19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 7 Eylül 2018 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL AKPM’den kırık not Efendileri de bir anlasa... “A llah cümleyi, komşusundaki yangına körükle koşarken kendine daha fazla zarar verdiğini bile göremeyecek kadar aymazların sultasına düşmekten korusun!” demek, insanları bu akıbete duçar olmaktan kurtaramıyor. Rusların ve rejim kuvvetlerinin İdlib’deki son atakları, altı yılı aşan Suriye Savaşı’nın sonunun belirtilerini gözler önüne seriyor. Uzun vadede Suriye Savaşı’ndan en fazla zarar gören kim oldu, sorusunun yanıtı artık açıktır: Türkiye. Resmi rakamlarla 3 milyonun üstünde Suriyeli göçmenin bulunduğu Türkiye’deki Suriyeli sayısının İdlib’den yeni bir göç başlaması durumunda, bir o kadar daha artması, ülkemizin demografik yapısını daha da allak bullak edecektir. Bu durum ise ABD’nin Fırat’ın doğusundaki sınırlarımızda PYDYPG hâkimiyetinde bir bölge yaratmasıyla doğan istikrarsızlığı yeni boyutlara taşıyacaktır. Bu durumda, bir zamanlar Ahmet Davutoğlu’nun gidiciliğini ilan ettiği Beşar Esad’ın güçlenerek çıkmakta olduğu Suriye iç savaşından uzun vadede en büyük zararı Türkiye’nin göreceği aşikârdır. Birçok kişi komşudaki yangına körükle koşmanın Türkiye’nin yararına değil, tam tersine zararına olduğunu baştan gördü, yetkilileri uyardı, ama etkili olamadı. HHH Türkiye, istikrarsızlığını sürekli kışkırttığı Suriye’de işlerin bu noktaya varmasının sorumlularından biridir. “Ne yani! Türkiye’nin yanlış politikası olmasaydı Suriye iç savaşı patlak vermeyecek miydi?” sorusunun pek anlamı yok. Evet Türkiye tek başına bu savaşı ne başlatabilecek ne de sona erdirebilecek güçte bir ülkedir. Ama Türkiye’nin işlerin bu noktaya ulaşmasında etkili olduğu da yadsınamaz. Ankara’nın şimdi içinde bulunduğu bu çıkmaza saplanmasının nedeni, Suriye konusunda olduğu kadar, genelde tüm Ortadoğu boyutunda da Cumhuriyetin başından beri sürdüregeldiği sağlıklı politikayı bir yana bırakmış olmasıdır. Tarihi gerçeklerle bağdaşmayan düşsel bir Osmanlıcılık hayalciliği peşinde olan ve stratejik ahmaklığı stratejik derinlik sananların etkisiyle AKP, bölgeye mezhepler ve tarikatlar gözlükleriyle bakmayan, Ortadoğu bataklığının mezhepsel ve etnik çekişmeleri karşısında tarafsızlığını ve soğukkanlılığını yitirmeyen, bölgesel istikrarın kendi istikrarı ile atbaşı gittiğini gören Cumhuriyetin sağlıklı geleneksel dış politikasını bir yana bırakmıştır. Bölgeye “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesiyle yaklaşan ve komşularıyla iyi ilişkileri sürdürürken, onların iç çatışmalarına bulaşmamaya özen gösteren bu politika, kişilikleri aynı zamanda Ortadoğu’nun kan ve ateş ortamında olgunlaşmış, ustaların tarihten aldıkları derslerin ışığında oluşturulmuştu. Şimdi, bu politikanın terk edilmiş olmasının ne büyük felaketlere yol açtığını yaşayarak görüyoruz, korkarım aklımızı başımıza almaz isek, daha da korkunç boyutlara ulaştığını da göreceğiz. HHH Yapılan yanlışlar üzerinde daha fazla durmanın anlamı yok. Şimdi gelecekte ne yapılması gerektiğine bakmalıyız. Türkiye, Rusya ve İran ile birlikte, Suriye’de savaşı sona erdirmeyi amaçlayan Astana üçlüsünün bir üyesi olarak bugün Tahran zirvesine katılacak. Bu zirvede Ankara, Esad’ın, Suriye’de iç savaşı sona erdirip, ülkenin bütünlüğünü sağlama yolundaki girişimlerine karşı durmayacağını, artık Esad ile anlaşmanın kendi istikrarı açısından en akıllı yöntem olduğunu anladığını belli eder bir tavır içine girerse, uğradığı zararların daha da büyümemesini sağlama yolunda ilk adımı atmış olur. Esad takıntısı bizi bugüne getirdi. Şimdi artık bu takıntıdan kurtularak, yeniden “Yurtta barış, dünyada barış” politikasının iyi komşuluk ilişkileri dönemine dönmenin zamanı gelmiştir. Birçok kişinin uzun süredir görüp söylediği bu gerçeği “Çok isabet buyurdunuz, evet efendim, haklısınız efendim”ciler bile artık anlamış görünüyorlar. Şimdi efendilerinin de anlamasında sıra! 24 Haziran seçimlerini gözlemleyen AKPM raporundan: Seçim kanunu cumhurbaşkanına uygulanmadı. AKP devlet olanaklarını kötüye kullandı AGİT heyetiyle birlikte 24 Haziran seçimlerini gözlemleyen Avrupa Konseyi ye kullandığı ifade edildi. Seçim adKaaydlınardeğrialdfkliıi. 687 nolu KHK ile tayayınlar karşısındayaptırım gücü elin Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) raporunda, seçim kanununun adil yasasında yapılan Kadın adayların durumu da raporda yer aldı. Buna den alındı. n YSK 679 bin ve eşit bir kampanya öngördüğü DUYGU belirtilerek “Ancak bu katı kanun GÜVENÇ değişikliklerin “şeffaflık göre, adayların 996’sı ka 182 seçim listesindındı ve kadın adayların ora de adres değişikli görevdeki cumhurbaşkanına uygulan ve seçim güvenliğini” nı yüzde 20.5’te kaldı. Bunların sa ği yaptı. mıyor ve bu da ona kampanyasında büyük avantaj verdi” denildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim kampanyası sırasında 5 büyük projeyi başlattığı ve kanuna rağmen çok sayıda devlet görevlisinin de kampanyalar sırasında hükümeti övdüğüne dikkat çe zayıflattığı vurgulandı. Uluslararası gözlem cilerin yüzde 94 oranında olumlu oy kullandığı, yüzde 6 oranında ise sorun tespit ettiği belirtildi. Rapordan dikkat çeken dece yüzde 5.4’ü listelerde yer buldu. AKP’nin 600 adayından 126’sı kadındı ve sadece 4’ü listelerin üst hMaelldeyrianın sıralarında yer bulabildi. Buna karşın, CHP; 137, HDP; 220, İYİ Parti; 150, MHP; 60, SP ise 79 kadın aday gösterdi. AGİT ODIHR ekibinin medya takibine geniş yer ayrılan raporda, medyanın seçim kilen raporda, asker ve hâkimlerin de saptamalar şöyle: deki tavrı da not edildi. Tv seçim kampanyasına katıldığı anımsa n Bu seçimler öncesi, “1 yıl önce kanalları olarak TRT 1, Show tıldı. Emeklilere verilen ikramiyenin sinde değiştirilemez” kuralına karşın, TV, Fox TV, CNN Türk ve A Haber ta de adil olmadığına vurgu yapılan ra seçim kanununun değiştirilmesi Vene kip edilirken, Hürriyet, Sabah, Sözcü, porda, adayların “eşit kampanya şansı dik Komisyonu’nun seçimle ilgili uy Cumhuriyet ve Milliyet gazeteleri mer olmadığı” ifade edilirken, AKP’nin dev gulama kodlarına uygun değildi. cek altına alındı. Kanallarda, AKP’nin let olanaklarını seçimler sırasında kö n Oy pusulasındaki mühür şartının ve Erdoğan’ın çok daha fazla ve olum tüye kullandığına işaret edildi. Seçim kaldırılmasını öngören düzenleme kar lu olarak yansıtıldığı belirtilirken, sandık kurullarının dörtte birinde tu şısında, kişi elbette bu mührün kanun HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş’tan tanağın hazırlanmasında sorun yaşan da neden tanımlandığını merak ediyor. daha çok yer bulabildiğine işaret edil dığı belirtilen raporda, sayımların beş n Sandık kurulları, kanunda belirtil di. Yayınlarda Erdoğan ve AKP, yüz te birinde ise ya tutanakların önceden diği gibi kurayla belirlenmedi. de 33.7 ile 58.7’lik yer tutarken buna imzaladığı ya da kasıtlı olarak hatalı giriş yapıldığı kaydedildi. YSK ve Başkanı... karşın kanalların Muharrem İnce ve CHP’ye yüzde 18.2 ile 27; Akşener ve Ukraynalı parlamenter Olena Sotnyk n Seçim idaresinin şeffaf olmaması İYİ Parti’ye ise 1.2 ile yüzde 11 oranın imzalı raporda; seçimlerin OHAL ko endişe yarattı. Toplantılar kapalı ka da yer ayırdığı kayıt altına alındı. şulları altında, ifade özgürlüğü olma pılar ardındaydı ve kararlar YSK web Kanalların dilinin İYİ Parti’ye karşı dan, yargıya kapalı YSK kararları ile sayfasında düzenli ve zamanında ya ‘dengeli’, CHP’ye karşı ise ‘olumsuz’ yapılması ile seçim kampanyalarına ve yımlanmadı ya da yasal sebebi açık olduğuna işaret edilen raporda, Fox siyasi partilerin finansmanına yönelik lamadan yayımlandı. 627 karardan TV’nin adaylara, HDP hariç kısmen şeffaflığın bulunmaması eleştirildi. Ra sadece 74’ü gecikmeyle yayınlandı. eşit yer ayırdığı belirtildi. Fox TV’nin porda 24 Haziran seçimlerinde, oy sa YSK, yeri değiştirilen sandıklarla il AKP hakkında da olumsuz dil kullan yımındaki sorunlara da dikkat çekildi. gili sayı ve yerleri açıklamadı. Tüm dığı vurgulandı. Raporda, seçim kampanyalarının se itirazlar reddedildi. Seçimin finansmanı ve bağışlara yö çim gününden önce başladığına işa n YSK Başkanı’nın gözlemci heyetle nelik düzenlemelere de işaret edilen ret edilirken, adayların “eşit kampan görüşmesine diğer üyeler alınmadı. raporda mal bildirimlerinin ve rapor ya şansı olmadığı”, AKP’nin devlet n RTÜK’ün seçim yayınları ile ilgi ların yayımlanmadığına işaret edildi. olanaklarını seçimler sırasında kötü li YSK’ye ilettiği raporları kamuya açık Kanunda, seçimlerden önce ara ma li raporun istenmediği anımsatılırken, harcanmayan bağışlarla ilgili de hüküm bulunmadığı belirtildi. Güvenlik görevlileri En büyük düzensizliğin kanundaki gibi, sandık sayılarının sistematik olarak kaydedilmesinde yaşandığı belirtilen raporda, takip edilen 1245 sandık bölgesinin yüzde 6’sında olumsuzluk gözlendiği belirtildi. En büyük olumsuzluk kaynağı olarak yüzde 12’lik oranla, polis ve güvenlik güçlerinin bulunmasına işaret edilirken, bu görevlilerin üçte birinin seçim sürecine müdahale ettiği ifade edildi. Sandık görevlileri, seçmenler, gözlemciler ve sivil giyinen güvenlik görevlileri arasında ayrım yapmanın zor olduğuna dikkat çekildi. Doğu ve Güneydoğu’da çok daha olumsuz bir tablo görüldüğü belirtilen raporda, yüzde 4 oranında grup halinde oy kullanma, yüzde 6 oranında aşırı kalabalık ve yüzde 2 oranında da yetersiz düzenleme tespit edildi. Sayımda dikkat çekenler AKPM raporunda, sayım sürecinde takip edilen 124 bölgeden 17’sinde olumsuzluk saptandığı ve bunun yüzde 14’e tekabül ettiğine işaret edildi. Seçim sandık kurullarının dörtte birinde tutanağın hazırlanmasında sorun yaşandığı belirtilirken, sayımların beşte birinde ya tutanakların önceden imzalandığı ya da kasıtlı olarak hatalı giriş yapıldığı ve düzenlemelerin ihlal edildiği vurgulandı. Raporda, sonuçların kanunda belirtilenin aksine, gözlemlenen 29 seçim bölgesinde şeffaf bir şekilde gösterilmediğine dikkat çekildi. l ANKARA AKP’de küskün önlemi Yerel seçimde 2014’ün gerisine düşmek istemeyen AKP, ittifak olasılığını da dikkate alarak aday belirleme sürecini sıkı tutacak. Önce muhalefetin elindeki merkezlerin adayları açıklanacak Erdoğan: ABD, FETÖ’ye 850 milyon dolar ödedi Benin Cumhurbaşkanı Patrice Talon, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etti. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, “FETÖ meselesini de etraflıca konuşma fırsatı bulduk. Malum bu örgüt bir virüs. Benin’e de girmiş vaziyetteler. Temmennimiz o ki FETÖ’nün tasviyesi ile ilgili olarak en kısa sürede sonuç alacağımızı umuyorum” dedi. Amerika’nın bu örgüte ödediği paranın 850 milyon dolar olduğunu belirten Erdoğan, “Bu örgütün arkasında kimlerin bulunduğunun bilinmesinin adına bunların duyulmasını önemsiyorum” diye konuştu. l ANKARA MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Depboylu ile birlikte Genel Başkan Devlet Bahçeli’yi ziyaret eden il başkanı Burak Pehlivan, Aydın’ın sorunları ve yerel seçim çalışmaları hakkında bilgi verdi. Bahçeli’nin metropol korkusu SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart 2019’da yeni hükümet sistemini tartışmaya atmak isteyenleri “defolu zihniyet” olarak nitelendirerek, bunlara fırsat verilmemesi gerektiğini savundu. İdlib konusunda İran zirvesinin önemine işaret eden Bahçeli, “Astana ruhuna uygun bir müzakere süreci geçirilmesi gerektiğini” kaydetti. Partisinin MYK toplantısı sonrasında yaptığı yazılı açıklamada Bahçeli, “Türkiye’nin jeopolitik tehditlerin, ekonomik operasyonların, sosyal ve siyasal gerginliklerin olumsuz sarsıntılarına maruz kalındığını” dile getirdi. Bahçeli, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tablonun “kaygı ve alarm verici olduğuna” işaret etti. Rusya’nın İdlib’e düzenlediği saldırıya da değinen Bahçeli, Türkiye’nin yeni bir sığınmacı dalgasına katlanması, hazmetmesi ve kabul etmesini “eşyanın tabiatına aykırı” olarak değerlendirdi. Bah çeli, halen Suriyeli sığınmacılardan kaynaklanan pek çok sorun varken, bunun üstüne yeni bedellerin ve telafisinin çok zor olacağı, yeni yüklerin ilavesinin tasvip edilemeyecek bir hata olacağı konusunda uyardı. Bahçeli, “Parti olarak ülkemizde misafir edilen Suriyelilerin aşama aşama ülkelerine dönmelerini milli beka ve demografik istikbalimiz açısından mecburiyet gördüğümüz de bir gerçektir” dedi. MYK’de, “AKP ile MHP arasında Divan’a yeni görevlendirmeler MYK toplantısında ayrıca seçimlerden sonra istifası istenen Sefer Aycan’dan boşalan genel başkanlık yardımcılığı görevine, Genel Sekreter Yardımcısı Hidayet Vahapoğlu getirilirken, Vahapoğlu’ndan boşalan koltuğa da Kadir Şekerci oturdu. İsmail Faruk Aksu da Celal Adan’ın Meclis Başkan Vekili olması nedeniyle boşalan genel başkan yardımcılığı görevine getirildi. yerel seçimlerde yapılacak ittifak” da masaya yatırıldı. Bahçeli’nin, toplantıda kurmaylarına, “Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyükşehir belediyelerinin ittifakta kalmamasının hem Türkiye’deki yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni hem de kurumlarını tartışmaya açabileceğini” söyledi. Bahçeli, “MHP, mahalli idareler seçimlerini milli beka üzerinden okumakta, yeni hükümet sisteminin doğasına uygun tecelli etmesini samimiyetle temenni etmektedir” dedi. Bahçeli’nin kurmayları da yerelde ittifak için “Büyükşehirleri kritik görüyoruz. Kaybedilirse Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sekteye uğrar. Türkiye’nin bekası için Güneydoğu’daki 102 belediye alınmalı. Bizim talebimiz ise MHP’nin 2014 kazanımlarının aynen kalması ve bunun üstüne mevcut güçlü olduğumuz yerlerde de belediye başkanlığı taleplerimiz var. Cumhur İttifakı, CHP ve HDP’nin elindeki tüm belediyelere talip olabilir” değerlendirmesini yapıyor. l ANKARA EMİNE KAPLAN Genel seçimde yüzde 8’lik oy kaybı yaşayan AKP, yerel seçimde oy ve belediye kaybı yaşamamak için ince hesaplar yapıyor. Parti içinde bir yandan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıkladığı ‘yerel seçimde ittifak’ın nasıl olabileceğini tartışılırken bir yandan da aday belirleme çalışmaları sürdürülüyor. Bu kapsamda, 24 Haziran seçimlerinin il ve ilçelere göre sonuçları ayrıntılı olarak değerlendiriliyor. Hazırlanan raporlar belediye başkanı adaylarının belirlenmesinde önemli rol oynayacak. AKP, bu raporların yanı sıra il ve ilçelerde anket ve saha çalışması yapıyor. Partinin tüm çalışmaları ekim ayı sonuna kadar tamamlayarak aday belirleme sürecine geçmesi bekleniyor. Önce muhalefetteki iller AKP, anket ve saha çalışması kadar belirlenecek adayların taban ve parti örgütlerine yansımasının olumsuz olmamasına da dikkat edecek. Buna göre, önce muhalefetin elinde olan il ve ilçelerin belediye başkanı adayları belirlenerek ilan edilecek. AKP, bu yolla parti adaylarının muhalefetin elinde olan illerde daha uzun süre çalışabilmesi ve kendini tanıtarak partiye oy çekmesini sağlamayı hedefliyor. Partinin elinde bulunan belediye başkanlıklarında ise adayların belirlenmesinde çok aleleci davranılmayacak. ‘Metal yorgunluğu’ gerekçesiyle Ankara, Bursa ve Balıkesir belediye başkanlarının istifa ettirilme sürecinde yaşanan kriz dikkate alınarak, mevcut belediye başkanlarının aday yapılmaması nedeniyle parti örgütlerinde sıkıntı, küskünlük ve parti içi tartışmaların yaşanmasının bu yolla önlenmesi, en azından asgari seviyede tutulması isteniyor. Parti yönetiminin, genel merkez, milletvekilleri, il ve ilçe teşkilatlarıyla ters düşen belediye başkanlarına yönelik tavrı ise bundan sonraki süreçte daha sert olacak. Parti tüzüğünde yapılan değişiklikle il ve ilçe başkanları, belediye meclislerinde grup başkanı yapıldı. AKP, bu yolla belediye başkanlarını teşkilatlar aracılığıyla sürekli gözetim altında tutacak. Bağımsız davranan ya da parti politikalarıyla ters düşen belediye başkanlarının hızla istifa ettirilmesi yoluna gidilecek. İttifakta 24 Haziran kriteri AKP, Bahçeli’nin yerel seçimde ittifak önerisinin nasıl bir yöntemle gerçekleştirilebileceğini de tartışıyor. 24 Haziran seçim sonuçlarının esas alınması gerektiğini belirten parti yöneticileri, “Eğer ittifak yapılmasına karar verilirse burada esas olan seçim sonuçlarına bakılmasıdır. Hangi partinin oyu öndeyse orada o partinin adayı etrafında bir ittifak olabilir. Yöntemin nasıl olacağına liderler oturur karar verir” görüşünü dile getirdi. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle