyuna işbirliği yapılacak büyükşehir, il ve ilçe belediyelerine ilişkin bir listeyi açıklayacağı ifade edildi. İki parti arasında görüş ayrılığına neden olan Etimesgut’un CHP’ye bırakıldığı, Bodrum’un ise İYİ Parti’ye bırakıldığı iddia edilirken, Ordu’da her iki partinin de aday çıkararak yarışacağı ifade edildi. Akşener açıkladı Akşener dün Başkent Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyareti sırasında bir sanayicinin yerel seçime ilişkin sorusu üzerine, “Ankara’nın alınacağını düşünüyorum. Sizlerden Mansur Bey’e öneriler olursa bunları da iletme imkânım olur” dedi. Bir gazetecinin Kılıçdaroğlu ile görüşmesine ilişkin soru üzerine de Akşener, “Biz sadece bize bırakılan birkaç konuyu görüştük” yanıtını verdi. “İlçelerde bir anlaşma sağlandı mı” sorusuna Akşener, “Pek çok ilde sağlandı. Onlar da ilan edilecek, biz adaylar üzerinde konuşmuyoruz, il ve ilçe... İzmir’de herhangi bir ilçe paylaşımı konusunda sorun yok” karşılığını verdi. l ANKARA ‘Ben sosyal demokratım’ CHP İstanbul İBB başkan adayı Ekrem İmamoğlu katıldığı bir televizyon programında CHP’yi tercih etme sebebini “Babam beni tabiri caizse amele gibi yetiştirdi. Okuyorum, araştırıyorum, irdeliyorum. Farklı ilgi alanlarım oluşmadı mı, oluştu. Ama günün sonunda ben siyasete karar verdiğimde bana en yakın parti CHP, dedim. Çünkü ben sosyal demokrattım” diye açıkladı. TELE1 televizyonunda katıldığı programda soruları yanıtlayan İmamoğ lu, İstanbul’un yeni bir lider aradığını belirterek “İstanbullu hemşerilerim bir konu olduğunda yanında hissetmek istiyor. Ben öyle biriyim. Belediye başkanlığı yapacak kişi olarak kendimi görüyorum” dedi. İmamoğlu, “Neden CHP” sorusuna “Sosyal demokrat olmak bir hayat felsefesi, bugünün Türkiyesi ve dünyasında sağ ve sol terimi klişe kalır. Ben bir esnaf çocuğuydum ve çocukluk arkadaşlarımla nasıl arkadaşlığımı dengelediğimi çok iyi biliyorum. Ben Ekrem İmamoğlu sosyal demokrattım” yanıtını verdi. İmamoğlu, yerel seçimin kendine özgü psikolojisi, olduğunu ve bunun bir fırsat olduğunu söyledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle