28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 29 Eylül 2018 8 haber TASARIM: SERPİL ÜNAY Üniversite ile devlet hastanelerinde ilaç ve medikal malzeme sıkıntısı aşılamıyor, ameliyatlar durma noktasında sağlıkta acil durum 4 Ordu’da doktorlara ‘ameliyat yapmayın’ talimatı krizin 4 Eski İstanbul Eczacı Odası başkanlarından Semih katlanmasına neden oldu. İstanbul Tabip Odası Başkanı Güngör: İthal ilaçta firmaya ödenen kur sabit ve 2.69 lira. Prof. Saip, İstanbul’da da benzer duruma dikkat çekti Avro 7 liralarda. Firmalar Türkiye’ye ilaç vermek istemiyor Özellikle eğitim ve araştırma hastaneleri başta olmak üzere tıp fakültesi ve devlet has taneleri ekonomik kriz ile boğuşuyor. Kurdaki artış nedeniyle kalpdamar, beyin cerrahisi gibi pahalı malzeme gerektiren ameliyatların aciliyet dı şında yapılmaması yönündeki tali matların bazı devlet hastanelerine gitme ye başlanması, aslın da durumun diğer has tanelerde de benzer ol duğunu ortaya koydu. SİBEL BAHÇETEPE Ordu Devlet Hastanesi Başhekimliği’nden dok torlara giden talimat yazısında kalp damar cerrahi ame liyatlarında, acil durumlar dışında ameliyat yapılmaması istendi. İstan bul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pı nar Saip, İstanbul’da bazı hastaneler de de Ordu’ya benzer durumun yaşan dığını açıkladı. Üniversite hastanelerinde döner sermaye ödemelerinin yapılmadığı bazı hastanelerde ise yarısının veril diği belirtildi. ‘Ameliyat yapmayın’ Ordu Devlet Hastanesi Başhekimliği’nden doktorlara giden talimat yazısı sağlıkta yaşanan krizin yansımasını bir kez da ha ortaya çıkardı. Dok torlara gönderilen ya zılarda, dolardaki ar tış nedeniyle doktor lara pahalı malze me gerektiren kalp damar cerrahi ame Pınar Saip liyatlarında, acil durumlar dışında ame liyat yapılmaması ge rektiği belirtildi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, pek çok hastanede benzer sorunların yaşandı ğını belirterek, yaşananların ‘kışkır tılmış sağlık talebinin’ sonucu oldu ğunu söyledi. Saip, “Performans sis temi ile birlikte hastanelerde kışkır tılmış bir sağlık talebi yaratılmıştı. Bu da sonuçta çok fazla tetkik, gider demekti. Bu şekilde bu hastanelerin dönmeyeceği ortadaydı. Bir taraftan harcamalar, giderler artıyordu. Şim di de ekonomik kriz ile birlikte sis tem iyice çıkmaza girdi. Hiçbir yerde giderler karşılanamıyor. Birçok yer de döner sermayeler yarıya indi, bazı yerlerde hiç ödenmiyor bile ” dedi. İt hal ilaç sorunu yaşandığını, hammad denin yurtdışından gelmesi nedeniy le ucuz ilaçlarda bile sıkıntı yaşandı ğını belirten Saip, sorunları şu şekil de sıraladı: “Kanser ilaçlarının birço ğu piyasada bulunamıyor. İstanbul’da da pek çok hastanede Ordu’daki duru mun benzeri yaşanıyor. Hastanelerde Ameliyathanelerde medikal malzeme sıkıntısı yaşanıyor. Anevrizmaya bir yıl bekletme Girişimsel Nöroradyoloji Uzmanı Doç. Dr. Eren Erdem ise özellikle beyin gibi ciddi hastalıkların ameliyatlarının ertelenmesinin sakıncalarına dikkat çekerek şunları söyledi: “Beyin cerrahisi alanında kullanılan malzemelerin birçoğu dolar ve Avro bazlı olduğu için kullanılan, firmalar hastanelere malzemeleri vermek istemiyorlar. Hayati önem taşıyan bu ameliyatların ertelenmemesi gerek. İsim vermeyeceğim, bir üniversite hastanesinde 6 ay ve 1 yıl anevrizma ameliyatı için bekleyen insanlar tanıyorum. Bana ‘nere de, nasıl yapabiliriz?’ diye soruyorlar. Stentler, kullanılan malzemelerin fiyatı yüksek. Beyin anevrizma gibi bir hastadan bahsediyoruz. Bu patlayan bir bomba aslında. Kumar oynuyorsunuz aslında. Anevrizma yarın da patlayabilir, hemen de.” Eren Erdem ameliyatlar için gerekli malzemeler alınamayınca tabiiki işlemler de yapılamıyor. Anestezi eleman yetersizliği, malzeme sorunları gibi nedenlerden zaten sorunlar yaşanıyordu, ameliyat günü verilemiyordu. Sağlık açısından sıkıntı verici bir durum var. İthal malzemelerin yanında, ucuz malzemelerde bile sıkıntılar yaşanıyor. Firmalar geri ödemeler alamadıkları için ihalelere girmiyorlar. Çapa’da örneğin hemşeriler, döner sermayeler daha az, taşınma tehditi ve aşırı iş yükü olduğu için devlet hastanelerine gidiyorlar, hemşire sayısı azaldığı için, ameliyat sonrası bakım gibi hizmetlerde yürümüyor. Cerrahpaşa’da da yine benzer sorun var.” ‘Sorunlar katlanacak’ Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Cerrahpaşa İşyeri Temsilcisi Aydın Erol, ödenek yetersizliğinin yanında döviz kurundaki artış nedeniyle medikal firmaların hastanedeki tıbbi malzeme ihalelerine girmediği, bu nedenle hastanede ameliyat ve tedaviler için malzemelerin bulunmadığı, hastaların ya eski malzemelerle tedavi edildiği ya da malzeme paralarını ceplerinden ödeye rek kendilerinin temin ettiğini söyledi. Özellikle beyin cerrahisi gibi alanlarda ameliyatları yapılmadığını öne süren Erol, özetle şunları kaydetti:“ İki fakültenin 600 milyon liraya yakın borcunun olduğu söyleniyor. Hastanede zaten son birkaç aydır performans ödemeleri yapılmıyor. Öğretim üyeleri ya emekli oluyor ya da istifa ederek özel sektöre geçiyor. Beyin cerrahisi gibi hayati önem taşıyan ameliyatlar durma noktasına geldi. Yalnızca basit ameliyatlar ve poliklinik hizmeti verir durumda.” ‘Kriz sağlığı vurdu’ SES Genel Başkanı Gönül Erden, bir süredir artan ilaç fiyatları nedeniyle tedavilerin aksadığını ameliyatların yapılamadığını ancak son ekonomik krizin sorunları katladığını belirtti. Erden, “Piyasada kalitesiz, kötü malzemeler bulunuyor. Bu malzemeler üzerinden de tedaviler yapılmaya çalışılıyor. Bunların hastalara yansıması da sıkıntıları beraberinde getiriyor. Üniversite hastanelerine ‘kendi yağınızda kavrulun’ politikası var. Bütün bu sıkışmışlıklar üniversitelerde daha fazla hissediliyor” dedi. İlaç firmaları çekiliyor Eski İstanbul Eczacı Odası başkan larından eczacı Semih Güngör, ilaç ta ciddi sorun ile karşı karşıya olun duğunu belirtti. Güngör yaşanan so runları şöyle sıraladı: “Şu anda it hal ilaçta firmaya ödenen kur sabit ve 2.69 lira. Avro 7 liralarda. Böy le olunca firma Türkiye’ye ilaç ver mek istemiyor. İthal ilaçlarda durum korkunç, durma noktasına geldi. İlaç yok. Piyasadan birçok firma çekilme ye başladı, dağıtım kanal ları ellerinde kalan ları da sistemlerin de yok görünüyor, acil ihtiyaç halin de piyasaya veri yor. Ağırlıklı kan, kanser gibi ha yati önem taşıyan ilaçlar bulunamı Semih Güngör yor. Bir kısım ilaçlar Türkiye’de üretiliyor ama ithal gelen hammaddeler kullanılıyor. Bu ham maddeler de Avro üzerinden oldu ğu için üretimde de sıkıntı var. Öyle olunca piyasada hızla giden bir ilaç yokluğu oluştu. Bunun bir de medi kal malzeme tarafı da var. Onlarda da sorunlar yaşanıyor” dedi. İlaç sıkıntısı ölümlere yol açıyor İ laçlarını bulamayan ya da ameliyatların yapılamadığını belirten hastalar, bu süreçte ya yaşamını yitiriyor ya da tedavileri aksadığı için sorunları giderek büyüyor. Bu hastalardan bazıları şöyle; GÜler’in feryadı duyulmadı Zamanında ilaç ilaç bulamadığı için yaşamını yitiren hastalardan biri de Akut Lenfoblastik Lösemi hastası genç Furkan Güler. Güler, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, “Cumhurbaşkanlığı sekreterliğine kadar tüm üst mercilere yetişmeye çalışmama rağmen sesimi duyuramadım. İlk kürünü aldığım akıllı ilaç Blincyto (Blinatumumab) Sağlık Bakanlığı’ndan onay almama rağmen, ilaç Türk Eczacılar Birliğine geçtiği için ilacı paramız ile bile alamıyoruz. Hastalığım hızla ilerlemekte ve 2. kürümün başlaması gerekirken ilaç olmadığı için hastalığım hızla ilerliyor. Belkide bu ilaca Türkiye’de ulaşamadığı için organlarım zarar görebilir, ölüm ile sonuçlanabilir” ifadelerini kullandı. Güler mesajından sonra 25 Eylül’de yaşamını yitirdi. İŞİTME CİHAZINI ALAMIYOR Adı Eylül N. Henüz iki yaşında. SGK ile medikal firmaları anlaşamadığı için Eylül’ün işitme cihazı temin edilemiyor. Eski CHP milletvekili Barış Yarkadaş “Eylül’e 60 bin TL’lik cihazı almayan hükümet, Erdoğan’ın yeni uçağı için 3. havalimanına 100 milyon TL’ye özel hangar yaptırıyor?” diye sormuştu. Sessizliğe mahkumlar İzmir’de işitme kaybı yaşayan ve biyonik kulak (koklear implant) takılması gereken Talha Erel (2.5) de ameliyatların durması nedeniyle mağdur olan hastalardan biri. Cihazlar için Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) hastanelere ödenen ücrete yapılan 7 bin 500 liralık zam diliminin cihazı temin eden firmalar ile paylaşılamaması ve döviz kurunun yükselmesi, ameliyatların durmasına yol açınca Talha gibi işitme kaybı olan çocuklar da zor durumda kaldı. Baba Tunahan Erel (30), “Sorun çözülmezse oğlum, sessiz bir dünyaya mahkum olacak” demişti. ‘Firmalar ilaçları depolarda tutuyor’ CHP Milletvekili Dr. Murat Emir, sağlıkta yaşanan krizi TBMM gündemine taşıdı CHP Ankara Milletvekili Dr. Mu fiyatlar üzerinden ithal edildiğini, rat Emir, sağlıkta yaşanan krizi SUT fiyatının kurun çok altında kal TBMM gündemine taşıdı. Sağlık Ba ması nedeniyle zarar etmek isteme kanı Fahrettin Koca’ya yüksek dolar yen firmaların ellerindeki ürünleri kuru sonrası tıbbi ilaç ve malzeme piyasaya sunmayıp depolarında mu alımlarında yaşanan sıkıntıları soran hafaza ettiklerini ileri sürdü. CHP’li Emir, Türk Lirası’nda yaşanan değer Emir, yaşanan bu gelişmeler sonra kaybının ardından yaşanan ilaç kri sında bazı hastanelerimizin klinik ve zine, hastanelerin klinik, acil ser acil servisine hasta kabul etmediğini, vis ve ameliyathanelerinde tıbbi kimi sağlık kuruluşlarının ame malzemelere ulaşım konusun liyat olması gereken hastalarını da yaşanan sıkıntıların eklen ameliyata alamadıkları yönünde diğini anlattı. şikâyetler aldığını kaydederek, Hedaislmtailyaor rkabul bakanlığı acilen önlem almaya davet etti. Sağlıkta alınacak ön Verdiği önerge ile lemler konusunda geç krizi gündeme ta kalınmamasını isteyen şıyan Emir, tıb Emir, aksi halde so bi malzemelerin runların katlana büyük bir kıs rak büyüyeceği mının Sağ ni ve krizin sağ lık Uygula lık hizmetleri ma Tebli ni durdurma ği’nde noktasına (SUT) getireceği yer alan Murat Emir ni söyledi. Uygaç ailesi yaşam mücadelesi veriyor Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde bulunan tarihi Taşköprü üzerinde 45 senedir zurna çalarak geçimini sağlayan Hüseyin Uygaç (55), ailesiyle birlikte suyu olmayan, elektriği de komşulardan aldığı bir barakada yaşıyor. Hasta çocuğuna sağlıklı şartlarda bakamadığını söyleyen baba Uygaç, akciğer rahatsızlığı bulundu ğunu belirtti. Merkez Yüreğir ilçesi 19 Mayıs Mahallesi’ndeki evlerinde hasta çocuğu Bektaş Uygaç’ın (16) başında duran anne Nergiz Uygaç (50) ise eşinin günlük ancak 1015 lira para kazandığını belirterek “Başımı sokacak bir ev istiyorum. Çocuğumun tedavi edilmesini istiyorum. Bu şartlarda yaşamak çok zor” dedi. l DHA Ölümlerin yüzde 40’ı dolaşımdan Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, tüm ölümlerin yüzde 40’ının dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı geliştiğini belirterek “Bu sebeple kalp damar hastalıklarına neden olan risk faktörlerinin iyi bilinmesi, koruyucu önlemlerin alınıp toplum düzeyinde öğretilmesi ve uygulanması ile hastalık gelişiminin önlenmesi ve azaltılması toplum sağlığı açısından çok önemlidir” dedi. Prof. Dr. Erol, 29 Eylül Dünya Kalp Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm oranlarının yüksek olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Erol, şu bilgileri verdi: “Ülkemizde tüm ölümlerin yüzde 40’ı dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı gelişmektedir. İkinci sırada yüzde 20 ile kansere bağlı ölümler, üçüncü sırada ise yüzde 12 ile solunum sistemi hastalıklarına bağlı ölümler gelmektedir. Görüldüğü üzere kalp damar hastalıklarına bağlı ölümler açık ara öndedir. Bu sebeple kalp damar hastalıklarına neden olan risk faktörlerinin iyi bilinmesi, koruyucu önlemlerin alınıp toplum düzeyinde öğretilmesi ve uygulanması ile hastalık gelişiminin önlenmesi ve azaltılması toplum sağlığı açısından çok önemlidir.” l İSTANBUL / AA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle