18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 17 Ağustos 2018 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: FUNDA YAŞAR ER haber 5 AKP’de yerel seçim dizaynı Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarınki olağan kongrede partisinin MKYK’sinde geniş çaplı değişiklik planlıyor. Buna göre genç ve kadın sayısı artırılacak, genel seçim sürecinde yetersiz görülenler liste dışı bırakılacak MHP’den k‘driistieprliin’ MHP kulislerinde İYİ Parti’den daha fazla milletvekilinin partiye geçeceği konuşuluyor. Ancak olağanüstü kurultay sürecinde huzursuzluk yaratan, hakaret edenlere geçiş yok SELDA GÜNEYSU İYİ Parti’den İstanbul milletvekili seçilen Hayati Arkaz’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin daveti üzerine MHP’ye geçmesinin ardından her iki partide de “geçişlerin devam edeceği” konuşuluyor. MHP’liler 24 Haziran seçimlerinde İYİ Parti’den seçilen 43 milletvekilinin 30’unun “ülkücü kökenli olduğuna” vurgu yapıyor. İYİ Parti’ye geçmeden önce Bahçeli için “Tek liderimizdir” diyen bazı isimlerin, İYİ Parti’den yapılan “Gömleklerimizin üzerine İYİ Parti ceketi giydik” açıklamasını “sindiremediği” de iddia ediliyor. Kulislerde, Genel Başkan Meral Akşener’in, İYİ Parti’yi “merkez sağda” konumlandırmak istediğine dikkat çekilerek, gelecek günlerde İYİ Parti içinde “çözülmelere neden olabileceği” savunuluyor. MHP kaynakları, bunun çoğunlukla ülkücüler arasından olabileceğini, Bahçeli’nin de yeniden İYİ Parti içindeki bazı ülkücülere “MHP’ye gelin” davetinde bulunabileceğini dillendiriyor. Akşener’in seçim döneminde, HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş ile “eşit şartlarda yarışılması gerektiğine” yönelik sözleri ile seçim sonrası HDP’ye ilişkin, “Kürt siyasal hareketi” nitelendirmesi nedeniyle de çözülmelerin olacağı ifade ediliyor. Akşener’in, partisinin Afyonkarahisar’daki kampında, genel başkanlığı bıraktığını açıklaması ve olağanüstü kurultay kararı almasının da ülkücü tabanda rahatsızlık yarattığı, bu gelişmeler sonrasında İYİ Parti’ye geçen MHP’lilerden partiye çok sayıda ziyaret olduğuna da vurgu yapılıyor. Disiplin hükümleri koşul MHP’nin geri dönüşler için ise bazı şartları var. Bu noktada parti tüzüğündeki disiplin hükümlerinin baz alınacağı ifade ediliyor. Partide, 1 Kasım 2015 Milletvekili Seçimleri sonrasında yaşanan olağanüstü kurultay sürecinde, parti tüzüğündeki disiplin hükümlerine göre, “partinin yetkili organları tarafından verilen kararlara söz, yazı şekillerde aleyhte davranışlarda bulunan, parti içerisinde huzursuzluk ve geçimsizlik yaratan, Genel Başkan ve partinin yönetimine ilişkin hakarette bulunan” kişilere kapılar tamamen kapanacak. MHP’de, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin, “Bundan sonra bu isimler asla bu partide yer alamaz” dediği isimlerin İYİ Parti’de genel başkan yardımcıları olan Koray Aydın, Ümit Özdağ, Şenol Bal, Müsavat Dervişoğlu, Lütfü Türkkan, Akşener’in avukatı Feridun Bahşi olduğu konuşuluyor. Yemin töreninde kürsüden bozkurt işareti yapan İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’ün de yeni dönemde MHP’ye geçeceği konuşuluyor. “İYİ Parti’deki ülkücülerin partiden tasfiye edileceği iddialarının da MHP’den gelebilecek davetin kabul edilmesinde etkili rol oynayacağı” belirtiliyor. İYİ Parti’nin kurucular kurulu üyeliğinden istifa eden Nevzat Bor, Yusuf Halaçoğlu ve Özcan Yeniçeri’nin de istifa ederken “Partide bir başarısızlık olduğunda ülkücüler sorumlu tutuluyor” sözlerinin bu durumu yansıttığı dillendiriliyor. Ancak MHP’de, “Özcan Yeniçeri ve Yusuf Halaçoğlu’nun partiye dönüşünün zor olduğuna” dikkat çekiliyor. MHP’nin İYİ Partili isimlere davet göndermesinin altında, Meclis’teki partilerin milletvekili dağılımlarının “etkili olduğu” belirtiliyor. İYİ Parti’den MHP’ye geçişler olması durumunda, MHP’nin Meclis’teki komisyonlardaki üye sayısının da artabileceği ifade edilirken, İYİ Parti’den salt MHP’ye değil, diğer partilere de geçişlerin yaşanması durumunda partinin “Meclis’teki grubunu kaybedebileceği” yorumları da yapılıyor. l ANKARA EMİNE KAPLAN Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, anayasa değişikliğiyle birlikte partiye yeniden üye olmasının ardından ilk olağan kongre yarın gerçekleştirilecek. Kongreyle ilgili en fazla merak edilen konuların başında 50 kişilik MKYK’de nasıl bir değişiklik olacağı ve MYK’de kimlerin yerini koruyacağı yer alıyor. Erdoğan’ın partinin grup yönetiminde yaptığı değişikliğe benzer bir biçimde MKYK’de de geniş çaplı bir değişiklik yapması bekleniyor. Kabinede yer almayan bazı eski bakanların MKYK’ye alınabileceği, kabinedeki bakanların ise liste dışı kalabileceği konuşuluyor. Erdoğan’ın yeni MKYK listesinde gençler ve kadınların sayısını artıracağı konuşuluyor. MKYK’de yapılacak değişiklik, MYK’deki deği şimin de işareti olacak. Erdoğan’ın, yerel seçimlere çok önem verdiği, MKYK’yi yerel seçimleri kazanma üzerine dizayn edeceği kaydediliyor. Tüzükte uyum değişikliği Kongrede, partinin tüzüğünde de değişiklik yapılacak. Partide oluşturulan tüzük komisyonu, 56 maddede değişiklik yapılması üzerinde çalışıyor. TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın genel başkanlığı Tayyip Erdoğan’a devrettiği kongrede, Yıldırım için getirilen ‘genel başkan vekilliği’ makamının kaldırılabileceği, bu konudaki kararın Erdoğan tarafından verileceği kaydediliyordu. Erdoğan’ın, hükümet işlerinin yoğunluğu nedeniyle ‘genel başkan vekilliği’ makamının kalmasını istediği, tüzükte bu yönde bir değişiklik yapılmayacağı belirtiliyor. Böylece, grup başkanlığının ardından genel başkan vekilliği başka bir isme verilerek bir kişiye daha makam sağlanmış olacak. Tüzükte ayrıca anayasa değişikliğinin ardından getirilen uyum yasalarına koşut bazı değişiklikler de yapılacak. Bu kapsamda milletvekili sayısının 550 olduğuna ilişkin ibareleri 600 olarak değiştirilecek, ‘hükümet kurma kararı verme yetkisi’ başlığıyla düzenlenen mddedeki “Tek başına veya koalisyon halinde hükümet kurmaya, hükümetten yahut koalisyondan ayrılmaya karar verme yetkisi, MKYK’ye aittir” hükümleri kaldırılacak. Bunun yerine seçimlerde siyasi partilerle ittifak kurma konusunda karar vermenin MKYK’ye ait olduğuna, gerekirse bu yetkinin MYK’ye devredilebileceğine ilişkin düzenleme getirilecek. l ANKARA Akşener’den denge listesi Ayteankilımedıni ı Olağanüstü kurultayın ardından Akşener, eski MHP Genel Sekreteri Paçacı’yı Parti Genel Sekreterliği’ne taşırken, ülkücü kökenli Özdağ, Aydın, Bal ve Dervişoğlu’na ise dokunmadı İYİParti’nin olağanüstü kurultayında oy veren delegenin tamamının hasip Hayrettin Nuhoğlu, Teşkilat İşlerinden sorumlu Koray Aydın, Araştırma ve Geliştir oyunu alarak yeniden genel baş meden Sorumlu Şenol Bal, Ma kan seçilen Meral Akşener, ye halli İdarelerden Sorumlu Mü ni Genel İdare Kurulu’nu (GİK) topladı. GİK’in yarısını kurultay OZAN ÇEPNİ savat Dervişoğlu, Strateji, iletişim, propaganda ve tanıtımdan da değiştiren Akşener, süreci değer sorumlu Ümit Özdağ genel başkan lendirdiği toplantıda kurmaylarını da yardımcılığı koltuklarını korudu. belirledi. Akşener’in yeni Başkanlık İYİ Parti’den istifa eden isimlerin Divanı’nda İzmir Milletvekili Aytun “kurultay sonrası ülkücüler kesile Çıray Genel Sekreterlik görevinden cek” söylemine karşın Akşener’in alındı, yerine eski MHP Genel Sekre partinin ülkücü kökenli ağır isim teri Cihan Paçacı getirildi. 15 kişilik leri Başkanlık Divanı’nda görev Başkanlık Divanı’na 6 yeni isim ekle de tutması “denge listesi” yorumu nirken, 4 isim ise liste dışı kaldı. na neden oldu. Parti kaynakları, is 6 yeni, 4 liste dışı tifaların bir kısmının “bu parti ikinci MHP oldu”, bir kısmının ise “ül Akşener’in yeni kurmay heyetin kücülere görev verilmiyor” söyle de en dikkat çeken isim MHP’de kaset mindeki çelişkiye dikkat çekerek skandalının ardından görevinden ay Akşener’in böyle bir derdinin olma rılan, Akşener ile İYİ Parti kuruluşun dığı, partinin ortak bir dil kurması da yer alan ve bir dönem Akşener’in ve kurumsallaşması yönünde adım başdanışmanı görevini yürüten Pa lar attığı değerlendirmesi yaptı. çacı oldu. Ekonomi bürokrasisi kökenli Paçacı’nın yeni görevi, hem Kabineye eski bakan Türkiye’nin hem de partinin ihtiya Siyasi İşlerden Sorumlu Ge cı olarak yorumlandı. Akşener’in ye nel Başkan Yardımcısı Kazım Ata ni Başkanlık Divanı’na 6 yeni isim da oğlu yerine ise yeni Divan’da Sa hil olurken, 3’ü milletvekili 4 isim ge lim Ensarioğlu görev aldı. AKP es nel başkan yardımcılığı odalarını bo ki milletvekili Ataoğlu yerine geti şaltmak zorunda kaldı. Genel Başkan rilen Devlet eski Bakanı ve DYP es Yardımcıları Adana Milletvekili İsmail ki milletvekili Ensarioğlu, Diyar Koncuk, Aydın Milletvekili Aydın Ad bakır 1. sıradan milletvekili ada nan Sezgin, İstanbul Milletvekili Meh yı olsa da seçilememişti. AKP de 7 met Fatih Şeker, Kazım Ataoğlu Baş Haziran 2015 seçimlerinde Salim kanlık Divanı’ndan çıkartıldı. Ensarioğlu’nu Diyarbakır’dan 2. sı Ülkücüler yerini korudu rada aday göstermiş, ancak seçilemeyince, 1 Kasım 2015 seçimleri Kurultayda düşük oy alsalar da için Diyarbakır’dan 1. sırada bu kez Akşener’in listesinde ülkücü köken yeğeni Galip Ensarioğlu’nu seçmişti. li genel başkan yardımcılarına do Son dönemde hükümetin ekonomi kunmaması dikkat çekti. Genel Mu yönetimine ilişkin eleştirilerini art tıran Akşener, yeni listede Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine de Merkez Bankası eski Başkanı ve Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz’ı getirdi. Yeni Başkanlık Divanı’nda yerini koruyan Berna Sukas, Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinden Eğitim, Kültür ve Sanattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na atandı. Sivil Toplum Kuruluşları ve Halkla İlişkilerden sorumlu Ersagun Yücel, koltuğunu koruyan bir diğer isim oldu. Sürpriz atamalar 24 Haziran’da milletvekili adayı olan ancak seçilemeyen İYİ Parti kurucuları Hasan Seymen ile Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, genel başkan yardımcısı görevine getirildiler. Divan’dan ayrılan eski büyükelçi Sezgin yerine bir diğer eski büyükelçi olan Ahmet Kamil Erozan, Uluslararası İlişkiler ve Türk Dünyasından sorumlu genel başkan yardımcılığı görevine getirildi. Erozan, Demokrat Parti eski milletvekili ve Fenerbahçe’nin eski başkanı Agah Erozan’ın oğlu. Çıray’a görev değişikliği İYİ Parti’de kuruluştan bu yana Genel Sekreter ve Parti Sözcüsü görevlerini yürüten Aytun Çıray ise Akşener’in yeni listesinde bu görevlerinden alındı. Çıray, yeni listede Basın, Yayın ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Parti Sözcülüğü görevi ise Sanayi, Teknoloji, Çevre ve Gençlik Politikalarından sorumlu Buğra Kavuncu’ya verildi. l ANKARA Kayıp bölüştürmek Ekonominin gereklerine uymadığı iddia edilen gelişmeler, siyasetin gereklerine hiç uymayacak bir gündem oluşturuyor. Kurdaki aşırı hareketlilik ile konuşulan ama çok daha derindeki sorunları görünür yapan kriz, sadece ekonomi ve siyasetin değil, aklın ve mantığın da epey uzağına taşındı. ABD mallarını parçalama, dolar yakma gösterilerinin eşliğinde müsabaka havasına sokulan hadise, bir popülist hezeyanı besliyor. Kim kazandı kim kaybetti, kim hayal kırıklığına uğradı, kim daha dirençli çıktı gibi sorular her şeyin üstünü örtüyor. “Kur yükseldi diye batmayız” denirken kur düştü diye zafer kazanılmış oluyor. Kriz potansiyelinin nedenleri ve olası sonuçlarıyla ilgili tartışmalar daha başlamadan bastırıldı. Trump’ın ölçüsüz tavrı, “saldırı altındayız” argümanını destekleyen tuhaflıklar, ekonomik elitler üzerindeki kontrol imkânları, bağımsız medyanın yokluğu, muhalefetin şaşkınlığı gibi birçok faktör, sorunu hakkıyla tartışmayı engelledi. Hepimizin aynı gemide olduğu iddiası, meseleyi hep birlikte konuşmak yerine, sorun hakkında toplu bir sessizlik sağlamak için kullanıldı. Sorunun ne olduğu ve nasıl çözüleceği açıklanmadı, bu konuda kimseden fikri sorulmadı, “bizim planımız var” demekle yetinildi. Erdoğan’ın evinde verdiği yemeklerle, telefon görüşmeleriyle ekonomik ve siyasi destek arayışı devam ediyor. Berat Albayrak’ın krizin en sıcak aşamasında alay ederek söylediği “yapısal reformlar, yapısal reformlar, neymiş bu yapısal reformlar” sözünden anlamış olmamız gerektiği gibi, bilinen modelin sürdürülmeye çalışılmasından başka bir perspektif söz konusu değil. “Acaba bizim yaptığımız bir yanlış olabilir mi” gibi sorular pek sorulmuyor. Fedakârlık için herkes göreve çağrılırken çözüm için Beştepe’deki kadar akıl yeterli görülüyor. En iyimserinden en kötümserine, en muhalifinden en uysalına kadar bütün ekonomi uzmanlarının birleştiği nokta, kur krizinden bağımsız olarak bir ekonomik daralmanın kaçınılmaz olduğu. Açıkça ifade etmekten kaçınmakla birlikte iktidar da çeşitli biçimlerde bunu kabullenmiş görünüyor. Büyüme tahminlerinin geri çekilmesi, orta vadeli programda yüksek oranda tasarruflar öngörülmesi, teşvik yerine destek programlarından bahsedilmeye başlanması önemli işaretler. Ne dünyanın ne de Türkiye’nin kısa vadede 16 Nisan ve 24 Haziran vaatlerinde olduğu gibi bir şahlanış ümidi verdiğini söyleyen yok. Şimdi konuşulan, ekonomik savaş olduğu iddia edilen zorluklarla baş etme imkânları ve “savunma” başarısı. AKP iktidarı, çok uzunca bir dönemi, sağlanan bolca borç parayı paylaştırma lüksüyle geçirdi. Gelen paradan kimin ne kadar faydalanacağına karar verme, “kazancı” bölüştürme gücünü, siyasi avantaj olarak kullandı. “Az olana daha az, çok olana daha çok, yakınlara en çok” biçimindeki paylaştırma, adil olmasa da, neticede herkes bir şey kazandığına inandırılabildiği için kabul ettirildi. 2013’ten bu yana ise, dünyadaki ekonomik trendin tamamen değişmeye başladığı ve Türkiye’nin yapısal siyasi ve ekonomik krizlerinin derinleştiği bir döneme girildi. İktidar bu dönemde de bir yandan kendi siyasi savunmasını yeni ittifaklarla tahkim ederken ekonomik sorunları erteleme ve örtme stratejisini uygulamaya koydu ve epey idare etti. Şimdi AKP iktidarı, ilk kez deneyimleyeceği daha yeni bir döneme giriyor: Kaybı paylaştırma, zararı bölüştürme ve korunacakları seçme dönemi. Krizin hemen ertesinde alınan önlemler ve temas edilen çevrelerden, bu bölüşümün “az olandan çok, çok olandan az, yakınlardan çok daha az” şeklinde olacağı anlaşılıyor. Örgütsüz, örgütleri zayıflatılmış ve siyaseten sahipsiz bırakılmış emekçilerden oluşan “az olan” kısmı için sağ popülizmin bütün numaraları devrede ama sonuçlarının başarısını telefon kırma videoları ile değerlendirmek fazla erken olur. Paylaşımın “çok olan” kısmını oluşturan hâkim sınıflar, kayırılanlar ve hep kazananlar tarafında da çıkar farklılaşması giderek büyüyor. Yani, kayıp paylaştırmak, kazanç bölüştürmek kadar kolay ve sağladığı siyasi güç de beklendiği kadar olmayabilir. Musul’a yeni başkonsolos IŞİD tarafından Haziran 2014’te basılan ve 49 çalışanı 101 gün boyunca rehin alınan Musul Başkonsolosluğu’nun açılması için düğmeye basıldı. Başkonsolosluğa Mehmet Küçüksakallı’nın atanacağı öğrenildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD’in işgali nedeniyle 4 yıldır kapalı bulunan Musul ve Basra konsolosluklarının 100 gün içerisinde yeniden açılacağını duyurmuştu. IŞİD tarafından işgal edildikten sonra, koalisyon tarafından bombalanan eski binanın yerine yenisinin bulunması için Küçüksakallı’nın yakın zamanda Musul’a gitmesi ve araştırmalara başlaması bekleniyor. Basra Konsolosluğu’nun da açılması için girişimler devam ediyor. Küçüksakallı, 2014’den bu yana Melbourne Başkonsolosluğu görevini yürütüyordu. Musul’daki atamasıyla da ikinci defa başkonsolosluk görevini üstlenmiş olacak. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle