15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 2 OCAK 2019 ÇARŞAMBA [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ EKONOMİ En büyük korku KUREkonomideki bozulma ve dalgalanma birçok tekstilciyi mali açıdan zora soktu Tekstil, hazır giyim ve perakendede 2019 için en büyük risk, döviz kurunun geleceği seviyenin öngörülememesi olacak. 2019 zorlu geçecek, TL’nin daha da değerlenmesi güç gözüküyor. Kumaş fiyatları bir yılda yüzde 50 zamlandı Türkiye’de ihracatın ve istihdamın lokomotif sektör yetlerdeki artış seyrinin 2019’da sektör açısından belirleyici olacağını vur lerinden tekstil ve ha gulayan Karasu, özellikle zır giyim 2018’de yükselen kurlar nedeniy ŞEHRİBAN KIRAÇ 2019’a yüzde 25’lere yakın bir enflasyonla girer le ciddi sıkıntı yaşa ken TL’nin değerlenmesi dı. Ani yükselen döviz kur nin sektörün rekabet gücünü ları nedeniyle müşteriye fi ve kârlılığını olumsuz etkile yat vermekte zorlanan üreti yeceğini anlattı. ciler bazı siparişleri iptal et Dövizde 2018’de yaşanan mek durumunda kaldı. Sek aşırı dalgalanmalar sonrasın tör 2019’u da kurdaki belir da 2019 için kur tahmini yap sizliğin gölgesinde giriyor. manın iyice güçleştiğini anla 2017’de 137 milyar TL tan Hadi Karasu, “Kurun se olan hazır giyim harcama viyesinden çok bizim için is ları 2018’de 165 milyar TL tikrarlı ve öngörülebilir ol olarak öngörülüyor. Ancak ması önemli. Zorlu geçeceği farkın yüzde 17 18’i fiyat ni tahmin ettiğimiz 2019’da artışlarından kaynaklanıyor. TL’nin daha da değerlenme Pazarda reel olarak yüzde 2 si güç gözüküyor. Bu neden 3 düzeyinde bir büyümeden le 2019’da ekonomide ve ma söz edebiliriz. li piyasalarda tam anlamıyla Enflasyon kritik istikrar sağlanması öncelikli olacak” diye konuştu. Türkiye Giyim Sanayicileri 2019’un genel ekonomi ve Derneği (TGSD) Başkanı Ha sektörler için yine zorlu bir di Karasu, dövizdeki aşırı dal yıl olmaya aday gözüktüğünü galanmayla fiyat yapma be vurgulayan Karasu, “Denge lirsizliğinin ortaya çıktığı leme politikalarıyla hazır gi nı, özellikle ihracatta maliyet yim harcamalarında reel bü ve fiyat belirsizliği nedeniy yümenin yine yüzde 23 ara le üreticilerin bazı siparişleri lığında kalacağını öngörebi reddetmek zorunda kaldığını liriz. Dünya ekonomisi ve ti belirterek, “Ortalama ihracat caretinde 2019’da koruma birim fiyatı geriledi. Yurtiçin cılık önlemlerinin de etkisi de perakende satış kanalla ile yumuşak iniş senaryoları rında büyük sıkıntı yaşandı. öne çıkıyor. Hazır giyim ih Kiralamalarda TL’ye dönüş racatımızın 2019’da 19 mil le birçok firma satış kanalla yar dolara yaklaşacak” şek rında konsolidasyona başla linde konuştu. dı. Hızlı artan enflasyon ve Sfaiz oranları ile üretim mali ınırlı istihdam yetlerinde sıçrama yaşandı. Karasu, 2019’da yeni istih Kumaş ve benzeri girdi ma dam yaratma olanağının üre liyetlerinde yıllık artış yüz tim ve perakende tarafın de 50’yi aştı. Maliyet ar da sınırlı kalacağını di tışlarının tamamı içeri le getirerek, “Türk ha de ve dışarıda müşteri zır giyim sektörü açı lere yansıtılamadığından sından 2018, ekonomi kârlılıklar azaldı. Ekono nin geneli ve diğer sek mideki bozulma ve dalga törlerde olduğu gibi lanmalar birçok ha zorlu geçti. Ha zır giyim firmasını zır giyim ihra mali olarak olum catı, 2018’de suz etkiledi; kon beklentilerimiz kordato başvuru doğrultusunda su yapan firma yüzde 5 artışla lar oldu” dedi. 18 milyar do Kurlardaki gelişmelerle mali Hadi Karasu lara yaklaşmış olacak” dedi. Kârlar düşüyor Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Si nan Öncel, 2019’da döviz kurlarında en önemli belir leyici unsurun bölgesel ça tışma risklerindeki artış ve azalışların olacağını ifade etti. Öncel, “2019’da enf lasyonun yüzde 15’ler dü zeyinde kalacağını ümit ediyorum. Markalar olarak 2019’da yine yurtdışı ağır lıklı büyüyeceğiz. 2019’da mevcutlara en az 500 adet daha ekleyerek yurtdışın daki mağaza sayımızı 4 bin 500’e çıkaracağımızı öngö rüyorum” dedi. Kârlılıktaki düşüşle ilgili sorun devam ettiğini anla tan Öncel şöyle konuştu: n Yurtiçi kârlılıkları ye terli düzeyde olmayan mar kalarımızın bir kısmı yurtdı şı ağırlıklı büyüme strateji si izliyor. n 2018’in ilk yarısı orga nize perakende adına çok hareketli geçti. İkinci yarı da ise döviz kurlarının yük selmesiyle iç talepte bir daralma gözlemledik. İç pazardaki daralma, turist sayısındaki rekor artış ve kurun geldiği seviyeyi fırsa ta çevirmek isteyen yaban cıların yoğun talebi ile bir ölçüde de olsa dengelendi. 2018’de markalarımızın ci rolarında yüzde 15 ile yüz de 30 arasında artış oldu. n Markalarımızın yurt içinde 412 AVM’de ve alış veriş caddele rinde 70 binden fazla mağazası var. Yurt dışın da ise Ara lık 2018 sonu iti barı 106 markamız Sinan Öncel 117 ülke de 4000 mağaza ya ulaşa cak. Fiyat Mustafa Gültepe tutturmak zorlaştı İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, özellikle 2018’in ikinci yarısından itibaren döviz kurlarındaki ani, günlük ve haftalık inişçıkışlar nedeniyle fiyat tutturmanın ve ileriye dönük fiyat tahmininin zorlaştığını anlatarak, “Kurların çok hızlı yükselmesinin ardından alıcılardan gelen baskıların sonucu fiyatların düşürülmek zorunda kalındı. Hammadde ve diğer üretim girdilerinin fiyatlarındaki yüksek düzeyli artışlarla kredi maliyetlerinin yükselmesine paralel olarak finansmana erişimde yaşanan zorluklar ihracatımızı olumsuz etkiledi” dedi. Sanılanın aksine yüksek kurun ihracatçı için her zaman avantajlı bir ticaret ortamı yaratmadığını anlatan Gültepe şu ifadeleri kullandı: n Nitekim 2018’de bu sorunla çok açık şekilde yüzleşmek zorunda kaldık. Dövize bağlı nedenlerle maliyetlerimiz artarken alıcıların baskısı sonucu fiyatları indirmek zorunda kaldık. Belirsizliklerden kaynaklı fiyat vermekte zorlandığımız ve kabul edemediğimiz siparişler oldu. İhracatçılar olarak bizler kurda ani ve yüksek düzeyli dalgalanma yerine istikrarlı, enflasyona paralel bir artışı tercih ediyoruz. Bölge ülkelerindeki siyasi istikrarsızlıklar, jeopolitik sorunlar ile küresel ticaret ve kur savaşları 2019 için de risk yaratmaya dediyor. Dolar 6, Avro 7 TL olmalı n 2018’de yaşadıklarımızdan sonra 2019 için isabetli bir kur tahmini yapmak mümkün değil. Tahminin ötesinde ihracatçılar olarak temennimizi söyleyebilirim. Mevcut koşullarda ihracatçılar için dolarda 6, Avro’da 7, Sterlin’de 8 TL ideal düzeyi oluşturuyor. n Hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz 81 ilimizde 33 bin 500’ü aşkın işletmeyle üretim yapıyor. Ekim 2018 verilerine göre sektörde 511 bin insanımızı istihdam ediyoruz. 2019’da öncelikle bu düzeyi koruyup, Anadolu’daki yeni yatırımlarımız ve ihracatımızda yüzde 10’luk artış doğrultusunda yeni istihdam yaratmaya çalışacağız. Mehmet Kutman Global enerjide büyümek istiyor Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, gelecek yıl limanları inorganik büyütmeye ve enerji alanına odaklanacaklarını belirterek, “Enerji alanını epey yakından takip ediyoruz. Şirketlere ortak olma da dahil bu alandaki fırsatları değerlendiriyoruz. Eğer becerebilirsek Türkiye için çok hayırlı olur. Şu anda varlıkları inceleme aşamasındayız” dedi. Mehmet Kutman, Türkiye’nin geleceğinin teknoloji alanında olduğunu dile getirdi. l Ekonomi Servisi Tekzen’den mağaza atılımı Geçen yıl 20 mağaza açan Tekzen, 2019’da da yatırımlarına hem dijital tarafta hem de mağazacılık tarafında devam edeceğini açıkladı. Yapı malzemeleri ve mobilya satışı yapan şirketin Pazarlama Müdürü Mehmet Cem Kızılkaya, “2018’i 1 miyar TL ciroyla kapatıyoruz. Yurtiçinde 59 ilde 138, yurtdışında da 4 mağazamız bulunuyor. 3 bine yakın kişiye istihdam sağlıyoruz” dedi. Kızılkaya aynı zamanda; etkin dağıtım kanalı olabilmek perspektifi ile DIY mağazalardan ekspres mağazalara, ticari satıştan tekzen.com. tr’ye kadar tüm kanallarda geliştirmeyi hedeflediklerini aktardı. İngiltere’ninçöpü Türkiye’ye Türkiye, son bir yılda İngiltere’den 80 bin ton plastik çöp ithal ederek bu alanda ikinci oldu Malezya yasaklamaya hazırlanıyor İngiltere’den en fazla plastik çöp ithal eden Malezya hükümeti, yurtdışından plastik alımını sınırlamaya yönelik yasal düzenlemeler üzerinde çalışmaya başlamış durumda. Hü kümetin planı geçen üç yıl içerisinde plastik çöp alımını kademeli olarak azaltıp üç yılın sonunda da tamamen bitirmeyi amaçlıyor. Türk Tabipleri Birliği Halk Sağ lığı Kolu, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, plastik çöp ithaline tamamen son vermesi çağrısı yapmış ve “Türkiye sadece kendi plastik atığını geri dönüşümle değerlendirmeli” demişti. Türkiye, Kasım 2017 Ekim 2018 döneminde İngiltere’den 80 bin ton plastik çöp ithal etti. BBC Türkçe’nin aktardığı verilere göre, İngiltere’den Türkiye’ye gönderilen çöpler bir yıl öncesine kıyasla yüzde 33 artarken, Türkiye Malezya’nın ardından İngiltere’nin en çok plastik çöp gönderdiği ikinci ülke konumuna yükseldi. Ara malı oluyor BBC Türkçe’nin haberine göre, Çin’in plastik alımını durdurduğu Kasım 2017’den Ekim 2018’e kadar olan dönemde İngiltere 611 bin ton plastik çöpü yurtdışına gönderdi. Malezya 2017 2018 döneminde İngiltere’den plastik çöp alımını yıllık bazda yüzde 68 artırarak 105 bin tona çıkardı. Ülkeler plastik çöpleri alıp geri dönüştürerek sanayide ara malı olarak kullanıyor. l Ekonomi Servisi YTL’ler için 2019 son yıl Türk Lirası’ndan (TL) 2005’te 6 sıfır atılırken, 2009’a kadar kullanılan “Yeni Türk Lirası (YTL)” ibareleri paralar için de süreç bu yıl tamamlanacak. YTL banknotların piyasadan çekiliş ve zaman aşımı süreci halen devam ediyor. 1 Ocak 2010’da dolaşımdan kaldırılan E8 Emisyon Grubu 1, 5, 10, 20, 50 ve 100 YTL banknotlar 10 yıllık zaman aşımı süresinin sonu olan 31 Aralık 2019’a kadar Merkez Bankası ve dahili muhabiri banka olan Ziraat Bankası şubelerinde değiştirilebilecek. 12 milyon liralık kabuk Malatya’da, kayısı kadar çekirdeği de kentin ekonomisine katkı sağlıyor. Kayısı çekirdeğinin kabuğu, yakacak olarak ve savunma sanayisinde tankların zırhının dış etkenlerden korunması için kullanılıyor. Malatya Ticaret Borsası Başkanı Rama zan Özcan, “Ortalama 20 bin ton civarında çekirdek kabuğumuz var. Bu da şehre ortalama 12 milyon lira civarında katkı sağlıyor” dedi. Yıllık 100 bin ton kuru kayısının üretildiği Malatya’da, 25 bin ton da çekirdek elde ediliyor. Ekonomide beklentiler Tahmin yapılırken beklentiler nicel olarak ifade edilmeye çalışılırken, dünyadaki genel eğilimler, ekonominin içinde bulunduğu koşullar, başlayan süreç, ülkenin üretim ve yönetim kapasitesi dikkate alınmadır. Dünya ekonomisinde genelde yavaşlama beklenmekte, IMF büyüme tahminlerini, yavaşlama yönünde revize etmektedir. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) politika faizini yüzde 0.0, Birleşik Krallık Merkez Bankası’nın (BOE) yüzde 0.75 düzeyinde sabit tutması, Japon Merkez Bankası’nın (BOJ) parasal genişlemeden negatif faizden söz etmesi, gelişmiş ülkelerin durgunluk hatta deflasyona sürüklenmek tehlikesinden tam kurtulamadığını göstermektedir. ABD’de 2018 yılında faiz artımına giderek, faiz üst düzeyini yüzde 3.0 değin yükselten Fed’in 2019 yılında da iki kez 25 baz (yüz 0.25) puan faiz artışı yapacağı öngörülmüş olmakla beraber, beklentinin gerçekleşme olasılığı zayıftır. Fed, para politikası stratejisi olarak bir tür örtülü enflasyon hedeflemesi yapmakta, enflasyon süreci başlamadan, ekonomide enflasyon tehlikesi görüldüğünde baskın önlemler almaktadır. ABD’de işsizlik oranının yüzde 3.7 olarak, doğal işsizlik oranının da altına düşmesini işçilik saat ücretinin hafifçe yükselmesini, Trump’ın gümrük vergilerini artırmasını, ithalat kısıtlamalarını, enflasyon tehlikesi başlangıcı olarak gören Fed, faiz yükseltmiştir. 2019 yılında ABD’de ekonomide yavaşlama beklentisi gerçekleşir, işsizlik oranı yükselme eğilimine girerse, Fed’den faiz artışı beklenmemelidir. Ülkemizde 2019 yılında ekonomik yavaşlamanın, politika yapıcılarının ifadesiyle dengelemenin sürmesi beklenmektedir. Resmen zayıf büyüme rakamları açıklanmasa dahi büyüme, imalat sanayii ve inşaat sektörenden değil hizmetler sektöründen kaynaklanacaktır. Yavaşlayan, ekonomide üretim kapasitesi cari talebin üstünde olan, genelde yüzde 70.0 dolayında kapasite ile çalışan, mali yapısı bozuk, kaynak yaratamayan özel sektörden makine teçhizat yatırımı beklenmemelidir. Yatırımlarda azalma işsizlik oranının daha da yükselmesine yol açacaktır. İç tüketim, yatırım harcamalarının yavaşlamasıyla iç pazar daralmasını telafi için işletmelerin dış pazarlara yönelmeleri, ihracat artışı, ithalat azalması, ABD baskısıyla, BRENT kalite bir varil (159 LT) petrol fiyatının 60.0 USD altında kalması, cari işlemler açığı üzerinde olumlu etki yaparak cari işlemler açığının daralmasına olanak verecektir. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında hatta portföy yatırımlarında, yabancıların Türkiye’deki kurumların çıkarmış oldukları menkul kıymet alımlarında artış beklenmemektedir. Yabancılara, vatandaşlık verme vaadi ile özendirilen gayrimenkul satışlarında olabilecek artışın sağlayabileceği sermaye girişi sınırlı düzeyde kalacaktır. Dış borçların artması, kredi notunun düşmesiyle dış finansal pazarlarda borç verme hoşnutsuzluğu başlamış, risk primi, kredi temerrüt swapı (CDS) maliyeti yüzde 4.0’lere değin yükselmiştir. Türkiye’ye kredi verenler kredi riskini yüksek bir prim karşılığında devredebilmekdir. Bu koşullarda kur ve faiz düzeyini olumlu etkileyebilecek boyutta yabancı sermaye girişi beklenmemelidir. Bankaların sendikasyon kredilerini yenilemeleri, yeni sermaye girişi, sağlamaz ancak sermaye çıkışını önler. TCMB’nin enflasyonu ve döviz kurunu belirli bir düzeyde tutabilmek için sıkılaştırılmış para politikası izlemek zorunda kalması yanı sıra artacak bütçe açığı nedeniyle maliye politikasından da ekonomiyi canlandıracak bir katkı gelmeyecektir. Ekonomide yavaşlama mal ve hizmetler üzerinden alınan vergileri, ithalatın daralması dış ticaretten alınan vergileri reel olarak azaltırken borç stokunun büyümesi, faiz oranının yükselişi, sosyal güvenlik harcamaları, bütçe açığında hedeflenenin üstünde artışa yol açacaktır. Yönetim hataları yapan, sağgörülü politikalar izleyemeyen kamu, banka, özel sektör karar alıcılarından, yöneticilerinden başarı beklemek aşırı iyimserlik olur. Zor bir yıl bizi beklemektedir.  Otomotivci indirimlerin devamından memnun Otomotiv sektörünün temsilcileri, ÖTV ve KDV indirimlerinin 3 ay uzatılması kararından memnun. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, “Düzenleme, özellikle ulusal pazar odaklı satışları destekleyen etkisiyle Türk otomotiv sanayiinin üretim ve istihdam sürekliliğine derin nefes aldırmaya devam ettirecek çok pozitif bir gelişmedir” derken, Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Ali Bilaloğlu, şu yorumu yaptı: “Küresel otomotiv arenasında sektörümüzün rekabet gücünün devamlılığı ve desteklenmesi adına çok önemli bir gelişmedir.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle