15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 2 OCAK 2019 ÇARŞAMBA Askıda anayasa Mutlu yıllar. Farkındasınız elbette, yeni yıla anayasasız girdik. Anayasanın 94. maddesinde Meclis Başkanı’nın üyesi olduğu partinin Meclis içindeki ve dışındaki etkinliklerine katılamayacağı yönünde açık hüküm bulunmasına rağmen, Meclis Başkanı Binali Yıldırım AKP’nin aday tanıtım toplantısına katıldı; burada partisinin İstanbul adayı ilan edildi; istifa etmeden. Haklısınız, bu yeni bir durum değil, ama yeni bir aşama. Türkiye, AKP devrinde üç aşamada anayasasızlaştı: Önce “sistem değişti, bize uydurun” dediler; parlamenter sistemin getirdiği frendenge kısıtlamalarını, anayasayı tanımadılar. Devleti bu sayede fiilen Saray’a taşıdılar. Ardından ikinci aşamada 16 Nisan değişiklikleriyle bu fiili düzene “anayasal” görüntüsü verdiler, parlamenter sistemi kaldırıp devleti tek kişi etrafında topladılar. Ve şimdi üçüncü aşamadayız: 16 Nisan’da değiştirmedikleri maddeleri de tanımadıklarını ilan ediyorlar. Artık yazılı anayasal kurallar yok; tek kişinin ağzından çıkanlar anayasa yerine geçiyor. Diyebilirsiniz; “16 Nisan’da getirdikleri düzenlemeler anayasa değişikliği değil miydi, nasıl anayasasızlaşma bu?”. Yanıtlayayım. Anayasal belgeler, yurttaşları korumak ve devlet yöneticilerini keyfi davranışlardan uzak tutmak için yazıldı tarihte. Bütün anayasal hareketlere bakın; hedefinde mutlak, keyfi, baskıcı iktidarı sınırlandırmak ve yurttaşların hak ve özgürlüklerini garanti altına almak olduğunu göreceksiniz. Dolayısıyla bir belgenin anayasal belge niteliği kazanması için bu iki şartı yerine getirmesi zorunlu. Yani üzerinde her “anayasa” yazan evrak, Anayasa Hukuku’na göre anayasal belge niteliği taşımıyor. Şimdi bakalım. 16 Nisan’da mutlak, keyfi iktidar sınırlandı mı? Yanıt belli: hayır. Aksine, devlet tek kişinin keyfine göre ve tek kişi etrafında yeniden şekillendirildi. Bugün o kuvvete dayanarak tek kişi, Meclis Başkanı’yla ilgili anayasa düzenlemesini uygulamama kararını anayasaya aykırı şekilde alabiliyor mu? Evet, alabiliyor. Anayasasızlaşma budur. Kimilerinin “devletin bekası” diye savunduğunun aksine, her anayasasızlaşma, devletin hukuki kişiliğinin ilgası anlamında bir devletsizleşmedir de. Temel hak ve özgürlüklerde durum ne? 12 Eylül darbesinin budadığı hak ve özgürlüklerin sınırlı bir bölümü yazılı olarak anayasada duruyor sonuçta. İyi de, uygulanıyor mu? Düşünce ve ifade özgürlüğü; barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü mesela. Metin Akpınar, özetle “anayasal yönetime dönün” dediği için apar topar adliyeye götürülmedi mi? “Anayasal düzene karşı işlenen suçlar bürosu”nda ifade vermedi mi? Müjdat Gezen’in durumu farklı mı? Ya Fatih Portakal’ın başına gelenler? “Anayasayı uygulayın, keyfi davranmayın, hak ve özgürlükleri askıya almayın” demek “anayasal suç” kapsamında, ironiye bakın! Şunda netleşelim: Bugün Türkiye’de birçok mücadele ekseni var; emek ile sermaye; otoriterlik ile demokrasi, din sömürücülüğü ile laiklik bu eksenler arasında sayılabilir. Buna karşın tüm yurttaşları ilgilendiren ve saydığım bu mücadelelerin hepsini kapsayan ana eksen, anayasal bir devlet ile şahsi/keyfi devlet düzeni arasındaki mücadeledir. Sağcı ya da solcu; Türk ya da Kürt, Alevi ya da Sünni, işçi ya da köylü, esnaf; öğrenci ya da öğretmen olmamız bu gerçeği değiştirmiyor. Tek kişinin keyfinin anayasa haline geldiği yerde, hiç kimse hukuk güvencesinde değildir. Ve devleti yönetenleri demokratik kurallara bağlama, yurttaşların hak ve özgürlüklerini güvence altına alma mücadelesi ile bağlantılı olmayan her talep, kaybetmeye yazgılıdır.  “İyi de, anayasa mı kaldı; niye bunları hatırlatıyorsunuz ki?”. Aksine, bir şey için mücadele, tam da onun yokluğunda başlar. İşimiz yoksa iş bulmaya, ekmeğimiz yoksa ekmek parası kazanmaya çalışıyoruz. Anayasa yoksa, yönetenler kendilerini sınırlayan kuralları tanımıyorsa anayasal bir devlet düzeni için de mücadele edeceğiz elbet. Tarihte mutlak iktidarı sınırlayan ilk demokratik anayasalar, anayasa varken mi yapıldı?  Umutsuzluğa düşmeden, adım adım demokratik bir yol haritası izlemeliyiz: Önce anayasada yazılı olan ama askıya aldıkları maddeleri, temel hak ve özgürlükleri tüm sınırlılıklarına rağmen savunmalı; ekmek ve hürriyet mücadelesini anayasal devlet mücadelesiyle ilişkilendirmeliyiz.  Ardından da devleti şahsileştiren ve keyfileştiren yeni sisteme karşı, yurttaşları hukuk güvencesine kavuşturan yeni, demokratik bir anayasa; gerçek bir anayasa tartışması başlatmalıyız.  Ama önce şu çağrıyı hep birlikte seslendirelim: İstifa edin Binali Bey. EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER Akar’dan harekât işaretiMilli Savunma Bakanı, TSK’nin IŞİD’le mücadelede ‘yeni bir görev üstlendiğini’ belirtti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den çekilme kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, IŞİD’le mücadelede yeni bir ‘görev üstlendiğini’ söyledi. Akar, “DEAŞ ile mücadele devam ediyor. Bu konuda en son Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Trump ile yaptığı görüşmenin sonucu olarak bu DEAŞ mücadelesinde; Türk Silahlı Kuvvetleri bir görev, sorumluluk almıştır, vazife üstlenmiştir. Bunu da hep birlikte çalışmak suretiyle etkili bir şekilde yerine getireceğiz önümüzdeki günlerde” dedi. Kilis Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutanlığı’ndaki harekât merkezinde bir açıklama yapan Akar, TSK’nin geçen yıl 147 büyük çaplı operasyon gerçekleştirdiğini belirterek “Bu operasyonlar sırasında yine büyük bir başarıyla 2 bin 398 terörist etkisiz hale getirildi” dedi. Trump görüşmesi Son dönemde Türkiye’nin çevresinde önemli gelişmelerin yaşandığını, bölgede yaşanan istikrarsızlık ve belirsizliklere karşı Türkiye’nin her türlü gayreti gösterdiğini kaydeden Akar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den çekilme kararına da değinerek “DEAŞ ile mücadele devam ediyor. Bu konuda en son Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Trump ile yaptığı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral görüşmenin sonucu olarak bu DEAŞ mücadelesinde Türk Silahlı Kuvvetleri bir görev, sorumluluk almıştır, vazife üstlenmiştir. Bunu da hep birlikte çalışmak suretiyle etkili bir şekilde yerine getireceğiz önümüzdeki günlerde. Buna bağlı olarak aynı zamanda Irak’ın kuzeyinde de herhangi bir terörist mevcudiyetini, yatağını kabul etmiyoruz. Onların da bir an önce etkisiz hale gelmesi için elimizden ge Hasan Küçükakyüz ile birlikte yılın son gecesinde Kilis’teki Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutanlığı ve Suriye’nin Türkiye sınırında bulunan Eşme köyündeki Süleyman Şah Türbesi’nde denetleme ve incelemelerde bulundu. len gayreti gösteriyoruz” dedi Akar’ın burada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la telefonda görüştüğü de belirtilirken Erdoğan’ın, Akar’a “Sizler nasıl ki Cerablus’ta, Afrin’de bir tarih yazdınız, bundan sonraki süreçte de inşallah bu süreç aynı kararlılıkla devam edecektir. Birçok spekülasyonlar olmakta, sakın bu spekülasyonları kulağınıza takmayın” dediği aktarıldı. l ANKARA/Cumhuriyet Meclis başkanındanAKP’nin İstanbul adayı Meclis Başkanı Yıldırım tartışmalı konumunu sürdürüyor yerel seçim mesajları TBMM Başkanı ve AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) başkanı adayı Yıldırım, 2018’in son gününde Kayışdağı’nda bulunan Darülaceze, Ümraniye İtfaiye Teşkilatı ve Tuzla Orhanlı Polis Merkezi’ni ziyaret etti. İBB adayı Yıldırım Meclis Başkanı olarak karşılanırken yaklaşan yerel seçimlere yönelik konuştu. Yıldırım, “31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde İstanbulumuz için, Türkiyemiz için güzel günlerin geleceği bir seçim olsun. Yerel yöneticilerin seçileceği bu seçimde yarışa giden bütün arkadaşlarımıza başarılar diliyoruz. Biz de İBB başkanı adayı olarak ilçe adaylarımızla birlikte 3 aylık süre içinde hemşerilerimiz ile bir araya geleceğiz. Onların sesine kulak vereceğiz, dinleyeceğiz. Az konuşacağız çok dinleyeceğiz” dedi. Mazerete sığınmadık 2019’a büyük umutlarla girdiğini kaydeden Yıldırım, “2018’de bazı sıkıntılar yaşadık. Zorluklarımız var. Bu zorluklar 2019’da da bir miktar olabilir ama İstanbullular şunu bilsin, biz hiçbir zorluğun arkasına mazeret olarak sığınmadık. Darbecilerin, FETÖ’cülerin, kumpasçıların üzerine gittik. Bugün İstanbul’da, Türkiye’nin TBMM Başkanı Binali Yıldırım, 2018’in son gününde Darülaceze’ye, İtfaiye Teşkilatı’na ve Polis Merkezi’ne ziyaretlerde bulundu. 81 vilayetinde yurttaşlar artık rahat bir şekilde evlerine, iş yerlerine, dağa, bayıra, yola gidebiliyorsa kahraman Mehmetlerimizin, yurdun her karış toprağında gece gündüz eli tetikte tuttuğu nöbetler sayesindedir” diye konuştu. Yıldırım’a ziyaretlerinde İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can ve AKP Ümraniye Belediye başkan adayı İsmet Yıldırım eşlik etti. tebrik telefonları AKP’nin İBB başkan adayı olarak duyurulmasının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ı arayarak adaylığı için tebrik ettikleri ve başarılar dilediği öğrenildi. TARTIŞMA YARATan kutlama Taksim’de ÖSO bayrakları Suriyelilerin Taksim’de ÖSO bayrakları açıp “Suriya Suriya” diye slogan atarak yılbaşı kutlaması yapması büyük tartışma yarattı. Sosyal medyadaki görüntülere ilişkin yapılan yorumlarda “Mehmetçik Suriye’de şehit olurken, Suriyeli gençler Taksim’de ÖSO bayraklarıyla eğleniyor” tepkisi dile getirildi. Türkiye’de yılbaşı kutlamalarının önemli merkezlerinden biri olan Taksim Meydanı bu yıl farklı görüntülere sahne oldu. Geçmiş yıllarda yapılan kutlamalarda coşkulu konserlere ev sahipliği yapan, kimi zaman ise çıkan olaylarla adından söz ettiren Taksim’de bu kez sahneye Suriyeliler çıktı. Taksim Meydanı’nda yabancı uyruklu binlerce kişi yeni yılı kutlamak için bir araya geldi. Burada toplanan bir grup, Türkiye tarafından desteklenen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı savaşan muhalif cihatçı Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) bayraklarını açtı. 2019 yılının ilk dakikalarında Taksim Meydanı’nda çekilen görüntüler sosyal medyada yeni yılın en çok izlenen videolarından biri oldu. Binlerce kişi tarafından paylaşılan görüntüde, Taksim Meydanı’nda halay çekip ÖSO bayraklarıyla “Suriya Suriya” diye slogan atarak yeni yılı coşkuyla kutlayan Suriyeliler yer alıyor. Görüntülere tepki Görüntüler nedeniyle sosyal medyada yaşanan tartışmada, görüntülerden yola çıkılarak Türkiye’de yaşanan dönüşüme dikkat çekilirken Suriye’de Türk askerinin varlığına vurgu yapan yurttaşlar görüntülere tepki gösterdi. Yurttaşlar görüntülerin altına yaptıkları “Mehmetçik Suriye’de şehit olurken, Suriyeli gençler, Taksim’de ÖSO’nun bayrağıyla çılgınlar gibi eğleneliyorlar”, “Dikkat ederseniz, Suriye’nin değil, ÖSO’nun bayrağını açmışlar. O ki ülkenizi Esad’dan kurtarmak istiyorsunuz bu örgütün bayrağını Taksim’de değil, gidin Suriye’de açın. Siz Taksim’de eğlenirken, bizim Mehmedimiz sizin toprağınızda nöbet tutmasın” şeklindeki mesajlarla tepkilerini dile getirdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet MECLİS BAŞKANI YILDIRIM’A “kara lekeyi sonlandırmayı düşünüyor musunuz?” dedi Özel’den adaylık sorusu zafer temoçin CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a Meclis Başkanlığı’ndan istifa etmeden AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına adayı olmasının anayasayı çiğnemek anlamına gelip gelmediğini sordu. Özel, TBMM Başkanı Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Yıldırım’ın istifa etmeden aday olmasını Meclis gündemine taşıdı. Özel, anayasanın 94. maddesinde yer alan “TBMM Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları, siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine, görevlerinin gereği olan haller dışında, meclis tartışmalarına katılamazlar” hükmünü anımsattı. Özel, Yıldırım’a özetle şu soruları yöneltti: Anayasayı çiğnemek değil mi? “29 ve 30 Aralık’ta katıldığınız toplantılar parti faaliyeti olduğuna göre ve 29 Aralık günü belediye başkan adaylığınız açıklandığına göre, bu iki toplantıya katılmanız, anayasanın 94. maddesini çiğnemek değil midir? Meclis Başkanlığı unvanını ve bu makamın getirdiği olanakları kullanarak, bir yerel seçim yarışına katılmak, bu ilkeyle bağdaşmakta mıdır? Bu soru önergesindeki sorulara yanıt vermek yerine, derhal istifa ederek fiili anayasa ihlaline son vermeyi ve demokrasi tarihine sürdüğünüz kara lekeyi sonlandırmayı düşünüyor musunuz?” l ANKARA/Cumhuriyet BAHÇELİ 71 YAŞINA GİRDİ Doğum günü hediyesi: Kurt kafası! MHP Genel Başkanı Devlet Bahçe li, dün 71 yaşına girdi. MHP Genel Merkezi’nde partililer tarafından kutlamaları kabul eden Bahçeli, eski Kazakistan Semey Valisi ve Kazakistan Halter Federasyonu Onursal Başkanı Kayrat Turlıhanov’un kendisine gönderdiği doldurulmuş kurt kafası hediyesini kabul etti. İYİ Partili Onur Aydın, gönderilen hediyeye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Manidar olmuş! Kurdun başını kestirip kutuya koyacak hale geldiyseniz, artık elimizden size acımaktan başka bir şey gelmez” dedi. l Haber Merkezi iğneli fırça C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle