15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 323 Ocak 2019 çarşamba ÇIĞ UYARISI Doğu Anadolu Bölgesi’nde Van, Muş, Bitlis ve Hakkâri için buzlanma ve çığ uyarısında bulunuldu. 150/6 0 160/6 0 100/1 0 130/9 0 130/6 0 10/ 7 0 60/1 4 0 80/1 0 130/9 0 90/0 0 110/2 0 150/4 0 10/ 5 0 180/1 0 0 30/20 80/180 30/00 110/00 30/20 100/10 60/20 120/20 TARİHTE BUGÜN 1896: Fizikçi Wilhelm Conrad Röntgen, adının verildiği cihazı icat etti. 1961: Dolandırıcılık olaylarıyla ünlenen Sülün Osman, Zeytinburnu’nda kumar oynarken yakalandı. 1978: Türkiye 1. Kömür Kongresi, Zonguldak’ta yapıldı. Evdeki bomba mutfakÇocuklar,300kazaveolaynedeniyleyaölüyoryadayaralanıyor Çevrimiçi dünyada güvenli keşif Google Türkiye’den çocuklar için yeni bir oyun platformu: Internot olmaya var mısın? Google Türkiye, çocukların bilinçli internet kullanımının geliştirilmesi ve nesiller arasındaki dijital diyaloğun güçlendirilmesine yönelik “Internot olmaya var mısın” platformunu duyurdu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın himayesi ve BTK işbirliği ile hayata geçirilen proje, çocukların dijital vatandaşlık ve güvenlik konusunda bilinçlenerek çevrimiçi dünyayı güvenle keşfedebilmeleri ve yara tıcılıklarını geliştirmelerini amaçlıyor. Proje çerçevesinde İstanbul, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, İzmir, Konya, Kayseri, Samsun ve Trabzon olmak üzere 10 kentte düzenlenecek etkinliklerle dijital okuryazarlık ve güvenli internet kullanımı konularında farkındalığın daha da yaygınlaştırılması hedefleniyor. İnternot olmanın 5 ilkeSİ n İnternette paylaşım yaparken özenli olmak. n Çevrimiçi dünyada olusabilecek tuzaklar konusunda bilinçlenmek. n Özel bilgilerini neden ve nasıl koruyacaklarını anlamak. n İnternet ortamında başka kullanıcılarla girdikleri etkileşimlerde nazik ve düşünceli olmak. n Şüphe uyandıran durumlarla karşılaştıklarında ise durumu gecikmeden büyükleri ile paylaşmak. l Eğitim Servisi 4 yaşında okul servisinde 5 saat Samsun Atakum’da, anaokulu öğrencisi R.D. (4), servis minibüsünde unutuldu. 5 saat serviste kalan çocuk, okul çıkışı fark edildi. Görevliler, altını ıslatan ve titreyen R.D’yi annesi Gülnür D’ye teslim edip özür diledi. Olaydan çok etkilenen torununda ölüm korkusu oluştuğunu anlatan babaanne Ayten Aksoy, “Torunum olaydan birkaç gün sonra yanıma gelip ‘Ben aslında ölecektim ama ölmedim yaşıyorum” dedi” ifadelerini kullandı. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldı, aile de şikâyetçi oldu. İzmir Çiğli’de 3 yaşındaki Alperen Sakin, 2017’de unutulduğu serviste yaşamını yitirmişti. l DHA Beşik korkuluğuna sıkışan çocuk öldü Uşak’ta annesinin yanında olmadığı sırada yatağından çıkarken kafası beşik korkuluklarına sıkışan 2 yaşındaki çocuk yaşamını yitirdi. Fevzi Çakmak Mahallesi’nde Nizaha ve Mehmet Ç. çiftinin tek çocuğu olan 2 yaşındaki M.Ç. iddialara göre dün annesinin yanında olmadığı bir zamanda beşiğinden çıkmak istedi. Çocuğun bu sırada kafası yatak korkuluklarına sıkıştı. Durumun fark edilmesinin ardından Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan M.Ç. yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılmadı. l İHA ASLA YALNIZ KALMAMALI Eviniz, ailenin tüm üyeleri için güvenli ve rahat bir sığınak anlamına gelse de potansiyel çocuk tuzaklarıyla doludur. Evinizdeki tüm bölümleri arasında, çocuğunuz için en tehlikeli olanı mutfaktır. Yanıkların en çok meydana geldiği yer mutfaklardır. Mutfak ev yangınlarının başladığı birincil yerdir. Çocuk mutfakta yalnız kalmamalı. Hatta bebeğinizin yemeklerini de burada yedirmeyin. Kaybolma, kaçırılma, cinsel istismar, balkon ve pencereden düşme, bu sayı yaklaşık 70. 012 yaş aralığındaki çocuk ları bu 300 kaza ve olaya karşı boğulma, zehirlenme, yanma, korumanın yollarını da araştı elektrik çarpması, trafik kazası... Çocuklar, evde, sokak figen atalay ran baba, aileleri yakından ilgilendiren bilgileri “Çocuğunuzu ta, kreşte, okulda, parkta, ta Koruyun” adlı kitapta topladı. tilde, trafikte, kırsal kesimde 300 Durukan, “Bu kitap, aileleri kor çeşit kaza ve olay nedeniyle ölüyor, kutmayı değil aksine çocukların her yaralanıyor ya da engelli kalıyor. yerde karşılaştıkları tehlikeleri öğ Medyaya sürekli yer alan çocuk retmeyi hedefliyor. Çocuğunuzu Ko ölüm haberlerinden etkilenen ikiz ruyun kitabı, bebekler ve çocuklar çocuk babası M. Yaşar Durukan, için güvenli bir ortamın nasıl oluş Türkiye’de çocukların ölümüne ne turulacağını öğreten değerli bilgiler den olan olayları araştırmaya baş içeriyor” diyor. İşte öneriler: ladı. Durukan, üç yıl sürer araştır ACİL DURUMLAR İÇİN PLAN ması sırasında 200 bin gazete sayfa Acil bir durumda çocuğunuzu ne sı inceledi ve Türkiye’nin çocuk ka reye götüreceğinizi biliyor musu zaları envanterini çıkardı. Sonuç ür nuz? Pediatrik acil bakım hizmeti kütücüydü: Ülkemizde çocukların sunan hastaneleri şimdiden araştı 300 çeşit kaza ve olay nedeniyle ha rıp olağanüstü durumlara karşı ha yatını kaybettiği, yaralandığı ve en zırlıklı olun. Hangi hastanelerde ço gelli kaldığı ortaya çıktı. ABD’de ise cuk cerrahı, çocuk narkozcusu ve pediatrik yoğun bakım üniteleri olduğunu bilin. Ailenizdeki her bireyin kalp masajı ve ilk yardım becerilerini edindiğinden emin olun. KÜVET LEĞEN KOVA Çocuklar suyla oynamayı çok sever. Ancak su dolu kaplar üç yaş altı çocuklar için önemli bir tehlike. 4 5 santimetrelik, ağzı ve burnu kaplayacak miktarda su bile çocuklarda boğulmaya neden olur. Çocukların içine düşüp, boğulma riskini beraberinde getireceğinden banyo küveti, leğen, kova ve benzeri kaplarda su biriktirilmemeli. YATILI OKULLAR, YURTLAR Çeşitli yurtlarda ortaya çıkan cinsel istismar olayları birçok ailenin güvenini derinden sarstı. Çocuğunuzu sık sık ziyaret edip bir sorunu olup olmadığını sorun. Bir gariplik hissederseniz hemen bir psikiyatra başvurun. Lucy ile Homo Habİlis’in arasında bir yerde Kayıp halkanın elleri konuştu Özellikle eller ve kollarda yapılan anatomik incelemeler ilk insanların bu dönemde vakitlerinin önemli bir bölümünü ağaç tırmanmaya harcadıklarını gösteriyor. Ekip, bunun besin toplamak ve yırtıcı hayvanlardan korunmak için olduğunu düşünüyor. Güney Afrika’da 2008 yılında bulunan iki fosil üzerinde yapılan tartışmaya bilim insanları nokta koydu. Australopithecus Sediba’nın 3 milyon önce yaşamış olan ‘Lucy’ (Australopithecus afarensis) ile 1.5 milyon yıl önce yaşamış olan ‘Yararlı adam’ (Homo Habilis) arasındaki eksik halka olduğu tespit edildi. İnsanoğlunun evrimindeki kayıp halkalardan birini temsil ettiği düşünülen fakat üzerinde şim diye kadar tartışmalar bulunan bir dizi fosil hakkında son incelemeleri yürüten bilim insanları fosilleri bulunduktan 10 yıl sonra bir sonuca varmayı başardı. Son bulgulara göre iki milyon yıl önce yaşamış ilk insanlar da diğer primatlar gibi ağaçta sallanmaya devam ediyordu. Bahsi geçen bu boşluk, 3 milyon yıl yaşında olan ve ‘Lucy’ olarak adlandırılan fosil ile 1.5 ile 2.1 milyon yaş aralığında olan ancak alet kullanabilen ve ‘Yararlı adam’ (Homo habilis) olarak adlandırılan fosil arasındaki dönemi işaret ediyor. l Cumhuriyet Don Kişot 15471616 yıllarında yaşamış İspanyol yazar, şair ve oyun yazarı Miguel de Cervantes’in 1605’te Madrid’de yayımlanan “Mancha’lı Asılzade Don Quijote” adlı eseri, bizde Fransızcadaki okunuşuyla ve kısaca “Don Kişot” olarak adlandırılıyor. Dahası, sanırım başka birçok dilde olduğu gibi Türkçede de “donkişotluk” sözü, Servantes’ten ve eserinden haberi bile olmayanlar da içinde olmak üzere hemen herkesçe bir deyim olarak kullanılmakta. Don Kişot, yani yel değirmenleriyle savaşa girişir gibi, boyundan büyük, saçma ve anlamsız işlere kalkışan kişi… Böyle bir girişimin sonucu ise, kaçınılmaz olarak yenilgi, düş kırıklığı, hüsran olacaktır… Yel değirmenleriyle savaş, görüntü çarpıcılığı bakımından da bu ölümsüz yapıtın akılda gerçekten en çok yer etmiş olan bölümüdür. Oysa Servantes’in eserinin, yayımlanışının üzerinden yüzlerce yıl geçmiş olmasına karşın canlılığını korumasının, günümüzde yazılmışçasına çağdaş anlamlar ve çağrışımlar yaratmasının nedenleri kuşkusuz bir tek bununla açıklanamaz… HHH Edebiyat tarihindeki sayısız yorumlarda hemen herkesin görüş birliğinde olduğu ortak değerlendirme, Don Kişot’un o dönemlerin popüler şövalye romanları ve romansılarına karşı bir “parodi” olarak yazılmış olduğudur… Servantes’in yapıtına adını veren kahraman, söz konusu anlatılardaki genç, yakışıklı, güçlü kuvvetli kahramanların tersine, yaşlı ve neredeyse yarı deli bir şövalyedir. Daha doğrusu, tanık olduğu bir haksızlık sonrasında, dünyadaki bütün haksızlıklara karşı savaşım vermek için kendine “gezginci şövalye” adını vererek yola çıkmış bir emekli asilzadedir… Fakat Servantes’in yapıtının roman sanatında çığır açan özelliği de tam olarak buradadır… Karşımızda fiziksel olarak güçsüz, ruhsal dünyası hayallerle dolup taşan, boyundan büyük ve hayal ürünü savaşımlara kalkışan, bu nedenlerle komikleşen, fakat aşka ve adalete sarsılmaz inancıyla ve bu uğurda özverisiyle anıtlaşan bir roman kahramanı durmaktadır. Ona gülebilirsiniz… Fakat aynı zamanda ve bir anda, içinizde, bir sevgi, saygı, hayranlık duygusunun yükseldiğini de duyumsayacaksınızdır… Tıpkı sıradan halk insanları olan eşkıyaların, son anına kadar onu terk etmeyen sadık yardımcısı Sanço’nun ve sonunda da ölümsüz aşkı Dulcine’nin hissettikleri gibi… HHH Servantes’in eseri, gelmiş geçmiş pek çok dâhi yazarın eserleri için olduğu gibi, tiyatro, opera, sinema, müzik, resim vb. bütün sanat dallarının esin kaynağıdır… İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçıları 19 Ocak Cumartesi akşamı izleyiciye muhteşem bir Servantes (Don Quichotte) şöleni yaşattı… Fransız opera bestecisi Massenet’nin, yine iki Fransızın (Le Lorrain ve H.Cain’in) Servantes’ten yola çıkarak yazdıkları oyun ve libretto üzerine bestesini; izleyiciyle ilk kez 1910’da Paris’te buluşan bu duygu, coşku, keder, neşe, hareket, hüzün dolu müziği büyülenerek izlerken; başta şarkıları ve oyunculuğuyla Don Kişot’u canlandıran Suat Arıkan olmak üzere, Aylin Ateş (Dulcine), N.Işık Belen (Sanço) olmak üzere topluluğun bütün oyuncularını hayranlıkla izledik… HHH Atatürk Kültür Merkezi elimizden alınmışken, tıpkı gezginci şövalye Don Kişot gibi gezginci konuma düşen İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının orkestrasının yaratıcılığını, özverisini, perdelerini her sezon yeniliklere, güzelliklere açmalarını ne kadar övsek, ne kadar alkışlasak azdır… Değerli dostum, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdür ve Sanat Yönetmeni Suat Arıkan’ı sahnede ilk izleyişimdi… Harika sesinin ve şarkıları yorumlayışındaki içtenlik ve ustalığın yanı sıra, oyunculuğundaki “nüans”ları bana, sahnelerimizin gelmiş geçmiş en büyük ustalarını anımsattı… İstanbul Devlet Opera ve Balesi’ne mekân sağlanması başta olmak üzere destekleri için Kadıköy Belediyesi’ne teşekkür borçluyuz. Libretto tekstinin de yer aldığı kitapçık ise, kitaplıklarımızı zenginleştirecek çok değerli bir çalışma ürünü olmuş. ‘Yerli tohum gelecek meselesi’ ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR Yerli tohumun korunması ve desteklenmesinde farkındalık yaratmak için Antalya’da gerçekleştirilen “Toprağın Milli Mücadelesi” konferansında yerli tohumunun Türkiye için bir gelecek meselesi olduğu belirtildi. 11 Kasım Derneği tarafından Muratpaşa’da “Toprağın Milli Mücadelesi” başlıklı etkinlik düzenlendi. Yerli tohum konusunda Türkiye’yi bekleyen tehlikenin anlatıldığı toplantıya, araştırmacı Yusuf Bölük ve Cumhu riyet Kadınları Derneği Fethiye ANTALYA’DAŞubesi Yerel Tohum Sorumlusu KONFERANSEbru Oğuzhan Yeter konuşmacı olarak katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan 11 Kasım Derneği Basın Sözcüsü Şule Nurdoğan, yerli üretime destek verme konusunda toplumun bütün kesimlerinin ortak bir karar içinde olacağını belirterek “Yerli üretim ülkemizi yeniden kalkındırmanın, sağlıklı nesiller yetiştirmenin temellerinden biridir. Yerli üretim konusunda tüm yurttaşlar ortak paydada bulunmalıdır” diye konuştu. ‘Sahip çıkın’ustccaulyılbsablaeuirakyulKindhraiesrtkrazuvtfozoaedid’lymeyünneaBinnmhnıesenkdu.rüaöfyiuınraeYBeneoemtcatlamkitüaeşökrzloalşzdilıtaalkiltazlldaepadsıüaunelyırertednukmrrikığsrıeğınamsalyer,,kteueirkıisiynuay“n,nulnımaioHnzvdsküyirkutkıteauaeablazenzooanulkyeslrnareaahnliçmkldıbrlaeyymallmauuüieloeerotsr‘intMmşrratsıaiodlırnadüıeaunçnl.iakfidsıiminlınırynçYrlrkyeıeiıç”sacoiğaEeednabMnkaisadrznıbyrnedihı”külldo“entreaiiğdiiYnuducapiddtrb.iaeçlnea.riolialy,Olöı.çasnYderamhçeYnaımilinğeekzguzolıuaurimelrlzi MÜZENİN TAVANI AKIYOR Müzelik kova Ankara’nın Polatlı ilçesinde yaklaşık 5 bin yıllık tarihi eserlerin sergilendiği Gordion Müzesi’nin çatısı, yoğun kar yağışının ardından akmaya başladı. Yılda yaklaşık 50 bin kişinin ziyaret ettiği müzede tavana gerilen naylonlarla yönlendirilen sular, plastik kaplarda toplanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Anadolu Medeniyetleri Müzesi yetkilileri, müzenin bu yıl içinde restore edileceğini söyledi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle