19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 11 Eylül 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Yargıtay’dan ikinci ret! Berberoğlu’nun yargılanmasının durdurulması talebinin reddine yapılan itiraz, 17. Ceza EnisBerberoğlu Dairesi’nce reddedildi. AYM yolu yeniden açıldı Yargıtay 17. Ceza Dairesi, yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilen Enis Berberoğlu hakkındaki davanın, “yasama dokunulmazlığı nedeniyle durması” yönündeki talebin reddine ilişkin karara yapılan itirazı reddetti. Böylece Berberoğlu’nun yeniden milletvekili seçilmesine karşı cezaevinde tutulmasının hak ihlali olup olmadığı konusunda Anayasa Mahkemesi yolu açıldı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, durdurulan MİT TIR’larına ilişkin görüntüleri gazetemiz eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a ilettiği iddiasıyla yargılandığı davada 5 yıl 10 ay hapisle cezalandırılan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki davanın, “yeniden milletvekili seçilmesi nedeniyle durması” talebini reddetmişti. Daire, Berberoğlu’nun tahliyesine karar verilmesi isteminin ise dosyanın esastan incelenmesi aşamasında ele alınmasını kararlaştırmıştı. Dairenin kararına, Berberoğlu’nun avukatları itiraz etti. İtiraz, bir üst daireye gönderildi. İtirazı görüşen Yargıtay 17. Ceza Dairesi de Berberoğlu’nun, “davanın durması” yönündeki talebini yerinde görmedi ve itirazı reddetti. Esastan görüşülecek Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Berberoğlu hakkındaki dosyanın esas incelemesini daha sonra yapacak. Daire, Berberoğlu’nun tahliyesine karar verilmesi istemini, dosyanın esas inceleme aşamasında ele alacak. Bu kararla birlikte, Berberoğlu’nun yasama doku nulmazlığının ihlal edilip edilmediği konusunda AYM yolu açılmış oldu. Anayasa Mahkemesi, 1 Ağustos’ta verdiği kararda, Berberoğlu’nun hak ihlali iddiasını reddederken, topu Yargıtay’a atmıştı. AYM; kararında “Başvurucu bireysel başvurudan sonra 24 Haziran seçimlerinde CHP’den İstanbul Milletvekili olarak seçilmiş ise de başvurucunun yeniden milletvekili seçilmesine ilişkin olgunun hükümle birlikte uygulanan tutukluluğunun devamına engel teşkil edip etmediğinin öncelikle olağan başvurucu yollarında derece mahkemelerince (Yargıtay) incelenmesi, bireysel başvurunun ikincilik niteliğinin bir gereğidir. Başvurucunun yeniden milletvekili seçilmesi olgusuna bağlı olarak tahliye talebinde bulunduktan ve buna ilişkin olağan başvuru yollarını tükettikten sonra usulüne uygun olarak bireysel başvuruda bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge başvuru dosyasında bulunmamaktadır. Bu nedenle başvurucunun yeniden milletvekili seçilmesinin hükümle birlikte uygulanan tutukluluğunun devamına engel oluşturup oluşturmadığının bu aşamada incelenmesi mümkün değildir” demişti. AYM kapısı açık Yargıtay’ın yasama dokunulmazlığı açısından ret kararı vermesinin ardından başvuru yolları tüketilmiş oldu. Berberoğlu’nun avukatlarının, bu karardan sonra AYM’ye yeni bir başvuruda bulunacağı öğrenildi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Beceremiyorsanız TBMM’yi çağırın’ CHP Sözcüsü Öztrak, ekonomik gidişatı eleştirerek “Yine aspirin tedavisine devam ediliyor. Hâlâ ortada yangını söndürecek bir program yok” dedi CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bürokrasideki yeni yapılanmayı eleştirerek, “Kalkınma Bakanlığı kapatılırken, 130 civarındaki tecrübeli uzman, Devlet Personel Başkanlığı’ndaki havuza atılmıştır. Bu uzmanlar arasında 2001 krizini görmüş, ciddi mesai yapmış insanlar vardır” dedi. Tek bildiklerinin “şaşaa, debdebe” olduğunu söyleyen Öztrak, “Ekonomiyi gereği gibi tahkim etseydiniz, lafçılık, rantçılık yapmak yerine ekonomiyi güçlendirseydiniz elin oğlu bize kafa tutabilir miydi? Siz beceremiyorsanız, Meclis Başkanı TBMM’yi tatilden çağırsın. Bu işi birlikte yapalım” ifadelerini kullandı. CHP’li Öztrak, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan MYK’nin ardından basın toplantısı yaptı. Öztrak’ın konuşmalarından satırbaşları şöyle: n Aspirin tedavisi: Bu hafta yine ekonomide asprin tedavisinin devam ettiğini görüyoruz. Hâlâ ortada, milleti rahatlatacak yangını söndürecek bir program yok. Enflasyon rekor kırdı, mutfaklarda yangın var ama her şey yolundaymış gibi para kurulu toplantısı hâlâ bekleniyor. Ona göre de her şey normal ki, normal zamanda para kurulu toplantısını yapmayı bekliyor. n Enflasyon patladı: Millete ne dendi; “24’ünde bu kardeşinize yetkiyi verin, faizle nasıl uğraşılır göreceksiniz.” Millet size yetkiyi verdi. Enflasyon hortladı, faiz patladı, TL değeri serbest düşüşe geçti. Sizden tık yok arkadaşlar. Millete asprin yutturmaya devam ediyorsunuz. n Beceremiyorsanız TBMM’yi çağırın: Şaşaa, debdebe, bunların bildiği bir tek bu arkadaşlar. Sadece konuşuyorlar, dış güçler şunlar bunlar... Ekonomiyi gereği gibi tahkim etseydiniz, lafçılık, rantçılık yapmak yerine ekonomiyi güçlendirseydiniz elin oğlu bize kafa tutabilir miydi? Bundan dolayı bugün bu sıkıntıları çekiyoruz. Siz beceremiyorsanız, Meclis Başkanı TBMM’yi tatilden çağırsın. Bu işi birlikte yapalım. CHP Sözcüsü Öztrak, ekonominin kötü gidişine karşı hükümetin aldığı önlemlerin yetersiz olduğuna vurgu yaptı. ‘Vatandaşın iradesine ipotek koyuyorlar’ Ağzından duydunuz mu? (İttifak ile ilgili görüş değişikliği var mı? İttifak olmazsa 8 ili kaybedeceğiniz doğru mu?)? Bunu bir kere daha söylüyorum. Bu bir görüş değişikliği değil analiz. Karşı taraf diyor ki, biz seçime giderken ittifak yapacağız. Burada adeta bir cephe oluşturmak ve bizi de buna zorlamak suretiyle milletin iradesine, milletin seçeceği adamlarla ilgili ipotek konmak isteniyor. Cephe mantığının hiçbir zaman yararı olmamıştır. Deniliyor ki, “Seyit Torun bunu söyledi.” Ağ zından duydunuz mu? Yok öyle bir şey. Milletvekili seçimlerine göre yapılıyorsa bu hipotetik bir hesaptır. Kavga yok, el eleyiz (Baykal’ın iç hesaplaşma bitmeli sözleri): CHP şu anda önümüzdeki dönemdeki mahalli idare seçimlerine kilitlendi. İçimizde kavga vardır izlenimi verilmeye çalışılmaktadır, kavga yoktur. El ele tutuşuyoruz bu mahalli idare seçimlerine de en iyi adaylarla en doğru sonucu almak için yürüyoruz. Bu tek adam parti devletine dur diyecek son seçimdir. Hanedan devleti: Bu ucube rejimle Türkiye hızla bir çadır devleti, hanedan devletleri görünümüne bürünüyor. Tek adam rejimi başlayalı daha iki ay geçti milletin sırtındaki yükünüz taşınamaz hale geldi. Son dönemde eski AKP vekillerinin altısını rektör yaptılar. İktidar partisine sadık bürokratların büyükelçilik gibi kritik görevlere atanması da liyakatin tamamen yok olduğunu gösteriyor. n Kurumlar felç ediliyor: Türkiye’yi bir devlet yapan kurumları kuralları olmuş tur. Bir devleti ayakta tutan liyakat sahibi bürokrasidir, kurumları gelenekleridir. Kurumlar felç edilmektedir. Memurlar oradan oraya savrulmakta, yılların uzmanlığı yok sayılmaktadır. Kalkınma Bakanlığı kapatılırken, 130 civarındaki tecrübeli uzman, Devlet Personel Başkanlığı’ndaki havuza atılmıştır. Bu uzmanlar arasında 2001 krizini görmüş, ciddi mesai yapmış insanlar vardır. Bugün asprin tedavisi yerine, vatandaşın derdine derman olacak bir programı yapamıyorsak, şu anda bu prog ramları yapacak uzmanları bulmakta zorlanıyorlar. n Türkiye gençlere umut vermeli: TÜİK’in açıkladığı göç istatistiklerine göre, yabancı ülkelere göç eden vatandaşlarımızın sayısı 2017’de yüzde 63.5 artmış ve 113 bin 326 kişiye çıkmış. Göç rakamlarının üzerinde ciddiyetle düşünmemiz gerekiyor. Türkiye gençlerine umut vermek zorundadır. n Bağımsız denetim: Halk Bankası’nda yanlış kur olayı ile ilgili bağımsız denetimin şart olduğunu söylemiştim. BDDK ikinci defa denetim yapmak üzere bankaya gitmiş ama bu yetmez, mutlaka bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetlenmesi kamuoyunun vicdanını rahatlatılması gerekir. Olay hafif değildir. Millet inim inim inlerken gece vakti yarım saatte binlerce kişi kimden haber alıp da ucuz döviz aldı bunu bulmak gerekir. Bu konu ile ilgili olarak bir Meclis araştırması da vereceğiz. n İptali için çalışacağız (Hazine gelirlerinin tek hesapta toplanması ile ilgili soru): Özellikle yerel yönetim birimleri olan belediyelerin hesaplarının merkezden, yani Ankara’dan yönetilmesi belediye fikrine aykırı bir olay. Siz tutup belediyenin ne harcayacağını sen bilmezsin, ben Ankara’da Maliye Bakanlığı’nda odamdan daha iyi bilirim diyorsanız, bunun demokrasi ve yerelleşme ile bağdaşır hiçbir yanı yoktur. Bu kanunun iptali için gerekli müracaatlarımızı yapacağız. n Gıda krizi uyarısı: Ekonomi masası geçen hafta sonu Ziraat Odaları Birliği’ni ziyaret etti. Buradan çıkan değerlendirmelerde gübre, ilaç, tohum gibi girdilerin fiyatları büyük hızla artarken ürün fiyatlarının bunlara eşlik etmediklerini ve önümüzdeki yıllarda gerek üretim gerek verim, gerek kalite konusunda ciddi düşüşlerin yaşanabileceğini anlattı arkadaşlarımız. Bu süreç böyle devam ederse ciddi bir gıda krizi ile karşı karşıya kalabileceğimiz yönünde uyarılarda bulundular. l ANKARA/Cumhuriyet haber 5 Yazarımız bir süre izin kullanmak istediğinden yazılarına ay sonuna kadar ara vermiştir. ‘KURULTAY GİRİŞİMİM OLMAYACAK’ İnce: İstanbul’u alan cumhurbaşkanı olur CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Seçim gecesi yaşananlara ilgili İnce, “50 günde yarattığım coşkuyu bitirmeye yönelik bir proje var, seçim gecesi çıksam da bir şey değişmezdi” dedi. Seçim gecesi yaşananlarla ilgili de İnce, “Çıkıp bir açıklama yapsaydım, emin olunki onun içinde bir cümle çekilecek ve üzerine gidilecekti. Saadet Partisi’nin ve İYİ Parti’nin daha yüksek oy alacağını tahmin ediyordum. O şekilde 2. tura kalacaktık. 2. tura da yüzde yüz kazanacağımıza inanıyordum. CHP’nin yenildiği 10. seçim bu. Diğer 9 seçimde neden bu kadar hayal kırıklığı olmadı? Çünkü herkes inanmıştı” dedi. CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programına katılan İnce, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarabileceğini söyledi. İnce’nin açıklamalarından satırbaşları şöyle: Apolet tartışması: Bu ülkede 40 yıl solun birlikteliği tartışıldı. Bu artık geçersiz. Ecevit yüzde 21 ile kazandı. Ama artık 50+1 gerekiyor. Solun birlekteliği buna yetmez. Milletin beraberliği lazım. Bize oy vermeye eli gitmeyen ama Erdoğan’a da oy vermeyecek olan kesim kıyamadı sandığa gitti. 3 büyük mitingi son güne bırakmamalıydık belki de. Apolet tartışmasında yanlış yapmadığıma karar verdim. Kurultay girişimim olmayacak: Kılıçdaroğlu’na yine rakip olmadım. Sözümde durdum. Şartlar değişebilir. O da Baykal’a ‘aday olmayacağım’ demişti. Ama şartlar bunu gerektirdi ve oldu. Önümüzde yerel seçim var. Partimin başarılı olması için elimden geleni yapacağım. Bir daha kurultayı toplamak için bir girişimde bulunmayacağım. Muhalefetin ortalığı ayağa kaldırması lazım: Erdoğan seçimden sonra döviz düşecek diyordu. Düşmedi. Ne dış güçleri, eski dönemde dış güçler yok muydu? Atatürk’ten bu yana vardı. Şu anda muhalefetin ortalığı ayağa kaldırması lazım, muhalefet yok ortada. Eve zarar vermem: İnanın genel başkan olmak için yanıp tutuşmuyorum. Partiyi yönetenler kiracıdır. “Eğer evi boşaltmıyorsa eve zarar vermeyin, camı çerçeveyi kırmayın” dedim. Çünkü ev bizim. Bu parti hepimizin. İstanbul’u alan kişi cumhurbaşkanı adayı olur: İstanbul Büyükşelir Belediyesi Başkanlığı’nı alan bir kişi (Benim üzerimden konuşmayalım) 25 yıllık AKP saltanatını yıkacak bir kişi cumhurbaşkanlığını da alır. Şunu görüyorum. O kadar popüler olur ki onu alan kişi ne CHP genel başkanı kalır, ne cumhurbaşkanı adayı İnce kalır. Kazanırsa mutlaka cumhurbaşka nı adayı o kişi olur. Cumhurbaşkanlığı seçimini de kazanır. l Haber Merkezi Barış Terkoğlu’na haberden gözaltı Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv’de yayımlanan Beşiktaş Belediyesi’ne dair bir haberden dolayı açılan dava gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Hakkında yakalama kararı çıkarılan Terkoğlu, Fatih Şehit Tevfik Fikret Erciyes Polis Merkezi’ndeki işlemlerinden sonra İs tanbul Anadolu 10. Asliye Mahkemesi’ne sevk edildi. Terkoğlu ifadesi alındıktan sonra akşam saatlerinde serbest bırakıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet KCK VAN DAVASI Bekir Kaya’ya 8 yıl 9 ay hapis cezası Yargıtay’ın bozma kararı üzerine dosyayı yeniden ele alan Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi, KCK Van davasında aralarında eski Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bekir Kaya’nın da olduğu sanıklara ceza yağdırdı. Kaya, 8 yıl 9 ay, diğer sanıklar ise 7 yıl 6 ay ile 8 yıl 9 ay arasında hapis cezası aldı. KCK Van davasında aralarında Bekir Kaya’nın da olduğu 13 isim hakkında 2012 yılında dava açıldı. Davada, Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar hakkında, örgüte üye oldukları iddiasıyla, 10 yıldan 15 yıla kadar varan bir dizi mahkumiyet kararı verdi. Ancak kararlar, Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Bunun üzerine dosya yerel mahkemede yeniden ele alındı. Dün görülen duruşmaya Silivri Cezaevi’nden SEGBİS üzerinden katılan Kaya, 16 sayfalık mütalaanın kendilerine verilmediğini belirterek şöyle konuştu: “Burada bir tiyatro oynanıyor ve bizi figüran yapmak istiyorlar. Yargının ne kadar siyasallaştığı açık bir şekilde ortadadır. Dönemin siyasi politikaları sonucu bir tasfiye söz konusudur. Yargı da alet edilerek bizi tasfiye etmek istiyorlar. Muhalifleri berta Bekir Kaya raf etmenin en iyi yolu olarak da mahkemeleri seçmişler. Ne karar verirseniz verin. Biz bu oyunun bir parçası olmayacağız.” Avukatlar da, mütalaanın verilmemesi nedeniyle yargılananların savunma haklarının elinden alındığını, bu nedenle savunma yapmayacaklarını kaydetti. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Bekir Kaya, Cüneyt Caniş, Veli Avcı, Nezahat Ergüneş, Halis Çakır ve Metin Adugit’e 8 yıl 9 ay, Mehmet Şirin Yıldız, Murat Durmaz, İhsan Güler, Abdulkerim Sayan ve Mihriban Şah, Derviş Polat’a 7 yıl 6 ay, Hecer Sarıhan’a ise 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, tutuksuz yargılanan 11 ismin hükmen tutuklanması kararı verdi ve haklarında yakalama kararı çıkarıldı. l DİYARBAKIR/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle