Katalog

Çarşamba 5 Eylül 2018 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER p‘Raazkaarma luayrmçauryşoıyra’ CHP’li Erdoğdu, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını gerçekçi bulmadıklarını, kurumun hükümetin gözüne girmek için milyonlarca insanın rızkını çaldığını söyledi CHP Genel Merkezi’nde enflasyon rakamlarını değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını gerçekçi bulmadıklarını belirtti, “Enflasyon rakamları çarşıya pazara uymuyor. TÜİK’in hükümetin gözüne girmek amacıyla enflasyonu makyajlaması milyonlarca çalışanın rızkının çalınması anlamına gelmektedir. Onun için TÜİK yetkililerini enflasyonu doğru ölçmek ve açıklamak konusunda uyarıyoruz” dedi. Hükümetin çalışanların aylık ücretlerine 1 Temmuz tarihinden geçerli olarak yüzde 3.5 oranında zam yapılacağı açıkladığını, ancak yaşanan bu kriz sürecinde 6 aylık enflasyonun 1 ayda gerçekleştiğini ve ücretli çalışanların enflasyon altında ezildiğini ifade eden Erdoğdu, “Bu durum karşısında derhal eşel/mobil sistemine geçilmeli ücretler ve maaşlar her ay enflasyon oranı kadar artırılmalıdır” diye konuştu. ‘Kriz yoksulları vurdu’ Krizin sadece şirketleri vurmadığını, ağırlıklı olarak çalışan yoksul kesimi, emeklileri, kadınları ve engellileri etkilediğini kaydeden Erdoğdu, “Saray ve yandaşlarının çıkardığı bu krizin faturasının hiçbir günahı olmayanlara kesilmemesi için bütün gücümüzle mücadele edeceğiz. Hükümet yandaş sermaye kadar emekçileri de desteklemeli ve bu kapsamda işsizlik fonu asla amacı dışında kullanılmamalı ve işsizlik maaşı artırılmalı, süresi uzatılmalı ve kullanım şartları kolaylaştırılmalıdır” ifadelerini kullandı. Üretici fiyatları enflasyonunun bir önceki aya göre yüzde 6.60, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32.13 artış gösterdiğini söyleyen Erdoğdu, bunun yakın gelecekte enflasyonun çok yükseleceği anlamına geldiğini söyledi ve “6 aylık veya 1 yıllık enflasyon zamları, çalışanların ezilmesi demektir” dedi. ÜFE’de yaşanan artışın özellikle tarım kesimini etkilediğini vurgulayan Erdoğdu, şöyle konuştu: ‘Gıda krizi yaşanır’ “Eğer bu taban fiyatlarıyla devam ederlerse çiftçilerimiz ekmeyecek. Çifçilerimiz ekmezse bizler kentlerde aç kalacağız, bir gıda krizi ortaya çıkacak. Önünü göremeyen hükümetin bu kadar basit bir mantığı anlaması ve çifçilerimizi koruması gerekiyor. Hükümet bütün tarım ürünlerinde ithalat kapılarını açıyor, gümrükleri sıfıra indiriyor. Bu sayede gıda fiyatlarını düşürmeye çalışıyor. Geçmişten beri bu Aykut Erdoğdu nu yaparak çifçinin belini kıran hükümete kötü bir haberim var, döviz kurunu öyle bir patlattılar ki artık dünya tarım ürünleri fiyatları ithalat kapıları açılsa dahi bizim tarım ürünleri fiyatlarımızdan daha pahalı. Hükümeti çifçiyi ezen bu politikadan vazgeçirmeye çalışıyoruz. Bu durumdan korunmanın yolu temel tarım ürünlerinde taban fiyatlarının en az ÜFE kadar artırılmasıdır.” l ANKARA/Cumhuriyet ‘Yazlık Saray kara bir leke olur’ Gülizar Biçer Karaca CHP Denizli Milletvekili, partinin Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un ilçenin körfezi ve koyları hakkında yetkililerden bilgi aldığı Marmaris ziyareti sonrasında açıklamalarda bulundu. Karaca, Marmaris’te cumhurbaşkanlarının yaz tatilleri için kullandığı 230 metrekarelik konutun yıkılarak yerine inşa edilen Yazlık Saray’ı, “AKP’nin israf ve kul hakkı üzerinden sağladığı iktidarının sembolü” olarak değerlendirdi. Yazlık saray inşaatı için kesilen on binlerce ağacı anımsatan Karaca, “13 bin 166 metrekare kapalı inşaat ala nına sahip, 300 odalı, 65 hektara yayılan israf saray, 10 bin 966 metrekarelik deniz dolgusuyla hem ormanlarımızı hem de kıyılarımızı yok etmeye ant içmiş bir iktidarın ülkemizde bıraktığı kara bir leke olarak kuşaklar boyu hatırlanacak” dedi. Yazlık saray için yapılan haberlere yasak getirerek yazlık sarayın inşaatı için kesilen 50 bine yakın sığla ve çam ağacının halktan saklandığını ifade eden Karaca, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Türkiye’de son yıllarda artan doğa tahribatının baş sorumlusu olan iktidarın parçası olduğunu belirterek “Caretta caretta yavrularıyla fotoğraf çektirmeniz, ülkemizin sucul yaşamına, kıyılarına, ormanlarına karşı işlenen suçların ortağı olduğunuz gerçeğini bizlere unutturamayacak” dedi. Gökova Körfezi’nde imara açılan 27 bin futbol sahası genişliğindeki arazileri hatırlatan Karaca, Bakan Kurum’u Gökova Körfezi’ni imara açan düzenlemelerden vazgeçmeye çağırdı. Karaca, “Eğer 16 yıllık yıkıma daha fazla ortak olmayacağım derseniz; gelin geçen yıl sit statüsü düşürülerek imara açılan Marmaris’in Gökova Körfezi’ndeki 21 bin 618 hektarlık alanı tekrar 1. derece sit alanı ilan edelim” diye konuştu. l ANKARA /Cumhuriyet OYA BERBEROĞLU: Umudumu koruyorum Maltepe Cezaevi’nde 15 aydır tecrit koşullarında tutuklu olan CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun eşi Oya Berberoğlu, önceki gün, adli yılın açılış gününde, TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile görüştü. Yaklaşık 40 dakika süren görüşmenin yapıcı ve umut verici geçtiği belirtildi. Yıldırım’ı yeni görevinden dolayı tebrik ettiğini belirten Oya Berberoğlu, görüşmede Enis Berberoğlu’nun durumunun da gündeme geldiğini söyledi. “Sayın Yıldırım’a samimiyeti, duyarlılığı, anlayışı ve Enis’le alakalı TBMM olarak yaptıkları çalışmalardan dolayı çok teşekkür ederim” diyen Berberoğlu şunları kaydetti: “Anayasal dokunulmazlığını tekrar kazanan Enis’in hak kısıtlamasının, yapılan hataların yargı eliyle telafi edileceğine ilişkin umudumu koruyorum. Bu haksızlığın er geç giderileceğine inanıyorum. Zerre suçu olmadan hapse atılan Enis’in özgürlüğüne kavuşacağına, ülkemizdeki hukuk ayıbı olan bu durumun son bulacağına inanıyorum.” Berberoğlu, Danıştay’ın eski başkanlarından Nuri Alan’ın, Enis Berberoğlu’nun anayasal durumu ile ilgili yazdığı yazıya da atıf yaptı. Alan, yazısında “Yargıçların tarafsız olduklarına, peşin bir görüşle yola çıkmadıklarına inanıyorum. Ancak anayasanın geçici 20’nci maddesinin amacı dışında hatalı yorumu nedeniyle sanık yönünden ortaya çıkan sonuç çok ağırdır, tek kelime ile vahimdir. Söz konusu olan insan ve onun özgürlüğüdür. Sanığın bu karar nedeniyle, haksız yere içeride geçirdiği her günün, her saatin, her dakikanın manevi ağırlığı karara katılanların omuzlarındadır. Umarım Yargıtay 17’nci Ceza Dairesi hatayı gidererek hukuka uygun bir karar verecek ve yargının üzerindeki bu yükü kaldıracaktır” değerlendirmesini yapmıştı. Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin Berberoğlu için yapılan itiraza ilişkin kararını açıklaması bekleniyor. l ANKARA /Cumhuriyet İYİ PARTİ’DE TAVSİYE GENELGESİ İl teşkilatlarında toplu istifalar İYİ Parti Muğla İl Yönetim Kurulu, Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın imzasıyla il başkanlarına gönderilen ve istifa etmeleri yönünde tavsiye kararını içeren genelgeyi değerlendirmek üzere dün akşam saatlerinde toplandı. Kararı saygıyla karşıladıklarını ifade eden İl Başkanı İncilay Gezgin Şekerdağ başkanlığındaki 53 kişilik yönetim kurulu, görevinden istifa etme kararı aldı. Başkan Şekerdağ, “Yönetim kurulu üyelerimiz ile yapılan toplantı neticesinde, il yönetim kurulu üyeliğinden istifa edilmesi yönünde görüş birliğine varıldığından, başta il başkanı olarak ben ve tüm yönetim kurulu üyelerimiz istifa etmiş bulunmaktayız. Genel merkezimizin olağanüstü kurultay sonrası teşkilatlar nezdinde yenilenme çalışmalarını hızlandırması ve katkı sağlaması açısından üzerimize düşen sorumluluğu gerçekleştirmenin huzurunu yaşamaktayız” dedi. Genel Merkez’in talebinin ardından İzmir’de İl Başkanı Koray Ükünç ve yönetim kurulu üyeleri, son toplantılarını bugün akşam saatlerinde yaparak, konuyu değerlendirdi. İl yönetimi, Genel Merkez’in isteği doğrultusunda istifa etme kararı aldı. Yapılan toplantının ardından asil yönetim, yedek yönetim ve disiplin kurulu üyesi toplam 150 kişi, görevi bıraktı. İYİ Parti Denizli İl Başkanı Hasan Akgün de Başkanlık Divanı’nın almış olduğu tavsiye kararı dolayısıyla yönetim kurulu üyeleriyle istifa ettiklerini bildirdi. Akgün, yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Dün akşam il yönetim kurulumuzdan toplantıya katılan üyelerimizin tamamı, istifa edilmesi yönünde görüş birliğine varmıştır. Bu nedenle, yapının yenilenmesi ve değişimin oluşmasıyla yerel seçimlerde daha güçlü bir İYİ Parti Denizli teşkilatının teşekkülü amacıyla, başta il başkanı ben olmak üzere İYİ Parti Denizli İl Yönetimi olarak istifa ediyoruz.” İYİ Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sertlek ve Şanlıurfa İl Başkanı Rüstem Coşkun, Genel Merkez’in isteği doğrultusunda toplu istifa kararı aldıklarını açıkladı. l DHA/AA Âşık Veysel’in torunu İYİ Parti’den ayrıldı Âşık Veysel’in torunu Çiğdem Özer, kurucusu olduğu İYİ Parti’den istifa etti. İstifa kararını “gördüğüm lüzum üzerine” ifadeleri ile açıklayan Özer, aynı zamanda Genel Başkan Meral Akşener’in danışmanı ve partinin genel idare kurulu üyesiydi. Özer, yazılı açıklamasında, “Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız’ anlayışıyla yola çıkan herkesin bu aziz vatana borcu vardır” dedi. Akşener’in daveti üzerine 22 yıllık profesyonel iş hayatını bırakıp İYİ Parti’ye katıldığını belirten Özer, “Bugün ise gördüğüm lüzum üzerine partiden ayrılma kararı aldım. Partiye geldiğim gibi gitmek istedim ve Sayın Genel Başkanımızı ziyaret ederek kendisiyle helalleştim” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet ‘İttifakımız tabanla’ Sezai Temelli Cumhur İttifakı’nı siyasi iradenin gaspı olarak değerlendiren Temelli, yerel seçimlere ilk kez HDP olarak gireceklerini belirtti MAHMUT ORAL Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), yerel seçimlere yönelik 2 günlük hazırlık toplantısını dün Diyarbakır’da başlattı. HDP İl Binası’ndaki toplantıya HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDP milletvekilleri, HDK temsilcileri, yerlerine kayyım atanan belediye eşbaşkanları ve meslek örgütlerinin yöneticileri de katıldı. Toplantının açılışı konuşmasını yapan HDP Eş Genel Başkanı Temelli, İdlib’deki gelişmelere dikkat çekerek, “Suriye’nin geleceğine Suriye’dekiler karar verir. Rejim büyük hatalar yapmıştır ama bu sorun Suriye’nin yerel dinamikleriyle çözülür. Türkiye’de ve Ortadoğu’da barışı savunmaya devam edeceğiz. Bu anlamıyla İdlib’deki sorunun barışçıl olması için herkes elinden geleni yapmalıdır. İdlib’de bir insanlık dramı yaşanmadan barış sağlanmalıdır” dedi. Temelli, yaşanan ekonomik krize de değindi ve şunları söyledi: “Ekonomik savaştan bahsediyorlar. ‘Dış güçler, Türkiye’ye karşı ekonomik savaşı başlattılar. Yerli parayla bu işi yaparsak bu savaşı kazanırız’ diyorlar. Türkiye’de bir savaş var ve bu savaş, mazlumlara, Kürtlere, yoksullara, kadınlara, emekçilere karşı bir savaştır. Bu savaşın müsebbibi sizsiniz. Bir parçası sizsiniz. Ülke ekonomisi bu kadar kötü iken S400 ve F35 pazarlığı yapıyorsunuz. Kürt düşmanlığı üzerinden topluma nefret tohumu ekiyorsunuz. Ekonomik krizin en büyük nedeni savaş politikası.” ‘Kayyımdan kurtulacağız’ DBP’li 102 belediyeden 95’ine kayyım atandığına dikkat çeken Temelli, “Belediyeler bizde olduğu dönemde, Demokles’in kılıcı gibi Sayıştay, bakanlık denetimi altında belediyeleri yönetiyorduk. Ama şimdi halkın kaynakları çarçur edilmiş, bu iktidarların çıkarına aktarılmıştır. Kayyımlardan kurtulacağız. Bir daha gelmemek için buradan gidecekler. O borçlarını da alıp gidecekler. Bu toplum onların bu borçlarını sırtlamayacak. Tabelalarımızı asacağız ve kapatılan tüm kurumları açacağız. Yeni bir yerel yönetim anlayışıyla, özeleştirimizi yaparak çalışacağız” diye konuştu. Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Temelli, ittifak tartışmalarına ilişkin şunları söyledi: “İttifak, halkların, kadınların, gençlerin yan yana gelmesiyle olabilir. Halkları ve Türkiye’deki demokrasi güçlerini yan yana getirebi lecek, hassasiyetleri dikkate alabilecek siyaseti dillendirmek ve toplumsallaştırmak gerekiyor. Bizim ittifakımız, tabanla olan diyalogdur. Bu diyaloğa bağlı olarak, halkların, emekçilerin yan yana gelebileceği platformları yaratmaktır. Yerel seçimlere giderken önceliğimiz bu noktada olacaktır. Kulislere sıkışmış bir ittifak anlayışı yok. Bunu en iyi yapan Cumhur İttifakı’dır, MHP ile AKP ittifakıdır. Yaptıkları seçmen iradesine ipotek koymaktır. Siyasi iradenin gaspıdır. Koalisyonlar seçimlerden sonra olan bir süreçken, 24 Haziran’dan önce yaptıkları gibi seçmen iradesine saygı göstermeyen bir anlayıştır. Biz böyle bir anlayışın içerisinde olmak istemiyoruz.” HDP ilk kez Daha önce DBP çatısı altında seçime girerken bu kez HDP olarak seçime girme kararı aldıklarını anlatan Temelli, “HDP olarak Türkiye’nin her yerinde seçime gireceğiz. Bu, bileşenlerimizin siyasi perspektifini ortadan kaldıran bir şey değildir. Biz, çoklu hukuka dayanan bir siyasi parti olduğumuz için seçime girerken, seçim stratejisi olarak önümüzdeki yerel seçime HDP olarak girmeyi uygun gördük” ifadelerini kullandı. l DİYARBAKIR Alınak: Savaşa dur demek istiyoruz MAHMUT ORAL Emekçilerin Özgürlük Kongresi (EMK) Sözcüleri, eski DEP milletvekili Mahmut Alınak ile Arkadaş Canpolat’ın 2 Eylül’de “Vahşete karşı hak yürüyüşü” adıyla, Diyarbakır’dan Şırnak’ın Cizre ilçesine başlattığı yürüyüş Diyarbakır Valiliği tarafından “kamu güvenliği” gerekçesiyle yasaklanırken, Alınak ve Canpolat önceki akşam araçla Cizre’ye ulaştı. Sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar sırasında çocuklarını kaybe den ailelerle görüşmeler yaptıklarını kaydeden Alınak şunları söyledi: “O aileler bize sadece ‘Bizi unutmayın’ dediler. Bu sözün benim için anlamı çok büyük. Çünkü 1980’li yıllarda milletvekili olduğum zamanlarda bu kentlere çok geldim. O zaman da ailelerin söylediği tek şey ‘Bizi unutmayın’ cümlesiydi. Ardından 1990’lı yıllarda buralar yakılıp yıkıldı, köyler boşaltıldı. Bu yüzden biliyorum ki bu sözün anlamı çok büyüktür. Gördük ki devlet yine buraları zapturapt altına almış, her adımda bir arama, her yerde kontrol. Her yer yine yakılıp yıkılmış. Ama devlet sormaya, sorgulamaya izin vermiyor. Biz EMK olarak devletle PKK arasında süren savaşı durdurmak, bu savaşa müdahale etmek, dur demek istiyoruz. Bu amaçla burada olmaya devam edeceğiz. Şunu tüm dünya bilsin ki, Tayyip Erdoğan devletinin bu yasaklama kararı irademizi kıramaz.” l DİYARBAKIR Mahmut Alınak C MY B