18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 5 Ağustos 2018 2 Başarısızlık AKP’ye aitEğitim uzmanları 100 günlük eylem planının eğitim bölümünü değerlendirdi: FİGEN ATALAY CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun eğitim danışmanı Ali Taştan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 100 günlük eylem planıyla ilgili olarak, ‘‘Genel olarak 100 günlük eylem planına baktığımızda, AKP öncesi var olup AKP iktidarı ile tahrip edilen uygulamalara dönme sinyalleri veriliyor. 100 günlük eylem planı eğitimcileri mutlu etmemiştir’’ dedi. Taştan’ın yaptığı analiz şöyle: n Seçim öncesinde vaat edilen 3600 ek gösterge ya da öğretmenlerin çalışma yaşamına ilişkin herhangi bir iyileştirmeye yer verilmedi. n 100 günlük eylem planının ilk maddesinde “eğitimin içeriği konusuna hassasiyetle durulacağı” belirtiliyor. Bu ifade 16 yıllık iktidar döne EĞİTİMİŞ: Gerçeklerden uzak Eğitim İş Sendikası’ndan yapılan açıklamada da, ‘’Programı açıklayan Cumhurbaşkanının; bugün diken üstünde oturan ve istediği liseye yerleşemeyen 100 binlerce öğrenci ve velilerinden bahsetmemesi, ‘Meclis kapanmadan ön ce öğretmenlere ve diğer çalışanlara 3600 ek gösterge düzenlemesi yaptık’ sözlerine rağmen bunun 100 günlük programda yer almama sı, eğitimin ve eğitim çalışanlarının mesleksel ve kurumsal sorunlarından bahsedilmemesi, programın eğitimin sorunları gerçeğinden ne kadar uzak olduğunu ortaya koymaktadır’’ dendi. minde eğitimin içeriği hususunda hiçbir şey yapılmadığının ya da yanlış yapıldığının itirafıdır. Bir yandan LGS yerleştirmeleri nedeniyle liselerin bir kısmı ikili öğretime geçecek deniyor, diğer yandan Cumhurbaşkanı tam gün eğitim yapan okul oranını yüzde 68’den yüzde 71’e çıkaracağız diyor. Bu iki açıklamanın da tutarlı bir yanı görünmüyor. n Her okula bir polis projesi. Okullarda güvenlik sorunu son 16 yılda katlandı. Ancak okul içerisine polis görevlendirerek bu sorunu çözemezsiniz. Okulda korumaya çalıştığınız çocukları okul dışında kim koruyacak? n Yabancı dil eğitimindeki başarısızlıktan bahsedildi. Bu ifade de itiraf niteliğindedir. 16 yılda ne yapıldı. Hiçbir şey. Tek hedef eğitimi dinselleştirme oldu. Başarısızlığın tamamı AKP’ye aittir. n Öğretmenlerin yüksek lisans yapma oranını artırma hedefi çok olumludur. AKP öncesi okuyan öğretmenlere mazeret tayini hakkı veriliyordu. AKP bu uygulamayı kaldırdı. Aslında öğretmenlerin yüksek lisans yapmasının önüne set AKP tarafından çekildi. 20 bin öğretmen Eğitim uzmanı Alaaddin Dinçer de şunları söyledi: n En çarpıcı olanı yeni 20 bin öğretmen atamasının daha yapılacak olmasıdır. Bu olumlu bir gelişme olmakla birlikte atamaların 2019 yılına sarkmadan yapılması doğru bir adım olacaktır. n Okulöncesi eğitimin ilk 100 günde çağ yaş grubu için okullaşma oranının yüzde 100’e ulaşacağının gerçekleşecek olması çok önemli ve yerinde bir adım olacaktır. n Tam gün eğitime geçiş oranının yüzde 68’den 71’e çıkarılacağının açıklamada yer alan halinden, halen yapımı devam eden dersliklerin öğretimin başlama tarihinde hizmete hazır hale getirileceğini anlıyoruz. n Okulöncesi eğitimden üniversiteye kadar her öğrencinin ilgi, yetenek ve becerilerinin gelişimini izlemek ve yönlendirmek için yeni bir sistemin kurulması. Yıllardır dile getirilen ancak tam olarak gerçekleştirildiği hiçbir dönem görülmemiş bir sorun yeniden masaya yatırılıyor. n Bu dört konu dışındaki konu başlıkları söylenmiş olanların tekrarıdır. 8. sınıfı farklı bir okulda okuduğu için açıkta kalan Çisem Demir, suç duyurusunda bulundu. LGS’de ‘nakil cezası’ Bursa’da Liseye Geçiş Sınavı’ndan 303 puan alan 15 yaşındaki Çisem Demir, okulda bulunduğu dönem, son sene yaptığı nakil işleminden ötürü ‘0’ görününce hiçbir liseye yerleşemedi. Not ortalaması 98 olan ve Tıp okumayı hedefleyen Demir, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Anne Sevdiye Demir, derslerinde başarılı olan kızının hakkının yendiğini söyledi. Daha düşük ortalaması olan öğrenciler yerleşmesine rağmen, kızının sistem mağduru olduğunu kaydeden anne Demir, şöyle konuştu: “Çocuğum 7 sene boyunca mahallemizdeki okulda okudu. Fakat son sene özel okula verdik kızımı. Bu nedenle yerel yerleştirmede okulun kayıt alanında olmadığı, komşu kayıt alanında olduğu için 0 görülüyor. Benim kızım şu an açıkta ve biz hakkımızı istiyoruz.’’ Çisem Demir, “Şu an 60 ortalaması olan bir öğrenci bile beni geçti. 98 ortalamam ile açıktayım” dedi. HEYBELİADA’DAKİ ÖĞRENCİ YERLEŞEMEDİ Adadaki çocuk nereye gitsin? Liselere yerleştirmede yaşanan büyük karmaşa sonrasında her gün onlarca yeni mağduriyet ortaya çıkıyor. Heybeliada’da yaşayan ve özel bir ortaokulu bitiren bir öğrenci, yerel yerleştirmede Heybeliada Anadolu Lisesi’ni tercih edince açıkta kaldı. Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, liseye geçiş sınav sisteminde yaşanılan mağduriyetlere karşı velilere, çocuklarının eğitim hakkına sahip çıkma çağrısında bulundu. En az yarım milyon öğrencinin ya hiçbir okula yerleşemediğini ya da istemedikleri okul türlerine yerleşmek zorunda bırakıldığına dikkat çeken Aydoğan, nakil dönemi başlamadan yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: n Mağduriyet yaşayan öğrencilerin velileri il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme, Değerlen dirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne iletilmek üzere dilekçe verip, aynı zamanda bakanlığa itiraz dilekçesini iadeli taahhütlü olarak gönderebilir. n Her veli bulunduğu ilin İdare Mahkemesi Başkanlığı’na gönderilmek üzere Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığı’na dava açabilir. n ‘Yerleştirme sonuçlarına ilişkin 10 günlük dava açma süresi, sonuçların ilan edildiği tarihi izleyen günden itibaren başlar’ düzenlemesi doğrultusunda itiraz dilekçeleri ve dava açma işinin sınav sonuçlarının açıklandığı tarih esas alınarak 10 gün içersinde yapılması gerekmektedir. n 30 Temmuz 2018 tarihinde açıklanan sınav sonuçları için dava açma (Dilekçe ile itiraz etme süresi için de son gün aynı) süresinin son günü 9 Ağustos 2018 tarihidir. Üç Kızkardeş ve Vişne Bahçesi Seçme Oyunlar Yordam Edebiyat’ta! haber EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ Ecevit başarabilir miydi? Umut19 Bugün hafta başında, Kılıçdaroğluİnce mücadelesinin parti ve toplum açısından tarihsel bir irdelemesini yapacağım bir yazıda sorduğum sorulardan üçüncünün yanıtına gelmiş bulunuyorum. HHH Ecevit’in Ortanın Solu Hareketi ve “Toprak işleyenin, su kullananın” anlayışı da başarısız kalacaktı; çünkü: 1) 1973 seçimlerinden birinci parti olarak çıkması ve iktidara gelmesi, sola doğru artan bir seçmen desteğiyle değil, ancak sağın, Celal Bayar tarafından Süleyman Demirel’e karşı suni olarak bölünmesi sonucunda gerçekleşmişti. 2) Erbakan’la koalisyon, Demokrasi’ye inanmayan ve rejimin altını oyan bir anlayışı iktidara ortak etmiş, Adalet ve İçişleri Bakanlıklarını MSP’ye vererek, soldan aldığı desteği de zayıflatmıştı. 3) Kıbrıs Zaferi’ni hemen siyasal kazanıma dönüştürmek istedi; MSP ile koalisyonu çok çabuk bozdu. 4) Kıbrıs zaferinden sonra, yeni hükümet kurma konusunda Bozbeyli tarafından aldatıldı. 5) Toplumsal yapıyı etkileyecek hiçbir reform yapma fırsatı bulamamıştı. 6) Yüzde 41.4’e ulaştığı 1977 seçimlerinde ise zaten iktidar olmak için yeterli sandalyeyi kazanamamış, kurduğu azınlık hükümeti güvenoyu alamamıştı. 1978 başında ancak büyük ödünlerle ve transferlerle çok zayıf, çok parçalı, tutarsız bir hükümet kurabildi. 7) Hükümet kendi içinde uyumlu olmadığı için, Göreme Sokak’ta yeni parti programı yazılırken, seçim öncesi belirlenen iktidar programını uygulayamadı. Hiçbir olumlu icraat yapamadı, üstelik dünya petrol krizine de denk geldiği için, ekonomik sıkıntılar içinde boğuldu.. 8) Ülkede, dini eğitim ve gecekondulaşma artık egemen süreçler haline gelmiş, siyaseti de biçimlendirmeye başlamıştı. 9) Arkasındaki seçmen desteği çok zayıflamıştı; nitekim boşalan 5 milletvekilliği için yapılan ara seçimlerde sandalyelerin tümünü AP’ye kaptırınca istifa etti. HHH Ecevit başarısız olunca, Demirel’in dışardan destekli azınlık hükümeti kuruldu ve Türkiye’ye “24 Ocak 1980 IMF cenderesi” uygulandı; ama ekonomik çöküntü ve siyasal kaos, Emperyalizme ve Emperyalistlerle işbirliği halinde olan sağ güçlere bir Askeri Darbe ile, 1961 Anayasası’nın kalıntılarını bile tasfiye etme fırsatı yarattı... 12 Eylül 1980 sonrasında, Demokrasi mücadelesi yapan Ecevit de YARGILANARAK hapse atıldı! HHH Bu satırları dört duvar arasında okuyanlara anımsatalım ki, sadece Ecevit’in değil, pek çok liderin yolu da hapishanelerden geçmiştir; Türkiye’de toplum ve siyaset çok hızlı değişmektedir: ESAS OLAN DEMOKRASİDEN, TEMEL İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNDEN, HUKUK DEVLETİ’NDEN, DOĞRULUKTAN, DÜRÜSTLÜKTEN, ADALETTEN AYRILMAMIŞ OLMAK VE BU DEĞERLER İÇİN DİRENEBİLMEKTİR! Çeviri: Hasan Hasan Âli Ediz Mete Ergin 208 sf., 16 TL Anton Çehov Kent Hikâyeleri ve Taşra Hikâyeleri olarak derlenen muhteşem öykülerinin ardından şimdi de unutulmaz oyunlarıyla Yordam Edebiyat’ta. Kendisinden önceki tiyatro anlayışını temelden değiştiren ve adıyla anılan yepyeni anlatım özellikleri geliştiren Çehov, tiyatroyu “şamatacı, yıpratıcı, yapmacıklı ve küstah bir sevgili”ye benzetmiş, ona olan aşkı hiç bitmemiştir. İlk kez Moskova Sanat Tiyatrosu tarafından sahneye koyulan ve büyük başarı elde eden iki oyunu, Üç Kızkardeş ve Vişne Bahçesi, on yıllardır dünyanın çeşitli tiyatrolarında en çok sahnelenen oyunlardır. Bu güzel oyunları hayal gücünün dekoru, kostümü ve ışığıyla okumak, Çehov’un kelimelerini Hasan Âli Ediz ve Mete Ergin’in Türkçesiyle duymak, size de başka türlü bir tiyatro deneyimi yaşatacak… yordamedebiyat yordamedebiyat YordamKitap www.yordamkitap.com ÇOCUKLAR BİLİMLE DÜŞLÜYOR İzmir’de 80 okulöncesi ile 80 ilkokul öğrencisi, ‘’Düşlerle Bilim” projesiyle eğlenerek yaratıcı düşünme, ve problem çözme becerilerini geliştiriyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin çocuklar için geliştirdiği proje Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekoku lu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Ezgi Oral yönetiminde gerçekleştiriliyor. Oral, “Bu proje; çocukların bilimle tanışmasını, yaratıcı düşünme ve problem çözme becerilerinden yararlanarak bilimsel düşünme süreçlerine katkı sağlamayı amaçlıyor” dedi. Tercih yapacak ÜNİVERSİTE adaylarıNa öneriLer: Hocaların CV’sine bakın Kadir Has Üniversitesi Rek lu Feyiz şunları söyledi: “Öğretim üyesi tör Vekili Prof. Dr. doktorasını nerede Sondan Durukanoğ yaptı? Hangi okul lu Feyiz, üniversi larda okudu? Hâlâ te adaylarına, “Her aktif olarak araştır öğretim üyesinin ma yapmaya devam CV’sini teker teker ediyor mu? Proje incelesinler. Aktif leri var mı? Bunlar araştırma yapan hoca, yenilikleri öğren Sondan Durukanoğlu Feyiz önemli çünkü hocalar hâlâ aktif araş cilere aktarabilecek hoca demek tırmaya devam ediyorsa günümü tir” dedi. zün yeniliklerini derslerine akta Öğrencinin gideceği bölüme rabileceklerdir. CV’nin önemi bu karar vermesinin ardından yap rada. İkincisi o hoca kaç öğrenci ması gereken ilk şeyin o bölümün yetiştirmiş, CV’sinde yazması la internetten sayfasına girip ho zım. Yetiştirdiği öğrenciler hoca caların CV’sine bakması olduğu nın öğrenci sever bir hoca oldu nu belirten Prof. Dr. Durukanoğ ğunu da gösterir.” Beyhan Mumcu Gürson son Mumcu yolculuğuna uğurlandı Uğur Mumcu’nun ablası avukat Beyhan Mumcu Gürson, Maltepe Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Mamak Ortaköy Mezarlığı’na defnedildi. Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle önceki gün yaşamını yitiren Beyhan Mumcu Gürson için önce Maltepe Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenazeye Gürson’un kardeşi Ceyhan Mumcu, Uğur Mumcu’nun eşi eski TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, kızı Özge Mumcu Aybars ve oğlu Özgür Mumcu, RTÜK üyesi İsmet Demirdöğen, eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, aile dostları ve yakınları katıldı. Gürson, cenaze namazının ardından Mamak Ortaköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle