18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 28 Temmuz 2018 14 Kurultay, Cumhuriyet’i geri kazanmaya yeter mi? CHP’de kurultay ve dönüşüm isteyenler, önceliği tüzük, program ve kadro değişimine veriyorlar. Bu değişiklikler yeterli midir? Kurtuluş sürecinde Meclis’te 2. grup ile başlayan, Cumhuriyet devrimi sonrası kabararak süren karşıdevrim didiklemesi bugün doruk noktasına ulaşmış ve saltanatın hortlatılması ile sonuçlanmıştır. Kurtuluş ve kuruluşu gerçekleştiren halk örgütlenmelerine dayanan CHP’nin önündeki en önemli ödev, ölüme mahkum edilmiş olan Cumhuriyet ruhunu diriltip yeniden canlandırmaktır. CHP’nin tarihsel geçmişi, yeniden diriliş için yeterli birikime sahiptir. DP’nin “parti devleti” zorbalığı döneminde toplanan 14. kurultayda kabul edilen “İlk Hedefler Bildirgesi” bu birikime en iyi örnektir. 1959’da Kurultay dergisine yazdığı yazıda Bülent Ecevit, iktidar olabilmenin başat koşulunun, kurultayda toplum yaşamının tüm kesimlerinde karşılaşılan sorunlara çözüm üretilmesinden geçtiğini vurgulamıştır. Bu düşünsel çerçevede toplanan kurultayda kabul edilen “ilk hedefler”in başında demokratik gelişimi durduran, gerileten tüm antidemokratik yasa, yöntem, davranış ve uygulamaların kaldırılacağı vurgulanır. Anayasanın çağdaş demokrasi anlayışına uygun “halk egemenliği, hukuk devleti, sosyal adalet” temellerine dayanması gerektiği belirtilir ve bugün de geçerli olan şu maddeye yer verilir: “Bir şahsın, zümrenin veya siyasi teşekkülün değil, devletin ve bütün halkın hizmetinde tarafsız ve kanuna bağlı bir idareyi sağlanan hukuki esaslar vazedilecektir.” CHP’nin bugün üstlenmesi gereken sorumluluk; yalnızca tüzük ve program değişikliğiyle ya da “Ben sarayda değil, Çankaya Köşkü’nde oturacağım ve sorunları çözeceğim” diyerek geçiştirilebilecek bir yük değildir. Ciddi emek, uygun yöntem, nitelikli kadro, bilinçli akıl, hazırlıklı tutum, hedefli yol ve bağımsız düşünebilme yetisi gerektirir. “İlelebet payidar kalacağı”na inandığımız Cumhuriyet artık yoktur. Cumhuriyeti geri kazanmak; kimi zerzevat takımının yaptığı gibi onu yerden yere vurmaktan çok, ama çok daha zordur. CHP’nin asıl gündemi Kemal Kılıçdaroğlu’na göre, CHP’nin gündemi kurultay olmamalıymış. Çünkü, Enis Berberoğlu ve Eren Erdem’in hapiste olduğu Türkiye’nin gündemi çok farklıymış… Burada, aklımıza birkaç soru geliyor ister istemez: Türkiye seçime giderken 2015 Mayıs ayında Enis Berberoğlu’nu yanına alıp Zaman gazetesinin bürosunda Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ile yemek yiyen kimdir? MİT TIR’ları ile ilgili edindiği bilgileri, Meclis kürsüsünden siyaseten sorgulamak yerine birilerine sızdırılmasını yeğleyen kimdir? 2016’da milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasını içeren anayasa değişikliği önerisinin TBMM’de halkoylaması sınırını aşarak kabul edilmesine destek olan kimdir? Hakkında soruşturma bulunduğunu bile bile Eren Erdem’i milletvekili adayı yapmayan kimdir? Bir soru daha: Türkiye’yi saraya ve sultanlığa götüren “başkanlık tasarısı”nı durdurmak için CHP’li milletvekilleri TBMM’de Ocak 2017’de canla başla savaşım verirken, tasarının maddeleri üzerinde görüşülmesine ilişkin oylamaya katılmayan kimdir? Çocuk mu, Ensar mı? Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk; eğitimde adaleti esas alacağını, tüm uygulamaların merkezinde çocuğun olacağını söylüyor. Madem öyle: Sorumlu olduğu bakanlığın, çocuk istismarcılarının odağı olduğu yargı kararları ile belirlenmiş Ensar Vakfı ile yaptığı sözleşmeleri iptal etsin. Söylediklerinde içten olduğuna inanalım. 28 TEMMUZ 2018 SAYI: 33897 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına MEHMET Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:02 03:53 04:23 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:49 13:17 17:11 05:36 13:01 16:54 06:03 13:24 17:14 Akşam 20:32 20:14 20:33 Yatsı 22:12 21:50 22:06 kültür EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Sanat eserine dava! Yönetmen Yunus Ozan Korkut, 2016 yılında çektiği “Benim Varoş Hikâyem” adlı film nedeniyle yargılanacağını açıkladı. Genç yönetmene “suçu ve suçluyu övmek, halkı uyuşturucuya özendirme” suçlamasıyla dava açıldığı belirtildi. Korkut, sosyal medya hesabında “Yaptığım film yüzünden 30 Ocak 2019 tarihinde Ceyhan adliyesinde yargılanacağım. Ne diyeceğimi bilemiyorum artık” ifadelerini kullandı. Korkut’a sinema dünyasından Zeynep Dadak ve Onur Saylak ile HDP Milletvekili Barış Atay gibi birçok isim destek mesajları yolladı. Yunus Ozan Korkut’un avukatı Alper Araz tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Her ne kadar suçu ve suçluyu övmek, suça özendirmek ve benzeri iddialar ile bir kamu davası açılmış ise de davaya konu eserin; hiciv ve eleştiri içeren bir sa nat eseri olduğu gö zardı edilmiştir. Bir sanat eserinin yaratılışının bir gereği ve özelliği olarak oluşturulan görsel bir ürünün belirli parçalarının bu şekilde değerlendirilmesi mevcutta olduğu gibi hatalı sonuçlara ulaştıracaktır. Gerekli tüm yasal kurumlardan onay alarak yayımlanmış bu sinema eseri pek çok ulusal ve uluslararası film festivalinden davet ve ödüller alarak ülkemizin kültürel zenginliği ve çeşitliliğine katkı sağlamışken bu tarz bir haberle gündemde olması da üzücüdür. Düşük bütçesi ile ve denediği özgün tarz ile destek göreceğini umduğumuz film hakkında başlatılmış yargı sürecinin en kısa sürede olumlu sonuçlanacağına inanmaktayız. Çünkü herkesin bildiği üzere bir sanat eserinin yargılanacağı yer mahkemeler değil kamuoyudur.” Adana ve Antalya film festivallerinde gösterilen, hatta Antalya’dan “Belgesel Seçkisi İzleyici Ödülü”yle dönen film, Adana’nın Ceyhan ilçesinde yaşayan insanların hikâyelerini anlatıyor. Gökkuşağı savaşçıları “Mayıştırıcı özelliğe sahip müzik yapan grup. BBulunca ilginç bir şey keşfetmişim gibi oldu.” u yorum, Palmiyeler hakkında internette dolaşan yorumlardan biri. “İlginç Palmiyeler bir şey keşfetme” hissi ve biraz da çoşkusu, albümlerini dinledikçe ve grup üyeleriyle tanışınca kendini doğruluyor. Akılda biri “Vokalde Mertcan Metbi lek, “bass”ta Tarık n Albümü yayımlamaya nasıl karar verdiniz peki? Tarık: Bir karar gibi değildi aslında. Kaydettik ve kaldı. Mertcan: Kaydettik ve bir daha uzun süre bakmadık. Tekrar dinleyince ‘Biz güzel bir şey Töre, davulda Rana yapmışız, bunun beş şarkısını yayınlayalım’ de Uludağ, gitarda Ba rış Konyalı...” diye anons ediyor her DİLEK ŞEN şarkı öncesinde. Hedefleri; üretmek, paylaşmak ve do layısıyla daha çok konser vere bilmek. Bir hedef de, albüm ka paklarıyla gökkuşağının renkle rini tamamlamak. Her albümde bir şablon belirliyor ve ona göre çalışıyorlar. Seneye çıkacak “ye dik ve bu beş şarkıyı internete yükledik, bir tane klip yapıp onu koyduk. Sonra direkt telefonlarımız çalmaya, konser teklifleri gelmeye başladı. İlk olarak One Love Festivali’ne gidip orada çaldık. İnsanların ilgisiyle de karşılaşınca ‘Biz bu işi biraz daha ciddiye alalım’ deyip ikinci albümün çalışmalarına başladık. n Daha geniş bir kitleye ulaşmak gibi bir hedefiniz var mı? Mertcan: Tabii ki var. Zaten müzik yapmaktaki amacımız bu; paylaşmak. Yoksa yayımlamayız zaten. Daha çok ürettiğimiz sürece daha çok insana ulaşacağımızı düşünüyoruz. Yaptığımız şil” albümlerini şimdilerde kay tarzı herkes hemen anlayamayabiliyor, ama her dediyorlar. Yeni albümde “şehre ait sesleri” duyacak dinleyicileri. “Gökkuşağı savaşçıları” Palmiyeler, bu akşam Kadıköy’deki Nayah’ta konser verecek. Konser vesilesiyle Tarık’ın yarısı resim atölyesine dönüştürülmüş evinde buluşup grubun müziği üzerine konuştuk. yaptığımız işle daha çok insana ulaşabildiğimizi hem sosyal medyadaki yorumlardan hem de dinlenme sayılarından organik bir şekilde görüyoruz yıllar içerisinde. n ‘Tarzımız anlaşılamıyor’ dediniz ya, nedir sizin tarzınız? Mertcan: Aslında “tavrımız” diyebiliriz. Palmiyeler’in bazen anlaşılmamasının sebebi, yaptığımız işleri ucu açık bırakmamız. Sanatta da onu seviyoruz. Genelde ucu açık olmalı ve İzmir’den İstanbul’a... kabuklu yaralar var dizlerinde. Rana heyecanlı ve yüksek ses dinleyici ondan istediği hikâyeyi çıkarabilmeli. İnsanların daha önce duydukları şeylere ilk din Mertcan’la Tarık’ın lise yılla Söyleşi sırasında da oynadı ya le “Ben anlatayım” diyerek ara leyişte benzemiyor. Tavrımız biraz rahat, yap rından beri İzmir’de sahne alan “Kilink” adında bir punk grubu varmış. Kilink pek çok konser vermiş, albüm kaydetmiş. ralarıyla ve kanattı birini. “Hoşuma gidiyor aslında, çok serseri hissettiriyor” diye şakalaşıyor bizimle. O gün pek konuşmuyor; ya giriyor: Mertcan’la Tarık, ikisi de İzmirli. 15 senelik arkadaşlar. Üniversite için İstanbul’a taşınıyorlar. Bir yıl sonra mak istediğimiz şeyi yapmaktan kaçınmıyoruz. İnsanlar beğensin diye daha parlak ya da daha süslü yapmıyoruz. Hissettiğimiz ve yapmak istediğimiz şekilde yapıyoruz. Üniversite için İstanbul’a gel ama en sosyali oymuş grubun, Palmiyeler’i kurmaya karar ve diklerinde daha önce çalıştıkları herkesle hemen arkadaş olur, riyorlar. Sonra ben...” bir müzisyen Rana’yı tavsiye et herkesi tavlarmış. Onu “vazgemiş. Rana, Tarık’ın ani bir tele çilmez bir eleman” diye tanım n Bu hikâyeye onlar da şaşırıyor yalnız şu an. BULMACA SEDAT YAŞAYAN fonuna olumlu yanıt verince Galatasaray Lisesi’nin önünde buluşup stüdyoya gitmişler ve hemen provaya başlamışlar. Aynı sene içerisinde ilk albümleri Palmiyeler’i kaydetmişler, Gezi olayları başlayınca “herkesin lıyor gruptan arkadaşları. Rana, bir bütünde kendin olma halini, “Sahneye dışarından bakıldığında, bir aradayız ve çok eğleniyoruz. Ama herkes kendi kafasını yaşıyor” diye anlatıyor. n Sizden dinleyelim, nasıl Rana: Evet, sanki ben kafamdan atıyormuşum gibi. (Gülüyor) Mertcan: Böyle oldu, doğru söylüyor. Rana: Ben bir gün üniversiteye hazırlanırken dershane 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 kafası çok dağıldığı için” albümü yayımlamaktan vazgeçmişler. Kayıttan iki yıl sonra albüm kuruldu Palmiyeler? de test çözüyordum, telefonum Mertcan: Grubu 2013 yılında çaldı. Tarık arıyordu, “Merha kurduk. 2015 yılına kadar kayıt ba, biz bir garaj rock grubu 4 5 çıkmış. Bir de Barış var; gruba sonradan katılmış, 32 yaşında ve dizleri halen yaralı. Sahiden lar yaptık. Yok, yok pardon yan yuz. Katılmak ister misin bi lış oldu galiba. 2013 yılında kur ze?” filan dedi. Ben de “İyi duk grubu... olur, katılayım” dedim. 6 7 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] 8 9 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Kastamo 1 İ Ğ N E L İ K R nu yöresine 2 Ğ A R A K İ Y E özgü, pirinç, 3 N A R Ş İ R A Z bulgur ve 4 ER CELAL İ mercimek karıştırılarak yapılan pilav. 2/ Torun sahibi kadın... Leylak rengi, 5 6 7 8 9 LAŞE EN S İ K İ L EM OT K I RAN URA YA L ORAN REZ İ STANS açık mor. 3/ Kö pek... Hırvatistan’ın başkenti. 4/ Yunan mi tolojisinde ay tanrıçası... Bizmut elementi nin simgesi. 5/ İnleme, inilti... Erişmiş, ulaş mış, başarmış. 6/ “Ey benim memesinde cüceler emziren acayip memleketim” (B.R. Eyüboğlu)... Nazi partisinin askeri polis ör gütü. 7/ Şifalı kaynak suları ya da çamurla tedaviyi amaçlayan kuruluşlara verilen ad... Japonya kökenli bir köpek cinsi. 8/ İzmir ve Ayvalık yöresinde çokça bulunan lezzetli bir midye cinsi. 9/ Bir müzik parçasını kısa ve çarpıcı görüntülerle sunan film... Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Hem kadınla rın, hem de erkeklerin kullanabileceği giy siler için kullanılan sözcük. 2/ Kuzu ağılı... Bir cins güvercin. 3/ Ses... Çipura balığının yavrularına verilen ad. 4/ Hoş kokulu ve baharlı meyveleri kimi yemek ve içkilerde kullanılan otsu bir bitki... Kalın bükülmüş sicim. 5/ Tarla sınırı... Arap abecesinde bir harf. 6/ Eski Türklerin inanışında gök tanrısı... Bir yağış şekli. 7/ Rus köylü top luluğuna verilen ad...Nişasta ve pekmezle yapılan bir tatlı. 8/ Bir akvaryum balığı. 9/ Mezopotamya’da kurulmuş eski bir krallık... Birinin buyruğu altında olan görevli. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle