18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 17 Ağustos 2018 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Tunceli’de yangın polemiği Tunceli’nin Hozat ilçesinde günlerdir süren yangına hâlâ müdahale edilmediği iddiaları, Vali tarafından yalanlandı. Meclis’e soru önergesi veren HDP’li Alican Önlü ‘Ortada görüntüler var, inanç yerleri de yanıyor’ dedi DİLEK ŞEN Hozat’taki Aliboğazı’nın Değirmendere, Zoğar, Zenge, Koçeri, Bozan, Koskozulca ve Dündül bölgelerinde bir hafta önce başlayan yangının dün de sürdüğü belirtildi. Askeri operasyon kapsamına alındığı için girişlere kapatılan bölgedeki yangına, yetkililerin de müdahale etmediği iddia edildi. HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, PM üyesi Cevdet Konak ve Ekoloji Komisyonu üyeleri dün Hozat ve Çemişgezek’te incelemelerde bulundu. Tunceli Valisi Tuncay Sonel, yaptığı açıklamada, medyada “Dersim yanıyor” başlığıyla yayımlanan haberlerin gerçeği yansıtmadığını ve yangına ilişkin haberlerde kullanılan fotoğrafların Tunceli’ye ait olmadığını belirterek, “Hozat ilçesi Aliboğazı mevkiinde çıkan örtü altı yangınına Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerimizce gerekli müdahaleler yapılmakta olup bölge kontrol altına alınmıştır” dedi. Valiliğin açıklamasının ardından sanatçı Ferhat Tunç sosyal medya hesabında 15 Ağustos günü Aliboğazı’nda çekilen yangın görüntülerini paylaştı. Gazetemize konuşan Tunç, HDP heyeti ile bölgeye gittiğini, yangının dün akşam saatlerinde rüzgâr nedeniyle şiddetlendiği ve orada bulundukları süre boyunca Orman İşletme Müdürlü ğü ekipleri dışında bir ekibi görmediğini söyledi. “Biz yalan söylemiyoruz” diyen Tunç valiyi göreve çağırdı. ‘Müdahale edilmeli’ Yazılı bir açıklama yapan Tunceli Barosu ise, Hozat’taki yangına derhal müdahale edilmesi çağrısında bulunarak “Orman Kanunu ve Çevre Kanunu hükümleri çerçevesinde gerekli iş ve işlemlerin gerçekleştirilmesi hukuksal zorunluluktur. Hukuksal süreci takip ediyoruz” dedi. ‘Aynı bölge yakılıyor’ HDP Tunceli milletveki Alican Önlü, Hozat’taki orman yangınlarına ilişkin soru önergesi verdi. Gazetemize konuşan Önlü, “Bu kadar somut bir yangına neden yok diyorsunuz. Yerel ve ulusal basın var orada, görüntüler de var. Valiye ‘Bu yalanı neden söylüyorsunuz’ diye sormak lazım. Dersim’de 3 yıldır aynı bölgeler sistematik bir şekilde yakılıyor. Buralar, arıcılığın yapıldığı yer. İnsanlar burada yoksulluğa itiliyor” ifadelerini kullandı. Önlü, yangınların tahrip ettiği bölgelerde Alevilerin inanç merkezlerinin olduğuna da dikkat çekti. Ovacık Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu da, “Eğer yarın müdahale edebilmemiz söz konusu olursa, bizler de Ovacık Belediyesi’ndeki işçi arkadaşlarla yangına müdahale edeceğiz” dedi. ‘söndürülmesine izin verilmedi’ Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Tunceli’de başlatılan askeri operasyonlar sonucu çıkan orman yangınlarına dikkat çekmek için İstanbul Galatasaray Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya HDP ve CHP milletvekilleri, Pir Sultan Abdal Derneği üyeleri ve KESK üyelerinin yanı sıra birçok kişi katıldı. Basın açıklamasını okuyan DEDEF Başkanı Ali Haydar Ben, “yasaklı bölge” denilerek yangınların söndürülmesine izin verilmediği ve ilgili devlet kurumlarının da müdahale etmediğine dikkat çekti. Sezgin Tanrıkulu ise, bu yangınların bir katliam olduğunu vurgulayarak, “Onlar istedikleri kadar Dersim’i yaksınlar, Dersim halkı küllerinden dirilmeye devam edecek” şeklinde konuştu. l Haber Merkezi Gaziantep’te işyerinde uyuyan 2 işçi yangında öldü Gaziantep’teki terlik ve ayakkabı imalathanesinde gece çıkan yangında, uyurken soludukları dumandan zehirlenen Suriyeli 2 işçi, yaşamını yitirdi. Küsget Sanayi Sitesi’nde bulunan, Suriyeli Muhammet Ahneen’e ait, 3 katlı terlik ve ayakkabı imalathanesinin birinci katında, önceki gün gece saatlerinde, henüz bilinmeyen nedenle yangın başladı. Malzemelerin tutuşması sonucu büyüyen yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle 2 saatte kontrol altına alındı. İtfaiye ekipleri, kaldıkları ima lathanede uyuyan Suriye uyruklu işçiler Hamza Nasır (18) ve Mahmut Maruf’un (16) soludukları dumandan zehirlenip, yaşamını yitirdiğini belirledi. Yangının gece meydana geldiğini ve arkadaşlarının içeriden çıkamadığını anlatan imalathane çalışanlarından Hüseyin Kargın, “Mahmut Maruf evi olmadığı için burada kalıyordu. Hamza Nasır da normalde akşam çıkıp, evine gidiyordu; ama babası Suriye’ye gittiği için 2 gündür fabrikada kalıyor” diye konuştu. l Haber Merkezi haber 3 320/2 0 0 350/2 5 0 300/1 9 0 340/2 3 0 340/1 8 0 330/1 4 0 310/1 6 0 330/1 7 0 330/2 0 0 370/2 4 0 360/2 0 0 340/2 4 0 330/2 0 0 320/2 3 0 240/1 2 0 250/1 4 0 250/1 4 0 340/1 9 0 220/1 6 0 320/2 2 0 310/2 2 0 290/1 9 0 TARİHTE BUGÜN 1915: Çanakkale’de Kireçtepe muharebesi kazanıldı. 1983: Yeni kurulan Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Dil ve Tarih Kurumu’nun tüzel kişilikleri sona erdi. Büyük cami Erdoğan’ın ‘İstanbul’un her yerinden görünmesini’ istediği Çamlıca Camii’nin dibindeki mahalle yıkılıyor. Mahalle küçük camiyi yutarcamisinde7/24nöbetbaşladı İstanbul’da Çamlıca Tepesi’nin eteklerinde başlayan kentsel dönüşüm ça lışmaları Kirazlıtepe mahalle sinde yıkıma dönüştü. Bir yan da Cumhurbaşkanı Recep Tay yip Erdoğan’ın “İstanbul’un her yerinden görünsün” talimatı ile yaptırdığı Çamlı ca Camii, bir ta rafta ise molozlar arasında sıkışan mahalle sakinle HAZAL OCAK ri. Üstelik şimdi yıkılmak istenen camileri için 724 nöbet tutuyorlar. Kendi arala rında fahri imam bile atamışlar. Üsküdar Belediyesi’nin TOKİ ile Çevre ve Şehircilik Bakanlı ğı yürüttüğü Çamlıca Camii çev resi kentsel dönüşüm projesiy le mağdur edildiklerini belirten bölge sakinleri, hakları noter onaylı bir sözleşmeyle güvence altına alınıncaya kadar direne ceklerini anlatıyor. En yakın nokta Riskli alan ilan edilen Ferah mahallesine doğru yola çıkıyoruz. Bu mahalle Çamlıca Camii’ne en yakın nokta. Cami çevresine çekilen demir levhaların hemen ardından başlıyor. Mahallenin her noktasından deniz, köprü manzarası ile caminin minareleri gözüküyor. Molozlar arasından geçerek mahalleye giriyoruz. Bir yanda molozların arasında çocuklar koşuyor, oynuyor, bisiklet sürüyor, halı yıkanıyor, diğer yanda mahalle sakinleri evlerinin balkonlarında toz içinde çamaşır asıyor. Kirazlıtepe Kentsel Dönüşüm İmar ve Güzelleştirme Derneği önünde mahalle sakini Bayram Ali Kot ile buluşuyoruz. Tek taraflı sözleşme Mahallede 780 hak sahibi, 1560 bağımsız bölüm, 39 da tapusuz ev olduğunu belirten Kot, 786 hak sahibinin yaklaşık 320’sinin anlaştığını anlatıyor. 450’ye yakını da anlaşmaya varmamış. Kot, ilçe belediyesinin kendilerine güven vermediğini, aralarından bir güven problemi olduğunu anlatıyor. Kot, tek taraflı bir sözleşme imzalatmaya zorlandıklarını belirterek “Başkanla ve belediyeyle yaptığımız tüm görüşmelerde süreci belge düzenine ve hukuki garantiye çekmeye çalışıyoruz ama karşı tarafın yaklaşımı tamamen sözlü oluyor. Ağızlarından çıkan kelimeleri kâğıda dökmeye çalışıyoruz ama dökmüyorlar. ‘Sözüm senettir’ diyorlar” ifadelerini kullanıyor. ‘RANT İÇİN EVİMİ ALACAKLAR’ Mahallede 50 yaşındaki Refik Sürüklü ile konuşuyoruz: “40 yıldır abimle oturuyoruz. Tapusu olmayan bazı kişilere 2, 3 daire verdiğini duyuyoruz. Bizlerin hak edişlerini düşürüyor. Bizim belgeli haklarımızı versinler. Çocuklarıma ev yapmışım onu da yıkmaya çalışıyorlar. Birileri rant için evimi elimden almasın. Bu şekilde anlaşmayacağım. Hukuki belgeyi getirsin öyle anlaşacağım.” Refik Sürüklü Bölge sakinleriyle mahalleyi gezmeye başlıyoruz. Yakınlarının ve çocukların yıkımların ardından kaşındıklarını anlatıyorlar. Kanalizasyonların sokaklara taştığını belirtiyorlar. Bölge sakinlerinin anlattıklarına göre sözleşmeyi imzalamayan yurttaşlar baskı altında. Yurttaşların cep telefonlarına Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen adıyla anlaşmaya varmaları ve sözleşme imzalamaları için kentsel dönüşüm ofisine çağıran mesajlar atılmış. 17 Temmuz’da bölge sakinlerine gönderilen tebligatta ise 15 gün içinde evlerini terk etmezlerse 6306 sayılı kentsel dönüşüm kanunu kapsamında zorla tahliye edilece ği belirtiliyor. Bu mesajların ve tebligatların kendilerine sözleşmeyi imzalamaları için bir baskı olduğunu belirten bölge sakinleri kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını ancak haklarının yazılı belgelerle güvence altına alınmasını istediklerini anlatıyor. Bölge sakinlerinin nöbet tuttuğu Esentepe Camii’sine doğru yürüyoruz. Anlaşmaya varan bölge sakinlerinin evleri yıkılıp öylece bırakılmış. 2 yılda süreç hızla ilerlemiş, biz mahalleyi gezerken bile yıkımlar sürüyor. Caminin ise kapıları sökülmüş, görevli imamlar da başka camiye tayin edilmiş. Camide nöbet tutan mahalle sakini Hasan Hüseyin Göçer, “Cami yıkılacaksa Çamlıca Camisi Bayram Ali Kot 563 konut dönüşecek Üsküdar Belediyesi’nin resmi internet sitesinde dönüşüme ilişkin özetle şu notlar yer alıyor: İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nde alınan kararla Çamlıca bölgesi, Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı olarak ilan edildi. Karara göre Çamlıca Tepesi’nin eteklerindeki (Kirazlıtepe Mahallesi ve Ferah Mahallesi’nin bir kısmı) yaklaşık 190 dönüm arsa (189.585 m2) üzerinde bulunan 563’si konut olmak üzere 1432 bağımsız yapı revize edilecek. Eski yapılar geleneksel mimariye uygun olarak kentsel dönüşüme girecek. bile en son yıkılır. Bayram üzeri camimizi yıkmaya çalışıyorlar. Yıktırmayacağız” diyor. Mahalleli kendi aralarından birini de fahri imam olarak atamış. ‘Ömrümü verdim’ Camiden çıkıp molozların arasında tek kalmış bir eve varıyoruz. Evin kapısında oturan 60 yaşındaki Ayşe Görüm, “Önceden kapımızda oturuyorduk, çayımızı içiyorduk. Tozdan pislikten cam açamıyoruz. İmza atmamız için baskı uygulanıyor. Geçen polisler neden imza vermiyorsunuz diye sordu bana. Kime güvenip de vereceğim dedim. Hakkımızı vermiyorlar. Ben ömrümü buraya verdim” diye şikâyet ediyor. l İSTANBUL Feribot karaya oturdu DİREKSİYONBAŞINDAKRİZ Çanakkale’de, KabatepeGökçeada arasında sefer yapan feribot, makinelerinde yaşanan teknik arıza nedeniyle limana yanaşmaya 30 metre kala karaya oturdu. Kabatepe’den Gökçeada’ya 09.00 seferini yapan GESTAŞ AŞ’ye ait 84 metre boyundaki “Gökçeada1” isimli feribotun, Kuzu Limanı’na yaklaştığı sırada makinelerinde teknik arıza meydana geldi. İçinde 170 yolcu ve 64 aracın bulunduğu feribot, limana yanaşmaya 30 metre kala sahil kısmındaki kumluk alanda karaya oturdu. Yolcular saatler süren bekleyişin ardından botlarla tahliye edilip karaya ulaştırıldı. l DHA 170 yolcu ve 64 aracın bulunduğu feribot, teknik arıza nedeniyle karaya oturdu, yolcular saatler sonra botlarla tahliye edildi. ‘Benden bu kadar’ Antalya’da 10 Ağustos’ta meydana gelen olayda, direksiyon başında kalp krizi geçiren belediye otobüsü şoförü İsmail Atladı (47) aracı sağa çekip yolculardan yardım istedi. Sürücü, “Arkadaşlar kendimi iyi hissetmiyorum benden bu kadar, kimsenin hayatını riske atamam” deyip aracı sağa çekti. Taburcu olan şoför “Kimsenin kurtulma imkânı olmazdı. Otobüste yaklaşık 100 kişi vardı” dedi. l İHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle