19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 29 Eylül 2018 EDİTÖR: EMRE DEVECİ TASARIM: SERPİL ÜNAY Ekonomi Sam Amca’ya emanet “eEkkoonnoommiikyösanveatşimvienreiyAorBuDz’”lidbiiyreşnirkheütki üdmaheilte, tti TL’deki büyük değer kaybının sorumluluğunu ABD’ye atan ve “ABD’ye karşı ekonomik savaş veriyo ruz” diyen hükümetten söylem lerin tam tersi yönde bir adım geldi. Hazine Bakanı ve Mali ye Bakanı Berat Albayrak, “Ye ni Ekonomi Prog ramı kapsamında kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofi si için uluslara EMRE DEVECİ rası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdiklerini açıkladı. Birleşmiş Milletler 73. Genel Kurul gö rüşmeleri için bulunduğu New York’ta, TürkiyeABD İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen 9. Türkiye Yatırım Konferansı’nda konuşan Albayrak, “16 bakan lıktan temsilcilerin bulunduğu bu ofis, tüm hedeflerimizi ve so nuçlarımızı her çeyrekte kont rol edecek” dedi. Kozmik odaya girildi Merkez Bankası (TCMB) eski başkanı Durmuş Yılmaz, gelişmeyi “ekonominin kozmik odasının kapılarını ABD’li bir şirkete açtılar” sözleriyle değerlendirdi. 1926’da kurulan ABD merkezli McKinsey, özel ve kamu kurumlarına yönetim danışmanlığı hizmeti veriyor. Türkiye’de İstanbul ve Ankara dahil toplamda 44 farklı ülkede 83 ofisi olan firma, 10 binin üzerinde çalışanı ve 3 milyar dolarlık bir ciroya sahip. Ankara’nın Mckinsey ile yaptığı anlaşmanın detayları bilinmiyor ancak Berat Albayrak’ın bakanlık koltuğuna oturmasının hemen ardından şirketle çalışmaya başladığı bir süredir kulislerde konuşuluyordu. Hatta bürokraside “Biz yeterli değil miyiz de ABD’li şirketten des tek alınıyor” tepkisi olduğu, Yeni Ekonomi Programı’nın hazırlanması sırasında da söz konusu şirketin katkısının alındığı öne sürülüyordu. IMF komiserleri gibi İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, kararı şu sözlerle değerlendirdi: 4 Hükümet IMF’siz (Uluslararası Para Fonu) IMF programı uygulamaya çalışıyor. Üç ayda bir istikrar programını denetleme görevini yapan IMF komiserlerinin yerini de Mckinsey almış görünüyor. 4 IMF finansman sağlıyordu ancak Mckinsey finansman sağlayamaz. Finansmanın nasıl sağlanacağı belirsiz. 4 Ekonominin kozmik odasına ABD’li bir şirket girecek. 4 Hükümet hâlâ ekonomideki durumun vahametini anlayamadı. Yan yollara saparak durumu kurtarmak mümkün değil. Hata üstüne hata yapılıyor. 4 Reel sektörde büyük sorun var ve bir süre sonra bankalarda da sorun olacak. Ama hükümet olayı geçici bir likidite sorunu olarak görüyor. 4 Daha önce kurumların yabancı şirketlerden danışmanlık hizmeti aldığı olmuştur ancak bugüne kadar böyle bir istikrar programının gözetimi için danışmanlık alınmadı. Türkiye Varlık Fonu’nun yapılandırılmasında da bu şirketten danışmanlık hizmeti alındığı iddia ediliyor. Durmuş Yılmaz Özelleştirmelerde rol almıştı 4 Mckinsey, 2001 krizi sonrasındaki özelleştirme ve batık bankaların kurtarılması dalgası sırasında da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na danışmanlık hizmeti vermişti. 4 Şirketin adı, 2001’de ABD’li enerji devi Enron’un iflasına giden yolsuzluk skandalı sürecinde de gündeme gelmişti. Şirketin büyümesinde Mckinsey büyük rol oynamış, yolsuzluk skandalının patlak vermesi ve şirketin iflasıyla birlikte Mckinsey de eleştirilerin hedefinde yer almıştı. 4 2015’ten itibaren Güney Afrika’da devlete ait enerji şirketine de danışmanlık hizmeti veren şirket, yolsuzluk skandalı sonrası bu yıl özür dilemek zorunda kalmıştı. 4 McKinsey Ankara ofisinin yöneticisi Ali Üstün işadamı Bilal ibrahim Üstün’ün oğlu olmasıyla da biliniyor. Aynı zamanda Ali Üstün, eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın kızı Zeynep Atalay ile evli. 4 Mckinsey ile yapılan anlaşmada temel amaçlardan birinin yabancı sermayeye güvence vermek olduğu yorumları yapılıyor. 4 YEP’te yer alan 48 milyar liralık yeni özelleştirme paketinde kurumun danışmanlık yapacağı da belirtiliyor. Sözleşmenin detayları açıklanmalı Eski Hazine Müsteşar Yardımcısı Ferhat Emil de Mckinsey ile yapılan sözleşme nin detaylarının açıklanması gerektiğini söyledi. Bakanlıktaki Maliyet ve Değişim Ofisi’nde 16 bakanlık temsilcisi ve diğer bürokratlar ile Mckinsey arasındaki ilişki lerin, görev ve sorumlulukların nasıl ola cağının açıklanması gerektiğini belirten Emil, “Herhangi bir özel sektör kuruluşu na kamuda denetim sorumluluğu vermek vahim bir durum” dedi. Emil’in açıklamalarından diğer satır başları şöyle: 4 IMF ve Dünya Bankası ile yapılan anlaşmalarda kar şılıklı görev ve sorumlu luklar vardır. Mckinsey’in nasıl bir sorumluluğu ola cağı belirsiz. Direktifler vereceklerse yadırgana cak bir durum olur. 4 Belirli bir teknik konu da danışmanlık alınabi lir ama burada çok genel bir konu ve kurum var. Dev Ferhat Emil letin yeni den yapılandırılmasıyla ilgili angajmana girilmiş olabilir. 4 Bu düzenlemeleri yapabilecek devletin kendi uzmanı, kendi iktisatçısı kalmadı mı? 4 Yapılanları kim denetleyecek, ne şekilde hesap sorulacak. Sayıştay devreden çıkmış durumda. 4 Devlet kurumları kenara itilip, özel sektör kuruluşuna “gel ekonomiyi toparla” denilmiş havası var. Danışmanlık ötesinde sanki politika belirleyici olacakmış gibi bir hava var. 4 Bu sözleşmenin maliyetinin ve sözleşmenin ihale kanununa göre yapılıp yapılmadığının da açıklanması gerekiyor. Enerjiye zam sinyali İTO: KOBİ borçları da yapılandırılsın İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, bankalar tarafından 100 milyon TL üzerinde borçlu firmalara sağlanan Finansal Yeniden Yapılandırma imkânının, orta ve küçük ölçekli firmalara da sağlanmasını istedi. Avdagiç, “Bankaların, KOBİ’lerin borçlarını da yapılandırmaya almaları, onlara soluklanacakları yeni bir alan oluşturacaktır” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Renault da üretimde kesintiye gidecek Bir süredir Türkiye pazarındaki daralmanın kendilerine fatura edilmesi endişesi taşıyan Renault’dan işçilerinin endişelerini artıran haber geldi. Otomotiv pazarındaki daralmayı gerekçe gösteren Renault, 4 hafta boyunca cumartesi günleri 412 vardiyasında üretim olmayacağını açıkladı. Önceki gün de TOFAŞ, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, yurtiçi pazarda son dönemde yaşanan daralma nedeniyle ekim ayında Bursa fabrikasında üretime 9 gün ara vereceğini duyurmuştu. l Ekonomi Servisi Toplam dış borç 457 milyar dolar oldu Hazine Müsteşarlığı verilerine göre 2018 yılı ikinci çeyrek sonu itibarıyla Türkiye’nin brüt dış borç stoku 457 milyar dolar, stokun milli gelire oranı yüzde 51.8 oldu. Birinci çeyrek sonunda rakam 466 milyar dolardı. Türkiye net dış borç stoku 30 Haziran itibarıyla 300.4 milyar dolar, stokun milli gelire oranı ise yüze 34.1 oldu. Aynı dönemde kamu borç stoku 305.9 milyar TL, AB tanımlı genel yönetim borç stoku 990.4 milyar TL, Hazine garantili dış borç stoku 14.1 milyar dolar olarak kaydedildi. l Ekonomi Servisi Doğalgaz fiyatlarına ikinci zam yolda. GAZBİR Başkanı Arslan’a göre konuta yüzde 9, elektrik üretimine yüzde 17 oranında zam gelebilir Türkiye’deki ekonomik kriz, ardı ardına gelen konkordato taleplerine üçüncü köprüde yüzde 33 hisseye sahip olan İtalyan şirket Astaldi’nin eklenmesine sebep oldu. Konkordatolar çığ gibi Ekonomik kriz nedeniyle konkordato ilan eden firmalar arasına beş yeni şirket daha katıldı. En dikkat çekeni ise İstanbul üçüncü köprüde sahibi olduğu yüzde 33 hissenin satışını geciktiren İtalyan şirket Astaldi oldu. Şirket, Türkiye’deki finansal gelişmelerden dolayı şirketin geçici bir maddi dar boğaz yaşadığını belirterek Roma’da konkordato başvurusunda bulundu. Diğer üç şirket ise Aydın merkezli Şengel İnşaat, İzmir merkezli lojistik firması Günaydın Group, Ankara merkezli Hasoğul ları Hafriyat ve 45 yıllık Kaşıbeyaz AŞ oldu. Şengel İnşaat, Kuşadası’ndaki Kuştur Tatil Köyü’nü yapmıştı. Coca Cola ve Vestel gibi firmalara lojistik hizmeti sağlayan Günaydın Group’un ise 7 bölgede 2 bin 200 çalışanı bulunuyor. İstanbul Florya’daki şubesiyle tanınan lokanta zinciri Kaşıbeyaz mali darboğaza girdiğini açıklarken, hafriyet piyasasının yüzde 70'ini elinde bulunduran Hasoğulları Hafriyat da ödemelerinde kademeli sıkıntı yaşadığını duyurdu. l Ekonomi Servisi Petrol fiyatı ve döviz kurunun yüzde 50 oranında arttığına dik kat çeken Türkiye Doğalgaz Dağıtıcı ları Birliği (GAZBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Arslan, “Doğalgazda fi yat artışı kaçınılmaz hale geldi. Yüz de 15’lik bir oran söz konusu gibi gö rünüyor” dedi. Doğalgaz fiyatlarına 1 Eylül’de ko nutta yüzde 9, sanayide yüzde 14 zam yapılmıştı. Arslan, yeni yapıla cak zammın konutlara yüzde 9, elekt rik üretiminde de yüzde 17 seviyesin de fiyat artışının gerçekleşebileceğini kaydetti. Doğalgazda fiyat politikası nın petrol fiyatlarına göre belirlendi ğine ve petrol fiyatlarının son iki yıl da 50 dolardan 80 dolara yükseldiği ne vurgu yapan Arslan, “Gönlümüz fiyatın böyle devam etmesini istiyor ama şu anda petrol fiya tı ve kurun seviyesinden dolayı bu mümkün gö rünmüyor. Gördüğümüz kadarıyla, önümüzdeki süreçte konutlara müm kün olduğu kadar az bir fiyat ar tışı yansıtıla cak şekilde politika izle necek” di ye konuştu. l Ekonomi Servisi Yaşar Arslan ‘Havalimanı işçileri serbest bırakılsın’ İstanbul 3. Havalimanı’nda yaşanan iş cinayetlerini ve sağlıksız koşulları protesto ettikleri için tutuklanan işçi ve sendika yöneticilerinin serbest bırakılması için inşaat işkolunda örgütlenme çalışması yürüten İyiSen, İnşaatİş ve Dev Yapı İş sendikalarının üyeleri kampanya başlattı. Dev Yapı İş üyesi Nihat Demir, kötü çalışma koşullarına karşı iş bıraktıkları için gözaltına alınan çok sayıdaki işçiden 24’ünün çıkarıldıkları mahkemece tutuklanıp Silivri Cezaevi’ne götürüldüğünü anımsatarak, çok sayıda kurumun destek verdiğini de kaydetti. İnşaat İş Sendikası üyesi Kadir Kurt, kırmızı çizgilerinin ‘işçilerin hakları’ olduğunu belirterek herkesin kampanya ya imza atabileceğini söylerken; İyiSen Genel Başkanı Ali Öztutan, “Özellikle barınma, ulaşım, beslenmeyle ilgili sorunlar çok fazlaydı. Tahtakurusu meselesinde tüm arkadaşlarım sorunlar yaşadı. Kadıköy’ün 3 katı kadar olan inşaat alanındaki ulaşımda ayrı bir sorundu. İşçi arkadaşlarımız bulundukları kamptan inşaata gidemiyorlardı. Servisler yetersiz kaldı” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ekonomi 11 AmerikaAlmanya hattında yeni yeni çatışmacılık alanları Eskiden habercilik olarak odaklanılan gündemi ne kadar çok kurcalayabilir, farklı cepheler bakış açılarından gerçekleri görebilmek için, kaynak bilgileri didikleyebilir, duyumlarımızı doğrultabilirsek, o kadar sağlıklı, doğru sonuçlara ulaşabildiğimize güvenirdik. Işıklar içinde yatsın, dış politika yorumculuğunda bilgi, deneyim birikimi, çalışkanlığı ile başı çeken Ergun Balcı’nın analiz, sonuç yazıları bize ışık tutardı. Bazı çok yaşamsal, kritik dönemeçlerde Ergun Balcı’nın nokta koyacağı değerlendirme yazısını geciktirdiği dikkatimi çekmiştir. Sabırsızlıkla “Hâlâ yazmadın, ne olup bittiğini anlayamıyorum..” anlamında sitem ettiğimi de anımsıyorum. Kendine özgü rahat tonu ile, “Ben daha anlamadım ki, yazayım..” türünden yanıtlarını unutamam. Kulağımda küpe. Ülkemiz ve dünyadaki yakın tarihin, sonuçları kitlelerin yaşamlarını karartan gelişmelerinde, baştan medya güdülemesinde ulaşılan evrensel ve ülkemiz içindeki tekelleşme, diktatoryal güce, haksızlık, hukuksuzluk düzenlerine teslimiyetin boyutları özgürlükçü, bağımsız gazeteciliğin belini büktü. Üstüne dünya düzeni çarklarının işleyişinde, insandan yana denetimin, örgütlülüğün, gücün tükenişini eklemleyin... Çok sıkça, bir yaşamsal gündemin masaya yatırılıp, göreceli güdülenmiş medya koşullarında da olsa en uzmanlaşmış bilim insanları, gazetecilerin saatler süren, sansür konulmamış izlenimi de veren, gece yarıları sonrasına sarkan oturumları sabırla izleyenler arasında, satır arası doğru bilgilendirmelerden olsun sağlıklı sonuçlara varmaya çabalayan, sosyal sorumluluk taşıyanlar arasındaysanız.. Sık sık kafanızın daha da bir karıştığı duygusu içinde. Boşuna uykusuz kaldığınıza hayıflanıyor olmuyor musunuz? AmerikaAlmanya hattında, Saray’ın tek adam rejimi icraatlarına, dünyanın en antidemokratik, otoriter, haksız, hukuksuzluğuna isyan ederek bile olsa; Devletimiz adına yapılan Erdoğan liderliğindeki görüşmelerin, olumlu sonuçlarını dilememek lüksümüz olabilir mi? En ayrıntılı gibi, tekmili birden nerede ise verilen canlı yayınlarda kuşkusuz başı yine TRT çekiyor? Diğerleri deneyimli kadrolarını öne çıkarmış olarak başarı hanesine yazılabilecek tondaki her ayrıntı üzerinde yarışıyorlar. Yine de sonuç tablo yakın günlere dönük pompalanmış pembe tablolardan farklı, boşluk, gerçekliğe ulaşabilmeden uzaklaşılmış duygularımızı besleyen yeni yeni sorunlar, çatışmacılık alanlarının ortaya çıktığı algımız besleniyor.. HHH Doğrusu Trump bile daha pembe bir tablo çizilmesi çabası içinde iken, Erdoğan ile Merkel’in orta vadeli, kendi cephelerinden çok önemli gündemlere dönük uzlaşma için çırpındıkları bilinirken, öngörülemeyen yeni sorunlar, çatışmacı gündem değişikliklerinin ürünü oldukları besbelli sahneler yaşanıyor.. Amerika’da Trump’ın başkanlığının risk altında olduğunun kanıtı, bağımsız yargı işleyişinin kaçınılmaz sonucu, mahkeme gelişmelerinin medyaya yansıyan boyutlarının baskısı belki... BM’nin Suriye’de Trump dönemindeki Amerika operasyonlarında sivil ölümlerindeki artış raporlarının, belki de en etkin; iki Başkanın başına buyruk, zikzaklı, çelişkili, saati saatine uymayan çıkışlarının çatışmasının kaçınılmaz çelişkileri katlayan ortak üslupları.. BM konuşmalarındaki üsluplarından sonuç çıkarmaya engel.. Almanya, Türkiye penceresinden daha sağlıklı sonuçlar alınabilecek güvenli liman gibiydi. En azından güncel çıkarlarda, orta süreçli çıkarlar hesaplarında anlaşılması kesin gibi gündemler üzerinde çok çalışılmış anlaşmaya varılmış gibiydi. Türkiye’nin AB üyelik görüşmelerinin askıya alınmış olması bağlantılı, ortak değerlerde buluşma arayışları askıya alınmış olarak, ikili gümrük anlaşmalarının iyileştirilmesi, güçlü ticaret bağları ile göç anlaşmaları, Ortadoğu’da kimi ortak siyaset anlayışları.. sanki garantiye alınmıştı. Trump’la iki liderliğin çatışmacı sorunları, ikili uzlaşmalar için itici güçtü.. İki lider güçlü orta ölçekli uzlaşmaların kazanımları üzerinden ışık verebilirlerse, sorunlu AB ülkeleri, İngiltere için bile ek uzlaşmacılığın itici lokomotifleri olabilirlerdi. Galiba buluşmadan önce nerede ise gün farkı ile AB içi, en çok da Almanya üzerinden de yeni anlamlı siyasal gelişmeler oldu. Önce Fransa medyasından öğrendik ki, Merkel’in parti içi seçimlerde yeni sürpriz ağır kayıpları gündemde. Hem de en çok göçmen politikaları ile ekonomik gelişmeler üzerinden.. Erdoğan’ın Suriye, Akdeniz doğalgaz paylaşımı, Kudüs, İran, Rusya, Ortadoğu, Çin iç çatışmaları bağlantılı.. güncel sıcak gelişmelerin içinden doğmuş yeni sıcak sorunları gibi.. AB’ye ihracat azaldı Avrupa Birliği’ne yapılan ihracat, 2017’nin aynı ayına göre yüzde 6.4 azalarak 5 milyar 619 milyon dolar oldu. İthalatta ise ilk sırayı Rusya aldı. Diğer yandan ağustosta dış ticaret açığı yüzde 59 azalarak 2 milyar 422 milyon dolara geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2018 Ağustos ayında, 2017’nin aynı ayına göre yüzde 6.5 azalarak 12 milyar 383 milyon dolar, ithalat yüzde 22.7 azalarak 14 milyar 805 milyon dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2017 Ağustos ayında yüzde 69.1 iken, 2018 Ağustos’ta yüzde 83.6’ya yükseldi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle