19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 11 Eylül 2018 2 Karma eğitime darbeMİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI, TARİKATLARIN İSTEDİĞİNİ YAPIYOR Milli Eğitim Bakanlığı, okulların açılması ve kapanmasına iliş kin esasların düzenlendiği yö netmelikte yapılan değişiklik lerle Anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve mes leki eğitim mer kezlerinde kar ma eğitim ya pılması şartını OZAN ÇEPNİ kaldırdı. Resmi Gazete’de yayım lanan “Kurum Açma, Kapatma ve Ad Ver me Yönetmeliği”nde değişik liği ile bakanlık, liselerde di ni tarikat ve cemaatlerin sık lıkla gündeme getirdiği karma eğitime ilişkin bir geri adım daha attı. Yapılan değişiklik le nüfus ve öğrencinin az oldu ğu yerleşim yerlerinde düz li se, meslek lisesi ve teknik li sedeki programları tek lisede toplayan çok programlı liselerde kız ve erkek ayrı eğitim ya İmam hatiplere kolaylıkpılmasının önü açıldı. Yönetmelikte liselerin açılmasına ilişkin esasların düzenlendiği bölümden “Çok Bakanlık değişiklik ile imam hatiplerin açılmasını da kolaylaştırdı. İmam hatip lisesi açma 10 bin olması” şartı kaldırıldı. Mevcut yönetmelikte ortaokul ve imam hatip ortaokulu açmak için rencilerin yatılı olarak barınmasına olanak sağlayan pansiyonları da alan MEB, pansiyon açmak programlı Anadolu lisesi, mes şartlarından bu okullar için aranan 5. sınıfta en az 20 öğrenci şar için 100 öğrenci kapasitesi olma leki ve teknik eğitim merkezi ve mesleki eğitim merkezinde karma eğitim yapılır” maddesi dün yapılan değişiklikle kaldırıldı. Bu değişiklikle taşrada imam hatipler yerine öğrenci yetersizliği nedeniyle akademik eğitim talep eden binlerce öğrencinin okullarının bölünmesine olanak sağlandı. Ayrıca bütün eğitim kurumlarının haremselamlık olarak kurgulanmasını talep eden tarikatlerin istekleri doğrultusunda imam hatip liselerinin dışında Anadolu liselerinin de kız ve erkek lisesi olarak ayrılmasının kapısı aralandı. “geleneksel/görsel sanatlar atölyesi, musikî/müzik dersliği bulunması, okulun açılacağı yerleşim birimi merkez nüfusunun 5 bin veya yerleşim birimine bağlı mahalle ve köyleri ile birlikte en az kin herhangi bir çalışma ve düzenleme yoktur” dedi. BTK mesafesi Yönetmelik değişikliği ile baz istasyonlarının okullara uzaklığı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) “güvenlik mesafesi” standartlarına bırakıldı. Eski Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan ise bir soru önergesine verdiği yanıtta bu mesafe tı aranırken bu şart da esnetildi. En az 20 ya da toplamda 40 öğrencinin olması durumunda ortaokul ya da imam hatip ortaokulu açılabilmesi değişiklik kapsamında sağlandı. Yönetmelik içine öğ Köy okulu imkânı Yönetmelik değişikliği ile yıllar boyunca taşımalı eğitime geçileceği söylemiyle kapatılan köy okullarına da kapı aralandı. Bu kapsamda “ulaşım şartlarının elverişsiz olması veya öğrenci velilerinin tamamının çocuklarının taşıma yoluyla eğitime erişim kapsamında öğrenim görmelerini istememeleri” durumun sı şartı 50 kız 50 erkek kapasite olması şeklinde değiştirdi. Eski yönetmelikte okul açılmasına ilişkin talep ve raporları nisan ayında isteyen MEB, bu koşulları şubat ayına çekti. ‘Karma eğitimi tasfiye’ Gerekçe yargı kararı MEB ise karma eğitime ilişkin maddenin kaldırılmasının yargı kararı gereğince olduğunu savundu. MEB Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk’ün yönetmeliğe ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini hatırla ye ilişkin “Söz konusu güvenlik mesafesi, anten kazancına ve baz istasyonunun çıkış gücüne göre, ortalama 10 ila 15 metre aralığında değişmekte olup, özellikle bina içine kapsamanın olmadığı noktalara kurulan baz istasyonlarının güvenlik mesafesi 50 cm’ye kadar düşmekte da ilkokul 14. sınıflarda öğrenci sayısının toplamda en az 8 olması ve valilikçe gerekli görülmesi halinde Bakanlıkça bu ilkokulların açık kalması sağlanması yönetmeliğe dahil edildi. Ayrıca toplam nüfusu 200 binin altında olan illerde nü Yönetmelik değişikliğini Cumhuriyet’e değerlendiren Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan, “Yönetmelik değişikliği, MEB’in akademik okullar, sanat ve spor okullarına dönük mesafeli ancak İmam hatip okullarına dönük kolla tan bakanlık kaynakları, “‘Karma eğitim’ ibaresine yönelik yargının yürütmeyi durdurma kararı gereğince düzenleme yapılmıştır” dedi. Yönetmelikteki madde kaldırılsa da Milli Eğitim Temel Kanunu’nun ‘karma eği dir” yanıtı vermişti. Kritik sayı 40 Daha önce öğrenci sayısı 80’in altında kalan liselerin kapatılmasını öngören yönetmelik değiştirilerek, imam hatiple fus şartı aranmaksızın il merkezinde bir rehberlik ve araştırma merkezi açılması da yönetmeliğe eklendi. Bunun dışında rehberlik ve araştırma merkezi açılabilmesi için yerleşim birimi nü yıcı ve kolaylaştırıcı tutumunu sürdürüyor olması ve karma eğitimin kademeli olarak kaldırılması yaklaşımındaki ısrarının izlerini taşımaktadır. Alışık olduğumuz şekliyle de, ‘piyasa’ ile karşı karşıya gelinmemesine de özen gösterilmektedir” tim’ başlığı altındaki “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin türüne, imkân ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir” maddesini hatırlatan re sağlanan 40 öğrenci standardı her okula sağlandı. Değişiklikle kapatılma şartları toplam öğrenci sayısının okul öncesi ve ilkokullarda 10, ortaokullarda, imam hatip ortaokullarında ve yatılı bölge ortaokulları ile orta fusunun 200 binden az olmaması ya da yerleşim birimi ile hizmet verilecek en yakın rehberlik ve araştırma merkezi arasındaki mesafenin 150 kilometreden fazla olması halinde ise yerleşim birimi dedi. Karma eğitime yönelik tehdide dikkat çeken Bozdoğan, “Değişiklikle karma eğitimin tasfiyesinde atılmış olan yeni bir adım olarak kabul edilmelidir. Yapılan değişiklik, bu yıl uygulanan ‘Ortaöğretime Geçiş Sistemi’ ve yapılan Ana MEB yetkilileri “Kesinlikle kar öğretim kurumlarında 40’ın al nüfusunun 100 binden az olma eğitimin kaldırılmasına iliş tına düşmesi olarak düzenlendi. maması şartı getirildi. dolu Lisesi kontenjan artırımlarının büyük bölümünün Çok Programlı Anadolu Liselerin Ülkeye de çocuklara da yazık de yapıldığı dikkate alındığında ciddi sonuçlar üretecektir. Bu okulları tercih eden öğrencilerin akademik eğitim al Eğitim İş Sendikası Başkanı Başkanı Orhan Yıldırım, yönetmelik değişikliği ile imam hatip açılmasının kolaylaştırılmasına tepki göstererek, “Bu şekilde bu okulların talep gördüğünü göstermeye çalışıyorlar ama bunu inatla sürdürmenin gerçekliği yoktur. Sosyal yaşamdan, sanattan uzak vesinde açılıyor. Ülkeye de çocuklara da yazık’’ dedi. Gereksiz imam hatiplerin akademik liseye dönüştürülmesi gerekirken tam tersinin yapıldığına dikkat çeken Yıldırım şöyle devam etti: “8 öğrenci ile okul açılabilmesinden köy okullarının öğretime açılması anlamı çıkıyor. Bu olumlu bir imam hatip liselerinin açılması için getirilen kolaylıklarda kasıt görüyoruz. Liselere son yerleştirmede bile okul bulamayan çocuk var. Talep görmeyen imam hatipler akademik liselere çevrilmiş olsa bu çocukların psikolojileri bozulmuş olmayacaktı. Anadolu liselerinde sınıf mevcutları 40’a da ma isteğinden kaynaklı tercihte bulunduğu gerçeği göz önüne alındığında, şu an MEB bu öğrencilere kız veya erkek okullarında okumayı dayatmaktadır. Bu adımın kendisi ileride farklı okul türlerinde de karma eğitimin tamamen kaldırılmasının zeminini oluşturma olasılığını barındırmaktadır. MEB acilen yaptığı laşılıp çocukların zihin gelişimleri gelişme. Baz istasyonlarıyla ilgili yandı. Bu kalabalık sınıflarda nasıl bu değişiklikten vazgeçmeli nin önü sadece dini bilgiler çerçe karar da olumlu. Ancak nitelikli eğitim verilecek?’’ dir” ifadelerini kullandı. Onlara ilk ders zili çaldı Okulöncesi, ilkokul birinci, ortaokul beşinci ve lise hazırlık ile dokuzuncu sınıfa devam edecek öğrenciler için uyum haftası dün başladı. Bir hafta boyunca öğrencilerin okula uyum sağlamaları amacıyla tanışma programları, kaynaşma gibi etkinlikler düzenleniyor. Bazı özel okullarda yeni öğretim yılının ilk ders zili dün çaldı. Devlet okulları ve diğer özel okullar ise 17 Eylül’de açılacak. Özel Bahçeşehir NDS Ortaokulu öğrencileri dün ders başı yaptı. UZMANLAR UYARDI: Kahvaltı şart Uzmanlar, okula başlayacak çocuklar için kahvaltının önemine dikkat çekiyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyesi Dr. Birsen Demirel, okul hayatıyla birlikte çocukların beslenme alışkanlıklarında meydana gelen en önemli değişikliğin kahvaltı yapmamak olduğuna dikkat çekti. Demirel, “Birçok çalışma, kahvaltı yapan çocuğun okul dönemindeki başarısının daha fazla olduğunu gösteriyor. Okula ilk kez gidecek çocuklar erken uyumalı ve sabah mutlaka kahvaltılarını yaparak okula gitmelidir. Çocuğu kahvaltıya özendirecek renkli bir kahvaltı masası veya tabağı ha zırlanarak ilgi artırılmalıdır. Çocuklar izleyerek ve görerek öğrenirler. Ailece kahvaltı masasına oturulması çocuğa kahvaltı alışkanlığı kazandırılması açısından önemli” dedi. Çocuklara kahvaltı alışkanlığı kazandırmanın önemine dikkat çeken Demirel, “Kahvaltının, sağlıklı beslenmede önemli yeri olan temel dört besin grubunu içermesine dikkat edilmelidir. Haşlanmış yumurta veya omlet, peynir, bal veya pekmez, tam buğday unu ekmek, mevsimine uygun taze sebze, zeytin, taze sıkılmış meyve suyundan oluşan bir kahvaltı ya da süt, yulaf gevreği, kuru meyvelerden oluşan bir kahvaltı hazırlanabilir” önerilerinde bulundu. eğitim EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Halk Fırkası’nın kuruluşu Pazar günü CHP’nin 95. kuruluş yıldönümüydü. Bu vesile ile Atatürk’ün CHP’nin kuruluşunu nasıl anlattığını sevgili okurlarıma aktarmak istiyorum. Atatürk, daha Samsun’a çıktığı anda kafasında oluşturduğu Cumhuriyeti kurma fikrini İstiklâl Savaşı’nın her aşamasında koruduğu ve buna ilişkin gerekli adımları attığı gibi, elbette savaşı kazandıktan sonra da, Cumhuriyet yapısının siyasal temel taşlarını döşemeye devam etmişti. Bu temel taşların başında, Cumhuriyet fikrini savunacak, halka, seçmene aktaracak bir siyasal partinin kurulması vardı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin temelleri, Meclis’te kurduğu “Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Grubu” ile atılmıştı zaten. Gazi Paşa, Nutkun aşağıda alıntıladığım bölümünde, kuracağı partinin esaslarını ve bunları halka danışarak nasıl saptadığını anlatıyor ve program hakkında yapılan eleştirilere yanıt veriyor... Bu açıklamalarında, büyük devrimcinin nasıl bir “zamanlama ustası” olduğu, bütün tutum ve davranışlarını zaman içinde nasıl planladığı bir kez daha ortaya çıkıyor. HHH “Muhterem efendiler, her yerde kuracağım siyasi parti hakkında halk ile uzun konuşmalar yaptım. 7 Aralık 1922 tarihinde, Ankara basını aracılığıyla, halkçılık esasına dayalı ve ‘Halk Partisi’ adında siyasi bir parti kurmak niyetinde olduğumu açıklayarak bu partinin nasıl bir program izlemesi gerekeceği hakkında bütün vatanperverlerin, bilim ve teknoloji insanlarının yardım ve katılımlarına başvurmuştum. Dokuz İlke, Partimizin İlk Programı. Gerek bazı kişilerden aldığım yazılı görüşlerden ve gerek halk ile fikir alışverişinden çok yararlandım. Sonunda 8 Nisan 1923 tarihinde, görüşlerimi dokuz ilke olarak saptadım. İkinci Büyük Millet Meclisi’nin seçimi sırasında yayınlayıp ilan ettiğim bu program, partimizin kuruluşuna esas olmuştur. Bu program, bugüne kadar uyguladığımız ve sonuçlandırdığımız esaslı bütün konuları kapsıyordu. Bununla birlikte, programa alınmamış, önemli ve esaslı bazı sorunlar da vardı. Örneğin, Cumhuriyet’in ilanı, Hilafet’in kaldırılması, Şer’iye Vekâleti’nin kaldırılması, med reseler ve tekkelerin kaldırılması, şapka giydirilmesi gibi... Bu sorunları programa alarak, zamanından önce, cahil ve mürtecilerin bütün milleti zehirlemeye fırsat bulmalarını uygun görmedim. Çünkü, bu sorunların, uygun bir zamanda çözülebileceğine ve milletin sonuçtan memnun kalacağına kesin olarak güveniyordum. Yayınladığım programı, bir siyasi parti için yetersiz, kısa bulanlar oldu. Halk Partisi’nin programı yoktur dediler. Gerçekten de, ilkeler adı altında bilinen programımız, itiraz edenlerin gördükleri ve bildikleri biçimde bir kitap değildi. Fakat, esaslı ve pratikti. Biz de uygulanamayacak düşünceleri, teorik birtakım ayrıntıları yaldızlayarak bir kitap yazabilirdik. Öyle yapmadık. Milletin, maddi ve manevi yenilenmesi ve gelişmesi yolundaki işler ve uygulamalarla, sözlerin ve teorilerin önüne geçmeyi tercih ettik. Bununla birlikte, ‘hâkimiyet milletindir’, ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin dışında hiçbir makam, milletin yazgısına hâkim olamaz’, ‘Bütün yasaların yapılmasında, her nevi örgütlenmede, yönetimin her türlü ayrıntısında, genel eğitimde, iktisatta, milli hâkimiyet esasları içinde hareket edilecektir’, ‘Saltanatın kaldırılması hakkındaki karar değişmez ilkedir’ gibi bilinmesi gereken önemli noktalar ve mahkemelerin düzeltileceği ve bütün yasalarımızın hukuk biliminin gereklerine göre yeni baştan yazılacağı ve tamamlanacağı, ondalık ürün vergisinin değiştirileceği, milli bankaların sermayesinin artırılacağı, ihtiyaç duyduğumuz demiryollarının inşa edileceği, öğretimin birleştirilmesine derhal başlanacağı ve fiili askeri hizmet süresinin azaltılacağı, ülkenin imarına çalışılacağı vb... gibi önemli ve ivedi gereksinmeler, ilan edilen ilkelerin dışında kalmamıştı. Barış hakkındaki görüşümüzün de, ‘mali, iktisadi, idari bağımsızlığımızı mutlaka sağlamak koşuluyla, barış sağlamaya çalışmak olduğunu’ söyledik. Hilafet makamının, bütün İslama ait bir makam olabileceğini de işaret ettik. İlkeler, ‘Halk Partisi’nin kuruluşuna ve çalışmasına yeterliydi. Partinin adına daha sonra ‘Cumhuriyet’ kelimesi de eklenerek bilindiği gibi ‘Cumhuriyet Halk Partisi’ adı verildi.” (“Emre Kongar Seçkisiyle NUTUK”, İstanbul, Remzi Kitabevi, 2018, ss.182184) Ya okula gitmek istemezse Yaz tatili sonrasında okula uyum sorunu öğrenciler arasında yaygın yaşanan “okul sendromları’’nın başında geliyor. Bazı çocuklar için okula gitmek sürekli bir kaygı kaynağı olabiliyor. Bu konuda anne ve babalara önemli görevler düştüğünü söyleyen öğrenci koçu Elgiz Henden, şu önerilerde bulundu: “Çocukları okul hakkında bilgilendirmek ve onlara karşılaşacakları durum hakkında bilgi vermek, belki öncesinde okula götürmek, içine gireceği ortamı ona göstermek çocuğun endişelerini giderebilir. Aileler ise burada çocuklarını bu değişim dönemine hazırlarken hem kendilerine hem çocuklarına güvenmeliler. Çocukların günlük rutini değiştiği için başlangıçta zorlanabilirler. Ancak sonrasında buna uyum sağlarlar. Uyum sürecini kolaylaştıracak unsurlardan biri de çocuğun alışkanlıklarını devam ettirmesidir. Örneğin ‘Sen artık okula gidiyorsun, oyun oynamayı bırak’ demek çocuğu kaygılandıracaktır. Öğrenme ve gelişim oyunla daha hızlı ve kalıcı olduğu için çocuğun oyun rutinine devam etmesi, okula uyumu daha da kolaylaştıracaktır.” Henden, çalışan annelerin farklı kaygılar taşıdığını ifade etti. OKUL FOBİSİ BELİRTİLERİ: 4 Çocuğun okula gitmeyi reddetmesi. 4 Okula gitmesi ancak daha sonra derslere devam etmeyip okuldan ayrılması. 4 Okul günlerinde öfke patlamaları yaşaması. 4 Okul günlerinde karın ağrısı ya da mide bulantısı gibi fiziksel belirtiler göstermesi. 4 Okula gitmek yerine evde onunla ilgilenen kişiyle kalmayı tercih etmesidir. OKULA UYUMSUZLUK 4 Okula gitmek istememesi. 4 Gece uyumadan önce ertesi gün okula gitmemek için pazarlık yapması. 4 Sabah uyanmakta, uyanıp hazırlanmakta zorlanması. 4 Okul zamanı öfke nöbetleri geçirmesi. 4 Okulda bazı konularda yetersizlik yaşaması. 4 Kendini ifade etmekte güçlük çekmesi. 4 Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olması. 4 Odaklanmakta sorun yaşaması. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle