18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 31 Ağustos 2018 TASARIM: EMİNE BİLGET CHP’nin 6 ana hedefi haber 5 CHP, yerel seçimlerde ‘mutlaka alınması gereken’ 6 ili belirledi. Yerelde, Millet İttifakı tabanında karşılığı olan adaylar gösterilecek CHP, 24 Haziran seçimlerinin ardından uzunca bir süre iç tartışmalar yaşadıktan sonra yerel seçimle re yönelik hazırlıklara başladı. Partide, yerel seçimlerin özellik le büyükşehirlerde “el deki belediyeleri koru mak, elde olmayanları almak” parolasıyla yü rütülmesi amaçlanıyor. Halen İzmir, Eskişehir, ERDEM GÜL Muğla, Aydın, Hatay ve Tekirdağ CHP’li baş kanlar tarafından yö netiliyor. CHP’liler, “Yerel seçimler de olası bir AKPMHP ittifakının bu büyükşehirlerde de CHP için tehdit olabileceği” görüşlerini abartılı bulu yor. Parti yönetimine göre, eldeki be lediyelerin kaybedileceğine ilişkin bir risk bulunmuyor. Anketlerin de AKP ile MHP arasında bir ittifakın dahi başta İzmir olmak üzere CHP’nin elin deki belediyelerle ilgili tehdit edici so nuç vermediği belirtiliyor. Geçmiş seçimlere bakıldı Parti, seçimlerin ardından ortaya çıkan iç tartışmalar nedeniyle yerel seçim çalışmalarına hızlı bir şekilde başlayamadı. Bu süre kaybını gidermek için hızlı bir süreç başlatılması planlandı. Yerel seçim çalışmaları bu nedenle eylül ayından itibaren hızlandı rılacak. İlk olarak da partinin yerel seçimlerdeki hedefleri belirlendi. İç tartışmalardan bir an önce çıkılıp dışa dönük bir süreç başlatılması planlanarak 6 büyükşehirin mutlaka alınması, en önemli hedef olarak saptandı. Buna göre CHP, yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara ile birlikte Adana, Mersin, Antalya ve Balıkesir’in alınması için seferber edilecek. Hedefler belirlenirken, 2014 yerel seçimleri ve 24 Haziran seçimleriyle birlikte 2017’deki referandum sonuçları da dikkate alındı. Hedefler de bu nedenle “gerçekçi” olarak niteleniyor. Kılıçdaroğlu kriteri Parti içinde hedeflerin yanı sıra en çok aday isimleri ve kriterleri ko nuşuluyor. CHP lideri Ke mal Kılıçdaroğlu, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere en kritik yerler de birden çok aday ları bulunduğunu her platformda vurgulama sına karşın isim ver mekten kaçınıyor. Kılıç daroğlu, yakın çevresine “şu ana kadar özellikle yeni hedef olarak belirlenen yerler le ilgili kimse ye adaylık için söz vermediği ni, kimseyi dış layıp ötekileş tirmeyeceği ni” vurguluyor. Kılıçdaroğlu’na göre adayın partili ya da parti dışın Kılıçdaroğlu dan olması diye ke Yüzde 50+1 Parti yöneticilerince Kılıçdaroğlu’nun onay vereceği isimler “yüzde 50+1’i bulabilecek aday” ifadesiyle seslendiriliyor. Parti kulislerinde yüzde 50+1’i bulabilecek adayın profili, “CHP’lilerin hemen tamamının oyunu alabilecek ama İyi Partililerde de MHP’lilerde de, Saadetlilerde de, HDP’lilerde de, AKP’lilerde de karşılığı olacak” diye çiziliyor. CHP yöneticileri de artık Ankara’da merkezi olarak bir Millet İttifakı kurulmasının gerçekçi olmadığına, buna karşın yerel seçimlerde yerel ittifakların önemli hale geldiğine dikkat çekiyor. sin bir ayrım olmayacak. Partilinin de partili olmayanın da adaylık şansı olacak. Kılıçdaroğlu için eldeki belediyelerin yanı sıra alınmasını istediği belediyeler için en önemli kriterin “seçilecek isimler” olduğu belirtiliyor. CHP lideri, parti yöneticilerine mutlaka bu nitelikte adayların aranıp bulunması talimatını verdi. l ANKARA TEŞKİLATLARIN İSTİFASINI İSTEDİ Güzel ama eksik4 bakanın katıldığı AB Reform Eylem Grubu kararlarına AB’den ilk yorum: Meral Akşener Akşener partiyi yeniden kuruyor İYİ Parti olağanüstü kurultayında tüzük değişikliği ile teşkilatları yeniden yapılandırma yetkisini eline alan Genel Başkan Meral Akşener, yerel seçim öncesinde ilk iş olarak tüm teşkilatlarının istifasını istedi. Akşener, kurultayın ardından ilk Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’a verdiği talimat sonrası hazırlanan genelge ile bütün il ve ilçe teşkilatlarının istifasını istedi. Akşener, 1 Eylül’de başlaması planlanan yerel seçim hazırlıkları kapsamında herhangi bir kriz ile karşılaşmamak için ilk iş olarak partiyi en aşağıdan yeniden kuracak. Akşener’in bu hamlesi 24 Haziran seçimleri öncesinde aday olmak için teşkilatlardaki görevlerinden istifa eden isimlerin seçim çalışmalarında oluşturduğu boşluğun yerel seçimlerde de yaşanmasını engelleme hamlesi olarak değerlendirildi. l OZANAN ÇEPNİ/ANKARA HDP seçime 81 ilde girecek HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, yerel seçim çalışmalarının 24 Haziran’ın ardından başladığını belirterek, “Sadece belediyelere kayyım atanmadı. Kayyım politikası bir yönetme biçimine döndü ve yönetememe halini beraberinde getirdi” dedi. Mezotopamya Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Temelli, tüm kentlerde yerel seçimlere gireceklerini ve 2014 seçimlerindeki gibi ikili bir seçime girme uygulamasına başvurmayacaklarını kaydetti ve şunları söyledi: “Bu ülkeyi kayyım coğrafyasından kurtarmak gibi bir hedefimiz var. Bu iktidarı yerel yönetimler ile kuşatmak ve yönetimi halka vermek gibi bir hedefimiz var. Baskıcı, otoriter Erdoğan rejimine karşı mücadeleyi yükseltmek en temel hedeflerimizden birisidir ve bu iki mücadeleyi birlikte yürütüyoruz.” MHP’nin ‘affı’ AKP’ye uymadı MHP ‘af’ için vereceği yasa teklifi üzerindeki çalışmalarını hızlandırdı. Ancak AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in önceki gün af teklifi ile ilgili yaptığı “Gündemimizde bu konu yok” açıklaması sonrasında gözler iki partiye çevrildi. MHP kanadı, af düzenlemesiyle ilgili çalışmasında ısrarlı. AKP kanadında ise seçimlerden önce kendilerinin ödemelerini aksatan kişilerin ticari faaliyetlerde bulunmasına yönelik bir af önerisi yapılacağı, ancak Bahçeli’nin af açıklamasının ardından bu önerinin rafa kalktığı belirtiliyor. Kulislerde, MHP’nin üzerinde çalıştığı af teklifinde yer alan “karşılıksız çek senet mağdurlarına af” konusunda AKP’nin destek verebileceği, ancak teklifin diğer maddelerinin kabul edilmesi durumunda AKP iktidarına olumsuz dönüşler sağlayacağı konuşuluyor. l SELDA GÜNEYSU/ANKARA DUYGU GÜVENÇ Türkiye’nin 3 yıl aradan sonra AB ile entegrasyon hedefiyle Reform Eylem Grubu’nu toplaması ve alınan kararlar AB tarafından da yakından izlendi. Üst düzey bir AB bürokratı, toplantının ardından yapılan açıklamaları ve yayımlanan karara ilişkin izlenimlerini Cumhuriyet ile paylaştı. AB’deki ilk izlenim, ‘sembolik’ çok sayıda önemli adıma karşın, Türkiye’nin hem AB süreci hem de Avrupa Konseyi nezdinde “temel” kabul edilen Venedik Komisyonu’nun raporlarına değinilmemesi, önemli bir eksiklik olduğu yolunda. ‘Sonuçları görmek lazım’ Venedik Komisyonu, 2017’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için referandumun ertelenmesinin istemiş; bu sistemin kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olacağını belirtmiş ti. Komisyon, önümüzdeki günlerde de yeni sisteme geçiş için çıkartılan uyum yasalarıyla ilgili raporunu yayımlayacak. Üst düzey diplomat, “Böyle bir toplantının yapılması da çok önemli ama sonuçlarını görmek lazım. Bunun ekonomideki gelişmeler nedeniyle yapıldığı söylenebilir ama her ne amaçla olursa olsun, bu doğrultuda atılacak adımların hepsi Türkiye’nin yararına olacaktır” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA AB CEPHESİNE GÖRE REFORM EYLEM GRUBU TOPLANTISI Abdülhamit Gül Mevlüt Çavuşoğlu Berat Albayrak Süleyman Soylu Olumlu yanları: l Bu toplantının 3 yıl aradan sonra yapılması çok önemli. l Toplantıda, kabinedeki dört etkin bakanın yer alması olumlu bir işaret. Toplantıya katılanlar arasında Dışişleri’nin yanı sıra AB Uyum Komisyonu, Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Başkanı ve Ombudsman’ın da yer alması, çok güzel bir kalabalığa işaret ediyor. l Konuşmalarda hem AB hedefine ve stratejisine hem de Avrupa Konseyi’ne atıfta bulunulması dikkat çekici. l O fotoğrafta sembolik birçok işaret de önemliydi; AB bayrağının fonda yer alması gibi l OHAL sebeplerinin ortadan kalktığını ve artık reform sürecinde ilerlenmek istendiğinin vurgulanması önemli l Yargı alanında atılacağı açıklanan adımlar önemli bir başlangıç. Eksik BULUNANLAR: l Venedik Komisyonu’nun raporuna değinilmemesi ve anayasal reform beklentilerine yanıt verilmemesi. Venedik Komisyonu, yeni sistemle kuvvetler ayrılığının yok olacağını belirtmiş; bunun yargı bağımsızlığını da yok edeceği uyarısında bulunmuştu. Kuvvetler ayrılığının tekrar oluşturulmasını Batı, hukukun üstünlüğü ilkesi için temel kabul ediyor. l İnsan hakları vurgusunun somut olarak yapılmaması. l Hızlı yargılama, tazminat ve mahkeme sayılarının arttırılması konularında adım atılacağı açıklanmasına karşın tutuklu yargılamaya yönelik daha açık bir ifadenin yer almamış olması. l Basın özgürlüğünde adım atmaya değinilmemesi. CHP’den Binali Yıldırım’a cevapsız bırakılan soru önergeleri için çağrı: Meclis Başkanlığı görevini yap Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle birlikte millet vekillerinin denetim faaliyetlerinin başında gelen soru önergelerine ya nıt verilmemeye başlanması, CHP’yi isyan ettirdi. Söz konusu 405 öner geden sadece 5’ine yanıt verilmesi üzerine CHP Grup Başkanve kili Özgür Özel, durumun vahametine dikkat çekti. Özel, Anayasa’da ya zılı soru önergeleri nin 15 gün içinde ya nıtlanması gerektiği nin hüküm altına alın dığına dikkat çekerek, TMBB Başkanı Bina li Yıldırım’a başvu ru yaptı. Özel baş vurusunda 15 gün Özgür Özel içerisinde yanıt lanmayan önergelerle ilgili Meclis Başkanlığı’nın ilgili bakanlara dikkat çekme yazısı göndermesi gerektiğini de belirtti. TBMM’nin resmi verilerine göre bu yasama döneminde verilen 405 soru önergesinin işleme alındığını hatırlatan Özel, 25 Temmuz 2018 tarihinden sonra verilen soru önergelerinin ise işleme konulmadığının anlaşıldığını ifade etti. ‘Hani TBMM güçlenecekti? “TBMM Başkanı olarak, yalnızca üyesi olduğunuz AKP ya da seçilmenize oylarıyla katkı veren MHP’nin değil, hangi siyasi partiden olursa olsun 596 milletvekilinin tamamının hukukunu gözetmek ve anayasa ile içtüzüğün size yüklemiş olduğu sorumlulukları ve ödevleri yerine getirmek zorundasınız. CHP gru bu olarak 16 Nisan referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliğiyle kuvvetler ayrılığının kuvvetler birliğine dönüşeceğini vurgulamamıza karşın, o süreçte ‘Başbakan’ sıfatıyla yaptığınız konuşmalarda ‘Meclis’in daha güçlü hale getirileceği’ni savunmuştunuz.” Özel, başvuruda “Bu çerçevede, soru önergelerinin işleme alınması sürecinin hızlandırılması, soru önergesi yöneltilen cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların anayasa ve içtüzükte belirtildiği süre içinde yanıt vermelerinin sağlanması, süresi içinde yanıt vermeyen cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların uyarılması noktasında üzerinize düşen sorumluluğu yerine getirmenizi talep ediyorum” görüşünü belirtti. l ANKARA / Cumhuriyet Hava Tükenmeden “İnsanlar kendi tarihlerini kendileri yapar, ama onu özgür iradeleriyle değil, kendi seçtikleri koşullar altında değil, dolaysız olarak önlerinde buldukları, verili, geçmişten devrolan koşullar altında yaparlar.” Bu satırlar Marx’ın ünlü “18 Brumaire” adlı eserindeki en çarpıcı değerlendirmeler arasındadır. Tarihi maddeciliği açık, duru bir şekilde anlatan satırlar olduğu sık sık söylenmiştir. HHH Anlamaya çalıştığımızda, anladığımızda gerçekten öyle olduğunu görebiliyoruz. Birinci saptama; tarihi bizler yapıyoruz. İkinci saptama; ama özgür irademizle değil, dolaysız olarak önümüzde bulduğumuz verili, geçmişten devraldığımız koşullarda yapıyoruz tarihi. Özneye ve yükleme dikkat etmek koşuluyla müthiş devrimci bir anlamı var bu satırların. Özne biziz; yani “insanlar”, yüklem ise açık net bir şekilde yazılmıştır; “yapıyoruz.” HHH Bu satırlar her türlü umutsuzluğun panzehiri gibidir. “İnsanlar” sözcüğünün ayıntılandırılmış anlamı bizim nerede duracağımızla sıkı sıkı bağlıdır. Dolaysız olarak önümüzde bulduğumuz koşullar nerede durduğumuzla ilişkilidir. O koşulları safımızı seçtiğimiz zaman açık net görebilir, bilebiliriz. Önce “mazlumların, yoksulların, ezilenlerin, büyük insanlığın” safıdır bu saf. Bu safı hiç terk etmeden “sömürülenlerin”, “yarattığı artık değere el konulan sınıfın” safı olarak netleştiririz sonra. İşte o zaman verili koşullar kendini gösterir, bize de öznenin, yüklemin hakkını vermek kalır. HHH Sınıf bakış açısı denilen de budur. Ama biz insanlar genellikle koşulların değişmezliğine inanma, onu kırmızı çizgi sayma eğilimindeyiz. Oysa yine Marx’ın dediği gibi sorun, yalnızca “yorumla” yetinen filozofların yanından ayrılmak, onu değiştirmek için çaba gösterenlerin tarafına geçmektir. Bunu yapabilirsek, koşullarla devrimci hareket arasındaki etkileşim bize yeni hareket alanları açacaktır. Buysa koşullara teslim olma rahatlığından, biat etme konformizminden, kültüründen uzak durmakla mümkün olur. HHH Yapabilir miyiz? Neden yapamayalım? Önemli olan hayatı bir kumarhaneye benzetmiş olan sahte demokrasi yerine ufku açık demokratikleşmeye ağırlık tanıyan bir tutum, hareket içine girebilmektir. Kumarhanenin zarları hilelidir. Bu gerçeği kavramadıkça kazanabileceğinizi hayal edebilir, bir özgürlük alanı içinde olduğunuz, koşulların hiç de kötü olmadığı yanılsamasına kapılabilirsiniz. Oysa o rahatlık sizi soldan ortaya, ortadan sağa, sağdan otoritenin kanatlarına ve sizi siz olmaktan çıkaracak, Orwell’in anlatısına, “1984” koşullarına taşıyacaktır. HHH Koşulları değiştirmenin yolu onların tutucu karakterini keşfetmekle başlar. Hep yeniden yazılmış, üstüne “resmidir” damgası basılmış tarihlere bakmayın; geleceğe, geleceğin içinde taşıdığı devrimci ruha bakın. Yaşanmış tarihsel deneyimler bile, bize aktardıkları devrimci miras, usare bir yana tutucu, gelecek ise devrimcidir. HHH Şimdi zor zamanlardayız. Türkiye bu zor zamanlarda ufuksuz, yeteneksiz, kendi hedefleri açısından bile boş hayaller içinde bir yönetimin elinde sarsılıyor. Bastıran kriz, ağır borç yükü nedeniyle teslim alınmak üzeredir. Ufukta Düyunu Umumiye şantajcıları belirdi; kapıyı onlar çalıyor. İktidar ise baskıyla, zorla, sansürle gerçeği gizlemek, ne yapacaksa karanlıkta yapmak istiyor. HHH Türkiye’nin devrimci tarihini yazmak zorundayız. Verili koşulları biliyoruz; yine de biz, “yapmak” yükleminin hakkını verelim, teslimiyetçiliğe isyan ederek, kendi aramızdaki yorum farklılıklarını filozoflara bırakarak yeni bir çıkışın kapısını çalalım. Ben başka çare bilemiyorum; biliyorsanız söyleyin. Fazla da geç kalmayın çünkü hava tükendi. Kemal Öksüz yakalandı ABD vatandaşı olan ve FETÖ’den aranan Kemal Öksüz Ermenistan’da yakalandı. Öksüz’ün ABD tarafından arandığı ve ABD makamlarının verdiği bilgi doğrultusunda Ermeni polisi tarafından yakalandığı ifade edildi. ABD vatandaşı olarak ‘Kevin’ ismini alan Öksüz’ün ABD birimlerince arandığı ve Ermenistan polisi ile Interpol’ün ortak yürüttüğü operasyonla yakalandığı belirtildi. Ermenistan basınında yer alan haberlerde Öksüz’ün ABD TemKemal Öksüz silciler Meclisi Etik Komitesi’ni sahte belgelerle kandırmak suçundan arandığı ve 23 Ağustos’ta ABD tarafından Ermeni birimlerine ‘aranıyor’ bilgisinin verildiği belirtildi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada ise, Öksüz’ün yakalandığı yönünde haberlerin çıkmasının ardından Ermenistan İnterpol’ünden bilgi talep edildiği belirtildi. Açıklamada, Öksüz’ün, FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı olarak aranan Adil Öksüz ile akrabalık bağının olmadığı kaydedildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle